Tesla rakibi Nio ET9’un köpeklerden ilham alan özelliği ortaya çıktı!

Çinli otomobil üreticisi Nio’nun yeni ET9 modeli, otomobiller için benzersiz bir özellik sunuyorve elektrikli aracın şasisi, karı temizlemek için bir köpek gibi sallanıyor. Nio tarafından yayınlanan bir videoda, aracın şasisinin hip-hop videolarındaki lowrider’lara benzer şekilde yanlara doğru sallandığı ve aracın üzerindeki karı etkili bir şekilde attığı görülüyor.

Nio’nun ET9 elektrikli otomobilin kar temizleme özelliği

Bu sistem, aracın her dört tekerleğindeki ayrı ayrı kontrol edilebilen hidrolikler sayesinde mümkün oluyor. Bu yenilikçi kar temizleme özelliği, kış aylarında otomobil sahipleri için büyük bir rahatlık sağlıyor.

Nio, Klasik yöntemlerle kar temizleme ihtiyacını ortadan kaldırarak, araç kullanıcılarına zaman ve emek tasarrufu sunuyor. Bu, elektrikli araçların kullanım kolaylığını artıran ve günlük hayatta pratik bir çözüm sunan bir yenilik olarak öne çıkıyor.

BMW, elektrikli araç sınıfında Tesla’ya sürpriz yaptı!

BMW, elektrikli araç sınıfında Tesla’ya sürpriz yaptı!

BMW, elektrikli araç sektöründe sürpriz bir konuma yükseldi ve stratejisi sayesinde Tesla'ya karşı etkili bir rekabet sağladı.

Nio ET9 modelinin sıra dışı hidrolik sistemi, darbeleri etkili bir şekilde absorbe etme yeteneğine de sahip. Yayınlanan bir videoda, aracın ön tekerleklerinin yerinde bir su birikintisinde zıplarken, aracın karoserinin sabit kaldığı ve üzerindeki iki su bardağının taşmadan durduğu gösteriliyor.

Nio ET9’un piyasa konumu ve fiyatı

ET9, lüks elektrikli otomobil segmentinde Tesla Model S, BMW i7 ve Mercedes EQS gibi rakipleriyle yarışıyor. Henüz Avrupa pazarına giriş tarihi açıklanmamış olsa da, aracın başlangıç fiyatı 100 bin Euro olarak belirlendi.

Bu fiyatlandırma, Nio ET9’un lüks segmentte yer aldığını ve rekabetçi bir konumda olduğunu gösteriyor. Nio’nun bu özellikle sunması, elektrikli otomobil sektöründe yenilikçi adımlar atılmasının önemini vurguluyor.

Kullanıcı ihtiyaçlarına odaklanan bu tür yenilikler, elektrikli araçların daha cazip hale gelmesine katkıda bulunuyor. Ayrıca, bu tür özellikler, elektrikli otomobillerin sadece çevre dostu olmanın ötesinde, günlük yaşamda pratik ve kullanışlı çözümler sunabileceğini gösteriyor.

Nio’nun bu yenilikçi özellikleriyle rekabette nasıl bir avantaj elde edeceğini düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz.

Yapay zekayı eğitmenin yeni yolu keşfedildi! DNA çipli bilgisayar

Bilim insanları, yapay zekanın (AI) eğitimi ve büyük veri işlemleri için hayati önem taşıyan matematiksel işlemleri gerçekleştirebilen yeni bir biyobilgisayar çipi geliştirdi. Tanıtılan bu yeni biyobilgisayar platformu, modifiye edilmiş DNA molekülleri üzerinde veri depolayarak ve mikroakışkan kanallar kullanarak temel hesaplamalar yapabiliyor.

Yeni DNA çipli bilgisayar: Yapay zekayı daha verimli kılıyor

DNA, yaşamın mavi çizgisi olarak bilinir ve genetik bilgiyi kodlar, tıpkı verilerin elektronik tabanlı depolama aygıtlarına kodlanması gibi. DNA tabanlı cihazlar daha önce küçük ölçekte veri kodlamak için kullanılmıştı, ancak bu prototip çip, DNA’yı veri işlemek için de kullanıyor.

Rochester Institute of Technology’nin Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı olan çalışma yazarı Amlan Ganguly, DNA’nın veri depolamada elektronik modlardan çok daha iyi olduğunu belirtiyor.

Bilim insanları yapay DNA modeli tasarlıyor!

Bilim insanları yapay DNA modeli tasarlıyor!

Bilim insanları yapay DNA modeli tasarlayarak devrim niteliğinde bir gelişmeye imza attı. 16 Kromozomdan oluşan sentetik maya ürettiler.

Araştırmacılar, DNA’yı moleküler seviyede nasıl manipüle edebileceklerini incelediler. DNA’nın dizilimi (veri okuma) ve sentezlenmesi (veri yazma) gibi işlevlerini hesaplama ile benzeştirdiler.

DNA üzerindeki kodlanmış veriler, ikili sistemin 1’leri ve 0’ları temsil etmek için çeşitli noktalarda kesilerek ve mikroakışkan kanallar kullanılarak farklı hesaplamalar yapıldı. Araştırmacılar, aynı çipte veri depolayıp işleyebildiklerini ve temel hesaplamalar yapabildiklerini buldular.

DNA çipli bilgisayar ile veri işlemenin avantajları

DNA tabanlı veri işleme, geleneksel bilgisayarlarda depolama ve hesaplama bileşenlerinin ayrı olmasının aksine, her iki işlemi de aynı bileşenle gerçekleştirebiliyor. DNA, SSD’lere kıyasla birim hacim başına 1,000 kat daha fazla veri depolayabiliyor ve bu da veri işleme verimliliğini artırıyor.

Ayrıca, DNA işleme, milyarlarca işlemi eş zamanlı olarak yapabilen “eşsiz paralellik” sunuyor. Bu yeni cihaz henüz bir kanıt niteliğinde olmasına rağmen, araştırmacılar, cihazı ölçeklendirerek bir gün AI sistemlerini eğitmek için kullanmayı umuyorlar.

iPhone 15 Plus batarya tamiri

Apple bilindiği gibi iPhone 14 ailesi ile birlikte “mini” modellerini tarihe karıştırdı ve yine dört modelden oluşan ailesine bu kez daha büyük ekranlı olan “Plus” modellerini ekledi. iPhone 14’le birlikte hayatımıza iPhone 14 Plus girdi; aslında iPhone XS Plus gibi iPhone 11 öncesi modelleri de hatırlayanlar olacaktır. iPhone 11’den itibaren aile düz modele ek mini, Pro ve Pro Max’tan oluştu. En büyük ekranı isteyen kullanıcılarsa doğrudan Pro Max modellere yöneldi.

iPhone 14 ve iPhone 15 ailesinde de elbette en büyük ekran Pro Max’te ancak bu kez daha düşük donanımlı ve uygun fiyatlı olan bir de iPhone 15 Plus seçeneği var. Sizlere bu yazıda iPhone 15 Plus batarya tamiri konusunda bilmeniz gerekenleri aktaracağız.

