Yaptığı açıklamalar ile gündemden düşmeyen Elon Musk, şimdi de Tesla fabrikaları hakkında bazı eleştirilerde bulundu. Tesla CEO’sunun açıklamasına göre, ABD ve Almanya’da bulunan Gigafactory’lerde birçok sorun yaşanmaya başladı.
Elon Musk: Tesla fabrikalarında milyarlarca dolar ‘yanıyor’
Tesla sahipleri tarafından Silikon Vadisi’nde düzenlenen bir buluşmaya katılan Elon Musk, şirket içerisindeki bazı sorunlara değindi. Özellikle Çin’den elektrikli araba bataryaları almakta zorlandıklarını söyleyen Musk, üretim hattının yavaşlamasından şikayet etti.
Tesla kazalarına bir yenisi daha eklendi. İddiaya göre bir Tesla modeli, kazadan üç hafta sonra kendi kendine alev aldı.
Tesla CEO’sunun verdiği demece göre, Çin’deki Covid-19 karantinaları batarya ithalatını da negatif etkiliyor. Ayrıca uzun süredir devam eden yarı iletken çip sıkıntısı da hem Berlin hem de Austion Gigafactory’lerin üretim kapasitesini sınırlıyor.
Tesla CEO’su, bir süre önce Berlin de dahil olmak üzere Gigafactory açılışlarını coşkuyla karşıladı ve şirketin büyümesinden memnun olduğunu belirtti. Ancak fabrikaların araba üretemediğine dikkat çeken Musk, iki büyük Gigafactory’nin “çılgınca para kaybettiğini” söyledi.
Elon Musk’ın açıklamasına göre, küresel tedarik zinciri sorunları ve Tesla EV batarya üretimindeki yavaşlık şirketin milyarlarca doları kaybetmesine yol açıyor. Ayrıca Tesla fabrikalarındaki belirsizlik, şirketin uzun vadeli yatırım yapmasını engelliyor.
Hem Berlin hem de Austin fabrikaları şu anda devasa para fırınları haline geldi. Bu Gigafactory’ler şu anda çılgınca para kaybediyor. Şu an üretilen çok daha az sayıda araba yerine çok daha fazla arabayı üretime sokmalıyız.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Grand Theft Auto serisinin en büyük dönüm noktalarından biri olan GTA 3, Unreal Engine 5 oyun motoruyla yeniden işlendi. Yaklaşık 21 yaşındaki oyuna yepyeni bir görünüm kazandıran konsept çalışması, Rockstar Games’in bile kıskanacağı kadar başarılı görünüyor.
Unreal Engine 5’li GTA 3 konsepti Rockstar’ı bile şaşırttı
Geçtiğimiz yıl Rockstar tarafından yayınlanan GTA Trilogy, oyuncular tarafından çok fazla eleştiri almıştı. Tek bir oyun içerisinde GTA 3, GTA San Andreas ve GTA Vice City’yi remastered olarak sunan Rockstar, başarısız bir oyun sunmakla suçlanmıştı.
GTA San Andreas Unreal Engine 5 ile yeniden yapıldı. Hayran yapım GTA San Andreas remake'i göz kamaştıran görsellerle geliyor.
Rockstar Games’in bu oyununa karşı oyuncular ise birçok defa GTA konseptleri hazırladı. Daha önce GTA Vice City ve GTA San Andreas için hazırlanan konsept videolar şimdi de GTA 3’ü ele aldı. Unreal Engine 5 ile makyajlanan GTA 3 grafik kalitesiyle hayran bırakmayı başarıyor.
Yeni GTA 3 konsept çalışması, efsanevi oyunun Unreal Engine 5 ile yapılmış olsaydı nasıl görüneceğini ortaya koydu. Fragman şeklinde hazırlanan ve kısa sürede oyun forumlarını karıştırmayı başaran konsept, Liberty City ve ana karakter Claude’un yenilenmiş halini gözler önüne serdi.
Epic Games’e ait oyun motoru Unreal Engine 5, son zamanlarda birçok oyunu makyajlamak için kullanıldı. GTA’dan Resident Evil serisine kadar pek çok popüler yapım, Unreal Engine 5 ile elden geçirildi. Son GTA 3 çalışması da başarılı fragmanlardan biri olmayı başardı.
