Son dönemde başarılarıyla konuşmaya alıştığımız Türkiye Kadın Millî Voleybol Takımı, bugün bunlara bir yenisini ekledi. Filenin Sultanları, 2021 CEV Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası üçüncülük maçında Hollanda’yı 3-0 mağlup ederek bronz madalyanın sahibi oldu.
Şampiyonada yarı finale kadar başarıyla gelen Filenin Sultanları, Sırbistan’la karşılaşmasından 3-1 mağlup ayrılmıştı. Bu nedenle tüm umutlar üçüncülük için Hollanda ile yapılacak maça kaldı. Mücadele sırasında 1. set 25-20, 2. set:: 25-19, 3. set ise 25-23 bitti. Böylelikle Türkiye, maçtan 3-0 galip ayrıldı.
Tokyo 2020 Yaz Olimpiyatları'nda dereceye girecek sporcuların gümüş, altın ve bronz madalyaları kamuoyu ile paylaşıldı.Akıllı telefonlar olimpiyat madalyası haline geldi.
Filenin Sultanları, sosyal medya gündemine oturdu.
Sosyal medyada da oldukça ilgi gören maç, kullanıcıların tepkileriyle beraber Twitter’ın da gündemine oturdu. Kullanıcılar, maç boyunca paylaşımlarıyla Filenin Sultanları’na destek vermek için paylaşım yaptı. İşte o paylaşımlardan bazıları…
"Akşama maç var, onu izleyeceğim" denildiğinde sadece futbol akla gelmiyor artık. Filenin harika kadınları bunu başardı. Mesela bu akşam futbol milli takımının maçı var, kimsenin umrunda değil. #FileninSultanları sizinle gurur duyuyoruz! pic.twitter.com/LqH75zbmhN
Xiaomi, son dönemde gittikçe yaygınlaşan siber olaylar için yeni bir adım attı. Çinli şirket, MIUI için yayınladığı son beta sürümünde MIUI Pure modunu test etmeye başladı. MIUI’nin yeni uygulaması sayesinde Xioami cihazların uygulama yüklerken daha güvenilir olması amaçlanıyor.
Xiaomi tarafından 15 Eylül'de düzenlenecek etkinliğe az kala bir Belarus marketi Mi Pad 5 tabletinin fiyatını Instagram üzerinden sızdırdı.
Xiaomi, MIUI ile kullanıcılarını desteklemeye devam ediyor
MIUI işletim sistemi ile başarılı bir süreç yürüten Xiaomi, son yayınladığı 12.5 sürümü ile birlikte kullanıcıların bir kez daha beğenisini kazanarak tam not almayı başardı. Hal böyle olunca MIUI 13 çalışmalarını hızlandıran şirket, sistemin yeni sürümü için Pioneer Team adındaki bir geri bildirim uygulamasına dahi yatırım yaptı.
Yeni MIUI sürümü 13’ün yayınlanmasına az bir süre kala, sistemin beta sürümünde keşfedilen yeni güvenlik modu Pure ile uygulamalara güvenmek artık daha kolay olacak. Yeni özelliğin, kötü niyetli Android uygulamarıyla ilişkili güvenlik endişelerini gidermede büyük rol oynaması bekleniyor.
Pure modu, varsayılan olarak APK uygulama yüklemeyi de devre dışı bırakacak. Güvenlik modu ayrıca kullanıcının izni ve bilgisi olmadan arka planda çalışan uygulamaların yüklenmesinin önüne geçecek. Ek olarak güvenlik modunda yan uygulama yüklemeyi aktif hale getirerek APK yüklenebileceğini belirtelim.
Pure modu Çin kullanıcıları için sunulmaya başladı. Özelliğe ait test paketlerinin 6 Eylül’den itibaren toplam 5 gün boyunca 1000 onaylı cihaz ve beta test cihazına dağıtlacağı belirtiliyor.
Xiaomi’nin şu anda Pure mode ile tam olarak ne yapmak istediğinin bilinmediği ifade ediliyor. Özelliğin yakında yayınlanacak olan MIUI 13’ün bir parçası olup olmayacağı ise henüz belirsiz. Ayrıca Çin dışındaki kullanıcılar için sunulup sunulmayacağı da bilinmiyor.
Rockstar Games, attığı sağlam adımlarla özellikle son birkaç yılın en sevilen oyun stüdyolarından biri haline geldi. Oyuncular bu stüdyonun büyük işlerin altından iyi şekilde kalkıp adeta şaheser oyunlar sunmasını seviyor. GTA ve Red Dead Redemption gibi öne çıkan oyunlarıyla tanıdığımız stüdyonun hiç çıkmamış bir oyunu daha var: The Agent.
The Agent, Rockstar Games’in PlayStation 3’e özel olarak çıkarmayı planladığı bir oyundu. Soğuk savaş döneminde geçmesi planlanan oyunda bir ajanı canlandıracaktık ve onun heyecan verici macerasına ortak olacaktık. Aslında oyunla ilgili bu kadarı bile bizim umduğumuz kısmından oluşuyor. Çünkü Rockstar Games, oyun ile ilgili neredeyse hiçbir şey duyurmadı.
