NASA, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Kanada Uzay Ajansı (CSA)‘nın 30 yıllık çalışması olan James Webb Uzay Teleskobu, geçtiğimiz günlerde ilk renkli fotoğrafları paylaştı. 10 milyar dolar harcayarak geliştirilen teleskop, evrenin büyüleyici görüntülerini fotoğraflamaya devam ediyor. Son olarak NASA, James Webb, Jüpiter fotoğrafını paylaştı.
NASA, test görüntülerinden bazılarını yayınladı
NASA’nın 25 Aralık 2021’de uzaya fırlatmış olduğu James Webb Uzay Teleskobu, ilk renkli fotoğraflarla gündeme oturdu. Ancak James Webb, bu görsellerden önce birçok test görüntüsü çekti. Bugün de NASA, o görüntülerden bazılarını yayınladı. Uzay ajansının paylaştığı fotoğraflar, ekipman testi aşamasında çekildi.
Paylaşılan ilk fotoğraf, James Webb Uzay Teleskobu’nun NIRCam (Yakın Kızılötesi Kamera) aracıyla çekildi. Bu görüntüde, Jüpiter’i saran çizgilerin yanı sıra bilindik yuvar lak lekeyi de parlak şekilde görüyoruz. Bu lekenin, tüm Dünya’yı yutabilecek bir boyutta olduğunu hatırlatmakta fayda var. Fotoğrafın sol kısmında ise Europa uydusu yer alıyor.
Bakır elementinin arzında yaşanan sıkıntılar yeni bir enerji krizine yol açabilir. Elektrikle çalışan tüm araçlar tehlike altında.
Diğer fotoğrafta ise iki farklı görsel görüyoruz. İki görselde de Jüpiter ve Europa’nın yanı sıra Thebe ve Metis uydularını görmek mümkün. Bu iki görsel, farklı uzunlukta dalga boylarına sahip. Sol tarafta olan görüntü, kısa uzunluktaki dalga boyu ölçümünü gösteriyor. Sağ taraftaki görüntü ise uzun uzunluktaki dalga boyuna yer veriyor.
Bunun yanı sıra sol taraftaki fotoğraf 2.12 mikron filtreyle, sağ taraftaki ise 3.23 mikron filtreyle çekildi. Aynı zamanda uzay ajansı, birkaç astreoid gözlemleme şansını elde etti. Böylece yeni teleskobun uzaydaki nesnelerin hareketini izleme işlevine sahip olduğunu da söyledi. Aşağıda yer alan hareketli resimde de James Webb, 6481 Tenzing asteroidini takip ediyor.
NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi’ndeki gezegen bilimi proje bilimcisi yardımcısı Stefanie Milam bir açıklama yaptı. “Her şeyi bu kadar net gördüğümüze ve ne kadar parlak olduklarına inanamadım. Güneş sistemimizde bu tür nesneleri gözlemlemek için sahip olduğumuz yetenek ve fırsatı düşünmek gerçekten heyecan verici.”
Peki, siz James Webb Jüpiter görüntüleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Sony, Microsoft’un Bethesda ve Activision Blizzard gibi stüdyoları satın almasına karşı sessiz kalmıyor. PlayStation yapımcısı, son zamanlarda birçok farklı stüdyonun PlayStation Studios ekibine dahil etmesiyle dikkat çekiyor. Sony, son olarak Destiny ve Halo serilerinin arkasındaki stüdyo olan Bungie’yi satın aldı.
Sony, Destiny geliştiricisi Bungie’yi 3.6 milyar dolara aldı
Geçtiğimiz yıl Housemarque ve Uncharted stüdyosu Bluepoint’i satın alan PlayStation Studios, oyun ekibini büyütmeye devam ediyor. Sony tarafından gelen resmi açıklamayla, Destiny serisinin geliştiricisi olan Bungie’nin 3.6 milyar dolara alındığı onaylandı.
The agreement to acquire Bungie has closed. So now we can officially say… welcome to the PlayStation family, @Bungie! pic.twitter.com/x5jVmelaxl
1991 yılında ABD’de kurulan oyun stüdyosu Bungie, özellikle Xbox’ın efsane oyunu Halo serisini geliştirmesiyle biliniyor. Bungie’nin geliştirdiği Halo oyunları arasında Halo 2, Halo 3 ve Halo: Reach bulunuyor. Ancak şirketin en çok tanınan oyunları hiç şüphesiz Destiny ve Destiny 2.
