Hyundai, Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen IAA Mobility 2025’te, Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir otomobilin konsept versiyonunu tanıttı. Konsept ÜÇ adı verilen bu model, 2026’da yollara çıkacak olan ve Türkiye’de üretilmesi planlanan elektrikli Ioniq 3’ün ön gösterimi oldu. Üretim modelinin tasarımının, konsept versiyonuyla yüzde 80’e varan oranda aynı olacağı belirtildi.
Hyundai Ioniq 3 resmen görücüye çıktı
Hyundai, aracı “Aero Hatch” olarak tanımlıyor. Spor bir tavan çizgisi, “Art of Steel” adını verdiği tasarım diline ait keskin hatlar ve dik arka cam, performans ile pratikliği bir araya getiriyor. Tasarım, elektrikli çağ için yeniden yorumlanmış, ancak tek kapı yerine iki arka kapısı olan bir Veloster modelini andırıyor.
Hyundai Tasarım Merkezi Başkanı Simon Loasby’nin açıklamasına göre, üretim versiyonunda konsept modeldeki kadar agresif detaylar veya arkaya doğru açılan kanat kapılar yer almıyor. Ancak, arka difüzör, şeffaf spoyler ve geniş çamurluklar gibi bazı unsurlar, ileride çıkabilecek bir N performans versiyonunda hayat bulabilir.
Yeni modelde aydınlatma teknolojisi de öne çıkıyor. Aracın her iki ucunda bulunan “Parametric Pixel” aydınlatmaları, bu kez daha gelişmiş bir yapıya sahip. Üst kısımdaki pikseller kademeli bir geçişle daha parlak yanıyor.
iPhone 17 Türkiye fiyatı belli oldu. Peki, Apple'ın yeni gözdesi ülkemizde ne kadara satılacak? İşte tüm detaylar.
İç mekanda ise alışılmış Hyundai tasarım anlayışından tamamen uzaklaşıldı. Otomobilde geniş bir dokunmatik ekran yerine, sürücülerin kendi widget’larını konsola yerleştirerek kişiselleştirebileceği bir sistem bulunuyor.
Hyundai’nin mevcut orta ve büyük segment elektrikli araçlarını tamamlayan bu konsept, kompakt EV segmentine odaklanıyor. 4.287 mm uzunluğa, 1.940 mm genişliğe ve 1.428 mm yüksekliğe sahip olan Concept THREE, 2.722 mm aks mesafesiyle şehir içi kullanım için optimize edilmiş bir yapı sunuyor.
Opel, yeni nesil performans araçlarını IAA Mobility 2025’te dünyaya tanıttı. Fuarın önde gelen markalarından biri olan Opel, dijital ve gerçek dünyayı bir araya getiren ilk konsept modeli Opel Corsa GSE Vision Gran Turismo ile yeni Opel Mokka GSE’yi otomobil tutkunlarının beğenisine sundu. Avrupa’da siparişe açılmaya hazırlanan yüksek performanslı seri üretim modeli Mokka GSE, elektrikli ralli otomobili hissini yollara taşıyor. Bu yılki IAA Mobility’de sergilenen Opel Mokka GSE Rally modeline dayanan araç, Opel’in kapsamlı motor sporları uzmanlığından güç alıyor.
GSE geleceğinin vizyonu: Opel Corsa GSE Vision Gran Turismo!
IAA Mobility’de düzenlenen toplantıda konuşan Opel CEO’su Florian Huettl, şunları söyledi: “Opel GSE’yi elektrik çağının ihtiyaçlarına göre yeniden tasarladık ve tüm gücümüzle geleceğe ilerliyoruz. Performansı artırıyor ve elektrikli sürüş deneyimini bir üst seviyeye taşıyoruz. Rüsselsheim’dan çıkan en yeni ve çığır açan konsept aracımız, GSE markamızın vizyonunu temsil ediyor. En çok satan Corsa modelimizi, dünyanın önde gelen yarış simülatörlerinden Gran Turismo 7 ile buluşturuyoruz. Corsa GSE Vision Gran Turismo yalnızca somut bir deneyim sunmakla kalmıyor, sanal olarak da sürülebiliyor.”