Oyun 2009’da bir fuarda “The Agent adında bir oyun geliştiriyoruz” söylemiyle duyuruldu ve oyunun aşağıda gördüğünüz logosu, ekranlarda gösterildi:
Şirket çalışanlarının söylentilerine göre oyun ilk olarak güçlü bir sinematik demo ile yöneticileri etkilemeyi başarmıştı. Ardından yeşil ışığı gören oyun, ne yazık ki asla karşımıza çıkmadı. Agent, PlayStation 3’e özel olarak çıkacaktı ve çıkış tarihi “yakında” duyurulacaktı.
Oyun ilk olarak 2007 yılında masaya yatırıldı ve 2009’da duyuruldu, 2013 yılına gelindiğinde artık PlayStation 4’ün ayak sesleri duyulsa da oyunun isim hakları yenilendi. Bu haklar 2017 yılında da yenilendi ve artık umutlarımız tekrar canlanabiliyordu. Ancak 2018 yılında bu haklar bırakıldı, yani The Agent ismi artık Rockstar’a ait değildi.
Oyun içi ekran görüntüsü olduğu iddia edilen görsel
Eğer Agent çıksaydı, hala kendisinden bahsettiğimiz bir aksiyon oyunu olabilirdi. Zira şirket içi dedikodulara göre oyunun hazırlanan demosu çok başarılıydı ve Rockstar Games’in üst yöneticileri oyundan ümitliydi. Sonrasında gelişenlerin ne yönde olduğunu ne yazık ki bilmiyoruz.
Belki de ilerleyen yıllarda ismi The Agent olmasa da ona yakın bir konseptte oyun görebiliriz. PlayStation 3’ün artık tozlu raflarda kaldığını düşünecek olursak Rockstar Games muhtemelen The Agent’ı şu an geliştirseydi PC ve konsollar için geliştirirdi.
Sizce asla çıkmayan The Agent oyununa ne oldu? Fikirlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.
Yeni eğitim öğretim yılının başlangıcına kısa bir süre kaldı. Öğrenciler de okul ihtiyaçları için alışveriş yapmaya başladı. Biz de öğrenciler için en iyi tabletler listesiyle karşınızdayız. Öğrencilerin, çevrim içi eğitimlere ve dersleri destekleyici kaynaklara ulaşmak kullanabileceği tabletleri bir araya getirdik.
Hazırladığımız listenin öğrencilere yönelik olması nedeniyle ilk olarak fiyat kriterini göz önüne aldık. Ayrıca cihazları belirlerken performans noktasını atlamadık. Fiyat performans oranıyla dikkat çeken modelleri seçmeye özen gösterdik.
Xiaomi tarafından 15 Eylül'de düzenlenecek etkinliğe az kala bir Belarus marketi Mi Pad 5 tabletinin fiyatını Instagram üzerinden sızdırdı.
Tablet alırken nelere dikkat etmek gerekir?
Her ürün grubunda olduğu gibi tablet alırken de bazı noktaları incelemeniz gerekiyor. İlk olarak tablette dikkat etmeniz gereken kısım ekran ve tasarım diyebiliriz. Cihazın boyutu ve ekran özellikleri deneyiminizi net şekilde etkileyecektir. Özellikle ekranın çözünürlüğü ve paneli göz önüne almanız gereken kısımlar arasında yer alıyor.
Tabletlerin bir diğer önemli noktası ise performans diyebiliriz. Bu kapsamda cihazın işlemcisine ve RAM kapasitesine bakmalısınız. Ayrıca depolama alanını göz ardı etmemelisiniz. Öğrenciler için en iyi tabletler listemizde bu kriterler için de ideal modelleri seçmeye çalıştık.
Yukarıda bahsettiğimiz kriterlerin yanı sıra pil performansı da tablet seçerken dikkat etmeniz gereken noktalardan biridir.
Öğrenciler için en iyi tabletler
Tablet pazarında çok sayıda seçenek yer alıyor. Ürünlerin fiyatları ise 1.000 TL bandından başlayarak 10 bin TL’yi geçiyor. Ancak öğrencilere yönelik hazırladığımız derlemede, 3 bin 500 TL bandını aşmayan modelleri seçtik. Ayrıca listemizin büyük kısmı 2 bin TL altı seçeneklerden oluşuyor. Dilerseniz lafı uzatmadan ürünlere geçelim.
1 – Samsung Galaxy Tab A7
Güney Koreli markanın geçtiğimiz yıl piyasaya sürdüğü ürün, orta segment tabletler arasında yer alıyor. İçerik tüketimi Tab A7’nin ana amacı. Bu kapsamda 10.4 inç büyüklüğünde olan ve 2000×1200 piksel çözünürlük sunan bir LCD ekran ile kullanıcıların karşısına çıkan tablet, Dolby Atmos desteğine sahip olan dört hoparlör ile geliyor. Diğer yandan bu özellikler, derslere ek olarak çevrim içi eğitimleri takip etmek için oldukça cazip.
Öğrenciler için en iyi tabletler listemizdeki model, 2 GHz hızında çalışan sekiz çekirdekli Qualcomm Snapdragon 662 işlemciden güç alıyor. 3 GB RAM’e tercih edilen modele göre 32 GB veya 64 GB depolama alanı eşlik ediyor. Ayrıca yetersiz kalması durumunda microSD kart ile hafızayı 1 TB’a kadar artırmanız mümkün. Cihazın pil kapasitesi ise 7.040 mAh.
Derlememizin bütçe dostu üyelerinden biri Huawei MatePad T10 oldu. 9.7 inç büyüklüğünde ekrana sahip olan MatePad T10, 1.280 x 800 piksel çözünürlük değeriyle geliyor. Ayrıca cihazın ekranı, IPS LCD teknolojisini kullanıyor.