Amazon Prime Video'nun en sevilen dizilerinden biri olan The Boys, yan dizi ile geliyor. Dizi, genç-yetişkin süper kahramanları konu alacak.
Stüdyonun aktif olarak yeni bir oyun üzerinde çalışıp çalışmadığı belirsiz. Ancak Destiny 2, online oyun sektöründe uzun zamandır popüler ve yıllardır içerik güncellemeleri alıyor. Bundan dolayı çoğu kişi Bungie ve PlayStation Studios’un bundan sonra ne yapacağını merak ediyor.
Daha önce Sony Interactive Entertainment Başkanı ve CEO’su Jim Ryan, Mart 2026’ya kadar 10’dan fazla yeni online oyun geliştirmek istediklerini ifade etti. Yani Destiny serisi, PlayStation’ın geleceğinin kritik bir parçası olacak.
Microsoft’un devasa satın alımlarına karşı daha stratejik adımlar atan PlayStation Studios, günden güne büyümeye devam ediyor. İlginç olan ise satın aldığı her stüdyonun, farklı platformlara oyun çıkarmış olması. Bungie’nin oyunlarının bundan sonra PlayStation’a özel olup olmayacağı bilinmiyor.
Peki, siz PlayStation ve Bungie arasındaki anlaşma hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Sony doğru bir adım mı attı? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Amazon Prime Video’nun popüler süper kahraman dizisi The Boys, üçüncü sezonuyla adeta damga vurdu. Bunun ardından The Boys hayranlarını sevindirecek yeni bir haber ortaya çıktı. Habere göre The Boys, yan dizi ile birlikte geliyor. Amazon Studios, genç-yetişkin süper kahramanlar için bir Amerikan kolejinde geçen yan dizi planlıyor. İşte detaylar!
Yan dizi, bir Amerika kolejinde geçecek
Son zamanların en sevilen dizilerinden biri olan The Boys, izleyicileri sevindiren yan dizi haberiyle gündemde yer alıyor. The Boys, Twitter’dan yaptığı açıklamayla bu haberleri doğruladı. Dizinin adı ise ‘Gen V’ olacak.
Allow us to introduce ya to GEN V, The Boys college spinoff in the works with this brilliant bunch. pic.twitter.com/OOKjjqb87y
Henüz yapım aşamasında olan dizi, Amerika’nın yalnızca genç-yetişkin süper süper kahramanlar için olan kolejde geçecek. Vought’un yönettiği kolej, genç kahramanları ilerideki dünyaya hazırlayacak. Bu haber, yaklaşmakta olan dizinin oyuncu kadrosunun içeren kısa bir video ile ortaya çıktı.
Avengers Infinity War ve Endgame'i yöneten Russo kardeşler, serinin son filmi olacağı tahmin edilen Secret Wars hakkında konuştu.
Yan dizi haberi ayrıca The Boys’un üçüncü sezonunun finalini yayınlamasından kısa bir süre sonra geldi. Paylaşılan videoya bakıldığı zaman oyuncular arasında Jaz Sinclair, Patrick Schwarzenegger, Lizzie Broadway, Chance Perdomo, London Thor, Asa Germann, Maddie Philips ve Derek Luh yer alıyor.
Bu isimlerin yanı sıra dizide Shelley Conn, Sean Patrick Thomas ve Marco Pigossi de rol alacak. The Boys çizgi roman serisinin ortak yaratıcısı Garth Ennis, Erik Kripke, Seth Rogen, Evan Goldberg, Fazekas ve Butters ile birlikte baş yapımcılığı üstlenecek.
Kısa süre önce Kripke, yan dizinin ilk sezonun çekimlerinin başladığını belirtti. İddialara göre dizi, bu yıl Amazon Prime Video’da yer alacak. Baş yapımcı Eric Kripke konuyla ilgili açıklama yaptı. “Büyüleyici, karmaşık ve bazen ölümcül Young Supes topluluğuyla bir üniversite şovunu ele alıyoruz. Bu fırsat için Sony ve Amazon’a minnettarız.”