Kasa büyüklüğü sebebiyle iPhone 15 Plus batarya kapasitesi elbette standart olan modelden daha fazla ancak bu kez de ekranın büyümesi gibi faktörler günün sonunda aynı bekleme ve konuşma sürelerini ortaya çıkartıyor. Yani pratikte çok da bir şey fark etmese de ekran büyümüş oluyor.

iPhone 14 modelleri ile kıyaslandığında oldukça benzerlik gösteren iPhone 15 ailesinde batarya kapasiteleri açısından çok küçük yüzdelik farklar var. Konumuz iPhone 15 Plus pil değişimi olduğu için öncelikle iPhone 14 Plus’ın 4325 mAh’lık bir bataryaya sahip olduğunu söylemeliyiz.

iPhone 15 Plus’ta ise bu rakam 4383 mAh seviyesinde yani yüzde 1.34’lük bir artıştan bahsedebilmek mümkün. Performansı yükselen ve güç tüketimi de biraz gerileyen işlemciye rağmen günün sonunda bataryanın sunduğu ekstra bir performanstan bahsedebilmek doğru olmaz.

Yani bir iPhone 14 veya iPhone 14 Plus kullanıcısının iPhone 15 Plus’a bataryası için geçmesi çok gerinde bir karar değildir ve hatta hiçbir şey değişmeyecektir. iPhone 15 Pro Max’ta da benzer ekran büyüklüğü sunuluyor olmasına rağmen batarya 4422 Mah kapasitede ve bu da iPhone 15 Plus bataryası iPhone 15 Pro Max’a uyar mı gibi bir sorunun cevabını ortaya koymuş oluyor. Küçük geometrik farklar nedeniyle bu bataryaların ne yazık ki üretildiği cihazlar haricinde kullanılabilme şansları yok.

iPhone 15 Plus Yeni Pil Fiyatı

iPhone 15 Plus pil ne zaman değişmeli, batarya değişim ücreti nedir, batarya değişim videosu, yan sanayi pil ücreti, batarya değişimi için hangi teknik servis, Apple servisi onarım süresi gibi birçok soru kafanızı kurcalıyor olabilir. Öncelikle merak etmeyin; telefonunuzu günde birkaç kez şarj edecek kadar yoğun kullanıyor olsanız bile bataryanız 3-4 yıl sizi idare edecektir.

Bu sürenin sonunda ise iPhone 15 batarya bozulma belirtileri ortaya çıkacak ve cihazınız değişim zamanının geldiğini size bildirecektir. Apple teknik servisi iPhone 15 batarya fiyatı incelendiğinde şu an servis ücreti olarak 3499 TL istendiği web sitesinden görüntülenebiliyor.

Bataryalar birbirinden farklı olsa da aslında yakın mAh değerlerine sahipler ve Apple tarafından da bu sebeple iPhone 14 Plus, iPhone 14 Pro Max, iPhone 15 Plus ve iPhone 15 Pro Max için aynı batarya değişimi ücretleri belirlenmiş durumda. Batarya değişimi için servise teslimat sağladığınızda bu ücreti ödemeniz gerekecektir ancak bataryanın eskimesi nedeniyle oluşabilecek farklı arızaların ayrıca ücretlendireceğini de unutmamanız gerekir.

iPhone 15 Plus orijinal batarya fiyatını yüksek buluyorsanız seçeneklerden biri de A kalite yan sanayi bataryaları tercih etmektir. Gerçekten de orijinal kalite performansı sunan batarya seçeneklerinin olduğundan bahsedebilmek mümkün ve aynı süre boyunca performans kaybı ve sorun yaşamadan gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz.

iPhone batarya değişimi için servis tavsiyesi arayan birçok kullanıcı tarafından tavsiye edilen Teknoway’de aynı gün yarım saat içerisinde batarya değişimi yaptırmak da iPhone 15 Plus batarya değişimi için izlenebilecek bir diğer yoldur.

Apple servislerinin tüm cihazlara bakma zorunluluğu ve zaman zaman servis sürelerinin uzayabilmesi kullanıcılar aynı gün batarya değişimi yaptırabilecekleri profesyonel servis arayışına yöneltmektedir. Teknoway de bizim sizlere tavsiye edebileceğimiz, kolay ulaşılabilir, malzeme ve işçilik garantili teknik servis anlayışı ile bu konuda Türkiye’deki en iyi firmadır diyebiliriz. iPhone 15 Plus batarya değişimi veya farklı bir konuda Teknoway’den hizmet alabilirsiniz.

iPhone 15 Plus Batarya Değişimi Fiyatı

Teknoway’de size iPhone 15 Pro Max için orijinal ve A kalite batarya seçenekleri sunulmaktadır. Bazı kullanıcılar internetten yan sanayi batarya temin ederek garantisi sona ermiş cihazlarında bu işlemleri kendileri yapmayı denemektedir ancak her ne kadar batarya değişimi basit bir işlemmiş gibi görünse de asıl zorluk iPhone kasasının açılıp yine sıvı temasına karşı dayanıklı olacak şekilde geri kapatılmasıdır.

Özellikle batarya şişmesi veya akması gibi sorunlar oluşan cihazlarda entegrelerin detaylı şekilde temizliğinin yapılması önemlidir; böylece oksitlenmeyi engelleyerek ilerleyen zamanlarda cihazlarda sorun çıkmasının önüne geçilmektedir. Teknoway’in kullanıcılara önerdiği bir diğer önemli noktada orijinal veya orijinal kalitede yan sanayi şarj cihazı kullanmalarıdır.