8 çekirdekli HiSilicon Kirin 710A işlemciden güç alan tablet, 2 GB RAM ve 32 GB dahili depolama alanına sahip. Diğer yandan öğrenciler için en iyi tabletler arasındaki ürünün pil kapasitesi 5.100 mAh. Ayrıca cihaz kutusundan Android 10 işletim sistemiyle çıkıyor.
Öğrenciler için en iyi tabletler listemizde yer alan Tab S6 Lite, üniversiteliler için ideal seçeneklerden biri diyebiliriz. 2000 x 1200 piksel çözünürlük sunan 10.4 inçlik TFT ekran ile gelen tablet, 224 ppi ekran yoğunluğuna sahip. Ayrıca tabletin arkasının ve çerçevelerinin alüminyum olduğunu belirtelim.
Gücünü 10 nm fabrikasyon süreci ile üretilen Exynos 9611’den alan tabletin işlemcisi 8 çekirdekli. Bu çekirdeklerden 4 adet Cortex-A73 2.3 GHz hızında, 4 adet Cortex-A53 ise 1.7 GHz hızında çalışıyor. İşlemci Mali-G72 MP3 grafik birimini de bünyesinde barındırıyor. 4 GB RAM ile gelen tabletin depolama alanı seçenekleri ise 64 GB ve 128 GB. Diğer yandan cihazın pil kapasitesine baktığımızda 7.040 mAh değerini görüyoruz.
Listemizin en pahalı üyesi ise Apple tarafından oldu. iPad 8. Nesil; 10.2 inç büyüklüğünde, 1620 x 2160 piksel çözünürlüğünde Retina IPS LCD ekranla karşımıza çıkıyor. Diğer yandan cihazın kamerasıyla; notları PDF’e çevirmesi, not alma kolaylığı, ders anında eş zamanlı ses kaydı alma gibi özellikleri öne çıkıyor.
Donanım tarafında ise Apple, tablette eski nesil bir işlemciye yer verdi. Fakat A12 Bionic işlemcisi, oyun ve genel kullanım için iyi bir performans gösteriyor. Aynı zamanda öğrenciler için en iyi tabletler listemizde modelle, iMovie üzerinden video da düzenleyebilirsiniz. Tabletin bu yeteneklerinin arkasında, iPadOS işletim sisteminin kararlılığı da var.
Şubat ayında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ihtiyacı olan öğrencilere dağıttığı Vestel tablet online eğitim için oldukça ideal. Vestel V Tab Z1 10.1 inç IPS dokunmatik ekrana sahip. 4 çekirdekli işlemcisi olan tablette hem arka hem ön kamera bulunuyor. Kameralar etkileşimli eğitim imkanını arttırırken, işlemcisi sayesinde öğrenciler, İnternet üzerinden eğitim odaklı içeriklere erişebilir.
Öğrenciler için en iyi tabletler listemizde yukarıdaki modellere alternatif seçenekler de yer alıyor. Dilerseniz tüm ürünlere aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Google o kadar büyük bir şirket ki, günümüzde hayatımıza girmediği alan yok diyebiliriz. Hatta hizmetlerini kullanmadığını iddia edenlerin bile aslında bir şekilde farkında olmadan alakaları var. Android işletim sistemli telefonunuz olmasa, YouTube’dan video izleyerek Google’ın bir ürününden faydalanmış oluyorsunuz. Bunu da es geçelim, aklınıza takılan bir sorunun cevabını aramak için ilk durağınız muhtemelen Google’ın arama motoru oluyordur.
Böylesine geniş bir ürün yelpazesine sahip olan şirketin kuruluşu 1998 yılına dayanıyor. Şu anda çatısı altında bulunduğu Alphabet’in değeri dört trilyon dolardan fazla. Her yıl milyonlarca kişi Google’a iş başvurusu yapıyor, ancak sadece bir kısmı bu şansı yakalıyor. Siz de onlardan biri misiniz? Yoksa hayalleriniz arasında var ve henüz gerçekleştirmek için adım atmadınız mı? Google’da çalışmaya başlamadan evvel bilmeniz gereken birkaç detayı listeledik.
Dünyanın en prestijli şirketlerinden Tesla bünyesinde çalışmak gibi bir hayaliniz var mı? Beklentilerinizi yükseltmeden önce iyi düşünün.
Mutlaka bir lakabınız olur
Google’da her çalışan için resmi olmayan bir isim tanımlanmaktadır. Bunlardan en yaygın olanı ise, herkesin kullandığı googler. Bilindiği kadarıyla şirketteki bütün çalışanların bilinen diğer adlarından biri “googler”dır. İşe yeni alınan kişilere ise new (yeni) kelimesinden türetilen “noogler” takma ismi veriliyor. Üstelik sadece bunlarla da sınırlı değil.
Kendini LGBT topluluğuyla özdeşleştiren veya onları açıkça destekleyen Google çalışanlarına gaygler denirken; 40 yaşın üzerindekilere atıfta bulunmak amacıyla greygler adı kullınılıyor. Greygler kelimesi, “grey (gri) googler” anlamına geliyor. Buradaki 40 yaş ve üzeri çalışanların saç rengini ifade eder. Elbette ki hepsinin saçı aynı değil, ancak çoğunluktan dolayı bu isim tercih edilmiş olsa gerek.
