Geçmişte internet tarayıcıları tek haneli sürümden çift haneli sürümlere geçiş yaptığında bazı web siteleri bir süre düzgün çalışmamaya başlamıştı. Benzer bir durumun yeniden yaşanabileceği konusunda uyarı geldi.
Bilindiği üzere Google Chrome ve Mozilla Firefox, 100 numaralı sürümlerini kullanıma sunmaya hazırlanıyor. Sık kullanılan iki tarayıcı, çift haneli sürümlerden üç haneli sürümlere geçiş yapacak. Firefox’un yapımcısı Mozilla, konuyla ilgili kapsamlı bir makaleyle web sitesi geliştiricilerine uyarılar yaptı.
Google, bir süre önce Chrome tarayıcısı için acil güvenlik güncellemesi yayınladı. İşte güncelleme detayları...
Chrome ve Firefox 100 sürümü için önlem alınıyor
Mozilla’nın internet sitesinde paylaşılan uyarıda tarayıcıların, üç basamaklı sürüm numaralarını içeren User-Agent (kullanıcı aracısı) dizelerini ayrıştırmada sorun yaşayabileceği belirtildi. Google Chrome 100 sürümü 29 Mart’ta, Firefox 100 sürümü ise 3 Mayıs’ta piyasaya çıkacak. Hem Google hem de Mozilla şimdiden önlem almaya başladı.
User-Agent dizeleri; ad, sürüm numarası, desteklediği teknolojiler gibi tarayıcılar hakkında çeşitli bilgiler barındırıyor. Web siteleri ise bu bilgiler sayesinde, kullanıcılara sunacağı içerikleri tarayıcı sürümüne ve özelliklerine göre şekillendirebiliyorlar.
Google ve Mozilla, geçen seneden beri tarayıcıların 100. sürümlerinin, web sitelerini nasıl etkileyeceğini test ediyordu. Bu testler sonucunda, bazı internet sayfalarında “desteklenmeyen tarayıcı” uyarısı çıktığı tespit edildi. Ayrıca sitelerin arayüzünde bozulmalar da meydana geldi ve 403 Error gibi hatalar oluştuğu anlaşıldı.
Yapılan açıklamaya göre Chrome ve Firefox 100 sürümleri yayınlanmadan, üç basamaklı sürüm numaralarını içeren User-Agent dizelerini ayrıştırma sorunu çözülmeye çalışılacak. Google ve Mozilla, yeni sürümler çıkmadan önce problemi çözemezse, User-Agent’i 99 sürümünde dondurma yoluna gidecek. Bu sayede kullanıcıların sorun yaşaması geçici de olsa engellenebilecek.
Apple-1 bilgisayarlarının arkasındaki el yazısıyla hazırlanmış seri numarasını temsil eden sayılar, Apple’ın ilk bilgisayarı için çözülmemiş bir gizemdi. El yazısıyla hazırlanmış seri numaraların 1976’dan bu yana kim tarafından yazıldığı bilinmiyordu.
Apple şirketinin kurucu ortakları (Steve Jobs ve Steve Wozniak) bu yazıların kendilerine ait olmadığını söylemişti. Aynı şekilde Apple-1’in bazı panolarını test eden Daniel Kottke ve Apple-1’den 50 adet alan Byte Shop’un sahibi Paul Terrell de bu yazıları yazmadığını iddia etmişti. Achim Baqué ise gizemi çözmek ve el yazısının kime ait olduğunu bulmak için 2015’ten beri hummalı bir çalışma yürütüyordu.
iPhone SE 5G ve diğer yeni cihazların tanıtılması beklenen 2022 yılının ilk Apple etkinliği tahmin edilenler gibi çok yakında düzenlenebilir.
Apple-1’in el yazısı gizemi: Seri numaraları Steve Jobs yazmış
Apple-1 dünyanın en değerli mikrobilgisayarı olabilir, çünkü 100 adetlik iki parti halinde yalnızca 200 adet üretildi. Günümüzde yaklaşık 82 tanesi korunuyor ve birinci partinin yaklaşık 80’inin arkasında el yazısıyla hazırlanmış seri numarası var.
Achim Baqué; Steve Wozniak ve ilk Byte Shop çalışanları da dahil olmak üzere onlarca kişiye bu sayıları gösterdi. Daniel Kottke’ye yaptığı ziyaretlerden birinde Achim Baqué, örnek sayılar yazmasını istedi. Ayrıca Daniel’in elinde 70’lerden kalma Steve Jobs’tan bazı kartpostallar ve mektuplar vardı.
Steve Jobs’un mektupları ve imzaları müzayedelerde her zaman rekor sonuçlar elde ettiği için bu tür varsayımlar büyük bir dikkatle ele alınmalıydı. Kanıt olarak adli bilirkişi görüşü gerekti. 2021’in sonunda Achim Baqué, Santa Ana’daki (California, ABD) PSA’dan seri numaralarının iki adli incelemesini yapmasını istedi. (PSA, spor kartı değerlendirme ve adli el yazısı karşılaştırmaları konusunda en ünlü şirketlerden biridir.)
Kasım 2021’de iki orijinal Apple-1 onarılmak için Almanya’dan Los Angeles’a nakledildi ve Ocak 2022’ye kadar ABD’de saklandı. Ayrıca PSA, Apple-1 bilgisayarlarından tüm el yazısı numaraların görüntülerini ve diğer el yazısı örneklerini topladı ve sonuç açıktı: Bu seri numarası Steve Jobs’un el yazısıydı.
