Yeni Wolverine filmi gelebilir!

Marvel Stüdyoları, sinema dünyasının en ikonik karakterlerinden biri olan Wolverine için büyük bir hazırlık içerisinde olduğunu gösteren somut bir adım attı. Şirket, 12 Aralık 2025 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri Patent ve Marka Ofisi’ne (USPTO) doğrudan “Wolverine” markası için yeni bir tescil başvurusunda bulundu.

Yeni Wolverine filmi karşımıza çıkacak

Bu başvuru; film prodüksiyonu, televizyon programları ve çoklu ortam eğlence içerikleri gibi geniş kategorileri kapsıyor. Marka haklarının bu şekilde güvence altına alınması, Marvel’ın karakteri sadece yan rollerde değil, odağında olduğu bağımsız bir proje ile beyaz perdeye taşımayı planladığına dair en güçlü işaret olarak kabul ediliyor. Sektör analizleri, bu tescil işleminin genellikle büyük yapımların resmi duyurusundan hemen önce gerçekleştirilen bir prosedür olduğunu vurguluyor.

wolverine-ve-deadpool-3-fragman-yayinda

Karakterin geleceğine dair tartışmalar, Hugh Jackman’ın “Deadpool & Wolverine” filmindeki dönüşüyle yeni bir boyut kazandı. 2017 yapımı Logan filmiyle role veda eden Jackman, son dönemde verdiği röportajlarda bu vedanın kesin olmadığını ve karakterin henüz keşfedilmemiş yönleri olduğunu ifade ederek açık kapı bırakıyor.

Coursera ile Udemy birleşiyor!

Coursera ile Udemy birleşiyor!

Udemy ve Coursera platformları resmen birleşmeye hazırlanıyor.

Özellikle “Asla, asla dememeyi öğrendim” şeklindeki açıklamaları, oyuncunun Marvel Sinematik Evreni’nin (MCU) gelecek fazlarında yer almaya devam edebileceği beklentisini artırıyor. Ancak Marvel’ın tescil hamlesi, sadece Jackman odaklı bir devam projesini değil, “Secret Wars” sonrası kurulacak olan yeni X-Men evreninin temellerini de işaret ediyor olabilir.

Stüdyonun, Wolverine karakterini yeni mutant sagasının merkezine yerleştirerek, geçmişteki gibi bireysel filmlerle başlayıp büyük bir ekip filmine doğru ilerleyen bir strateji izlemesi bekleniyor.

Ev interneti bağlatmadan önce izleyin! Fiber internette en mantıklı tercih!

İstanbul’da yeni bir eve taşınma sürecinin en önemli adımlarından biri olan internet bağlantısı konusunda yaşadığım deneyimleri bu videoda sizlerle paylaşıyorum. Günlük işlerimizin yanı sıra eğlence ve eğitim gibi pek çok alanda hayatımızın merkezinde yer alan internetin, kesintisiz ve yüksek hızda olması artık bir lüks değil ihtiyaç haline geldi. Ben de taşınma işlemlerim henüz tamamlanmadan internet altyapı çalışmalarına başladım ve yaklaşık bir hafta süren detaylı bir araştırmanın ardından tercihimi Turknet’ten yana kullandım.

Turknet’i tercih etmemdeki en büyük etken, sundukları 1000 Mbps’ye varan yüksek hız kapasitesi oldu. Taşındığım evin fiber altyapısını Turknet’in web sitesi üzerinden sorgulayarak hangi hızları alabileceğimi önceden net bir şekilde gördüm. Geçmişte farklı firmalarla yaşadığım hız dalgalanmaları ve kağıt üzerinde vaat edilen hızların pratikte karşılık bulmaması gibi sorunları Turknet ile aşmayı hedefledim. Özellikle işim gereği sürekli yüksek hıza ihtiyaç duyan biri olarak sabit hız garantisi benim için belirleyici bir kriter oldu.

Detaylar için tıklayın #İşbirliği

Hızın yanı sıra düşük ping değerleri de oyuncular için kritik bir öneme sahip. Akşamları bilgisayar başında vakit geçirmeyi seven biri olarak oyunlardaki gecikme sürelerinin minimumda olması kullanım kalitesini doğrudan etkiliyor. Turknet hem indirme hem de yükleme hızlarında sunduğu performansla beklentilerimi karşılarken, şeffaf ve sabit fiyat politikasıyla da güven veriyor. Diğer firmaların aksine sürpriz faturalarla karşılaşmıyor olmak ve taahhüt zorunluluğunun bulunmaması kullanıcıya büyük bir özgürlük tanıyor.