Köpek bakıcısı olan Google çalışanları için, tahmin edebileceğiniz üzere Doogler kelimesi kullanılıyor. Brewglers, bira içen çalışanlara atanmışken; Yahudilik dinine mensup olanlar ise Jewglers olarak biliniyorlar
Kilo probleminiz çözülmek bir yana, artabilir
Şehir efsanesine göre Google’ın kurucu ortaklarından Sergey Brin, ofisin yapım aşamasında mimarlara “kimsenin yiyeceklerden 200 metre uzakta olmaması” yönünde talimat vermiş. Hatta Google, çalışanlarının aparatif, atıştırmalık, yöresel yemek ve diğer besinlerden faydalanabilmelerine o kadar çok önem veriyor ki, işin mutfağında denetimden sorumlu deneyimli şefler ve açılar görev yapıyor.
Her Google çalışanı günde üç öğün ücretsiz yemek hakkına sahip. Bunun da ötesinde, bir şeylerle uğraşırken yiyebilecekleri meyveler, çerezler, atıştırmalıklar da mevcut. Şirketin dünyanın dört bir yanındaki ofislerinde işe başlayan nooger’ların kısa sürede 15 kilo almalarıyla ünlü oldukları söyleniyor. Hatta çalışanlar kendi aralarında buna “Google 15” ismini vermişler.
İşin içinden çıkamadığınız sorular kâbusunuz olur
Google, çalışanlarına uyguladığı mülakat sisteminin karmaşıklığıyla ünlü. Stajyerlere dahi sordukları garip sorular, bu ünün temelini oluşturuyor. Günün birinde Google’a iş görüşmesine çağrılırsanız, “bir uçağa toplamda kaç adet tenis topu sığacağını düşünüyorsun?” sorusuna maruz kalabilirsiniz. Birçok kişinin anlam veremediği ve net cevabı olmayan bu sorular sadece tenis topuyla da sınırlı değil.
Google’da çalışmaya talip olan kişilere; ABD’de yılda kaç kitap yayımlandığı, her yıl ABD’de saçlarını kestiren kişi sayısı, bir ATM’yi yaşlılara uygun şekilde nasıl tasarlayacakları ve San Fransisco’daki evsizliği nasıl bitirecekleri konusunda fikirleri soruluyor. Ancak zor olması nedeniyle yasaklanan sorular da yok değil. Örneğin rögar kapaklarının neden yuvarlak olduğu ve güncel olarak kaç tane piyano akortçusunun yaşadığı kaldırılan sorular arasında yer alıyor.
İncelenme süreci adeta kim kime dum duma
Pozisyonu fark etmeksizin her Google çalışanı birbirini değerlendirebiliyor. Yöneticiler, meslektaşlarının yanı sıra çalışanlarını; çalışanlar ise kendi üstlerini belirli kriterlere göre inceleyebiliyor. Google bu sürece “360 derece geri bildirim sistemi” adını veriyor.
Her Google çalışanı, aylık veya iki yıllık süreçler de dahil olmak üzere periyodik aralıklarla inceleme sürecine tabi tutulmaktadır. “Önizleme” olarak adlandırılan iki yıllık aşama, yılın ilk altı ayı içinde gerçekleşiyor. Ekim ve Kasım aylarında ise “ana inceleme” adı verilen, Google çalışanının kaderini belirleyecek süreç başlıyor.
Ana incelemede, bireysel çalışanların o yılki başarılarını en fazla 512 kelimeyle anlatmaları isteniyor. Ardından bu bilgiler, değerlendirilmek üzere şirket içindeki diğer çalışanlara gönderiliyor. Bu şekilde herkesin birbirini Google’ın temel değerlerine uyumu, liderlik vasfı, sorunları çözme yeteneği ve kendi başına çalışma beceresi bakımından inceleyip fikir belirtmesi bekleniyor. Bir çalışan, hangi meslektaşının kendisini değerlendirdiğini göremiyor ancak neler söylediğini detaylı olarak biliyor.
Şaka değil: Arabanızda yaşamak zorunda kalabilirsiniz
Google dahil olmak üzere dünyanın en büyük teknoloji şirketlerini barındıran Silikon Vadisi, San Fransisco Körfezi’nde yer alıyor. Bu bölgede yıllardır devam eden konut krizinin etkileri hala sürüyor. Söylentilere göre ev kiraları o kadar fazla ki, maaşı yüksek olan yazılım geliştiricileri bile parayı çıkıştırmakta zorlanıyorlar. Üstelik problem sadece Google çalışanları için geçerli değil. Silikon Vadisi’nde yaşayan çoğu kişiyi etkiliyor.
Google’ın San Fransisco’daki ofisinde çalışmaya karar verirseniz, yüksek kira ücretleri nedeniyle arabanızda yaşamanız gerekebilir. Eğer ki eviniz uzaksa, trafik yoğunluğu gibi dezavantajlar maalesef beraberinde karşılaşacağınız sorunlar arasında. Ofise yakın yerde kalanlar ise kaldıkları aracı müsait bir yere park etmeyi tercih ediyorlar.
Ubisoft’un popüler serisi Watch Dogs’un son oyununu oynamak isteyenlere müjdeli haber geldi. Ubisoft Connect üzerinden Watch Dogs Legion oynaması ücretsiz oldu. Hafta sonunu kapsayan bu kampanyanın yanı sıra oyun için büyük indirim oldu. Ancak indirim de kısa süreliğine geçerli olacak.