Böylelikle Opel, efsanevi Experimental GT’nin 60. yılında tarihe geçecek bir konsept otomobil çalışmasını daha sunuyor. Hem motor sporları tutkunlarına hem de oyunseverlere ilham veriyor. OpelTasarım Başkanı Mark Adams‘ın liderliğindeki ekip tarafından geliştirilen vizyoner tasarımıyla dikkat çeken araç teknik özellikleriyle de öne çıkıyor. 588 kW (800 HP) sistem gücü, 800 nm tork, 0’dan 100 km/s hıza 2,0 saniyede ulaşabilme ve 320 km/s azami hız değerleriyle yüksek performansını ortaya koyuyor. Mark Adams yaptığı değerlendirmede, “Corsa GSE Vision Gran Turismo, GSE’nin geleceğine dair vizyonumuzun da ötesine geçiyor” dedi. Öte yandan, Corsa GSE Vision Gran Turismo, yakında herkesin Gran Turismo 7’de deneyimleyebileceği ilk Opel konsept aracı olması nedeniyle de öne çıkıyor.
Yarış ve sürüş tutkusu: Opel Mokka GSE Rally ve Opel Mokka GSE!
Opel Pazarlama Başkanı Rebecca Reinermann, Opel’in GSE felsefesinin 3 temel üzerine kurulu olduğunu vurguladı: “Bunlar Race, Drive ve Play (Yarış, Sür ve Oyna). Corsa GSE Vision Gran Turismo ile hayat bulan ‘Play’, GSE’nin bir sonraki bölümünü sergilemek için mükemmel bir sahne. Heyecan verici, sürükleyici ve herkes için erişilebilir” diye konuştu.
Yeni GSE felsefesinin ilk iki temelini hangi araçların temsil edeceğiz de IAA Mobilty’de net bir şekilde ortaya kondu: Opel Mokka GSE Rally, profesyonel yarışlara yönelik yeni nesil tamamen elektrikli ralli aracı olarak geliştirilirken; seri üretim versiyonu olan Mokka GSE ise kullanıcılarına yollarda eşsiz bir sürüş deneyimi sunacak. Üstelik 207 kW (281 HP) gücündeki Mokka GSE Avrupa’da ön siparişe açıldı.
700 kilometre menzilli ve 4 çeker elektrikli SUV: Opel Grandland Electric!
Bu yıl IAA Mobility etkinliğinde sergilenen bir başka Opel yıldızı ise üst sınıf SUV Opel Grandland. Ziyaretçiler, yeni Grandland Electric AWD (Dört Tekerlekten Çekiş) modelini yakından inceleyebilecekler. Markanın dört tekerlekten çekişli ilk elektrikli aracı, 239 kW (325 HP) sistem gücüne ve 509 nm maksimum torka sahip. Almanya’da tasarlanan, geliştirilen ve üretilen SUV, Ultimate donanım seviyesinde 489 kilometreye kadar yol alabiliyor (WLTP3). Diğer donanım seviyeleriyle, menzili 501 kilometreye kadar (WLTP3’ye göre geçici değerler) çıkabiliyor. Yeni Grandland Electric hakkında bilgi veren Opel CEO’su Huettl, “Yakında, yaklaşık 700 kilometreye kadar (WLTP3’ye göre ön değerler) menzil sunan tamamen elektrikli bir Grandland varyantını piyasaya süreceğiz” dedi.
Opel teknoloji şovu 14 Eylül’e kadar sürecek!
Opel, 14 Eylül’e kadar Münih’teki IAA Mobility Fuarı’nda iki farklı konumda yer alacak. Gazeteciler ve sektörden ziyaretçiler, markayı fuar merkezindeki IAA Summit etkinliğinde B3 Holü B20 standında deneyimleyebilecek. Diğer tüm otomobil tutukunları ise 9 Eylül’den itibaren Odeonsplatz’daki yenilikçi Open Space OP340 standında Opel’in yeni modellerini görebilecek. Ayrıca Opel Mokka GSE Rally, Königsplatz’daki KP195 numaralı ADAC standında de sergilenecek.
Yeni eğitim-öğretim yılı başlarken, Yandex Türkiye de Türkiye’deki ailelerin okula hazırlık süreçlerini ve bunun günlük hayatlarına etkisini araştırdı. Araştırma; ebeveynlerin yaptıkları alışverişlere, çocuklarına verilen ödevlerin yapılmasını nasıl yönettiklerine ve ulaşımda geçen zamana kadar birçok başlık altında karşılaştıkları zorlukları mercek altına alıyor.
Şirketten yapılan açıklamada paylaşılan araştırma sonucuna göre, okula başlangıç için yapılan hazırlıklar genellikle erken başlıyor. Ebeveynlerin yüzde 36’sı bir ay önceden hazırlıklara başlıyor. Katılımcıların yüzde 79’luk büyük bir bölümü ise yeni döneme hazırlanmanın yorucu ve çok zaman alan bir süreç olduğunu belirtiyor.
