Çin, drone teknolojisi alanında etkileyici bir rekor kırarak gökyüzünü adeta bir tuvale dönüştürdü. “Havai fişeklerin başkenti” olarak bilinen Liuyang şehrinde, bugüne kadar kaydedilen en büyük senkronize drone gösterisi düzenlendi. Gösteri kapsamında tam 15.947 adet drone aynı anda gökyüzünde buluştu. Bu dronelar, önceden programlanmış uçuş rotalarını takip ederek kuleler, açan çiçekler ve parlayan dev bir “Gökyüzü Ağacı” gibi karmaşık şekiller oluşturdular.
Gökyüzü tuvale döndü: 15.947 drone ile şimdiye kadarki en büyük gösteri
Bu muazzam performans, tek bir gösteriyle iki farklı Guinness Dünya Rekoru’nu da beraberinde getirdi. Rekorlardan ilki, tek bir bilgisayar kullanılarak kontrol edilen en fazla drone sayısına verilirken, diğeri ise performans sırasında aynı anda havai fişek ateşleyen 7.496 adet drone’a verildi. Gaoju Innovation tarafından Liuyang’daki piroteknik (ateşleme) uzmanlarının desteğiyle düzenlenen gösteriye “Bana Ait Bir Havai Fişek” adı verildi. Bu konsept, geleneksel barutun kimyasal yanmasını, yazılımla programlanmış dijital bir ışık koreografisiyle değiştirdi.
Gösterinin başarısı, kullanılan ileri düzey teknolojiye dayanıyordu. Her drone’un hareketi, gerçek zamanlı doğruluk için RTK (Real-Time Kinematic) konumlandırma ve ağ (mesh) teknolojisiyle yönlendirildi. Hassasiyeti korumak için tüm cihazlara sürekli olarak gerçek zamanlı güncellemeler gönderildi. Bu operasyonda kullanılan teknoloji, mevcut navigasyon sistemlerini ve otonom kontrolü güçlendiren mühendislik prensiplerinin birebir aynısı.
Öte yandan, bu kadar büyük ölçekli drone operasyonlarının ne kadar hassas olduğu da biliniyor. Daha önce Liuyang’da düzenlenen bir etkinlikte, arızalanan bazı droneların alev alarak kalabalığın üzerine doğru düştüğü raporlanmıştı. Binlerce lityum pille çalışan uçan cihazı koordine etmek, mutlak bir hassasiyet gerektirmekte. En küçük bir yazılım hatası veya iletişim paraziti, rekor kıran bir performansı ciddi bir güvenlik tehlikesine dönüştürebilir.
DJI Neo 2 drone modeli Tayvan'da tanıtıldı. Cihaz, 1/1.3 inç sensör, 4K 60fps video ve gelişmiş güvenlik özellikleri sunuyor.
Bu başarının öne çıkan yönü sadece görsel güzelliği değil, aynı zamanda eğlencenin ötesindeki potansiyel uygulamaları. Senkronize ışık oluşumlarını mümkün kılan bu sistemler, haritalama, sinyal bozma (jamming) veya diğer koordineli askeri görevler için kolayca uyarlanabilir. Performans teknolojisi ile askeri araştırmalar arasındaki bu kesişim, drone kontrol sistemlerinin gelecekte ne kadar gelişebileceğine dair önemli soruları gündeme getirmekte.
Çin’in kırdığı bu son rekor, hassas programlamanın donanımı nasıl bir sanata dönüştürebileceğinin etkileyici bir örneği olarak kayıtlara geçti. Sizce bu tür drone gösterileri, gelecekte havai fişeklerin yerini tamamen alabilir mi? Yorumlarınızı bekliyoruz.
Elon Musk’ın satın almasından önceki Twitter’a en çok benzetilen sosyal medya platformu Bluesky, platformdaki önemli bir sorunu çözebilecek yeni bir özelliği test etmeye hazırlanıyor. Beta sürümünde denenecek olan bu özellik, “beğenmeme” (dislike) butonu. Bu hamlenin, Bluesky’nin mevcut “Keşfet” (Discover) sekmesindeki ciddi sorunları iyileştirmesi hedefleniyor.
Twitter rakibi Bluesky’dan yeni hamle: ‘Dislike’ özelliği geliyor
Bluesky, Cuma günü yayınladığı bir blog yazısında bu yeni özelliği duyurdu. Platform, her zaman kullanıcılara “etkileşimleri üzerinde daha fazla kontrol sağlayan araçlar” sunduğunu belirtti. Ancak Bluesky’nin mevcut kültürü, büyük ölçüde kullanıcıların kendilerini kasıtlı olarak bir yankı odasına hapsetmesi üzerine kurulu. Kullanıcılar, hoşlarına gitmeyen herhangi bir içerikle karşılaştıklarında platformun güçlü engelleme özelliğini yoğun bir şekilde kullanıyor.
Bu duruma örnek olarak Beyaz Saray’ın platforma katılması verilebilir. Demokrat eğilimli Bluesky’da binlerce kullanıcı, Beyaz Saray hesabını hemen engelledi. Bu durum, hesabın ağ etkisini büyük ölçüde azalttı ve etkileşim sayılarının çok düşük kalmasına neden oldu. Hesabın paylaşımları nadiren 70 yeniden paylaşımı geçiyor ve platformdaki kullanıcıların büyük çoğunluğu bu hesabın varlığını fark etmiyor bile. Kullanıcılar, sadece siyasi görüşler nedeniyle değil, birinin paylaşım tarzı onları rahatsız etse bile engelleme özelliğini kullanıyor.
