Honor Magic V, 10 Ocak‘ta Çin‘de piyasaya çıkıyor. Katlanabilir telefon gücünü Snapdragon 8 Gen 1 işlemcisinden alıyor. Geçen hafta güvenilir kaynak DCS, Magic V’nin özellikleri hakkında birtakım önemli bilgiler paylaştı. Şimdi ise cihazın pil ve kamera kurulumu hakkında biraz daha bilgi sundu.
Honor Magic V‘nin son tanıtımları, cihazın ekranının ve katlanabilir iç ekran tasarımının delikli bir dizayna sahip olacağını ortaya koydu. Telefonun arka tarafında üçlü kamera modülü yer alıyor. Şimdi ise DCS, iç ekranın sağ yarısının ortasında bir delik bulunacağını iddia etti.
Güvenilir sızıntı kaynağı olan DCS, Honor markasının ilk katlanabilir telefonu Magic V cihazının özelliklerini ortaya çıkardı.
DCS, Honor Magic V’nin arka kamerasını 50 Megapiksel olarak açıkladı
DCS, katlanabilir telefonun ön kamerasının ve iç kamerasının 42 Megapiksel olduğunu söyledi. Arka kamera kurulumunda ise üç adet 50 Megapiksel kamera yer alıyor. Geçmiş raporlar, Sony IMX766‘nın cihazın birincil sensörü olacağını ortaya koyuyordu.
Magic V, 4.750mAh pil ile kullanıcı karşısına çıkıyor. Cihazın bir de 3C sertifikası bulunurken, 66W hızlı şarj iddiaları dolanıyor.
Ortaya çıkan diğer raporlar cihazın en son Magic UI 6.0′da çalışacağını ortaya koyuyor. Telefonun 6.5 inç 90Hz kapak ekranı ve 8 inç iç 120Hz katlanabilir ekran barındırabileceği iddiaları üzerinde duruluyor. Varyantlarından birisinin turuncu renkli deri bir arka plakaya sahip olacağı söylendi.
Çeşitli kaynaklar 12 GB RAM + 256 GB depolama ve 12 GB RAM + 512 GB depolama seçenekleriyle gelebileceğini söylüyor. Bu modellerin de sırasıyla 2.195 dolar ve 2.352 dolar olacağı konuşuluyor. Bunları da Türk Lirası’na vergisiz ve yaklaşık bir kur hesabıyla çevirirsek 30.445 TL ve 32.622 TL‘ye denk geliyor.
Sizler Honor Magic V hakkında neler düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Federal güvenlik görevlisi Dave Patrick Underwood, 2020 yılında bir arabadan ateş edilerek öldürüldü. Underwood’un kız kardeşi, cinayet planı yaptığı tespit edilen kişilerin Facebook üzerinden iletişime geçtiği için Facebook’un çatı şirketi Meta’ya dava açtı.
Mayıs 2020’de Oakland’da öldürülen Underwood, bir kamu kurumunun önünde vuruldu. Cinayeti işleyen zanlıların Facebook’un Haziran 2020’de yasakladığı boogaloo adlı hükümet karşıtı bir grubun üyesi oldukları ortaya çıktı.
Fransa'da Google ve Meta şirketlerine, çerezleri reddetme sürecini kabul etmek kadar kolaylaştırmadıkları için ceza verildi.
Meta, şiddeti olaylarını artırdığı iddiası ile dava edildi
Sivillere, kolluk kuvvetlerine ve hükümet yetkililerine karşı şiddeti aktif olarak teşvik ettiği açıklanan boogaloo, Meta davasının ana konusu haline geldi. Yapılan saldırının rastgele bir eylem olmadığını belirtilen dava başvurusunda, “Facebook’un kişisel verileri işleyerek oluşturduğu algoritma, kullanıcıların benzer düşünce yapısına sahip insanlar ile kolayca iletişime geçmesini sağlıyor. Kar amacı güdülerek geliştirilen bu özellik, kötü niyetli kişilerin biri birilerini hızlı bir şekilde bulmasına sebep oluyor. Facebook’un tavsiye algoritması olmasaydı, cinayet zanlılarının açıkça şiddeti savunan gruplara katılması ve biri birilerini bulması imkansız hale gelecekti.” ifadeleri yer alıyor.
Konu hakkında açıklama yapan Meta sözcüsü, “Askerileştirilmiş toplumsal hareketleri yasaklama çalışmalarımızı şeffaf bir şekilde sergiliyoruz.” dedi. The New York Times’ın iletişime geçtiği sözcü, iddiaların yasal dayanağa sahip olmadığının altını çizdi.
Frances Haugen’in belgeleri, Facebook’un dünya çapında şiddeti teşvik etmedeki rolü hakkında soruları gündeme getirdi. Meta, yakın zamanda bir grup Rohingya mültecisi tarafından Facebook’un ülkede bir soykırımı kışkırtan nefret söylemini artırmadaki rolü nedeniyle dava edildi.
