Ev sineması projeksiyon cihazları arasında fark yaratan Vankyo Leisure 495W, kullanıcılarına taşınabilirlik, kolay kullanım ve uygun fiyat avantajlarını sunarak dikkat çekiyor. Yüksek çözünürlük desteği ile 4K UHD deneyimini evinize taşıyan bu model, 1920×1080 çözünürlüğünde 60 fps görüntü kalitesi sağlıyor. 220 inçlik dev ekran boyutu ve 10.000:1 kontrast oranı ile izleyicilere keskin, detaylı ve yüksek kaliteli görüntüler sunuyor. LED teknolojisi sayesinde 100.000 saatlik lamba ömrü, cihazı uzun süre boyunca kullanabilmeyi mümkün kılıyor.
Leisure 495W’nin sessiz çalışan fanı sadece 28 desibel ses seviyesinde çalışarak sinema keyfinin sessizce tadını çıkarmanıza olanak tanıyor. Yansıtılan ekran boyutunu kolayca ayarlayabilmek, projeksiyon cihazının konumunu değiştirmeden görüntü boyutunu optimize etmeyi mümkün kılıyor. Cihazın HDMI, USB, Wi-Fi 5 ve Bluetooth 5.1 bağlantı seçenekleri sayesinde kullanıcılar, farklı kaynaklardan içerik aktarma özgürlüğüne sahip oluyor.
Dahili HiFi Dolby Premium ses sistemi ile donatılmış iki adet 5W hoparlör, ekstra ses sistemi kurulumuna gerek bırakmadan net ve güçlü bir ses sunuyor. Aynı zamanda tripod veya tavan askısı ile kullanılabilen bu projeksiyon cihazı, evde ya da dış mekanda rahatlıkla kullanılabilecek taşınabilirliğe sahip.
Android tabanlı işletim sistemi ve uygulama desteği ile Netflix, YouTube, Disney+, BluTV ve Amazon Prime gibi popüler platformlardaki içerikleri doğrudan cihaz üzerinden izleyebilirsiniz. Otomatik kenar düzeltme özelliği ile eğik yüzeylerde bile mükemmel görüntü kalitesi sağlıyor. Tüm bu özellikleri ile Vankyo Leisure 495W, ev sineması keyfini en üst seviyeye taşımak isteyenler için ideal bir seçim olarak öne çıkıyor.
Mart ayında X Fold 3 ve X Fold 3 Pro modellerini sadece Çin için satışa sunan vivo, şimdi cihazları küresel pazara sunmaya hazırlanıyor. Bugün Geekbench’te görülen X Fold 3 Pro artık dünyaya açılmaya hazır. İşte vivo X Fold 3 Pro hakkında tüm detaylar.
vivo X Fold 3 Pro Geekbench testinde!
vivo’nun katlanabilir telefon modeli X Fold 3 Pro yakında küresel pazara geliyor. Şimdiye kadar yanlızca Çin’de satışa sunulan cihaz, şimdi daha fazla ülkede satışta olacak. Küresel sürüm üzerinde çalışmaları sürdüren vivo, cihazı bugün Geekbench testine tabi tuttu. Tabi bazı özellikleri de ortaya çıkmış oldu.
V2330 model numarası ile performans testine katılan X Fold 3 Pro, görünüşe göre Snapdragon 8 Gen 3 yonga setinden güç alıyor. 16GB LPDDR5X RAM belleklerle testlere katılan cihaz, Android 14 işletim sistemi ile çalışıyor. Bu donanımlar sayesinde Geekbench’in tek çekirdek testinden 2146 puanla geçen cihaz, çoklu çekirdek testinden 6304 puan almayı başarıyor.
vivo'nun uygun fiyatı ile dikkat çeken yeni akıllı telefonu vivo Y18 tanıtıldı. İşte vivo Y18'in özellikleri ve fiyatı.
Çin sürümünde ana kamera olarak 50 Megapiksel OmniVision OV50H‘ı kullanan X Fold 3 Pro, bunun yanında 64 Megapiksel telefoto kamera ve 50 Megapiksel ultra geniş açılı kamerayı taşıyor. Ön tarafta çift 32 Megapiksel selfie kamerasına sahip olan katlanabilir telefon, 5700 mAh’lik bir pilden besleniyor. 100W kablolu, 50W kablosuz hızlı şarj desteğine sahip olan cihaz, bu sayede dakikalar içerisinde tam şarja ulaşıyor.