Burada da batarya seçiminde olduğu gibi şarj cihazının ne derece kaliteli olduğu büyük önem taşımaktadır. Teknoway’de sizlere sunulan şarj cihazı seçenekleri bataryanızdan kullandığınız süre boyunca en iyi performansı alabileceğiniz ürünlerden oluşmaktadır.

iPhone 15 Plus kapanma sorunu, oyunlarda ekran gidiyor, şarja takınca ekran gidiyor, çok ısınıyor, kendi kendine kapanıyor gibi sorunlar batarya kaynaklı olabilir ve bu nedenle zaman zaman cihazınızın menüsünden pil sağlığını kontrol etmenizi tavsiye ederiz. Yüzde 80 altındaki pil sağlığı seviyesi artık batarya değişimi zamanının geldiğini göstermektedir.

Teknoway’in şu anda İstanbul’da Kadıköy ve Söğütlüçeşme olmak üzere iki şubesi bulunmaktadır. Teknoway şubelerine gelerek iPhone 15 batarya değişimi işlemini yarım saat içerisinde yaptırabilir ve varsa cihazınızın diğer sorunlarının da giderilmesini sağlayabilirsiniz. Ayrıca Teknoway şubeleri aksesuar seçenekleri olarak da birçok seçeneği sizlere sunmaktadır.

Eğer farklı bir şehirde ikamet ediyorsanız veya Teknoway şubelerine gelmek için zamanınız yoksa müşteri hizmetleri ile görüşme sağlayarak kargo da yapabilirsiniz. Teknoway servis merkezlerine ulaşan cihazların onarımları aynı gün gerçekleştirilerek müşterilere iade kargo kodları verilmektedir.

Özellikle iPhone’ların bir süredir kutularından şarj adaptörlerinin gelmiyor olması ve orijinal batarya fiyatları kullanıcıları yanlış yan sanayi ürünlere itebilmektedir. Teknoway mağazalarında sizlere sunulan tüm seçenekler telefonunuzla tam olarak uyumludur ve bataryanın zamanından önce verimini kaybetmesini engelleyecek teknolojiler içermektedir.

iPhone İstanbul Servisi İletişim Numarası

iPhone İstanbul servisi olan Teknoway’de ikinci el telefon alım – satım, onarım, yedek parça, aksesuar ve tamir hizmetleri alabilirsiniz. Bunun dışında günümüzün popüler teknolojik cihazları arasında yer alan elektrikli scooter’lar için de kapsamlı hizmetlere yer verilmektedir.

Her ne kadar bakım gerektirmeyen cihazlar olsalar da elektrikli scooter’lar da dönem dönem çeşitli sebeplerden ötürü arızalabilir veya bakım gerektirebilir. Teknoway şubelerinde elektrikli scooter tamiri işlemleriniz de itina ile gerçekleştirilmektedir.

Türkiye’nin en iyi iPhone servisi Teknoway’e ulaşmak için 0 (537) 958 02 02 no’lu telefonu kullanabilir, teknoway.com.tr adresine gidebilir veya WhatsApp üzerinden erişim sağlayabilirsiniz.

Bu virüs ChatGPT ve Gemini sohbetlerinizi hedef alıyor!

Yapay zeka teknolojisinin hızla gelişimi, pek çok olumlu değişiklikle birlikte bazı riskleri de beraberinde getiriyor. Bu risklerin en yenilerinden biri, “Morris II” olarak adlandırılan virüs. Bu solucan, ChatGPT ve Gemini sohbetlerinize sızarak bilgilerinizi çalabiliyor.

ChatGPT ve Gemini’yi hedef alan virüs: Morris II

Yapay zeka hizmetlerini hedef alan Morris II adlı virüs, yapay zekayı kullanarak kişisel verileri çalmak, propaganda yaymak ve kimlik avı saldırıları yapmayı mümkün kılıyor. İlginç olanı ise, Morris II’nin aslında teknoloji şirketlerini potansiyel tehditler konusunda uyarmak için geliştirilmiş olması.

Morris II, yapay zeka servislerini hedef alıyor ve modellerin işlediği girdilere zararlı komutlar ekleyerek kendini çoğaltabiliyor. Bu komutlar sonrasında çeşitli kötü amaçlı faaliyetlerde kullanılıyor.

Google Gemini, yeni güncelleme ile ChatGPT’yi üzebilir!

Google Gemini, yeni güncelleme ile ChatGPT’yi üzebilir!

Google Gemini, yanıtlarını kendi tercihlerine göre ince ayarlayabileceği bir güncelleme sunacak. Bu güncelleme ChatGPT'yi üzebilir.

Araştırmacılar, zararlı yazılımı yapay zeka destekli e-posta yardımcılarına yönelik saldırılar yaparak test ettiler. Yapay zeka destekli sistemler, bu tür zararlı yazılımlar için yeni bir alan oluşturuyor. Morris II, yapay zeka destekli sistemlere sızarak bu sistemleri manipüle edebiliyor.

Yapay zeka tabanlı e-posta yardımcılarına yapılan saldırılar bu yazılımın yeteneklerini açıkça gösteriyor. Örneğin, bir e-posta ekini kullanarak son kullanıcılara spam göndermek veya bir e-posta metnini kullanarak veritabanını zehirlemek gibi eylemler bu solucanın yapabildikleri arasında.

Bu çalışma, yapay zeka ekosistemlerinin tasarımında dikkate alınması gereken yeni tür bir tehdidi gözler önüne seriyor. Araştırmacılar, yapay zekanın yaygın kullanımını sorgulamak yerine, olası risklerin değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyorlar.

Bu yeni zararlı yazılımın ortaya çıkışı, yapay zeka teknolojilerinin güvenlik yönlerini ve olası zayıf noktalarını tartışmaya açıyor. Peki, bu gelişme, yapay zekanın güvenliğine yönelik endişeleri nasıl etkileyecek?

Teknoloji şirketleri bu tür tehditlere karşı nasıl önlemler almalı? Düşüncelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz. Yapay zekanın güvenlik sorunlarına dair görüşlerinizi duymak isteriz.

Pentagon’un yalanladığı 9 UFO iddiası!

ABD hükümetinin uzaylılar ve UFO kanıtlarını örtbas ettiği iddialarını kesin bir şekilde reddeden Pentagon, geniş kapsamlı yeni bir inceleme sonrasında çeşitli iddiaları geçersiz ilan etti. Gelin detaylarına birlikte göz atalım.

Pentagon, 9 ilginç UFO iddiasını yalanladı

ABD hükümetinin veya içierisindeki gizli bir programın, uzaylı cesetlerini ve uzay gemilerini topladığı ve bu sırada Kongre’den bu girişimi gizlemeye çalıştığı inancı, 1940’lardan bu yana gelen popüler bir komplo teorisi oldu.