Apple-1’in el yazısı gizemi hakkındaki görüşlerinizi yorumlar kısmında ve SDN Forum‘da bizimle paylaşabilirsiniz.
Epic Games, her Perşembe yaptığı ücretsiz oyun kampanyasını bu hafta da es geçmedi. Geçen hafta 109 TL’lik aksiyon temalı rol yapma oyunu Windbound’u bedava hale getirmişti. Bugün ise fiyatı 49 Türk Lirası olan macera türündeki Brothers: A Tale of Two Sons, 7 gün süreyle ücretsiz oldu.
Starbreeze Studios AB tarafından geliştirilen ve 505 Games tarafından yayınlanan Brothers: A Tale of Two Sons, 2013 yılında piyasaya çıktı. Konsol, Android, iOS ve Windows platformlarını destekleyen oyun, 17 ile 24 Şubat tarihleri arasında ücretsiz indirilebilecek.
Google Play Store, toplam değeri 1.671 TL olan mobil uygulama, oyun ve ikon paketlerini geçici olarak ücretsiz yaptı.
49 TL’lik oyun Epic Games Store’da ücretsiz
Brothers: A Tale of Two Sons’u ücretsiz indirmek için Epic Games hesabınız olmalı. Eğer yoksa öncelikle bir tane hesap açın. Ardından oyunun Epic Games Store’daki sayfasına gidin ve gerektiğinde hesabınızla giriş yapın. Sağ taraftaki Yükle butonuna dokunun ve ardından ‘Şimdi Sipariş Ver’ düğmesine tıklayarak kitaplığınıza ekleyin.
Oyunu Epic Games kitaplığınızdan kaldırmadığınız müddetçe istediğiniz zaman yükleyebilirsiniz. Kampanya süresi dolduktan sonra kitaplığınızdan silinmeyecek. Brothers: A Tale of Two Sons’un özelliklerini kısaca listelemek gerekirse:
Hayata tutunan bir adam. Hasta babalarını iyileştirme şansı arayan iki çocuğun elinde tek seçenek vardır. Hayatta kalabilmek için sırtlarını birbirlerine yaslayarak “Yaşam Suyu”nu bulabilmek üzere bir yolculuğa çıkmak zorundadırlar. Biri zayıfken diğeri güçlü, biri korkmuşken diğeri cesur olmalı…
Dünya genelinde üretim, dağıtım, servis ve bakım-onarım yapan şirketler için entegre Kurumsal İş Yazılımları (ERP/EAM/FSM) geliştiren IFS, her geçen gün büyüyen ekosistemi ve çözümleriyle 2021 yılında yakaladığı büyüme ivmesini 2022 yılında daha da artırarak yüzde 40 büyümeyi hedefliyor.
IFS, uzman olduğu sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin uçtan uca tüm ihtiyaçlarını üstün çözümleriyle karşılıyor ve hem Türkiye’de hem de dünyada dijital dönüşüme öncülük ediyor. Bağımsız şirketlerin yaptığı araştırmalarda IFS hizmet verdiği tüm sektörlerde, “liderler” kategorisinde konumlandırılıyor ve kendi alanında en çok tavsiye edilen şirketler arasında yer alıyor.
Tüm dünyada giderek yaygınlaşan 5G teknolojisinin hangi ülkede ne kadar etki ettiğini gösteren bir liste hazırlandı. Türkiye kaçıncı oldu?
IFS 2021 yılında Türkiye’de yüzde 39,89 büyüdü
2021 yılının çok önemli yenilikler ve başarılarla dolu bir yıl olduğunun altını çizen IFS Türkiye CEO’su Ergin Öztürk, “Yenilenmiş marka kimliğimiz, yeni ürünlerimiz ve sürdürülebilirlik girişimlerimizle hem bizim hem de müşterilerimiz için başarılarla dolu bir yıl geçirdik.
Sürekli gelişen dünyada kendini geliştirmekten ödün vermeyen bir şirket olarak 2021 yılında dijital dönüşüme öncülük ettik ve 2022 yılında da bu öncülüğümüzü sürdüreceğiz. Geleceğin teknolojisi olarak adlandırabileceğimiz Cloud çözümümüzü 2021 yılının Mart ayında müşterilerimizin kullanımına sunduk.
Ayrıca müşterilerimizin kendi müşterileri ile daha iyi ilişkiler kurarak müşteri deneyimlerini artırmalarını sağlayan Customerville’i ve Kurumsal Servis Yönetimi’ndeki yerimizi ITSM & ITOM yeterlilikleri ile daha da sağlamlaştıracağımız Axios Systems’ı da bünyemize kattık.” dedi.
IFS, geçmiş dönemde yakaladığı büyüme ivmesini 2021 yılında da sürdürerek ciro bazında yüzde 39,89 büyüdü. Çalışan sayısı yüzde 58 artarken müşteri sayısı ise bir önceki yıla kıyasla yüzde 33 oranında artış gösterdi. Sektörde uzman danışmanlık ekiplerinin gücü daha da artırıldı.
Yeni iş ortaklarının katılmasıyla birlikte iş ortağı ekosistemi de yüzde 50 oranında büyüdü. Büyüyen ekosistem, IFS çözümlerinin çok daha fazla şirkete ve bölgeye ulaşmasına yardımcı olarak büyümeye önemli bir katkıda bulundu.
Diğer taraftan IDC ve Gartner gibi dünyanın önde gelen bağımsız araştırma şirketleriyle yapılan iş birlikleri sonucunda gerçekleştirilen saha servis yönetimi ve kurumsal varlık yönetiminin ne kadar önemli olduğunu anlatan ve farkındalığı artıran etkinlikler de bu büyümede etkili oldu.