Kurulum süreci ise oldukça hızlı ve kullanıcı dostu bir şekilde ilerliyor. Web sitesi üzerinden yapılan başvurunun ardından e-devlet onaylı dijital belgelerle işlemler kısa sürede tamamlanıyor. Beni en çok memnun eden özelliklerden biri de ekiplerin rastgele bir zamanda değil, sizin belirlediğiniz uygun gün ve saat diliminde eve gelerek kurulumu gerçekleştirmesi oldu. Bu sayede iş programımı aksatmadan internet erişimine kavuşabildim.

Son olarak Turknet’in sunduğu avantajlı kampanyalara da değinmek gerekiyor. Öğrencilere özel indirimler, yıllık peşin ödemelerde sağlanan fiyat avantajları ve arkadaşını getir kampanyası gibi seçeneklerle internet maliyetini düşürmek mümkün. Farklı bir operatörden geçiş yapmak isteyenler için cayma bedeli karşılaması gibi destekler de sunuluyor. Evine yeni internet bağlatmak isteyenler veya mevcut hizmetinden memnun olmayanlar için Turknet’in sunduğu bu modern ve şeffaf hizmet anlayışını mutlaka değerlendirmenizi öneririm.

Turknet hakkında daha fazla bilgi almak ve altyapınızı sorgulamak isterseniz videonun altındaki bağlantılara göz atabilirsiniz. Merak ettiğiniz tüm soruları yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.

Starfield için müjde verildi!

Bethesda’nın büyük umutlarla piyasaya sürdüğü uzay temalı rol yapma oyunu Starfield, Xbox özel oyun statüsünü geride bırakarak yeni platformlara açılmaya hazırlanıyor. Oyun dünyasında yankı uyandıran son raporlar, yapımın 2026 yılının ilk yarısında PlayStation 5 ve Nintendo’nun yeni nesil konsolu Switch 2 için çıkış yapacağını gösteriyor.

Starfield, PS5 ve Switch 2’ye geliyor

Microsoft’un “Project Latitude” stratejisi kapsamında alınan bu karar, Starfield’ı sadece bir port olarak değil, geniş kapsamlı bir yenilenme süreciyle birlikte diğer konsollara taşımayı planlıyor.

Özellikle 2026 yılının Xbox’ın 25. ve Bethesda’nın 40. kuruluş yıl dönümüne denk gelmesi, bu çoklu platform hamlesine sembolik bir anlam da yüklüyor. Stüdyonun bu takvimi seçmesindeki bir diğer stratejik neden ise oyun dünyasını sarsması beklenen GTA 6’nın satış baskısından uzak durarak ticari başarıyı garanti altına almak olarak öne çıkıyor.

Starfield’ın yeni konsol sürümleri, sadece platform değişikliğiyle sınırlı kalmıyor ve oyunun en çok eleştirilen noktalarına odaklanan devasa bir güncellenmiş versiyonu beraberinde getiriyor. Windows Central tarafından aktarılan bilgilere göre Bethesda, Creation Engine 2 üzerinde yaptığı teknik iyileştirmelerle oyundaki yükleme ekranı bağımlılığını ciddi oranda azaltıyor.

Coursera ile Udemy birleşiyor!

Coursera ile Udemy birleşiyor!

Udemy ve Coursera platformları resmen birleşmeye hazırlanıyor.

Bu güncellemeyle birlikte uzay yolculukları daha kesintisiz ve akıcı bir yapıya kavuşuyor; gezegenler, uzay istasyonları ve yüzeyler arasındaki geçişler oyuncuyu dünyadan koparmayacak şekilde yeniden tasarlanıyor.

Sektörde “Cyberpunk 2.0” anına benzetilen bu dönüşüm, menü yapısından kullanıcı arayüzüne kadar pek çok sistemin modernleştirilmesini kapsıyor. Ayrıca oyunun keşif dinamikleri de daha çeşitli içeriklerle zenginleştirilerek orijinal sürümdeki tekrara dayalı yapının önüne geçilmesi hedefleniyor.

Nvidia’nın efsane ekran kartı ortaya çıktı!

Nvidia’nın hiçbir zaman ticari olarak satışa sunulmayan ancak teknoloji dünyasında efsaneleşen TITAN Ada prototipi, Çin’de ortaya çıkan yeni bir örnekle yeniden gündeme geldi. Geçtiğimiz günlerde ünlü hız aşırtma uzmanı “der8auer” tarafından parçalarına ayrılan birimden çok daha temiz ve seri üretim formuna yakın görünen bu yeni numune, kartın sadece bir laboratuvar deneyi değil, aslında piyasaya sürülmeye hazır bir son ürün olarak tasarlandığını kanıtlıyor.