Çoğu insan bu komplo teorisini doğa, uçak veya mevcut diğer teknolojilerle kolayca açıklanamayan garip UFO (tanımlanamayan uçan nesneler) gözlemleriyle ilişkilendiriyor. Son birkaç yıldır ABD Savunma Bakanlığı, konuyu UFO’lar olarak damgalayan şeylerden uzaklaştırmak için yeni bir terim benimsedi. Tanımlanamayan anormal fenomenler (UAP).

Pentagon, UFO raporunu açıkladı! İşte şaşırtan detay

Pentagon, UFO raporunu açıkladı! İşte şaşırtan detay

Pentagon yeni bir UFO raporu hazırladı. 1945'ten bu yana raporlanan tüm olayları değerlendiren Pentagon ne buldu?

Kongre’nin teşvikiyle Pentagon, 8 Mart’ta bir rapor yayınladı. Aynı zamanda NASA da kendi incelemesinde sınıflandırılmamış malzemeleri incelemekle görevlendirildi.

All-domain Anomaly Resolution Office tarafından yürütülen askeri çalışma, ABD hükümet ofislerine ve özel erişim programlarına dair 80 yıllık raporları, sınıflandırılmış ve sınıflandırılmamış kayıtları araştırdı. Kayıtlar, bu faaliyetlere dahil olduğu veya hakkında hikayeler duyan yaklaşık 30 mevcut ve eski hükümet çalışanıyla yapılan görüşmelerin bulgularını da içeriyor.

İşte Pentagon’un yeni 63 sayfalık raporda mit olarak çürüttüğü 9 ilginç UAP iddiası:

1) Bilgileri gizli tutmak için gizlilik anlaşmaları imzalandı.

Pentagon müfettişleri, potansiyel UAP bilgi sızıntılarıyla ilişkili herhangi bir Gizlilik Sözleşmesi veya ölüm tehdidi kanıtı bulamadıklarını söylediler.

2) CIA yetkilisi, UAP deneylerini yönetti.

Görüşülen ihbarcılar, eski bir CIA yetkilisini dünya dışı teknolojiyi taşımakla suçladı. Bu eski yetkili, dünya dışı malzemelerin taşınmasını ya da dünya dışı teknoloji üzerinde herhangi bir deney yapılmasını denetlemediğini belirten bir not imzaladı.

3) Uzaylılar, bir teknoloji testini izledi.

Görüşülen kişilerden biri, uzaylıların gözlemlediği bir teknoloji testi hakkında iki askeri üs arasındaki elektronik iletişim üzerinden yapılan bir konuşmaya kulak misafiri olduğunu iddia etti. Müfettişler anlatımı inceledikten sonra kişinin konuşmayı yanlış anladığı sonucuna vardılar.

4) Bir askeri subay, bir uzaylı aracına dokundu.

Röportaj yapılan biri, 1999 yılında dünya dışı bir uzay aracına dokunduğunu iddia eden eski bir subayın adını verdi. Eski subay kayıtlara geçen bu iddiayı reddederek, görüşülen kişinin Lockheed’in emekli bir hayalet savaş uçağı olan F-117 Nighthawk ile ilgili bir hikaye hakkında kafasının karışmış olabileceğini söyledi. Eski subay ayrıca görüşülen kişiyle böyle bir konuşma yaptığını hatırlamadığını da söyledi.

5) Uzaylı teknolojisi testi gerçekleştirildi.

Görüşülen bir kişi bir hükümet tesisinde dünya dışı teknolojinin test edilmesine tanık olduğunu söyledi. Müfettişler, görüşülen kişinin neredeyse kesinlikle gerçek bir teknoloji testi gördüğünü, ancak gösterinin UAP ile hiçbir ilgisi olmadığını söyledi.

6) Beyaz Saray, uzaylı bilgilerini kamuoyuna açıklamayı düşündü.

Görüşülen iki kişi Beyaz Saray’ın 2004-2007 yılları arasında, Başkan George W. Bush’un yönetiminde ABD, Rusya ya da Çin’in dünya dışı kanıtlara sahip olduklarını açıklamalarının olası etkilerini incelemek üzere Kuzey Virginia’daki bir araştırma enstitüsünü kiraladığını iddia etti. Müfettişler çalışmanın gerçekten de bir günlüğüne yapıldığını ancak Beyaz Saray’ın böyle bir talepte bulunmadığını doğruladılar.

7) Bir uzay aracı örneği üzerinde deneyler yapıldı.

Müfettişler, UAP’yi araştıran özel bir kuruluştan ve ABD ordusundan, düşen bir dünya dışı uzay aracından geldiği iddia edilen materyali aldılar. Numunenin magnezyum, çinko ve bizmuttan oluşan insan yapımı bir alaşım olduğunu ve kurşun gibi diğer elementlerin de izlerini taşıdığını tespit ettiler. “Olağanüstü bir niteliği yok” dediler.

8) ‘Kona Blue’ adlı bir program, UAP bilgilerini barındırıyordu.

Hükümetin bilgi sakladığına inanan görüşmeciler, ABD’nin İçişleri Bakanlığı’nda UAP ile ilgili olduğunu düşündükleri, kod adı Kona Blue olan bir programın adını verdiler. Rapora göre bu eski DIA programı (Gelişmiş Havacılık ve Uzay Silah Sistemi Uygulama Programı), 2012 yılında liyakatsiz olduğu gerekçesiyle ortadan kaldırılmıştı. Orijinal programın destekçileri Kona Blue’yu İçişleri Bakanlığı’na önermiş ancak hiçbir zaman onaylanmamıştı. Kısacası, Kona Blue diye bir program hiç var olmadı.

9) Bir program, uzaylı teknolojisi tersine mühendislik yapıyordu.

Gizli bir istihbarat topluluğu programı kapsamında 2021 yılında potansiyel UAP işlemleri yapıldı. Ancak rapora göre bu program ne üzerinde çalışılacak muhtemel materyali kurtardı ne de tersine mühendislik yaptı.

Uranüs ve Neptün yörüngesinde gizli uydular bulundu!

Uranüs ve Neptün yörüngesinde gizli uydular bulundu!

Bilim insanları, Uranüs ve Neptün 'ün yörüngesinde orbital hareket yapan gizli uydular keşfetti. İşte detaylar!