Rockstar’ın remastered oyunu GTA Trilogy, ilk olarak geçtiğimiz yılın Kasım ayında sunuldu. Ancak birçok teknik sorun, performans düşüşleri yaşayan yapım; grafik kalitesi üzerinden de topa tutuldu. Rockstar her ne kadar oyunu güncellemeler ile düzeltse de, oyuncular üzerinde oldukça kötü bir imaj yaratmaktan kurtulamadı.
Peki siz Unreal Engine 5’li GTA 3 hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Bugün akşam saatlerinde BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) tarafından yapılan açıklama sonrasında Dolar ve Euro düşüşe geçti. Yeni getirilen koşul sonrası, ticari kredi kullanımında bazı kriterlere uyulması gerekecek.
BDDK tarafından getirilen ticari kredi kullanım koşulu nedir?
BDDK tarafından getirilen ticari kredi kullanım koşulu ile birlikte artık bankalar ve finansal kuruluşlar dışındaki bağımsız denetime tabi şirketler, döviz varlıklarının karşılığı 15 milyon TL’nin üzerinde değilse, kredi kullanımı sonrasında bu varlıklarını yine karşılığı 15 milyon TL’yi geçmeyecek şekilde tutmak zorunda olacaklar.
Yani başka bir değişle, şirket eğer kredi çekmeden önce 15 milyon TL’nin altında bir döviz varlığına sahipse, kredi çektikten sonra da döviz varlığını 15 milyon TL’nin altında tutmak zorunda olacak. Dolayısıyla miktarı fark etmeksizin bankalardan çekilen krediyi diledikleri gibi Dolar ve Euro gibi farklı para birimlerine çeviremeyecekler.
Intel, para cezası iptal edildikten sonra 625 milyon dolarlık tazminat istediğini söyledi. AB ise cezayı yeniden uygulamak istiyor.
BDDK tarafından yapılan açıklamada şunlar söylendi:
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yayımlanan muhasebe ve finansal raporlama standartları çerçevesinde konsolide finansal tablo hazırlama yükümlülüğü bulunan şirketler için bu değerlendirmenin konsolide bilançolar üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.
Bu kuralın istisnası olarak, ilgili mevzuat uyarınca yabancı para cinsinden kredi kullanması mümkün olmayan şirketlerle sınırlı olmak üzere, bu şirketlerin bankaya kredi başvurusunda bulunduğu tarihten itibaren 3 aylık dönem içinde yabancı para net pozisyon açığı bulunduğunu Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetim kuruluşları tarafından en güncel finansal tabloları üzerinden yapılacak incelemeye göre tespit ettirmeleri ve bu kuruluşlarca onaylanmış belgelerle bankaya başvurmaları şartıyla, bu şirketlere yalnızca başvuru tarihini izleyen 3 aylık dönemdeki, söz konusu tespit edilen pozisyon açığı ile sınırlı olmak üzere TL cinsinden nakdi ticari kredi kullandırılabilmesine karar verildi.
Yabancı para nakdi varlıklarının TL karşılığı 15 milyon TL’yi aşmayan şirketlerin, kredi başvuru tarihi itibarıyla, mevcut yabancı para nakdi varlıkları ile en güncel finansal tablolarına göre aktif toplamını ve son 1 yıllık net satış hasılatını bağımsız denetim kuruluşuna tespit ettirmeleri ve kullanacakları kredinin vadesi boyunca yabancı para nakdi varlıklarının TL karşılığının 15 milyon TL’yi aşmayacağını beyan ve taahhüt etmeleri, söz konusu beyan ve taahhüdün banka tarafından kontrolünün sağlanmasını teminen şirketlerin her ayın ilk 10 iş günü içinde bir önceki ay sonu bilançosuna göre yabancı para nakdi varlıklarının, aktif toplamının ve bir önceki ay sonu itibarıyla son 12 aylık net satış hasılatının güncel değerini bankaya iletmeleri şartıyla bu uygulamadan muaf tutulmalarına, bu uygulama kapsamında, yabancı para nakdi varlıkların TL karşılığının hesaplanmasında hesaplama tarihine ait Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kurunun kullanılmasına, karar verilmiştir.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Amerika ve Avrupa’nın çoğu ülkesinde hücresel (Cellular) bağlantı bulunan Apple Watch modellerini bir süredir satan Apple, sonunda Türkiye için eSIM bulunan Apple Watch modellerini duyurmuştu. Geçtiğimiz yıl tanıtılan Apple Watch Series 7 ve Apple Watch SE modellerinin hücresel bağlantı destekleyen sürümleri 24 Haziran’dan itibaren Türkiye’de satışa çıktı. İşte eSIM destekli Apple Watch Series 7 kutu açılışı!
