Önümüzdeki günlerde düzenlenecek devasa etkinlikle beraber yeni iPhone 17 serisi, Apple Watch serisi, ve dahası bizlerle olacak. Bunun yanı sıra yeni iOS güncellemesine de yer verilecek. Apple’ın bir sonraki büyük iPhone güncellemesi olan iOS 26, “Sıvı Cam” (Liquid Glass) olarak adlandırılan yeni bir tasarımla ve pek çok yeni özellikle geliyor. Beta testleri devam ederken, herkesin erişebileceği resmi sürümün ne zaman yayınlanacağı da merak konusu oldu. İşte detaylar.
iOS 26 Ne Zaman Çıkacak?
Apple, şimdiye kadar sadece iOS 26’nın bu sonbaharda geleceğini resmen doğruladı. Ancak şirketin geçmişteki yazılım yayın takvimine bakıldığında, daha kesin bir tarih belirlemek mümkün.
Geçtiğimiz üç büyük iOS sürümünün çıkış tarihleri şu şekilde:
iOS 18: 16 Eylül 2024, Pazartesi
iOS 17: 18 Eylül 2023, Pazartesi
iOS 16: 12 Eylül 2022, Pazartesi
Bu lansmanların her biri, Apple’ın büyük iPhone etkinliğinden sonraki bir hafta içinde gerçekleşti. Apple’ın 9 Eylül 2025’teki iPhone 17 lansman etkinliği göz önüne alındığında, iOS 26’nın da Eylül ortasında tüm kullanıcılara sunulması bekleniyor.
YouTube, yeni bir gelir elde etme yöntemi getiriyor. Bu hamle, kullanıcıları içerik üretmeye teşvik edebilir.
Eylül ayını beklemek istemeyenler için Apple, iOS 26’nın halka açık beta sürümünü sunuyor. Bu beta sürümüne, beta.apple.com adresinden kaydolarak herkes erişebilir. Çıkış tarihine yakın olunduğu için, beta sürümündeki hataların ve performans sorunlarının nispeten daha az olduğu belirtiliyor.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.
YouTube, küçük içerik üreticilerini desteklemek için geliştirdiği Hype özelliğini küresel olarak kullanıma açtı. Geçtiğimiz yıl Türkiye ve Brezilya’da deneme aşamasında olan özellik, bu hafta itibarıyla 39 ülkede erişilebilir hale geldi.
YouTube, Hype özelliğini global kullanıma açtı
Hype özelliği, abone sayısı 500 binden az olan kanallara hitap ediyor. İzleyiciler, beğendikleri videolara “Hype puanı” vererek bu kanalların görünürlüğünü artırıyor. Bir izleyici, bir videoya tek seferde 870 Hype puanı verebiliyor ve haftada üç ücretsiz Hype hakkı bulunuyor. Kullanıcılar, isterlerse daha fazla Hype puanı satın alabiliyor.
Videolar ne kadar çok Hype puanı toplarsa, YouTube’un Keşfet bölümünde yükseliyor. Platform, ülkeye göre en çok Hype alan ilk 100 videoyu listeleyen özel bir sıralama oluşturuyor. Hatta şu sıralar bu listedeki yüzüncü videonun puanı 275 bin seviyesinde.
Hype verilen bir video sıralamaya girerse YouTube, kullanıcıya bildirim göndererek bu sıralamayı takip etme imkanı sunuyor. Ayrıca, her ay düzenli olarak Hype yapan kullanıcılara özel bir rozet veriliyor.
Yerel yükseliş için Temu, Türkiye'deki satıcılarla önemli işbirlikleri kurarak alışveriş deneyimini geliştiriyor.
Abonelik ve reklam gelirlerinin yanı sıra, Hype, YouTube’un küçük ve orta ölçekli kanalları destekleme çabalarının bir parçası olarak görülüyor. Platform, bu özellikle daha fazla içeriğin öne çıkmasını sağlayarak izleyici etkileşimini artırmayı ve daha geniş bir içerik havuzu oluşturmayı hedefliyor.