Ayrıca farklı sektörlere ve çözümlere özel 20’ye yakın web semineri düzenlendi. Bu web seminerleriyle endüstriler özelinde çözümlerin yanı sıra sektörün önde gelen isimleri ile değişen ihtiyaçlar ve dinamikler konuşuldu. Moment of Service ile IFS’in ilk günden itibaren müşterilerin yanından hiç ayrılmadan ihtiyaç anlarında her zaman destek verdiği gerçeği bir motto haline getirildi.
Hedef 2022 yılında yüzde 40 büyümek
Son yıllardaki güçlü büyümesini sürdüren IFS Türkiye, 2022 yılında yüzde 40’lık bir büyüme öngörüyor. Bu büyümeye ulaşmada yeni satın almalarla edinilen yeni çözümler ve büyüyen iş ortağı ekosistemi büyük rol oynayacak. Dijital dönüşüm rüzgarının devam ettiğini belirten Öztürk, “Dünya şirketleriyle rekabet etmek ve rekabette öne çıkmak için dijital dönüşüm büyük önem taşıyor.
Pandeminin başlamasıyla birlikte hem dünyada hem ülkemizde dijital dönüşüm büyük bir ivme kazandı ve bu ivmenin önümüzdeki dönemde de hızla devam etmesini bekliyoruz. Çözümlerimiz ve hizmetlerimizle ülkemizde faaliyet gösteren birçok şirketi dijital dönüşüm anlamında ileriye taşıdık ve şirketlere dijital dönüşüm yolculuklarında destek olmaya ve müşterilerimizle birlikte büyümeye devam edeceğiz” dedi.
Büyüme hedefleri doğrultusunda yeni teknolojiler kurumsal iş uygulamalarına entegre edilmeye devam edecek ve kullanıcı deneyimini ön plana çıkaracak yenilikler hayata geçirilecek. IFS çözümlerinin kullanımını daha da yaygınlaştırmak için bulut kiralama ve satın alma seçenekleri de sunmaya devam edecek.
Chat bot, IFS PSO, talep planlama gibi yapay zekâ destekli akıllı iş uygulamaları daha da yaygınlaştırılacak. Tüm dünyada gerçekleştirilen IFS Connect Day’in Türkiye ayağı haziran ayının ilk haftasında İstanbul’da gerçekleştirecek. Bu etkinlik ile 2022 yılındaki yeni ürünlerin, müşteri hikayelerinin ve IFS’in dijital dönüşüme nasıl liderlik ettiğini öne çıkarılacak.
IFS tarafından kısa süre önce dünya genelinde yapılan bir araştırma, geleceğe dair bir tahmin yapılmasını kolaylaştırıyor. Pandemi, ne kadar küresel ekonomiyi arz ve talepte yaşanan değişikliklerle etkisi altına almış olsa da araştırmada yer alan katılımcıların ve BT alanında karar verici konumunda bulunanların yüzde 52’si dijital dönüşüm harcamalarını artıracaklarını ifade ediyor.
Mevcut yatırımlarını korumayı planlayan katılımcılar ile bu oran, yüzde 70’e kadar yükseliyor. Veriler ayrıca, işlerinin ekonomik koşullardan etkilenebileceğini belirten yöneticilerin, dijital dönüşüm harcamalarını genel ortalamaya göre yüzde 20 daha fazla artıracaklarını gösteriyor.
IFS kurumsal iş uygulamaları alanında liderliğini sürdürüyor
IFS, Garnter Magic Quadrant’ta Saha Servis Yönetimi kategorisindeki liderliğini 2021 yılında da korudu ve üst üste 6. kez lider olarak seçildi. Business Intelligence Group’un düzenlediği BG Innovation Awards’ın kazananı IFS’in uzaktan yardım (Remote Assistance) teknolojisi oldu.
Software Report’un yayınladığı “Yılın En İyi 100 Yazılım Şirketi” listesinde IFS de yer aldı. Öztürk, “Gerek bağımsız araştırma şirketleri tarafından gösterilen liderliğimiz gerekse sektörümüzde yer alan önemli kurumlar tarafından ödüllendirilmemiz bizler için gurur verici. Bunlardan aldığımız güç ve sorumlulukla müşterilerimize fark yarattığımız çözümlerimizi teknoloji ile harmanlayarak daha da geliştiriyor ve şirketleri geleceğin şirketlerine dönüştürmeye hız kesmeden devam ediyoruz” dedi.
IFS, çalışanlarına adil ve dengeli bir çalışma ortamı sunuyor ve çalışanların yüzde 43’ü kadınlardan oluşuyor. Bu oranın önümüzdeki dönemde yüzde 50’ye çıkarılması hedefleniyor. IFS ayrıca, her yıl ‘’IFS Eşit İmkân Eşit Gelecek Bursu’’ adı altında kız öğrencilere yardımda bulunuyor.
Sony, neredeyse dünyanın her yerindeki oyuncuların ücretsiz PS5 kazanabileceği çok özel bir yarışma başlattı. Sony tarafından duyurulan çekilişin kazananı, hem gerçek hem de sanal dünyada gizlenmiş 14 adet kodu bulanlar arasından seçilecek. Elde edilen her kod, bir konsolu güvence altına almak için kullanılabilir.
