Amazon’un Starlink’e rakip olan uydu ağı Kuiper, nihayet faaliyete geçiyor. Bu yıl 100’den fazla uydu fırlatan Amazon, uydu interneti için ilk anlaşmasını Amerikalı havayolu şirketi JetBlue ile imzaladı. Kuiper uyduları tarafından sağlanan internet, 2027 yılından itibaren JetBlue’nun uçaklarında kullanılacak.
Amazon, Kuiper projesinde sona yaklaşıyor
Bu sayede yolcular güvenli ve kesintisiz bir Wi-Fi bağlantısı elde edecek. Daha önce SpaceX de Starlink ağını devreye aldıktan sonra United Airlines, Hawaiian Airlines ve Air France gibi havayolu şirketleriyle benzer anlaşmalar yapmıştı.
2019’dan beri hazırlık aşamasında olan Kuiper Projesi, yaşanan aksaklıklar sebebiyle Starlink’in gerisinde kaldı. Amazon, ilk Kuiper uydularını bu yılın Nisan ayında yörüngeye fırlattı. Proje, bu yılın başına kadar neredeyse tamamen durmuş durumdaydı.
Bugün Kuiper uydu ağında 100’den fazla uydu bulunuyor. Elbette bu sayı, 8 binden fazla uyduya sahip olan Starlink’in çok gerisinde kalıyor ancak Amazon yol almaya başladı. Ayrıca, bu yılın ilk önemli anlaşması bu değil. Amazon, Nisan ayında da Kuiper sistemini uçaklarına entegre etmesi için Airbus ile anlaşma imzaladı.
E-spor oyuncularının ne kadar kazandığını hiç merak ettiniz mi? Bu haberimizde E-spor oyuncularının gelirlerine değiniyoruz.
Elon Musk’ın öncülüğünde hayata geçen girişimlerden biri olan Starlink ağı, uydu internetini çok daha yaygın hale getirmek için önemli adımlar attı. Bu alandaki öncülükleri, onları oldukça avantajlı bir konuma getirdi. Ancak Starlink, hızla büyüyen tek uydu ağı değil. Starlink’e paralel olarak Amazon da yörüngede kendi uydu ağını kuruyor. Amazon, art arda gelen bu anlaşmalarla mesafeyi kapatmaya başlıyor.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.
Anker Innovations’ın alt markası EufyMake, merakla beklenen yeni ürünü E1 UV yazıcısını resmen tanıttı. Şirketin duyurusuna göre E1, 3D doku basımı yapabilen dünyanın ilk kişisel UV yazıcısı olma özelliğine sahip. Masaüstü boyutlarındaki bu cihaz, özellikle küçük işletmeler, içerik üreticileri ve ev kullanıcıları için profesyonel kalitede baskı imkanı sunuyor.
EufyMake, ilk 3D kişisel UV yazıcıyı duyurdu
E1, 1.440 DPI’a kadar çözünürlükle, 50 mm kalınlığındaki malzemeler üzerine baskı yapabiliyor. En dikkat çekici özelliklerinden biri, 2 mm kalınlığa kadar çıkan 3D doku baskıları sayesinde kabartmalı efektler oluşturabilmesi. Bu kabartmalı baskılar, dekoratif panellerden giyime, kırtasiye ürünlerinden tabela ve reklam malzemelerine kadar geniş bir kullanım alanına sahip.
Cihaz, aynı zamanda modüler bir tasarıma sahip. Rulo film ek aparatı sayesinde 10 metreye kadar uzunlukta baskılar almak mümkün oluyor. Esnek beyaz mürekkep kullanımı ise altın folyo, holografik kağıt ve duvar kağıdı gibi özel malzemeler üzerinde baskı yapmaya olanak sağlıyor.
E1, otomatik temizleme ve kalibrasyon sistemleriyle bakım ihtiyacını azaltıyor. Yapay zeka destekli tasarım araçları, kullanıcıların baskılarını daha yaratıcı ve kişiselleştirilebilir hale getiriyor. Yazıcı, birçok dosya formatını destekliyor ve akıllı 3D doku üretimini mümkün kılıyor.
E-spor oyuncularının ne kadar kazandığını hiç merak ettiniz mi? Bu haberimizde E-spor oyuncularının gelirlerine değiniyoruz.
EufyMake, E1’i kalibrasyon kitleri, mürekkep kartuşları ve rulo film aksesuarlarıyla birlikte sunuyor. Laminasyon makineleri ve UV mürekkep dolumları gibi ek modüller de ayrıca satın alınabiliyor. Daha önce Kickstarter’da başarılı bir kampanya yürüten E1, erken destekçilere çoktan ulaştı. Yazıcının satış fiyatı 1.999 dolar olarak açıklandı ve yılın ilerleyen dönemlerinde satış ağının genişletilmesi planlanıyor.