PS Store bu sefer de çeşitli indirimler düzenleyerek oyunculara çeşitli fırsatlar sundu. Yapımlarda yüzde 80'e varan indirimler bulunuyor.
Watch Dogs Legion hafta sonu için ücretsiz oldu! Oyunun fiyatı da indirime girdi
Fransız oyun geliştiricisi Ubisoft, Watch Dogs Legion’ı hafta sonu boyunca oynaması ücretsiz yaptı. Bu sayede oyuncular, Watch Dogs Legion’ı Ubisoft Connect’ten indirip hafta sonu boyunca ödeme yapmadan oynayabilecek.
Watch Dogs Legion için oynaması ücretsiz fırsatının yanı sıra dikkat çekici bir indirim de oldu. Oyunun fiyatı yüzde 60 düştü. Böylece 269 TL fiyat etiketine sahip oyunu hafta sonu boyunca107,60 TL’ye satın alabilirsiniz. Diğer yandan Ubisoft Connect’te Far Cry 5 fiyatı 53.80 TL’ye, Assassin’s Creed Odyssey fiyatı da 67.25 TL’ye indi.
Ubisoft’un Watch Dogs için getirdiği fırsatlar sonrasında oyunun sistem gereksinimlerini hatırlamakta fayda var. Aşağıda oyunun FHD çözünürlük için sistem gereksinimlerini görebilirsiniz. Diğer yandan oyunu ücretsiz oynamak için bu bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Müzayedeci Sotheby’s adlı şirket yakın zamanda yaptığı açıklamada ‘Love is in the Bin‘ eserinin 14 Ekim‘de Londra‘da satışa sunulacağını açıkladı. Parçanın ön satış fiyatının tahmini olarak 4 milyon sterlin ile 6 milyon sterlin arasında yer alması bekleniyor. Bu da 5,5 milyon dolar ile 8,3 milyon dolara tekabül ediyor.
Sahte Banksy NFT sanat eseri, İngiliz bir koleksiyoncu tarafından satın alındı. İşin ilginç kısmı ise eserin Banksy'nin sitesinde satılması.
Balonlu Kız eserinin ilk satışı 2018 yılında gerçekleşti
Banksy‘in bu eseri kalp şeklinde kırmızı balona uzanan bir kızın spreyle boyanmış görüntüsünü taşıyan yarısı parçalanmış bir tuvalden oluşuyor. Balonlu Kız olarak bilinen eser, 2018 yılınınEkim ayında bir alıcı buldu ve Sotheby’s tarafından satışı gerçekleşti. Anonim bir Avrupalı alıcı son teklifi yaparak bu eserin sahibi oldu.
Avrupalı alıcı eseri tam alacağı sırada Banksy‘in çerçeveye gömdüğü gizlenen bir parçalayıcı açığa çıktı. Bu da tuvalin yarısını çerçeveden şeritler halinde ayırdı. Anonim şahıs satın alma işlemine devam etmeye karar verdi. Eğer eser tahmini fiyatına ulaşırsa verdiği kararın onu bu konuda oldukça haklı çıkaracağı görülüyor.
Alex Branczik, eseri yakın sanat tarihinin gerçek bir simgesi olarak nitelendirdi
Sotheby’s‘in Modern ve Çağdaş Sanat Başkanı Alex Branczik, Love is in the Bin‘i nihai Banksy sanat eseri ve yakın sanat tarihinin gerçek bir simgesi olarak nitelendirdi. Branczik sözlerine şöyle devam etti:
“Love is in the Bin, 21. yüzyılın en muhteşem sanatsal olayından doğdu. Balonlu Kız satış odamızda kendini imha ettiğinde Banksy, o zamandan beri kültürel bir fenomen haline gelen küresel bir sansasyon yarattı.”
Alex Branczik
Sanat eseri önümüzdeki ay satılmadan önce Londra, Hong Kong, Taipei ve New York‘a götürülerek halka açık sergilenecek.
Balonlu Kız eseri aslen Doğu Londra’daki bir duvara çizildi
Tam kimliğini hiçbir zaman açık etmeyen Banksy, kariyerine İngiltere‘nin Bristol kentinde binaları spreyle boyayarak başladı. Bunları yaparken de zamanla dünyanın en tanınmış sanatçılarından birisi haline geldi. Eseri olan Balonlu Kız aslen Doğu Londra‘daki bir duvara çizildi. Sonsuz sayıda üretilerek sanatçının en bilinen görüntülerinden birisi haline geldi.
Sizler Banksy‘in eseri hakkında ne düşünüyorsunuz? Fiyatı hakkında düşünceleriniz neler? Fikirlerinizi yorumlar kısmından belirtmeyi ihmal etmeyin.
Gelişen teknoloji, günden güne hayatımızı kolaylaştırmaya devam ediyor. Bunun en net örneklerinden biri ise arabalarımız için çıkan Android Auto ve Apple CarPlay gibi arayüzler. Telefon kontrolünü kolaylaştırmak, aracınızı daha da akıllandırmak ve güvenli bir sürüş sağlamak için kullanılan bu özellikler, yeniliklerle karşımıza çıkıyor.