Katılımcıların yüzde 52’si ürünleri bulmak için arama motorlarını kullanıyor
Alışveriş alışkanlıklarının ciddi şekilde değiştiğini de ortaya çıkaran araştırmaya katılanların yüzde 93’ü bazı okul malzemelerini çevrimiçi satın aldığını söylüyor. Çevrimiçi alışveriş yapanların yüzde 75’i pazaryerlerini tercih ederken yüzde 52’si ihtiyaç duydukları ürünleri bulmak için arama motorlarını kullanıyor. Araştırma ayrıca, erkeklerin arama motorlarını daha fazla kullandığını, kadınların ise pazaryerlerini tercih ettiğini ortaya koyuyor.
Çevrimiçi alışveriş eğilimine rağmen, ebeveynlerin yüzde 25’i hâlâ fiziksel mağazaları tercih ediyor. Bu kişiler için büyük alışveriş merkezlerinde gidecekleri mağazaları bulmak çok önemli; katılımcıların yüzde 98’i alışveriş merkezlerinde her kata ait mağaza planlarını gösteren ayrıntılı haritaların oldukça faydalı olacağını belirtiyor.
Bu ihtiyaca yanıt olarak, Yandex Maps kısa süre önce Türkiye genelinde, Mall of Istanbul ve Mall of Antalya gibi büyük alışveriş merkezleri de dahil olmak üzere 107 AVM’ye ait ayrıntılı iç mekân planlarını kullanıma sundu. Böylece alışveriş yapanlar hem zamandan tasarruf edebiliyor hem de aradıkları mağazaları kolayca bulabiliyor.
Ailelerin yüzde 76’sı yapay zekâ araçlarını eğitim amaçlı kullanıyor
Araştırmaya göre teknoloji, eğitimde önemli bir rol oynuyor; ebeveynlerin veya çocukların yüzde 92’si ek öğrenim materyali bulmak veya ödevlerde yardım almak için arama motorlarını kullanıyor. Ayrıca, yapay zekâ araçlarının kullanımı da dikkat çekici. Ailelerin yüzde 76’sı bu araçları eğitim amaçlı kullanıyor.
Ebeveynlerin eğitimde yapay zekâya bakışı çoğunlukla olumlu. Katılımcıların yüzde 81’i bu teknolojileri olumlu buluyor. Bu grubun yüzde 41’i yapay zekâyı öğrenme için mükemmel bir araç olarak görürken, katılımcıların yalnızca yüzde 8’i olumsuz görüş belirtiyor.
Arama motorları, eğitim ihtiyaçlarını daha iyi karşılamak amacıyla gelişiyor. Örneğin, gelişmiş yapay zekâ asistanı Yazeka ile güçlendirilen Yandex Arama; video ve görseller ile desteklenen yanıtlarla bilgi sunabiliyor, hızlı yanıt gerektiren sorgularda yüksek doğruluk sağlıyor ve bağlama uygun takip soruları sorulmasına olanak tanıyor. Bu da öğrencilerin projeleri ve ödevleri için adım adım, ayrıntılı anlatımlara kolayca ulaşmasını sağlıyor; böylece öğrenme süreci hem daha ilgi çekici hem de erişilebilir hâle geliyor.
Katılımcıların yüzde 65’i araçlarında daha fazla zaman harcıyor
Yeni eğitim-öğretim döneminin başlaması ile birlikte ailelerin günlük düzeni de değişiyor. Katılımcıların yüzde 65’i, zamanlarını daha fazla araç kullanarak geçirdiklerini belirtiyor. Öğrenciler arasında okula gitmenin en yaygın yolu yüzde 46 ile yürümek olurken bunu yüzde 36 ile aile aracı ve yüzde 34 ile okul servisi kullanmak takip ediyor. Toplu taşıma ise öğrencilerin sadece yüzde 16’sı tarafından tercih ediliyor.
Sürücüler özellikle yüzde 73 ile trafik yoğunluğu ve yüzde 55 ile park yeri bulma zorluğu gibi önemli sorunlarla karşılaşıyor. Bu sorunlara çözüm olarak navigasyon hizmetleri, doğru ve anlık bilgi sunmaya odaklanıyor. Yandex Maps artık araba yolculuklarının yüzde 90’ından fazlasında, beş dakikaya kadar hassasiyetle, son derece doğru tahmini varış süreleri sunuyor. Bu sayede ebeveynler, güzergâhlarını daha iyi planlayıp daha sorunsuz bir ulaşım sağlayabiliyor.
Toplu taşıma kullananlar için de uygulama; ülke genelinde 2 binden fazla toplu taşıma güzergâhı, 51 bin otobüs durağı ve İstanbul’daki 38 deniz ulaşım hattı dâhil olmak üzere kapsamlı bilgiler sunuyor.