Peki, siz The Boys yan dizi hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Yıllardır AMD ve NVIDIA’nın ikili rekabet içerisinde olduğu ekran kartı pazarında artık yeni bir oyuncu var. Intel, ARC serisi kartlarını bu yıldan itibaren pazara süreceğini açıkladı. Üstelik bunları direkt olarak pazardaki oyuncuların karşısına konumlandırdı. Öyle ki bugün paylaşılan sonuçlara göre ARC A750, performansı ile RTX 3060 ve altındaki modelleri geride bıraktı.
Intel ARC A750 performansı ile RTX 3060’ı solladı!
Intel tarafından bugün yapılan bir açıklamada yeni nesil ARC A750 ekran kartının performansı ile RTX 3060’ı geride bıraktığı söylendi. Yapılan testlere baktığımızda 5 farklı oyunda kıyaslamaların gerçekleştirildiği görülüyor.
Tabii bu performans verilerinin 2560×1440, yani 2K çözünürlükte yapılan testten elde edildiği belirtiliyor. Buna göre Intel’in yeni ekran kartı ARC A750, RTX 3060’ı ortalama yüzde 15 gibi bir oranla geride bırakmayı başarıyor. Önemli bir detay olarak, bu testlerde DLSS benzeri özellikler aktif edilmediği için aslında NVIDIA’nın bir kolu arkada dövüştüğünü söyleyebiliriz.
Bu durumda ARC A750’nin ise CS:GO benzeri yüksek grafik performans istemeyen oyunlarda çok rahat 4K 120/144 Hz oynatabileceğini de söyleyebiliriz. Fakat her iki kartın da AAA sınıfı oyunlar için temel olarak 1080p yani Full HD çözünürlüğü hedeflediğini belirtelim.
Fiyat tarafına gelecek olursak, NVIDIA şu anda RTX 3060’ı global pazarda 400 dolar civarına satıyor. Intel‘in ise pazara yeni dahil olduğu için bir zamanlar AMD’nin uyguladığı politikayı izleyerek ARC A750’yi 350 doların biraz üzerinde satışa sunması bekleniyor.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Bugün akşam 8.50 sularında en popüler dijital akış platformu olan Netflix tüm dünyada çöktü. Birçok kullanıcı ana sayfaya bile giremediğini belirtiyor. Bir kısmı ise içerikleri görebildiğini fakat birkaç saniyelik oynatma sonrasında hata aldıklarını dile getiriyor.
Netflix hem mobil hem de tarayıcıda hata veriyor!
Yukarıda da belirttiğimiz gibi Netflix tüm dünyada çöktü. Buna hem tarayıcı hem de iOS ve Android uygulamaları dahil. Şu anda platforma erişebilen kullanıcılar da zaten arayüzün olması gerekenden çok daha yavaş olduğunu dile getiriyor.
Tabii ana sayfaya erişim sağlansa bile içeriklere ulaşılamıyor. Platform henüz konuyla ilgili bir açıklama yapmadı. Fakat global bir sorun olduğu için beklenenden daha uzun sürdüğü tahmin ediliyor. An itibariyle Netflix, 50 dakikadır çevrim dışı durumda.
Buna benzer bir durumu bu hafta içerisinde Twitter ve Instagram‘da yaşadı. Hatta Instagram’da meydana gelen sorun o kadar büyüktü ki hiç kimse tarayıcı veya uygulama üzerinden erişim sağlayamıyordu. Uygulama otomatik olarak ana sayfaya yönlendiriyor ve de düzgün çalışmadığını söylüyordu.
Twitter’ın yaşadığı sorunlara baktığımızda ise ilkinin nispeten daha kısa sürdüğünü görüyoruz. Fakat 2. çöküşünde tıpkı Netflix ve Instagram’da olduğu gibi uzun bir süre boyunca kullanıcılar erişim sağlayamadı. Üstelik yalnızca uygulamadan değil, hesaptan da atıyor ve giriş bilgilerini istiyordu.
Sorun çözüldü!
Şu an problemin ilk ortaya çıkışının üzerinden tam 1 saat geçti ve Netflix sorunu gidermeyi başardı. Fakat tüm dünyayı etkileyen bu problemin neden olduğuna dair henüz bir açıklama yapılmadı. Genel kanı ise serverlarda meydana gelen bir yazılım hatasına işaret ediyor.