Japon teknoloji devinin başlattığı yarışma, önümüzdeki iki hafta boyunca web, sosyal medya ve gerçek dünyadaki beklenmedik yerlerde gizlenmiş 14 benzersiz kod ile yapılacak. Sony’nin duyurusuna göre kodları bulmak isteyenler film, müzik ve oyun sektörlerindeki etkinliklere bakmalı.
Sony, Horizon Forbidden West oyununun çıkışıyla birlikte çevre dostu bir kampanyaya imza atmaya hazırlanıyor.
Sony’den ücretsiz PS5 fırsatı
Sony’nin yeni duyurduğu ücretsiz PS5 yarışmasının katılım koşulları ise oldukça basit: 18 yaşından büyük ve ücretsiz olarak açılan bir PSN hesabı olan herkes, ücretsiz PS5 için kod aramaya başlayabilir. Kodu bulduktan sonra PlayStation Treat Codes sayfasına yazabilir ve kod doğruysa, ilgili sorunun kilidi açabilirsiniz. Doğru cevabı verdiğinizde ise PS5 almak için çekilişekatılacaksınız.
Sony Interactive Entertainment marka pazarlama direktörü Adam Grant tarafından paylaşılan blog yazısında, “Önümüzdeki birkaç hafta boyunca gözlerinizi dört açın, çünkü her kod aynı anda mevcut olmayacak. Ne kadar çok kod bulursanız, girmek ve kazanmak için o kadar çok fırsatınız olacak! İpucu: İçerik oluşturucuların kanallarına göz atın.” ifadeleri kullanıldı.
Sony, çekiliş için sanal ve gerçek dünyayı harmanladığını söylese de, kod ayrıntılarını takip etmek için #PS5TREATCODES hashtag’inin takip edilmesini tavsiye etti. Tüm kodlar 15 Şubat ile 28 Şubat arasında yayınlanacak ve kodu bulanlar 7 Mart 2022’ye kadar yarışmaya katılabilecek.
Yarışmaya katılabilecek ülkeler arasında Türkiye’nin olmadığını belirtmek gerekiyor. Eğer aşağıdaki ülkelerden birindeyseniz ücretsiz PS5 fırsatını kaçırmayın: Arjantin, Kanada, Şili, Meksika ve ABD, Hong Kong, Endonezya, Japonya, Malezya, Singapur, Güney Kore, Tayvan, Tayland, Avustralya, Avusturya, Belçika, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Macaristan, İrlanda, Hollanda, Norveç, Portekiz, Rusya, Suudi Arabistan, Slovakya, İspanya, İsveç, İsviçre, Yeni Zelanda, Polonya, Birleşik Krallık.
Sony’nin bu ilginç PS5 yarışmasıyla ilgili görüşlerinizi yorumlar kısmında ve SDN Forum‘da bizimle paylaşabilirsiniz.
Son dönemlerin en popüler giyilebilir teknolojik cihazlarından olan bluetooth kulaklıklar, her an müzik dinlemenize imkan tanıyor. Birçok marka, farklı özelliklerde kablosuz çalışan bluetooth kulaklık üreterek kullanıcıların beğenisini kazanmaya çalışıyor. Biz de sizler için en iyi ve en popüler kablosuz kulaklıkları seçtik. İşte kablo bağımlılığından kurtulmak isteyen müzik severlerin alabileceği 500 TL altı en iyi TWS kulaklıkları bir araya getirdik!
500 TL altı en iyi TWS kulaklıklar
Dilerseniz sözü uzatmadan sizleri videomuz ile baş başa bırakalım. İyi seyirler.
Ülkemize yeni giriş yapan Soundcore R100 TWS Blutooth Kulaklık, küçük ve kompakt bir tasarıma sahip. Siyah ve beyaz renk seçenekleri bulunan cihaz, kulak içi kulaklık yapısıyla konforlu bir deneyim vadediyor.
IPX5 sertifikası alan kulaklık, su geçirmez özelliğe sahip. Cihaz, tek şarjla 6,5 saate kadar pil ömrü bulundururken; şarj kutusu ile ise 25 saate kadar çalma süresi sunuyor. Kulaklığın şarjı ise 1,5 saatte tam doluma ulaşıyor.
Telefon görüşmelerinde daha kaliteli bir ses sunmak isteyen model, çift mikrofon ile donatılıyor. 10 mm dinamik sürücüler, gelişmiş bas ve frekans aralığı sağlıyor. BassUp adlı özel algoritam aracılığıyla ise ses çıkışı ve bas yoğunluğu daha kaliteli bir hale geliyor. Kulaklık, herkese rahat bir kullanım deneyimi yaratmak için üç farklı boyutta kulaklık ucu getiriyor.
Oppo Enco Buds
Kablosuz kulaklıklar gün içerisinde oldukça verimli olabiliyorlar. Kulak içi kablosuz kulaklıklar ses kalitesi, şarj süreleri ve konforu ile ön plana çıkıyor. Ülkemizde satışa çıkan OPPO Enco Buds, tüm gün kesintisiz müzik dinlemeyi sunabiliyor.
Enco Buds, 24 saatlik bir pil ömrüne sahip. Tüm gün kesintisiz bir şekilde müzik dinlenebiliyor. Akıllı çağrı gürültü azaltma, otomatik bağlantı ve düşük gecikmeli oyun modu (80ms) ile mobil oyun severlere de hitap ediyor. Kulaklıkların kendi şarjı ile 6 saat müzik dinlemenizi sağlayabileceği ve kutusu yanınızdaysa bu sürenin 24 saate kadar çıkabileceği belirtiliyor.