Özellikle CarPlay tarafındaki yeniliklerin sayısı ise günden güne artıyor. Gelen bilgilere göre, bir süredir Google ve Apple Haritalar uygulamasını içinde barındıran CarPlay, Yandex ile anlaştı. Ülkemizde ve dünyada oldukça sevilen ve otomobil sürücülerinin sıkça tercih ettiği Yandex Haritalar, platforma eklendi.
Apple çalışanları, Tim Cook'a açık mektup göndererek son dönemde patlak veren olaylar hakkında bazı taleplerde bulundu.
Apple CarPlay, Yandex Haritalar desteği kazandı
Başlı başına bir araç içi işletim sistemi olmayan Apple CarPlay, daha ziyade iPhone‘larda bulunan uygulamaları otomobilin dijital sistemlerine entegre ederek, cihazınızı ve uygulamalarınızı otomobilinizin dokunmatik ekranından kolayca kontrol etmenizi sağlıyor. Ancak bu her uygulamanın telefondaki gibi araçta kullanılacağı anlamına gelmiyor. Kullanıcıların en büyük eksiklik yaşadığı uygulama olarak ise Yandex Haritalar gösteriliyordu.
Neyse ki bekleyiş sona erdi. Şu andan itibaren Apple CarPlay kullanıcıları, Yandex‘in sevilen servisini kullanabilecek. Her ne kadar Apple, Haritalar uygulamasını geliştirmek ve daha iyi hale getirmek için uğraşsa da kullanıcıların büyük bir kısmı Google ya da Yandex’in uygulamalarını tercih ediyor. Ancak belirtmekte yarar var ki uygulama şu an sadece Rusya’da çalışıyor. Yine de kısa süre içerisinde diğer bölgelerde de kullanıma açılması bekleniyor.
Peki siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Apple, Yandex ya da Google‘a ait haritalar uygulamalarından hangisi sizin favoriniz. Konuyla ilgili görüşlerinizi yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.
Xiaomi‘nin 15 Eylül‘de küresel bir etkinlik yapması şirketin planları dahilinde yer alıyor. Bu lansman sırasında XiaomiMi Pad 5 tabletinin tanıtılması bekleniyor. Yeni tabletin internete yüklenen bir kutudan çıkartma videosunun sayesinde global bir versiyon alacağı açığa çıktı. Bir Belarus mağazası tarafından paylaşılan video Instagram‘da görüntülendi. Mağaza bu sırada cihazın ön sipariş için hazır olduğunu belirten bir gönderi de yayınladı.
Tablet pazarındaki sessizliğini Mi Pad 5 serisiyle bozan Xiaomi, kısa süre içinde stokları tüketen müşterilerini mağdur etti.
Gönderi Xiaomi Pad 5’in beyaz kutuda geleceğini gösteriyor
Xiaomiui tarafından Twitter üzerinden paylaşılan videoda, Xiaomi Pad 5‘in Çin versiyonunda olduğu gibi beyaz bir kutu içerisinde geleceğini görüyoruz. Ancak bu kutu şarj cihazı ve USB kablosuyla birlikte geleceği için Çin’dekinden daha kalın görünüyor.
Cihazın üzerindeki şeride göre Mi Pad 5, Snapdragon 860 işlemciyle geliyor
Tabletin üzerinde yer alan film şerit; WQHD+çözünürlük, 120Hz tazeleme hızı, dörtlü hoparlör, Snapdragon 860 işlemci ve çift hücreli 8720mAh değerinde bir bataryaya işaret ediyor. Video aynı zamanda cihazın global versiyonunun beyaz ve siyah renk seçenekleriyle piyasaya sürüleceğini gösteriyor.
Cihazın Belarus mağazasındaki fiyatı yaklaşık 429 dolar
İlgili mağaza cihaza BYN 1199 değerinde bir fiyat etiketi koydu. Bu da 429 dolara denk geliyor. Videoda gösterilen model 6GB RAM ve 128 GB depolama alanı olan varyantıydı. Baktığımızda Çin‘de yer alan 1999 CNY (310$) fiyatından oldukça yüksek olduğunu görüyoruz. Resmi fiyat henüz şirket tarafından açıklığa kavuşmadı. Bu yüzden ücreti öğrenmek için resmi lansmana kadar beklememiz gerekiyor.
Sizler XiaomiMi Pad 5 tabletinin sızdırılan fiyatı hakkında ne düşünüyorsunuz? Özellikleri tarafında beklentilerinizi karşıladı mı? Satın almayı düşünüyor musunuz? Fikirlerinizi yorumlar bölümünden bizlere ihmal etmeyi unutmayın.
Microsoft’un yeni işletim sistemi Windows 11, Haziran ayında resmen tanıtıldı. Yenilenmiş tasarımı ve güçlü özellikleri ile dikkat çeken işletim sistemi, 5 Ekim’de genel kullanıma sunulacak. İşletim sistemi halihazırda Windows Insiderprogramı kapsamında sınırlı sayıda kullanıcı ile test ediliyor.
Windows 11, henüz kararlı sürüme ulaşmadığı için yapısında birçok hata ve bug da barındırıyor. Ancak son günlerde ortaya çıkan yeni bir hata, Insider kullanıcılarının canını fazlasıyla sıktı.
Kısa süre önce Windows 11'in çıkış tarihini açıklayan Microsoft, bu duyurunun hemen ardından bazı kullanıcıları kızdıracak hamle yaptı.