İki yılda bir düzenlenen ve savunma ile güvenlik alanında dünyanın en prestijli organizasyonları arasında yer alan DSEI (Defence and Security Equipment International), bu yıl “Geleceğin Gücünü Hazırlamak” temasıyla Londra’da kapılarını açıyor. Fuar, değişen küresel güvenlik ihtiyaçlarına yanıt vermeyi hedeflerken, aynı zamanda uluslararası iş birlikleri ve yenilikçi çözümleri teşvik eden stratejik bir platform sunuyor.
SARSILMAZ’ın yüksek teknoloji ürünleri sahnede
AR-GE’ye yaptığı yatırımlarla “Savunma sanayi alanında bir teknoloji şirketi olma” stratejisini adım adım hayata geçiren SARSILMAZ, kendi alanında dünyanın sayılı silah üreticilerinden biri olmanın yanında yüksek teknolojinin tüm imkanlarını kullanan ürünleriyle İngiltere’deki fuarda yerini alıyor. Bu vizyonun somut örneklerinden biri olarak geliştirilen ve muadillerine göre yapay zeka desteği başta olmak üzere üstün özelliklerle donatılan UKSS’ler (Uzaktan Komutalı Silah Sistemi) ve SARBOT insansız silahlı robot gibi ileri sistemler şirketin savunma teknolojilerindeki yenilikçi yaklaşımını gözler önüne seriyor.
Güvenlik güçlerinin güvenilir dostu: SARSILMAZ
NATO standartlarında üretim yapan şirket, birçok ülkenin kolluk kuvvetleri ve orduları tarafından güvenilir bir çözüm ortağı olarak tercih ediliyor. Bugün 80’den fazla ülkeye ihracat yapan SARSILMAZ, Türk mühendisliğini ve üretim gücünü dünya sahnesine taşımanın gururunu yaşıyor. Ayrıca yeni nesil savunma çözümleriyle Türkiye ve uluslararası pazarlarda da adından sıkça söz ettirmeye devam ediyor.
Stratejik Ortaklıklar ve Yeni Pazarlar İçin Kritik Bir Adım
Grup şirketleri ile birlikte SARSILMAZ, yüksek teknoloji gerektiren hassas dökümden robotik sistemlere, yapay zeka barındıran sistemlerden mühimmata, kritik savunma ürünlerinin üretiminde tek çatı altında uçtan uca hizmet veriyor. DSEI fuarı, SARSILMAZ ve grup şirketleri için stratejik iş birliklerinin geliştirileceği, yeni pazarların kapılarının açılacağı ve Türk savunma sanayisinin küresel konumunun daha da pekişeceği önemli bir fırsat niteliği taşıyor. Şirket, bu prestijli etkinlikte teknoloji, yüksek mühendislik ve uluslararası iş birliği vizyonunu da savunma sektörünün kalbine taşıyacak.
Samsung Electronics, taşınabilir ses sistemlerindeki son inovasyonlarıyla geliştirdiği yeni Sound Tower (ST50F ve ST40F) modellerini tanıttı. Kalabalık buluşmalar için tasarlanan yeni ürünler, gelişmiş akustik teknolojilerini dinamik ve modern tasarımlarla birleştirerek, ışık ve sesle eğlenceli parti deneyimleri sunuyor.
Yeni Sound Tower modelleriyle tüketicilerin iç ve dış mekanlarda eğlenceyi deneyimleme şeklinde yeni bir standart belirlediklerini söyleyen Samsung Electronics Görsel Ekran İş Birimi Başkan Yardımcısı Hun Lee, “Özelleştirilebilir ışık efektlerinin yanında sesi herkese duyuran gelişmiş bir tasarım kullanan Samsung, müşterilerin farklı yaşam tarzlarına inovatif ses çözümleri sunma konusundaki kararlılığını vurguluyor” dedi.
Sound Tower ile güçlü parti müziği
Yeniden tasarlanan akustik yapısıyla Sound Tower, net ve derin baslarıyla 240 Watt’a kadar, zengin ve ortamı dolduran sesler sunuyor. Samsung’un çift kubbe tweeter’larda kullandığı Waveguide teknolojisi, sesleri dağıtarak geniş, dengeli bir ses sahnesi oluşturuyor. Bu optimizasyon, net duyulabilen keskin tizler sağlarken çift woofer ise Deep, Punchy ve Gentle modları üzerinden özelleştirilebilir bas seçenekleriyle dinleyicilerin tercihlerine göre ses deneyimleri ayarlamasına imkan tanıyor. Standard, Wide, Stadium ve Outdoor seçeneklerinden oluşan dört ek ses modu sayesinde ise dinleyiciler, sesleri arka bahçedeki barbekü alanından kalabalık dans pistlerine kadar her ortama uygun şekilde hassas ayarlayabiliyor.