Avukat Ted Leopold ABC’ye yaptığı açıklamada, Haugen’in Facebook hakkındaki açıklamalarına atıfta bulundu. Leopold, “Facebook’un davranışının dünya çapında şiddetin artması ve Memur Underwood’un öldürülmesi de dahil olmak üzere gerçek dünyadaki şiddet eylemlerine yol açtığına inanıyoruz ve bunu gösterme niyetindeyiz.” dedi.
Apple‘ın en yetkili ismi Tim Cook, geride bıraktığımız yılı önemli bir gelir ile kapattı. 2022‘nin gelişi ile mali raporların da tekrardan gün yüzüne çıktığı şu günlerde, başarılı yöneticinin de ne kadar kazandığı açığa çıktı. Görünüşe göre Cook, 2020’ye nazaran büyük bir sıçrama gerçekleştirmiş.
2020‘de pandemi nedeniyle gelirleri düşen Tim Cook‘un yaptığı bu sıçrama ise dikkatleri çekti. Ayrıca iş insanının ortalama bir Apple çalışanından ne kadar fazla kazandığı da belli oldu.
Apple bugün, şirketin tüm hisselerinin toplam değeri olan piyasa değerine dayalı olarak dünyanın ilk 3 trilyon dolarlık şirketi oldu.
Tim Cook 2021’de 98.7 milyon dolar kazanmış
Apple‘ın ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu‘na yaptığı sunumda ortaya çıkan veriler, dudak uçuklattı. Maaş, hisse senetleri ve belli başlı ödülleri içeren hesaplama sonucunda, Tim Cook‘un 98.7 milyon dolar kazandığı ortaya çıktı. Ortaya çıkan bu tabloda başarılı iş insanının 3 milyon dolar maaş aldığının altı çizildi. Kalan gelirlerin 82 milyon dolarını hisse senetlerinden kazanan Cook, geriye kalan ücreti de ödüller ve bonuslardan elde etmiş.
2020 yılında sadece 14.7 milyon dolar kazanan Tim Cook, oldukça dikkat çekici bir sıçrama gerçekleştirmiş. Hisse senetleri ve maaş dahil 15 milyon doları anca bulan gelirin, pandemi nedeniyle bu kadar düşük olduğu yorumlandı. Ayrıca Tim Cook, 2019 ve 2020 yıllarında herhangi bir ilave bonusa sahip olmamış.
Kazandığı para Apple çalışanları ile karşılaştırılan Tim Cook, burada da büyük bir farka sahip. Şirketin medyan çalışanının yılda 70 bin dolardan az kazandığı öğrenilirken, başarılı yöneticinin son verilere göre bu kişilerden bin 447kat daha fazla gelir elde ettiği öğrenildi. Tabi konu şirketin en yetkili ismi olunca rakamlarda bu kadar büyük farklar normal karşılanabiliyor.
2011 yılından bu yana CEO‘luk görevini üstlenen ve başarılı bir iş çıkaran Cook, yakında emekli olmayı da planlıyor. Başarılı iş insanının döneminde Apple, 3 trilyon dolar değere ulaşarak rekor kırmayı başardı.
Peki sizler Tim Cook ve elde ettiği kazanç hakkında neler düşünüyorsunuz? Konuyla alakalı görüşlerinizi bizlere aktarmayı unutmayınız.
Dead by Daylight geliştiricileri, uzun süredir devam eden tartışmalara noktayı koyuyor. Korku oyunlarının tekrardan popüler hale gelmesinde önemli bir yer edinen yapım, küçük çaplı değişikliğe gidiyor. Yapımcı stüdyo Behavior Interactive, oyunculardan gelen şikayetleri dinleme kararı aldı.
Oyun içindeki bir karakter üzerinden ırkçılık yapıldığını tespit eden stüdyo, efsane korku filmi karakterinde düzenlemeye gitti. Firma konuyla alakalı bir de açıklama yaptı.
Bu hafta itibarıyla Xbox ve PC Game Pass için Microsoft ile anlaşmasını duyuran Ubisoft, PlayStation cephesiyle ilgili de konuştu.
Dead by Daylight yapımcıları, Leatherface’i revize ediyor
Klasikleşen korku filmi Teksas Katliamı‘nda kendini gösteren karakter, bazı kişiler nedeniyle oyuncuların deneyimlerini kötü etkiliyor. Bir dizi kozmetik ürün ile oyuna dahil olan Leatherface, ırkçılık iddiaları nedeniyle revize edilecek. Bazı oyuncular tarafından ten rengi üzerinden gerçekleştirilen taciz olaylarının farkına varan yapımcı stüdyo, karakterin kozmetik ürünleri arasında yer alan bir maskeyi kaldırma kararı aldı.
Konuyla ilgili bir de blog sayfası üzerinden açıklama yapan şirket, üzgün olduklarını belirtti. Ayrıca bu tarz durumlara karşı olduklarını belirten yapımcılar, sözlerine şu şekilde devam etti:
Topluluğun üyeleri, bu maskelerden bazılarını kullanırken onları hedef alan ve taciz eden insanlarla deneyimlerini paylaştılar. Bu haberleri duymak cesaret kırıcıydı ve bu davranışı kesinlikle kınıyoruz. Nefret yaymak için bir araç olarak kullanıldığında bu maskelerin oyunda olması bizi rahatsız ediyor.