Telefonunuz yanınızda olmadan sadece Apple Watch ile arama yapabilmenize ve internete bağlanabilmenize olanak tanıyan ve uzun bir süresi ABD ve bazı Avrupa ülkelerinde kullanılabilen Apple Watch GPS + Hücresel özelliği sonunda Türkiye’ye geldi.
Açıklanan yeni fiyatlara göre Apple Watch Series 7 Alüminyum 41 mm modelinin GPS + Hücresel modelinin fiyatı 13 bin 899 TL olarak açıklandı. Bir diğer hücresel bağlantı destekleyen model Apple Watch SE Alüminyum 40 mm modeli ise GPS + Hücresel destekli sürümüyle 9 bin 299 TL fiyatla satışa sunulacak.
Apple Watch Series 7 ve SE GPS + Cellular Türkiye fiyatları
Apple Watch Series 7 41 mm = 13 bin 399 TL
Apple Watch Series 7 45 mm = 13 bin 899 TL
Apple Watch Series 7 Paslanmaz Çelik Kasa ve Spor Kordon 41 mm = 16 bin 799 TL
Apple Watch Series 7 Paslanmaz Çelik Kasa ve Spor Kordon 45 mm = 17 bin 599 TL
Apple Watch Series 7 Paslanmaz Çelik Kasa ve Milano Loop 41 mm = 17 bin 599 TL
Apple Watch Series 7 Paslanmaz Çelik Kasa ve Milano Loop 45 mm = 18 bin 399 TL
Apple Watch SE 40 mm (Nike sürümü dahil) = 9 bin 299 TL
Apple Watch SE 44 mm (Nike sürümü dahil) = 9 bin 799 TL
Tabi ki merak edilen fiyatların yanı sıra hangi operatör ile kullanılacağı da önemli bir unsur. Bu konuda da gerekli bölümü sitesine ekleyen Apple’ın açıklamasına göre, GPS ve hücresel kullanabilecek Apple Watch satın almak isteyenler şu an için sadece Turkcell operatörü ile bu özelliği kullanabilecek. Peki hali hazırda satılan modeller ile GPS + Hücresel sürümün arasındaki fark nedir?
GPS ile GPS + Cellular modelleri arasında ne fark var?
Sadece GPS bulunan Apple Watch ile Bluetooth ve Wi-Fi aracılığıyla iPhone’unuza bağlı olduğunuzda mesaj alıp gönderebilir, gelen aramaları yanıtlayabilir ve bildirimler alabilirsiniz. Antrenman sırasında mesafe, tempo ve rota verilerini toplayan yerleşik GPS, iPhone’unuzdan bağımsız olarak çalışır.
GPS + Hücresel bulunan Apple Watch ile tüm aynı özelliklerin yanı sıra yerleşik hücresel bağlantı teknolojisine de sahip oluyorsunuz. iPhone’unuz yanınızda değilken bile mesajlaşmanıza, gelen aramaları yanıtlamanıza, bildirimler almanıza, Apple Music ve Apple Podcasts içeriklerini dinleme olanağına sahip olacaksınız.
Microsoft, bir Windows sürümünün daha yolun sonuna geldiğini açıkladı. Ortaya çıkan son raporlara göre Windows 8.1 için 2023’ten itibaren destek verilmeyecek. Windows 10 ve 11 ile birlikte oldukça fazla kullanıcı kaybı yaşayan Windows 8.1, önümüzdeki yıldan itibaren rafa kaldırılacak.
Windows 8.1 desteği 2023’te kesiliyor
The Verge tarafından fark edilen yeni bir rapora göre Microsoft, Windows 8.1’in fişini çekmek için son hazırlıklarını yapmaya başladı. Yazılım devinin, önümüzdeki günlerde eski Windows kullanıcılarına bir uyarı bildirimi göstereceği belirtildi.
Xiaomi tarafından bugün düzenlenen etkinlikte Book S isimli tabletin özellikleri ve fiyatı belli oldu. İşte detaylar...
Microsoft, Windows 8.1’e yönelik destek ve güvenlik güncellemeleri 10 Ocak 2023’te sona erdirmek istiyor. Halihazırda Windows bilgisayarların yüzde 4,5’inden daha azını oluşturan Windows 8.1’in en popüler dördüncü işletim sistemi olduğu belirtildi. İlk üç sırada Windows 11, Windows 10 ve Windows 7’nin olduğunu belirtelim.