Dün akşam saatlerinde düzenlenen etkinlikle birlikte Apple, en yeni ürünlerini kullanıcılara tanıttı. iPhone 17 serisi etkinliğin gözdesi olmasına rağmen, yeni Apple Watch Series 11 ve Watch Ultra 3 de oldukça ilgi gördü. Ayrıca yeni saatlerle birlikte yeni özellikler de duyuruldu ve bunlardan biri de Uyku Skoru özelliği. İşte Uyku Skoru özelliğini alacak Apple Watch modelleri.
Uyku Skoru özelliği ve uyumlu modeller
Uyku Skoru, uyku süreniz, yatma saati tutarlılığınız, gece boyunca ne kadar uyandığınız ve her bir uyku evresinde (derin, hafif ve REM) ne kadar zaman geçirdiğiniz gibi faktörleri analiz ederek uykunuzu puanlayan gelişmiş bir özellik. Puanlama sonucunda, Apple bu verileri kategorilere ayırarak kullanıcının ortalama verileriyle karşılaştırıyor. Bu sayede, uykunuzun hangi yönlerini iyileştirebileceğinizi net bir şekilde görebiliyorsunuz.
Apple, watchOS 26 ile gelen bu özelliğin, Apple Kalp ve Hareket Çalışması’ndan elde edilen 5 milyondan fazla gecelik uyku verisiyle geliştirildiğini belirtiyor. Ayrıca, Amerikan Uyku Tıbbı Akademisi, Ulusal Uyku Vakfı ve Dünya Uyku Derneği gibi saygın kuruluşların rehberliğinden de faydalanılmış.
Apple, bugünkü etkinliği ile birlikte uzun zamandır beklenen watchOS 26 için yayınlama tarihini açıkladı...
Yeni Uyku Skoru özelliği, sanılanın aksine sadece son çıkan Apple Watch’lara özel değil. Apple’ın açıklamasına göre, watchOS 26 güncellemesi alan tüm Apple Watch modelleri bu özellikten faydalanabilecek. İşte tam uyumluluk listesi:
Apple Watch Series 6 veya daha yenisi
Apple Watch SE (2. nesil) veya daha yenisi
Tüm Apple Watch Ultra modelleri
Bu özelliği kullanmak için ayrıca iOS 26 yüklü iPhone 11 veya daha yeni bir iPhone’a sahip olmanız gerekiyor. Ancak eski model bir Apple Watch’unuz varsa, pil ömrü konusunda bazı ayarlamalar yapmanız gerekebilir. Çünkü gece uyku takibi yapabilmek için saatinizin şarjının hem gece hem de gündüz dayanması önemli.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.
Apple’ın dün duyurduğu iPhone 17 serisi ile birlikte tekrardan hızlı bir döneme geçiş yapıldı. Android piyasasında da amiral gemisi cihazlar için geri sayım başladı. Şimdi de MediaTek Dimensity 9500 işlemciden güç alan vivo X300 ve X300 Pro, AnTuTu testlerinde görüntülendi. İşte detaylar.
vivo X300 Pro performansıyla AnTuTu’da rekor kırdı
vivo X300 Pro’nun AnTuTu v11 performans testinde elde ettiği skorlar, beklentileri iyice yükseltti. Telefon, toplamda 4,011,932 puan alarak dikkat çekti. Puanlar detaylı incelendiğinde ise işlemci (CPU) performansının 1,043,247, grafik işlemci (GPU) performansının ise 1,510,982 olduğu görüldü.
Bu etkileyici performansın arkasında, dört adet Cortex-X930 ve dört adet Cortex-A730 çekirdeğinden oluşan, tamamen yüksek performanslı çekirdeklerden oluşan bir yapıya sahip Dimensity 9500 çipi bulunuyor. vivo, bu çipin geliştirilmesi için Arm ile ortaklık kurduğunu ve çipin SME2 komut setini desteklediğini de resmen doğruladı.
iPhone 17 Pro Max ile iPhone 16 Pro Max karşı karşıya geldi. Cihazlar arasında birçok önemli fark bulunuyor.
Testte kullanılan model, vivo X300 Pro Uydu İletişim Sürümü olarak belirtiliyor. Bu durum, cihazın uydu bağlantı özelliğine sahip olacağını neredeyse kesinleştiriyor. Ayrıca, bu modelin Çin’in 3C sertifikasyonundan 90W kablolu şarj desteğiyle geçtiği de biliniyor. vivo’nun, uydu bağlantısı olmayan standart bir X300 Pro modeli de sunması ve uydu iletişim sürümünün sadece 16 GB RAM ve 1 TB depolama konfigürasyonuyla gelmesi bekleniyor.