Netflix tüm dünyada çöktü. Siz de erişim problemleri yaşadınız mı? Yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
iPhone, dahili depolama alanı konusunda katı kurallara sahip. Son modellerde 1 TB gibi oldukça geniş depolama fırsatları sunuyor olsa da, bu varyantların fiyatı cep yakıyor. Ancak iOS’ta yıllardır olan bir özellik sayesinde telefonunuzda yer açabilirsiniz.
iPhone için ‘Kullanılmayanları Kaldır’ nedir ve nasıl çalışır?
Apple, kullanıcılarına depolama tarafında temel olarak iki seçenek sunuyor; ya dahili depolaması yüksek bir modeli tercih etmelisiniz ya da ücretli bir şekilde iCloud saklama alanınızı yükseltmelisiniz. Fakat iOS 11 ile sunulan Kullanılmayanları Kaldır özelliği ile telefonunuza nefes aldırabilirsiniz.
İsminden de anlayacağınız üzere Kullanılmayanları Kaldır özelliği sayesinde telefonunuzdaki gereksiz uygulamaları, fotoğrafları, videoları veya dosyaları otomatik olarak kaldırabilirsiniz. Son zamanlarda kullanmadığınız uygulamaları tespit eden iOS, fazla yer kaplayan bu yazılımları kaldırabiliyor.
2023 yılında tanıtılması beklenen iPhone 15 serisi bazı önemli değişikliklere uğrayacak. Bunlardan birisi de periskop lens olacak.
iOS 11 ve üstü tüm Apple cihazlarında aktif olan bu özellik, aslında birçok iPhone kullanıcısı tarafından bilinmiyor. Tabii ki ekstra depolama alanı satın alarak dosyalarınızı iCloud’da saklayabilirsiniz, ancak Apple tarafından sunulan bu özelliği de göz ardı etmemelisiniz.
Kullanılmayanları Kaldır özelliğine ulaşmak için Ayarlar > Genel > (iPhone, iPad) SaklamaAlanı yolunu izlemelisiniz. Karşınıza çıkan ekranın orta bölümünde “Kullanılmayanları Kaldır” seçeneğini görüyor olmanız gerekiyor.
Bu özellik kapsamında uygulamaları ister silebilir isterseniz de uygulamanın sakladığı depolama alanını boşaltabilirsiniz. Yani uygulama silinmez, ancak uygulama tarafından kullanılan saklama alanı temizlenebilir.
Bu özelliğe ek olarak yine aynı ekranda yer alan “Eski Yazışmaları Sil“i de aktifleştirebilirsiniz. Bu özellik sayesinde bir yıldan daha eski olan WhatsApp, iMessage veya Facebook Messenger yazışmalarını kaldırabilirsiniz.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
AMD ile Intel arasında süregelen işlemci rekabeti, pazarda kalmak isteyenlerin kendini geliştirmesini zorunlu kılıyor. Öyle ki Ryzen serisinin gelişiyle geriye düşen Intel, 12. nesil sayesinde tekrar zirveye oturdu. Şimdi ise benzer bir hamle AMD’den geldi. Yeni Ryzen 5 7600X işlemcisi, performans testlerinde Ryzen 9 5950X’i geride bıraktı.
AMD Ryzen 5 7600X, Zen 4 mimarisinin gücünü ortaya koydu!
AMD’nin yeni tanıttığı Zen 4 mimarisi ile üretilen ve orta üst sınıfa konumlandırılan Ryzen 5 7600X işlemcisi, yapılan testlerde umulmadık sonuçlar ortaya koydu. Özellikle geçtiğimiz yılın en performanslıları arasında yer alan Ryzen 9 5950X gibi bir çipi geride bırakmayı başardı.
Yapılan testin sonuçlarına baktığımızda, ürünün 100-000000593-20_Y koduyla burada listelendiğini görüyoruz. Ayrıca sistemde GIGABYTE X670E AORUS Master ana kartı ve NVIDIA’nın RTX serisi bir ekran kartının bulunduğunu görüyoruz. Ek olarak, Windows 10 işletim sisteminin kullanıldığını da belirtelim.
NVIDIA, önümüzdeki 4 ay içerisinde sırasıyla RTX 4090, 4080 ve 4070 ekran kartı modellerini tanıtacak. Performansları ise göz dolduracak.