Windows 7’den sonra duyurulması ile büyük merak uyandırmayı başaran Windows 8 ailesi, aslında Microsoft’un en çok eleştiri alan sistemlerinden biri oldu. Windows 7’ye kıyasla çok daha karışık bir arayüze sahip olan Windows 8 ve 8.1, kısa sürede şirketin de radarından çıktı.
Windows 8 desteğinin 2016 yılında resmi olarak durdurulduğunu hatırlatmak gerekiyor. 2013 yılında tanıtılan Windows 8.1 ise sekizinci yaşına girmesiyle birlikte rafa kaldırılan bir diğer işletim sistemi olacak.
Microsoft, 10 Ocak 2023 tarihinde Windows 8.1 için son güvenlik güncellemesini yayınlayacak. Bundan sonra sistemi kullanmaya devam edebilirsiniz, ancak güvenlik risklerine karşı savunmasız kalma riskiniz var.
Ayrıca Microsoft, Windows 8.1 ile bir ilki de gerçekleştirmeyi planlıyor. Windows XP, Windows 7 ve Windows 8 ile şirketlere ücretli bir destek süresi tanıyordu. Fakat bu durum Windows 8.1 için geçerli olmayacak, çünkü hiçbir zaman iş dünyasına özel bir sürüm (Enterprise) sunulmadı.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Bugün ortaya çıkan bilgilere göre, Apple bundan sonra sattığı kumandaların konum paylaşımı yapmasına olanak sağlayacak. Tabii bu özellik şirketin değil, müşterilerin kullanabilmesi için geliştiriliyor. Paylaşılan verilere göre, Siri Remote ismiyle satışa sunulan yeni kumandanın içerisinde AirTag benzeri bir sistem mevcut. Peki takip işlemini nereden ve nasıl yapılacak?
Siri Remote, AirTag gibi çalışabilecek!
Apple’ın şu ana kadar tanıttığı hiçbir Apple TV’de U1 çipi bulunmuyor. Dolayısıyla AirTag’lerin konum bilgisini yalnızca bu cihazlarla sağlamak mümkün olmayacak. Zaten ortaya çıkan veriler, iOS 16 işletim sistemi içerisinde keşfedildi.
Dolayısıyla iPhone modellerinin Kontrol Merkezi’nde yer alan mobil uzaktan kumanda özelliği sayesinde bu takip işleminin yapılabileceği söyleniyor. Fakat yukarıda belirtmiş olduğumuz U1 çipinin yalnızca iPhone 11, iPhone 12 ve iPhone 13 serilerinde yer aldığını söyleyelim. Bu nedenle daha eski sürümler, tıpkı Apple TV’ler gibi işlevsiz olacaktır.
Apple ve Samsung, iPhone 14 OLED ekran siparişi için anlaşmış olabilir. Samsung, iPhone 14 serisi için 80 milyon OLED panel üretecek.
İlgili özelliği ilk keşfeden MacRumors oldu. Yaptıkları paylaşımda ise iOS 16’nın kodları arasında “SiriRemote4” ve “WirelessRemoteFirmware.4” isimli 2 farklı özelliği keşfettiklerini dile getirdiler. Tabii bu aynı zamanda 4. nesil bir kumandanın da geldiğine işaret ediyor.
Zira Twitter üzerinden yaptığı sızıntı paylaşımlarıyla öne çıkan Ming-Chi Kuo isimli analist de bu konuyla ilgili benzer açıklamalarda bulundu. İddiasına göre Apple, 2022’nin ikinci yarısında (muhtemelen iPhone tanıtım etkinliğinde) uygun fiyatlı bir Apple TV modelini tanıtmaya hazırlanıyor.
Bu cihazın 4K desteği olmayacağı ve seleflerinin güncel bir versiyonu olarak karşımıza çıkacağı belirtiliyor. Dolayısıyla bahsi geçen AirTag destekli kumanda Siri Remote olmayabilir. Fakat Apple’ın artık tüm yeni cihazlarına benzer özellikler eklemeyi düşündüğü biliniyor.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Bu yıl ilk defa abone kaybı yaşadığını duyuran Netflix, yüzlerce çalışanını işten çıkarmaya devam ediyor. Şirketten gelen yeni rapora göre, abone kaybının yaşanmasından bu yana ikinci bir işten çıkarma turu yürütüldü ve 300 kişi Netflix’ten kovuldu.