Hype puanlarının para kazanma modeline nasıl entegre edileceği ise henüz netlik kazanmadı ancak platformun yakın zamanda bu konuda da bir duyuru yapması bekleniyor.
Son günlerde, bir iPhone’un ciddi bir araba kazasından sonra otomatik olarak 911’i aramasıyla ilgili hikayeler bir kez daha gündeme geldi. Bu tür olaylar, Apple’ın Kaza Algılama özelliğinin hayat kurtaran potansiyelini bir kez daha gözler önüne seriyor. Şimdi de iPhone, 16 yaşında bir gencin hayatını kurtardı. İşte detaylar.
iPhone Hayat Kurtarıyor
WFMJ’nin haberine göre, 16 yaşındaki Lindsay Leskovac, gece eve dönerken uyuyakaldı ve bir kaza geçirdi. Kazada bacaklarında ve boyun omurgasında çok sayıda kırık oluşan genç kız, bilincini kaybetti. Bu sırada, iPhone’u çarpışmayı algıladı ve otomatik olarak 911’i arayarak olay yerine bir kurtarma ekibi gönderilmesini sağladı.
Kızının hayatını muhtemelen bu özelliğin kurtardığını söyleyen annesi, olayı şu sözlerle anlattı: “Kurtarma ekibindeki kişi bana, 911’i telefonun aradığını söyledi. Daha sonra bu aramanın nasıl yapıldığını araştırdım ve iPhone 14 veya daha yeni bir modele sahipseniz, ayar açık olduğu sürece otomatik Kaza Algılama özelliği olduğunu öğrendim.”
Samsung'un geçen ay tanıttığı Galaxy A17 5G modeli kısa bir süre önce Türkiye'de de satışa çıktı. İşte ayrıntılar!
Annesi, tüm iPhone kullanıcılarını bu ayarın açık olduğundan emin olmaları konusunda uyardı. Bunu yapmak için Ayarlar > Acil Durum SOS yolunu izleyip “Ciddi Bir Trafik Kazasından Sonra Ara” seçeneğini etkinleştirebilirsiniz.
Kaza Algılama Özelliği Bulunan Cihazlar
iPhone 14 ve üzeri modeller (tüm modeller) – iOS 16 veya üzeri
Apple Watch Series 8 ve üzeri, Apple Watch SE (2. nesil) ve Apple Watch Ultra ve üzeri modeller – watchOS 9 veya üzeri
WhatsApp’ın ana şirketi Meta’dan yapılan resmi bir açıklama, popüler mesajlaşma uygulamasının ciddi bir siber saldırıya uğradığını doğruladı. Bu saldırıdan hem Android hem de iOS işletim sistemine sahip cihazlar etkilendi. Saldırı, Amnesty International Güvenlik Laboratuvarı tarafından soruşturuluyor.
Hackerlar bu kez WhatsApp’a saldırdı
Saldırganlar, rastgele kullanıcılar yerine özellikle belirli kişileri hedef aldı ve WhatsApp’ın güvenlik önlemlerini aşmayı başardı. Gelen bilgilere göre, saldırıdan en çok etkilenenlerin başında sivil toplum kuruluşu çalışanları geliyor.
Saldırının yöntemi alışılagelmişin dışında, bu da gelecekteki olası saldırılar için endişe yaratıyor. Ayrıca, saldırının sadece WhatsApp’la sınırlı kalmadığı, bilgisayar korsanlarının farklı uygulamalardaki güvenlik açıklarından da faydalanmış olabileceği belirtiliyor.
Meta veya WhatsApp yetkilileri, söz konusu güvenlik açığının kapatıldığına dair bir açıklama yapmadı. Siber güvenlik uzmanları, bu tür saldırılardan korunmak için kullanıcıların cihazlarının yazılımlarını en güncel sürüme yükseltmeleri gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, her zaman olduğu gibi, bilinmeyen hiçbir içeriğe tıklanmaması da alınması gereken temel güvenlik önlemleri arasında yer alıyor.
Yerel yükseliş için Temu, Türkiye'deki satıcılarla önemli işbirlikleri kurarak alışveriş deneyimini geliştiriyor.