Tabii alınan bu skora işletim sistemin ufak bir etkisi olsa da GPU’dan bağımsız olduğunu söyleyelim. İlk olarak Vulkan 1 test skoru göze çarpıyor. İşlemci burada tam 12 bin 75 puana ulaşıyor. OpenGL 4.5 ise 10 bin 526 gibi biraz daha düşük bir sonuç veriyor.
Bu işlemcinin yapısına baktığımızda ise 6 çekirdek ve 12 iş parçacığına sahip olduğunu görüyoruz. Saat hızı ise temel olarak 4.4 Ghz’de geliyor. Fakat overclock işlemi yapılarak 5 Ghz üstüne çok rahat bir şekilde çıkartılabileceği belirtiliyor.
Bu işlemci, 32MB L3 önbelleğe ve 6MB L2 önbelleğe sahip. Yani toplamda 38MB’lık bir önbellek bulunacak. Bu da mevcut neslin önüne geçmesini sağlıyor. Zaten saat hızlarına baktığımızda da 3.7’den 4.4’e yükseliş söz konusu.
Yukarıda yer alan PowerBoard 3.0 Benchmark testine baktığımızda ise bütün sistem halinde yeni Zen4’lerin orta seviyesinin bile (Ryzen 5 7600X) üst seviye Zen 3’ten (Ryzen 9 5950X) yüzde 9.5 ila 11.13 oranında daha iyi sonuç verdiğini görüyoruz. Yeni R7 ve R9 çiplerinde bu farkın yüzde 40’a kadar ulaşması bekleniyor.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Teknoloji şirketleri, Ukrayna’ya yürüttüğü işgal sonrasında Rusya’ya ağır yaptırımlar uygulamaya karar vermişti. Samsung, Microsoft ve Huawei gibi şirketler ülkedeki faaliyetlerini askıya alacağını söylemişti. Yeni bir açıklamaya göre Huawei, Rusya pazarına teslimat yapmaya yeniden başladı.
Huawei, Rusya’ya teknoloji sevkiyatı yapıyor olabilir
ABD yaptırımları sonrasında oldukça küçülen ve akıllı telefon operasyonunu farklı sektörlere kaydıran Huawei, Rusya’daki pazara erken giriş yapan şirketlerden olmak istiyor. Ukrayna’ya yönelik işgal henüz sonuçlanmamış olsa da, bazı analistler “birçok Huawei ürününün” yolda olduğunu söyledi.
Haziran ayının ilk haftası Rusya’dan çekilen ve resmi olarak satışlarını durduran Huawei, yine de mağazalarının tamamını kapatmamakla suçlandı. Halihazırda çalışan Huawei mağazalarının ise artık yedek parça bulmakta zorlandığın iddia edildi. Bunun üzerine şirket de sevkiyata yeniden başladı.
Huawei'nin yeni amiral gemisi katlanabilir akıllı telefonu: Huawei Mate Xs 2 Türkiye fiyatı ve teknik özellikleri ile karşımızda!
Çinli firmanın akıllı telefon başta olmak üzere dizüstü bilgisayar, tablet PC ve teknolojik aksesuarların satışına başlayacağı düşünülüyor. Ayrıca pil ve ekran gibi birtakım yedek parçaların da Rusya’ya gönderilmesi planlanıyor.
Bu ‘gizli’ hamle sayesinde Huawei, yedek parça sıkıntısı çeken diğer firmalara da yardımcı olabilir. Şu anda Çin’deki birçok üreticiden teknolojik ekipman alamayan Rus şirketler, Huawei’nin sevkiyatlarından faydalanabilir.
Şu anda Rusya’daki akıllı telefon satışlarında birinci sırada Samsung bulunuyor. Fakat tahminlere göre Xiaomi, yılın ikinci yarısında Samsung’u geçebilir. Ayrıca Huawei’nin Rusya pazarında büyümeye devam ettiği belirtildi.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Samsung’un dikey olarak katlanabilir akıllı telefon serisi Z Flip’ten yeni bilgiler gelmeye devam ediyor. Galaxy Z Flip4’ün render görselleri ilk kez ortaya çıktı. Böylece Z Flip4’ün yeni renk seçeneği ve çerçevesine göz artma fırsatı yakalamış olduk.
