Resident Evil Village ile korku-gerilim serisini daha fazla oyuncuya ulaştırmayı başaran Capcom, nihayet Resident Evil 9 üzerinde çalışmaya başlamış olabilir. İnternete sızdırılan ilk detaylar, oyunun ismini ve hikayesini ortaya çıkardı.
Resident Evil 9 “Apocalypse” ne zaman çıkacak?
Yaklaşık bir ay önce düzenlenen Capcom lansmanında Resident Evil serisinin yol haritası paylaşıldı. Resident Evil Village’a DLC’ler ve Resident Evil 4 Remake’in geleceğini öğrendik. Şimdi ise Resident Evil 9 sızıntıları ortaya çıktı. Yeni bilgilerde oyunun geçeceği yer, düşmanlar ve hikayesi yer aldı.
4chan isimli forumdaki bilgilere göre yeni oyun, “Apocalypse” (Kıyamet) olarak adlandırılıyor. Halihazırda yapım aşamasına giren Resident Evil 9,hayaletli kasabada gizemli bir ölümü araştıran yeni karakteri ele alacak. Residen Evil “Apocalypse” ile oyuncular, kasabaya ve çevresinde bölgelerde maceraya çıkacak.
Serinin en iyi oyunlarından bir tanesi olan Resident Evil 7, gelen yeni nesil yaması ile oyuncuları hayal kırıklığına uğrattı.
Oyundaki düşmanlar mitolojik hayvanlara benzeyecek çeşitli yaratıklar olacak. Oyunla ilgili ilginç bir iddia ise düşmanların (veya hayvanların) kendilerini dost olarak göstererek yaklaşabileceğini söylüyor.
Mitolojik hayvanların oyunda düşman olması şaşırtıcı görünmüyor, çünkü Resident Evil Village’ta kurt adam benzeri düşmanlar vardı. Resident Evil 9’da ayrıca Lady Dimitrescu’ya benzer bir başdüşman olabileceği de iddia edildi.
Yine de Capcom’dan henüz doğrulama gelmediğini ve 4chan’ın herkese açık bir forum olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu sızıntılar doğru olabilir, ancak yeni Resident Evil için beklemek gerekiyor. Resident Evil 4 Remake’in 2023’te çıkacağını da hatırlatalım.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.
Endonezya, içerik denetleme yasalarına ve lisans kurallarına uymayan şirketleri yasaklamaya başladı. Bu şirketlerin arasında Yahoo, PayPal, Steam ve Epic Games gibi popüler hizmetlerin olduğu ifade edildi. Endonezya’nın kurallarına uymayan firmalar şimdi ne yapacak?
Endonezya’dan tartışma yaratan Steam ve PayPal yasağı
Endonezya’da yürürlüğe alınan yeni yasayla, ülkede faaliyet göstermek isteyen şirketlerin yerine getirmesi gereken birtakım zorunluluklar bulunuyor. Yasaya göre şirketler, ülkenin veritabanına kaydolmak ve “kamu düzenini bozan” içeriği kaldırmak zorunda. Endonezya ayrıca kullanıcı verilerine erişmek de istiyor.
Google, Meta ve Amazon gibi dev firmaların ülkede faaliyet göstermek için bu kurallara uyduğu ve veritabanına kaydolarak lisans aldığı ifade edildi. Ancak Yahoo, PayPal ve Steam dahil onlarca şirket ise yasaya uymayacak gibi görünüyor.
Valve'ın açıklamasına göre Steam Deck üretim kapasitesi iki katına çıktı. Taşınabilir konsol Türkiye'de satın alınabilir olacak mı?
Konuyla ilgili Reuters’a açıklamalarda bulunan Endonezya İletişim Bakanlığı yetkilisi Semuel Abrijani Pangerapan, yasaklanan firmalarının tamamına kapının açık olduğunu söyledi. Kurallara uymayan şirketlerin lisans alarak faaliyete geçebileceğini ifade etti.
Ülkede Valve (doğal olarak Steam) erişim yasaklandığı için Dota2 ve Counter-Strike gibi popüler oyunlar oynanamıyor. Ayrıca Epic Games’in yasaklanmasına bağlı olarak Fortnite sunucuları da devre dışı bırakıldı. Benzer şekilde ödeme devi PayPal’e erişim kapatıldı ve binlerce serbest çalışan ortada kaldı.
PayPal, Epic Games ve Valve gibi devlerin Endonezya’daki faaliyetlerine devam edip etmeyeceği ise belirsiz. Ancak binlerce kullanıcı şimdiden tepkilerini Twitter’dan göstermeye başladı. Şirketlerin Endonezya hükümetiyle iletişime geçtiğini de belirtelim.