Olayla ilgili soruşturma devam ederken, siber güvenlik uzmanları bu saldırının, hedefli ve karmaşık saldırıların ne kadar yaygınlaşabileceğini bir kez daha gösterdiğini belirtiyor. Özellikle siyasi aktivistler, gazeteciler ve insan hakları savunucuları gibi hassas grupları hedef alan bu tip saldırıların, kişisel verilerin ötesinde, sivil toplumu ve ifade özgürlüğünü de tehdit ettiği söyleniyor.
Saldırı, büyük teknoloji şirketlerinin dahi güvenlik açıklarına karşı tamamen korunaklı olmadığını ortaya koyarken, kullanıcıların kendi güvenliklerini sağlamak adına daha proaktif olmaları gerektiğini de hatırlatıyor.
Heyecanla beklenen Mortal Kombat 2 filminin vizyon tarihi, yapımcı şirketlerin kararıyla 2026’ya ertelendi. Warner Bros ve New Line/Atomic Monster’dan yapılan açıklamaya göre, bu sonbaharda izleyiciyle buluşması planlanan film, artık 15 Mayıs 2026‘da sinemalarda olacak.
Mortal Kombat 2 filmi 2026’ya ertelendi
Filmin vizyon tarihinin ertelenmesinin ana nedeni olarak sonbahar takviminin yoğunluğu gösteriliyor. Yapımcılar, özellikle Cadılar Bayramı döneminin gişe açısından beklenen performansı sergilemediğini belirtiyor.
Buna karşılık, Mayıs ayının gişe potansiyeli daha yüksek bir dönem olduğu düşünülüyor. Örnek olarak, bu yıl Mayıs ayında vizyona giren ve serisinin en yüksek açılış rakamlarına ulaşan “Final Destination: Bloodlines” filminin başarısı gösteriliyor.
Mortal Kombat 2, bu kez ikonik karakter Johnny Cage‘in de dahil olduğu bir hikayeyle geliyor. Filmin konusuna göre, kahramanlar bu sefer Shao Kahn‘ın ordusuna karşı Dünya’yı korumak için mücadele edecekler.
Yerel yükseliş için Temu, Türkiye'deki satıcılarla önemli işbirlikleri kurarak alışveriş deneyimini geliştiriyor.
Oyuncu kadrosu da oldukça dikkat çekici isimlerden oluşuyor: Karl Urban, Adeline Rudolph, Jessica McNamee, Josh Lawson, Ludi Lin, Mehcad Brooks, Tati Gabrielle, Lewis Tan, Damon Herriman, Chin Han, Tadanobu Asano, Joe Taslim ve Hiroyuki Sanada filmde yer alıyor.
Filmin konusu ve kadrosunun yanı sıra, hayranları sevindiren bir başka gelişme daha yaşandı. Filmin fragmanı, hayranlardan yoğun ilgi gördü ve 11 milyondan fazla izlenmeye ulaştı. Özellikle Karl Urban’ın canlandırdığı Johnny Cage karakteri, hayranlardan tam not aldı.
Qualcomm geçen yılın sonunda Snapdragon 8 Elite ile yeni isimlendirme stratejisini başlattı. Ancak bu isim uzun süre kullanılmayacak. Amiral gemisi yonga setinin yeni sürümü Snapdragon 8 Elite Gen 5 adıyla piyasaya çıkacak.
Snapdragon 8 Elite Gen 5 neler sunacak?
Digital Chat Station tarafından paylaşılan bilgilere göre Snapdragon 8 Elite Gen 5, iki adet 4,61 GHz hızında çalışan prime çekirdeğe ve altı adet 3,63 GHz hızında çalışan performans çekirdeğine sahip olacak.
Grafik tarafında ise 1,2 GHz’de çalışan Adreno 840 GPU bulunacak. Yonga seti daha önce Geekbench testlerinde görülmüştü. Yeni ortaya çıkan detay ise Samsung’un Galaxy S26 serisi için 4,74 GHz hızında çalışan daha yüksek frekanslı özel bir versiyon hazırlıyor olması.