Galaxy Z Flip4 düz çerçeve ve mor renk seçeneğiyle geliyor
Ağustos ayında gerçekleşecek Samsung Unpacked etkinliğinde duyurulması beklenen Galaxy Z Flip4 için yeni görseller paylaşıldı. Z Fold4 ve Z Flip4 tasarımında çok fazla değişiklik görmeyi zaten beklemiyordu. 91Mobiles tarafından hazırlanan rapora göre, artık Z Flip4’ün en azından dış çerçevesine göz atma şansına sahibiz.
Daha önceki modele kıyasla düz dış çerçeveyi tercih eden Samsung, iki tonlu bir panel kullanacak. Çerçevenin kavisleri ortadan kalkıyor olsa da, düğmelerin yerleşimi konusunda Flip 4’te herhangi bir farklılık olmayacak. Z Flip3’e benzer şekilde, sağ üst kısımda hoparlör açma/kısma ve hemen altında güç butonu yer alacak.
Samsung, kısa süre önce sürpriz yaparak 2020'de satışa çıkan giriş seviyesi Galaxy M01 için Android 12 tabanlı One UI 4.1 yayınladı.
Galaxy Z Flip4 ile gelen en önemli yenilik renk tarafında olacak gibi duruyor. “Bora Purple” olarak adlandırılan yeni seçenek, birkaç gün önce Galaxy S22 için de ortaya çıkmıştı. Yani Samsung’un bu yılki tüm modellerine “Bora Purple”ı ekleyeceğini söyleyebiliriz.
Kamera tarafında ise çıkıntı biraz daha artacak. Render görseline baktığımızda, önceki katlanabilir modellere kıyasla biraz daha dışarı çıkıyor gibi duruyor. Ancak yine de rahatsız edici olmayacaktır.
Samsung’un 2022 yılında sunduğu modellerde büyük tasarım değişikliklerine gitmediğini görüyoruz. Şirket, bu yılın başında duyurulan Galaxy S22 ve S22+ için de benzer bir karar almış ve S21 ailesinin tasarımına bağlı kalmıştı. Yani bu görseller Z Flip4 için pek de şaşırtıcı değil.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Google, geçtiğimiz 11-12 Mayıs tarihinde düzenlediği I/O etkinliğinde işletim sistemleri ve uygulamalarında yeni güncellemeler ile neler getireceğini paylaştı. Burada paylaşılmayan bazı detaylar da yeni yeni gün yüzüne çıkıyor. Bunların arasında dikkatleri çekenlerden biri de Google Haritalar uygulamasının yakıt giderlerini düşürecek yeni özelliği oldu.
Google Haritalar, ne tür otomobil kullandığınızı sorarak yakıt giderlerini düşürecek!
Dünyamızın karbon salınımı tüm çabalara rağmen olması gereken seviyenin kat be kat üzerinde. Hatta her yıl giderek düşen bir ivmeyle de olsa artış gösteriyor. Örneğin son açıklanan verilere göre 2021 yılında, 2020’ye göre yüzde 5 oranında artarak 33 milyar tona ulaştı.
Yani uzun lafın kısası, dünyamızı kendi ellerimizle öldürüyoruz. Bu nedenle başta BM olmak üzere birçok kuruluş ve şirket bu oranı düşürmeye çalışıyor. Bunların başında ise elektrikli otomobil dönüşümü yer alıyor. Hatta AB, 2030 yılında içten yanmalı motor üretimini tamamen durdurma kararı aldı.
Google'ın çatı şirketi Alphabet'e ait olan Wing, drone ile teslimat sürecini iyileştirebilmek için yeni modellerini duyurdu.
Fakat bu yeterli değil. Bireysel olarak herkesin buna dikkat etmesi gerekiyor. Google ise bunu düşünerek Haritalar uygulamasına yeni bir özellik getireceğini söyledi. Artık aracımızın yakıtını LPG, mazot, hibrit veya elektrikli olacak şekilde seçebileceğiz.
Bu bilgiyi algoritmasına ekleyen uygulama bir yere gideceğimiz zaman bize hem en ucuz maliyeti hem de en düşük karbon salınımını sağlayacak bir rota belirleyecek. Bu halihazırda olan kısa güzergahı seçme konusundan biraz daha farklı.