Windows 11’de görev çubuğu kaybolmaya başladı
İşletim sistemi test aşamasında olduğu için çeşitli hatalar ve bugların olması gayet normal. Ancak yeni ortaya çıkan hata ile Windows 11 görev çubuğu tamamen ortadan kayboluyor. Bu nedenle Windows Insider programı da ciddi şekilde zarar görüyor.
Windows Insıder kullanıcılarının karşılaştığı bu hata sonrası zaman kaybetmeden harekete geçen Microsoft, söz konusu hatanın 22000.176 ve 22449 yapı numaralarından kaynaklandığını duyurdu. Şirket, hataya neden olan sorun ile ilgili en kısa bir yama yayınlayacaklarını belirtirken, halihazırda sorundan müzdarip kişiler için de geçici bir çözüm yolu önerdi.
Microsoft’un görev çubuğunun kaybolmasıyla ilgili önerdiği çözüm yolu ise şöyle;
Adım 1: CTRL-ALT-DEL’i kullanarak Görev Yöneticisi’ni açın.
Adım 2 : Görev Yöneticisi’ni genişletmek için alt tarafta yer alan “Daha fazla ayrıntı” sekmesine tıklayın.
Adım 3 : “Dosya”ya gidin ve “Yeni görevi çalıştır”ı seçin.
Adım 4: “Aç” alanına “cmd” yazın.
Adım 5: Seçili alana reg delete HKCU\SOFTWARE\Microsoft\Windows\CurrentVersion\IrisService /f && shutdown -r -t 0 ibaresini yapıştırın.
Adım 6: Enter tuşuna bastıktan sonra PC’niz yeniden başlatılacaktır. PC’niz yeniden başlatıldığı zaman görev çubuğu geri gelecektir.
Akıllı telefon piyasasının büyük oyuncularından Apple, önümüzdeki haftalarda merakla beklenen iPhone 13 serisini vitrine çıkarmaya hazırlanıyor. Şirket, seri ile birlikte çeşitli yenilikleri de kullanıcıların beğenisine sunmayı planlarken, eleştirildiği bazı konularda da ciddi şekilde revizyona gittiğini gösteriyor. Peki, iPhone 13 serisi ile birlikte gelmesi beklenen en muhtemel 5 özellik ne? Sizler için derledik…
iPhone 13 serisi ile ilgili önemli bir sızıntı daha ortaya çıktı. Apple'ın ser verip sır vermediği yeni iPhone modelleri, 120 Hz sürprizi ile karşımızda.
iPhone 13 serisinde gelmesi beklenen 5 özellik
Çentiklerin küçülmesi
2017 yılının Eylül ayında Apple’ın güçlü özelliklerinin yanı sıra tasarım tarafında da ciddi yeniliklerle gelen iPhone X modeli vitrine çıktı. Özellikle ekran tarafında kullandığı çentikle dikkatleri üzerine çeken cihaz, akıllı telefon sektöründe uzun yıllar sürecek yeni bir trend başlatmıştı.
Apple’ın ardından neredeyse tüm akıllı telefon şirketleri, cihazlarını çentik tasarımı ile birlikte piyasaya sürdü. İlk etapta kullanıcılar tarafından fazlasıyla benimsenen çentik, belirli bir zaman sonra tepki çekmeye başladı. Şirketler, artık klasik hale gelen ve kullanıcıları sıkmaya başlayan çentiğin yerine farklı tasarımlar denemeye başladı. Bunlara pop-up kamera veya ekran altı kamera gibi teknolojileri örnek gösterebiliriz.
Ancak bu şirketlerin aksine Apple, son olarak piyasaya sürdüğü iPhone 12 serisinde bile çentik tasarımını tercih etti. Apple’ın yıllardır sürekli olarak çentik tasarımını kullanması ciddi şekilde tepki çekerken, şirkete yakın kaynaklardan gelen bilgilere göre iPhone 13 serisinde de kullanıcıların isteği gerçekleşmeyecek. Ancak bu sefer durum biraz daha farklı olacak.
Son dönemde sızdırılan bilgiler ve serinin ortaya çıkan maketlerini göz önüne alırsak Apple, iPhone 13 serisinde kullanılacak çentiklerin boyutunu yüzde 25 oranında küçültmeyi planlıyor.
Pil kapasitelerinin artması
iPhone 13 serisinde gelmesi beklenen 5 özellik
iPhone 13 serisinin pil özellikleri ile ilgili son dönemde kullanıcıları heyecanlandıracak yeni bir iddia ortaya çıktı. Ünlü analist Ming-Chi Kuo’ya göre Apple, ”Soft Board Technology” olarak adlandırılan yeni pil teknolojisi sayesinde serinin tüm modellerinde mevcut pil boyutunu artırmadan daha fazla pil kapasitesi sunmayı planlıyor.
Buna göre iPhone 13 mini, iPhone 13 ve iPhone 13 Pro modellerinde yüzde 10, iPhone 13 Pro Max modellerinde ise yüzde 18’lik bir pil kapasitesi artışı olacak.
Ekran tazeleme hızlarının 120 Hz olması
iPhone 13 serisinde gelmesi beklenen 5 özellik
Son dönemde amiral gemisi sınıfında yer alan Android telefonların 90 Hz ya da 120 Hz tazeleme hızlarına sahip paneller kullanmasına rağmen Apple, iPhone 12 serisinde 60 Hz standart tazeleme hızı sunan paneller tercih etmişti. Şirket her ne kadar yazılım desteği ile gayet akıcı bir ekran deneyimi sunsa da, iPhone 13 serisi ile birlikte bambaşka bir yol izleyecek.