İç ya da dış mekanlarda, kullanıcılar tek bir şarjla 18 saate kadar kablosuz çalma süresi elde ederek uzun performansın keyfini çıkarabiliyor. Değiştirilebilir batarya partilerin kesintisiz devam etmesini sağlarken, ürünlerin IPX4 suya dayanıklılık derecesi, dış mekan kullanımında gönül rahatlığı sunuyor. Etkileyici bir ses ortamı oluşturmak için kullanıcılar, Auracast™ Group Play ile birden fazla farklı üniteyi birbirine bağlayabiliyor veya iki Sound Tower ünitesini Stereo Play ve True Wireless Stereo (TWS) aracılığıyla eşleştirerek gerçek sol-sağ stereo ses elde edebiliyor.
Canlı Party Lights + özelliğiyle her moda uyan ışıklar
Sound Tower’da yer alan Party Lights + sistemi, her buluşmayı etkileyici bir görsel-işitsel deneyime dönüştürüyor. Önceden ayarlanmış beş mod ve altı dinamik aydınlatma deseniyle kullanıcılar, Samsung Sound Tower uygulamasını kullanarak muhteşem atmosferler oluşturabiliyor. Gerçek zamanlı tepkiler veren sistem, şarkıların ritim ve frekanslarını analiz ediyor, ritimle senkronize çalışan düzinelerce LED’i etkinleştiriyor.
Özelleştirilebilir mod seçenekleri arasında Wave, Trail, Spark, Breeze, Flow ve Flare dahil olmak üzere çok çeşitli efektler, hareketler ve renkler yer alıyor. Böylece festivalden dinlenme ortamına kadar uzanan atmosferler yaratmak kolaylaşıyor.
Hoparlörün beş ana düzleme yayılan geliştirilmiş LED aydınlatma seçenekleri 360 derece etki sağlıyor:
Şerit ışığı: İki woofer ünitesini çevreleyen ve canlı desenler gösteren ikonik LED yarış pisti tarzı ışıklardır.
Halka ışık: LED ışıklar, iki tweeter ünitesinin etrafında baskın renkleri vurgular.
Çizgisel ışıklar: Hoparlörün gövdesini çevreleyen ve atmosferik bir etki yaratan, dört kenardaki çizgi ışıklarıdır.
Kristal ışıklar: Hoparlörün tabanında ve ayaklarında yer alan bu ışıklar enerjik bir atmosfer yaratır.
Tutma kolu ışığı: İşlevsel bir detay olarak kontrol panelini aydınlatır, müzik ile ayarların etkileşimini ve kontrolünü kolaylaştırmak üzere tablet veya akıllı telefona destek sağlar.
Eğlenceli ortamlar için, yerleşik bulunan DJ Booth, Karaoke modları ve gitar girişi, her mekanı canlı müzik yapılan bir sahneye dönüştürüyor, güçlü sesler ile ışıklandırmayı bir araya getirerek gerçek bir parti deneyimi yaşatıyor.
Taşınabilir ve dayanıklı
Hem işlevsel hem de görsel olarak dikkat çeken Sound Tower, cesur geometrik tasarımı, entegre aydınlatma özelliği ve taşımaya uygun yapısıyla çok yönlü kullanım için geliştirildi. Güç, tasarım ve rahatlık arasında kurduğu dengeyle Sound Tower, taşınabilir parti ses sistemlerini yeniden tanımlıyor. Yeni modellerde ayrıca Samsung’un Grip & Roll tasarımına da yer verildi. ST40F modelinin alt kısmında tutma yuvası ve entegre tutma kolu bulunuyor. Tekerlekler ve teleskopik tutma kolunun eklendiği ST50F modelinin de taşınabilirliği kolaylaştırıldı.
İki model de farklı ihtiyaçlara uyan üstün bir ses deneyimleri sunmak üzere geliştirildi:
Sound Tower ST50F: 240 W çıkış gücü, 18 saate kadar pil ömrü, 6,5 inç çift woofer, 25 mm çift kubbe tweeter, teleskopik tutma kolu + tekerlekler, IPX4 suya dayanıklılık.
Sound Tower ST40F: 160 W çıkış gücü, 12 saate kadar pil ömrü, 5,25 inç çift woofer, 20 mm çift kubbe tweeter, entegre tutma kolu, IPX4 suya dayanıklılık.