Örneğin 1 kilometrelik dik tırmanma rotası yerine 1.5 veya 2 kilometrelik düz bir yol daha az yakıt tüketmemizi sağlayacağı için orayı tercih etmemiz gerektiğini söyleyebilecek. Bu sayede hem daha az yakıt tüketecek hem de tasarruf yapabileceksiniz.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
EA Games, BioWare firmasının bazı oyunlarıyla ilgili yeni kararlar aldı. Şirket, BioWare Points isimli ödeme sistemini Origin’den kaldıracağını açıkladı. Böylece sadece BioWare Points ile elde edilebilen DLC’ler ücretsiz olacak. Mass Effect ve Dragon Age için geliştirilen tüm ek paketleri artık bedava olarak alabilirsiniz.
Mass Effect ve Dragon Age DLC’leri bedava oldu
Electronic Arts çok sayıda ek içeriği tamamen bedava hale getirecek iddialı bir karara imza attı. Oyunculara gönderilen ve Reddit’te paylaşılan bir e-postaya göre şirket, BioWare Points’in 11 Ekim’den itibaren rafa kaldırılacağını açıkladı.
Bu karar sayesinde BioWare tarafından geliştirilen iki büyük oyunun DLC’leri ücretsiz sunulacak. Her iki oyun serisinin de yıllardır devam ettiğini ve pek çok DLC paketine sahip olduğunu düşünürsek, yeni karar oyuncuları sevindirecek.
Epic Games Yaz İndirimi 2022 başladı. Platformda iki hafta boyunca sevilen yapımlar yüzde 75'e varan indirimlerle satılacak.
Daha önce BioWare oyunları oynamadıysanız, BioWare Points nedir diye sorabilirsiniz. Origin’de dijital ödeme yapmanızı sağlayan bu hizmet, BioWare oyunları için DLC almanıza fırsat tanıyor. Ancak 11 Ekim’de devre dışı bırakılmasıyla artık ek paketleri ödeme yapmadan edinebilirsiniz.
BioWare Points ödeme sisteminin iptal edilmesiyle birlikte Dragon Age 2, Dragon Age Origins, Mass Effect 2 ve Mass Effect 3 için sunulan DLC’ler de ücretsiz hale gelmiş oldu. Bu ek paketler için herhangi bir zaman kısıtlaması olmadığını hatırlatalım.
Çok oyunculu DLC’ler paralı olmaya devam edecek. EA, BioWare Points’in önümüzdeki 90 günlük süre boyunca kullanılabileceğini söyledi. Eğer puanınız yetiyorsa bu çok oyunculu DLC’leri edinmeniz mantıklı olacaktır, çünkü 11 Ekim’den sonra kullanılamayacak.
Aslında bu değişiklik, oyuncuları genel olarak etkilemeyecek. Çünkü BioWare Points, Dragonn Age: Inquisition ve Mass Effect: Andromeda gibi oyunlarda kullanılamıyor. Geliştirici “Crystals” ve “Platinum” gibi dijital paralara geçiş yaptı.
Sizin bu konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Lütfen düşüncelerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşınız.
2021 yılındaki Apple etkinliğinde tanıtılan iPhone 13 Pro Max, teknik özellikleri ve tasarımıyla kullanıcılardan olumlu geri dönüşler aldı. 2022 yılında Android tarafında tanıtılan Samsung Galaxy S22 Ultra modeli de birçok kullanıcının performans anlamında kafasını karıştırdı. Sizler için iPhone 13 Pro Max vs S22 Ultra kamera karşılaştırma testi yaptık! Kazanan kim?
iPhone 13 Pro Max vs S22 Ultra kamera karşılaştırma!
iPhone 13 Pro Max modeline baktığımızda, özellikle küçülen çentik dikkatlerden kaçmıyor. Telefon; grafit, altın, gümüş ve tamamen yeni sierra mavisinden oluşan dört farklı renk seçeneğiyle satışa sunulacak. Koruma amaçlı kullanılan Ceramic Shield, tüm akıllı telefon camlarından daha sağlam. Üstelik toza, sıçramalara ve suya dayanıklı olması dikkatleri üzerine çekiyor.