Xiaomi Earbuds
Airdots tam kablosuz kulaklıklar arasında en çok konuşulan modellerden bir tanesi. Devamlı olarak fiyatı değilen ancak fiyatı uygun bulunan modelin özellikleri de kullanıcıları mutlu ediyor. 35.4 GR ağırlığa sahip kablosuz kulaklık, avuç içine sığacak kadar küçük tasarlanmış. Kulaklıklar, kulak üzerinde gayet şık duruyor.
Şarj kutusu olarak adlandırdığımız ve kutunun içerisinde kulaklıklar çıkıyor. Kulağa tam oturan kulak içi kulaklıklar telefonuna Bluetooth 5.0 teknolojisi ile bağlanıyor. Bu bağlantı özellikleri ile 10 metreye kadar telefonunuzdan uzaklaşabiliyorken, gecikmesiz bir ses deneyiminden faydalanabiliyorsunuz. Bu özellik, oyuncuların nefret etmiş olduğu ses gecikmesinin de önüne geçiyor.
Philips TAT2205
Her bir kulaklıkta bulunan düğmeler sayesinde dinleme deneyiminizi kolaylıkla kontrol edebilirsiniz. Ses düzeyini ayarlama, şarkıları geçme ya da duraklatma, gelen aramaları reddetme veya kabul etme gibi birçok işlemi telefonunuzu çıkartmadan rahatça yapabilirsiniz.
Tek bir şarj 4 saate kadar oynatma süresi sunan kulaklık, tamamen şarj edilmiş bir kutu ile 8 saat daha oynatma süresi sunuyor. Kutuda sadece 15 dakikalık kısa bir şarjla 1 saat oynatma süresi elde edebilirsiniz. Kulaklığın kutusu USB Type-C bağlantısı ile 2 saatte tam şarja ulaşabiliyor.
Haylou GT1
Kulak içi kulaklıklar arasında uygun fiyatlı bir model olarak karşımıza çıkan Haylou GT1, şarj kutusu içerisinde taşınıyor. Bu şarj kutusu kulaklıkların hem kaybolmamasını hem de şarj olmasını sağlıyor. Kulaklıklar ve şarj kutusunun batarya boyutu ile beraber kulaklıklar 12 saatlik bir kullanım süresi sunuyor. Bluetooth 5 teknolojisini kullanan Haylou GT1, PUBG gibi oyunlarda ve müzik deneyimi konusunda kullanıcılara hem geniş bir kapsama alanı hem de gecikmesiz bir ses deneyimi vaat ediyor.
Kulakların üzerindeki mikrofon ile konuşma yapabilmenin yanı sıra telefonunuzun üzerindeki akıllı asistanınız ile de iletişime geçebiliyorsunuz. Kulaklıkların üzerinde herhangi bir düğme veya buton bulunmuyor. Bunun yerine dokunmaya hassas olan kulaklıklar, dokunma ile müziği kontrol etme gibi işlevsellikleri kullanıcılara sunuyor. Bu videomuzda kulaklık hakkında fikirlerimizi sizlere aktardık. Siz de incelememizin ardından fikirlerinizi bizler ile paylaşabilirsiniz. İyi seyirler.
Apple CEO’su Tim Cook’un maaşı ve ek ödeme paketi, şirket içerisinde tartışma konusu haline geldi. Hissedar danışma grubu ISS, yatırımcılara Apple’ın 4 Mart’ta yapılacak yıllık genel toplantısında Cook’un tazminat paketine karşı oy kullanmalarını tavsiye etti.
iOS 15.4 ile şifre yönetimi kolaylaşıyor. Safari, iOS 15.4'te kullanıcı adları olmaya parolaları kaydetmeyecek.
Apple CEO’su Tim Cook’un maaşı 99 milyon dolara ulaştı
Tim Cook, geçen yıl 99 milyon dolar maaş ve sosyal yardım aldı ve bu, 2020’deki toplam 14,7 milyon dolara kıyasla büyük bir sıçramaydı. Artışın büyük çoğunluğu, uzun vadeli şirket performansından dolayı verilen Apple hisseleri ikramiyesinden geldi. Bu ayrıca 2011’de CEO’luk görevini Steve Jobs’tan devraldığından beri Cook’a verilen ilk hisse ödülüydü.
Apple yatırımcılarının da dahil olduğu ISS isimli bir grup, Cook için hazırlanan ikramiye planının “tasarım ve büyüklük” açısından önemli endişeler yarattığını söyledi. ISS, 2015’ten bu yana Apple CEO’suna yaptığı ödemeyi ilk kez desteklemedi. Apple ise şirket içinde karışıklık yaratan bu durum hakkında yorum yapmaktan kaçındı.
Buna ek olarak ISS, paylaştığı açıklamada şunları söyledi:
Ödülün yarısında performans kriterleri bulunmuyor ve CEO, ödülün büyük boyutuna rağmen gelecek yıllardaki (kişisel) planlarını belirtmiyor.
Buna karşılık olaraksa teknoloji devinin ödeme komitesi, Cook’un ödeme paketine destek veren şu açıklamayı yaptı:
Cook, on yıl boyunca önemli teşvikler kazandı ve maaşını, liderliği altında hissedarlarımız için yaratılan olağanüstü değerle uyumlu hale getirdi.
Ödeme komitesi, Apple’ın 2021’de hem net satışlar hem de işletme geliri konusunda performans hedeflerini aştığına da dikkat çekti. Geçen yıl satışlar yüzde 33 artarak 365,8 milyar dolara ve işletme geliri ise yüzde 64 artarak 108,9 milyar dolara ulaştı.
iPhone, iPad ve MacBook’un üreticisine göre, Cook’un göreve başlamasından bu yana hissedarlarına kümülatif olarak yüzde 1174’lük ve S&P 500 endeksi için yüzde 363’lük bir getiri sağladı. Apple ayrıca geçen ay 3 trilyon dolarlık piyasa değerine ulaşan ilk şirket oldu.