Peki siz Steam PayPal yasağı hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.
2021’in sonunda fırlatılan ve uzayla ilgili önemli görüntüler sağlayan James Webb Uzay Teleskobu, nihayet ilk süpernovasını yakalamış gibi görünüyor. Araştırmacılar, James Webb’den gelen son görüntülerde oldukça parlak nesnelerin olduğunu fark etti.
James Webb’in süpernovası 3 ila 4 milyar ışık yılı uzaklıkta
Süpernova kabaca enerjisi biten Büyük Yıldızların patlamasıdır. Bir yıldızın yaşam evresinin sonuna gelip patlamasıyla oldukça yüksek bir parlaklık meydana gelir. James Webb’in de çektiği son görsellerde bu süpernova kalıntılarını yakaladığı düşünülüyor.
Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü (STScI) gökbilimcisi Mike Engesser ve ekibi tarafından fark edilen yeni süpernova, ilk araştırmalara göre 3 ila 4 milyar ışık yılı uzaklıkta. Yani bu, 3-4 milyar yıl önce meydana gelen bir patlamanın sönen ışığı olduğu anlamına geliyor.
Uzaya gönderilen en güçlü teleskop olan James Webb, rekor kırmaya devam ederek yeni galaksiler ortaya koymaya başladı.
Gökbilimciler süpernovaların kalıntı ışık oldukları için fazla uzun sürmeyeceğine inanıyor, bundan dolayı James Webb’in süpernovalardan birini gözlemlemesi oldukça şanslı olduğuna işaret ediyor. Ayrıca süpernovanın milyarlarca yıl önce gerçekleştiğini, ancak ışığın uzaydaki “seyahati” zaman aldığı için günümüzde görüldüğünü belirtelim.
Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü’nden Mike Engesser açıklamasında, “Bir belirleme yapmak için daha fazla zaman verisine ihtiyacımız olacak, ancak sahip olduğumuz veriler bir süpernova ile eşleşiyor, bu yüzden çok iyi bir aday” dedi.
James Webb Uzay Teleskobu aslında süpernova yakalaması için geliştirilmedi, bundan dolayı parlak nesneyi fark etmesi de araştırmacıları şaşırttı. Süpernovalar, hem yıldızların yaşam döngülerini hem de evrenin genişlemesini ölçmek için kullanılabilir.
Peki siz James Webb ve süpernova iddiası hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.
Önümüzdeki hafta piyasaya çıkacak olan OnePlus 10T modelinin işlemcisi, kamerası, bellek ve depolamasının yanı sıra ekran yenileme hızı zaten açıklanmıştı. Tanıtımı birkaç gün kala OnePlus 10T batarya kapasitesi ve hızlı şarj konusunda sunacağı avantajlarda netlik kazanmış oldu.
10 Pro modelinde 5000 mAh kapasiteye yer veren OnePlus, 10T’de 4800 mAh batarya ile karşımıza çıkacak. Batarya kapasitesinin 200 mAh düşmesi olumsuz bir gelişme gibi görünüyor olsa da, bu telefon çok daha hızlı bir şekilde şarj olacak. OnePlus 10 Pro modelinin kullananlar Kuzey Amerika’da 65W şarj imkanına sahipken, diğer bölgelerde 80W’a kadar hızlı şarj sunuluyor.
OnePlus, iddialarla gündemde olan Ace Pro modeliyle ilgili yeni bir teknik detayı açıkladı. İşte ayrıntılar!
OnePlus 10T batarya kapasitesi netleşti: 150W hızlı şarj
OnePlus 10T ise 150W hızlı şarj ile yüzde 1’den yüzde 100 seviyesine sadece 19 dakikada çıkacak. OnePlus 10 Pro gibi bu modelin hızlı şarj desteği bölgeden bölgeye değişecek. Kuzey Amerika’da 125W olacak, ancak bu düşüşün yüzde 1’den yüzde 100’e sadece bir dakika fark edeceği belirtiliyor.
Kuzey Amerika’da şarj hızının düşmesinin nedeni, 150W SUPERVOOC Endurance Edition teknolojisinin yalnızca 220V veya üzeri şarj çıkışlarını desteklemesi. Kuzey Amerika bölgesinde çoğu priz 110V veya 120V seviyesinde.
Hangi bölgede olduğunuz fark etmeksizin, telefonu tanıyan 128 bit şifreleme algoritması kullanılıyor. Yani 150W seviyesi için 10T ile verilen kabloyu ve 160W gücündeki adaptörü kullanmanız şart.
