Nvidia, iklim değişikliği ve doğal felaketlerle ilgili kritik sorunlara dikkat çekmek ve çözümler sunmak için “Earth-2” adlı bir platform oluşturdu. Earth-2, dünya iklimini simüle eden ve iklim değişikliğinin etkilerini inceleyen bir “dijital ikiz” olarak tanımlanıyor.

Nvidia, küresel iklim değişikliğini simüle etmek için Earth-2’yi geliştiriyor

Earth-2, iklim değişikliğine bağlı olarak meydana gelen doğal felaketleri ve aşırı hava olaylarını analiz etmek için geliştirildi. Bu platform, iklim modellerini daha hızlı ve enerji verimli bir şekilde işlemek için Nvidia’nın geliştirdiği Corrdiff adlı üretken bir yapay zeka modelini kullanıyor.

Corrdiff, mevcut modellere göre 1000 kat daha hızlı ve 3000 kat daha enerji verimli tahminler sunarak, meteoroloji uzmanlarının daha etkili çözümler geliştirmesine yardımcı olacak.

NVIDIA CEO’sundan şaşırtan açıklama! Neredeyse 1 milyon TL…

NVIDIA'nın geçtiğimiz günlerde tanıttığı NVIDIA Blackwell B200 yapay zeka çipinin fiyatı açıklandı. İşte ayrıntılar...

Earth-2’nin interaktif ve yüksek çözünürlüklü simülasyonları, küresel atmosferden yerel bulut örtüsüne, taifunlardan türbülanslara kadar geniş bir yelpazede hava olaylarını içeriyor. Bu platform, kurumların ve hükümetlerin, özellikle aşırı hava olaylarının tahmininde kullanılmak üzere, kendi simülasyonlarını oluşturmalarını sağlıyor.

Nvidia’nın CEO’su Jensen Huang, bu teknolojinin, insanları aşırı hava koşullarına daha iyi hazırlamaya ve bu konuda eyleme geçmeye teşvik etmeyi amaçladığını belirtiyor. Bu yenilikçi yaklaşım, iklim değişikliğinin neden olduğu sorunlara karşı mücadelede yeni bir yol açıyor ve teknolojinin çevresel sorunlara çözüm sunma potansiyelini gösteriyor.

Nvidia’nın bu adımı, hem teknoloji sektöründe hem de iklim biliminde önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor. Nvidia’nın geliştirdiği Earth-2 platformu, yapay zekanın yardımıyla iklim değişikliğinin etkilerini daha etkin bir şekilde simüle ediyor.

Bu da meteorologlara ve bilim insanlarına daha doğru tahminler yapma ve aşırı hava olaylarına karşı önlemler alabilme fırsatı sunuyor. Earth-2, hem teknoloji hem de çevre bilimleri alanında yenilikçi bir adım olarak değerlendiriliyor.

Nvidia’nın bu girişimi, teknolojinin çevresel sorunları çözme yolundaki rolünü önemli ölçüde artırabilir ve bu alandaki gelecekteki gelişmeler için bir öncü niteliğinde olabilir. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce faydalı bir gelişme olur mu? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz.

Samsung geçtiğimiz aylarda yeni amiral gemisi Galaxy S24 Ultra modelini kullanıcılarına sundu. Yeni teknolojileriyle birlikte büyük merak uyandıran cihazın iddiaya göre ilginç bir sorunu ortaya çıktı. Kullanıcılar, S24 Ultra’nın kalemi S Pen’in ucundan yanık kokusu geldiği yönünde bildirimlerde bulundu. İşte konuyla ilgili detaylar…

Samsung Galaxy S24 Ultra’nın S Pen’inden yanık kokusu mu geliyor?

Samsung’un en yeni amiral gemisi Galaxy S24 Ultra geçtiğimiz ocak ayında tanıtıldı. Yapılan ilk inceleme videolarının ardından derinlemesine incelemeler ve özellikle S Pen ile alakalı içerikler de üretilmeye başlandı. ShiftDelete.Net tarafından hazırlanan inceleme videosunu izlemek isterseniz aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz.