We already have a dislike button (it says "Block account" on it)
Ancak, birini engellemenin algoritmanın size gelecekte benzer içerikleri göstermesini engelleyip engellemediği net değil. “Beğenmeme” özelliği tam da bu noktada devreye giriyor. Bluesky’nin açıklamasına göre bu “yeni geri bildirim sinyali”, “Keşfet ve diğer akışlardaki kişiselleştirmeyi iyileştirmeyi” amaçlıyor. Bu özellik, uygulamanın “her şeyi istediğin gibi ayarla” kültürünü daha da güçlendirme potansiyeline sahip.
Mevcut “Keşfet” sekmesi birçok kullanıcı tarafından “içerik çöplüğü” olarak görülüyor. Akış, genellikle platformdaki en popüler ve genel geçer konuları bir araya getiriyor. Bunlar arasında Elon Musk ile dalga geçmek, yapay zeka hakkındaki öfke dolu paylaşımlar, sevimli evcil hayvan gönderileri veya selfieler yer alıyor. Ancak bu tür içeriklerin bir “sel” gibi akması, kullanıcı deneyimini hızla “ilgi çekmeyen paylaşımlar yığınına” dönüştürüyor.
Platformda “Keşfet” sekmesinin “berbat” olduğu ve hiç kullanılmaması gerektiği yaygın bir görüş. Büyük hesaplar ise Keşfet sekmesinin, paylaşımlarını “sinir bozucu yanıtlar” veren kişilere maruz bıraktığından şikayetçi. Bluesky’nin blog yazısında, “Beğenmemeler, sistemin ne tür gönderileri daha az görmek istediğinizi anlamasına yardımcı olur” ifadesi yer alıyor. Eğer bu iddia doğru çıkarsa, Keşfet sekmesi platformdaki önemli bir boşluğu doldurabilir. Çünkü kullanıcıların sürekli takip ettikleri kişilerden oluşan kronolojik akış da bir süre sonra monotonlaşabiliyor.
Eğer “beğenmeme” özelliği, kullanıcılar için tüm içerik kategorilerini etkili bir şekilde ortadan kaldırabilecek kadar güçlü olursa, Keşfet sekmesi kullanışlı ve hatta “tehlikeli derecede bağımlılık yapıcı” bir hale gelebilir. Özellik bekleneni vermezse, kullanıcıların her zaman “eski ve güvenilir” engelleme seçeneği bulunuyor. Peki siz Bluesky kullanıyor musunuz, bu yeni “beğenmeme” özelliği hakkındaki düşünceleriniz neler?
WhatsApp, uçtan uca şifrelenmiş sohbet yedeklemelerine geçiş anahtarı yani passkey desteği eklediğini duyurdu. Bu yenilikle birlikte kullanıcılar, artık karmaşık bir parola veya uzun şifreleme anahtarını girmeye gerek kalmadan, güvenli bir şekilde sohbet geçmişlerine erişim sağlayacak.
WhatsApp, yeni bir önlem alıyor
Geçiş anahtarları, kullanıcıların yüz tanıma, parmak izi okuma veya cihazlarının ekran kilidi yöntemlerini kullanarak mesaj geçmişlerini hızla şifrelemelerine ve şifresini çözmelerine imkân tanıyor.
WhatsApp, bu yeni özellik ile şifreli yedeklemelere erişim için daha güvenli ve pratik bir yöntem sunuyor. Kullanıcılar cihazlarını kaybettiklerinde veya sıfırladıklarında, sohbet yedeklerine ulaşmak için parola veya 64 karakterlik uzun erişim anahtarını girmek zorunda kalmıyor.
Bunun yerine, parmak izi okutarak, yüzlerini okutarak ya da ekran kilidi şifresini girerek hızlıca ve şifreli olarak yedekledikleri sohbet geçmişlerine erişebiliyor.
WhatsApp, uzun yıllar boyunca sohbet yedeklemeleri için herhangi bir şifreleme katmanına sahip değildi. Meta, 2021 yılında kullanıcıların yedeklemelerini bir parola veya 64 karakterlik şifreleme anahtarı kullanarak uçtan uca şifrelemeyle korumalarına olanak tanıyan bir sistem eklemişti.
Google'ın çatı şirketi Alphabet tarafından yapılan açıklamalarla birlikte Gemini kullanıcı sayısı belli oldu.
Ancak bu eski yöntemde, yedeklemeyi geri yüklerken yedekleme parolasını hatırlamak veya şifreleme anahtarını mutlaka hazır bulundurmak gerekiyordu. Yeni duyurulan passkey desteği sayesinde, bu parola veya anahtar arama zorunluluğu ortadan kalkıyor.
WhatsApp, her yeni özelliği gibi geçiş anahtarıyla şifrelenmiş yedeklemeleri de kademeli olarak kullanıcıların kullanımına açıyor. Kullanıcılar, bu yeni yedekleme yöntemini Ayarlar > Sohbetler > Sohbet yedeklemesi > Uçtan uca şifrelenmiş yedekleme bölümünden aktif edebilecek.
Ekim 2024’te PlayStation 5 konsolu ve PC için piyasaya sürülen ve önemli başarı yakalayan Silent Hill 2 Remake, artık Xbox oyuncularıyla da buluşuyor. Oyunun konsol özel olma durumu sona eriyor. ESRB (Eğlence Yazılımı Derecelendirme Kurulu), Silent Hill 2 yeniden yapımını Xbox Series X|S konsolları için derecelendirdi.