TITAN Ada kendini gösterdi

Dört yuvalık (quad-slot) devasa hacmiyle dikkat çeken bu ekran kartı, 48 GB kapasiteli GDDR6X bellek yapısı ve tam güçteki AD102 grafik işlemcisiyle modern donanım mühendisliğinin sınırlarını zorluyor. Toplamda 18.432 CUDA çekirdeğine sahip olan bu mimari, NVIDIA’nın Ada Lovelace neslinde ulaşabileceği en uç noktayı temsil ediyor.

Kartın en çarpıcı teknik detayı, standart ekran kartı tasarımlarını altüst eden 90 derecelik açılı PCB yerleşimi olarak öne çıkıyor. Grafik işlemci ve bellek yongalarının bulunduğu ana devre kartı anakarta paralel konumlandırılırken, PCIe bağlantısı ayrı bir kızı kart üzerinden sağlanıyor.

Bu özgün yapı, soğutma performansını maksimize etmeyi hedeflerken, güç dağıtımı tarafında da benzersiz bir yöntem kullanıyor. Kart, doğrudan PCB üzerine monte edilen konektörler yerine, soğutma bloğuna entegre edilmiş bakır iletkenler ve temas pedleri aracılığıyla enerji transferi gerçekleştiriyor.

İki adet 16 pinli (12VHPWR) güç girişiyle donatılan TITAN Ada, 900W seviyesindeki güç tüketim senaryoları için özel olarak hazırlanan bir altyapıya sahip.

Coursera ile Udemy birleşiyor!

Coursera ile Udemy birleşiyor!

Udemy ve Coursera platformları resmen birleşmeye hazırlanıyor.

Çin’de görülen bu son örneğin mekanik detaylarındaki işçilik ve güncel sürücülerle sergilediği kararlı çalışma karakteri, projenin iptal edilmeden hemen önce seri üretim aşamasına ne kadar yaklaştığını ortaya koyuyor. Nvidia’nın bu canavarı rafa kaldırmasındaki temel nedenin, RTX 5090 gibi yeni nesil amiral gemisi modelleriyle oluşabilecek pazar çakışması ve AMD’nin tepe segmentte rekabetçi bir baskı kuramaması olduğu değerlendiriliyor.

Her ne kadar mağaza raflarına hiç uğramamış olsa da TITAN Ada, barındırdığı 24 adet bellek paketi ve hibrit güç dağıtım sistemiyle GPU tarihindeki en karmaşık ve güçlü mühendislik örneklerinden biri olarak kayıtlara geçiyor.

macOS güncellemesi olay yarattı!

Apple, geçtiğimiz Eylül ayında kullanıma sunduğu macOS Tahoe işletim sistemiyle birlikte, özellikle Studio Display kullanıcılarını etkileyen ciddi bir ekran titremesi sorunuyla karşı karşıya kalıyor. Kullanıcı raporlarına göre, Studio Display ve bazı üçüncü taraf monitörlerde görülen bu kesintili titreme problemi, yayınlanan son güncellemelerle çözülmek bir yana daha da kötüleşiyor.

macOS güncellemesi titremeye sebep oldu

macOS Tahoe 26.1 ve en son yayınlanan 26.2 sürümlerine geçiş yapan pek çok kullanıcı, ekranın belirli aralıklarla saniyelerce titrediğini ve bu durumun günlük kullanımı zorlaştırdığını ifade ediyor.

apple studio display windows

Sorun, özellikle koyu renkli içeriklerden bembeyaz arka planlı uygulamalara geçiş yapıldığında veya parlak web sayfalarında gezinirken tetikleniyor. Bazı durumlarda titremeler tamamen rastgele oluşurken, bazen de birkaç saniye süren ardışık dalgalanmalar şeklinde kendini gösteriyor.

Sorunun kaynağına dair henüz Apple cephesinden resmi bir açıklama gelmemiş olsa da teknik incelemeler, hatanın donanımsal bir arızadan ziyade yazılımsal bir uyumsuzluk olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, macOS Tahoe’nun ekran kontrolcü yönetimine getirdiği radikal değişikliklerin, özellikle “temporal dithering” (zamansal renk taklidi) süreçlerinde hatalara yol açtığını değerlendiriyor.

Bu durum, monitörün arka aydınlatma yönetiminin kafasının karışmasına ve parlaklık seviyelerinde düzensiz sıçramalar yaşanmasına neden oluyor. Studio Display sahiplerinin yanı sıra LG, Dell ve BenQ gibi markaların harici monitörlerini kullananlar da benzer şikayetlerde bulunuyor. Bu geniş kullanıcı yelpazesi, problemin doğrudan işletim sisteminin görüntü sinyali işleme biçimiyle ilgili olduğunu kanıtlıyor.