Şirkete yakın kaynaklardan gelen bilgilere göre Apple, bu sene Samsung Display ile ortaklığa giderek serinin Pro ve Pro Max modellerinde LTPO paneller kullanacak. Bu sayede ekran tazeleme hızları 1 Hz ila 120 Hz arasında uyarlanacak. Yani tazeleme hızları gerekli durumlarda 120 Hz kadar çıkarken, aksi durumlarda da 1 Hz’e kadar düşecek. Böylelikle güç tüketiminde yüzde 20’lere varan bir azalma meydana gelecek.
Kamera lenslerinin büyümesi
iPhone 13 serisinde gelmesi beklenen 5 özellik
Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz aylarda Unbox Therapy adlı bir Youtube kanalı aracılığıyla iPhone 13 Pro Max modelinin maketi karşımıza çıkmıştı. Bu makette iPhone 12 Pro Max modeline kıyasla en dikkat çeken değişiklik küçülen çentiklerin yanı sıra kamera lenslerinin ciddi oranda büyümesiydi.
Bu tür maketler, genellikle Apple tedarik zinciri kaynakları tarafından sızdırılmış bilgiler doğrultusunda tasarlandığı için iPhone 13 Pro ve Pro Max modelinde kamera lenslerinin büyümesini bekliyoruz. Bu da sensörlere daha fazla ışık girmesi ve daha kaliteli fotoğraflar çekilmesi anlamına geliyor. Bununla birlikte iPhone 13 ve iPhone 13 mini modellerinde ise böyle bir değişikliğin olup olmadığı ise şu an için merak konusu.
Face ID’nin gözlük veya maske takılması durumunda da çalışması
Apple’ın iPhone X modeli ile birlikte kullanıcıların beğenisine sunduğu teknolojilerden biri de şüphesiz Face ID. Herhangi bir parola girmeye gerek kalmadan kullanıcıların yüzünü tarayarak ekran kilidini açmalarına olanak sağlayan bu özellik, maalesef aynı başarıyı gözlük veya maske gibi yüzün belirli kısımlarını kapatan aksesuarların takılması durumunda gösteremiyordu.
iPhone 13 serisinde gelmesi beklenen 5 özellik
Özellikle 2019 yılının sonlarına doğru patlak veren koronavirüs salgınından korunmak için sürekli olarak maske takılması gereken bu dönemlerde kullanıcıların işini bir hayli zorlaştıran Face ID, iPhone 13 serisi ile birlikte daha da yetenekli bir hale gelecek.
Şu an için Apple’ın Face ID üzerinde nasıl bir değişiklik yaptığı bilinmese de, şirkete yakın kaynaklardan gelen bilgilere göre, iPhone 13 serisinde yeni bir kamera düzeni bizleri karşılayacak. Böylelikle Face ID, gözlük veya maske gibi aksesuarların takılması durumunda da gayet başarılı bir şekilde çalışacak.
Dünyanın en değerli şirketi konumunda bulunan Apple, son dönemde hakkında ortaya atılan iddialar nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bazı şirket çalışanları, Apple bünyesinde ciddi sıkıntıların olduğunu ve tüm bunların görmezden gelindiğini iddia ederken, Tim Cook ve yönetim kurulu da ortaya atılan iddiaları net bir dille yalanlıyor.
Son olarak bir grup Apple çalışanı, Tim Cook’a açık mektup göndererek patlak veren olaylar hakkında bazı taleplerde bulundu.
Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden Apple, çalışanları arasında ayrımcılık mı yapıyor? Çalışanlar, örgütlenerek hikayelerini paylaştı.
Bir grup Apple çalışanı, Tim Cook’a açık mektup gönderdi
Apple çalışanları, birkaç yıldır Tim Cook’a açık mektup göndererek şirket içi yaşanan olumsuz durumlar nedeniyle çeşitli taleplerde bulunuyor. Son olarak Apple’ın yeniden ofisten çalışma sistemine geçmek için hazırlıklara başlaması üzerine Tim Cook’a açık mektup göndererek evden çalışmaya devam etmek istediklerini belirten çalışanlar, şimdi de uzun süredir tartışılan bir konuyu yeniden gündeme getirdi.
Hatırlanacağı üzere Apple, şirket çalışanları arasında maaş eşitsizliği, taciz olayları ve şeffaf olmayan tazminat gibi durumlar olduğu nedeniyle ciddi şekilde eleştiriliyordu. Her ne kadar şirket hakkındaki iddiaları net bir dille yalanlasa da, mevcut ve eski çalışanların #AppleToo başlığı altında organize olarak çeşitli iddialar ortaya atmasıyla olay karmakarışık bir hale büründü.
İşte tam da bu noktada bir grup Apple çalışanı, Cuma günü Tim Cook ve şirketin üst düzey yönetim kuruluna gönderdikleri açık mektupta vadedilen “kapsayıcılık, çeşitlilik ve eşitlik” ilkelerinin yerine getirilmesini istedi. Mektubun içeriği şu an için net bir şekilde açıklanmasa da çalışanların, şirketten ırkçılık, taciz ve ayrımcılık gibi ciddi iddiaların yeniden ve detaylı bir şekilde araştırılmasını talep ettiği belirtildi.