Araştırmacılar, bu yılın ilerleyen zamanlarında raporun başka bir bölümü aracılığıyla daha fazla bulgu yayımlayacaklarını belirttiler. Şu an için Pentagon, hükümetin uzaylı kanıtlarını veya herhangi bir UFO gözleminin gerçekten başka bir dünyadan olup olmadığını onaylamadı. Siz ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.

Snapdragon 8 Gen 4’lü Xiaomi 15 için can sıkan gelişme!

Xiaomi 14 serisinin geçen günlerde globale gelmesinin ardından şimdi de tüm gözler Xiaomi 15 ailesine çevrildi. Bugüne dek paylaşılan raporlar cihazların seleflerine kıyasla büyük yeniliklerle geleceğini ifade ederken, son yaşanan gelişmeler kullanıcıların bir nebze olsun canını sıkacak gibi görünüyor. Zira Xiaomi 15 serisinin zamlı geleceği söyleniyor. Xiaomi 15 özellikleri, fiyatı ve potansiyel tanıtım tarihi!

Xiaomi 15 serisi zamlı gelecek iddiası

Mobil sektörde güvenilir sızıntılarıyla bilinen Digital Chat Station, yaklaşan Xiaomi 15 serisiyle ilgili yeni detayları gözler önüne serdi. Buna göre Xiaomi 15, selefinden daha yüksek fiyatlara satılacak. Benzer bir durumun Pro modeli için de geçerli olduğunu belirtelim.

Xiaomi 15 serisi zamlı gelecek iddiası

Bu fiyat artışının nedenleriyle ilgili şimdilik bir detay paylaşılmasa da markanın bu kararının altında akıllı telefonlarda kullanılacak üst düzey bileşenler ve özelliklerin yattığı söyleniyor. Örneğin; Pro modelinin 0,6 mm kalınlıkta çerçevelerle dünyanın en yüksek ekran gövde oranına sahip telefonu olacağı gibi söylentiler bu artışa ortam hazırlıyor olabilir.

Xiaomi, otomobil satışına resmen başlıyor!

Xiaomi, otomobil satışına resmen başlıyor!

Xiaomi, otomobil satışı yapacağı showroom'ları için çalışmalarını hızlandı. İşte Mi Auto Store olacağı bildirilen mağazalar.

15 Pro ile ilgili gelen sızıntılar sadece bunlarla sınırlı değil. Zira akıllı telefonda ultrasonik bir parmak izi sensörüne sahip olacağı ve uydu iletişimini destekleyeceği de ifade ediliyor. Dahası, önceki sızıntılarla doğru orantılı bir şekilde serinin ekim ayında tanıtılacağı söyleniyor.

15 Pro da dahil tüm seriye güç verecek işlemci Qualcomm Snapdragon 8 Gen 4 olacak. TSMC’nin 3 nm mimarisini kullandığı N3E üretim sürecinden geçecek. Yeni işlemcinin NUVIA çekirdekleri ile piyasaya sürülecek ilk işlemci olacağı tahmin ediliyor. Bununla birlikte üreticinin işlemcide 2 adet NUVIA Phoenix I ve 6 adet NUVIA Phoenix M çekirdeğe yer vermesi bekleniyor. Son olarak yonga setinin Geekbench 6 testlerinden tek çekirdekte 2.845 ve çok çekirdekte 10.628 puan aldığını belirtelim.

ABD’den F-35 için nükleer onayı! Ne anlama geliyor?

F-35 Ortak Program Ofisi (JPO) sözcüsü, F-35A modelinin operasyonel olarak B61-12 termonükleer bomba taşıma sertifikası onayını aldığını açıkladı. Lockheed Martin’in gözde modellerinden biri olan F-35A, artık nükleer başlığa sahip bomba taşıyabilecek. İşte detaylar..

F-35A modeli B61-12 nükleer bomba taşıyabilecek

JPO sözcüsü Russ Goemaere, sertifikasyonun NATO müttefiklerine sürecin Ocak 2024’e kadar tamamlanacağı yönünde verilen sözden aylar önce 12 Ekim’de alındığını söyledi. Bazı F-35A’lar artık resmi olarak B61-12’yi taşıyabilecek kapasiteye sahip olacak. Bu hamle, F35-A’yı hem konvansiyonel hem de nükleer silah taşıyabilen “çift yetenekli” bir uçak haline getiriyor.

F-35A modeli B61-12 termonükleer bomba taşıyabilecek

Konu ile ilgili açıklama yapan Goemaere, “F-35A, ilk 5’inci nesil nükleer yetenekli uçak olarak tarihe adını yazdı. Ayrıca F35-A, 1990’ların başından bu yana avcı ve bombardıman uçağı statüsüne ulaşan ilk yeni platform. Bu F-35 Nükleer Sertifikasyonu çabası, 16 farklı hükümet ve endüstri paydaşından oluşan nükleer kuruluş genelinde 10 yıldan fazla süren yoğun çabanın sonucudur. F-35A, Nükleer Sertifikasyonu planlanandan önce alarak ABD ve NATO’ya, ABD’nin genişletilmiş caydırıcılık taahhütlerini beklenenden daha erken destekleyen kritik bir yetenek sağladı.” ifadelerine yer verdi.

Türkiye’nin ilk milli turbofan motoru çalıştırıldı! İşte o anlar

Türkiye’nin ilk milli turbofan motoru çalıştırıldı! İşte o anlar

Türkiye’nin ilk milli turbofan uçak motoru için testler başarılı sonuçlandı. TEI'nin geliştirdiği motor, Kızılelma ve ANKA-3'te kullanılacak.

Goemaere, ABD’nin ifşa politikasının, çift yetenekli uçaklara ilişkin bilgilerin NATO ortakları arasında açıklanmasını yasakladığını söyledi. Amerikan Bilim İnsanları Federasyonu’nun analizine göre, 2023 yılı itibariyle B61 bombalarının yaklaşık 100 eski çeşidi ittifakın nükleer saldırı misyonunu paylaşan NATO müttefikleri Belçika, Almanya, İtalya, Hollanda ve Türkiye tarafından barındırılıyor. Nükleer kapasiteli bir uçağa sahip olma ihtiyacı, Almanya’nın programa imza atmasının temel nedeni olarak nitelendiriliyor.