Coursera ile Udemy birleşiyor!

Coursera ile Udemy birleşiyor!

Udemy ve Coursera platformları resmen birleşmeye hazırlanıyor.

Resmi bir yama yayınlanana kadar mağduriyetini gidermek isteyen kullanıcılar için bazı geçici çözüm yolları öne çıkıyor. Sistem Ayarları üzerinden ekran renk profilini “Apple Display P3-600 nits” yerine “P3-D65” olarak değiştirmek, pek çok sistemde titremeyi önemli ölçüde azaltıyor.

Ayrıca True Tone, Night Shift ve otomatik parlaklık özelliklerinin devre dışı bırakılması da bazı vakalarda olumlu sonuç veriyor. Ancak bu yöntemler sadece semptomları hafifletiyor ve kalıcı bir çözüm sunmuyor.

Apple’ın önümüzdeki haftalarda yayınlaması beklenen yeni bir macOS güncellemesi veya doğrudan Studio Display için çıkarılacak bir yazılım paketiyle bu krizi sonlandırması bekleniyor.

OpenAI ve Anthropic yaş kontrolü yapacak!

Yapay zeka devleri OpenAI ve Anthropic, reşit olmayan kullanıcıları tespit etmek ve bu kitleye yönelik güvenliği artırmak amacıyla yeni teknolojik önlemleri devreye alıyor. OpenAI, ChatGPT’nin 13 ile 17 yaş arasındaki bireylerle nasıl iletişim kurması gerektiğine dair “Model Spec” yönergelerini güncelleyerek genç güvenliğini tüm önceliklerin önüne koyuyor.

OpenAI ve Anthropic’ten yeni önlem

Yeni kurallara göre ChatGPT, genç kullanıcılarla kurduğu iletişimde “maksimum entelektüel özgürlük” gibi hedefler güvenlikle çeliştiğinde her zaman güvenli seçeneği tercih ediyor.

Sistem artık gençlere karşı küçümseyici bir tavır takınmak veya onlara bir yetişkin gibi davranmak yerine sıcaklık ve saygı çerçevesinde bir yaklaşım sergiliyor. Ayrıca yapay zeka, kullanıcıları çevrimdışı ilişkilere teşvik ederek gerçek dünyadan destek almalarına yönelik yönlendirmelerde bulunuyor.

Şirket, bu politika değişikliğinin yanı sıra kullanıcıların yaşını tahmin edebilen yeni bir model üzerinde çalıştığını da duyurdu. OpenAI’ın geliştirdiği bu sistem, bir kullanıcının 18 yaşından küçük olabileceğine dair işaretler algıladığında gençlere yönelik koruma kalkanlarını otomatik olarak aktif hale getiriyor.

Hatalı işaretlenen yetişkin kullanıcılara ise yaşlarını doğrulama imkanı tanınıyor. Bu hamleler, özellikle yapay zeka botlarının ruh sağlığı üzerindeki etkileri nedeniyle artan yasal baskıların ve OpenAI’a karşı açılan çeşitli davaların ardından geliyor. Şirket, riskli konuşmalarda gençleri acil durum servislerine veya kriz merkezlerine yönlendirme konusunda daha agresif bir tutum izliyor.

Coursera ile Udemy birleşiyor!

Coursera ile Udemy birleşiyor!

Udemy ve Coursera platformları resmen birleşmeye hazırlanıyor.

Sürecin diğer tarafında yer alan Anthropic ise 18 yaş altındaki kullanıcıların Claude ile sohbet etmesini tamamen yasaklayan politikasını sertleştiriyor. Şirket, konuşma metinlerindeki “ince ipuçlarını” analiz ederek kullanıcının reşit olup olmadığını tahmin eden ve kurallara uymayan hesapları devre dışı bırakan bir sistem geliştiriyor.

Anthropic ayrıca, yapay zekanın kullanıcının her dediğini onaylayarak zararlı düşünceleri pekiştirmesi anlamına gelen “yaltakçılık” (sycophancy) durumunu azaltmak için modellerini eğitiyor. Şirket verileri, Haiku 4.5 modelinin bu konuda en başarılı performansı sergilediğini ancak modellerin dostane yaklaşımı ile dürüstlük arasındaki dengenin geliştirilmeye devam ettiğini gösteriyor.

İspanya Airbus Helikopter Alımı: Orduya 100 Yeni Makine

İspanya, savunma kapasitesini modernize etme yolunda tarihi bir adım atarak Airbus ile dev bir anlaşmaya imza attı. Yapılan İspanya Airbus helikopter alımı kapsamında, İspanyol Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine tam 100 adet yeni nesil helikopter katılacak. Bu anlaşma, ülkenin Ulusal Helikopter Planı çerçevesinde gerçekleştirilen en büyük alım olarak kayıtlara geçti.