Öte yandan firmaya gelen şikayetleri yeni olmadığı hatırlatılırken, bazı kesimler yavaşlık nedeniyle tacize uğramaya devam ettiklerini belirtti. Günün sonunda topluluk, siyahi karakterlerin derilerini giyerek yapılan ırkçılığın önüne geçildiği için yine de memnun.
Leatherface’i kozmetikleri düzenleyip ilgili maskeyi oyundan kaldıracak olan Behavior Interactive, karakter için para harcamış kişilerin zararını da telafi edecek. Şirketin, oyun içi para üzerinden iade yapacağı tahmin ediliyor. Karakter eklendiğinden beri tartışma haline gelen durumun ortadan kalkması, oyun dünyası açısından da olumlu bir haber olarak kayda geçti. Bakalım başka bir isim ile alakalı benzer sorunlar yaşanacak mı, bekleyip göreceğiz.
Konuyla ilgili sizler ne düşünüyorsunuz? Sizce Behavior Interactive karakteri düzenlemekle doğru olanı mı yaptı? Görüşlerinizi bizlere aktarmayı unutmayın.
Sonos, 2020 yılında patent ihlali gerekçesiyle Google’a dava açtı. The New York Times’ın bir raporuna göre, mahkeme heyetinin kararı neticesinde patent davasının kazananı Sonos oldu.
Sonos, Google’ı 100’den fazla patenti ihlal etmekle suçladı ve Google’ın bunları kullanmak için bir lisans anlaşması imzalamadığını iddia etti. Dava sonucu ile tescillenen patent ihlali, Sonos’un ABD pazarındaki gücünü artırdı.
Snapchat, Spectacles akıllı gözlük için ABD Patent Ofisi ile davalık oldu. ilginç dava ile firma gözlük adını markalaştırmanın peşinde.
Google, Sonos davasını kaybetti! Bazı ürünlerin satışı yasaklanabilir
Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Ticaret Komisyonu tarafından Google’a karşı bir durdurma ve çekilme emri verildi. Karara göre, patentli teknolojiyi ihlal eden tüm ürünlerin Amerika Birleşik Devletleri’ne ithal edilmesi yasaklanacak.
Sonos, Google’ın patent yasalarını ihlal ederek kullandığı iddia edilen tüm ürünlerin satışına yasak getirilmesini istedi. Listede Google Home ve Nest ailesi altındaki akıllı hoparlörler, Chromecast ve Pixel telefonlar başta olmak üzere birçok ürün bulunuyor. PixelBook bilgisayarlarda yer alan teknolojilerin de patent ihlaline sebep olduğu belirtiliyor.
Google ürünlerinin Amerika Birleşik Devletleri’ne girişinin henüz tamamen yasaklanmayacağı açıklandı. Joe Biden yönetiminin Sonos’un talebini veto ettiği takdirde Google bir donanım ithalat yasağı ile karşı karşıya kalmayacak. Ancak, Bloomberg raporuna göre önümüzdeki 60 gün içinde gerçekleşmesi gerekiyor.
Google, başkanın desteğini kazanamazsa Pixel telefonlarının Amerika Birleşik Devletleri’nde satılması yasaklanacak. Google’ın umudu artık başkanlık incelemesine bağlı. Şirket, karara ülkenin en yüksek patent mahkemesinde de itiraz edebilir.
En son karar, beş önemli patente dayanmaktadır. Patentler, bir ses cihazının stereo sistem oluşturmak için daha fazla donanım ile eşleşebilmesini içeriyor. Android’in bağlı hoparlörlere ses yayınlarken bunu yapmak için sunduğu özellikler arasında yer alıyor.. Google, belirtilen özellikleri kendi cihaz ekosistemi için yasa dışı olarak kopyaladığını reddediyor.
Teknoloji devlerini bir araya getiren Tüketici Elektroniği Fuarı (Consumer Electronics Show – CES), elektrikli mobilite konusunda sektörün öne çıkan markalarından BMW’yi de ağırladı. Birbirinden dikkat çekici yeni teknolojileriyle ziyaretçilerin karşısına çıkan şirket, CES 2022’de renk değiştiren otomobil konseptini gösterdi.
BMW iX Flow adlı renk değiştirme yeteneğine sahip aracın yanı sıra BMW iX M60 da ilk defa bu etkinlikte otomobil meraklılarına sunuldu. Ayrıca IconicSounds Electric, Theatre Screen ve Digital Art Mode gibi teknolojileri de yine ilk kez bu fuarda tanıma şansına sahip olduk. İşte şirketin CES’te yaptığı tüm duyurular…
Renk değiştiren otomobil: BMW iX Flow
CES 2022’nin en dikkat çekici duyurularından biri olan Flow – E Ink renk değiştirme teknolojisi, BMW iX modeli üzerinde uygulanarak ziyaretçilere gösterildi. Dikkat çekici bu teknoloji, otomobilin dış yüzeyinin elektrik sinyalleriyle uyarılarak gövdenin istenilen rengi alabilmesine izin veriyor.