Snapdragon 8 Elite Gen 5’in ilk olarak Xiaomi, Honor, iQOO, OnePlus ve Realme markalarının telefonlarında kullanılacağı belirtiliyor. Bu cihazlar başlangıçta 4,61 GHz’lik standart sürümüyle çıkacak.
Daha yüksek frekanslı varyant ise önümüzdeki yılın ilerleyen dönemlerinde bu markalar tarafından benimsenmeye başlanacak. Ayrıca yonga seti AnTuTu benchmark testinde 4 milyonun üzerinde puan aldı. Bu skorların AnTuTu v11 sürümünden geldiği görülüyor. Aynı sürümde MediaTek Dimensity 9500 de benzer sonuçlar elde ediyor.
Qualcomm, Snapdragon 8 Elite Gen 5’i 23 Eylül’de başlayacak Snapdragon Summit etkinliğinde tanıtacak. MediaTek ise kendi alternatifini bir gün önce yani 22 Eylül’de duyuracak. Öte yandan Apple, 9 Eylül’de iPhone 17 serisini tanıtacak ve A19 Pro işlemcisini de bu lansmanda sahneye çıkaracak. Eylül ayı büyük tanıtımlara sahne olacak.
Bu yıl televizyon ekranları, beklenen yeni sezonlarla ve taze yapımlarla adeta patlama yapıyor. Özellikle Amerikan yapımlarının ağırlıkta olduğu bu süreçte, izleyiciyi koltuklarına kilitleyen, eleştirmenlerden tam not alan pek çok dizi var.
2025 yılının en iyi dizileri
Uzun yıllar sonra geri dönen King of the Hill, Arlen, Texas’ın en sevilen animasyon ailesini bambaşka bir dünyada buluşturuyor. Hank ve Peggy Hill, on yıl Suudi Arabistan’da yaşayıp emekli olarak kasabalarına geri döndüler.
Ama bıraktıkları Arlen ile karşılaştıkları arasında büyük bir fark var. O zamanki 11 yaşındaki oğulları Bobby, artık Dallas’ta bir aşçı. Hank Hill, kasabasına gelen bisiklet yollarını ve tek tuvaletli mekanları görünce şaşkına dönüyor. Geleneksel değerlerine sıkı sıkıya bağlı bu adam için dünya hızla değişecek.
Kısa süre önce üçüncü sezonuyla dönen The White Lotus, izleyiciyi bu kez Tayland’a götürüyor. Mike White’ın zekice kurguladığı, her sezon farklı bir lüks otelde geçen bu dizi, bir kez daha “parlak, mutsuz insanların” tatilini ele alıyor.
Yeni sezonda aralarında Rick (Walton Goggins) ve ondan çok genç sevgilisi Chelsea’nin (Aimee Lou Wood) de bulunduğu bir grup karakterin karmaşık ilişkileri ve karanlık sırları ortaya çıkıyor. Senaryosu, çekimleri ve oyunculuklarıyla bir kez daha eleştirmenleri büyüleyen dizi, izleyiciler için görsel bir şölen sunuyor.
Yerel yükseliş için Temu, Türkiye'deki satıcılarla önemli işbirlikleri kurarak alışveriş deneyimini geliştiriyor.
Altın Küre sahibi The Bear, dördüncü sezonuyla mutfaktaki stresi daha da artırıyor. Carmy Berzatto (Jeremy Allen White) ve ekibi, restoranı bir üst seviyeye çıkarmak için uğraşıyor. Sydney (Ayo Edebiri) kendi işine başlamaya hazırlanırken, yüksek stresli mutfak ortamı bu sezonda da duygusal çöküşler ve ağır bir dil içeriyor. Tüm bölümleri aynı gün yayınlanan dizi, hayranlarını bir anda ekran başına kilitliyor.
Julianne Moore’un başrolünde oynadığı Sirens, Netflix’te izleyiciyle buluştu. Dizi, “Beyaz Lotus” ve “Succession” gibi yapımların hayranlarına hitap ediyor. Michaela Kell (Moore), o kadar zengin ki Japonya’dan çikolatasını özel kuryeyle getirtiyor ve Barnaby adında bir şahini var.