İspanya Airbus Helikopter Alımı ve Anlaşmanın Detayları

İspanya Savunma Bakanlığı’na bağlı Silahlanma ve Malzeme Genel Müdürlüğü (DGAM) tarafından yürütülen bu stratejik program, ülkenin savunma ve güvenlik varlıklarını güçlendirmeyi amaçlıyor. Anlaşma, Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarına yönelik dört farklı helikopter modelini kapsıyor. Bu kapsamda tedarik edilecek helikopterler ve görev dağılımları şu şekilde:

  • 13 adet H135: 12’si Hava Kuvvetleri, 1’i Deniz Kuvvetleri için olmak üzere gelişmiş pilot eğitimi ve hafif hizmet görevlerinde kullanılacak.
  • 50 adet H145M: Tamamı Kara Kuvvetleri’ne (FAMET) tahsis edilecek olan bu model, askeri pilot eğitimi, hafif taarruz ve afet yardımı gibi kritik görevler üstlenecek.
  • 6 adet H175M: Hava Kuvvetleri tarafından devlet görevleri ve yetkili personel taşımacılığı için kullanılacak, eskiyen filoların yerini alacak.
  • 31 adet NH90: Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri arasında paylaştırılacak bu helikopterler, taktik nakliye ve özel operasyon görevlerinde aktif rol oynayacak.
İspanya'nın sipariş ettiği Airbus helikopterleri

İspanya Savunma Bakanlığı Müsteşarı María Amparo Valcarce García, anlaşmanın önemini vurgulayarak, “Bu yatırım, İspanya’nın güvenlik ve savunma kabiliyetlerini önemli ölçüde artırmaya odaklanmış stratejik bir hamledir,” dedi. Airbus Helicopters CEO’su Bruno Even ise, bu alımın Ulusal Helikopter Planı’nın somut bir göstergesi olduğunu ve İspanya’nın ulusal savunma direncini güçlendirmekten gurur duyduklarını belirtti.

Anlaşmanın İspanya Ekonomisine Etkileri

Bu dev alım, sadece askeri kapasiteyi artırmakla kalmıyor, aynı zamanda İspanya ekonomisine de ciddi katkılar sunuyor. Anlaşmanın, önümüzdeki üç yıl içinde 300’den fazla doğrudan ve nitelikli yeni istihdam yaratması bekleniyor. Bununla birlikte, Airbus’ın Albacete’deki endüstriyel ayak izi de önemli ölçüde büyüyecek.

Ayrıca, Albacete’de yeni bir askeri helikopter özelleştirme merkezi ve uluslararası bir H145M pilot ve teknisyen eğitim merkezi kurulacak. Airbus, Albacete tesisini dijital yetenekler için bir Mükemmeliyet Merkezi haline getirmeyi hedefliyor. Bu çerçevede, siber güvenlik ve dijital araçların geliştirilmesine odaklanan bir Dijital Kampüs projesi de hayata geçirilecek.

Peki, İspanya’nın bu dev helikopter alımı hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!

Yeni Tehdit: Animasyonlu Siber Saldırılar Nasıl Kandırıyor?

Siber güvenlik dünyasında tehlike çanları çalıyor. HP tarafından yayınlanan yeni Tehdit Öngörüleri Raporu, bilgisayar kullanıcılarını hedef alan yeni nesil animasyonlu siber saldırılar konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor. Saldırganlar artık sadece sahte e-postalarla değil, profesyonelce hazırlanmış animasyonlu tuzaklarla da kullanıcıları kandırarak cihazlarına zararlı yazılım bulaştırıyor.

Animasyonlu Siber Saldırılar Nasıl Çalışıyor?

Bu yeni nesil saldırıların temelinde, kullanıcıların güvenini kazanmak için tasarlanmış görsel hileler yatıyor. Siber suçlular, kurbanlarını kötü amaçlı sitelere veya indirmelere yönlendirmek için son derece inandırıcı animasyonlar kullanıyor. Örneğin, sahte bir Adobe güncelleme sitesi, gerçek bir yükleme çubuğu animasyonu göstererek kullanıcıyı kandırıyor ve aslında arka planda bir uzaktan erişim aracı olan ScreenConnect‘in değiştirilmiş bir versiyonunu yüklüyor. Bu yöntemle saldırganlar, ele geçirdikleri cihaz üzerinde tam kontrol sahibi olabiliyor.