Telefonun donanım özellikleri hakkında da bazı güçlü söylentiler mevcut. Vivo X300 Pro’nun, 1.5K çözünürlüğe ve 120Hz yenileme hızına sahip 6.8 inç düz OLED ekranla geleceği konuşuluyor.
Kamera olarak ise OIS destekli 50 megapiksel Sony LYT-828 ana sensör, 50 megapiksel ultra geniş açılı kamera, ve OIS destekli 200 megapiksel Samsung HPB periskop telefoto kamera ile gelmesi bekleniyor.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda paylaşabilirsiniz.
Apple’ın yeni iPhone 17 serisinde 120Hz ekran teknolojisine geçmesinin ardından, OnePlus da bu alandaki rekabeti bir adım öteye taşıyacak hamlesini duyurdu. OnePlus Başkanı Li Jie Louis, Weibo üzerinden yaptığı açıklamayla, şirketin ekran teknolojisinde yeni bir “ultra yüksek yenileme hızı” dönemine geçiş yapacağını ve bunun kullanıcı deneyimini kökten değiştireceğini belirtti. İşte detaylar.
OnePlus 15 ve Ace 6 ile yenileme hızı yükselecek
Li Jie Louis’in açıklamalarına göre, OnePlus 15 ve OnePlus Ace 6 modelleri, bu yeni ekran teknolojisinin öncüsü olacak. Ultra yüksek yenileme hızının, sadece günlük kullanımda daha akıcı bir deneyim sunmakla kalmayıp, aynı zamanda oyun performansını da üst seviyeye taşıyacağı belirtiliyor. Özellikle rekabetçi oyunlarda daha hızlı tepki süreleri ve daha az gecikme sunulacak.
Söylentilere göre, OnePlus 15 ve OnePlus Ace 6, 165Hz yenileme hızına sahip 1.5K çözünürlüklü ekranlarla gelebilir. Bu da cihazların, sektördeki en akıcı ve keskin görsellerden birini sunacağını gösteriyor.
Microsoft, Xbox'u otomobiller için sunmaya hazırlanıyor. Bu projede, LG ile iş birliğine gidilecek.
Yeni ekran teknolojisine ek olarak, cihazların donanım tarafında da iddialı olması bekleniyor. OnePlus 15’in Snapdragon 8 Elite Gen 5, OnePlus Ace 6’nın ise 8 Elite yonga setleriyle güçlendirileceği söyleniyor.
Bu güçlü işlemciler, ultra yüksek yenileme hızının getirdiği yükü sorunsuz bir şekilde kaldırarak cihazların performansından ödün vermemesini sağlayacak. OnePlus, bu yeniliklerin diğer markalar tarafından da takip edilerek sektör genelinde bir dönüşüme yol açacağını öngörüyor.
Ekim ayında Çin pazarında tanıtılması beklenen OnePlus 15 ve Ace 6 için daha fazla detay önümüzdeki günlerde ortaya çıkacaktır.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.
İnternet üzerinden müzik dinleme platformlarının lideri Spotify, kullanıcı deneyimini zenginleştiren yeni özellikler sunuyor. Platform, dinleme deneyimini daha kişisel hale getiren “akıllı filtreler” özelliğini kullanıma sundu. Bu yeni özellik sayesinde kullanıcılar, müziklerini artık ruh hallerine, yaptıkları aktivitelere veya müzik türlerine göre filtreleyebiliyor.
Spotify, akıllı filtreler özelliği getirdi
Bu özellik, yalnızca müzikler için değil, aynı zamanda çalma listeleri, sesli kitaplar ve podcast’ler için de geçerli. Akıllı filtreler, ilk aşamada Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Avustralya, Kanada, İrlanda, Yeni Zelanda ve Güney Afrika’daki Premium abonelerin kullanımına açıldı.
Spotify’ın son dönemdeki bir diğer yeniliği ise “direkt mesaj (DM)” özelliği oldu. Kullanıcıların uygulamadan çıkmadan birbirleriyle mesajlaşmasını sağlayan bu altyapı, müzik, podcast ve sesli kitap önerilerini arkadaşlar arasında kolayca paylaşmaya odaklanıyor. Belirli pazarlarda bu hafta içinde kullanıma sunulacak olan mesajlaşma özelliği, 16 yaş ve üzeri tüm ücretsiz ve premium kullanıcılara açılacak.