Silent Hill 2, Xbox için çıkış yapacak
Bloober Team tarafından geliştirilen ve PS5 ile PC platformlarında büyük beğeni toplayan bu yeniden yapım, PS5 için konsola özel bir oyundu. Ancak ESRB sitesinde ortaya çıkan yeni derecelendirme, Silent Hill 2 Remake sürümünün Xbox Series X|S konsollarına da geleceğini kesin olarak gösterdi.
ESRB, Silent Hill 2‘yi Xbox Series X/S için derecelendirme listesine ekledi. Bu listeleme, oyunun daha önce yayınlanan PS5 ve PC sürümlerine ait derecelendirme ayrıntılarıyla aynı bilgileri içeriyor. ESRB kaynaklı sızıntılar, sektörde yüzde yüz güvenilir bilgi kabul ediliyor. Bu durum, oyunun Xbox’a geleceğinin onaylanmış bir kanıtı oldu.
Google'ın çatı şirketi Alphabet tarafından yapılan açıklamalarla birlikte Gemini kullanıcı sayısı belli oldu.
Oyunun Xbox konsollarına ne zaman geleceği şu an için net değil. Ancak Silent Hill 2 Remake‘in Xbox duyurusunun yapılması için iki olası etkinlik öne çıkıyor. Konami, yeni oyunların da duyurulduğu yıllık ödül töreni olan The Game Awards 2025 etkinliğinde Xbox çıkışını paylaşabilir.
Bunun dışında, Xbox’ın Kasım ayı içinde bir “Partner Showcase” etkinliği düzenleyeceği söyleniyor. Silent Hill 2 yeniden yapımının Xbox için duyurusu bu etkinlikte de yapılabilir.
Kişisel yaşam alanlarında kusursuz hijyen sunan Kärcher, tekstil yüzeylerde istenmeyen lekeler için geliştirdiği Kärcher Halı koltuk yıkama grubuna SE 2 SPOT’u ekliyor. Ayrıştırıcı özelliğe sahip kompakt ve güçlü püskütrme ve vakumlama fonksiyonlu SE 2 SPOT, küçük alanlardaki bölgesel temizlikler kadar halı, koltuk, araç koltuğu ve çocuk koltuğu gibi bölgelerin temizliğinde de öne çıkıyor. Tek adımda püskürtme ve vakumlama işlemini gerçekleştirebilen SE 2 SPOT, döşemeli mobilyalar ve halılarda da kirle doğrudan temas etmeden derinlemesine temizlik sağlıyor.
KARCHER SE 2 SPOT Hızlı, Etkili ve Fonksiyonel
Kärcher teknolojisinin ayrıcalıklarla dolu ürün yelpazesinin en yenisi SE 2 SPOT, kompakt tasarımı ve kolay kullanımı ile dikkat çekiyor. Çift tank sistemi ve pratik açma/ kapama düğmesi ile kullanım rahatlığı sunan SE 2 SPOT, pratik aksesuar saklama alanları ve kısa hazırlık süresiyle de her an kullanıma hazır.
Hafif sprey ekstraksiyonu, geniş alanlarda kolayca kullanılan uzun kablo avantajıyla tüm alanlarda esnek, konforlu kullanım imkânı sunuyor. Sahip olduğu 2’si 1 arada konfor sisteminde yer alan esnek bağlantılı uzun emme hortumu ve entegre deterjan hortumu sayesinde lekesiz ve kolay temizlik deneyimi sunuyor. Bölgesel temizlikte zahmetsiz yardımcınız olan SE 2 Spot ile evcil hayvanınızın pati lekeleri ya da küçük bebeğinizin koltuklara döktüğü yemeklerden kalan lekeler hiç sorun değil.
Karcherin etkili RM519 deterjanı ile kullanım, temizlik performansını arttırıyor. Deterjanın ön plana çıkan çabuk kuruyan formülü, halı, kilim, döşemelik, oto koltuğu gibi tekstil yüzeylerinizin en hızlı şekilde temizlenip kurumasını ve kullanıma hazır olmasını destekliyor.
HPE, NVIDIA ile geliştirdiği genişletilmiş NVIDIA AI Computing by HPE portföyünü tanıttı. Yeni nesil çözümler, hükümetlerden regülasyona tabi sektörlere ve özel işletmelere kadar birçok alanda yapay zekâyı güvenli, ölçeklenebilir ve kolay uygulanabilir hâle getirmeyi hedefliyor.
Yeni portföy, kurumların özel yapay zekâ altyapılarını daha hızlı ve verimli biçimde devreye almasını sağlıyor; anahtar teslim AI Factory çözümleri, birleşik veri stratejileri ve NVIDIA’nın en yeni yapay zeka altyapısını içeren güncel sunucu platformlarıyla destekleniyor.
HPE’nin 2025 Architecting an AI Advantage raporuna göre, kurumların yaklaşık yüzde 60’ı hâlâ parçalı yapay zekâ hedeflerine sahip ve benzer oranda kurumun kapsamlı bir veri yönetim stratejisi bulunmuyor. HPE, NVIDIA ile bu zorluklara yanıt veriyor. İki şirketin sunduğu çözümler, geliştiricilerden egemen yapay zekâ bulutu inşa eden kurumlara kadar uzanan bütüncül bir ekosistemin kurulmasına imkân tanıyor.