Hikaye, Michaela’nın asistanlığını yapan kız kardeşini ziyaret eden Devon (Meghann Fahy) isimli bir genç kadının gözünden anlatılıyor. Devon, Michaela’nın bir tarikat kurduğundan şüpheleniyor.
BBC3’ün trans birey Paris Lees’in otobiyografisinden uyarlanan What It Feels Like for a Girl dizisi, LGBTİ+ tarihi için kritik bir zamanda ekranlara geldi. Dizi, 2000’li yılların başında Nottinghamshire’da yaşayan, 15 yaşında, cinsiyetini sorgulayan ve arkadaşsız bir genç olan Byron’ın (Ellis Howard) hikayesine odaklanıyor.
Byron, zorbalığa uğradığı okuldan ve ailesi tarafından dışlandığı evden kaçınca Nottingham’ın yeraltı gey sahnesinde kendine bir aile buluyor. Dizi zaman zaman rahatsız edici sahneler içerse de, acı ve mizahı bir arada sunan senaryosu ve oyunculuklarıyla izleyiciyi kendine bağlıyor.
Netflix’in yeni draması Adolescence, izleyiciyi bir cinayet şüphesiyle gözaltına alınan 13 yaşındaki bir çocuğun yaşadıklarının tam ortasına atıyor. Her bölüm tek bir çekimde, kesintisiz olarak ilerliyor.
Ashley Walters ve Faye Marsay’ın canlandırdığı dedektiflerin liderliğindeki silahlı polisler, şafak vakti bir aile evine baskın yaparak Jamie (Owen Cooper) isimli genci tutukluyor. Ailesi, polisin hata yaptığına inanıyor. Stephen Graham’ın da dizinin yaratıcılarından biri ve Jamie’nin babası rolünde oynuyor. Bu kabus senaryosu, izleyiciye tam bir çaresizlik hissi yaşatıyor.
Apple TV+’ın bilim kurgu serisi Murderbot, Martha Wells’in kitap serisinden uyarlandı. Dizi, gizlice serbest irade kazanan bir güvenlik robotunun (Alexander Skarsgård) maceralarını konu ediniyor. İnsanların duygusal dramalarını “can sıkıcı” bulan bu cyborg, yalnız başına televizyon izlemekten hoşlanıyor. Aksiyon ve mizahı birleştiren seri, oyuncu kadrosuyla da dikkat çekiyor.
Yine Apple TV+’ta yayınlanan The Studio, Hollywood dünyasını tiye alıyor. Seth Rogen’ın canlandırdığı Matt Remick, büyük bir stüdyonun başına geçiyor ancak kendi istediği sanatsal filmleri yapmak yerine, patronunun dayattığı ticari projelere boyun eğmek zorunda kalıyor. Dizi, eğlenceli ve üst düzey bir Hollywood hicvi sunuyor.
Apple, 9 Eylül’de düzenleyeceği etkinlikte iPhone 17 serisi ve yeni Apple Watch modelleriyle birlikte AirPods Pro 3’ü tanıtacak. iPhone 17 serisindeki standart model, Air adı verilen daha ince bir versiyon ile Pro ve Pro Max modelleri yer alacak.
Apple etkinliğinde tanıtılacak cihazlar
iPhone 17 serisi
iPhone 17 serisinin tasarımında köklü değişiklikler beklenmiyor, ancak ekran boyutlarında ufak farklar olabilir. iPhone 17 ve 17 Plus modellerinin, 6.1 inç ve 6.7 inç ekran boyutlarıyla gelecekleri söyleniyor. iPhone 17 Pro ve Pro Max’in ise 6.1 inç ve 6.7 inç ekranlarla sunulmaya devam edeceği düşünülüyor. Apple, ekranın kenarlarını biraz daha ince hale getirebilir ve daha ince çerçeveler kullanabilir.
iPhone 17 serisinin, Apple’ın en yeni A18 çipsetiyle güçlendirilmesi bekleniyor. Bu çipsetin, A17 çipine kıyasla daha iyi enerji verimliliği ve performans sunacağı tahmin ediliyor. A18’in daha gelişmiş yapay zeka ve grafik işleme yeteneklerine sahip olması muhtemel. Bu, oyunlar ve ağır uygulamalar için daha güçlü bir performans anlamına gelebilir.