Geçtiğimiz yıl ilk defa her modelde OLED panel kullanan Apple, özellikle Pro ve Pro Max modellerdeki ekran tazeleme hızıyla hayal kırıklığı yaratmıştır. Ancak bu sene bu durum değişiyor. Şirket ilk defa bu sene 120Hz ekran tazeleme hızı kullanan bir cihaz ile karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda 1000 nit ekran parlaklığı ve HDR gibi özellikler de dikkat çekiyor. ProMotion teknolojisine sahip Super Retina XDR. Daha hızlı, daha parlak, daha duyarlı bir ekran deneyimi sunuyor.
iPhone 13 serisinin tamamı gücünü A15 Bionic işlemciden alıyor. 5nm üretim teknolojisi ile elde edilen işlemci, 5 çekirdekli grafik birimiyle öne çıkıyor. Performans konusunda rakiplerinin önünde olan şirket, özellikle yapay zeka ve makine işleme gibi konulara odaklanmış durumda.
Hali hazırda oldukça yeterli depolama alanı sunan Apple, bu sene de geleneği bozmuyor. iPhone 13 Pro Max, 128 GB, 256 GB, 512 GB ve 1 TB depolama seçeneği ile geliyor. Ancak önceki modellerde olduğu gibi SD kart desteği bu cihazda da yer almıyor. RAM kısmına baktığımızda ise 6 GB LPDDR5 bizleri karşılıyor.
Özellikle profesyonel seviyede fotoğraf çeken kişilere hitap eden telefon, üçlü bir kamera dizilimi kullanıyor. Bunlar; 12 Megapiksel geniş açı kamerası, 12 Megapiksel telefoto lens ve son olarak yine 12 Megapiksel ultra geniş açı. Öz çekim kamerasına baktığımızda ise yine 12 Megapiksel çözünürlüğe sahip bir lens bizleri karşılıyor.
Samsung Galaxy S22 Ultra özellikleri
6.8 inç Edge QHD+ çözünürlüklü Dinamik AMOLED 2X ekran ile gelen Galaxy S22 Ultra, 120 Hz değişken ekran yenileme hızına sahip. PUBG Mobile gibi oyunlarda öne çıkan 240 Hz dokunmatik örnekleme hızı da bulunan bu ekranda yapay zeka destekli mavi ışık kontrolü bulunuyor.
Telefonun en çok merak edilen bileşeni tabi ki işlemcisi. Bilindiği üzere Samsung, önceki serilerde Snapdragon ve Exynos işlemcili iki farklı model tanıtıyor, ülkemizde ise Exynos işlemcili sürümler satışa çıkıyordu. Bu sefer durum değişti ve birçok kişinin beklediği haber nihayet geldi. Bu yıl Snapdragon 8 Gen 1 işlemcili Galaxy S22 modelleri Türkiye’de satışa sunuldu.
Tüm modellerinde Snapdragon 8 Gen 1 işlemcisini kullanan Galaxy S22 ailesinin en güçlüsünün kamera tarafına baktığımızda dörtlü arka kamera tasarımını görüyoruz. 12 Megapiksel f/2.2 ultra geniş açı, 108 Megapiksel f/1.8 geniş açı, 10 Megapiksel telefoto kamera 3x optik zoom f/2.4 ve 10 Megapiksel telefoto kamera 10x optik zoom f/4.9 ile gayet başarılı bir kamera kurulumu bulunuyor. Ön tarafta ise 40 Megapiksel f/2.2 özçekim kamerası bulunuyor.
8 GB ve 12 GB RAM ile 128 GB, 256 GB, 512 GB ve 1 TB depolama alanı seçenekleri ile karşımıza çıkan Galaxy S22 Ultra, 5.000 mAh bataryaya sahip. Cihaz, 45W kablolu ve 15W kablosuz şarjı desteklerken ters kablosuz şarj özelliği ile de diğer telefon ve aksesuarları şarj edebiliyor. Ancak şimdiden belirtelim cihazın kutusundan şarj adaptörü çıkmıyor.
Samsung Galaxy S22 Ultra teknik özellikleri
İşlemci:
Snapdragon 8 Gen 1
Depolama ve RAM:
128 GB, 256 GB, 512 GB ve 1 TB depolama / 8 GB ve 12 GB RAM
Ekran:
6.8 inç Edge QHD+ Dinamik AMOLED 2X ekran, 120 Hz değişken yenileme hızı, 240 Hz dokunmatik örnekleme hızı, yapay zeka destekli mavi ışık kontrolü