Şimdilik küresel sürümün özellikleri net olarak bilinmese de Geekbench’te çıkan veriler, yani işlemci ve RAM, vivo X Fold 3’ün küresel sürümünde yer alacak. Çin’de 1385 Dolar’dan başlayan fiyatlarla satışa sunulan cihaz bakalım Avrupa’da ne kadara satılacak?
vivo X Fold 3 serisi özellikleri! (Çin)
Özellikler
vivo X Fold3
vivo X Fold3 Pro
Ağırlık / Kalınlık
219g / 10.2 mm
236g / 11.2 mm
İç Ekran Boyutu ve Çözünürlük
8.03 inç, 2480 x 2200 px, 120Hz
8.03 inç, 2480 x 2200 px, 120Hz
Dış Ekran Boyutu ve Çözünürlük
6.53 inç, 1172 x 2748 px, 120Hz
6.53 inç, 1172 x 2748 px, 120Hz
İşlemci
Snapdragon 8 Gen 2
Snapdragon 8 Gen 3
Bellek
12GB / 16GB
16GB
Depolama
256GB / 512GB / 1TB
512GB / 1TB
Ana Kamera
50 Megapiksel, OIS
50 Megapiksel, OIS
Telefoto Kamera
64 Megapiksel, 3x zoom
64 Megapiksel, 3x zoom
Ultra Geniş Açılı Kamera
50 Megapiksel
50 Megapiksel
Ön Kamera
Çift 32 Megapiksel
Çift 32 Megapiksel
Batarya
5,500 mAh, 80W kablosuz
5,700 mAh, 100W kablosuz, 50W kablosuz
Su Dayanıklılığı Sertifikası
IPX4
IPX8
vivo X Fold 3 Fiyatı
X Fold 3 (12GB + 256GB): 969 dolar X Fold 3 (16GB + 256GB): 1038 dolar X Fold 3 (16GB + 512GB): 1108 dolar X Fold 3 (16GB + 1TB): 1246 dolar
X Fold 3 Pro (16GB + 512GB): 1385 dolar X Fold 3 Pro (16GB + 1TB): 1523 dolar
Akıllı telefonlar artık yalnızca hayatımızın bir parçası değil, zorunlu birer ihtiyacı haline geldi. Öyle ki birçok işi bilgisayara veya cüzdana gerek kalmadan cebimize sığan bu cihazlar üzerinden yapabiliyoruz. Fakat her zaman böyle değildi.
Bu alanda elle tutulur ilk örnekler 1993 yılında satışa çıkan dünyanın ilk dokunmatik ekranlı telefonu IBM Simon ve 1996’da satışa çıkan Nokia 9000 Communicator olarak kabul ediliyor. Fakat bu cihazlar döneminin ilerisinde olsalar da tam olarak akıllarımızda canlanan akıllı telefon kavramını karşılamıyorlar.
Zira günümüzde alışageldiğimiz akıllı telefonlar Android ve iOS işletim sistemleriyle birlikte doğdu ve var olmaya devam ediyor. Bir zamanlar yalnızca arama yapma, mesaj ve e-posta gönderme ve de internette gezinme gibi işlevleri yerine getiren bu cihazlar artık birkaç sesli komut ile evimizi, otomobilimizi, banka hesaplarımızı ve işimizi yönetmemizi sağlayan gelişmiş yapay zeka donanımları ve yazılımlarına sahip komplike ürünler haline geldi.
Tabii telefonlar geliştikçe tasarımlarının da oldukça kısa süre içerisinde değiştiğini görüyoruz. Ancak bir süredir birçok teknolojisever akıllı telefonlarda tasarım konusunun çıkmaza girdiği konusunda hemfikir. Peki neden?
İlk olarak 3-4 inç boyutunda ve 2 santimetreye varan kalınlıkta karşımıza çıkan bu cihazların zaman içerisinde ekran boyutları arttı. Öyle ki tablet boyutuna varan modeller gördük. Tabii bu boyut artışı beraberinde kalın ve kısa yerine ince ve uzun bataryaların da gelişmesini sağladı.
Bu dönemde telefonların hem ekranının büyümesi hem de kalınlığının düşürülmesi adeta bir moda haline geldi ve sektör bu yönde ilerledi. Süreç içerisinde 5 mm kalınlığında telefonlar da gördük. Fakat aynı dönemde istemsiz bir sorun ortaya çıktı.
Telefonları ve bataryaları inceltmek mümkün olsa da kamera sensörü ve lensi oldukça fazla yer kaplıyordu. Bu nedenle cihazın tasarımına aykırı şekilde tek kamera olmasına rağmen telefonun en kalın noktasını iki katına çıkaran modüller bulunuyordu.
Bu alanda özellikle Asya şirketleri büyük ar-ge çalışmaları sürdürerek kamera çıkıntısını her yeni modelde biraz daha törpülemeye başladı. Tabii bunu başaramayanlar için bir diğer yöntem de bataryayı büyüterek çıkıntıyı az göstermek oldu.
Ancak günün sonunda istenen başarı elde edildi. Birçok okurumuzun da hatırlayacağı gibi Samsung Galaxy S9-S10 serisi, Xiaomi Mi 8-9 serisi ve iPhone 7-8 serisinde kamera çıkıntısı oldukça küçük, hatta yok denecek kadar azdı.