iPhone 17 Pro ve Pro Max modellerinin, kamera sistemlerinde önemli güncellemeler alması bekleniyor. Özellikle daha büyük bir sensör ve gelişmiş optik zoom özellikleriyle, fotoğraf ve video çekimlerinde daha iyi sonuçlar alınması hedefleniyor. Ayrıca, Pro modellerinde gece modu ve portre fotoğrafçılığında iyileştirmeler yapılması bekleniyor.
iPhone 17 serisiyle birlikte, tüm modellerde Dynamic Island özelliğinin yer alması olası görünüyor. Bu özellik, ekranın üst kısmında bir bölme içinde bildirimleri, etkileşimli öğeleri ve uygulama bilgilerini gösteren dinamik bir alan sunuyor. iPhone 14 Pro modellerinden sonra bu özellik daha yaygın hale gelmişti ve iPhone 17’de daha fazla kullanıcıya hitap etmesi bekleniyor.
iPhone 17 Pro tanıtılmadan klonları kendini göstermeye başladı. Android ile çalışan iPhone 17 Pro birebir kopya gibi duruyor.
Apple Watch Series 11 ve Ultra 3
Apple Watch cephesinde Series 11, Ultra 3 ve SE 3 modelleri sahneye çıkacak. Series 11’de MediaTek modem kullanılması, yeni S11 çip, kan basıncı ölçümü ve yapay zeka destekli spor fonksiyonları ön plana çıkıyor. Tasarımda küçük değişiklikler olabilir.
Ultra 3 modeli ise daha parlak, yüksek yenileme hızına sahip OLED ekran ile gelecek. Ayrıca uydu bağlantısı desteği ve daha hızlı şarj gibi yenilikler olacak. Apple Watch SE 3 ise ilk kez 2022’den sonra güncellenecek. İnce çerçeveler ve geliştirilmiş sağlık-spor özellikleri bekleniyor. Ayrıca SE 3 modeli Apple Watch 10’a benzer şık bir tasarıma sahip olabilir.
AirPods Pro 3
Kablosuz kulaklık kategorisinde ise AirPods Pro 3’ün tanıtılması bekleniyor. Bu yeni nesil kulaklıkta daha iyi ses kalitesi ve geliştirilmiş aktif gürültü engelleme olacak. Ayrıca H3 çip kullanımı, işitme sağlığına yönelik iyileştirmeler ve şarj performansında artış gibi yenilikler öne çıkacak. Apple’ın 9 Eylül etkinliğinde resmi tarihler ve diğer sürprizleri açıklaması bekleniyor.
Teknoloji dünyası, ABD’de patlak veren büyük bir veri skandalıyla sarsılıyor. Hükümet Verimliliği Bakanlığı (Department of Government Effectiveness-DOGE), milyonlarca vatandaşın kişisel verilerini güvenlik zafiyeti olan bir bulut sunucusuna yüklemekle suçlanıyor. Bu durum, 450 milyondan fazla Amerikalının hassas bilgilerini tehlikeye attı.
DOGE’da kişisel veri skandalı yaşanıyor
Sızan bilgilere göre, DOGE, Sosyal Güvenlik İdaresi’ne (SSA) ait “Numerical Identification System” adlı veri tabanını, haziran ayında Amazon‘un bulut sunucusuna taşıdı. Bu veritabanı, başvuru sahiplerinin adı, doğum yeri, vatandaşlık durumu ve aile bireylerinin sosyal güvenlik numaraları gibi kritik bilgileri içeriyor.
Skandalın fitilini, SSA’nın baş veri sorumlusu Charles Borges‘in yaptığı bir ihbar ateşledi. Borges, kurumun üst düzey yetkililerini, uyarılarına rağmen verileri denetimden uzak bir bulut ortamına taşımakla suçladı. İhbar dilekçesinde, DOGE ekibinin, yani eski Elon Musk çalışanlarından oluşan grubun, verileri kopyaladığı ve bu sunucudaki bağımsız güvenlik kontrollerinin yetersiz olduğu belirtildi.