F-35A, yalnızca eski modellerin yerini alacak daha yeni B61-12 varyantını taşıyacak şekilde sertifikalandırıldı. Sertifika hayalet jetin diğer varyantı olan kısa kalkış ve dikey iniş yapan F-35B ve uçak gemisinden fırlatılan F-35C’yi kapsamıyor. B61-12’lerin Avrupa’ya teslimat programı net değil, ancak Politico daha önce bombaların Aralık 2022’den itibaren gönderileceğini açıkladı.

F-35 üreticisi Lockheed Martin yaptığı açıklamada, “F-35, dünyanın tek 5. Nesil çok rollü gizli savaş uçağıdır. Müşterilerimizle işbirliği yaparak, onun tehditlerin önünde kalmasını sağlamak için ilerlemeler kaydetmeye devam ediyoruz” dedi.

F-15E daha önce B61-12 ile uyumlu olan ilk Amerikan savaş uçağıydı. Diğer üç savaş uçağı grubu (F-16A/B, F-16C/D ve bazı NATO ülkeleri tarafından kullanılan PA-200 Tornado) da nükleer silah taşıma yetkisine sahip.

Çift yetenekli uçaklar, bombardıman uçakları, denizaltılar ve karadan fırlatılan ICBM’lerden oluşan geleneksel nükleer üçlünün yanı sıra Avrupa ülkeleri tarafından Rus saldırganlığını savuşturmanın önemli bir parçası olarak görülüyor. NATO menşeili uçakların nükleer kapasitesi, Ukrayna’daki savaşın ve özellikle Rusya’nın nükleer saldırılarının yaşandığı bir dönemde NATO için kritik bir dönemece geliyor.

Çin ve Rusya’ın, 2035 Ay planı ortaya çıktı!

Rusya’nın uzay ajansı Roscosmos, Çin Ulusal Uzay İdaresi (CNSA) ile birlikte, 2035’e kadar Ay’da otomatik bir nükleer reaktör inşa etmeyi planlıyor. Önerilen reaktör, iki ülkenin birlikte işleteceği önerilen bir Ay üssüne enerji sağlamak için kullanılacak.

Rusya ve Çin, 2035’e kadar Ay’a insansız nükleer reaktör kurmayı planlıyor

2021’de, Roscosmos ve CNSA, Uluslararası Ay Araştırma İstasyonu (ILRS) adı verilen, tüm ilgili ülkelerin ve uluslararası ortakların katılımına açık bir ortak Ay üssü inşa etmeyi amaçladıklarını açıklamıştı. Roscosmos, CNSA ile birlikte Ay yüzeyine kurulacak güç ünitesi projesi üzerinde çalıştığını açıkladı.

Roscosmos direktörü Yury Borisov, bu zorlu inşaat işinin muhtemelen “insan varlığı olmadan” otomatik olarak yapılacağını ve gerekli teknolojik çözümlerin “neredeyse hazır” olduğunu belirtti. Roscosmos, Ay’a kargo taşımak için nükleer enerjiyle çalışan büyük roketler kullanmayı da planlıyor.

Ay’ın güvenliği Çin’den sorulacak! Ay’da dev gözetim ağı kuracak

Ay’ın güvenliği Çin’den sorulacak! Ay’da dev gözetim ağı kuracak

Çin, Ay'daki varlıklarını korumak ve Ay yüzeyindeki faaliyetleri izlemek için, dünyanın en büyük gözetim ağını Ay'a taşımayı planlıyor.

Rusya ve Çin’in Ay keşfi konusunda farklı geçmişleri var. Rusya’nın ilk Ay misyonu Luna-25, Ay yüzeyine çarparak başarısız oldu. Buna karşılık, Çin’in Ay’da 2013’ten beri bir varlığı var. Chang’e 3, 4 ve 5 görevleri başarılı bir şekilde Ay’a iniş yaptı ve Chang’e 5, Ay örneklerini Dünya’ya başarıyla geri getirdi.

Rusya ve Çin’in Ay’a kurmayı planladıkları nükleer reaktörün boyutu veya şekli henüz belirsiz. Ay üssünün enerji ihtiyacını karşılamak için nükleer bir reaktör veya benzeri güvenilir bir güç kaynağı gerekli olacak, çünkü güneş panellerinin yeterli enerji üretmesi ve depolaması olası görünmüyor.

İngiltere’de bilim insanları, NASA’nın gelecekteki görevleri için düşündüğü kompakt bir Ay nükleer reaktörü tasarımını geçtiğimiz yıl ortaya koydu. Rusya ve Çin’in bu ortak girişimi, Ay keşfinin geleceği ve uzay araştırmalarındaki uluslararası işbirlikleri konusunda önemli bir adım olarak görülüyor.

İnsansız bir nükleer reaktör kurulması, Ay’ın uzun vadeli keşfi ve kullanımı için kritik öneme sahip olabilir. Rusya ve Çin’in bu ortak Ay projesi, uzay araştırmalarında hangi yeni fırsatları ve zorlukları ortaya çıkaracak? Bu konudaki görüşlerinizi merakla bekliyoruz…

Toyota, hibrit stratejisi ile otomobil devlerini ürkütüyor

Otomotiv dünyasında koltuklar hızla değişirken, Toyota’nın hibrit-öncelikli stratejisi, piyasada büyük karlar elde etmesini sağlıyor. Tesla’nın yükselişi ve diğer büyük üreticilerin elektrikli araçlara yönelik hamleleri arasında, Toyota’nın farklı bir yolu tercih etmesi otomobil devlerini düşündürüyor.

Toyota’nın hibrit stratejisi otomotiv sektöründe büyük karlar getiriyor

Tesla’nın elektrikli araç sektöründe sağlam bir yer edinmesi ve General Motors ile Ford gibi devlerin bu alana yaptığı büyük yatırımlarla birlikte, Toyota’nın elektrikli araçlarda geride kaldığı düşünülebilir. Ancak Japon otomobil üreticisi, elektrikli araçlara geçişte daha ölçülü bir yaklaşım benimseyerek, benzin-elektrik hibritleri ve şarj edilebilir hibrit araçlara odaklandı.

Geçtiğimiz aylarda, elektrikli araç satışlarının yavaşlaması ve hibrit araçlara olan talebin artması, Toyota’nın satışlarında ve kârlılığında büyük bir artışa neden oldu. Toyota’nın hibrit araçları, yakıt verimliliği ve düşük emisyonlar sayesinde özellikle Amerika’da büyük ilgi gördü.