Hyundai Motor Türkiye, dijitalleşme yolculuğunda önemli bir adım atarak Hyundai Online’ı hayata geçirdi. Bu yeni sistem sayesinde kullanıcılar, seçtikleri Hyundai modelinin anahtar teslim fiyatını görüntüleyebiliyor ve sonrasında ödeme sürecini tamamen online olarak tamamlayabiliyor.
Hyundai’nin yeni online satış sistemi bayilerden doğrudan teklif alınabilmesi ve tüm ödeme adımlarının dijital ortamda eksiksiz şekilde tamamlanabilmesi özellikleriyle fark yaratıyor. Kapora ödemesinden taşıt kredisi kullanımına kadar tüm süreç Hyundai’nin web sitesi üzerinden yönetilebiliyor. Kullanıcılar ayrıca ödemelerini kredi kartı ve EFT/Havale gibi farklı seçeneklerle yapabilirken, diledikleri zaman birden fazla kredi kartını da aynı anda kullanabiliyor.
Sistemin en dikkat çeken yanlarından biri de Garanti BBVA ile hayata geçirilen dijital taşıt kredisi. Yeni bir araç satın almak isteyen kullanıcı, Garanti BBVA Mobil üzerinden dijital taşıt kredisi kullanarak satın alma sürecini Hyundai Online’da tamamlayabiliyor.
Hyundai'nin yeni Hyundai i20 modeli, yenilenen tasarımı ve teknolojik güncellemeleriyle dikkat çekiyor. Detaylar burada.
Hyundai Motor Türkiye, bu yenilikçi uygulamasıyla müşterilerine uçtan uca kesintisiz, hızlı ve erişilebilir bir araç satın alma deneyimi sunmayı amaçlıyor. Hayalindeki Hyundai’ye tek tıkla sahip olmak isteyen kullanıcılar https://online.hyundai.com.tr’yi ziyaret edebilir.
1996’dan bu yana Türkiye’nin dijitalleşmesinde öncü rol üstlenen Turknet, bugün 1,3 milyonun üzerinde aboneye kendi geliştirdiği teknolojilerle hizmet veriyor. Kullanıcı odaklı yaklaşımı ve ezber bozan çözümleriyle sektörde fark yaratan şirket, 30. yılına yaklaşırken görsel kimliğini de geleceğe taşıyor.
Yeni sloganı “İnternet, Turknet” olan şirket, herkes için erişilebilir, özgür ve yüksek hızlı internet sunma vizyonunu, güncellenen kurumsal kimliğiyle pekiştiriyor.
Stratejik Bir Yenilenme: İnternetin 3. Evresine Uyum
İnternetin yaşamın odağı haline geldiği günümüzde, kullanıcılar daha özgür ve kesintisiz deneyimler bekliyor. 2022’de yapılan marka araştırmaları, Turknet’in pazarda “özgürlükçü, yenilikçi ve kuralları yeniden yazan” bir konumda olduğunu ortaya koydu. Yeni kimlik, bu güçlü duruşu daha geniş kitlelere aktarmayı amaçlıyor.
Yeni TurknetLogo: Cesur Bir Duruşun Simgesi
Yeni logo, yaklaşık 2,3 milyon haneye kendi fiber şebekesiyle ulaşan Turknet’in altyapı sağlayıcılığının ötesinde, teknolojiyi demokratikleştiren bir platform olarak konumunu güçlendiriyor. Sekiz aylık kapsamlı bir çalışmanın sonucunda hayata geçirilen yeni logo, yalnızca bir görsel değişim değil, aynı zamanda Turknet’in karakterini ve teknolojiye olan tutkusunu yansıtan görsel bir manifesto niteliğinde.
Yeni logonun tasarım kodlarında; özgürlükçü ve yenilikçi marka karakterinin soyut ifadesi, teknolojiye olan tutkunun derin mor tonlarla vurgusu, dinamik formlarla gigabit hızının temsili ile sadeliği ve modernliği ön planda tutan bir yaklaşım yer alıyor. Bu yeni kimlik, Turknet’in 30 yıllık deneyimini ve dijital dönüşüm vizyonunu temsil ederken, aynı zamanda müşteri odaklılık ve şeffaflık gibi değerlerini de ön plana çıkarıyor.
Yeni Motto: “İnternet, Turknet
Marka vaadini ‘İnterneti herkes için daha ileriye taşımak’ olarak tanımlayan Turknet, taahhüt, kota ya da paket sınırlamaları olmadan; tek fiyatla sınırsız, yüksek hızlı internet sunuyor. İnterneti bireyler için yaratıcılığı besleyen, toplulukları bir araya getiren ve fırsat eşitliği sağlayan bir alan olarak konumlandırıyor. Şirket yeni mottosu “İnternet, Turknet” ile de bu anlayışı sade ve güçlü bir şekilde ifade ediyor.