Borges, bu durumun hem kurum içi güvenlik politikalarını hem de federal gizlilik yasalarını ihlal ettiğini söylüyor. Ayrıca, DOGE ekibine bulut üzerinde yönetici yetkisi verilmesinin, verilerin kamuya açık hale gelmesine yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Yerel yükseliş için Temu, Türkiye'deki satıcılarla önemli işbirlikleri kurarak alışveriş deneyimini geliştiriyor.
Bu gerçekleşirse, milyonlarca Amerikalının sağlık, gelir, banka bilgileri ve aile bağları gibi tüm hassas verilerinin açığa çıkabileceği vurgulanıyor. En kötü senaryoda ise 450 milyon Amerikalının sosyal güvenlik numarasının yeniden düzenlenmesi gerekebilir.
Ocak ayında göreve başlayan DOGE, pek çok federal departmanın verileri üzerinde geniş yetki elde etmesiyle eleştirilerin hedefi olmuştu. Beyaz Saray sözcüsü Elizabeth Huston, ihbar dilekçesi hakkında yorum yapmaktan kaçınırken, SSA sözcüsü Nick Perrine ise verilerin güvenli ortamda korunduğunu iddia etti. Bu çelişkili açıklamalar, skandalın ciddiyetini gözler önüne seriyor.
Hollywood’da oyun uyarlamalarının sayısı hızla artarken, Call of Duty de bu seriye katılmaya hazırlanıyor. Paramount Stüdyoları, Activision Blizzard ile popüler oyun serisini beyaz perdeye taşımak için görüşmelere başladı.
Call of Duty filmi çekilecek
Resmi anlaşma henüz yapılmadı ancak Paramount’un bu projeye öncelik verdiği biliniyor. Bu girişim, Call of Duty filmi için bugüne kadar atılan en ciddi adım olarak görülüyor.
Aslında Call of Duty’nin film uyarlaması daha önce de gündeme gelmişti. 2018’de yönetmen Stefano Sollima ile anlaşılmıştı ancak proje senaryo aşamasının ötesine geçememişti. Activision Blizzard zaman içinde bu fikirden vazgeçmişti. Paramount gibi büyük bir stüdyonun devreye girmesi, projenin gerçekleşme ihtimalini artırıyor.
Call of Duty serisinin Modern Warfare ve Black Ops gibi hikaye odaklı oyunları, olası bir film uyarlaması için güçlü bir temel sunuyor. Bu nedenle filmin bu oyunlardan birinin hikayesini temel alması bekleniyor.
Yerel yükseliş için Temu, Türkiye'deki satıcılarla önemli işbirlikleri kurarak alışveriş deneyimini geliştiriyor.
Bu anlaşma, Activision Blizzard’a güçlü bir Hollywood ortağı kazandıracak. Oyun stüdyosu, tek başına film üretme riskini almaktan çekinirken, Paramount’un tecrübesi ve bütçesiyle projeyi hayata geçirmesi çok daha kolay olacak. Bu iş birliğinin, serinin hayranlarını memnun edecek ve gişede de başarılı olacak bir film ortaya çıkarması umuluyor.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Siz daha önce hiç bir Call of Duty oyunu oynadınız mı? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.
Yeni nesil el konsolu piyasası giderek büyürken Lenovo, bu rekabetten geri kalmıyor. Şirketin bir süredir çeşitli testlerde görünen yeni el konsolu Legion Go 2’nin duyuru tarihi belli oldu. Cihaz, 5 Eylül tarihinde, Berlin’de gerçekleşecek IFA 2025 etkinliğinde resmen tanıtılacak.
Lenovo Legion Go 2 karşımıza çıkıyor
Lenovo’nun ilk nesil Legion Go’nun devamı niteliğindeki bu yeni konsol, önemli donanım yükseltmeleriyle geliyor. Cihazın kalbinde 8 çekirdek ve 16 RDNA 3.5 hesaplama birimi içeren Ryzen Z2 Extreme işlemcisi var.