Ancak Realme GT Neo 3 150W ile birlikte gelen 160W gücündeki adaptörün, bu telefon üzerindeki etkisinin nasıl olacağını da merak etmiyor değiliz.
Stellantis, dünyanın en büyük otomobil pazarı olan Çin’deki tek Jeep fabrikasını kapatıyor. Şirketi bu kararın nedeni olarak ise, yerel politikacıların artan müdahalesini işaret ediyor. Otomobil üreticisi, Çin ile dünyanın geri kalanı arasında artan siyasi gerilimlerin yaptırımlara yol açabileceğinden de endişe ediyor.
Jeep, Çin’in yerel ekonomik politikalarına karşı ülkedeki üretimi sonlandırıyor
Şirket geçtiğimz hafta yaptığı açıklama ile Çin devleti tarafından işletilen Guangzhou Automobile Group (GAC) ile 12 yıllık üretim ortaklığını sonlandırdığını duyurmuştu. Ortaklığın sonlanmasının ardından şirketten gelen bu adım da durumun ciddiyetini ortaya koyuyor.
SUV denince akla ilk gelen üreticilerden biri olan Jeep, radikal bir adım atarak elektrikli SUV aracını tanıttı.
Stellantis CEO’su Carlos Tavares ise konu hakkında Bloomberg’e verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı:
Son birkaç yıldır Çin’deki iş dünyasına giderek daha fazla siyasi müdahale görüyoruz. Son zamanlarda dünyanın diğer bölgelerindeki diğer şirketlerde olduğu gibi çapraz yaptırımların kurbanı olmak istemiyoruz.
Jeep’in Çin pazarından ayrılmasının bir başka nedeni olarak da satışların düşmesi gösterilebilir. Jeep’i bünyesinde barındıran Stellantis’in CEO’su Tavares, 2022’nin ilk yarısında Çin’de Alman ve ABD markalı araç satışlarının yaklaşık beşte bir oranında düştüğünü belirtti. Çin pazarında, Japon markalarında da çift haneli bir düşüş yaşanırken yerel otomobil üreticileri aynı dönemde satışlarında artış yaşadı.
Tavares satışların düşmesi hakkında şu ifadeleri kullanıyor:
Batılı oyuncular için Çin’de araba satmanın giderek zorlaştığını görüyoruz. Çin pazarında kesinlikle büyük bir değişim var.
Jeep’in Çin içerisindeki satışları her ne kadar düşüş yaşamış olsa da markanın pazardaki üretimini sonlandırmasının arkasında ise diğer nedenlerin daha güçlü olduğu belirtiliyor. Buna göre Jeep, Guangzhou ve yerli otomotiv şirketlerini destekleyen ekonomik politikalara sahip Çin Komünist Partisi’ne olan güvenin zedelenmesi nedeniyle ülkeden ayrılıyor.
Tavares, Stellantis’in Jeep modellerini üreten ortak girişimdeki hissesini artıran bir anlaşma imzalamasının ardından GAC’nin üstüne düşeni yerine getirmediği iddiasında. İki şirket Çin’de Jeep Cherokee, Renegade, Compass ve Grand Commander modellerini ortak olarak üretiyordu.
Jeep, Çin’de üretimi sonlandırmasına rağmen tamamen ülkeden çekilmiyor. ABD merkezli üretici bundan böyle modellerini Çin’e ihraç edecek. Jeep’in Çin pazarından bundan böyle sadece elektrikli modeller sunacağı da gelen bilgiler arasında.
Peki siz Stellantis’in Çin’deki Jeep fabrikasını kapatması hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.
Fujitsu’nun yakında piyasaya sürecek olan yüksek performanslı bilgi işlem (HPC) süper bilgisayarı, yeni nesil uzay yolculuğunu araştırmak için şimdiden kullanılmaya başlandı. Japonya Havacılık ve Uzay Araştırma Ajansı (JAXA), uzay çalışmaları için Fujitsu’nun dalga analizi çözümünü kullandı.
Japonya Havacılık ve Uzay Araştırma Ajansı süper bilgisayarı kullanmaya başladı
Japon üreticinin süper bilgisayarının uzay ajansının X-ışını görüntüleme uydusu XRISM için kullanıldığı açıklandı. Uydunun X-ışını spektrometresi içindeki radyo dalgası yoğunluğunu değerlendirmek için kullanılan büyük ölçekli elektromanyetik dalga simülasyonlarını oluşturmak için bu süper bilgisayara görev verildiği belirtiliyor.
TUSAŞ, 50 bin çekirdekli yeni süper bilgisayar anlaşmasını duyurdu. Bu sayede toplam kapasite 70 bin çekirdeğe ulaştı.