Apple CEO’su Tim Cook’un maaşı ile ilgili görüşlerinizi yorumlar kısmında ve SDN Forum‘da bizimle paylaşabilirsiniz.
Instagram, Twitter, Facebook dahil bütün sosyal ağlarda olan kullanıcı adı, Snapchat platformunda da mevcut. İngilizce adı username olan kullanıcı adları, isim ve soy isimden tamamen farklı. Sizinle aynı isme sahip birden fazla hesap olabiliyor. Ancak kullanıcı adı ise benzersiz olup tek bir hesaba özgü kılınıyor.
Bazen çeşitli sebeplerle kullanıcı adı değiştirilmek istenebiliyor. Diğer sosyal medya uygulamalarının tamamı buna yıllardır izin veriyorken; Snapchat şimdiye kadar kullanıcı adı değiştirme özelliği sunmuyordu. Bu nedenle sık sık eleştirilen şirket, nihayet bu eksikliği giderme kararı aldı.
Instagram, hikayelere verilen yanıtların oluşturduğu direkt mesaj kirliliğine son verecek bir özellik getiriyor.
Snapchat kullanıcı adı değiştirme özelliği getiriyor
Geçtiğimiz aylarda Avustralya’da test edilmeye başlanan kullanıcı adı değiştirme özelliği, 23 Şubat’tan itibaren bütün Snapchat kullanıcılarına gelecek. Snapchat’in Android ve iOS uygulamalarına geleceği duyurulan özellik sayesinde, isteyen herkes yeni bir hesap oluşturmaya gerek kalmadan kullanıcı adını değiştirebilecek.
Snapchat’te kullanıcı adı değiştirme adımları
Bir kullanıcı adı yılda yalnızca 1 defa değiştirilebilecek. Instagram veya Twitter gibi rakip platformlarda böyle bir sınırlama bulunmuyor. Öte yandan Snapchat, daha önce kullanılmış bir adın seçilemeyeceği konusunda da uyardı. Ayrıca aktarılan bilgiye göre yeni kullanıcı adına geçiş yaptığınızda, eskisi bir daha kullanılamayacak.
Snapchat kullanıcı adı değiştirme adımları ise şöyle:
Kameranın sağ üst köşesindeki Bitmoji simgesine dokunarak profilinize girin.
Dişli çark simgesine, ardından “Kullanıcı Adı”na dokunun ve “Kullanıcı Adını Değiştir”i seçin.
Bu işlemin ardından yeni kullanıcı adı hemen hesabınıza tanımlanacak.
Kullanıcı adını değiştirmenin kişileriniz, Snap kodunuz, Snap Puanınız veya anılarınız üzerinde herhangi bir etkisi olmayacak.
Şirket konuyla ilgili yayınladığı açıklamada “2011’de Snapchat’i ilk başlattığımızda platformumuzu, o zamanki e-posta hesaplarına benzeyen kullanıcı adlarına sahip hesaplar etrafında yapılandırdık. Şimdi ise kullanıcı adı konusunda esneklik sağlayan yeni sistemi uygulamaya koyduk.” ifadelerine yer verdi.
Snapchat’e gelmesini istediğiniz özellikler neler? Düşüncelerinizi yorum bölümünde veya SDN Forum’da paylaşabilirsiniz.
Milano, 16 Şubat 2022 – Pirelli, dünyanın en popüler araç segmenti olacağı öngörülen SUV’lara özel yeni Scorpion lastik serisini tanıttı. Yeni seri, 35 yıldan uzun süredir SUV pazarında uzmanlaşan ailenin, premium modellere yönelik ‘terzi işi’ tasarımlı ve farklı mevsimlere özel lastiklerle tamamen yenilenmesini temsil ediyor.
Yeni Scorpion, modern SUV’ların daha fazla ağırlık, yüksek ağırlık merkezi ve benzersiz mekanik ve sürüş dinamikleri gibi temel özelliklerine yanıt vermek için özel olarak geliştirildi. İşte ayrıntılar…
Bilim insanları plastik atık sorunu için yeni bir çözüm daha bulmuş durumda. ABD'deki iki araştırmacı, plastiği gıdaya dönüştürüyor.
Pirelli, Scorpion neler sunuyor?
SUV’ları daha geleneksel otomobil tasarımlarından farklılaştıran bu özellikler, yüksek kaliteli ve özel tasarımlı lastikler gerektiriyor. Yeni Scorpion lastik serisi bu ihtiyaca yanıt vererek Pirelli’nin bir süre önce yeni Cinturato ile sunduğu pek çok teknolojik inovasyonu bu araçların özellikleriyle uyumlu adaptasyon ve teknolojilerle SUV dünyasına taşıyor.
Sonuçta ortaya çıkan Scorpion lastik serisi, mevcut en modern teknolojilerle ‘yeşil’ motorlu versiyonlar da dahil olmak üzere günümüz araçlarının performansına daha iyi adapte olabiliyor. Scorpion serisi, tüm Pirelli portföyünde elektrikli veya şarj edilebilir hibrit otomobiller için en fazla sayıda homologasyonu içeriyor.