HPE Hibrit Bulut İcra Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü ve CTO’su Fidelma Russo: “Kurumlarda yapay zekanın yaygın olarak benimsenmesini hızlandırmak için teknolojinin, kurumların karmaşık dağıtımlar ve parçalanmış, son derece hassas veriler etrafında karşılaştığı temel zorlukları doğrudan ele alması gerekir. NVIDIA ile birlikte, operasyonları basitleştiren ve işletmelerin ve devletlerin uyumluluğu korurken hızla ölçeklenmesine yardımcı olan tam yığınlı, özel yapay zeka fabrikalarıyla farklı bir yaklaşım sunuyoruz” dedi.
NVIDIA Kurumsal Yazılım Başkan Yardımcısı Justin Boitano şöyle konuştu: “Yapay zeka fabrikaları, zeka çağının yeni altyapısıdır; büyük ölçekte zeka belirteçleri üretmek için inşa edilmiştir. NVIDIA ve HPE, NVIDIA Blackwell, NVIDIA ağ yazılımları ve Yapay Zeka Veri Platformu referans tasarımlarını entegre ederek, her sektörde aracı yapay zekayı güçlendirmek, otomasyonun kilidini açmak ve dijital dönüşümü hızlandırmak için bu tam yığınlı sistemleri inşa ediyor.”
Kamu ve Kurumsal Sektör İçin Güvenli ve Ölçeklenebilir AI Factory Çözümleri
Her ölçekten kurumun yapay zekâdan hızlı değer elde etmesini hızlandırmak için HPE portföyünün bir parçası olarak NVIDIA ile ortak geliştirilen HPE Private Cloud AI çözümünün ikinci nesli artık daha küçük bir formda sunuluyor. Anahtar teslim yapay zeka fabrikası için yeni özellikler ve teklifler sunuyor:
Sektör Lideri Yapay Zeka Performans:
Yeni HPE ProLiant Compute DL380a Gen12 sunucuları ve NVIDIA RTX PRO 6000 Blackwell Server Edition GPU’ları, kurumsal yapay zekâ iş yüklerinde üç kata kadar daha iyi fiyat-performans oranı sağlıyor.
HPE’nin DL380a Gen12 sunucuları, MLPerf™ Inference v5.1 testlerinde yedi kategoride liderlik elde ederek sektörün en güçlü sistemlerinden biri hâline geldi.
Hükümetler için Yapay Zeka Fabrikası Dağıtımları:
HPE Özel Bulut Yapay Zekası ve HPE’nin hükümetler için Yapay Zeka fabrikası, yüksek güvenceli kuruluşların uyumluluk ihtiyaçlarını karşılayan ve şirket içinde ve hibrit bulutta birden fazla yapay zeka iş yükünün dağıtımı ve yönetimi için rehberlik sağlayan, tam yığınlı, uçtan uca bir referans tasarımı olan yeni NVIDIA Yapay Zeka Fabrikası’nı destekleyecektir.
Egemen Yapılar İçin Güvenli Mimari:
Yeni air-gapped (ağdan fiziksel olarak izole) yönetim sistemi, hükümetler, kamu kurumları ve yüksek güvenlik gerektiren sektörler için mevzuata uygun, kapalı devre bulut ortamları oluşturmayı mümkün kılıyor.
Müşteri Deneyiminde Yeni Dönem:
HPE Services, HPE Private Cloud AI ve NVIDIA NeMo kullanarak dijital avatar asistanları geliştiriyor. Bu çözüm; akıllı şehirlerden perakendeye, üretimden sağlığa kadar birçok sektörde müşteri etkileşimini yeniden tanımlamayı hedefliyor.
Hızlandırılmış Yapay Zekâ Sonuçları:
HPE Private Cloud Developer Edition için sunulan yeni kabul hızlandırma hizmeti, kurulum sonrası veri bilimi ekiplerine hazır veri hatları (pipelines) ve kapsamlı bilgi aktarımı sağlayarak uygulama süresini önemli ölçüde kısaltıyor.
Vail Belediyesi’ni öncü müşteri olarak belirleyen HPE, güvenli, entegre ve ölçeklenebilir aracı yapay zeka sistemleri kullanarak şehir genelinde akıllı altyapıya ölçeklenmesine yardımcı olan birleşik bir yapay zeka destekli çözüm olan HPE Aracı Akıllı Şehir Çözümü’nü piyasaya sürdü. SHI, NVIDIA ve HPE Unleash AI onaylı iş ortakları, erişilebilirlik uyumluluğunu, izinleri ve orman yangını tespitini hızlandırmak için HPE Özel Bulut Yapay Zekası’nı kullanarak Vail Belediyesi ile birlikte çalışıyor.
Ajanik Yapay Zekâ, Veri Hatları ve Yönetişim
HPE, birleşik veri katmanı (unified data layer) için geliştirdiği yeni yeteneklerle, ajanik yapay zekâ (agentic AI) tabanlı veri yönetişimi olanağı sunuyor. Bu yeni mimari, yapılandırılmamış veri depolamada ağdan fiziksel olarak izole (air-gapped) ortamlarda güvenli şekilde çalışabiliyor.
HPE Data Fabric Software ve HPE Alletra Storage MP X10000 bileşenlerinden oluşan bu birleşik veri katmanı; küresel ad alanı (global namespace) yaklaşımıyla veri zekâsını bir araya getirerek yapay zekâ veri yaşam döngüsünü hızlandırıyor. Bu katman, NVIDIA AI Data Platform üzerinden dağıtıldığında — NVIDIA’nın hızlandırılmış bilişim, ağ ve yapay zekâ yazılım bileşenleriyle birlikte — kurumların uygulama, model ve ajanlarını “AI-ready” verilerle akıllıca beslemesine imkân tanıyor.