Netflix, abone kaybının faturasını 300 çalışanına kesti
Dünyanın en büyük yayın platformunda işten çıkarma turunun ikinci aşaması başladı. Daha önce yüzlerce çalışanı ile yollarını ayıran Netflix, son rapor kapsamında 300 çalışanın kovulduğu belirtti. Çeşitli departmanlardan çıkarılan çalışanların, şirketin yüzde 4’ünü oluşturduğu ifade etti.
La Casa de Papel: Kore, açıklanan yayın programı dahilinde Netflix'teki yerini aldı. Peki dizi, orijinal yapımın yerini tutabilecek mi?
Geçtiğimiz ay başlatılan işten çıkarma turu ile toplamda 450 çalışan ile yollar ayrıldı. Çalışanlarına gönderdiği mektupta teşekkür etmeyi ihmal etmeyen Netflix, abone kaybı sonrasında yeni işten çıkarma yapmanın doğru olacağını belirtti.
Netflix, 2022’nin ilk çeyreğinde 200 binden fazla abone kaybettiğini ve bu rakamın yıl içerisinde 2 milyona ulaşmasını beklediğini söyledi. Şirket, bu kayıpların Amazon Prime, Disney+ ve HBO Max gibi diğer platformların büyümesinden kaynaklandığına inanıyor.
Yayın devi, son işten çıkarma turundan çalışanlarına gönderdiği açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Netflix olarak işe önemli ölçüde yatırım yapmaya devam ederken, bu çıkarmaları, daha yavaş gelir büyümemize paralel olarak maliyetlerimizin artması için yaptık. Netflix için yaptıkları her şey için çok müteşekkiriz ve bu zorlu geçişte onları desteklemek için çok çalışıyoruz.
Abone kaybını önlemek isteyen Netflix, platformda ilk kez reklamlı seçeneği test etmeye başladı. Netflix CEO’su Ted Sarandos ve yönetimi, reklam içeren düşük maliyetli aboneliğin bu krizin çözülmesine yardımcı olacağına inanıyor.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce abone kaybının sonuçlarının çalışanlara kesilmesi doğru mu? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Ar-Ge faaliyetleri, büyümek ve gelişmek isteyen ülke ile şirketlerin samimiyetini ve çabasını ölçmenin kolay bir yoludur. Zaten kelime anlamı itibariyle araştırma ve geliştirmeyi temsil eder. Peki bu yıl Ar-Ge yatırım rekoru kıran şirket hangisi oldu?
Ar-Ge yatırım rekoru ASELSAN’ın elinde!
Turkishtime, bu yıl 9.sunu gerçekleştirdiği Türkiye Ar-Ge Araştırması’nın sonuçlarını yayınladı. Paylaşılan listeye göre geçtiğimiz yıla kıyasla tüm sektörde oldukça yüksek bir artış görüyoruz. Ar-Ge yatırım rakoru da bu doğrultuda kırılmış oldu.
Rekorun sahibi olan ASELSAN, geçtiğimiz yıl 3 milyar 356 milyon TL’lik bir Ar-Ge harcaması yapmıştı. Bu yıl ise tam yüzde 67 gibi bir yükselişle bu miktarı 5 milyar 614 milyon 780 bin 977 TL’ye çıkarmayı başardı. Önümüzdeki yılın planlanan Ar-Ge bütçesi ise 6.7 milyar TL’nin üzerinde. Buna ek olarak, bu alandaki 1100’e yakın projesi ve 5810 kişilik istihdamı ile yine zirvede.
Kısa video platformu TikTok’ta en çok takip edilen hesaplar belli oldu. 142.9 milyon takipçiye ulaşan Khaby Lame, artık TikTok’un en popüler ismi. 22 yaşındaki Senegalli sosyal medya fenomeni, 142.2 milyon takipçisiyle sosyal ağa hakim olan Charli D’Ameli’yi geçti. İşte 2022 yılı için en popüler TikTokhesapları.
Khaby Lame TikTok’ta zirveye oturdu
Sosyal medya platformu TikTok’ta yeni rekorlar kırılmaya devam ediyor. Uzun süredir kısa video ağının en popüler hesabını yöneten Charli D’Ameli, birinciliği kaptırdı. Geçtiğimiz gün ortaya çıkan verilere göre, 22 yaşındaki Khaby Lame TikTok’ta en çok takip edilen kişi unvanının yeni sahibi oldu.