Bunun hemen ardından ekran kasa oranını artırma dönemi başladı. Günümüzde hala cihazların çerçeve kalınlıklarını konuşuyor olsak da kavisli ekran gibi çözümlerle bu hedefe de kısa varmayı başardılar. Fakat ortada bir sorun daha vardı, o da ön kameranın kapladığı alan.
Birçok marka damla çentik veya delik ekran tasarımını benimsedi. Apple ise çentik olarak bilinen ikonik tasarım dilini benimsedi. Ancak bu dönemde ön kamera alanını küçültme ve hatta cihazın içinden çıkan mekanik kamera modülleri sayesinde ön kamerayı ekrandan tamamen kaldırmayı başarmakla o kadar meşguldüler ki yıllar önce çabaladıkları arka kamera tasarımını unuttular.
Teknoloji beklenenden hızlı geliştiği ve Çinli şirketlerin de sektörde daha fazla var olmasıyla birlikte rekabet bir anda arttığı için tasarım ikinci plana atıldı. Kamera sensörleri büyüdü ve kim daha fazla kamera ekleyecek yarışı başladı.
Günün sonunda ise çentikleriyle biraz Apple’a özenen, biraz da Android tarafında rekabeti kaybetmek istemediği için arka tarafında 4-5 kamerası bulunan tasarım yoksunu cihazlar ortaya çıktı. Ancak o günler de geride kaldı. Artık delik ekran teknolojisi standart haline geldi. Arka bölümde ise ana kamera, geniş açı kamera ve yakınlaştırma yapabilen telefoto kamera standart oldu.
Fakat bu süreçte kamera adası olarak bilinen yeni bir kavram ortaya çıktı. Android ve iOS cihazlarda artık devasa kamera adaları yer alıyor. Üstelik akıllı telefonlar artık 5 mm yerine 8-9 mm seviyesinde olmasına rağmen kamera adaları bunu 2 katına çıkarıyor.
Belki uzaktan bakıldığında profesyonel fotoğraf makinelerini andırdığı için bu tasarım göze hoş geliyor olabilir. Ancak bu cihazların hala cebimize sığması gereken mobil telefonlar olduğunu unutmamamız gerekiyor.
Peki bu kalın kamera adaları ne kadar devam edecek diyorsanız maalesef bir süre daha böyle gideceğini söyleyebiliriz. Tabii bu her telefon için geçerli olmayacaktır. Özellikle giriş ve orta segment modellerde eskiden olduğu gibi sade tasarımlar görebiliyoruz.
Ancak üst segment telefonlarda hala kim daha fazla yakınlaştırma yapabiliyor veya kimin sensörü daha büyük kapışması devam ediyor. Hızla gelişen teknolojiyi düşündüğümüzde ise bu rekabetin ise sonu gelecek gibi gözükmüyor.
Birkaç yıl önce katlanır telefonların hayatımıza girişiyle birlikte sektörün buraya yönlenmesi bekleniyordu. Her ne kadar giderek büyüyen bir pazar hacmine sahip olsa da pazarın yüzde 10’una bile tekabül etmiyor. Dolayısıyla beklenen trendin bu olmadığı anlaşılıyor.
Öte yandan ön kamera modülünün ekran altına yerleştirilmesi üzerine de büyük ar-ge çalışmaları yapılıyor. Hatta önemli satış rakamlarına ulaşmasa da ekran altı kamera sistemine sahip birkaç farklı markaya ait telefon modelleri geçtiğimiz yıllarda satış çıktı. Her ne kadar bu teknoloji de tüketici tarafında beklenen ilgiyi görmemiş olsa da önümüzdeki birkaç yıl içerisinde en büyük tasarımsal gelişme bu olacak.
Bununla birlikte yapay zeka gelişimi de bir hayli hızlandı. Sanal asistanlar ve sohbet botları hızla ilerliyor ve ilgi bu alana doğru kayıyor. Dolayısıyla bir kez daha tasarım konusu ilk sıradan düşerek önceliği bir başkasına kaptırdı.
Bu nedenle akıllı telefon sektörüne genel olarak baktığımızda markaların da ne yapacağını şaşırdığını görüyoruz. Tasarımı umursamadan bildiğini okuyanlar, kamerada öne çıkmak isteyenler ve yapay zekayı bir an önce entegre etmek isteyenler şeklinde kendilerine farklı hedefler koydular.
Yani artık eskisi gibi tek bir alanda rekabet etmek yerine farklı alanlarda zirveyi kapmaya çalışan birçok üretici var. Tabii bunun kötü bir şey olduğunu söyleyemeyiz. Zira tüketicilerin de farklı yönelimleri var. Öyle ki kimi 200x yakınlaştırma yapabileni, kimi de işlemcisi en güçlü olanı tercih ediyor.