Grafik tarafında ise Radeon 890M GPU kullanılıyor. Bu donanımlar, bir önceki modelde kullanılan Ryzen Z1 Extreme’e kıyasla hem güç verimliliğinde hem de grafik performansında gözle görülür bir ilerleme sağlıyor.
Konsolun ekranı 8.8 inç büyüklüğünde ve 1600p çözünürlüğe sahip bir OLED panelden oluşuyor. Bellek tarafında 32GB’a kadar LPDDR5X desteği sunulurken, depolama kapasitesi ise 2TB’a kadar SSD ile artırılabiliyor.
Tasarımda ise dikkat çeken bir değişiklik yok; önceki modelden aşina olduğumuz çıkarılabilir kontrolcüler korunuyor. Bu kontrolcüler hem elde hem de masaüstü kullanımda farklı konfigürasyonlarda kullanılabiliyor.
Yerel yükseliş için Temu, Türkiye'deki satıcılarla önemli işbirlikleri kurarak alışveriş deneyimini geliştiriyor.
Legion Go 2, batarya ömrü ve ısınma sorunlarına yönelik de iyileştirmeler içeriyor. Daha büyük bir batarya ve geliştirilmiş bir soğutma sistemiyle bu konulardaki zayıflıklar giderilmiş durumda. Fiyat konusunda ise henüz resmi bir bilgi paylaşılmadı.
Pazarda MSI Claw A8 ve ASUS ROG Ally gibi güçlü rakiplerin karşısına çıkan Legion Go 2, piyasadaki rekabeti artıracak gibi duruyor. Tüm bu detaylar ve cihazın fiyatı için resmi tanıtımını beklemek gerekiyor.
OPPO, yeni orta segment telefonu Oppo A6 Max’i sessiz bir şekilde piyasaya sürdü. 7,7 mm inceliğe sahip gövdesine rağmen ürün, 7000 mAh kapasiteli dev bir batarya barındırıyor. Cihaz 80W hızlı şarj desteği sunuyor ve bu sayede yüzde 50 seviyesine yalnızca 24 dakikada ulaşabiliyor. Büyük bataryasına rağmen cihazın ağırlığı 198 gramda kalıyor.
OPPO A6 Max neler sunuyor?
Oppo A6 Max’te 6,8 inç büyüklüğünde OLED ekran yer alıyor. Ekran 2800 × 1280 çözünürlük, 120 Hz yenileme hızı ve 1600 nit tepe parlaklık sunuyor. Ayrıca ıslak elle kullanım desteğine sahip. Oppo, dayanıklılığı artırmak için ekranı Crystal Shield Glass ile koruyor.
Kamera bölümünde önde 32 MP selfie kamerası bulunurken arkada 50 MP ana sensör ve 2 MP monokrom yardımcı kamera yer alıyor. Telefon, cam arka yüzeye sahip Streamer White ve fiber arka yüzeye sahip Rock Mist Blue olmak üzere iki renk seçeneğiyle geliyor.
Cihazda Qualcomm Snapdragon 7 Gen 3 işlemci bulunuyor. Bu yonga setine 8 GB RAM ve 256 GB depolama eşlik ediyor. Isıyı kontrol altında tutmak için 5200 mm² buhar odası soğutma sistemi kullanılıyor. Bağlantı tarafında ise Oppo’nun Shanhai Communication geliştirilmiş yongası, çift bant GPS, üç bant Beidou, NFC ve çevrimdışı iletişim desteği mevcut.
Dayanıklılık, Oppo A6 Max’in öne çıkan noktalarından biri. Telefon, IP66, IP68 ve IP69 sertifikalarıyla geliyor. Bu sayede yüksek basınçlı suya ve zorlu dış koşullara karşı dayanıklılık gösteriyor. SGS tarafından yüksek sıcaklıkta çalışma sertifikası da alan cihaz, ayrıca yüzde 300 ses artışı sağlayan yüksek ses çıkışlı hoparlörlere sahip.
Oppo A6 Max’in 8 GB RAM + 256 GB depolama seçeneği Çin’de 1599 yuan (yaklaşık 220 dolar) fiyatla satışa sunuldu. Modelin küresel pazara çıkışıyla ilgili bir bilgi paylaşılmadı.