Bu özellik ilk olarak mobil uygulamalarda kullanılacak. Mesajlaşma sisteminde kullanıcıları engelleme imkanı da bulunuyor. Ayrıca, istenirse bu özellik tamamen kapatılabiliyor.
iPhone 17 Türkiye fiyatı belli oldu. Peki, Apple'ın yeni gözdesi ülkemizde ne kadara satılacak? İşte tüm detaylar.
Bu gelişmeler, Spotify’ın sadece bir müzik dinleme platformu olmaktan öteye geçip, kullanıcılar arasında etkileşimi artıran bir sosyal ağa dönüşme yolunda olduğunu gösteriyor. Akıllı filtrelerle kişiselleştirilmiş bir deneyim sunarken, doğrudan mesajlaşma özelliğiyle de kullanıcıların kendi aralarında müzik keşfetmesini ve paylaşmasını kolaylaştırıyor.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.
Tecno Spark 40 serisi, şık tasarımı, güçlü performansı ve uzun pil ömrüyle Türkiye’deki kullanıcılarla buluşuyor. Yapay zekâ destekli akıllı özellikler ve kendi segmentinde iddialı donanımlar taşıyan seri, markanın Spark ailesinin en yeni üyesi olarak piyasaya giriş yaptı. Seri; Spark 40 Pro+, Spark 40 Pro, Spark 40 ve Spark 40C modellerini içeriyor. Fiyatlar 11.499 TL’den başlıyor.
Tecno Spark 40 serisi Türkiye’de
Serinin en dikkat çeken modeli Spark 40 Pro, sadece 6.69 mm’lik kalınlığıyla öne çıkıyor. 6,78 inç AMOLED ekranla birleşen bu tasarım, yüksek ekran-gövde oranı sayesinde sürükleyici bir görsel deneyim sunuyor. Serideki tüm modellerde IP64 sertifikalı su ve toza karşı dayanıklılık, Gorilla Glass 7i koruma ve 1,5 metreye kadar düşmelere karşı direnç bulunuyor.
Pil gücü ve güvenilirlik de serinin öne çıkan özellikleri arasında yer alıyor. Tecno Spark 40 serisinde 5200 mAh kapasiteli batarya ve 45W hızlı şarj desteği var. Şirket, bu batarya için beş yıllık pil garantisi veriyor. Bu garanti, 2000 tam şarj döngüsünden sonra bile pilin kapasitesinin yüzde 80’in üzerinde kalacağını garanti ediyor. Bu özellik, özellikle telefonunu yoğun kullananlar için önemli bir güvence sağlıyor.
Spark 40 Pro modelinde 6.78 inç 1.5K çözünürlüklü AMOLED panel, 144Hz yenileme hızı ve 4500 nit parlaklık yer alıyor. SGS onaylı düşük mavi ışık sertifikası göz sağlığını korurken, Dolby Atmos destekli stereo hoparlörler de multimedya deneyimini üst seviyeye taşıyor.
iPhone 17 Türkiye fiyatı belli oldu. Peki, Apple'ın yeni gözdesi ülkemizde ne kadara satılacak? İşte tüm detaylar.
Cihazlar aynı zamanda, 50 MP ana kamera, elektronik görüntü sabitleme ve RAW algoritmalarıyla daha net ve doğal fotoğraflar çekmeyi sağlıyor. Bağlantı tarafında ise Super WiFi 2.0, GPS 2.0, NFC ve IR uzaktan kumanda desteği öne çıkıyor.
Tecno’nun Ella Asistanı adlı yapay zekâ desteği, günlük yaşamı kolaylaştıran birçok fonksiyon sunuyor. Bu işlevler arasında fotoğraflardan istenmeyen objeleri kaldırma, anlık çeviri yapma, görüntüden metin çıkarma ve çağrıları özetleme gibi özellikler bulunuyor.
Ayrıca FreeLink teknolojisi sayesinde, düşük sinyal koşullarında bile 2 kilometreye kadar Bluetooth ile dosya ve ses paylaşımı yapılabiliyor. Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.
Yakın zamanda Windows 11 güncellemeleri sonrası ortaya çıkan ve bazı kullanıcıların SSD’lerinin kullanılamaz hale geldiği yönündeki şikayetlerin kaynağı netlik kazanıyor. Sorunun Windows’tan değil, kullanılan SSD’lerin erken sürüm yazılımlarından kaynaklandığı belirtiliyor.
Windows 11’deki SSD sorunu ortadan kalkacak
Microsoft’un KB5063878 ve KB5062660 güncellemeleri sonrasında bazı SSD’lerde, özellikle yüzde 60 doluluk oranına ulaştığında ve 50 GB üzeri dosya yazma işlemlerinde sorunlar ortaya çıkmıştı. Bu durum üzerine hem Microsoft hem de sorunlu olduğu düşünülen Phison imzalı denetleyicileri üreten firma detaylı bir inceleme başlattı.