Toyota’nın hamallık yapan robotu: Punyo

Toyota’nın hamallık yapan robotu: Punyo

Toyota'nın hamallık yapan insansı robotu Punyo, tüm vücudunu kullanarak nesneleri kaldırıyor ve robot teknolojisine yeni bir yaklaşım sunuyor.

Toyota’nın bu stratejisi, otomotiv endüstrisinin ne kadar hızla değiştiğine dair önemli bir hatırlatma olarak karşımıza çıkıyor. Gelişen teknolojiler ve dinamik piyasa koşulları, hatta en hızlı ve iyi yönetilen üreticilerin bile rotasını değiştirebiliyor.

2023’te 11 milyondan fazla araç satışıyla dünya çapında liderliğini sürdüren Toyota, yıllar içindeki sabırlı ve kararlı büyümesiyle tanınıyor. Toyota’nın hibrit stratejisi, hem güçlü hem de uzun vadeli mantığa dayanıyor.

Hibrit araçlar, elektrikli araçlara oranla daha düşük maliyetli ve geniş kitlelere daha erişilebilir durumda. Bu durum, Toyota’nın pazar payını artırmasına ve geniş bir müşteri tabanını korumasına yardımcı oluyor.

Çin gibi büyük pazarlarda zorlansalar da, Toyota’nın temkinli yaklaşımı genel olarak işe yarıyor. Diğer büyük otomobil üreticileri de Toyota’nın bu yoluna yaklaşmaya başladı. Mercedes-Benz ve Ford gibi firmalar, elektrikli araçlara geçiş hedeflerini geri çekiyor veya yeniden değerlendiriyor.

Toyota’nın otomotiv sektöründeki bu başarılı stratejisi, geleceğin elektrikli araç pazarında nasıl bir yer edineceği konusunda önemli ipuçları veriyor. Siz Toyota’nın bu stratejik hamlesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Görüşlerinizi bizimle paylaşın…

Samsung’un uygun fiyatlı telefonu performans testinde ortaya çıktı

Ürün yelpazesini genişletmek için çalışmalarını sürdüren Samsung’da bir süredir gündemi meşgul eden Galaxy A35 için geri sayım başladı. Cihazla ilgili ortaya çıkan söylentilerin ortak noktası orta segmente hitap edeceği ve uygun fiyatlı olacağı önünde. Samsung Galaxy A35 Geekbench’te göründü!

Samsung Galaxy A35 Geekbench’te göründü

Samsung Galaxy A35, SM-A365B model numarasıyla Geekbench veri tabanında göründü. Akıllı telefon yapılan tek çekirdekli testlerden 1.021, çok çekirdekli testlerden 2 bin 897 puan almayı başardı. Böylece cihazın bazı kilit özellikleri dolaylı yoldan da olsa doğrulanmış oldu.

Geekbench veri tabanına göre akıllı telefona güç verecek işlemci Exynos 1380 olacak. 5 nm mimariyle üretilen yonga seti; 4x 2.4 GHz ARM Cortex-A78 ve 4x 2.0 GHz ARM Cortex-A55 çekirdeklerine ek olarak Mali-G68 MP5 grafik birimine ev sahipliği yapıyor.

Samsung’dan Türkiye’de çok satan modele Android 14 müjdesi!

Samsung’dan Türkiye’de çok satan modele Android 14 müjdesi!

Samsung, Türkiye'de çok satan Samsung Galaxy A72 modeli için Android 14 tabanlı One UI 6 güncellemesi yayınlandı.

Modelde 6 GB RAM mevcut olacak ve kutudan Android 14 işletim sistemiyle çıkacak. Bununla birlikte akıllı telefonun şimdiye kadar sızdırılan tüm teknik özellikleri şöyle;

ÖzellikDeğer
Ekran6,6 inç Süper AMOLED, 1080 x 2340 çözünürlük, 120Hz yenileme hızı
İşlemci(belirtilmemiş)
RAM6 GB veya 8 GB
Depolama128 GB veya 256 GB, microSD kart ile genişletilebilir
Arka Kameralar50 MP ana sensör, 8 MP ultra geniş sensör, 5 MP makro sensör
Ön Kamera(belirtilmemiş)
Video Kaydı4K 30 fps
Batarya5000 mAh
İşletim SistemiAndroid 14 tabanlı One UI 6.1

iOS 17.4 güncellemesi can sıkan pil sorunu ile gündemde!

Apple, iOS 17.4 ile AB ülkeleri için geçerli olsa da üçüncü taraf uygulama mağazalarına kapısını açtı. Ancak, çalıntı cihaz korumasını genişletme gibi önemli özellikler sunan iOS 17.4 güncellemesi, pil sorunu ile gündemde. Buna göre X platformunda paylaşım yapan bazı iPhone kullanıcıları iOS 17.4 pil sorunu hakkında paylaşımlar yaptı.

iOS 17.4 pil sorunu iPhone kullanıcıları arasında ne kadar yaygın?

Apple, belki de her işletim sistemi güncellemesinde benzer sorunlarla karşımıza çıkıyor. Özellikle iPhone 11 ve 11 Pro gibi eski iPhone kullanıcıları, yeni güncellemelerden her zaman memnun olmuyor. Bildiğiniz gibi Apple, yeni iOS 17.4 güncellemesi bundan beş gün önce yayınladı.

ios 17.4 pil sorunu, ios 17.4 güncellemesi, ios 17.4 özellikleri

X platformunda ise şimdiden iOS 17.4 pil sorunu ile ilgili paylaşımlar yapılmaya başladı. Buna göre iPhone 11 Pro sahibi bir kullanıcı iOS 17.4 güncellemesi sonrası telefonunu şarja koyuyor. Kullanıcının anlattığına göre yüzde 40 seviyesinde şarja takılan telefon ancak dört saat sonra yüzde 94 dolmayı başardı.

Kullanıcılar iOS 17.4 pil sorunu hakkında yaptıkları paylaşımlarda, yeni işletim sisteminin pili çok fazla harcadığından yakınıyor. Ancak bu sorunun ne kadar yaygın olduğu henüz bilinmiyor. Apple’ın ise yaygın bir iOS 17.4 pil sorunu için acil güncelleme ile sorunu çözme ihtimali yüksek.

Apple’ın herkesten gizlediği oyun konsolu!

Apple’ın herkesten gizlediği oyun konsolu!

Apple, 30 yıl önce oyun konsolu endüstrisinde nasıl başarısız oldu? Şirketin ilk multimedya aracı neden satamadı?