Popüler sosyal medya uygulaması Instagram, tam ekran formatını test ediyor. TikTok benzeri özellikle şirket, videoları öne çıkaracak.
TikTok’ta Khaby Lame olarak bilinen Khabane Lame, Senegal’de doğdu ve İtalya’da yaşıyor. Sosyal medya dünyasında ise konuşmadan yaptığı şakalarıyla tanınıyor. En popüler videoları ve fotoğrafları Türkiye’de de viral olmayı başarmıştı.
D’Amelio ve Lame, birkaç aydır heyecan verici birincilik yarışına girdi. Ancak birincilik koltuğu Senegalli Lame tarafından alındı. Son verilere göre takipçi sayısında Khaby Lame 142.9milyon iken, Charli D’Amelio 142.3 milyon civarında seyrediyor.
18 yaşındaki Charli D’Amelio Mart 2020’den beri TikTok’ta bir numara olmayı başardı. Özellikle dans videolarıyla tanınan D’Amelio, Instagram ve YouTube üzerinde de büyük bir hayran kitlesine sahip.
En popüler TikTok hesapları listesinin üçüncü sırasında ise 90.1 milyon takipçi ile Bella Poarch bulunuyor. Poarch’ın hemen arkasında sırasıyla Addison Rae (87.9 milyon takipçi) ve Will Smith (72 milyon takipçi) boy gösteriyor.
Her ne kadar TikTok’ta takipçi sayısı adına yeni bir rekor kırılmış olsa da, platformun bazı gizlilik sorunları korkutmaya başladı. Dünya genelinde milyarlarca kullanıcısı olan TikTok, ABD’deki kullanıcılarını bir gizlilik iddiası ile sarstı.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Bugün Milli Savunma Bakanlığı’nın sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşıma göre Baykar, 6 adet Bayraktar TB2 SİHA’yı daha teslim etti. Bu durumda Kara Kuvvetleri envanterindeki Bayraktar TB2 sayısı kaça çıktı ve toplamda kaç tane üretildi?
Kara Kuvvetleri envanterindeki Bayraktar TB2 sayısı belli oldu!
Son teslimatlar ile birlikte Kara Kuvvetleri envanterindeki Bayraktar TB2 sayısı 200’ün üzerine çıktı. Tüm TSK envanterini ve ihraç edilenleri (son paylaşılan veriye göre 96 adet) göz önünde bulundurursak, toplam sayının 400’ün üzerinde olduğu düşünülüyor.
Görsel tasarımı: Mehmet Cemil Özağaçhanlı
Bayraktar TB2’nin ihraç edilen ülke sayısının ise Haziran 2022 itibariyle 22’ye çıktığı açıklandı. Ayrıca Bayraktar Akıncı’nın da 4 ülkeye ihracı için anlaşma imzalandığı belirtildi. Bu doğrultuda Akıncı ve yer sistemlerinin teslimi 2023 itibariyle başlayacak.
Bugün Gümüşhane'nin Kürtün ilçesinde bir hava aracı bulundu. Peki Rus yapımı bu Orlan-10 İHA özellikleri neler? Ülkemize nasıl girdi?
Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan paylaşımda şunlar söylendi:
Kara Kuvvetlerimizin havadan istihbarat, gözetleme ve keşif ihtiyaçlarının karşılanması maksadıyla tedarik faaliyetleri yürütülen 6 adet Bayraktar TB2’nin muayene ve kabul işlemleri tamamlandı. Söz konusu SİHA’ların Temmuz ayının ilk haftasında envantere alınması planlanmaktadır.
TB2 SİHA özellikleri
Haberleşme menzili: <300 km – Uydu kontrolü ile sınırsız
Seyir – maksimum hız: 70 knot – 120 knot
Faydalı yük kapasitesi: 150 kg
Faydalı yük – ISR: Değiştirilebilir EO/IR/LD ya da çok amaçlı AESA Radar
Faydalı yük – mühimmatlar: 4 Adet lazer güdümlü akıllı mühimmat
Yakıt kapasitesi / tipi: 300 Litre / benzin
Kalkış ve iniş: Pist (Otomatik)
Maksimum kalkış ağırlığı: 700 kg
Havada kalış: 27 Saat
Kanat açıklığı: 12 metre
Yükseklik: 2.2 metre
Uzunluk: 6.5 metre
İtki tipi: 105 Hp içten yanmalı enjeksiyonlu motor
Operasyonel – maksimum irtifa: 18 bin feet – 25 bin feet
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
RTX 3000 serisiyle tanışalı pek fazla olmasa da Nvidia, aceleci davranarak bizi üçüncü RTX nesliyle tanıştırmak istiyor. RTX 2000 ve RTX 3000 serilerinin tanıtımları arasında hatrı sayılır bir zaman farkı vardı. Bu kez işleri hızlandıran şirketin yeni canavarı RTX 4090 için bir rapor daha yayınlandı. Bu raporda verilen bilgiler, kartın daha önce sandığımızdan da güçlü olacağını ortaya koyuyor.