Tasarımında Güvenliği Temel Alan Veri Depolama
HPE Alletra Storage MP X10000, artık ağdan izole (air-gapped) ortamlarda yönetilebilir hâle geldi. Bu sayede, dış ağ erişiminin sınırlandırıldığı sistemlerde bile bulut benzeri bir yönetim deneyimi sunuyor.
GPU Hızlandırılmış Erişim:
X10000 ayrıca, GPU belleği, sistem belleği ve X10000 arasında uzaktan doğrudan bellek erişimi (RDMA) aktarımları aracılığıyla iki kata kadar daha fazla performans sağlayan yeni NVIDIA S3oRDMA çözümünü de destekliyor.
AracıYönetişim
Kurumların veriyi güvenli biçimde yönetme ve farklı sistemler arasında bütünleştirme süreçlerini kökten sadeleştirmek için HPE Data Fabric, artık ajanik yapay zekâ destekli veri yönetişimi (agentic AI-powered governance) sağlıyor. Model Context Protocol (MCP) standardını kullanarak modeller ile veriler arasında güvenli etkileşim, tutarlı uyumluluk denetimi ve daha kısa içgörü süresi (reduced time-to-insight) sağlıyor. Küresel ad alanı, yapılandırılmış, yarı yapılandırılmış ve yapılandırılmamış verileri birleştirerek yapay zekâ veri hatları (AI pipelines) için “sınırsız veri” (data without borders) ortamı oluşturuyor.
Her Ölçekte Yapay Zekâ Altyapısı: NVIDIA AI Computing by HPE
Yapay zekâyı geniş ölçekte uygulama zorluklarını aşmak için HPE, NVIDIA AI Computing by HPE portföyü kapsamında geliştiriciler, kurumlar ve egemen yapılar (sovereign entities) için yeni çözümler duyurdu.
HPE ProLiant Compute XD685
Yeni HPE ProLiant Compute XD685, artık 8 adet NVIDIA Blackwell Ultra (B300 HGX) GPU desteği sunuyor ve 5U boyutunda, doğrudan sıvı soğutmalı (direct-liquid cooled) bir kasaya sahip. HPE Integrated Lights Out (iLO) yerleşik güvenlik özellikleri sağlarken, HPE Performance Cluster Manager entegre küme yönetimi sunuyor. XD685; yapay zekâ hizmet sağlayıcıları, yeni nesil bulut operatörleri (neoclouds), büyük ölçekli işletmeler ve model geliştiriciler için büyük, güvenli ve doğrulanmış AI kümeleri kurmak üzere optimize edildi.
NVIDIA GB300 NVL72 by HPE
Yeni NVIDIA GB300 NVL72 by HPE, 1 trilyon parametreyi aşan büyük yapay zekâ modelleri için optimize edilmiş çığır açıcı performans sunuyor. Sistem, artık siparişe açıldı ve Aralık 2025’te sevkiyata başlanması planlanıyor.
HPE ProLiant Compute DL380 Gen12 Premier Solution for Azure Local
Bu çözüm, kurumların Azure hizmetlerini diledikleri yerden çalıştırmalarına ve yapay zekâ inovasyonunu hızlandırmalarına olanak tanıyan güvenli hibrit bulut altyapısı sağlıyor. Yeni yapı, seçili Azure servisleri ve yapay zekâ özelliklerini doğrudan veri merkezine getirirken; NVIDIA RTX PRO 6000 Blackwell Server Edition GPU’larını da destekliyor. Bu sayede kurumlar, AI, grafik ve sanal masaüstü (VDI) iş yüklerinde yüksek performans elde ediyor.
Genişletilmiş NVIDIA GPU Seçenekleri
HPE, sekiz farklı HPE ProLiant platformunda yapay zekâ ve grafik performansını artırmak için daha geniş bir NVIDIA GPU yelpazesi sunuyor. Bu kapsamda güçlü RTX PRO 6000 ve kompakt NVIDIA RTX A1000 modelleri artık varsayılan seçenekler arasında. Bu yenilikler; araştırma, eğitim, sağlık, finans, medya, üretim ve perakende gibi sektörlerde faaliyet gösteren kurumlara, yüksek performanslı ve ölçeklenebilir altyapılarla zorlu iş yüklerini hızlandırma esnekliği sağlıyor.
HPE ProLiant ve HPE Cray sunucuları, NVIDIA Rubin CPX’ler ve NVIDIA Vera Rubin CPX platformları da dahil olmak üzere en yeni NVIDIA ürünleriyle zamanında piyasaya sürülecek. HPE sunucularının gelecekteki modelleri, NVIDIA ConnectX-9 SuperNIC ve NVIDIA BlueField-4 desteği sunacak. NVIDIA BlueField-4, giga ölçekli yapay zeka fabrikaları için 800 Gb/sn aktarım hızı sağlayan bir DPU’dur ve çok kullanıcılı ağ, yapay zeka çalışma zamanı güvenliği, hızlı veri erişimi ve yüksek performanslı çıkarım işleme özelliklerine sahiptir.
Türkiye’deki beşinci yılını tamamlayan ve bu süreçte yerel operasyonlarını bölgesel bir merkeze dönüştüren TCL Electronics, bölgedeki varlığını güçlendirecek şekilde organizasyon yapısını genişletmeye devam ediyor.