Peki markalar tasarım, ekran, kamera ve işlemci tarafında birbirinden farklı onlarca cihaz üretirken hangisini seçeceğiz? İşte bu noktada ShiftDelete.Net Akıllı Telefon Haberleri‘ni ve tüm akıllı telefonları ve teknoloji ürünlerini sizler için test edip incelediğimiz ShiftDelete.Net YouTube kanalımızı takip edebilirsiniz.
iPhone 17 serisine dair heyecan verici detaylar gün yüzüne çıkmaya başladı. Yakın zamanda ortaya atılan bir söylentiye göre, iPhone 16 Plus’ın halefi olacak olan telefonun adının iPhone 17 Slim olacağına dair bilgiler dolaşıyor.
Bu modelin iPhone 17 ailesinin en ince üyesi olması bekleniyor
Daha dikkat çekici olan detay ise iPhone 17 Slim’in ekranının, şu anda piyasada bulunan iPhone 15 Plus ve yakında çıkacak olan iPhone 16 Plus modellerinden daha küçük olacağı yönünde. Bu bilgi, telefonun adının Slim olmasının nedeniyle daha anlamlı hale geliyor.
Ekran boyutunun kesin ölçülerine dair bilgiler de ortaya çıktı. Buna göre cihazın ekranı, kesin olarak 6,55 inç çapında olacak.
iP 15 Plus’ın 6,7 inçlik bir ekrana sahip olduğu göz önüne alındığında, iP 17 Slim’in ekranının daha küçük olması şaşırtıcı olmayabilir. Ancak, iPhone 16 Plus’ın halefi olması beklenen bir model için daha küçük bir ekran seçeneğinin sunulması, bazı kullanıcılar için hayal kırıklığı olabilir.
Apple’ın bu stratejiyi, büyük ekranlı iPhone’lar için daha yüksek fiyatlar talep ederek, kullanıcıları Pro Max modellerine yönlendirmek istediği şeklinde yorumlanıyor.
Motorola 'nın bir sonraki katlanabilir telefonu sızdırıldı. Gelin cihaz neye benziyor beraber detaylarına bir bakış atalım.
Şu anda iPhone 17 ailesinin lansmanına 18 ay gibi bir süre var ve bu süre zarfında birçok şeyin değişebileceği unutulmamalı. Bu bilgilerin kesin doğruluk taşıması için resmi bir açıklama bekleniyor.
Ancak, şu anki bilgilere göre, iP 17 Slim’in daha küçük bir ekranla ve ince bir tasarımla piyasaya sürülmesi bekleniyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.
Yıllardır Apple’ın elektrikli otomobil sektörüne girip girilmeyeceği merak konusu. Özellikle Xiaomi’nin elektrikli araç üretimine geçerek başarıya ulaşması bu soruyu daha çok gündeme getirmeye başladı. Bu yılın başında on yıl süren Project Titan elektrikli otomobil girişimini iptal eden Apple, bu piyasadaki işini bitirmiş gibi görünmüyor. Ortaya çıkan son raporlara göre teknoloji devi, bir elektrikli araç girişimcisi ile ortak olabilir. İşte detaylar…
Apple, Rivian ile elektrikli otomobil için ortaklık kurabilir
Söylentilere göre Apple, elektrikli araç üretimi girişiminden vazgeçmeyerek farklı startup’lar ile ortaklık kurmaya başlayabilir. Henüz firmanın başarıya ulaşamaması ve hedeflerinin henüz bitmemesinden dolayı, Apple’ın ABD’deki belirli bir elektrikli otomobil startup’ı ile ortaklık için piyasa araştırması yaptığı iddia ediliyor.
Yayınlanan rapora göre bir ekip kurmayı amaçlayan Apple için Rivian oldukça muhtemel aday gibi görünüyor. Ayrıca firmanın on yıldır elektrikli otomobil ve sürücüsüz otomobiller yani otonom sürüş üzerinde çalışması da bu ekibi kurmakta kolaylık sağlayabilir.
Apple tarafındaki yapay zeka çalışmaları devam ederken, yeni iddia şirketin sunucular için yapay zeka özel çip geliştirdiği yönünde...
Şimdilik bu ortaklığın nasıl olacağı veya olup olmayacağı belli olmasa da Apple’ın bir arayışa girdiği kesin gibi duruyor ve Rivian’ın da en belirgin adaylardan biri olduğu belli. Başka bir ayrıntı bulunmasa da Apple’ın üzerinde çalıştığı ve araştırmalar yaptığı bu konunun yine de kısa süre içerisinde belirgin olmayacağını bilmek gerekiyor.
Peki ya siz Apple’ın elektrikli otomobil sektöründeki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce üretime geçecek mi? Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.
Vin Diesel hayranlarının uzun süredir beklediği haber nihayet geldi. Yeni bir Riddick filminin yolda olduğu kesinleşti. Son Riddick filmi 2013’te yayınlanmıştı ve o zamandan beri yeni film heyecanla bekleniyordu.