Önceki nesille başlayan bu süreç, bugün en yeni ürünlerle devam ediyor. Bu lastikler, yanaklarındaki ‘Elect’ işaretiyle tanınıyor. Pirelli’nin en yeni lastik yelpazesiyle sunduğu ileri teknolojiler arasında isteğe bağlı seçenekler de yer alıyor. Pirelli Gürültü Engelleme Sistemi (PNCS) araç içinde algılanan yol gürültüsünü azaltmaya, Run Flat ve Seal Inside ise lastik delinse bile sürücülerin yola devam etmelerine yardımcı oluyor.
Çevre dostu tasarım
Pirelli’nin yeni Scorpion serisini geliştirirken uyguladığı ‘Çevre Dostu’ tasarım yaklaşımıyla düşük çevresel etkinin (azaltılan dönme direnci, düşürülen yol gürültüsü ve daha yüksek kilometre performansı sayesinde) olası en iyi performans ve güvenlikle birlikte sunulması hedefleniyor.
Bu amaçla, geliştirme sürecinde yenilikçi materyaller ve en ileri teknolojili modelleme kullanılarak daha kısa frenleme mesafeleri, daha yüksek kavrama, daha iyi araç dengesi ve daha düşük suda kızaklama riski elde ediliyor. Yeni Scorpion, yakıt tüketimini (veya elektrikli otomobillerde batarya tüketimini) azaltma konusunda da daha verimli.
Yeni lastiğin önceki nesle kıyasla daha sessiz ve daha uzun ömürlü olması da sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor. Bu iyileştirmeler, lastiğin yapısında yeni materyaller ve sırt hamurları kullanılması ve daha uzun ömürlü performans sunan yenilikçi sırt desenlerinin geliştirilmesi sayesinde mümkün oldu.
Çevre dostu yaklaşım doğrultusunda lastiğin yapısı, ani dönüşler veya frenleme gibi acil manevralar sırasında SUV’ların dinamiklerine ve ağırlığına yanıt vermek ve böylece daha fazla kontrol sağlamak için güçlendirildi.
Yeni Scorpion ayrıca lastiklere aktarılan ciddi yüklerle başa çıkarak dengeli ve kontrol edilebilir dinamik bir tepki vermek için basıncın ayak izi genelinde doğru şekilde dağıtılmasını garanti ediyor. Yeni Scorpion serisinin tamamının, yüzde 50’den fazlası en yeni elektrikli araçlar için olmak üzere 400’den fazla orijinal ekipman homologasyonu alması hedefleniyor.
Akıllı telefon sektöründeki hareketlilik bir hayli arttı. Şirketler, rekabette öne geçebilmek ve pastadan en büyük payı alabilmek için yeni ürünlerini kullanıcıların beğenisine sunarken, piyasaların nabzını yoklayan analiz firmaları da belirli aralıklarla yayınladıkları raporlarla akıllı telefon üreticilerinin satış rakamlarını gözler önüne seriyorlar.
iOS 15.4 ile şifre yönetimi kolaylaşıyor. Safari, iOS 15.4'te kullanıcı adları olmaya parolaları kaydetmeyecek.
Çin’de 2021’in en başarılı akıllı telefon üreticisi belli oldu
Counterpoint Research’ün raporuna göre 2021’in dördüncü çeyreğinde Çin’deki akıllı telefon satışları yıllık bazda yüzde 11’lik bir düşüş yaşadı. iPhone 13 serisinin tanıtılmasının ardından ülkede en çok satış yapan marka ünvanının alan Apple ise yüzde 21,7 ile şimdiye kadarki en büyük pazar payına ulaştı.
Huawei tarafından ABD yaptırımları nedeni ile 2020’de Shenzen Zhixin New Information Technology Co. adlı konsorsiyuma satılan Honor ise büyük bir sıçrama gerçekleştirerek 2021 yılının dördüncü çeyreğinde Çin’in en büyük ikinci akıllı telefon üreticisi oldu. Yüzde 16,7’lik pazar payına ulaşan şirket, 2020 yılına kıyasla pazar payını iki kat artırmayı başardı.
Bir süredir Find X5 serisi ile gündemde olan OPPO, yüzde 16,6 ile üçüncü sırada yer alırken, Apple zirveye çıkmadan önce Çin’in en başarılı akıllı telefon üreticisi ünvanının sahibi olan Vivo ise 2021’in dördüncü çeyreğinde yüzde 13,8’lik düşüş yaşayarak yüzde 16,5’lik pazar payı ile dördüncü sırada yer aldı.
Canalys raporuna göre yüzde 12’lik pazar payıyla dünyanın en büyük üçüncü üreticisi olan Xiaomi ise aynı başarıyı ülkesinde gösteremedi ve yüzde 16,1’lik pazar payıyla beşinci sıradan kendine yer buldu.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Huawei ile yollarını ayıran Honor, aynı başarıyı küresel pazarlarda da gösterebilir mi? Görüşlerinizi yorumlar kısmından ya da SDN Forum‘da bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Metaverse ile ilgili gelen en büyük eleştirilerden biri tüm vücudun sisteme dahil edilmemesi. Oculus Quest 2’de şuan itibariyle sadece eller ve kafa kısmı dahil. Peki ya ilerleyen süreçte insan vücudunun hepsi dahil olacak mı? İşte cevabı…
The Walt Disney Company, Metaverse (sanal evren) stratejilerini hayata geçirmekle görevli olacak yöneticiyi belirledi.
Meta’nın VR gözlüğü Oculus Quest 2 yakın zamanda vücut takibi yapabilecek mi?