JAXA’nın Fujitsu’nun çözümünü kullanarak, uzayda olduğu gibi gözlem koşullarını simüle eden bir deney ortamı oluşturabildiği ve geleneksel hesaplama yöntemleriyle gerçekleştirilemeyen değerlendirmeler yapılabildiği açıklandı.
Elektronik bileşenler ve iletişim ekipmanı arasındaki elektromanyetik parazit, uzaydan standart kentsel ulaşıma kadar her türlü farklı alandaki kullanıcılar için büyük sorunlar yaratabiliyor. Fujitsu, karmaşık ve büyük ölçekli elektromanyetik dalga problemlerinin hassas simülasyonlarının geleneksel yaklaşım algoritmaları ile çözülemeyeceğini iddia ediyor.
Ancak, HPC çözümünü kullanan JAXA, XRISM’in X-ışını spektrometresindeki radyo dalgası yoğunluğunun yörüngede bile uydunun gözlem performansını etkilemeyen bir seviyede olduğunu başarıyla doğruladı. Peki bu teknolojiyi kimler kullanabilecek?
Bir uyduya sahip olmasanız bile bu projenin başlığı altındaki teknolojinin bir kısmı dışarıdan kişiler tarafından da kullanılabilecek. Bu yıl içinde piyasaya sürüldüğünde, gereksinimlerine bağlı olarak bilgi işlem bulutuna ayda 400 ila 8 bin doları arasında erişim sağlanabilecek.
Görünen o ki teknoloji geliştikçe uzayın gizemli yapısı hakkında çok daha fazla bilgiye sahip olacağız. Peki siz Fujitsu’nun süper bilgisayarı hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.
Günümüzde drone denildiğinde ilk akla gelen marka olan DJI son kullanıcı tarafında Mavic serisi ile biliniyor. Ancak birçok kişinin düşündüğünün aksine drone sadece havadan görüntü çekmek için kullanılmıyor. Arama kurtama, enerji ve inşaat sahası başta olmak üzere endüstriyel kullanım için tasarlanmış olan drone modellerine DJI Matrice 30T ile bir yenisi daha eklendi. İşte DJI Matrice 30T termal kameralı drone inceleme!
DJI Enterprise, Bilkom güvencesi ile kurumsal drone çözümlerini Türkiye pazarına sundu. Bilkom ve DJI yetkililerinin yanı sıra AKUT İHA pilotlarının etkinlikte yeni dönemde arama-kurtarma faaliyetlerinde aktif rol alacak olan DJI Matrice 30T’nin üstün özellikleri test edildi.
Ek olarak gece görüş ve termal kamera ile donatılan Zenmuse H20N lens ve bilgisayarlar, tabletler ve hatta mobil cihazlar gibi web tarayıcısı olan tüm cihazlardan uçuş görevi yönetimine ve operasyonel görüntülemeye olanak tanıyan DJI Flight Hub 2 Fleet Management deneyimlendi.
DJI Matrice 30T özellikleri
DJI Enterprise’ın, sırt çantasına sığabilen yeni amiral gemisi Matrice 30T, birden fazla yüksek performanslı sensörü tek bir kameraya entegre ediyor ve tamamen yeni bir uzaktan kumanda ile kontrol ediliyor. M30 ve M30T olmak üzere iki model ile gelen M30 serisi, 15 kilometreye varan menzili ile profesyonellerin yakın çevrelerinin ötesine uçmalarına ve üstün performans elde etmelerine olanak tanıyor.
Uçuş deneyimini önemli ölçüde iyileştiren yükseltilmiş Pilot 2 yazılımıyla zorlu profesyonel kullanımlar için çok daha fazla güç, dayanıklılık ve yetenek sunuyor. Kompakt boyutu, kolay taşınabilmesi ve hızlı kurulumu DJI Matrice 30T’nin kurumsal kullanım için ideal bir çözüm haline getiriyor.
M30 modeli, 5×~16× optik ve 200x dijital yakınlaştırma destekleyen 48 megapiksel 1/2″ CMOS sensörüne sahip zoom kamera, 12 megapiksel geniş açılı kamera, 8K fotoğraf ve 4K/30 FPS video çözünürlüğü ve 1.200 metreye kadar nesnelerin kesin koordinatlarını veren lazer mesafe ölçer içeriyor. M30T, ek olarak 640 x 512 piksel radyometrik termal kamerayı bünyesinde barındırıyor.