Turknet yeni kimliklerini yansıtan, ezber bozan reklam filmlerini de yayına almaya başladı.
Kurumsal kimlik ajansı Fol Studio olan Turknet, reklam kampanyasında kreatif ajans olarak Consciouslab ile çalıştı.
Yapay zekâ odaklı küresel teknoloji markası TECNO, dünyanın en büyük ve en etkileyici tüketici elektroniği fuarlarından biri olan IFA 2025’te önemli bir başarıya imza attı. Marka, ileri teknolojiye sahip ürünleri TECNO Slim, MEGABOOK S14 ve TECNO AI Glasses Serisi ile üç prestijli IFA Küresel Ürün Teknoloji İnovasyon Ödülü kazanarak, yapay zekâ odaklı inovasyon ve yeni nesil tüketici teknolojilerindeki liderliğini pekiştirdi.
IDG, IFA ve Almanya Sanayi ve Ticaret Odası (DIHK) iş birliğiyle düzenlenen IFA Global Product Technology Innovation Awards, küresel tüketici elektroniği sektörünün en saygın ödüllerinden biri olarak kabul ediliyor. Ödüller, sektör standartlarını yeniden tanımlayan öncü ürünleri onurlandırırken, yapay zekâ destekli akıllı deneyimlerin ve kullanıcı odaklı tasarımın gelişimine de dikkat çekiyor.
TECNO Slim: Dünyanın En İnce 3D Kavisli Akıllı Telefonu
Ödül alan ürünler arasında yer alan TECNO Slim, dünyanın en ince 3D kavisli akıllı telefonu olarak akıllı telefon mühendisliğinde yeni bir dönemi temsil ediyor. İki farklı versiyonu bulunan seri; yalnızca 5,93mm inceliğiyle dünyanın en ince kavisli ekrana sahip akıllı telefonu SPARK Slim ve 5,95mm ile en ince kavisli ekrana sahip 5G telefonu POVA Slim 5G modellerinden oluşuyor.
İnceliğine rağmen güçlü donanım özellikleriyle dikkat çeken seri, 5.160mAh yüksek yoğunluklu batarya, 45W hızlı şarj, 144Hz yenileme hızına sahip 1,5K AMOLED ekran, Corning® Gorilla® Glass 7i koruması ve askeri standartta darbe dayanıklılığı sunarak estetik ile performansı bir araya getiriyor. TECNO Slim Serisi; dairesel arama, yapay zekâ ile yazma, gerçek zamanlı çeviri ve gelişmiş görüntü zekâsı gibi AI destekli özelliklerle kullanıcılarına daha akıllı bir deneyim vadediyor. Kamera modülündeki Mood Light Interactive Design ise kullanıcı etkileşimlerine zarif bir şekilde yanıt vererek cihaza duygusal bir dokunuş katıyor. TECNO Slim Serisi, inceliği, güç, dayanıklılık ve yapay zekâ özellikleriyle birleştirerek akıllı telefonlarda yeni bir standart belirliyor.
TECNO MEGABOOK S14: Dünyanın En Hafif 14 inç OLED AI Dizüstü Bilgisayarı
Bir diğer ödüllü ürün olan MEGABOOK S14, yalnızca 899 gram ağırlığıyla dünyanın en hafif 14 inç OLED dizüstü bilgisayarı unvanını taşıyor. Snapdragon® X Elite ve Intel® Core™ Ultra 9 işlemci seçenekleriyle sunulan cihaz, Windows üzerinde dünyada ilk kez kullanılan cihaz içi büyük dil modeli sayesinde yapay zeka destekli toplantı asistanı, kişisel GPT ve otomatik sunum oluşturma gibi ileri seviye çevrimdışı yapay zeka özelliklerini mümkün kılıyor. 2.8K çözünürlüğe sahip OLED ekranı, 120Hz yenileme hızı ve DTS:X Ultra ses teknolojisiyle hem profesyoneller hem de oyuncular için sürükleyici bir deneyim sunuyor.