Microsoft, 2.200’den fazla test döngüsü ve 4.500 saatten fazla süren testlere rağmen sorunu yeniden oluşturamadığını ve bu yönde herhangi bir geri bildirim almadığını açıkladı. Phison da kendi testlerinde benzer sonuca ulaştığını duyurdu.
Son olarak, Phison ABD Genel Müdürü ve Başkanı Michael Wu, yaptığı açıklamada sorunun gerçek nedenini ortaya koydu. Wu, yaşanan problemlerin işletim sisteminden kaynaklanmadığını, asıl sorunun incelemecilerin nihai sürüm olmayan, erken sürüm ürün yazılımı yüklü donanımları test etmesinden kaynaklandığını söyledi.
iPhone 17 Türkiye fiyatı belli oldu. Peki, Apple'ın yeni gözdesi ülkemizde ne kadara satılacak? İşte tüm detaylar.
Bu yazılımların sadece performans değerlendirme amaçlı olduğunu ve son kullanıcıya ulaşan sürümlerle aynı olmadığını belirtti. Wu, bu durumla karşılaşan kullanıcılara ve incelemecilere, üretici tarafından sunulan güncelleme araçları sayesinde en güncel ürün yazılımlarını kullanmalarını tavsiye etti.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle kolayca paylaşabilirsiniz.
Oppo’nun merakla beklenen Find X9 serisi, markanın ürün müdürü Zhou Yibao’nun yaptığı açıklamalarla netleşmeye başladı. iPhone 17 lansmanı sırasında bir araya geldiği basın mensuplarıyla cihazların önemli özelliklerini paylaşan Yibao, özellikle batarya kapasitelerini doğrulayarak seriye dair merakı daha da artırdı. İşte detaylar.
OPPO Find X9 Pro, 7,500 mAh batarya ile geliyor
Yibao’nun paylaştığı bilgilere göre, standart Find X9 modeli 7,025mAh kapasiteli “glacier batarya” ile gelecek. Serinin tepe modeli Find X9 Pro ise daha da iddialı bir pil performansı sunarak 7,500mAh bataryaya ev sahipliği yapacak. Her iki cihazın da 80W kablolu ve 50W kablosuz şarjı destekleyeceği söyleniyor.
Yeni serinin fiziksel özellikleri de netleşti. Oppo Find X9’un sadece 7.99mm kalınlığında ve 203 gram ağırlığında olacağı belirtilirken, Find X9 Pro’nun 8.25mm kalınlığında ve 224 gram ağırlığında olması bekleniyor.
Tesla satışları, ABD pazarında da kötü gitmeye başladı. Bu durum, şirket yönetiminde büyük bir endişe yarattı.
Tasarım açısından, her iki model de “soğuk oyma” teknolojisi ve titanyumdan ilham alan renk seçenekleriyle öne çıkıyor. Ayrıca, dört tarafı simetrik ve ince çerçeveli düz ekranlar ile hem estetik bir görünüm hem de kullanım kolaylığı hedefleniyor.
Find X9 serisinin kamera yetenekleri de oldukça iddialı. Her iki telefonun da profesyonel fotoğrafçılık standartlarına yaklaşan gelişmiş bir kamera paketiyle gelmesi bekleniyor. Özellikle video kayıt kalitesinde önemli iyileştirmeler yapılacağı belirtiliyor.
Cihazlar, Oppo’nun Apple ekosistemiyle sorunsuz entegrasyon için tasarladığı ColorOS 16 ile ön yüklü olarak gelecek. Ayrıca, göz sağlığını korumayı amaçlayan yeni bir ekran teknolojisi ve uzun süreli kullanımlarda hareket rahatsızlığını azaltmaya yönelik bir özellik de serinin dikkat çeken yenilikleri arasında yer alıyor.
Oppo Find X9 serisinin Ekim ayının başı veya ortasında Çin’de tanıtılması, 28 Ekim’de ise global lansmanının yapılması bekleniyor.
Apple, uzun zamandır beklenen bir hamleyle iPhone modellerinin ön kamerasında köklü bir değişikliğe gitti. iPhone 17 serisiyle birlikte gelen yeni Center Stage özelliği ve 18 MP çözünürlük, kullanıcıların selfie ve video deneyimini tamamen değiştiriyor.
iPhone 17, Center Stage özelliği getiriyor
iPhone’larda iPhone 11’den bu yana 12 MP olan ön kamera çözünürlüğü, iPhone 17 serisiyle 18 MP’e yükseldi. Apple, bu seride klasik 4:3 sensör yerine kare formatlı bir sensör kullanıyor.