IP55 standardında koruma ile şiddetli yağmur, rüzgar, kar, buz ve yüksek irtifa gibi zorlu koşullarda -20°C ila 50°C arası sıcaklıklarda olağanüstü bir performans sunuyor. Düşük ışık koşullarında da kullanılabilen DJI M30, yerleşik yedekleme sistemleri, acil durum inişi, sistem durum yönetimi ve altı yönlü engel aşım sensörleriyle zorlu görevlerin başarıyla tamamlanmasına olanak tanıyor.
Dört antenli OcuSync 3 iletişim sistemi sayesinde zorlu çalışma ve karmaşık arazi koşullarında dahi çalışabiliyor. Diğer ticari drone’lardan farklı olarak açılması, toplanması ve taşınması kolay katlanabilir ve hafif bir tasarıma sahip. Kendi kendini ısıtabilen TB30 pil tasarımı en az 400 şarj döngüsünü destekliyor ve 41 dakikalık bir uçuş süresine olanak tanıyor.
Akıllı BS30 şarj kutusu 30 dakikada yüzde 20’den yüzde 90’a ulaşabilen hızlı pil şarj imkanı sağlıyor. Kendi kendine kilitleme sistemi sayesinde tek bir düğmeye basarak katlanabiliyor. Bu özellikler, DJI M30’u en hızlı ve kolay kurulan yüksek performanslı DJI Enterprise drone haline getiriyor.
Cihazın uzaktan ve gözetimsiz operasyonlar için yeni bulut tabanlı DJI FlightHub 2 filo yönetimi yazılımı ve DJI Dock ile sorunsuz bir şekilde entegre olarak çeşitli sektörler verimlilik ve inovasyonlar getiriyor. Yeni DJI RC Plus uzaktan kumanda, profesyonel pilotların yüksek beklentilerini karşılıyor. DJI RC Plus, etkileyici bir parlaklık sayesinde pilotların daha fazla görsel bilgi görmesini sağlayan 7 inç genişliğinde yüksek çözünürlüklü bir ekrana sahip.
IP54 sertifikasına sahip DJI RC Plus, M30’da olduğu gibi şiddetli yağmurda kullanılabiliyor. DJI Enterprise’ın filo yönetim yazılımı olan DJI FlightHub 2, yer ekipleri, drone’lar, pilotlar ve toplanan tüm veriler arasında senkronizasyon ve koordinasyon sağlıyor.
Tamamen bulut tabanlı hale getirilen DJI FlightHub 2, artık uzaktan kumandanın yanı sıra bilgisayarlar, tabletler ve hatta mobil cihazlar gibi web tarayıcısı olan tüm cihazlardan uçuş görevi yönetimine ve operasyonel görüntülemeye olanak tanıyor. Ürün aynı zamanda gelişen durumlara hızla yanıt verebilmelerine olanak tanıyan haritalama özelliklerini de destekliyor.
Apple CEO’su Tim Cook, geçtiğimiz günlerde şirketin mali çeyreği hakkında bir konuşma yaptı. Konuşmada ise büyük alımlar yapacaklarını söyledi. Cook’u yaptığı bu açıklama, Apple’ın Netflix’i satın almakla ilgilenip ilgilenmediği hakkında uzun zamandır süren söylentileri de yeniden gün yüzüne çıkardı. İşte detaylar!
Tim Cook, satın alma pazarını sürekli takip ediyor
ABD merkezli teknoloji devi Apple, sunduğu ürünlerle alanında listenin başında yer alıyor. Dünyanın en büyük şirketleri arasında olan Apple, donanımın yanı sıra farklı konulara da yatırım yapmasıyla dikkat çekiyor. Şimdi de yılın ikinci çeyreğiyle alakalı mali raporunu yayınlanmasıyla birlikte yeni bilgiler de ortaya çıktı.
Tim Cook, yatırımcılarla kazanç raporu hakkında yaptığı konuşmada, şirketin satın alma ihtimalini dışlamadığını belirtti. Bu açıklama ise akıllara ‘Apple büyük bir satın alma planı mı yapıyor?’ sorusunu gündeme getirdi. CEO, her yıl büyüyen hizmet pazarıyla ilgili sorularla karşı karşıya kaldı. Aynı zamanda iş insanına, şirketin hizmetlerini daha da genişletmek için dış ürünleri satın almak isteyip istemediği de soruldu.
Apple gelirleri 2022'de yavaşlamaya başladı. iPhone ve Servisler'in dışındaki diğer kategorilerde gelir düşüşü yaşadı.
Ünlü iş insanı, bu olasılığın mümkün olabileceğini belirtti ancak, stratejik planı olmayan böyle bir hamlenin olmayacağını da açıkça söyledi. Cook, Apple’ın stratejileri hakkında detaylı bir cevap vermese de şirketin potansiyel satın alma pazarını takip ettiğini açıkladı. Ayrıca, daha küçük şirketler satın aldıklarını ve Apple’a enerji katacak kişileri işe almaya amaçladıklarını belirtti.