Bu yılın başında performansı arşa çıkaran RTX 3090 Ti tanıtılmıştı ancak beklendiği kadar ses getirememişti. Nvidia’nın, tanıttıktan sonra adeta sesizliğe çekildiği kartın kaderi ne olur bilinmez. Ancak Nvidia’nın RTX 4000 serisi, seleflerine gölge düşürecek gibi görünüyor.
PCI-SIG, kısa süre önce PCIe 7.0'ı geliştirdiklerini duyurdu. Peki yeni teknoloji ne zaman çıkış yapacak? İşte ayrıntılar...
RTX 4090, daha yüksek CUDA sayısıyla raporlandı
Performansı itibariyle pazarın en güçlü olması beklenen kartın CUDA sayısını daha önce 16.118 olarak öğrenmiştik. Ancak güvenilir analist kopite7kimi’den gelen yeni rapor, bu sayının 16.384 olarak yeniden belirlendiğini bildiriyor. Bu da RTX 4090’ın, olacağını sandığımızdan daha güçlü olacağının işareti. Ayrıca 24GB VRAM ve 384 bit veri yolu taşıyacak olan kart, serinin diğer modellerinin aksine GDDR6X teknolojisini kullanacak.
RTX 4090 (Temsili)
RTX 40 serisinin çıkış tarihi daha önce ağustos ayı olarak raporlanmıştı. Ancak güncellenen verilere baktığımız zaman kartın ağustos yerine eylül ayında tanıtılacağına daha yüksek ihtimalle bakabiliyoruz. Henüz tarihi netleştirmek için erken olsa da, yıl bitmeden yeni nesil ile tanışmış olacağız.
AMD tarafında da RTX-40 serisine bir cevap geliştiriliyor. AMD’nin yeni RDNA 3 ekran kartlarının ekim ayında tanıtılacağını destekleyen pek çok rapor var. Eğer bu doğruysa, Nvidia da bu tarihten uzak kalmadan bir lansman gerçekleştirecektir. Hatta AMD’nin lansman tarihini yakın zamanda duyuracağı söylendiği için, dolaylı yoldan Nvidia’nın lansmanıyla ilgili de bilgi sahibi olabiliriz.
Nvidia tarafında RTX-40 ve AMD tarafında RDNA 3 ekran kartlarının yavaş yavaş gelmesiyle bir başka endişe daha doğuyor. Epey yüksek fiyatlardan satılan bu kartların güç gereksinimleri gitgide artıyor. Artık RTX 3090’ın bile güç gereksinimi o kadar arttı ki bilgisayarınızın tükettiği elektrik, ay başında faturanızda belirgin bir şekilde kendini gösteriyor.
Sizler üst segment bir ekran kartı alacak olsanız hangi seriyi tercih ederdiniz?
Türkiye’nin ilk e-ticaret markaları yatırım ve birleştirme şirketi RubiBrands, Türkiye e-ticaret pazarında tohum turunda 23 milyon dolar ile bugüne kadar en yüksek yatırımı alan şirket oldu. Şu ana kadar 7 marka satın alan RubiBrands, Türkiye odaklı tedarik; e-ihracat; Amazon ve diğer hiper-büyüyen global pazar yerlerine odaklanan kanal stratejileri ile global rakiplerinden farklılaşıyor.
ABD, İngiltere ve Türkiye’den yatırımcıların katıldığı yatırım turunda, JAM Fund (Tinder kurucusu Justin Mateen’in girişim sermayesi fonu), Atempo Growth, D4 Ventures, Esas Ventures ve Alarko Ventures’ın yanı sıra, Softbank, Lazada ve Merama’dan melek yatırımcılar da yer aldı.