TECNO AI Glasses: Geleceğin Yapay Zekâ Destekli Akıllı Gözlüğü
TECNO AI Glasses, yapay zeka odaklı giyilebilir teknolojilerde yeni bir dönem başlatıyor. Sektörde ilk kez kullanılan 50MP ultra net görüntüleme sistemiyle donatılan gözlükler, Ella AI Asistan tarafından desteklenen 100’den fazla dilde gerçek zamanlı çeviri, sahne tanıma ve artırılmış gerçeklik (AR) navigasyonu gibi işlevlerle öne çıkıyor. Serinin Pro modeli, WaveGuide AR ekranıyla canlı MicroLED görseller sunarken, interaktif artırılmış gerçeklik uygulamalarıyla geleceğin teknolojisine bugünden erişim sağlıyor. Hafifliği, şık tasarımı ve günlük kullanıma uygun yapısıyla TECNO AI Glasses, kullanıcı deneyiminde konforu estetikle birleştiriyor.
“Stop At Nothing” Felsefesi ile Sınırları Aşmak
TECNO, bu üç önemli ödül ile birlikte inovasyon ve tasarım alanındaki küresel liderliğini bir kez daha kanıtladı. Markanın “Stop At Nothing” (Asla Vazgeçme!) felsefesine sadık kalarak, güçlü, şık ve yapay zekâ odaklı çözümler sunmaya devam eden TECNO; küresel pazarlarda tüketicilere hitap etmeyi sürdürüyor ve akıllı telefon deneyimini yeniden tanımlıyor.
Yandex Türkiye, ülke içinde kurduğu yeni yerel sunucu altyapısıyla hizmet dayanıklılığı ve performansında önemli bir adım attı. Bu yatırım, verilerin tamamen Türkiye içinde işlenmesini sağlayarak Türk kullanıcıların Yandex servislerine daha hızlı, güvenilir ve kesintisiz erişimine imkân tanıyor.
Yeni sunucu ağı, özellikle ani ve yoğun talep artışlarının yaşandığı dönemlerde yüksek erişilebilirlik ve hızlı yanıt imkânı tanıyor. Örneğin 4 Eylül 2025 tarihinde Yandex arama motorunda trafiğin olağanüstü bir şekilde artmasıyla, yandex.com.tr üzerinden yapılan aramalar saat 10.20’de ortalamanın beş katına çıktı. Bu yoğunluk mobil ve masaüstü cihazlarda yaklaşık bir saat boyunca devam etti.
Konuyla ilgili açıklama yapan Yandex Türkiye Genel Müdürü ve Yandex Search International CEO’su Alexander Popovskiy, “Bu tür trafik dalgalanmaları günümüz dijital dünyasında sıkça karşılaşılan bir durum. Ancak, bu durum, yerel altyapının önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Yeni sunucu ağımız, tam da bu zorlukların üstesinden gelmek için tasarlandı.” dedi.
Yeni sunucu altyapısı hâlihazırda bazı yerel ağlarda, kullanıcılar için aktif olarak hizmet veriyor. Daha önce Yandex Türkiye, Kişisel Verileri Koruma Kurumu’na (KVKK) kayıt sürecini başarıyla tamamlayarak kullanıcı verilerinin en yüksek gizlilik ve güvenlik standartlarında işlendiğini güvence altına almıştı.
Alexander Popovskiy sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’ye sadık ve kararlı bir iş ortağı olmayı hedefliyoruz. Türkiye’yi yalnızca bir pazar olarak görmekle kalmıyor , yerel ihtiyaçları da derinlemesine anlamaya ve bu doğrultuda çözümler geliştirmeye odaklanıyoruz. Tüm ürün ve hizmetlerimizi bu yaklaşımla geliştiriyoruz. Gerçekleştirdiğimiz altyapı yatırımı, sadece teknik bir adım değil; aynı zamanda güvenilirlik, üstün performans ve her koşulda kullanıcılarımıza olan taahhüdümüzün somut bir göstergesidir.”
70 yılı aşkın tarihinde TürkTraktör’ün sayısız başarıya imza attığını vurgulayan TürkTraktör Şirket Lideri Matthieu Séjourné, “Traktör üretiminde 1 milyon, motor üretiminde 600 bin, kazıcı yükleyici üretiminde ise bin bandını geçen şirket olarak şimdi de Erenler Fabrikamızda 10.000’inci kabini banttan indirmenin gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. 2022’de faaliyete geçen kabin hattımızda, dikey büyüme stratejimiz doğrultusunda bu rakama çok kısa sürede ulaşmamız, başlı başına bir başarı öyküsü. Bu azmi ve özveriyi gösteren TürkTraktör ailesine bir kez daha en derin teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi. Türkiye’deki traktör üretiminin yüzde 63’ünü üstlenerek 18 yıldır kesintisiz pazar liderliğini sürdürdüklerini belirten Séjourné, “Yalnızca üretimdeki gücümüzle yetinmiyor, etki alanımızı tarımı ve şehirleri daha ileriye taşımak ve dönüştürmek için kullanıyoruz. 70 yıllık köklü tarihimizden aldığımız güçle yatırımlarımızı çeşitlendiriyor; üretim, ihracat ve AR-GE’de sektöre öncülük ediyoruz. Bugün ulaştığımız başarılar, yarınlarımızın da teminatıdır. Kabin yatırımlarımız, sürdürülebilirlik alanındaki adımlarımız, yenilikçi teknolojiler ve tarımsal ekipmanlarda sağladığımız gelişmelerle sektörümüzün lokomotifi olmaya devam edeceğiz” dedi.