Hep arıyoruz, kendimize soruyoruz, bu stratejik mi? Asla satın almak için satın almayız ve asla sadece geliri artırmak için satın almayız. Şimdiye kadar, ölçek karşılaştırmaları yaptık. Küçük IP ve insan alımları. Ancak gelecekteki olasılıkları göz ardı etmiyorum, her zaman piyasayı takip ediyoruz.
Bu, Cook’a Apple’ın diğer büyük şirketleri satın almasıyla ilgili sorulan ilk soru değil. Nisan ayının başlarında da Apple CEO’su, şirketin her zaman her zaman yetenek aradığını belirtti Bunun yanı sıra stratejik bir anlam katıyorsa satın alma olasılığının da olacağını söyledi. Ayrıca pek çok analiste göre ise Apple, Netflix ve Peloton gibi şirketleri satın almalı.
Peki, siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Apple, Netflix için adım atacak mı? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Dünyanın en büyük video ağı olan YouTube, çoğu kullanıcı için vazgeçilmez bir uygulama. Günün her saatinde tercih edildiği için diğer uygulamalarla birlikte kullanmak veya ekran kapalıyken videoya devam etmek gerekebilir. Peki YouTube arka planda veya ekran kapalıyken oynatma nasıl yapılır?
YouTube arka planda oynatma yöntemleri (Android/iOS)
Android ve iOS için YouTube uygulamasında arka planda video oynatma 2018’in ortalarına kadar sunulmuyordu. Fakat günümüzde Premium katmanı sayesinde bu özelliğe sahip olmak mümkün. YouTube Premium kullanmadan ücretsiz olarak arka planda video oynatabileceğiniz bazı yöntemler de bulunuyor.
YouTube Premium
Arka planda oynatma yöntemlerinden ilk ve tek resmi yolu, YouTube Premium’u kullanmak. Platformun abonelik tabanlı hizmetinin avantajları, arka planda ve ekran kapalıyken bile video oynatma yeteneğini içermekte.
Eğitici bilgiler içeren YouTube kanalları hangileridir? Sizin için derledik işte eğitici bilgiler içeren kanallar...
YouTube Premium ayrıca reklamsız YouTube Music’i kullanmanıza da fırsat sunuyor. YouTube’un müzik uygulamasında ekranı kapatarak şarkı dinlemenizi mümkün hale getiriyor. YouTube Premium Türkiye fiyatı 2 aylık ücretsiz deneme süresinin ardından 16,99 TL/ay olarak belirlendi.
YouTube’a tarayıcıdan girme
Arka planda oynatma yöntemlerinden bir diğeri ise YouTube’u tarayıcı üzerinden kullanmak. Chrome, Firefox veya Safari gibi herhangi bir tarayıcıda YouTube’un web sitesine giderek arka planda video oynatabilirsiniz.
Adım 1: İlk olarak herhangi bir tarayıcıdan YouTube.com’a gidin. Adım 2: Arka planda oynatmak istediğiniz videoyu açın.
Adım 3: Videoyu açtıktan sonra sitenin masaüstü sürümüne geçin. (Bu adım kullandığınız tarayıcıya göre değişkenlik gösterebilir, ancak genellikle sağ üstte Seçenekler > Masaüstü sitesi şeklinde olacaktır).
Adım 4: Videoyu masaüstü sürümde oynatmaya başlayın.
Adım 5: Ana ekranınıza dönün. Videonuz resim içinde resim (PiP) modunda oynatılmaya devam edecektir.
Bu adımların ardından video ekranın belirli bir kısmında pencere şeklinde oynatılacaktır. İsterseniz telefonunuzu bu şekilde kullanabilir isterseniz de kenara sürükleyerek videoyu gizleyebilirsiniz. PiP’i gizledikten sonra sesinin arka plandan geleceğini belirtelim.
Bu seçenek şimdilik tüm tarayıcılarda çalışıyor olsa da, Firefox ve Opera Touch’ın sorunsuz bir deneyim sunduğunu hatırlatmak gerekiyor.
YouTube arka planda oynatmıyor
Videonun arka planda oynaması işletim sisteminizin resim içinde resim (PiP) modunu desteklemesi gerekir. Android kullanıcıları için bu destek Android 8.0 Oreo ile birlikte geldi. Apple tarafında ise iOS 14 ile bu özellik sunuldu, fakat YouTube Premium için işlerin biraz karışık olduğunu söyleyebiliriz.