Yeni Riddick filminin geleceği kesinleşti
Vin Diesel, daha önce üç Riddick filminde rol almıştı: 2000 yapımı Pitch Black, 2004 yapımı The Chronicles of Riddick ve 2013 yapımı Riddick. Yani yeni film ile son film arasında 10 yılı aşkın bir süre olmuş olacak. Yeni film, Riddick: Furya adını taşıyor ve serinin dördüncüsü olacak.
Riddick: Furya hakkında daha önce de duyumlar gelmişti. Bir yıl önce, Vin Diesel’in senarist ve yönetmen David Twohy ile tekrar bir araya gelmeyi planladığı bildirilmişti. Twohy, serinin önceki filmlerinde de yer almıştı ve özellikle Pitch Black’in başarısıyla tanınıyor.
Furya’nın konusuyla ilgili detaylar da yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor. Film, Riddick’in doğup büyüdüğü dünyaya, yani Furya’ya geri dönmesini konu alacak. Ancak, bu kez karşısında sadece yeni bir tehdit yok, aynı zamanda ona benzer Furyanlar da olacak. Bu durum, Riddick’in geçmişiyle yüzleşmesine ve kendi köklerini keşfetmesine yol açacak.
Breaking Bad’in efsane karakteri Gus Fring’i canlandıran Giancarlo Esposito, Marvel evrenine katılacağını resmen duyurdu.
Riddick: Furya’nın çekimleri Ağustos ayının sonlarında başlayacak. Vin Diesel’in Riddick karakteriyle dönmesini sabırsızlıkla bekleyen birçok hayran var.
Yeni Riddick filminde sürprizler de bekleniyor ancak daha çekimlerine bile başlanmadığı için elimizde sadece filmin çıkacağı ve temel düzeyde konusu bilgileri mevcut. Siz ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.
Uzun bir süredir MediaTek, Dimensity 9300+ yonga seti üzerinde çalışıyor. Android pazarında sesini duyuracak yeni işlemcinin gücünü vereceği ilk modeller ortaya çıkmaya başladı. Bu modellerden biri de dünyadaki ilk Dimensity 9300+’lı tablet olacak iQOO Pad 2 Pro. Şimdi de iQOO’nun yeni tabletinin anahtar özellikleri sızdırıldı. İşte iQOO Pad 2 Pro beklenen özellikleri…
iQOO Pad 2 Pro, üst segment özellikler ile donatılacak
iQOO’nun beklenen en yeni tablet serisi Pad 2 ve Pad 2 Pro, iPA2453 ve iPA2475 model numaraları ile ortaya çıktı. Bugün yayınlanan duyuruyla birlikte Pad 2 Pro modelinin MediaTek’in yeni tanıttığı Dimensity 9300+ işlemcisine ev sahipliği yapacağı doğrulandı.
Ayrıca vivo X100s, X100s Pro, ve iQOO Neo9s Pro’ya da güç verecek 4nm olan işlemci, 1x 3.4 GHz ARM Cortex-X4, 3x 2.85GHz ARM Cortex-X4, ve 4x 2.0GHz Cortex-A720 olmak üzere sekiz çekirdeğe ev sahipliği yapıyor.
MediaTek tarafından geliştirilen ve üst segment cihazlar için performans canavarı özellikleri ile MediaTek Dimensity 9300+ tanıtıldı.
Dünyadaki ilk Dimensity 9300 Plus’tan gücünü alacak olan yeni tabletin ilerleyen günlerden Çin pazarı için duyurulması bekleniyor. Ortaya çıkan iddialara göre Pad 2 Pro, 13 inçlik 3.1K çözünürlüğe ve 144Hz yenileme oranına sahip LCD bir ekran ile gelecek.
Geçtiğimiz ay Çin’de tanıtılan vivo Pad 3 Pro ile benzer özellikleri paylaşması beklenen yeni tabletin en belirgin farklılığı geliştirilmiş Dimensity 9300+ işlemcisi olacak.
Gelin fikir olması açısından vivo Pad 3 Pro özelliklerine bakalım:
Türkiye’de 120 binden fazla e-ticaret sitesinin ödeme alt yapısını sunan, milyonlarca son kullanıcıya sahip yerli girişim iyzico, Türk finansal teknoloji şirketi Paynet’i 87 milyon Amerikan dolarına Arena Bilgisayar’dan satın almak için imzaları attı.
Ülkemiz teknoloji sektöründe iki Türk şirketi arasında gerçekleştirilen en büyük satın almalardan biri olma özelliğini de taşıyan bu anlaşma, iyzico’nun Türkiye pazarındaki konumunu sağlamlaştırarak Türkiye finansal teknoloji pazarının büyümesi ve gelişmesinde de büyük rol oynayacak.
iyzico, Paynet’i satın alıyor
Türkiye’nin başarılı ve öncü finansal teknoloji şirketi iyzico, bayi ağı kanalında tüm kredi kartına taksitli tahsilat fikriyle tohumları atılan Paynet’i, Türkiye’nin en büyük teknoloji şirketlerinden olan Arena Bilgisayar’dan satın alıyor.