Bu sensör, kamera deneyiminde daha fazla esneklik sunuyor ve yeni Center Stage özelliğini ön kameraya taşıyor. Bu özellik sayesinde, FaceTime, Zoom veya canlı yayın görüşmeleri sırasında hareket etseniz bile kamera sizi otomatik olarak kadrajın merkezinde tutuyor.
Bir diğer önemli yenilik, yatay selfie çekmek için artık telefonu yan çevirmenize gerek kalmaması. Yapay zeka destekli yeni sensör, çekilen kareyi otomatik olarak düzenliyor ve size 4:3 dikey, 16:9 yatay veya kare format gibi farklı seçenekler sunuyor.
iPhone 17 Türkiye fiyatı belli oldu. Peki, Apple'ın yeni gözdesi ülkemizde ne kadara satılacak? İşte tüm detaylar.
iPhone 17 serisi, ayrıca Çift Çekim özelliği sayesinde ön ve arka kameralarla aynı anda video kaydı yapma imkanı sunuyor. Bu özellik, özellikle vlog çeken profesyonel içerik üreticileri için büyük bir kolaylık sağlıyor. Yeni ön kamera ile 4K HDR kalitesinde, ultra stabilize video kaydı da alınabiliyor.
iPhone 17 serisi için ön siparişler, 12 Eylül Cuma günü saat 15:00’te başlıyor. Cihazlar, Türkiye dahil birçok ülkede 19 Eylül Cuma günü satışa çıkıyor. Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.
Apple, iPhone 17 serisi ile birlikte tanıttığı yeni Apple Watch modelleri, Series 11 ve Watch Ultra 3, ile sağlık takibinde çığır açacak özellikler getirdi. En dikkat çekici yenilikler arasında yüksek tansiyon tespiti ve uyku skoru yer alıyor. Ancak, bu yeniliklerden faydalanmak için yeni bir saat almak gerekmiyor; bu özellikler, watchOS 26 güncellemesi ile eski Apple Watch modellerine de geliyor.
Yeni Apple Watch’lar, sağlık özellikleri ile dikkat çekiyor
Apple Watch’un yüksek tansiyon tespiti özelliği, optik kalp sensörü aracılığıyla 30 günlük bir süreçte kan damarı tepkilerini inceliyor ve kullanıcısını olası kronik yüksek tansiyon belirtileri hakkında uyarıyor. Apple, bu teknolojiyi 100.000’den fazla katılımcının verilerini kullanarak geliştirdi.
Ayrıca, 2000’den fazla kişinin yer aldığı klinik deneylerde de doğrulandı. Apple, bu özelliğin ilk yılında teşhis edilmemiş yüksek tansiyonu olan bir milyondan fazla kişiyi uyaracağını tahmin ediyor. Bu uyarıyı alan kullanıcılara yedi gün boyunca tansiyonlarını bir tansiyon aletiyle ölçmeleri ve sonuçları doktorlarıyla paylaşmaları tavsiye ediliyor.
Yüksek tansiyon tespit özelliği, watchOS yüklü Apple Watch Series 9 ve üzeri modellerde kullanılabilecek. Bu ay içinde 150’den fazla ülkede kullanıma sunulması bekleniyor. Ancak, Apple’ın resmi karşılaştırma listesinde, Türkiye’deki Apple Watch Series 11 ve Watch Ultra 3 özelliklerinde “yüksek tansiyon tespiti” yer almıyor.
iPhone 17 Türkiye fiyatı belli oldu. Peki, Apple'ın yeni gözdesi ülkemizde ne kadara satılacak? İşte tüm detaylar.
Yeni uyku skoru özelliği, kullanıcıların uyku kalitesi hakkında net bir fikir edinmesini sağlıyor. Bu skor; uyku süresi, uyku saatlerinin tutarlılığı, uyanma sıklığı ve her bir uyku evresinde geçirilen süreye göre belirleniyor.
Uyku skorunun belirlenmesinde kullanılan algoritmalar, Amerikan Uyku Tıbbı Akademisi, Ulusal Uyku Vakfı ve Dünya Uyku Topluluğu’nun güncel yönergelerini temel alıyor. Apple, bu algoritmaları geliştirmek için Apple Kalp ve Hareket Çalışması’ndan elde edilen beş milyondan fazla gece uykusu verisini kullandı. Bu özellik de watchOS 26 güncellemesi ile eski Apple Watch modellerine geliyor. Apple, watchOS 26’yı 15 Eylül’de kullanıma sunuyor.