Bir başka çarpıcı örnekte ise Kolombiya Savcılığı’nı taklit eden saldırganlar, hedeflere sahte yasal uyarılar gönderiyor. E-postadaki linke tıklayan kullanıcılar, şık bir animasyonla “tek kullanımlık şifre” girilmesi istenen sahte bir devlet sitesine yönlendiriliyor. Bu tuzağa düşenler, aslında PureRAT adlı zararlı yazılımı içeren şifre korumalı bir arşivi indirmiş oluyorlar.

Siber Suçluların Kullandığı Platformlar ve Araçlar

Rapora göre, tehdit aktörleri saldırılarını daha etkili ve tespit edilmesi zor hale getirmek için bilinen platformları ve hazır araçları istismar ediyor. Kendi altyapılarını kurmak yerine, yüklerini Discord gibi itibarı yüksek platformlarda barındırıyorlar. Bu sayede güvenlik taramalarından daha kolay kaçabiliyorlar.

Ayrıca, siber suçluların sıkça başvurduğu yöntemlerden biri de DLL yan yüklemesi (sideloading). Bu teknikle, meşru bir uygulamanın yanına gizlenmiş kötü niyetli bir DLL dosyası çalıştırılarak antivirüs yazılımları atlatılıyor. Kullanılan zararlı yazılımlar ise genellikle bilgisayar korsanlığı pazarlarında satılan ve sürekli güncellenen Phantom Stealer gibi abonelik tabanlı bilgi hırsızları oluyor. Bu araçlar, modern güvenlik önlemlerini aşmak için özel olarak tasarlanmıştır.

Peki, bu yeni nesil siber saldırılar hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!

TikTok Eğitim Otobüsü Türkiye Yollarında: İşte Durakları!

0

Popüler sosyal medya platformu TikTok, dijital güvenlik ve bilinçli internet kullanımı konusunda farkındalığı artırmak amacıyla yeni bir proje başlattı. TikTok Eğitim Otobüsü, Türkiye’nin dört bir yanındaki ailelere ve gençlere ulaşarak dijital okuryazarlık eğitimleri vermeyi hedefliyor. Proje, Ankara’dan başlayarak tüm Anadolu’ya yayılacak.

TikTok Eğitim Otobüsü Nedir ve Amacı Ne?

TikTok, Bilgi Teknolojileri ve İnternet Güvenliği Derneği (BTİDER) ile iş birliği içinde “TikTok’ta Ailem Güvende” isimli kapsamlı bir bilinçlendirme projesi hayata geçirdi. Bu projenin en dikkat çekici ayağı ise özel olarak tasarlanan TikTok Eğitim Otobüsü oldu. Projenin temel amacı, platformun sunduğu güvenlik özelliklerini sadece bir menü seçeneği olmaktan çıkarıp, ailelerin günlük yaşamlarının bir parçası haline getirmektir.

Bu kapsamlı yolculukta, çevrim içi içerikler ve yüz yüze etkinlikler aracılığıyla 1 milyonu aşkın kişiye ulaşılması hedefleniyor. Otobüs, iki yıla yayılacak bir programla 30’dan fazla şehri ziyaret edecek.

Eğitim otobüsünün ilk durağı başkent Ankara olarak belirlendi. Ankamall’dan başlayan etkinlikler, Sincan Lale Meydanı, Atlantis AVM ve Antares AVM’de devam edecek. Ankara’dan sonraki duraklar ise Konya ve Adana olacak. Bu şehirlerde de AVM’ler ve kent meydanları, eğitimlerin merkezi haline gelecek.

Aileler İçin Öne Çıkan Güvenlik Özellikleri

Eğitim otobüsündeki faaliyetlerin odak noktasında, ebeveynlerin çocuklarının dijital dünyadaki deneyimlerini daha güvenli hale getirmelerini sağlayan araçlar bulunuyor. Bu araçların başında ise “Aile Eşlemesi” (Family Pairing) özelliği geliyor.

  • Aile Eşlemesi: Ebeveynler, bu özellik sayesinde kendi TikTok hesaplarını çocuklarınınkine bağlayarak içerik filtreleme, mesaj yönetimi ve ekran süresi gibi konularda kontrol sahibi olabiliyor.
  • Ekran Süresi Sınırı: Özellikle 18 yaş altı kullanıcılar için varsayılan olarak belirlenen günlük 60 dakika ekran süresi sınırı, gençlerin dijital dünyada dengeli vakit geçirmesini teşvik ediyor.
  • Dijital Refah Araçları: “Ekran Molası” ve meditasyon odaklı uyarılar gibi özellikler, kullanıcıları düzenli aralıklarla mola vermeye ve zihinsel sağlıklarına özen göstermeye yönlendiriyor.