Kabin İskelet Hattı Yatırımı Hakkında
TürkTraktör, 29 milyon Euro yatırım ile 2025’in ilk çeyreğinde devreye aldığı 8.000 m²’lik yeni kabin iskelet üretim hattı ile önemli bir adım attı. Robotik kaynak, kataforez ve boyahane süreçlerini kapsayan tesis; 12 robotlu kaynak hattı, 2 robotlu boyahane, AMR ve AGV robotları ile yüksek otomasyon ve Endüstri 4.0 teknolojilerini hayata geçirdi. Bu yatırımla şirket, kabin iskeletlerini tamamen kendi bünyesinde üretmeye başlayarak üretim yeteneklerini artırdı; %100 robotik kontrol ve Class V boya standardı ile kaliteyi ve müşteri taleplerine yanıt verme esnekliğini üst seviyeye taşıdı. Bu gelişme, 2022’de devreye aldığımız montaj hatlarının ardından atılan bir sonraki adım oldu.
Erenler Fabrikası Hakkında
TürkTraktör’ün 60. yıl dönümünde açılan Sakarya Erenler Fabrikası, 402 bin m² alan üzerine kurulmuş olup Avrupa’nın en büyük traktör fabrikası olarak öne çıkıyor. 4 traktör montaj hattı, 2 robotik boyahane, 1 kabin montaj hattı ve 1 traktör son kontrol hattı ile faaliyet gösteren tesis, gelişmiş arıtma sistemleri ve çevre dostu üretim teknolojileriyle yüksek kalite, esneklik ve sürdürülebilirlik standartlarını karşılayarak Türkiye tarım makineleri sektörünün lokomotifi konumunu sürdürüyor. Erenler Fabrikası, sürekli iyileştirme prensibiyle güvenli, kaliteli ve verimli üretim süreçlerini sağlamak için Dünya Klasında Üretim (WCM) metodolojisini uygulayarak öncü yaklaşımını pekiştiriyor.
Honda, uzun süredir beklenen tam boy elektrikli motosikletini 16 Eylül’de tanıtıyor. Bu yeni model, özellikle hızlı şarj desteğiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Piyasada daha çok küçük boyutlu elektrikli scooterlar ve şehir içi modellerle yer alan Honda, bu adımla otoyol kullanımına uygun, daha güçlü bir motosikletle rekabete katılıyor.
Honda, hızlı şarjlı elektrikli motosikleti ile geliyor
Motosiklet, DC hızlı şarj desteği sunuyor. Paylaşılan görsellerde, Avrupa’da yaygın olarak kullanılan CCS Combo 2 şarj portu açıkça görünüyor. Bu, uzun yolculuklarda şarj süresini önemli ölçüde kısaltarak Honda’yı rakiplerinden ayırabilir.
Tasarım olarak, daha önce sergilenen EV Fun konseptine sadık kalındığı görülüyor. Modern ve “naked” tarzındaki motosiklet, aynı zamanda Honda’nın geleneksel çizgilerini taşıyor.
Honda, batarya kapasitesi, menzil ve fiyat hakkında henüz resmi bir bilgi paylaşmadı. Bu detaylar, modelin pazar başarısını belirleyecek en önemli etkenler. Eğer fiyatlandırma Harley-Davidson LiveWire One veya Zero Motorcycles gibi yüksek segment rakiplerle aynı seviyede olursa, Honda yoğun bir rekabetle karşı karşıya kalacak. Ancak daha uygun bir fiyat politikası benimserse, geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşabilir.
E-spor oyuncularının ne kadar kazandığını hiç merak ettiniz mi? Bu haberimizde E-spor oyuncularının gelirlerine değiniyoruz.
Şirketin yayınladığı videoda “Avrupa sokaklarında test edildi” ifadesi yer alıyor. Bu durum, yeni modelin ilk etapta sadece Avrupa pazarında satışa sunulacağını gösteriyor. Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.
Eğlence dünyasının devlerinden Warner Bros. Discovery, yapay zeka görsel üretim platformu Midjourney’e telif haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle dava açtı. Şirket, platformun Batman, Superman, Wonder Woman, Scooby Doo ve Looney Tunes gibi ikonik karakterlerini izinsiz kullanarak gelir elde ettiğini öne sürüyor. Warner Bros., her bir ihlal için 150 bin dolara kadar tazminat talep ediyor.