Açık ve koyu renklerin güneş ışığını yansıtma ve soğutma özellikleri dikkate alınarak geliştirilen Flow – E Ink renk değiştirme teknolojisi, araç içi sıcaklığı hava şartlarına göre optimum seviyede tutma yeteneğine sahip. Böylelikle aracın klima sistemi araç içini soğutmak ya da ısıtmak için daha az efor sarf ederek enerji tasarrufunda bulunuyor.
Alman otomotiv devi BMW, dün CES 2022 kapsamında tanıttığı teknolojiye sahip aracı BMW iX Flow modelini tanıttı.
BMW iX Flow’un dış yüzeyi bir insanın saç telinin kalınlığına eşdeğer çapta milyonlarca mikrokapsülden meydana geliyor. Bu mikrokapsüller negatif yüklü olduklarında beyaz, pozitif yüklü olduklarında ise siyah renkli oluyor. Seçilen renk ayarına göre E Ink teknolojisi, renk pigmentlerinin elektrik alanı vasıtasıyla beyaz veya siyah mikrokapsüllerin yüzeyine toplanmasına ve böylelikle de araç gövdesinin renginin değişmesini sağlıyor.
BMW Group’un en güçlüsü: iX M60
BMW, tamamen elektrikli yeni iX M60 aracıyla sahneye çıktı. Şirketin geç hızlı ve en güçlü elektrikli otomobili olan bu model, ön ve arka akslarda yer alan elektrik motorları sayesinde 619 bg güç üretiyor. Maksimum torku 1000 Nm’den fazla olan ilk BMW otomobili olma özelliği de taşıyan Yeni BMW iX M60, 0’dan 100 km/s hıza sadece 3,8 saniyede ulaşıyor. WLTP normlarına göre otomobil, tam şarjla 575 km mesafe gidebiliyor. Yeni BMW iX M60 sadece 10 dakikalık şarj ile 150 km menzile kavuşuyor.
iX M60 teknik özellikleri
Beygir gücü
610
Tork
1100 Nm
0-100
3.8 saniye
Batarya
111.5-kWh
Menzil
450km
DC hızlı şarj
35 dakikada yüzde 10’dan 80’e dolum
Maksimum hız
250km
Diğer
Live Profesyonel Kokpit, Natural Interaction, Bowers & Wilkins Diamond Surround Ses Sistemi Konfor Erişimi, Aktif Koltuk Havalandırması ve ısıtan Radyant Isıtma Paketi
8K çözünürlüklü araç içi eğlence sistemi: BMW Theatre Screen
BMW, E Ink adlı renk değiştirme teknolojisi ve iX M60 adlı elektrikli otomobilinin yanı sıra 8K çözünürlüklü araç içi eğlence sistemi BMW Theatre Screen ile de dikkat topladı. 31 inç büyüklüğünde geniş bir multimedya ekranına sahip sistem, My Mode Theatre özelliğiyle aracın arka koltuklarını özel bir sinema salonuna çevirme iddiası taşıyor.
Akıllı TV özelliklerini bir arada bulunduran Theatre Screen donanımı, 5G teknolojisiyle destekleniyor. Bunun için Amazon ile iş birliği gerçekleştiren BMW; dizi, film, müzik ve podcastlerin bir arada olduğu Fire TV’ye sürüş sırasında erişim izni veriyor. 16:9, 21:09 ya da 32:9 formatları çalıştırabilen teknoloji, Bowers & Wilkins Diamond ses sistemiyle karşımıza çıkıyor.
Digital Art Mode
Çinli multimedya sanatçısı Cao Fei, BMW Cultural Engagement’ın 50. yılı için özel olarak Digital Art Mode’u hazırladı. Fei’nin söz konusu çalışması, ilk defa Yeni BMW iX M60’ın içerisine entegre edildi. Bu özellik, şirketin yenilediği My Modes sürüş modu özelliklerinin bir parçası olarak kullanıcılara sunuldu.
Digital Art Mode, markanın geleneksel sürüş özellikleriyle aracın fonksiyonlarını ve iç mekandaki ambiyansını uyumlu bir şekilde harmanlıyor. Araçtaki bireyler, sürüş durumuna ve genel ruh haline bağlı olarak bir düğme ya da ses komutu aracılığıyla bu ilgi çekici deneyimi hem işlevsel hem de duygusal bir şekilde bütünleşik olarak kişiselleştirebiliyor. Bu modla beraber aracın sürüşü, direksiyonun hassasiyeti, araç içi ambiyans aydınlatmaları ve BMW Curved Display multimedya ekranı arayüzü başlı başına değişiyor.
Şu an için yalnızca BMW iX M60’da bulunan Digital Art Mode sürüş modu, 2022 yılı içerisinde bazı eski modellere, uzaktan yazılım güncellemesiyle eklenecek.