YouTube TV isimli bir uygulamada PiP’in “tüm iOS 15+ cihazlarda” kullanıma sunulacağı doğrulandı. Fakat YouTube TV’nin şimdilik Türkiye’de olmadığını belirtelim. Yani Premium abonesi olmanıza rağmen arka planda video oynatamıyorsanız, YouTube’dan güncelleme gelmesini beklemelisiniz.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.
Samsung, birkaç hafta sonra gerçekleştireceği Galaxy Unpacked etkinliğinde çok sayıda ürünü duyuracak. Bu ürünler arasında, Galaxy Watch 5 ve Watch 5 Pro akıllı saat serisi de yer alıyor. Etkinliğin yaklaşmasıyla birlikte Samsung Galaxy Watch 5 ve Watch 5 Pro ürünleri hakkında daha detaylı bilgiler gelmeye devam ediyor.
Galaxy Watch 5 serisi pili en yoğun kullanımda 3 gün dayanacak
Teknoloji devi Samsung, 10 Ağustos’ta gerçekleştireceği Galaxy Unpacked etkinliğinde pek çok ürünün duyurusunu yapacak. Bu ürünler arasında Galaxy Z Flip 4, Galaxy Z Fold 4 ve Galaxy Buds Pro 2 TWS kulaklık yer alıyor. Ayrıca şirket, Galaxy Watch 5 ve Watch 5 Pro akıllı saat serisini de etkinlikte duyuracak.
Etkinlik tarihi yaklaştıkça Galaxy Watch 5 ürünleriyle ilgili detaylı bilgiler de geliyor. Son olarak da akıllı saat serisinin görselleri gün yüzüne çıktı. Seride, standart ve Pro olmak üzere iki versiyon yer alıyor. İki saatin görünüm noktasında farklar yer alıyor. Özellik açısından ise ne gibi farkların olacağı henüz belli değil.
Galaxy Watch 5 fiyatı ortaya çıkmış olabilir. Watch 4 modeline kıyasla yüklü bir zamla gelecek Watch 5 ailesi fiyatı ne kadar?
Genel olarak bakıldığı zaman, akıllı saatlerin toplam beş farklı rengi olduğunu görmek mümkün. Ayrıca iddialara göre, Pro modelde titanyum bir kasa ve safir cam kullanılacak. Görsellerde dikkat çeken bir diğer nokta ise Galaxy Watch 4 Classic’teki döner çerçevenin Galaxy Watch 5 serisinde yer almıyor.
Yeni akıllı saat serisi hakkındaki bir diğer iddia ise pil yönünden geliyor. İddialara göre Galaxy Watch 5 serisi, pil yönünden oldukça geliştirildi. Buna göre en yoğun kullanımlarda dahi 3 güne kadar dayanabilecekler. Saatler hakkındaki son iddia ise, yeni modellerin mevcut modellerler aşağı yukarı aynı fiyatta olacağı yönünde.
Bazı kaynaklara göre Galaxy Watch 5, 40 mm boyutuyla yer alırken Watch 5 Pro, 45 mm boyutuyla satışa çıkacak. Geniş ürün listesiyle yakın zamandaki etkinlikte boy gösterecek olan Samsung, bazılarına göre rakiplerinin dikkatini çekecek
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın.
One More Thing etkinliğinde tanıtılan Apple M1 işlemcili 13 inç MacBook Pro modelinin ilk bakış videosunda kısa bir render işlemi gerçekleştirmiş ve sonucuna hayran kalmıştık. Aşağıdan izleyebileceğiniz karşılaştırma videosunda ise M1 MacBook Pro performansını bu yıl çıkan M2 işlemcili MacBook Air ile karşılaştırdık. İşte M1 MacBook Pro vs M2 MacBook Air render testi!
M1 işlemcili 13 inç MacBook Pro, 8 çekirdekli CPU, 2,8 kata kadar daha hızlı performans sunarak kullanıcıların yüzünü gülümsetmeyi başarıyor ve grafikler 5 kat daha hızlı grafik performansı sağlıyor.
5 nm Apple M1 çipi, Thunderbolt ve USB 4 desteğini desteklediğini ve saniyede 11 trilyon işlemi işleyebilen 16 çekirdekli Neural Engine ile dünyanın en hızlı entegre grafik kartına sahip.
Eski modellere göre 3 kata kadar daha hızlı işlemci performansı ve 6 kata kadar daha hızlı grafik arabirimi performansı sunan yeni MacBook Pro, macOS Big Sur ile kullanıcılara yeni yetenekler katıyor. Güç tarafındaysa, yeni M1 işlemcisi sayesinde tek bir şarjla 20 saate kadar video oynatma süresi sunulabiliyor.