Ancak sorun nadir görülüyorsa bir sonraki iOS güncellemesine kadar bekleme ihtimaliniz yüksek. Tabii ki iPhone 11 kullanıcıları son iOS güncellemesini almış oldu. Bu anlamda Apple’ın, ufak çaplı bir düzeltme güncellemesi de yapma ihtimali de var.

iOS 17.4 güncellemesi ve özellikleri

Apple, yeni iOS 17.4 güncellemesi ile önemli değişiklikler yaptı. Ancak bu değişikliklerin heyecan verici olanları genel olarak AB bölgesini kapsıyor. İşte iOS 17.4 güncellemesi ve özellikleri:

  • Avrupa Birliği’nde (AB) kullanıcılar, artık iPhone’larında varsayılan uygulama mağazası olarak alternatif bir uygulama mağazası seçme imkanına da sahip.
  • Artık kullanıcılar, Apple Podcasts’teki tüm podcast’ler için tam metin transkriptleri kullanma imkanına sahip. Transkriptler, dinleme deneyimini geliştirmenin yanı sıra, işitme engelli kullanıcılar için de erişilebilirliği artırıyor.
  • Kullanıcılar, SharePlay özelliğini artık HomePod ile de kullanacak. Bu sayede, Apple Music, Apple Podcasts ve diğer sesli içerikleri birden fazla kişiyle HomePod üzerinden dinleyebilirsiniz.
  • iOS 17.4, limon, kahverengi mantar, anka kuşu, kırık zincir, dikey olarak sallanan kafa (evet anlamında) ve yatay olarak sallanan kafa (hayır anlamında) gibi yeni emoji karakterleri içeriyor. Ayrıca 18 kişi ve beden emojisi artık her iki yöne de bakma seçeneğine sahip.
  • iOS 17.4, 2024’de ABD’de piyasaya çıkacak olan yeni CarPlay için hazırlıklara da sahip.
  • iMessage’da, bir güvenlik açığını gideren bir güncelleme yer alıyor.
  • Kodlarda ise, Apple Music Classical, Fitness+ aboneliği için aile paylaşımı ve AR/VR başlığı için yeni bir işletim sistemi gibi gelecekteki özelliklere dair işaretler var.

Peki siz iOS 17.4 güncellemesini nasıl buldunuz? Haberde bahsettiğimiz iOS 17.4 pil sorununu yaşıyor musunuz? Yorumlarınızı bekliyoruz.

Pilsiz kalp pili mi? Kalp hastalarına müjde!

Bilim insanları, pil yerine ışıkla çalışan ve kalp hastalarını pil değiştirme zahmetinden kurtaran kalp pili ile karşımıza çıktı. Şu an için farelerde denenen bu yeni kalp pili, aynı zamanda çok farklı bir çalışma prensibine sahip. Bilim insanları bu yeni ritim ayarlayıcının bütün kalbe değil çalışması gereken kasları hedef aldığını açıkladı. Peki ama bu pilsiz kalp pili nasıl çalışıyor?

Pilsiz kalp pili nasıl çalışıyor ve farkları neler?

Arizona Üniversitesi’nde geliştirilen yeni kalp pili teknolojisi ile kalp pili değiştirme derdi tarih mi olacak? Yine bu kalp pilleri mevcut pillere göre çok daha kullanışlı bir yapıya sahip. Kalp pili teknolojisi ilk olarak 1958 yılında karşımıza çıktı. O günden bugüne çok da değişmeyen kalp pilleri, düzensiz ritim fark ettiğinde tüm kalbe küçük elektro şoklar veren bir yapıya sahip.

Bu ritim düzenleyicilerin pillerinin 5 ila 7 yıl arasında değişmesi gerekiyor. Bazı kalp hastaları için hayat kurtarıcı olan bu küçük cihaz, acı verici de olabiliyor. Bu acının temel sebebi ise en ufak bir ritim bozukluğunda bile tüm kalbe şok vermesinden ileri geliyor.

Pilsiz kalp pili, kalp pili teknolojisi, ışıkla çalışan kalp pili
Pilsiz kalp pili teknolojisi ve çalışma prensibi

Işıkla çalışan yeni kalp pili teknolojisi ise tüm kalbi saran bir ağ yapısına sahip. Bu anlamda ışığa duyarlı hücreleri etkileyen optogenetik (Işığa duyarlı hücreleri etkilemek ve yönlendirmek için geliştirilen bir teknoloji) bir ağ yapısı tüm kalbin etrafını sarıyor. Burada amaç ise kalp atışını sağlayan kardiyomiyosit hücrelerini (Kalp kası hücreleri) kontrol altına almak. Böylece kablosuz ve pilsiz kalp pili, sadece kalbin belirli alanlarına yönelik şok gönderebilme yeteneğine sahip.

Mamut projesinde önemli gelişme! Jurassic Park gerçek mi oluyor?

Mamut projesinde önemli gelişme! Jurassic Park gerçek mi oluyor?

Mamutları hayata döndürme projesi için büyük adım. Nesli tükenen hayvanlar için kök hücre kullanımı Jurassic Park felaketine yol açar mı?

Bu kalp hastaları için acının azalması açısından önemli. Bu sayede kalp pillerinin çok daha düzensiz kalp ritmi bozuklukları için de tedavi yöntemi olma ihtimali var. Bu yeni kalp pili kalbi içeriden değil bir çiçek yaprakları gibi dışarıdan sarıyor. Esnek yapıya sahip olan bu yeni kalp pili, böylece kalbin atarken şekil değiştirmesine de uyum sağlıyor.

Pilsiz kalp pili, kalp pili teknolojisi, ışıkla çalışan kalp pili
Pilsiz çalışabilen kalp pili ve kalbin etrafını saran ağ yapısı

Pilsiz ve ışıkla çalışan kalp pili, taç yaprağı şeklinde ağ yapısına ve kayıt alabilen bir elektrota sahip. Bilim insanları bu elektrotun programlanabilecek bir yapıda olduğunu açıkladı. Yani kişiye ve hastalığına uygun olarak kalp pilinin hangi kasları hedef alacağını ayarlamak mümkün olacak.

Kısacası pilsiz kalp pili teknolojisi ile daha fazla kalp hastası kalp pili tedavisinden faydalanacak. Ayrıca pil değiştirme derdi de son bulacak. Daha az acı veren teknolojinin insanlarda ne zaman denenmeye başlayacağı ise belli değil.