Hans Zimmer’dan BMW IconicSounds Electric
Tamamen elektrikli otomobillere geçişle beraber araç kullanıcıları, sessiz sürüş konsoruna sahip olmaya başladı. Günümüzde pek çok marka, otomobillerin seslerini geliştirmek için yoğun bir çaba gösteriyor. Bu noktada BMW, Grammy ve Academy Awards ödüllü ünlü film müziği bestecisi Hans Zimmer ile anlaştı.
Hans Zimmer tarafından geliştirilen BMW IconicSounds Electric, tercih edilen sürüş moduna göre farklılık gösteren motor sesleri çıkarıyor. İlk defa bu teknoloji, BMW’nin tamamen elektrikli Gran Coupé modeli i4’te, 2022 yılının ilk yarısından itibaren kullanıma sunulacak.
Yeni BMW i4’te yer alan My Mode Comfort, My Mode Personal, My Mode Efficient, My Mode Sport, My Mode Expressive ve My Mode Relax isimli 6 farklı sürüş moduna göre değişkenlik gösteren BMW IconicSounds Electric, otomobilin içindeki ambiyansı da BMW Curved Display’in görsel olarak desteklemesiyle tamamen değiştirebiliyor. Ayrıca iDrive aracılığıyla bu sesler tamamen devre dışı bırakılabiliyor.
Dünyanın en popüler sosyal medya platformlarından biri olan Twitter, yeni dönemde tüm platformlara getirmeye hazırlandığı özellikleri test etmeye devam ediyor. Kimi zaman sadece Android, kimi zaman da iOS kullanıcılarına sunulan özelliklerden en yenisi Apple iOS kullanıcıları tarafından denenmeye başlandı. Kullanıcılar, artık tweet’lere videoyla tepki verebilecekler.
TikTok, yeni bir özelliği kullanıcılarına sunmaya hazırlanıyor. Firmanın planladığı eklenti, Twitter'ın bir özelliğine oldukça benzemekte.
Twitter, Retweet butonuna ek bir özellik getiriyor
Geçtiğimiz Perşembe günü resmi destek sayfası aracılığıyla bir açıklama yayınlayan Twitter, , iOS uygulamasında küçük bir kullanıcı grubu için yeni bir özellik başlattı. Bu yeni özellikle artık birinin gönderisini retweet ederken, aynı zamanda kameranızı kullanarak videolu bir tepki ekleyebileceksiniz.
Twitter tarafından tanıtımı yapılan bu özellik sayesinde, retweet butonuna tıkladıktan sonra üçüncü seçenek çıkacak ve ‘Tweet’i tepki ile alıntıla’ gibi bir ibare görülecek. Bu seçeneği seçtikten sonra kameranız açılacak ve retweet ettiğiniz gönderiye tepki vermek için kısa bir video kaydedilebilecek.
Orijinal tweet, videonun önünde yer alacak şekilde bir görselle sunulacak ve bu sayede etkileşim artırılmış olacak. Twitter, tepki videosunun maksimum uzunluğunun ne kadar olduğu hakkında herhangi bir ayrıntı vermemiş olsa da Twitter’a yüklenen maksimum süre sınırıyla aynı olması bekleniyor.
Tweet reaction videos can now start on Twitter!
Testing on iOS: when you tap the Retweet icon, choose “Quote Tweet with reaction” to create and customize your very own Tweet Take –– a reaction video (or photo) with the Tweet embedded. pic.twitter.com/1E30F8rKYh
Tepkinizi çektikten sonra bu retweet, zaman çizelgesindeki tüm takipçileriniz tarafından görülebilir hale geliyor. Twitter, özelliğin belirli bir bölgedeki kullanıcılarla test edilip edilmediğini veya herkes için ne zaman kullanıma sunulacağı konusunda herhangi bir bilgi paylaşmadı.
Peki sizler Twitter’a gelen bu yeni özellikle ilgili neler düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi bizlerle yorumlar kısmında paylaşmayı ihmal etmeyin.
Snapchat ya da uzun süredir kullandığı ismiyle Snap, ABD Patent Ofisi (USPTO) ile davalık oldu. Şirket bu ilginç davayı ise Snapchat Spectacles, akıllı gözlüğünün adı için açtı. Buna göre her şey patent ofisinin bu adın markalaştırmaya uygun olmadığını düşünmesiyle başladı. Uzun süredir sosyal medyada gücünü kaybeden platform, Spectacles yatırımından hala umutlu.
Dünyanın en çok kullanılan iş ağlarından ve aynı zamanda sosyal medya platformu LinkedIn, etkileşimi artırmak için bir yenilik getiriyor.
Snapchat Spectacles için ABD Patent Ofisine ilginç dava
Aslında her şey İngilizcede gözlük anlamına gelen Spectacles sözcüğünün Snapchat tarafından marka adı olarak akıllı gözlüğünde kullanması ile başladı. Firma 2016 yılında tanıttığı akıllı gözlüğün ismini markalaştırmak için ABD Patent Ofisi’ne başvuru yaptı.