Bölgesel büyüme stratejisinin bir parçası olarak TCL Electronics Türkiye, Levant ve Kafkas ülkelerinden sorumlu Pazarlama Liderliği görevine Dr. Neslihan Beyhan Yaşar atandı. Kariyeri boyunca yerli ve uluslararası birçok tüketici elektroniği markasının Türkiye ve global ofislerinde uzun yıllar görev alan Yaşar, şirketin yeni dönemdeki bölgesel pazarlama stratejilerini yönetecek.
TCL Electronics’in son yıllarda teknoloji ve marka bilinirliği alanında yakaladığı güçlü büyüme ivmesini sürdürülebilir hale getirmek ve bölgesel iletişim stratejilerini daha da güçlendirmek amacıyla yapılan bu atama, markanın “Türkiye merkezli bölgesel liderlik” vizyonunu pekiştirecek.
Neslihan Beyhan Yaşar’ın 17 yıllık global pazarlama deneyimi; inovasyon, satış, ürün yönetimi ve pazarlama stratejisi alanlarındaki birikimiyle, TCL’in Türkiye ve bölge ülkelerindeki büyüme hedeflerine önemli katkı sağlayacak. Yeni dönemde markanın Türkiye pazarındaki konumunu güçlendirmek, bölge ülkelerinde stratejik iletişim projeleriyle marka bilinirliğini artırmak ve dijital, saha ve medya odaklı entegre pazarlama projelerini hayata geçirmek öncelikli hedefler arasında yer alıyor.
Bu yapılanmayla birlikte TCL, Türkiye’yi bölgesel bir merkez olarak konumlandırarak hem Türkiye’de hem de bölge ülkelerinde yürütülecek pazarlama ve iletişim faaliyetlerini daha entegre, güçlü ve uyumlu bir yapı altında birleştirmeyi hedefliyor.
Neslihan Beyhan Yaşar Hakkında
Neslihan Yaşar, 2006 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Ardından Sabancı Üniversitesi’nde burslu olarak tamamladığı yüksek lisans programı ile akademik kariyerine devam etti ve Gebze Teknik Üniversitesi’nde İşletme alanında doktora derecesi aldı.
Profesyonel yaşamına 2008 yılında Arçelik-LG’de başlayan Beyhan Yaşar, altı yıl boyunca inovasyon ve satış ekiplerinde görev aldı. 2015–2018 yılları arasında BSH bünyesinde Türkiye, Orta Doğu, Afrika ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinden sorumlu bölgesel pazarlama yöneticisi olarak çalıştı ve farklı kültür ile pazar dinamiklerini yakından tanıma fırsatı buldu. 2018–2025 yılları arasında Arçelik Global’de global pazarlama ürün yönetimi müdürü daha sonra Türkiye ve gelişen pazarlardan sorumlu kıdemli müdür olarak görev yaparak, ürün ve pazarlama stratejileri geliştirme alanında hem global hem de gelişmekte olan pazarlar özelinde önemli deneyimler kazandı.
Akademik alanda da aktif rol üstlenen Beyhan Yaşar, halen Yeditepe Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak ders vermekte ve buna ek olarak profesyonel koç unvanına sahiptir.
MOVA, yaşam kalitesini artıran akıllı teknolojiler sunuyor. MOVA, yeni nesil robot süpürge modeli MOVA E40 Ultra Otomatik Toz Hazneli Robot Süpürge ve Paspas’ı Türkiye’de satışa sunuyor. Modern yaşamın ihtiyaçlarına göre tasarlanan E40 Ultra, güçlü performansını akıllı otomasyonla birleştirerek temizlik anlayışını bir üst seviyeye taşıyor.
Daha Derinlemesine Temizlik İçin Eşsiz Emiş Gücü
E40 Ultra’nın merkezinde, halıların derinliklerine kadar nüfuz eden 19.000 Pa’lık güçlü bir emiş sistemi bulunuyor. Toz, evcil hayvan tüyü ve zemin aralarına yerleşmiş kalıntıları kolayca temizleyen bu sistem, tek geçişte mükemmel sonuç veriyor. Yeni Anti-tangle Yan Fırça, 45° açılı kauçuk şeritli tasarımı sayesinde saç ve tüylerin dolanmasını önleyerek sürekli ve verimli temizlik sağlıyor. Bu özellik, özellikle evcil hayvan sahipleri için büyük kolaylık sunuyor.
Geleneksel robot süpürgeler kenarlarda ve köşelerde biriken kirleri çoğu zaman geride bırakırken E40 Ultra, MaxiReach™ Mop Teknolojisi sayesinde bu sorunu tamamen ortadan kaldırıyor. Paspas sistemi, 4 cm’ye kadar uzayabilen yapısıyla duvar diplerine ve köşelere ulaşarak eksiksiz bir temizlik sağlıyor. Bu yenilikçi sistem, evin her köşesinin aynı temizlik kalitesine ulaşmasını garanti ediyor.
Hepsi Bir Arada İstasyon ile Gerçek Otomasyon
E40 Ultra, temizlik sürecini gerçekten el değmeden gerçekleştiren bir cihaz olarak öne çıkıyor. Akıllı hepsi bir arada istasyonu, tüm bakım işlemlerini otomatik olarak yönetiyor. Temizlik sonrasında toz haznesini 3,2 litrelik geniş torbaya boşaltarak 75 güne kadar bakım gerektirmeyen kullanım sağlıyor. Paspas pedleri her temizlikten sonra otomatik olarak yıkanıyor ve ardından sıcak hava ile kurutuluyor. Böylece bakteri oluşumu engelleniyor, kötü kokuların önüne geçiliyor ve cihaz her zaman hijyenik, bir sonraki temizlik için hazır kalıyor.
Ekosistem ve Kullanım Kolaylığı
Akıllı ev sistemlerine kolayca entegre olacak şekilde geliştirilen MOVA E40 Ultra, Amazon Alexa ve Google Assistant desteği sayesinde kullanıcılara yalnızca sesli komutlarla temizlik işlemini başlatabilme imkânı sunuyor. MOVA mobil uygulaması üzerinden temizlik planları oluşturulabiliyor, farklı modlar kişiselleştirilebiliyor ve cihazın ilerlemesi anlık olarak takip edilebiliyor. Bu özellikler, E40 Ultra’yı modern yaşamın doğal bir parçası haline getiriyor.
Uzun Ömürlü Performans, Sektör Standardı Üzerinde 3 Yıl Garanti
MOVA, ürünlerinin kalitesi ve dayanıklılığı konusunda tam güven sunuyor. Tüm MOVA ürünlerin de olduğu gibi 3 yıl garantiyle sunulan E40 Ultra, kullanıcılarına uzun vadeli güvence sağlıyor. E40 Ultra, sağlam yapısı ve yüksek kaliteli bileşenleriyle uzun yıllar boyunca ilk günkü performansını koruyor.
MOVA E40 Ultra, yalnızca güçlü bir robot süpürge değil, aynı zamanda akıllı, kendi kendine yeten bir temizlik sistemi… Sadece bir robot süpürgenin ötesinde tasarlanan cihaz üst düzey emiş gücü, yenilikçi mop teknolojisi ve tamamen otomatik istasyonu ile ev temizliğinde yeni bir dönemi başlatıyor. Zahmetsiz temizlik, akıllı teknoloji ve konforu bir araya getiren MOVA E40 Ultra, evlerde hijyeni yeniden tanımlıyor.
Google, Android uygulama mağazası Google Play Store için yeni bir yapay zeka özelliğini kademeli olarak kullanıma aldı. Bu yenilik, kullanıcı yorumlarının tek bir paragrafta özetlenmesini sağlıyor. Söz konusu özet, uygulamaların “Kullanıcı puanları ve yorumlar” bölümünde, “Kullanıcılar ne diyor” başlığı altında görünmeye başladı.
Play Store yapay zekaya geçiyor
Yeni sistem, belirli bir sayıda değerlendirme toplayan uygulamalarda aktif hale geliyor. Ancak Google, bu özetleme yeteneğinin devreye girmesi için gereken minimum yorum sayısını resmi olarak açıklamadı.
Yapay zeka tarafından üretilen bu özet, uygulamayla ilgili en sık dile getirilen olumlu ve olumsuz noktaları birleştirerek kısa bir paragraf halinde sunuyor. Özet metninin hemen altında ise, bahsedilen ilgili konulara dair gerçek kullanıcı yorumlarına hızlıca gitmeyi sağlayan bağlantı düğmeleri yer alıyor. Bu özellik, kullanıcıların bir uygulama hakkında genel bir fikir edinmesini kolaylaştırıyor.
Google'ın çatı şirketi Alphabet tarafından yapılan açıklamalarla birlikte Gemini kullanıcı sayısı belli oldu.
Google yetkilileri, bu özetleme özelliğinin bir yıldan uzun bir süredir test edildiğini doğruladı. Test aşamasının tamamlanmasının ardından özellik, artık daha geniş bir Android kullanıcı kitlesine açılıyor. Rakip şirketlerden Apple da benzer bir özelliği geçtiğimiz Nisan ayında App Store’da iOS kullanıcılarına sunmuştu. Google, bu hamleyle uygulama mağazası deneyiminde kullanıcıların bilgiye erişimini hızlandırıyor.
Türkiye elektrik sistemi dönüşümü, artan yenilenebilir enerji kapasitesi ve dijitalleşme ile kritik bir süreçten geçiyor. Bu önemli konu, enerji üretimi ve tüketici deneyimini yeniden tanımlarken, yeni bir raporla detaylıca ele alınacak.
Türkiye elektrik sistemi dönüşümü raporu tanıtılıyor
Bu kapsamda, sektörün geleceğini şekillendirecek bulguların yer alacağı yeni bir rapor yayımlanıyor. Raporun bulguları, 6 Kasım 2025 Perşembe günü düzenlenecek çevrim içi bir lansman ile kamuoyuna sunulacak.
Rapor hangi sorulara yanıt arıyor?
Paylaşılan bilgilere göre rapor, sektörün önündeki önemli sorulara odaklanıyor. “Türkiye’nin elektrik sistemi önümüzdeki yıllarda nasıl şekillenecek?” ve “Elektrikte kritik politika ihtiyaçları nelerdir?” soruları, raporun ana gündem maddelerini oluşturuyor.
Ekonomi, kalite ve dijitalleşme mercek altında
Ayrıca rapor, bu dönüşümün ekonomi ve enerji kalitesi üzerindeki potansiyel etkilerini de analiz ediyor. Sürecin önemli bir parçası olan dijital altyapı ve akıllı sayaçların konumu da raporda yanıt aranan bir diğer konu olarak öne çıkıyor.
Lansman çevrim içi olarak yapılacak
Rapor bulgularının sunulacağı lansman ve ardından gerçekleşecek panel, ilgilenen herkesin katılımına açık olacak. Etkinlik, 6 Kasım Perşembe günü saat 10.30 ile 12.00 arasında YouTube platformu üzerinden canlı olarak yayımlanacak.
Peki, Türkiye’nin elektrik sistemi dönüşümü hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!
Microsoft, Windows 11 işletim sistemine yeni bir ses paylaşımı yeteneği getiriyor. Bu özellik sayesinde sistem, sesi aynı anda iki farklı kablosuz kulaklık, hoparlör veya işitme cihazına aktarıyor. Geliştirme sürecinde Bluetooth Low Energy (LE) ses kodeği kullanıldı. Bu yenilik, şu an için Windows 11 Insider kullanıcılarına Dev ve Beta kanalları üzerinden önizleme olarak sunuluyor.
Bluetooth ile ses paylaşımı geliyor
Ses paylaşımı, özellikle dizüstü bilgisayarında film izlemek veya bir şarkıyı beraber dinlemek isteyen kullanıcılar için kullanışlı oluyor. Özelliği aktif etmek isteyen kullanıcılar, öncelikle Bluetooth LE destekli cihazlarını bilgisayara bağlıyor. Ardından, hızlı ayarlar menüsünde yer alan “Shared audio (preview)” seçeneğini etkinleştiriyor.
Microsoft, bu geliştirmeden önce Ağustos ayında Windows 11’e LE Audio desteğini eklemişti. Bu destek, oyun veya arama sırasında kablosuz kulaklık kullanıldığında daha yüksek ses kalitesi sağladı. Şirket, kullanıcı deneyimini bu yeni özellik ile daha da ileriye taşıyor.
Diğer cihaz üreticileri de benzer ses paylaşımı çözümlerini hayata geçirdi. Örneğin Google, Bluetooth LE tabanlı Auracast özelliğini kullanarak Android 16 cihazlardan uyumlu işitme cihazlarına ses yayını yaptı.
Google, daha sonra bu özelliği genişletti ve Pixel 8 ve daha yeni telefonların aynı anda iki kulaklığa bağlanmasına imkân tanıdı. Samsung da geçtiğimiz yıl Galaxy S24’ün piyasaya sürülmesiyle birlikte telefonlarına Auracast özelliğini entegre etti.
Google'ın çatı şirketi Alphabet tarafından yapılan açıklamalarla birlikte Gemini kullanıcı sayısı belli oldu.
Şu anda Windows 11’deki paylaşılan ses özelliği sadece belirli Copilot Plus PC modellerinde çalışıyor. Desteklenen modeller arasında 13,8 inç ve 15 inç Surface Dizüstü Bilgisayarlar ile 13 inç Surface Pro bulunuyor.
Yakın gelecekte Samsung Galaxy Book 5 360, Galaxy Book 5 Pro ve diğer bazı modellerin de destek kapsamına girmesi bekleniyor. Özelliği kullanmak için kullanıcıların Bluetooth LE destekli kulaklıklara sahip olması şart. Uyumlu cihazlar listesinde Samsung Galaxy Buds 2 Pro, Buds 3, Buds 3 Pro ve Sony WH-1000XM6 gibi modeller yer alıyor.
Medya ve eğlence dünyasında büyük bir gelişme yaşanıyor. İddialara göre Netflix, Warner Bros satın alımı için ciddi adımlar atmaya başladı. Şirketin bu hamlesi, hem sinema hem de oyun sektörünü yeniden şekillendirebilir.
Netflix Warner Bros satın alımı için danışman tuttu
Deadline tarafından paylaşılan bilgilere göre Netflix, bu potansiyel devralma süreci için harekete geçti. Yatırım bankası Moelis & Co ile bir danışmanlık anlaşması imzaladılar. Bu gelişme, Warner Bros. Discovery’nin geçen hafta alıcılarla görüşmelere açık olduğunu duyurmasının hemen ardından geldi.
Anlaşma oyun stüdyolarını da kapsıyor
Olası bir anlaşma, Warner Bros. Discovery’nin tüm varlıklarını kapsayabilir. Bu varlıklar arasında en dikkat çekeni ise Warner Bros. Games bölümü. Şirket; Mortal Kombat, Harry Potter, DC Comics ve Game of Thrones gibi devasa fikri mülkiyet haklarına sahip.
Harry Potter ve Batman oyunları Netflix’e geçebilir
Warner Bros. Games bünyesinde Avalanche Software, NetherRealm Studios, Rocksteady Studios ve TT Games gibi önemli stüdyolar bulunuyor. Satışın gerçekleşmesi durumunda, bu stüdyolar ve geliştirdikleri popüler seriler doğrudan Netflix çatısı altına girecek.
YouTube, popüler teknoloji videolarını tehlikeli olduğu için kaldırdı. İçerik üreticileri yapay zekayı suçlarken YouTube iddiaları yalanladı.
Netflix’in oyun stratejisi hızlanacak
Netflix, bir süredir oyun dünyasında yer edinmeye çalışıyordu. Ancak şu ana kadar büyük bir ivme yakalayamadılar. Bununla birlikte, Warner Bros. Games’in portföye eklenmesi, Netflix’in oyun stratejisini ciddi anlamda hızlandırabilir. Şirket, bu hamleyi içerik çeşitliliğini artırmak için kritik bir adım olarak görüyor.
Peki, bu dev satın alma hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!