Warner Bros, Midjourney’e telif davası açıyor
Warner Bros. Discovery, Midjourney’in aylık 10 ile 120 dolar arasında değişen abonelik ücretleriyle ticari bir hizmet sunduğunu belirtiyor. Şirket, bu hizmetin temelini, kendi telifli içeriklerinin izinsiz şekilde kullanılarak eğitilen yapay zeka modellerinin oluşturduğunu iddia ediyor. Dava, bu ticari modelin fikri mülkiyet haklarını doğrudan ihlal ettiğini savunuyor.
Dava dosyasında dikkat çeken bir diğer nokta ise Midjourney’nin karakterlere erişimi kısıtlayan teknik önlemlerinin yakın zamanda kaldırıldığı iddiası oldu. Warner Bros., platformun kullanıcılara artık “daha az engellenmiş iş” şeklinde mesajlar verdiğini ve bu durumun abonelik satışlarını artırmak için bir cazibe unsuru haline getirildiğini ifade ediyor.
Dava dosyasında, Midjourney tarafından üretilen görsellerle Warner Bros. filmlerinden sahneler yan yana gösteriliyor. Örneğin, “Batman, The Dark Knight filminden bir sahne” komutuyla oluşturulan görsellerin doğrudan filmin tanıtım materyallerine benzediği aktarılıyor. Ayrıca, “klasik çizgi roman süper kahraman savaşı” gibi daha genel ifadelerin bile Warner Bros. karakterlerini andıran sonuçlar ortaya koyduğu belirtiliyor.
E-spor oyuncularının ne kadar kazandığını hiç merak ettiniz mi? Bu haberimizde E-spor oyuncularının gelirlerine değiniyoruz.
Bu, Midjourney’nin karşılaştığı ilk büyük telif davası değil. Daha önce Haziran ayında Disney ve Universal Studios da benzer iddialarla şirketi mahkemeye vermişti. O davalarda ise Star Wars, Shrek, The Simpsons ve Despicable Me gibi markalara ait içeriklerin izinsiz kullanıldığı vurgulanmıştı. Bu davalar, yapay zeka teknolojisinin fikri mülkiyet haklarıyla olan çatışmasını bir kez daha gündeme getiriyor.
Google, yapay zeka destekli video oluşturma modeli Veo 3’ü Fotoğraflar uygulamasına ekledi. Kullanıcılar artık statik fotoğrafları hareketli görsellere veya dört saniyelik videolara dönüştürebiliyor. Bu yeni özellik, “Şansımı deniyorum” seçeneğiyle daha dinamik videolar hazırlama imkanı da sunuyor. Şu an için ücretsiz olan bu versiyonda ses desteği bulunmuyor ve günlük kullanım sınırı var.
Veo 3, Fotoğraflar uygulamasına geliyor
Veo 3 ile birlikte uygulamaya Remix adlı bir araç da eklendi. Bu araç, fotoğrafları anime çizimleri, çizgi roman illüstrasyonları ve 3D animasyonlar gibi farklı stillere dönüştürebiliyor. Aynı zamanda, birden fazla fotoğrafı bir araya getirerek kolaj oluşturmayı kolaylaştıran yeni bir Kolaj aracı da kullanıma sunuldu. Bu kolaj oluşturucunun içinde basit bir resim düzenleyici de mevcut.
Uygulamadaki bir diğer yeni özellik ise Vurgulama aracı. Bu araç, kullanıcıların arama sorgularına göre otomatik olarak müzik eşliğinde görsel montajlar oluşturuyor. Ayrıca, mevcut fotoğrafların 3D versiyonlarını hazırlayan Sinematik Fotoğraflar özelliği de yer alıyor. Bu araçların birçoğu, daha yaratıcı ve benzersiz görseller elde etmek için birbiriyle birleştirilebiliyor.
E-spor oyuncularının ne kadar kazandığını hiç merak ettiniz mi? Bu haberimizde E-spor oyuncularının gelirlerine değiniyoruz.
Veo 3 entegrasyonlu Google Fotoğraflar uygulaması şu an için sadece ABD’de kullanıma açıldı. Tüm bu yeni özelliklere “Oluştur” sekmesinden erişilebiliyor. Ücretsiz kullanımda günlük üretim kotası bulunuyor. Daha fazla video veya görsel oluşturmak isteyen kullanıcıların ise Google AI Pro ve Ultra aboneliklerine sahip olması gerekiyor. Google, Veo 3’ü daha önce YouTube’a da entegre etmişti.