Ofis ise yaptığı incelemede, gözlük adının akıllı gözlüklerde kullanıldığını ve ürünün gözlük markasını almasına neden olacak ayırt edici özelliğe sahip olmadığına karar verdi. Snap ise bu karar sonrası kuruma verdiği kararla ilgili dava açtı. Şirket ise Spectacles adını kullanan akıllı gözlük modellerinin kamera kullanımı ve anlık video çekimi gibi özellikleri ile rakiplerinden ayrıldığı görüşünde.
Spectacles AR gözlüğü, 2021 yılı ortasında tanıtıldı ancak henüz piyasaya çıkmış değil
Her ne kadar Snapchat, Spectacles için dava açmış olsa da akıllı gözlük şirket için tam anlamıyla fiyasko oldu. Akıllı gözlük hamlesi öncesi sosyal medyanın zirvesinde yer alan firma, bu büyük yatırımın meyvesini alamadı. İstediği sonucu alamasa da Snap, Spectacles’ın ikinci versiyonunu da piyasaya çıkardı. Yine firma 2020 yılında gözlüğün üçüncü versiyonu ile karşımıza çıktı. Son olarak ise AR yani artırılmış gerçeklik teknolojisine sahip Spectacles modeli ortaya çıktı. Ancak bu model şu an için sadece şirket içinde kullanılıyor.
Snap, akıllı gözlük özellikle uygulamaya bağlanıp fotoğraf ve kısa videolar çekmek için kullanıyor. İlk çıktığı zamanlar önünde kuyruklar oluşan Spectacles otomatlarına rağmen, Snap gözlükten 40 milyon dolar gibi büyük bir para kaybetti. Bunun temel nedenleri ise Snapchat akıllı gözlük modelinin hem kötü tasarımı hem de Snapchat uygulaması dışında oldukça işlevsiz olması.
İlk dönem için neredeyse rakipsiz olan ve 130 dolar fiyata sahip olan model 2018 yılında ise ikinci versiyonu ile karşımıza çıktı. Ancak kamerası daha gelişmiş olan bu model de ilk model gibi beklentileri karşılamadı. Şirketin AR temelli Spectacles modeli ise Metaverse akımı ile tüm rüzgarı tersine çevirme ihtimali de var.
Adını ilk olarak Killzone serisiyle duyuran ve bir süre sonra Sony bünyesine katılan Guerilla Games tarafından geliştirilen Horizon Forbidden West’in çıkışına sadece bir ay kaldı. 18 Şubat 2022 tarihinde PlayStation 4 ve PlayStation 5 sahiplerinin beğenisine sunulacak olan yapım ile ilgili yeni bir video yayınlandı.
Bu hafta itibarıyla Xbox ve PC Game Pass için Microsoft ile anlaşmasını duyuran Ubisoft, PlayStation cephesiyle ilgili de konuştu.
Forbidden West’te düşmanlar eskisinden daha zorlu olacak
Hollandalı oyun yapımcısı Guerilla Games, PlayStation 4’e özel olarak piyasaya sürdüğü Killzone Shadow Fall‘un hem satışlarda hem de incelemelerde vasat bir grafik çizmesiyle bir süre kabuğuna çekilmişti.
Aradan geçen 4 yılın ardından 2017 senesinde Horizon Zero Dawn markasını yaratan firma, aynı başarıyı 2020’de yayınlanan PC portuyla da devam ettirmeyi başarmıştı. Guerallia Games, yaklaşık 3 yıldır Horizon’ın devam oyunu Forbidden West üzerinde çalışıytordu ve artık yapımın piyasaya sürülmesine sadece bir ay kalmış durumda.
Oyunun yapımcısı Gurilla Games, Forbidden West’in piyasaya sürülmesine 1.5 aydan kısa bir süre kalmışken, yapımdaki kabileleri tanıtan yeni videoyu yayınladı. Farklı kabilelerin farklı kültürlerini, silahlarını ve karakterlerini keşfedeceğimiz yapımın bu yeni videosu, eskisinden çok daha zorlu düşmanlarla karşılaşacağımızın da sinyallerini veriyor.
Carja ve Oseram‘ın sınır yerleşimlerinden Plainsong’daki Utaru’nun harap olmuş tarlalarına, Tenakth‘ın savaşta yıpranmış Klan Topraklarına kadar, yeni ittifaklar ve ölümcül düşmanların bizi beklediğini gösteren kabile tanıtım videosunda oyuna dair bütün düşmanları görmediğimizin altı çizildi. Bu anlamda Forbidden West’in tüm sırlarını görmek için 18 Şubat 2022’yi beklememiz gerekecek.
Sony, CES 2022 kapsamında yaptığı lansmanda yeni jenerasyon sanal gerçeklik gözlüğü PlayStation VR 2 duyursunu gerçekleştirdi.
Horizon Forbidden West, gelecek ay içerisinde hem PlayStation 4 hem de PlayStation 5 kullanıcılarının beğenisine sunulacak. Peki sizler yapımın yeni videosu hakkında neler düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi bizlerle yorumlar kısmında paylaşmayı ihmal etmeyin.