Meta’nın karşılaştığı en büyük eleştirilerden biri, tam vücut takibinin Oculus Quest 2 tarafından yapılamaması oldu. Geçtiğimiz hafta Oculus SDK klasörlerinin içerisinde “Vücut İzleme Desteği” seçeneği bulundu. Sızıntının haberleri yapılır yapılmaz klasörden o seçenek hızlıca kaldırıldı.
Oculus Quest 2 şuan itibariyle sahip olduğu sensörler sebebiyle tam vücut takibi yapacak şekilde tasarlanmadı. Facebook Meta’nın ürettiği VR gözlüğün 2. versiyonu da yaklaşık olarak 1. yaşına girdi. Ayrıca çıktığından beri de önemli bir özellik güncellemesi almadı.
Meta Reality Labs’ın Başkan Yardımcısı Andrew Bosworth, Instagram hesabı üzerinden dün akşam canlı yayın açtı. Yapılan soru cevap bölümünde tam vücut takibinin mümkün olup olmadığı soruldu. Bosworth, “Vücut takibi çok zor çünkü yüzünüzdeki kamera, bacaklarınızı çok iyi göremiyor. Meta’nın üzerindeki kameraları küçültmeye çalıştığımızda bu sorun bazen yanakları bile algılayamıyor.” açıklamasını yaptı.
Bosworth, ilerleyen süreçte Quest 2’nin el ve kafa izleme verileriyle gövde ve kollarının nerede olduğunu daha doğru bir şekilde tahmin edebileceğini açıkladı. Ancak şuan itibariyle bu tüm vücut için geçerli değil. Meta’nın Oculus Quest 2 gözlüğü ile tüm vücut takibi yapması şuan için mümkün değil ancak bu Oculus Quest 3 için mümkün olmadığı anlamına gelmiyor.
Bosworth, dün yaptığı canlı yayında sahte bacak yapılamaz mı sorusunu soran takipçilerine “Tahminlerle bunu çalıştırmak çok zor. Şuan ki Oculus Quest 2 sistemiyle ancak dışarıdan bir gövde takibi yapmamız gerekir. Bu da, ekstra bir maliyet, ekstra bir kurulum anlamına geliyor. Bacaksız avatarlarımız ile ilgili şakaların çoğunu gördük ve gerçekten çok acımasızca. Ancak bu sorunu çözmek için çok sıkı çalışıyoruz.” açıklamasını yaptı.
Meta avatarları şuan itibariyle sadece bel kısmına kadar. Ancak, ilerleyen süreçte bunun düzeleceği tahminler arasında. Bacak kısımlarının ise Oculus Quest’e dahil edilebilmesi için karın bölgesine bir kamera koyularak çözülebileceği de diğer tahminler arasında.
Meta’nın VR gözlüğü olan Oculus Quest 2’nin bu gelişmesi sizleri de hayal kırıklığına uğrattı mı? Cevaplarınızı ShiftDelete.Net Forum’da bekliyoruz…
İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü veya AIDS’e yol açan bir virüs olarak bilinen HIV, bugüne dek dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca kişinin ölümüne neden oldu. Bağışıklık sistemine ciddi ölçüde zarar veren, zamanında önlem alınmadığı takdirde AIDS’e dönüşerek en ufak bir hastalıkta bile kişiye büyük zorluklar çıkaran virüsün tedavisi ise henüz mevcut değil.
Ancak tarihte bir şekilde HIV virüsünden tamamen kurtularak yapılan anti-HIV yani ELISA testlerinden negatif almayı başaran birkaç kişi mevcut. Kısa bir süre önce bunlara bir yenisi eklendi. İşte ayrıntılar…
Bilim insanları, Omicron varyantı ile HIV arasındaki etkileşime dikkat çekerek, acilen yapılması gerekenleri dile getirdi.
ABD’li bir kadın, HIV virüsünden tamamen kurtuldu
The New York Times’ın haberine göre, 2013 yılında HIV pozitif tanısı koyulan ABD’li kadının hayatı 2017’de lösemi teşhisi konulduktan sonra değişti. Bu süreçte hastalığının ilerlememesi için hem HIV hem de lösemi tedavilerini aksatmadan olan kadına biri yetişkin akrabadan ve diğeri yenidoğan bir bebekten olmak üzere iki kan nakli yapıldı. Burada bebekten alınan örneğin göbek kordonu kanı olduğunu belirtmekte fayda var.
Söz konusu kadın, lösemi tedavisi sırasında yaptırmış olduğu göbek kordunu kan naklinin ardından HIV virüsünden bir şekilde kurtulmayı başardı. 2020’de HIV tedavisini de sonlandıran kadın, 1.5 yıldır yapılan testlerden negatif sonuç aldı. Ayrıca kadının lösemi hastalığını atlattığı da belirtiliyor.
HIV ve AIDS tedavisi için büyük bir umut olarak nitelendirilen bu durum sonrası dört yıldır lösemi ve üç yıldır HIV virüsünü remisyonda tutmayı başaran ve tarihte virüsü yenmeyi başaran üçüncü hasta olan kadın, araştırmacılar tarafından takip altında. Ancak kadının virüsü yenmesinde etkili olduğu iddia edilen göbek kordon kanı nakil yöntemi ile ilgili akıllarda bazı soru işaretleri olduğunu belirtelim.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce kadının virüsü yenmesinde etkili olduğu söylenen göbek kordonu kanı, dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca hastanın tedavisi için bir umut olabilir mi? Görüşlerinizi yorumlar kısmından ya da SDN Forum‘da bizlerle paylaşmayı unutmayın.