TikTok Türkiye ve Levant Bölgesi Devletle İlişkiler ve Kamu Politikaları Başkanı Fatih Kafadar, “Amacımız, bu güvenlik ayarlarını bir uygulama özelliği olmanın ötesine taşıyarak, ailelerin günlük yaşam pratiklerinin bir parçası haline getirmek” diyerek projenin vizyonunu özetledi.

Ayrıca platform, topluluk kurallarını ihlal eden içeriklere karşı da proaktif bir yaklaşım sergiliyor. Paylaşılan son rapora göre, Türkiye’de 2025’in ikinci çeyreğinde 4,4 milyondan fazla video kuralları ihlal ettiği için kaldırıldı ve bu videoların %99,4’ü henüz bir kullanıcı tarafından şikayet edilmeden tespit edildi.

Peki, TikTok’un bu dijital güvenlik projesi hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!

Savunma Sanayine Güç: Yerli Lazer Teknolojileri Yatırımı

Türkiye’nin teknoloji ve savunma sanayinde önemli bir gelişme yaşandı. Koray Group bünyesindeki Koray GSYO, büyük bir yerli lazer teknolojileri yatırımı yaparak FiberLAST Inc. şirketine ortak oldu. Bu hamle, ülkenin kritik teknolojilerde dışa bağımlılığını azaltma hedefinde kilit bir rol oynuyor.

Stratejik Yerli Lazer Teknolojileri Yatırımının Perde Arkası

Koray Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı (Koray GSYO) tarafından yapılan bu yatırım, sadece finansal bir destek değil, aynı zamanda milli teknoloji hamlesinin bir parçası olarak görülüyor. Fiber lazer teknolojileri, savunma sanayinden endüstriyel üretime kadar geniş bir alanda kullanılıyor. Bu nedenle, FiberLAST Inc. gibi yerli bir şirketin desteklenmesi, Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığı için büyük önem taşıyor.

Ayrıca yatırımın, FiberLAST’ın Ar-Ge çalışmalarını hızlandırması ve üretim kapasitesini artırması bekleniyor. Bu sayede, Türkiye’nin hem askeri hem de sivil alanlarda ihtiyaç duyduğu yüksek güçlü lazer sistemleri daha etkin bir şekilde yurt içinde üretilebilecek. Bununla birlikte bu gelişme, Türkiye’nin yüksek teknoloji ihracat potansiyelini de artırma yolunda atılmış önemli bir adımdır.

FiberLAST Inc. ve Milli Teknolojiye Katkısı

FiberLAST Inc., Türkiye’de fiber lazer teknolojileri konusunda öncü firmalardan biri olarak biliniyor. Geliştirdiği yerli ve milli çözümlerle dikkat çeken şirket, Koray GSYO’dan aldığı bu yeni yatırımla birlikte büyümesini ivmelendirecek. Şirketin ürettiği teknolojiler, hassas kesim, kaynak ve markalama gibi birçok kritik endüstriyel süreçte kullanılarak ülke ekonomisine katkı sağlıyor.

Peki, yerli teknoloji şirketlerine yapılan bu tür yatırımlar hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!

Formula 1 yeni döneme giriyor!

Formula 1 dünyası, 2026 yılında devreye girecek köklü teknik kural değişiklikleriyle birlikte terminolojisinde de büyük bir dönüşüme gidiyor. Sporun gelenekselleşen jargonuna eklenen yeni kavramlar, özellikle yıllardır hayatımızda olan DRS sisteminin yerini alacak stratejik modlara odaklanıyor. Gelecek sezondan itibaren izleyiciler ve takımlar; “DRS” yerine “Straight Mode” (Düzlük Modu), “Corner Mode” (Viraj Modu) ve “Overtake Mode” (Geçiş Modu) gibi yeni ifadeleri kullanmaya başlıyor.

Formula 1 terimleri değişiyor

2026 model Formula 1 araçları, mevcut makinelere kıyasla daha dar ve hafif bir yapıda tasarlanıyor. Aracın minimum ağırlığı 30 kilogramlık bir düşüşle 724 kilograma indirilirken, aks mesafesi 200 mm kısaltılarak 3.400 mm’ye çekiliyor.

Aerodinamik tarafta ise spor tarihinde bir ilke imza atılıyor. Mevcut DRS sistemindeki hareketli arka kanat yapısı evrilerek, hem ön hem de arka kanadın aynı anda hareket edebildiği aktif bir aerodinamik sisteme geçiliyor.

“Straight Mode” olarak adlandırılan yeni sistemde, düzlüklerde sürüklenmeyi azaltmak için ön ve arka kanatlar alçaltılıyor. Bu mod, mevcut DRS uygulamasının aksine, bir sürücünün önündeki araca yakınlığına bakılmaksızın belirlenen düzlüklerde tüm pilotlar tarafından kullanılabiliyor.

Virajlarda ise kanatların yükselerek yere basma kuvvetini artırdığı “Corner Mode” devreye giriyor. FIA verilerine göre, yeni güç ünitelerinin gereksinimleri doğrultusunda araçların toplam yere basma kuvveti yüzde 30 oranında azalırken, hava direnci (drag) ise yüzde 55 oranında düşürülüyor.

Coursera ile Udemy birleşiyor!

Coursera ile Udemy birleşiyor!

Udemy ve Coursera platformları resmen birleşmeye hazırlanıyor.

Geçişleri kolaylaştırmak adına hibrit sistemin gücü ön plana çıkarılıyor. “Overtake Mode”, öndeki araca bir saniyelik mesafe içinde olan sürücüye 350 kW’lık elektrik gücünü 337 km/s hıza kadar tam kapasite kullanma imkanı tanıyor. Bu mod aktif edilmediğinde elektrik motoru 290 km/s hızdan sonra gücü kademeli olarak kesiyor.

Ayrıca pilotlar, hücum veya savunma yapmak için kısa süreli maksimum güç sağlayan “Boost” moduna da sahip oluyor. FIA Tek Koltuklu Direktörü Nicholas Tombazis, 2022’de başlayan araç takibini kolaylaştırma hedefinin bu kurallarla zirveye ulaşacağını ve takip mesafesindeki performans kaybının tarihin en düşük seviyesine ineceğini belirtiyor. Yeni dönem, Audi ve Cadillac gibi üreticilerin spora katılımıyla 2026 Mart ayında Avustralya’da start alıyor.

Balıkesir’de İHA düştü! İşte son bilgiler

Balıkesir’in Manyas ilçesinde sabah saatlerinde hareketli dakikalar yaşandı. İlçeye bağlı Salur Mahallesi sınırları içerisinde yer alan boş bir araziye kimliği henüz belirlenemeyen bir insansız hava aracı düştü. Arazide rutin işlerini yürüten çiftçiler, toprağa çakılmış haldeki hava aracını fark ederek durumu vakit kaybetmeden yetkililere bildirdi.

İnsansız hava aracı düştü

İhbar üzerine kısa sürede bölgeye ulaşan jandarma ekipleri, aracın düştüğü noktayı koruma altına aldı ve çevrede geniş çaplı güvenlik önlemleri uyguladı. Olay yerinde yapılan ilk incelemelerde aracın fiziksel yapısı ve üzerindeki aksamlar kayıt altına alındı ancak mülkiyetine dair somut bir belgeye ya da işarete rastlanmadı.

Düşen hava aracının menşei ve teknik özellikleri hakkında yürütülen çalışmalar bölgedeki ilk incelemeyle sınırlı kalmadı. Kamuoyunda ve yerel kaynaklarda aracın Rus menşeli olabileceğine dair iddialar gündeme gelse de bu durum henüz resmi makamlarca onaylanmadı.

Jandarma ekipleri, enkaz üzerinde gerçekleştirdikleri saha çalışmasının ardından cihazı güvenli bir şekilde muhafaza altına aldı. Hava aracının hangi amaçla bölgede bulunduğu, uçuş rotası ve teknik donanımı hakkındaki belirsizliği gidermek adına kritik bir karar verildi. Manyas’ta ele geçirilen İHA, çok daha kapsamlı ve derinlemesine bir teknik analizden geçirilmesi için başkent Ankara’ya sevk edildi.

Coursera ile Udemy birleşiyor!

Coursera ile Udemy birleşiyor!

Udemy ve Coursera platformları resmen birleşmeye hazırlanıyor.

Ankara’daki uzman ekipler tarafından yapılacak inceleme sonucunda aracın hangi ülkeye veya kuruma ait olduğu, düşme nedeni ve içerisinde yer alan veriler gün yüzüne çıkacak. Özellikle sınır ihlali veya teknik bir arıza ihtimalleri üzerinde duran yetkililer, olayla ilgili çok yönlü bir soruşturma yürütüyor.

Bölge halkının ifadelerine başvuran ve arazi üzerindeki izleri süren güvenlik güçleri, aracın düşüş anına dair ek deliller topluyor. Manyas’ın Salur Mahallesi’nde bulunan bu gizemli hava aracıyla ilgili Ankara’dan gelecek teknik rapor, olayın boyutunu ve niteliğini kesinleştirecek tek veri kaynağı olarak görülüyor.