Bir dönemin efsanesi Volkswagen Mikrobüs, elektrikli olarak yakında aramıza geri dönüyor. İlk olarak 1950’li yıllarda piyasaya çıkan model, özellikle 60’lı ve 70’li yıllarda efsaneye dönüştü. O dönemlerde Type 2 ya da T2 olarak da bilinen model, 2017 yılında ortaya çıkan konsept sonrası gerçeğe dönüşüyor. Peki ama yeni elektrikli T2 Mikrobüs ne zaman tanıtılacak?
Togg, dün akşam katılmış olduğu CES 2022 fuarında yeni konsept aracını tanıttı. Ardından şirketin CEO'su gelecek vizyonlarını paylaştı.
Elektrikli Mikrobüs (T2) tanıtım tarihi ortaya çıktı
Volkswagen’in ID Buzz adını verdiği elektrikli Mikrobüs, bir süredir yapay zekalı sürücüsüz deneylerini gerçekleştirirken sokaklarda göründü. Bugün Volkswagen CEO‘su Hebert Diess, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, efsanevi aracın 9 Mart 2022‘de tanıtılacağını açıkladı.
Diess, paylaşımında elektrikli T2 modelinin video şeklinde bir çizimini paylaştı. Daha önce 2015 yılında elektrikli minivan modelinin ilk konsept çizimleri ortaya çıktı. Volkswagen o dönemde sessiz kalmış olsa da 2017 yılında ilk prototip karşımıza çıktı. Bugün gösterilen ID Buzz hatları da bu modele yakın bir tasarımı doğruluyor.
Herbert Dies‘in paylaşımına bakılırsa, Volkswagen ID Buzz, Eylül 2021’de çıkan görsellere benzer bir tasarıma sahip olacak. Bu anlamda ID Buzz modeli geleneksel Mikrobüs modelinin yuvarlak hatlarını yeniden günümüze uyarlıyor. Bu yuvarlak hatları keskin modern hatlarla bir araya getiren marka, eski modellere göre çok daha kaslı bir tasarım ile gelme hazırlığında. Bu anlamda elektrikli Mikrobüs modelinin menzilinin de oldukça uzun olması beklentiler arasında.
Hali hazırda Münih’te devam eden ID Buzz için yapılan sürücüsüz deneylerde Argo AI ve Volkswagen beraber hareket ediyor. Argo AI özellikle sürücüsüz otomobil yazılımları konusunda önemli firmalardan biri. Firmanın geliştirdiği Lidar sensör, nesneleri 400 metreden daha uzak bir mesafeden algılama özelliğine sahip.
Volkswagen ID Buzz modelinin teknik özellikleri ise ortaya çıkmış değil. Ancak elektrikli otomobiller için ABD ve Avrupa’da farklı standartlar mevcut. Bu anlamda elektrikli T2 modeli önce Avrupa pazarına çıkacak. ABD standartlarına uygun modelin ise 2023 yılına sarkması beklentiler arasında.
Aslında uzun yıllardır Volkswagen Mikrobüs hayranları eski modelleri elektrikli modellere çeviriyor. Volkswagen’de eski modele olan bu bağlılığı elektrikli otomobil pazarında yükselmek için kullanma peşinde.
Las Vegas’ta basın karşısına geçip soruları cevaplandıran Turkcell CEO’su Murat Erkan, yaptığı konuşmada şirketin 2021 yılındaki hedef ve başarılarına değindi. Yılın ilk üç çeyreğinde 2,5 milyon yeni aboneye ulaştıklarını dile getiren Erkan, dördüncü çeyrek raporlarının açıklanmasıyla beraber, barajın epey üstüne çıkacaklarını tahmin ettiklerini paylaştı.
2021’de istikrarlı bir şekilde yükselttikleri abone sayısına vurgu yapan Erkan, aynı zamanda yıl boyunca yaptıkları fiber altyapı çalışmalarından ve gelişmiş veri merkezlerinden de söz etti. Bunların yanı sıra şirket yöneticisi, 2022’de hedeflenen yatırım planlarından da bahsetmeyi ihmal etmedi.
Turkcell CEO'su Murat Erkan, basının sorularını yanıtladı. Erkan, şirketin 2021'in ilk üç çeyreğinde ne kadar müşteriye ulaştığını açıkladı.
Turkcell CEO’su Murat Erkan, şirket yatırımlarını değerlendirdi
Turkcell, birkaç yıl önce paylaştığı vizyon doğrultusunda yatırımlarını çeşitlendirmeye ve artırmaya devam ediyor. Listenin ilk sırasındaysa müşterilerin yer aldığını söylüyor. Şirket CEO’su Murat Erkan, özellikle fiber internet ve altyapısında atılan adımlar sayesinde Sivas, Uşak, Afyon ve Ordu gibi şehirlerde altyapı sistemlerinin kurulduğunu ve 600 bine yakın kullanıcı kazandıklarını paylaştı. Fakat 2022 yılında hedef 1 milyonu geçmek olacak.