120 binden fazla üye işyeri ve 6 milyon bireysel kullanıcısı ile iyzico, yenilikçi teknolojileriyle sahip olduğu zengin ürün portföyüne Paynet’in B2B ve B2B2C ödeme ve tahsilat alanındaki tecrübelerini ekleyerek, üye iş yerlerinin büyümelerindeki yol arkadaşlığını daha da güçlendireceğini belirtiyor.
27-28 Nisan 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen SDN Summit’te neler oldu? SDN Summit 2024 vLog sizlerle.
Ödemeler dünyasına 2013 yılında yeni bir soluk kazandıran ve finansal teknoloji sektörünün büyümesinde önemli rol oynayan iyzico’nun CEO’su Orkun Saitoğlu şunları söyledi:
“Bu satın alma ile iyzico sunduğu ürün yelpazesini genişleterek rekabetçi finansal teknoloji sektörünün güçlü bir oyuncusu haline gelecek. Prosus’un küresel alanda sahip olduğu konumu ve hedeflerini de göz önüne alarak iyzico’nun 10.yılında orta vadeli bir strateji açıklamıştık.
Bu stratejimiz ile üye iş yerlerimizin büyümesine rehberlik etme ve dijital dönüşüm süreçlerinde tamamlayıcı hizmetler sunmanın yanı sıra son kullanıcılar için de alışveriş deneyimini uçtan uca sahiplenip ödeme opsiyonlarını çeşitlendirmeyi hedefledik.
Paynet ile attığımız bu güçlü adım ve onların B2B ödeme ve tahsilat alanındaki tecrübelerini iyzico bünyesine katmak, mevcut stratejimiz ışığında yaptığımız bir satın alma oldu. Finansal hizmetleri demokratikleştirmek ve herkes için erişilebilir kılma vizyonu ile yolumuza devam ediyoruz. iyzico, bu vizyonu sürdürmeye ve Paynet satın almasıyla yarattığı sinerji ile de finansal teknoloji sektörüne liderlik etmeye devam edecek.’’
Paynet’in B2B ve B2B2C alanında Türkiye’nin öncü finansal teknoloji şirketi haline gelmesini sağlayan iş modelini geliştiren ve gerekli organizasyonu kuran Arena Grup CEO’su Serkan Çelik şunları söyledi:
“Öncelikle Arena Grubu olarak, teknoloji sektöründe Türk girişimciler tarafından kurulmuş iki Türk şirketi arasındaki en büyük satın alma işlemini iyzico gibi saygın bir kuruluş ile birlikte gerçekleştirmiş olmaktan duyduğumuz mutluluğu ifade etmek isterim. Paynet’i sektörede özel kılan en önemli kabiliyeti B2B ve B2B2C alanındaki uzmanlığı ve tecrübesidir.
Paynet, kendi sektörlerinin devleri olan büyük şirketler ile onların KOBİ iş ortakları ve bu iş ortakları ile son kullanıcı tüketiciler arasında hem sanal hem de fiziksel dünyada gerçekleşen her türlü ödeme ve diğer finansal işlemleri tek bir platform üzerinde dijitalleştirmektedir.
Bu dijitalleştirme hizmetini birbirlerinden çok farklı sektör ve iş modellerinde faaliyet gösteren müşterilerimiz için zaman ve fiziksel mekan sınırlamaları olmaksızın gerçekleştirebilmek ve bunu olabilecek en gelişmiş teknolojik çözümler ile hızlı ve düşük maliyetle sağlamak Paynet’in en büyük başarısıdır. iyzico’nun B2C ve Paynet’in B2B ve B2B2C alanlarındaki tecrübelerinin ve teknolojik kabiliyetlerinin birleşmesi ile ortaya çıkacak finansal teknoloji şirketinin Türkiye için dünya çapında bir başarı hikayesi yaratacağına olan inancımı belirtmek isterim.”
Hisse devirleri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve Rekabet Kurulu onayları dahil gerekli yasal süreçlerin tamamlanması ve satın alma sözleşmesinde yer alan koşulların karşılıklı olarak yerine getirilmesini takiben tamamlanacaktır. Bu işlemde Paynet ve Arena’nın münhasır finansal danışmanlığını Odin Financial Advisors üstlenmiştir.
Motorola, katlanabilir telefonlarıyla teknoloji dünyasında dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Son sızıntılara göre, 2024 için yeni bir model hazırlıyorlar ve bu kez odak noktası Motorola Razr 50 Ultra.
Yeni katlanabilir cihazın Motorola Razr 50 Ultra olabileceği düşünülüyor
Bu yeni model, Motorola Razr 40 Ultra’nın temel tasarımını devralacak gibi görünüyor. Ancak, bu, sadece estetik anlamda bir yenileme olmayabilir.
Önceki modelin, Amerika Birleşik Devletleri’nde Motorola Razr Plus olarak satılan versiyonunun kapağındaki ekranı, etkileyici donanımı ve güçlü özellikleriyle övgüler aldığı biliniyor. İncelemeler, Razr 40 Ultra’nın kullanıcıları memnun eden bir deneyim sunduğunu ortaya koymuştu.