Yalnızca Amazon odaklı değil
E-ticaret ve özel sermaye yatırımları alanında önemli başarılara imza atan Yetkin Güneş, İrtek Uraz, Berkay Tulay ve Emre Ekmekçi tarafından kurulan RubiBrands, başarılı e-ticaret markalarına ortak olup, yatırım yaparak onları hiper-büyüyen pazar yerlerinde geliştirmeye odaklanıyor. RubiBrands, özellikle Orta-Doğu Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Türkiye’de üretilen ve Amazon’da başarılı olan markalara yatırım yaparak onları küresel markalara dönüştürüyor.
Dünyada henüz çok yeni olan bu iş modelini uygulayan yaklaşık 100 şirket var. Bu şirketler büyük oranda sadece FBA (Fulfillment by Amazon) odaklı çalıştıkları için bu iş modeline “Amazon Marka Toplayıcısı” (Amazon Aggregator veya Roll-Up) deniyor. İş modeli hakkında bilgi veren RubiBrands CEO’su Yetkin Güneş, “RubiBrands olarak sadece Amazon’da başarılı olmanın yetmediğini, bölgesel lider pazaryerleri ve doğrudan tüketici kanallarında büyümenin esas fırsat olduğunu düşünüyoruz.
Ekibimizi ve operasyonlarımızı buna göre kurarak şu ana kadar Amazon (ABD, İngiltere, Almanya, BAE) ile bölgesel büyük pazaryerleri Allegro, Zalando, Noon, Jumia, Trendyol ve Hepsiburada ve hızlı e-ticaret oyuncuları Getir gibi 15’ten fazla kanalda operasyonlarımızı başlattık.” diye konuştu.
Türkiye, tedarik ve lojistikte önemli bir fırsat sağlıyor
Türk markalarının global pazarlardaki büyümesine de dikkat çeken Yetkin Güneş, “Dünyada Çin’e olan tedarik ve lojistik bağımlılığını azaltmak için yoğun bir çaba var. Bu ortamda, üretici ve ihracatçı olarak her geçen gün konumunu daha sağlamlaştıran Türkiye, Turquality programı ile de Türk markalarının global pazarlardaki kalite algısını çok yükseltti.
E-ihracat’ın bir devlet politikası olarak önceliklendirilmesi ve İstanbul Havalimanı yatırımı ile uçak kargo ve lojistik alanında bölgesel bir lider haline gelmesi ise Türkiye’nin Avrupa ve Amerika’nın ihracat ortağı olmasını sağladı. Bugün sadece 4 günde ve maliyet avantajı ile Avrupa’ya ve Orta Doğu’ya kapıdan kapıya ürün teslim edebiliyoruz.
Ayrıca RubiBrands olarak üreticilere yakın olmamız daha hızlı inovasyon yapmamızı ve ürünlerimizin kalitesini kontrol etmemizi sağlıyor. Tüm bu özellikler sebebiyle yatırımlarımızı Türkiye ve Türk markalarına yaparak global rakiplerimizden daha hızlı ve karlı büyüyeceğimizi öngörüyoruz” dedi.
Yatırım miktarı Türkiye e-ticaret sektörü için bir rekor
RubiBrands Yatırımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi İrtek Uraz ise cirosu yüksek, pazaryerlerinde başarılı ve karlı markalar almayı tercih ettiklerini, bununla birlikte girişimci dostu olduklarını da vurguladı. Yatırım modellerinin global rakiplerinden farklı olarak, marka sahiplerinin bir süre daha organizasyonda kalarak ürün ve pazar geliştirmeye odaklanması üzerine kurulduğunu dile getiren İrtek Uraz, “Yatırım kapasitemiz, güçlü ekibimiz ve operasyonları merkezileştirme yeteneğimiz markalar için önemli verimlilik ve büyüme oranları sağlıyor. Böylece, marka kurucuları ileriki dönemlerde daha yüksek bir değerlemeden faydalanabiliyor.
RubiBrands’e almış olduğumuz 23 milyon dolarlık yatırım da tohum turunda e-ticaret sektöründe bir girişime yapılmış en yüksek yatırım. Bu yerli ve yabancı yatırımcıların hem iş modelimize hem de pazarımıza olan güveninin bir göstergesi.
Önümüzdeki on iki ay içinde 25 markaya, yıllık 12 milyon adetlik sevkiyata ve 110 milyon dolarlık satışa ulaşmayı, bu sayede Türkiye’nin en büyük e-ihracatçılarından ve bölgenin önde gelen e-ticaret yatırım şirketlerinden biri olmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.