Bu içeriklerden birini de Sammobile isimli bir YouTube kanalı hazırladı. Videolarında S Pen özelliklerine yakından bakmak isteyen ekip garip bir ayrıntı fark etti. Cihazın kalemini birçok işlem için kullanmalarının ardından yanık kokusu aldıklarını belirttiler.

Mac’lerde kritik güvenlik açığı bulundu!

Apple Silicon çiplerindeki yeni bir güvenlik açığı, bir saldırganın şifrelenmiş anahtarları çalarak verilere erişmesine olanak tanıyor.

Ardından bu konuyu S24 Ultra kullanıcıları ile paylaştılar ve onlarında deneyimlemesini istediler. Gelen kullanıcı yorumları oldukça şaşırtıcı. Birçok kullanıcı S Pen’i kullanmalarının ardından ucunu kokladıklarında benzer bir yanık kokusu aldıklarını belirtiyor.

Konu Samsung’un Avrupa Topluluk forumuna taşındığında ise bir moderetör de benzer kokuyu aldığını bunun Galaxy S24 Ultra’nın çalışırken ürettiği ısının cihazın kalem ucunu etkilediğini ve bu sebeple yanık kokusu oluştuğuna dikkat çekiyor. Ancak bahsi geçen sorunun ciddi bir durum olmadığını ve kullanıma engel olmadığını da belirtiyor.

Apple hissedarları, güne kayıpla uyandı. Apple, ABD Adalet Bakanlığı’nın açtığı antitröst davasının ardından büyük bir finansal darbe aldı. Apple hisse değerleri milyarlarca dolarlık düşüş yaşadı. Bu dava, iPhone üreticisini rekabet karşıtı uygulamalarla suçluyor.

Apple, antitröst davasında dev kayıp yaşadı: 113 milyar dolarlık düşüş

ABD Adalet Bakanlığı ve bir grup eyalet savcısı, Apple’a karşı bir dava açtı. İddiaya göre Apple, iPhone ve diğer cihazlarını kullanarak rekabeti sınırlıyor ve tüketicileri kendi ekosistemine bağlamaya çalışıyor. Davanın etkisiyle Apple hisse değerleri yüzde 4.1 düşüş gösterdi ve şirket yaklaşık 113 milyar dolarlık pazar değerini kaybetti.

Apple, bu suçlamaları reddederek, davayı hukuki ve gerçekler açısından yanlış olarak nitelendiriyor. Avrupa Birliği ise Apple’a yönelik USB-C ve üçüncü taraf uygulama mağazalarına izin verme gibi düzenlemeler getirerek, şirketin faaliyetlerini sınırlama yoluna gitti.

Apple suçlu bulundu! Rekor ceza geldi

Apple, App Store'da rekabet politikalarını ihlal ettiği gerekçesiyle Spotify tarafından şikayet edilmişti. AB, Apple'a rekor ceza verdi.

Bu dava, Apple hisselerinin düşüşüyle, teknoloji dünyasındaki rekabet ve monopolleşme konularını gündeme taşıdı. Apple’ın bu zorluklarla nasıl başa çıkacağı ve rakip firmaların bu durumdan nasıl etkileneceği, sektörün geleceğini şekillendirecek önemli faktörler arasında.

Apple’ın ve diğer büyük teknoloji şirketlerinin pazar politikaları, hisselerin yaşadığı düşüş ile birlikte yeniden değerlendirilme sürecine giriyor. Bu gelişmeler, Apple’ın pazar stratejileri ve antitröst yasalarıyla uyumu konusunda önemli etkiler yarattı.

Apple’ın bu düşüş ile nasıl başa çıkacağı ve diğer teknoloji firmalarının bu durumu nasıl değerlendireceği, tüketiciler ve sektör profesyonelleri için yakından takip edilmesi gereken konular arasında yer alıyor. Bu durum, hem yasal hem de teknolojik açıdan, sektörde önemli bir dönüm noktası oluşturabilir.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz.