Dünyanın en büyük askeri nakliye uçağı geliştirildi

Radia, “dünyanın en büyük askeri nakliye uçağı” olarak tanımladığı yeni projesi WindRunner for Defense’i tanıttı. ABD merkezli şirket, bu uçağın ABD ve NATO güçlerinin hava taşımacılığı kapasitesindeki boşluğu kapatacağını ve askeri lojistik ile insani yardım görevlerinde yeni bir standart oluşturacağını söylüyor.

Devasa büyüklükte askeri nakliye uçağı geliyor

WindRunner, mevcut stratejik hava nakliye filolarını desteklemek için tasarlandı. Uçak, C-130 Hercules, C-5 Galaxy ve C-17 Globemaster III gibi uçaklara ek kapasite sunacak. Özellikle hacim odaklı tasarımı sayesinde, sistemleri sökmeden veya parçalamadan uzak ve altyapısı sınırlı bölgelere taşıyabilecek. Bu özelliği sayesinde kuvvetler hızlı ve güvenli bir şekilde farklı noktalara konuşlandırılabilecek.

Uçağın iç hacmi 6.800 metreküpün üzerinde. Bu hacim, C-5’in yaklaşık yedi, C-17’nin ise on iki katı büyüklüğünde. Böylece uçak, tarihteki en büyük askeri nakliye uçağı oluyor. Bu devasa hacim, özel yükleme ekipmanı veya altyapı gerekmeksizin ekipmanların doğrudan görev alanına ulaştırılmasını sağlıyor.

WindRunner, 6 adet CH-47 Chinook helikopterini tamamen monte halde taşıyabiliyor. Karşılaştırma için, C-17 aynı anda sadece bir helikopteri sökerek taşıyabiliyor. Uçak ayrıca 4 adet CV-22 Osprey, 4 adet F-16 veya F-35C ve tek bir görevde 12 adet Apache helikopteri taşıyabilecek. Uçağın savunma operasyonlarının yanı sıra uzay operasyonlarını da desteklemesi planlanıyor.

MediaTek Dimensity 9500 iPhone 17 Pro’ya kafa tutuyor

MediaTek Dimensity 9500 iPhone 17 Pro’ya kafa tutuyor

MediaTek Dimensity 9500 yonga seti tanıtıldı. Sunduğu performans ile iPhone 17 Pro'daki Apple A19 Pro'ya kafa tutuyor.

WindRunner’ın teknik boyutları etkileyici. Uçak 108 metre uzunluğunda, 80 metre kanat açıklığına ve 24 metre yüksekliğe sahip. Saatte yaklaşık 740 kilometre hızla seyretmesi planlanan uçağın maksimum taşıma kapasitesi yaklaşık 72.575 kilogram.

Uçağın en önemli operasyonel özelliklerinden biri ise, yaklaşık 1.800 metre uzunluğundaki asfaltlanmamış pistlerden kalkış yapabilmesi. Radia, bu tasarımı özellikle Hint-Pasifik ve Avrupa’daki savaş destek operasyonları, Arktik görevler ve insani yardım senaryoları için uygun görüyor. Şirket, uçağın 2030 civarında ilk operasyonları gerçekleştireceğini açıkladı.

iOS 18’e dönüş yok!

Apple, geçtiğimiz hafta yayınladığı iOS 26 sürümünün ardından, bir önceki sürüm olan iOS 18.6.2‘yi imzalamayı durdurduğunu duyurdu. Cihazınızı iOS 26’ya yükselttiyseniz, artık iOS 18.6.2’ye geri dönmek mümkün değil.

Apple iOS 18 sürümünü imzalamayı durdurdu

Bir iOS sürümü imzalandığında, Apple’ın sunucu tarafında gerçekleştirdiği bir doğrulama kontrolünden geçtiği anlamına gelir. Bu kontrol, iPhone’a indirilen yazılımın güvenilir ve orijinal olduğunu teyit eder. İmza süreci sonlandığında ise, ilgili yazılım artık Apple’ın sunucularından doğrulama alamadığı için cihazlara yüklenemez hale gelir. Bu durum, kullanıcıların güvenlik açıklarını içeren eski ve daha az güvenli sürümleri kullanmasını engellemeyi amaçlar.

Apple, kullanıcılarını iOS 26’ya geçmeye zorlamasa da, bir kez yükseltme yapıldığında geri dönüş yolu kalmıyor. Şirket, kullanıcıların her zaman en son güvenlik güncellemelerini ve yeni özellikleri içeren en güncel yazılımı kullanmasını teşvik ediyor. Bu politikanın bir parçası olarak, iOS 18.6.2’nin imzalanmasının durdurulması, bu sürümdeki potansiyel güvenlik risklerinin önüne geçmek için atılan bir adım olarak görülüyor.

One UI 8.5 tasarımı ortaya çıktı

One UI 8.5 tasarımı ortaya çıktı

Samsung'un yeni One UI 8.5 işletim sisteminin dizaynı sızdırıldı. Yeni tasarım, birçok kişinin beğenisini kazandı.

Aynı zamanda, iPadOS 18.6.2 ve tvOS 18.6 sürümleri için de imzalama işlemleri durduruldu. Bu, iPad ve Apple TV kullanıcıları için de geri dönüş seçeneğinin ortadan kalktığı anlamına geliyor.

Zelda oynayanlar daha mutlu

Yeni bir araştırma, video oyunlarının mutluluk, yaşam memnuniyeti ve beceri gelişimi üzerinde olumlu etkileri olabileceğini ortaya koydu. Özellikle, açık dünya oyunlarının duygusal refahı artırdığı ve hatta nostaljik filmlerle bir araya geldiğinde bu etkinin daha da güçlendiği belirtiliyor.

The Legend of Zelda Breath of the Wild Oynarken Gelen Mutluluk

JMIR Serious Games dergisinde yayımlanan çalışmada, bilim insanları popüler açık dünya oyunu The Legend of Zelda Breath of the Wild‘ı inceledi. Kaygı ve tükenmişlik seviyelerinin yüksek olduğu bilinen lisansüstü öğrencilerle yapılan testlerde, oyunu oynamanın bir amaç ve anlam duygusu oluşturmaya yardımcı olduğu gözlemlendi. Katılımcılar, oyunun kendilerini daha sakin, maceraperest ve becerikli hissettirdiğini belirtti.

Araştırmanın en ilginç bulgularından biri, farklı medya türlerinin birbiriyle etkileşimi üzerine oldu. Çalışmaya katılan bir grup öğrenci, oyunu oynarken Studio Ghibli‘nin Komşum Totoro veya Kiki’nin Teslimat Servisi gibi nostaljik filmlerinden kesitler izledi. Bu grubun genel mutluluk ve yaşam amacı duygularının, sadece oyun oynayan gruba göre daha da yüksek olduğu tespit edildi. Araştırmacılar, bu durumun filmlerin yarattığı pozitif nostalji duygusunun, oyun deneyimiyle birleşerek daha güçlü bir etki yarattığını gösterdiğini düşünüyor.

Yeni Silent Hill oyunu beğenildi mi?

Yeni Silent Hill oyunu beğenildi mi?

Silent Hill F resmen görücüye çıktı. Oyun, ilk etapta birçok kişinin beğenisini kazandı.

Bu çalışma, video oyunlarının faydalı etkilerine dair artan bilimsel kanıtlara bir yenisini ekliyor. Oyunların bağımlılık tedavisinde, bilişsel bozuklukların etkilerini azaltmada ve ruh sağlığını iyileştirmede yardımcı bir araç olarak kullanılabileceğine dair daha önceki araştırmalar da bu bulguları destekliyor.

Son dönemde oyun endüstrisine yönelik artan düzenleme çağrıları ve tartışmaların ortasında gelen bu araştırma, video oyunlarının potansiyel risklerinin yanı sıra sunduğu pozitif yönleri de hatırlatıyor. Uzun süredir devam eden “şiddet içeren oyunlar şiddete neden olur” gibi eski iddiaların aksine, bu tür çalışmalar oyunların bireylerin refahına nasıl katkı sağlayabileceğini gösteriyor.

Samsung Galaxy Tab A11 tanıtıldı: İşte özellikleri

Samsung, bütçe dostu tablet serisinin yeni üyesi Galaxy Tab A11’i tanıttı. 2023 yılında çıkan Galaxy Tab A9’un devamı olan bu model, bazı iyileştirmelerle geliyor. En dikkat çekici yenilik, 90 Hz yenileme hızı sunan ekranı oldu. Bu özellik, Galaxy Tab A11’i Samsung’un ilk 90 Hz’li uygun fiyatlı tableti yapıyor.

Galaxy Tab A11 görücüye çıktı

Tablet, 8.7 inçlik HD+ (1340 x 800 piksel) çözünürlüğünde bir LCD ekranla geliyor. Kasa ve ekran boyutu A9 modeliyle aynı. Ses tarafında stereo hoparlörler ve Dolby Atmos desteği var.

galaxy a11 tab

Donanım olarak Galaxy Tab A11’in kalbinde MediaTek Helio G99 işlemci bulunuyor. Bu işlemci, bir önceki modelde de kullanıldı. Tablet, 4GB ve 8GB RAM seçenekleriyle geliyor. Depolama tarafında ise 64GB ve 128GB seçenekleri mevcut ve 2TB’a kadar microSD kart desteği sunuyor.

Kamera tarafında önemli bir iyileştirme yapıldı. Ön kamera 2MP’den 5MP’e yükseltildi. Arka kameraysa otomatik odaklama özellikli 8MP sensöre sahip. Her iki kamera da Full HD 30 FPS video kaydı yapabiliyor.

5100 mAh kapasiteli bir batarya ile gelen tablet, 15W hızlı şarjı destekliyor. Bağlantı seçenekleri arasında Wi-Fi 5, Bluetooth 5.3, USB-C 2.0 ve 3.5 mm kulaklık girişi yer alıyor. Ayrıca tabletin 4G LTE destekli bir versiyonu da bulunuyor.

MediaTek Dimensity 9500 iPhone 17 Pro’ya kafa tutuyor

MediaTek Dimensity 9500 iPhone 17 Pro’ya kafa tutuyor

MediaTek Dimensity 9500 yonga seti tanıtıldı. Sunduğu performans ile iPhone 17 Pro'daki Apple A19 Pro'ya kafa tutuyor.

Yazılım olarak Android 15 tabanlı One UI 7.0 ile geliyor. Samsung, bu modele 7 yıl boyunca büyük Android sürüm güncellemeleri ve 7 yıl güvenlik güncellemesi vereceğini açıkladı.

Galaxy Tab A11’in fiyatlandırması bellek ve bağlantı özelliklerine göre değişiyor: 4GB RAM ve 64GB depolamalı Wi-Fi versiyonu 147 dolardan başlıyor. Aynı konfigürasyonun 4G LTE’li versiyonu 180 dolar. 8GB RAM ve 128GB depolamalı Wi-Fi versiyonu 203 dolarken, 4G LTE’li en üst model 237 dolara satılıyor.

Nvidia robotaksi projesi ile geliyor: Tesla tedirgin

Nvidia, robotaksi projesiyle otonom araç pazarına doğrudan giriyor. Şirkete yakın kaynaklar, projenin kısa süre içinde duyurulacağını ve Nvidia’nın en yeni sürüş platformu DRIVE AGX Thor üzerine kurulacağını belirtiyor.

Nvidia, robotaksi teknolojisi üzerinde çalışıyor

Nvidia’nın yeni robotaksi projesi, uçtan uca yapay sinir ağı teknolojisi ve gelişmiş sensör bileşenleriyle destekleniyor. Projeden, Tayvan merkezli Tong Hsing Electronics ve Yanguang gibi tedarikçilerin önemli pay alması bekleniyor. Görüntü sensörleri ve lens uygulamaları, Nvidia’nın bu vizyonunda kritik bir rol oynuyor.

Şirket CEO’su Jensen Huang, projeyi doğrudan üst düzey yöneticilerden Ruchi Bhargava’ya emanet etti. Sektör raporlarına göre, Nvidia’nın stratejisi tamamen uçtan uca bir sinir ağına dayanıyor. Yenilikçi yöntem, simülasyon teknolojisiyle oluşturulan sanal bir dünya modeli üzerinden eğitim sağlıyor.

Bu yaklaşım, otonom sürüş teknolojilerinde bir dönüm noktası olabilir. Bugüne kadar otonom araçlar, genellikle bir dizi kural tabanlı algoritmaya ve önceden belirlenmiş senaryolara dayalı olarak çalışıyordu.

MediaTek Dimensity 9500 iPhone 17 Pro’ya kafa tutuyor

MediaTek Dimensity 9500 iPhone 17 Pro’ya kafa tutuyor

MediaTek Dimensity 9500 yonga seti tanıtıldı. Sunduğu performans ile iPhone 17 Pro'daki Apple A19 Pro'ya kafa tutuyor.

Nvidia’nın uçtan uca yapay sinir ağı kullanımı ise araçların çevreyi daha bütünsel bir şekilde algılamasını ve gerçek zamanlı durumlara daha esnek tepkiler vermesini sağlayacak.

Nvidia’nın yeni robotaksi platformunun önümüzdeki haftalarda resmi olarak tanıtılması bekleniyor. Bu hamleyle şirket, sadece Tesla ile değil, aynı zamanda Çinli elektrikli araç üreticisi BYD ile de doğrudan rekabete girecek. Projeyle ilgili tüm detaylar için resmi duyuruyu beklemek gerekiyor.

Apple Android’i kopyaladı mı?

Apple, her zaman kendi yolunu çizen, farklılaşmayı misyon edinmiş bir şirket olarak biliniyordu. On yıldan fazla bir süredir titizlikle paslanmaz çelik ve titanyum gibi üst düzey malzemelerle çalıştı, yazılımını sıkıca kontrol altında tuttu ve Android dünyasında yaşananları büyük ölçüde görmezden geldi. Peki, bu bildiğimiz Apple gitmiş olabilir mi?

Yeni iPhone 17 Pro, Apple’ın nihayet etrafına bakıp “Belki de Android ekibi doğru bir şeyler yapıyordur” dediği bir dönüm noktası gibi hissettiriyor. Dürüst olmak gerekirse, bu durum iPhone serisinin başına gelen en heyecan verici şey olabilir.

Apple iPhone 17 Pro birinci sınıf bir android gibi

iPhone 17 Pro, Apple’ın alıştığımız cilalı titanyum gövdesini terk ederek fırçalanmış alüminyum bir kasaya geçiş yaptı. Bu tasarım tercihi, cihazı OnePlus ve Xiaomi gibi Android amiral gemilerine yaklaştırıyor. Yeni havacılık sınıfı 7000 serisi alüminyum, cihaza mat ve dokulu bir his verirken, ağırlığı azaltıp dayanıklılığı artırıyor.

Plato benzeri arka tasarımı sadece estetik bir tercih değil, aynı zamanda daha büyük bir batarya ve daha etkili bir termal bölme için yer açıyor. Buhar bölmesi soğutma sistemi, yoğun oyun veya yapay zeka görevleri sırasında ısıyı çok daha iyi yönetiyor. Bu, Android üreticilerinin yıllardır kullandığı bir özellik ve Apple nihayet bu yeniliğe ayak uyduruyor. Eklenen Kozmik Turuncu renk seçeneği ise cihaza performans odaklı ama kişisel bir dokunuş katıyor.

iPhone 17 Pro özellikleri

Özelleştirme ve Esneklik Zamanı

iOS 26, Apple yazılımlarında uzun zamandır görülen en büyük görsel değişikliği sunuyor. Yeni Liquid Glass arayüzü, uygulama simgelerine ve widget’lara yarı saydam, katmanlı bir görünüm veriyor. Ana ekran ve kilit ekranı artık Android’in Material You arayüzüne benzeyen, dinamik ve etkileşimli duvar kağıtlarını destekliyor.

Kullanıcılara sunulan tamamen şeffaf uygulama simgeleri de dahil olmak üzere gerçek kişiselleştirme seçenekleri, Apple’ın kapalı ekosistem yaklaşımını esnettiğinin bir göstergesi. Kilit ekranı saati bile artık fotoğraflarınızla uyum sağlayarak her şeyi daha kişisel hale getiriyor.

Apple, iPhone 17 Pro ile kamera konusunda iddialı bir adım attı. Her üç arka kamerada da 48 MP sensörler bulunuyor. Yeni 200 mm 8x telefoto lens, Apple’a şimdiye kadarki en uzun optik zumu sunarak Galaxy S25 Ultra gibi rakiplerle rekabet etme gücü veriyor.

Ön kamera ise Center Stage özellikli kare 18 MP sensör kullanıyor. Ayrıca, Çinli markaların yıllardır sunduğu çift kamera video kaydı ve makro desteği gibi özellikler de artık iPhone’da. Bu donanımsal atılım, Apple için yeni olsa da, Android kullanıcıları için oldukça tanıdık.

iOS 26’daki Apple Intelligence, mesaj özetleri, özel Genmoji’ler ve görsel oluşturma gibi yapay zeka özelliklerini doğrudan cihaza getiriyor. Görsel Zeka ise, Google’ın Circle to Search (Arama için Çember) özelliğine benzer şekilde ekrandaki görüntülere göre işlem yapmanızı sağlıyor.

Çağrı Tarama ve Canlı Çeviri gibi özellikler, Pixel telefonlardaki pratikliği aratmayacak bir deneyim sunuyor. Apple, sistem düzeyinde geliştirici erişimine izin vererek her zamankinden daha açık bir yaklaşım sergiliyor.

Apple Intelligence Türkçe oldu!

Apple Intelligence Türkçe oldu!

iOS 26.1 Beta ve macOS 26.1 Beta güncellemeleri ile Apple'ın yapay zekası Apple Intelligence Türkçe dil seçeneğine kavuştu.

iPhone 17 Pro, Android’den çekinmeden ilham alan yeni bir Apple modelini temsil ediyor. Tasarımdan kullanıcı arayüzü esnekliğine ve kamera yeteneklerine kadar, Apple, uzun süredir Android’i ileriye taşıyan stratejileri benimsiyor.

Bu, uzun süredir iPhone kullananlar için 17 Pro’yu cazip bir yükseltme haline getirirken, Android’e geçmeyi düşünenler için de iPhone’un artık daha az kısıtlayıcı hissetmesini sağlıyor. Apple kimliğini kaybetmedi, ancak rakiplerinden ders çıkardı ve bu sefer bu değişimi açıkça sergiliyor.

Kojima’nın korku oyunu OD ortaya çıktı

Hideo Kojima, Xbox ile ortaklaşa geliştirdiği yeni oyunu OD için heyecan verici bir fragman yayınladı. Bir oyun ve film arasında bir geçiş olarak tanımlanan bu yapım, gerilim ve korku unsurlarıyla dikkat çekiyor.

Kojima’nın yeni Oyunu OD’den ilk detaylar

Yaklaşık üç dakikalık fragman, oyuncu Sophia Lillis’in canlandırdığı karakterin ürkütücü bir atmosferde ilerleyişini gözler önüne seriyor. Kırmızı bir kapıyı açması ve mumları yakmasıyla başlayan sahne, Kojima’nın önceki oyunu Death Stranding’e göndermeler içeriyor gibi duruyor. Dışarıdaki şiddetli yağmur ve gizemli sesler eşliğinde, Lillis’in korkudan titrediği anlar, oyunun gerilim dozunun yüksek olacağını gösteriyor.

OD, Kojima’nın önceki oyunlarında kullanılan Sony’nin Decima motoru yerine Unreal Engine ile geliştiriliyor. Kojima, 10. yıl dönümü canlı yayınında Unreal Engine’in Death Stranding 2’den bile daha ileri bir teknolojiye sahip olduğunu belirtmişti. Microsoft’un teknik destek sağladığı bu iş birliği, projenin görsel ve teknolojik açıdan iddialı olduğunu ortaya koyuyor. Xbox şefi Phil Spencer, oyunun geliştirilmesinin “ileri düzeyde ilerlediğini” ve Microsoft’un ekiple yakın iş birliği içinde çalıştığını doğruladı.

Yeni God of War oyununda Kratos’un silahı Khopesh mi olacak?

Yeni God of War oyununda Kratos’un silahı Khopesh mi olacak?

Yeni bir sızıntıya göre Kratos, bir sonraki God of War oyununda antik Mısır'a ait Khopesh kılıcını kullanacak.

Fragmanın “Kapı” alt başlığı taşıması, oyunun birbiriyle bağlantılı bölümlerden oluşabileceğine işaret ediyor. Korku filmi yönetmeni Jordan Peele’in de projede yer alacağı daha önce duyurulmuştu. Kojima, Peele’in oyunun genel deneyiminin başka bir parçası üzerinde çalıştığını söyledi. Bu da OD evreninin birden fazla hikâye veya konsept içerebileceğini gösteriyor.

OD’nin çıkış tarihi henüz netleşmese de, Phil Spencer’ın “Kojima’nın oynanış, hikâye ve oyuncu etkileşimi konusunda yenilikler yaptığını” belirtmesi, oyunun geleneksel korku türünün ötesine geçeceğinin sinyallerini veriyor.

Meta çift ekranlı akıllı gözlük tasarlıyor

Meta, tek ekranlı Ray-Ban Display gözlüğünün ardından, şimdi de çift ekranlı daha gelişmiş akıllı gözlükler üzerinde çalışıyor. Bu hamle, şirketin akıllı gözlükleri günlük hayatın bir parçası yapma hedefine doğru atılan yeni bir adım.

Meta, çift ekranlı akıllı gözlüğü ile geliyor

Editör Mark Gurman’ın aktardığına göre, Meta’nın yeni nesil akıllı gözlükleri her iki gözlük camında da ekran taşıyacak. Bu gözlükler tam bir artırılmış gerçeklik (AR) deneyimi sunmasa da, günlük yaşama AR unsurları ekliyor. Böylece kullanıcılar; telefonlarına bakmadan mesajları, yol tariflerini veya takvim bildirimlerini gözlüklerinden görebiliyor.

Meta, bu alanda hızlı bir yol alıyor. Şirket, 2021’de Ray-Ban işbirliğiyle eller serbest fotoğraf ve video çekimi yapabilen ilk akıllı gözlüğünü piyasaya sürdü. 2023 yılında ise daha iyi kamera, ses sistemi ve sesli asistan özelliklerine sahip ikinci nesil modeli tanıttı.

2025’te ise bildirimler, haritalar, WhatsApp mesajlaşma ve canlı çeviri gibi özelliklerin entegre bir ekranda sunulduğu Ray-Ban Display modelini çıkardı.

MediaTek Dimensity 9500 iPhone 17 Pro’ya kafa tutuyor

MediaTek Dimensity 9500 iPhone 17 Pro’ya kafa tutuyor

MediaTek Dimensity 9500 yonga seti tanıtıldı. Sunduğu performans ile iPhone 17 Pro'daki Apple A19 Pro'ya kafa tutuyor.

Her iki camda da ekran bulunması, bilgilerin iki tarafta da aynı anda görüntülenmesini sağlıyor. Bu özellik, gözlükleri sadece bir aksesuar olmaktan çıkarıp, işlevsel bir araç haline getiriyor. Böylece kullanıcılar, gözlükleri bir ekran olarak kullanmaya alışıyor.

Meta, giyilebilir ekran kategorisinde yalnız değil. Apple, Vision Pro ile sektöre giriş yaptı ve Samsung da kendi modelini geliştiriyor. Ancak Apple’ın bu alandaki yavaş ilerlemesi, şu ana kadar Meta’yı sektörün lideri konumuna getiriyor.

Nokia yoluna HMD ile devam edecek

Nokia markasının küresel mobil pazardaki varlığını sürdüren HMD Global, Nokia ile olan marka lisans anlaşmasını yenilediğini duyurdu. Başlangıçta 2026 yılında sona ermesi beklenen anlaşma, yapılan yeni düzenleme ile yaklaşık iki ila üç yıl daha uzatıldı. Bu stratejik hamle, özellikle tuşlu telefonların hala popülerliğini koruduğu pazarlarda Nokia markasının geleceğini güvence altına alıyor.

Nokia HMD işbirliğini uzattı

2016 yılından bu yana Nokia markalı mobil cihazların tek lisans sahibi olan HMD Global, bu iş birliği sayesinde hem ikonikleşmiş klasik modelleri yeniden hayata geçirdi hem de yeni nesil akıllı ve tuşlu telefonları tüketicilerle buluşturdu. Anlaşmanın uzatılması, her iki şirket tarafından resmi olarak doğrulanmamış olsa da, sektöre yakın kaynaklar tarafından kesinleşmiş bir gelişme olarak aktarılıyor.

Bu kararın arkasındaki en büyük etken, tuşlu telefonların Hindistan ve Çin gibi dev pazarlardaki sarsılmaz konumudur. Özellikle Hindistan, dünyanın en büyük tuşlu telefon pazarı olma unvanını elinde tutuyor. Pazar araştırma şirketi IDC’nin 2024 yılı verileri de bu durumu destekler nitelikte. Verilere göre HMD Global, satılan cihaz adedi bazında pazarın %22’sinden fazlasını, değer bazında ise yaklaşık %31’ini kontrol ederek tuşlu telefon segmentindeki liderliğini sürdürüyor.

iOS 26.1 Beta 1 çıktı!

iOS 26.1 Beta 1 çıktı!

Apple, geliştiricileri için iOS 26.1 Beta güncellemesini yayınladı. Bu güncelleme ile bilinen sorunları Apple gidermeyi hedefliyor.

Yapılan bu anlaşma, HMD Global’in pazardaki güçlü konumunu korumasına ve mevcut talepten yararlanmaya devam etmesine olanak tanıyacak. Böylece, teknoloji dünyasının hızla akıllı telefonlara evrildiği bir dönemde, Nokia markalı klasik telefonlar bir süre daha raflardaki yerini korumaya devam edecek.

Google yüzyılın darbesini yedi! Şimdi ne olacak?

Google, artık arama verilerini rakipleriyle paylaşmak zorunda kalabilir. ABD’de devam eden bir dava sonucunda alınan karar, şirketi bölme cezasının yerine geldi. ABD Bölge Hakimi Amit Mehta, Google’ın çevrimiçi aramada yasadışı bir tekel oluşturduğuna kanaat getirdi.

Google, arama verilerini rakiplerine açabilir

Karara göre Google, en değerli kaynaklarından olan arama dizini ve kullanıcı davranış verilerini rakiplerine açmak zorunda kalacak. Şirket, rakiplerine bir defaya mahsus arama dizinini kopyalama imkanı sunacak. Ayrıca kullanıcıların arama sorguları ve hangi sonuçlara tıkladıkları gibi veriler de belirli koşullarda erişime açılıyor.

Uzmanlar, kullanıcı davranışlarını yansıtan bu verilerin rakip arama motorlarının gelişmesine yardımcı olacağını belirtiyor. Ancak bu durum, kişisel gizlilik açısından ciddi riskler barındırıyor. Örneğin, uzmanlar nadir bir sağlık durumu için yapılan bir aramanın küçük bir bölgede kimlikleri ortaya çıkarabileceği konusuna dikkat çekiyor.

Google, mahkeme sürecinde bu endişeleri dile getirmişti. Şirket, arama sorgularının hassas bilgiler içerdiğini ve verilerin yanlış ellerde kötüye kullanılabileceğini savunuyor. Bu süreç, altı yıl boyunca görev yapacak bağımsız bir teknik denetim komitesi tarafından yönetilecek. Komite; hangi şirketlerin verilere erişim hakkı kazanacağını, hangi güvenlik önlemlerinin alınacağını ve verilerin hangi formatta sunulacağını belirleyecek.

MediaTek Dimensity 9500 iPhone 17 Pro’ya kafa tutuyor

MediaTek Dimensity 9500 iPhone 17 Pro’ya kafa tutuyor

MediaTek Dimensity 9500 yonga seti tanıtıldı. Sunduğu performans ile iPhone 17 Pro'daki Apple A19 Pro'ya kafa tutuyor.

ABD Adalet Bakanlığı, Google’ın Apple ve Samsung gibi üreticilerle yaptığı anlaşmaların rakipleri dışladığını savunuyordu. Yeni düzenleme, Google’ın uzun yıllardır gücünü pekiştiren “geri besleme döngüsünü” kırmayı hedefliyor. Ancak Google’ın karara itiraz etmesi bekleniyor, bu yüzden düzenlemenin ne zaman yürürlüğe gireceği belli değil.

Suzuki logosunu değiştirdi: İşte yeni tasarım

Suzuki, 22 yıl aradan sonra logosunu güncelledi. Şirket, ikonik “S” harfinin tasarımını daha modern ve düz bir görünüme getirdi. Yeni logoda krom kaplama yerine yüksek parlaklıkta gümüş boya kullanılıyor.

Suzuki logo değişikliğine gitti

Logodaki bu değişiklik; ilk kez 31 Ekim – 9 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek olan 2025 Japonya Mobilite Fuarı’nda, Suzuki standında sergilenecek konsept modellerde görülecek. Şirket, düz tasarıma geçişin dijital çağdaki yeni fırsatları yakalama isteğiyle alakalı olduğunu belirtti.

Logodaki bir diğer önemli değişim ise krom kaplamadan vazgeçilmesi. Şirket, bunun hem çevresel etkiyi azaltacağını hem de markanın yeni bir gelişim evresine girdiğini vurguladığını söylüyor.

Suzuki’nin bilinen “S” sembolü, ilk olarak 1 Ekim 1958’de kullanılmaya başladı. Ünlü tasarımcı Masamichi Tezeni tarafından yaratılan bu logo, Japon kültüründen esinleniyor. Tezeni, logoyu tasarlarken geleneksel Japon mimarisindeki tapınak çatılarının kıvrımlarından ve Japon kılıçlarının keskin uçlarından ilham aldı.

MediaTek Dimensity 9500 iPhone 17 Pro’ya kafa tutuyor

MediaTek Dimensity 9500 iPhone 17 Pro’ya kafa tutuyor

MediaTek Dimensity 9500 yonga seti tanıtıldı. Sunduğu performans ile iPhone 17 Pro'daki Apple A19 Pro'ya kafa tutuyor.

Logoyla birlikte yeni bir kurumsal slogan da duyuruldu. “By Your Side” (Yanınızda) sloganı, markanın müşterileriyle daha yakın bir bağ kurma arzusunu ifade ediyor. Bu modernizasyon hamlesi, Suzuki’nin elektrikli araçlara ve dijitalleşmeye odaklanan yeni stratejisiyle uyum içinde diyebiliriz.

Geleneksel kromun yerini alan gümüş boya ve düz tasarım, markanın daha teknolojik ve çevreye duyarlı bir imaj edinme çabasına işaret ediyor. Bu sayede Suzuki, geleceğin mobilite çözümlerine geçiş yaparken hem köklü mirasına bağlı kalıyor hem de yeni nesil tüketicilere hitap eden bir dil yakalıyor.

Windows 11 video duvar kağıdı özelliğine kavuşuyor

Microsoft, Windows 11 için hazırladığı yeni güncellemelerle kullanıcı deneyimini sadece bir adım öteye taşımakla kalmıyor, adeta yeni bir işletim sistemi felsefesinin temellerini atıyor. Yıllardır üçüncü parti yazılımlarla mümkün olan hareketli duvar kağıtları nihayet işletim sisteminin bir parçası haline gelirken, yapay zeka asistanı Copilot ise görerek ve anlayarak çalışan devrimsel bir yeteneğe kavuşuyor. Bu iki yenilik, Windows’u statik bir araç olmaktan çıkarıp, yaşayan ve kullanıcıyla etkileşim kuran akıllı bir platforma dönüştürüyor.

Windows 11 güncellemesi ile Wallpaper Engine geliyor!

Windows kullanıcılarının uzun süredir arzuladığı ve kişiselleştirmenin zirve noktalarından biri olarak görülen hareketli masaüstü arka planları, yakında Windows 11’in standart bir özelliği olacak. Yapılan son keşiflere göre, kullanıcılar artık MP4 veya MKV formatındaki herhangi bir videoyu doğrudan masaüstü duvar kağıdı olarak atayabilecek. Bu, milyonlarca kullanıcının “Wallpaper Engine” gibi popüler uygulamalar aracılığıyla elde ettiği dinamik ve canlı masaüstü deneyiminin, doğrudan ve stabil bir şekilde işletim sistemine entegre edilmesi anlamına geliyor.

Microsoft’un bu adımı, aslında teknoloji hafızası güçlü olanlar için tanıdık bir yankı taşıyor. Şirket, benzer bir özelliği yıllar önce Windows Vista’da “DreamScene” adıyla sunmuş, ancak Windows 7 ile birlikte bu yeniliği rafa kaldırmıştı. Şimdi ise, çok daha modern ve optimize bir altyapıyla bu sevilen özelliğin geri dönüşü, kişiselleştirme tutkunlarını heyecanlandırmaya yetti. Bu önemli görsel yeniliğin yıl sonuna kadar tüm kullanıcılara ulaşması bekleniyor.

Ancak Microsoft’un asıl devrimi, yapay zekanın işletim sistemine entegrasyonunda yaşanıyor. Copilot, artık sadece komutlarınızı dinleyen bir sohbet robotu olmaktan çıkıyor ve Copilot Vision ile ekranınızdaki her şeyi “anlayan” proaktif bir asistana dönüşüyor. Görev çubuğundaki uygulama önizlemelerine yerleştirilecek yeni bir butonla aktif edilecek bu sistem, tek bir tıkla ekranınızın anlık görüntüsünü analiz ederek size gerçek zamanlı ve bağlama duyarlı yardımlar sunacak.

Peki bu ne anlama geliyor? Bir web sayfasındaki karmaşık bir makaleyi özetlemesini isteyebilir, oynadığınız bir oyunda takıldığınız bir bölüm hakkında ekrandaki nesneleri tanıyarak size ipuçları vermesini sağlayabilir veya Adobe Photoshop gibi profesyonel bir yazılımda karşılaştığınız bir sorunu çözmesi için rehberlik alabilirsiniz. Üstelik tüm bu etkileşimi sadece yazarak değil, doğal bir şekilde konuşarak da gerçekleştirebileceksiniz. Başlangıçta sınırlı sayıda pencereyi analiz edebilen bu özellik, son beta sürümleriyle birlikte artık tüm ekranı tarayarak çok daha bütünsel bir yardım sunmaya başladı.

iOS 26.1 Beta 1 çıktı!

iOS 26.1 Beta 1 çıktı!

Apple, geliştiricileri için iOS 26.1 Beta güncellemesini yayınladı. Bu güncelleme ile bilinen sorunları Apple gidermeyi hedefliyor.

Microsoft’un da belirttiği gibi, Copilot Vision ile “yaratıcı bir projeniz için ilham alabilir, özgeçmişinizi geliştirebilir veya yeni bir oyunda yolunuzu bulabilirsiniz.” Bu, işletim sisteminin, kullanıcının ne yaptığını anlayıp bir sonraki adımda neye ihtiyacı olabileceğini öngördüğü, yepyeni bir bilgisayar kullanım çağının habercisi. Kısacası Windows 11, bir yanda masaüstlerimizi estetik olarak canlandırırken, diğer yanda yapay zeka ile ruh kazanarak şimdiye kadarki en akıllı ve etkileşimli sürümü olmaya hazırlanıyor.