Lexus LBX modelini Türkiye'ye getirdi. Peki bu otomobil neler sunuyor ve kimlere hitap ediyor? İşte Lexus LBX fiyatı ve özellikleri...
Sızıntılara göre Motorola Razr 50 Ultra’nın kapak ekranı 3,6 inçlik bir panel ve HD çözünürlük ile gelecek. Eğer sızıntılar doğruysa, bu modelde 144 Hz yenileme hızı da sunulacak. Arka tarafında, sağ köşeye yerleştirilmiş birkaç kamera ve ortaya hizalanmış bir selfie kamerası bulunacak.
Telefonun iç donanımıyla ilgili kesin bilgiler henüz ortaya çıkmış değil. Ancak önceki modelde olduğu gibi Qualcomm Snapdragon 8 Gen 2 veya Snapdragon 8S Gen 3 gibi güçlü işlemcilerin kullanılması bekleniyor. Bu işlemciler, kullanıcıların günlük ihtiyaçlarını karşılamak için oldukça yeterli güce sahip.
Xiaomi, Redmi, ve POCO artık bu modellere güncelleme desteği vermeyecek. İşte Mayıs 2024 itibariyle güncelleme almayacak cihazlar...
Bir diğer önemli nokta ise depolama ve RAM seçenekleri. Şu anda bilinen bilgilere göre Razr 50 Ultra’nın en az 12 GB RAM ve 512 GB depolama alanı sunacağı belirtiliyor. Daha fazla depolama veya RAM seçeneği sunulup sunulmayacağı henüz netlik kazanmış değil.
Motorola ‘nın bu yeni model için 999 dolarlık (32.259 TL~ – Güncel kur karşılığı) bir giriş fiyatı belirlemesi bekleniyor. Eğer bu fiyatlandırma gerçekleşirse Razr 50 Ultra, 2024 yılının en iyi katlanabilir telefon fırsatlarından biri olabilir.
Sızıntılara göre Razr 50 Ultra’nın mavi, turuncu ve yeşil renk seçenekleri olacak. Yeşil renk seçeneği özellikle ilgi çekici, çünkü bu renk Motorola’nın önceki modellerinde bulunmayan bir seçenek olarak görünüyor.
Motorola Razr 50 Ultra’nın sızan bilgileri hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.
2024’ün ocak ayında özel bir etkinlikle birlikte yeni Galaxy S24 serisini tanıtan Samsung, son model amiral gemisi telefonların yanı sıra Galaxy AI isimli yapay zeka uygulamasını da tanıttı. İlk olarak S24 serisi ile uyumlu olan bu özellik, One UI 6.1 işletim sisteminin bir parçası olduğu için bazı Galaxy telefonlar ve tabletler ile de uyumlu olarak geliyor. Peki hangi tabletler ve telefonlar Samsung Galaxy AI ile uyumlu?
Samsung Galaxy AI, 2022 model telefon serisine uyumlu ancak eksiklikleri var
İlk başlarda yalnızca Galaxy S24 serisine ve daha sonra tanıtılacak amiral gemisi modeller ile uyumlu olması beklenen Galaxy AI özelliği, Samsung’un daha önceki cihazlara getireceğini duyurmasıyla birlikte kullanıcılar için olumlu oldu. Mart ve Nisan aylarında Galaxy S23 ve Z Fold 5 serisine gelen özellik, Galaxy S21 serisi için de yayınlanacak fakat bazı eksikleri olacak.
One UI 6.1 güncellemesi ve Galaxy AI, Google Circle to Search, Canlı Çeviri, ve Sohbet Asistanı gibi özellikler ile gelirken, Galaxy S22, Z Fold 4, Z Flip 4 gibi telefonlar bu özellikleri neredeyse tamamen alıyor. Ancak Galaxy S21 serisi, donanım özelliklerinden dolayı Canlı Çeviri, Sohbet Asistanı, ve Tarama Asistanı gibi özelliklere maalesef sahip olamayacak.
2024 yılı ilk çeyreği akıllı telefon pazarı raporları geldi. Ezeli rakibi Apple'ı geride bırakmayı başaran Samsung, tekrar zirveye yerleşti.
Tüm cihazların Galaxy AI alamayacağını duyuran Samsung, amiral gemisi telefonlar için de 2022’den sonraki modellerin bu özelliğe sahip olabileceğini duyurdu. İşte Samsung Galaxy AI özelliklerini almış ve alacak Galaxy telefonlar ve tabletler:
Galaxy S24 series
Galaxy S23 series
Galaxy S22 series
Galaxy S21 series
Galaxy S23 FE
Galaxy Z Fold 5
Galaxy Z Flip 5
Galaxy Z Fold 4
Galaxy Z Flip 4
Galaxy Z Fold 3
Galaxy Z Flip 3
Galaxy Tab S9 series
Galaxy Tab S8 series
Peki ya sizin Galaxy cihazınız, Galaxy AI özelliklerini aldı mı? En çok hangi özelliği beğendiniz? Düşüncelerinizi ve deneyimlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.