Paycell ve Superonline için de yatırımlarının giderek arttığını dile getiren Murat Erkan, devletin gerekli yasal düzenlemeleri yapmasıyla beraber ilerleyen süreçte daha fazla yatırımın önünün açılacağını vurguladı. Kur sebebiyle ülkemize yatırım yapmak isteyenler için maliyetlerin düştüğünü söyleyen Erkan, bu konuda nakitten çok stratejik yatırımcılarla ilgilendiklerini paylaştı. Bu sayede şirketin global pazara daha rahat ulaşacağını ekledi.
Sağlık, eğitim ve perakende sektörlerinde dijital dönüşüm yatırımlarının olumlu ilerlediğini söyleyen Erkan, gelişmelerin sürdüğünü ifade etti. Benzer bir şekilde akıllı ev projeleri için de yurt dışındaki projeleri örnek aldıklarını, bu projelerle ortak çalışmalar yapabileceklerini belirtti.
Aldıkları yatırımların yüzde 75’inin dövize bağlı olduğunu söyleyen Murat Erkan, gelirlerin yüzde 85’inin ise TL üzerinden elde edildiğini söyledi. Bu sebeple zorlayıcı bir süreçten geçilse de şirket adına iyi bir yıl olduğu eklendi.
Turkcell, ileride evlere güneş enerji sistemleri satabilir
Turkcell, ülkemizdeki kullanıcıların verilerinin yurt dışına çıkmaması gerektiğini ve ülkemiz sınırları içerisinde kalması gerektiğine inandığını söylüyor. Bu sebeple 4 adet veri merkezi kurulduğu söylendi. Bu veri merkezleri, yenilenebilir enerjiden güç alacak. 4 veri merkezinden 3’ünde güneş paneli sistemleri bulunuyor. Ayriyeten şirket, geçtiğimiz dönemde Çeşme’de de yatırım amacıyla bir rüzgar enerji santrali satın aldı.
Buna ek olarak Turkcell, ilerleyen süreçte yenilenebilir enerji sektöründeki yatırımlarını artırarak kendi enerji açığını kapatmayı planlıyor. Aynı zamanda başta kobiler olmak üzere, bireysel tüketiciler için de evlere güneş enerji sistemleri satmayı düşünüyor.
Huawei ve Samsung gibi rakipleri katlanabilir akıllı telefon piyasasına çoktan girmişken, Amerikan teknoloji devi Apple cephesinin hamlesi de merakla bekleniyor. Daha önce Apple cephesinden gelen sızıntılara yenileri eklendi ve firmanın yeni dönemde katlanabilir akıllı telefonlarla ilgili plan ve projeleri ortaya çıktı.
Apple, YouTube kanalında kaybolan AirPods bulma yöntemlerinden bahsettiği 2 buçuk dakikalık bir video paylaştı.
Apple, piyasaya girmek için 2023’ü bekleyebilir
Özellikle Apple cephesinden daha önce verdiği güvenilir sızıntılarla bilinen Dylandkt, bu kez de firmanın katlanabilir akıllı telefon stratejileriyle ilgili yeni bilgiler paylaştı. Ünlü duyumcuya göre Apple, iPhone için şu anda birden fazla katlanabilir telefon prototipi üzerinde çalışıyor. Buna karşın şirketin katlanabilir ekran teknolojileri ve piyasadaki yeriyle ilgili şüpheleri var.
Bu hafta gönderdiği bir tweet dizisinde konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Dylandkt, Apple’ın bir süredir birden fazla katlanabilir akıllı telefon konsepti üzerinde uzun uzun çalıştığını, buna karşın katlanabilir telefonların piyasada yer edinmeye devam edip etmeyeceğinden emin olmadığını açıkladı.
Bununla birlikte ünlü şirketin rakiplerinin birbiri ardına piyasaya sürdüğü ürünlerin geri dönüşlerini de incelediğini ve yapılan hataları analiz ettiği belirtildi. Apple’ın diğer firmaların piyasaya sürdüğü ürünleri birer ‘beta‘ ürün olarak gördüğünü ve katlanabilir telefon piyasasına giriş yaptığında mevcut iPhone’larda olduğu gibi, tamamen kompakt, işletim sistemiyle ve kullanımıyla uzun vadeli bir cihaz üretme niyetinde olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz aylarda konuyla ilgili bir açıklama yapan bir başka Apple analisti Ming-Chi Kuo, Apple’ın 2023’te piyasaya sürülmesi planlanan 8 inçlik esnek OLED QHD+ ekranlı katlanabilir iPhone geliştirdiğini belirtmişti. Yine Aralık ayında ekran analisti Ross Young, Apple’ın 2023’e kadar katlanabilir bir iPhone çıkarmasını beklemediğini ifade etti.
Şu ana kadar Apple cephesinden gelen tüm sızıntı ve dedikodular, firmanın katlanabilir iPhone piyasasına girmek için 2023’ü bekleyeceğine işaret ediyor. Peki sizler bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi bizlerle yorumlar kısmında paylaşmayı unutmayın.