WWDC 2022 ile duyurulan yeni MacBook’un göze çarpan ilk değişikliği tasarım tarafında oldu. 2021 model MacBook Pro 14 inç ve MacBook Pro 16 inç’e benzeyen yeni Air, daha ince çerçeveler ile çentikli bir ekrana yer veriyor.
MacBook Air 2022 ekranı ise Liquid Retina olarak geliyor. Bu, daha önceki modellere kıyasla gözle görülür bir parlaklık ve renklerde artış sağlayacak. 13,6 inçlik bir ekran boyutuna yer veriyor. 500 nit ve öncekinden yüzde 25 daha parlak olan ekran, 1 milyar renk sunuyor.
Donanım tarafında ise MacBook Air kullanıcıları tatmin edecek. MacBook Air ve MacBook Pro 2022’ye M2 yongası güç verecek. Yeni MacBook Air ve Pro, M2 çipine sahip olan ilk Mac cihazı olacak. Yeni yonga, dört verimlilik ve dört yüksek performanslı çekirdek olmak üzere 8 çekirdekli bir CPU’ya sahip. Yeni çip; M1 Pro ve M1 Max’ten daha az, M1’den ise yüzde 18 daha güçlü.
Apple, daha önce MacBook Pro modelleri için duyurduğu MagSafe şarj konnektörünü yeni MacBook Air ile de sundu. 30 dakikada %50 şarj olan 67 watt’lık adaptör ile hızlı şarj desteği yer alacak.
NVIDIA, son teknoloji RTX 40 serisi ekran kartları üzerinde çalıştığı çalışıyor. Bununla birlikte donanım sızıntısı yapan bir Twitter kullanıcısı, artık yaklaşmakta olan GeForce RTX 40 serisinin performansını bildiğini iddia ediyor. Sızıntı yapan kişi, 3DMark Time Spy içindeki performans rakamlarının bu kartların beklenen özelliklerine dayandığını iddia ediyor.
RTX 4080, RTX 3080’den iki kat daha hızlı olacak
Teknoloji devi NVIDIA, RTX 4070, RTX 4080 ve RTX 4090 olmak üzere üç varyant planlıyor. Bu tüm yeni RTX 40 serisi grafik kartları, 3DMark Time Spy Extreme Test temelinde test edildi. Ardından grafik kartlarının performans yetenekleri de ortaya çıktı. Performans rakamlarını Twitter üzerinden sızdıran bir kullanıcıya göre, RTX 40 serisi verimlilik ve güç açısından çığır açacak.
RTX 4080, TSE >15000, RTX 4070, TSE ~10000. These scores are based on specs I mentioned before. Honestly, it's not quite sure yet except RTX 4090. Well, I don't care.
Sızıntıyı yapan kişi, açıklamasında çok fazla detaya girmiyor ancak, rakamlardan da pek emin olmadığını söylüyor. Karşılaştırma yapmak için kullanıcı, bir hafta önce RTX 4090 Time Spy Extreme verilerini yayınladı. Bu da GPU performansının en yüksek saat hızlarına ve sıvı soğutmaya sahip RTX 3090 Tis’ten yaklaşık yüzde 30 daha hızlı olduğunu gösteriyor.
AMD kısa bir süre önce NVIDIA RTX Broadcast rakibi AMD Noise Suppression aracını kullanıma sundu. İşte ayrıntılar!
Ek olarak kullanıcı, RTX 4080’in RTX 3090 Ti’ninbiraz daha yüksek olan 15 bin puanlık bir grafik puanı elde edeceğini tahmin ediyor. Time Spy Extreme ile ilgili olarak, bu bilgi RTX 4080’i RTX 3080 10 GB’tan yüzde 40 ile yüzde 50 daha hızlı hale getirecek.
Ayrıca kullanıcı, GeForce RTX 4070’in 10 bin puan alması ve RTX 3090’la aynı seviyeye gelmesi gerektiğini söylüyor. Bu durum RTX 3070 ile karşılaştırıldığı zaman, nesiller arası bir yükseltme için oldukça iyi bir artış.
Tüm bu bilgiler doğruysa, RTX 4070, RTX 3090 ile eşit olacak ve RTX 4080, yeni kartların ilk performans söylentilerinin çoğuyla uyum sağlayan RTX 3080’in iki katı olacak. GPU’ların fiyatı hakkında şimdilik herhangi bir bilgi yer almıyor. Ancak, 40 serisinin piyasaya çıkma tarihine göre değişebilir.
Peki, siz RTX 40 serisi hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın.