Boeing’un mürettebatlı uzay fırlatması için heyecan doruktaydı ancak bu heyecan, beklenmedik bir ertelemeyle sekteye uğradı. NASA’nın duyurduğu bilgilere göre fırlatmadan sadece iki saat önce alınan bir kararla Starliner’ın yolculuğunu ertelendi.
Boeing’in ilk mürettebatlı uzay uçuşu, güvenlik kontrolleri sebebiyle bu akşama ertelendi
Astronotlar Butch Wilmore ve Suni Williams, Starliner kapsülünde hazır pozisyonda beklerken, bir oksijen valviyle ilgili potansiyel bir sorun nedeniyle fırlatma iptal edildi.
Florida’nın Cape Canaveral bölgesinden Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) doğru yol alması beklenen Starliner, beklenen zamanda, yani dün gece fırlatılamadı. Yeniden planlanan fırlatma girişimi için en erken tarih olarak Salı gecesi belirlendi.
Boeing, uzun zamandır özel bir firma olarak ISS’ye mürettebat taşıma hedefi için çalışıyor. Ancak bu hedefe ulaşmak, beklenenden daha fazla zaman aldı ve bir dizi ertelemeyle karşılaşıldı. SpaceX’in başarılı Dragon kapsülü fırlatmasının ardından, Boeing de bu alanda yer almak istedi ancak teknik sorunlar ve güvenlik endişeleri, süreci geciktirdi.
Twitter/X'in kurucusu Jack Dorsey, yeni platformu Bluesky yönetim kurulundan da ayrıldı. Gelin detaylara birlikte göz atalım.
Starliner’ın önceden planlanan test uçuşları da başarısızlıkla sonuçlandı. 2015’te planlanan ilk mürettebatsız test uçuşu, 2019’a kadar ertelendi ve gerçekleştiğinde yazılım sorunları nedeniyle istenilen sonuç alınamadı. İkinci bir deneme planlandığında ise itiş sistemlerindeki sorunlar, bir sonraki girişimin ertelenmesine neden oldu.
NASA ve Boeing ekibi, güvenlik ve performans endişelerini gidermek için titizlikle çalışıyor ancak uzay keşfi ve taşımacılığı gibi karmaşık bir alanda, beklenmeyen aksaklıkların yaşanması kaçınılmaz gibi görünüyor.
Apple’ın bugün yeni iPad modellerini ve aksesuarlarını tanıtacağı “Let Loose” etkinliğine saatler kalmışken, ortaya çıkan bir rapor, şirketin sunucular için özel bir yapay zeka çipi hazırladığını iddia etti. Özellikle Apple tarafında yapay zekaya yapılan yatırımların, şirketin kendi yapay zekası üzerinde çalıştığını gösteriyordu. Şimdi de veri merkezleri için yapay zeka destekli özel bir çip geliştirmesi Apple’ın bu konuda titizlikle çalıştığını gösteriyor. İşte detaylar…
Apple, sunucular için kendi yapay zeka çipi üzerinde çalışıyor
Bugün, Let Loose etkinliğinde iPad’leri tanıtırken birkaç yapay zeka özelliğine değinmesi beklenen Apple’ın asıl yapay zeka tabanlı özelliklerini haziran ayında gerçekleşecek WWDC 2024’te duyurması bekleniyor. Ortaya çıkan iddialara göre de teknoloji devi şimdi de veri merkezleri için yapay zeka çipleri üzerinde çalışıyor.
Birkaç güvenilir kaynak tarafından söylenenlerde Apple’ın veri merkezi sunucularında yapay zeka yazılımını çalıştırmak için tasarladığı kendi çipi üzerinde çalıştığı iddia edildi. Bu hamlenin yapay zekanın gelişimi ve Apple’ın sektördeki yerini alması için yapıldığı tahmin ediliyor.
Bu iddiaların sebebi de şirketin iOS 18 ile duyurulacak yeni yapay zeka tabanlı özellikleri ile donatılmış olan sunuculara güç sağlamak için hem M2 Ultra hem de M4 yonga setlerini kullandığının ortaya çıkması.
Özellikle haziran ayındaki WWDC 2024 etkinliğinde iOS 18’i tanıtması beklenen şirketin, yapay zeka alanında biraz geç kalması ve ayak uyduramaması nedeniyle çok gelişmiş bir yapay zeka sistemi tanıtması da muhtemel. Ancak yine de Apple’ın AI teknolojileri için OpenAI ve Google gibi üçüncü taraflarla bir anlaşmaya varması da olasılıklar arasında bulunuyor.
Peki ya siz Apple’ın özel yapay zeka çipi hakkında neler düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlarda belirtebilirsiniz.
