Sonic evreni genişliyor!

Gişede yakaladığı büyük başarıyla dikkat çeken ve aynı adlı oyun serisinden uyarlanan Sonic the Hedgehog (Kirpi Sonik) filmleri, artık yan yapımlarla birlikte bir sinematik evrene dönüşüyor. Serinin son filmiyle bu başarısını perçinlemesinin ardından Sonic 4’ün geleceği zaten belliydi. Ancak Paramount’un Sonic evrenine yönelik planları bununla sınırlı değil. Dördüncü filmin yanı sıra, aynı sinematik evrende geçecek yeni bir spin-off filmi daha hazırlanıyor.

Yeni Sonic yapımları geliyor

Paramount, vizyon takvimine eklediği bu yeni proje ile Sonic evrenini yan filmler ve dizilerle büyütüyor. Yeni duyurulan bu spin-off filmi için vizyon tarihi 22 Aralık 2028 olarak belirlendi. Bu, Sonic 4’ün gösterime girmesinden yaklaşık bir yıl sonraya denk geliyor.

Sonic evreninde ana karakter Sonic dışında sinemaseverlerin sevdiği pek çok yan karakter bulunuyor. 2028’de izleyiciyle buluşacak olan bu yeni spin-off filminin, bu sevilen karakterlerden birine odaklanması bekleniyor. Filmin hangi karaktere yoğunlaşacağı şu an için netlik kazanmadı. Ancak daha önceki söylentilerde Shadow karakteri ön plana çıkıyor.

Vizyon takvimine eklenen bu yeni proje, ana Sonic serisinin gidişatında herhangi bir değişikliğe neden olmuyor. Sonic 4 filmi daha önce duyurulduğu gibi Mart 2027’de sinemaseverlerle buluşacak.

iPhone 17e tasarımı ile çentik tarih oluyor

iPhone 17e tasarımı ile çentik tarih oluyor

Sızdırılan iPhone 17e tasarımı, çentiğin yerini Dynamic Island'ın alacağını gösteriyor. İşte yeni modelin tüm detayları.

Stüdyonun, popüler oyun adaptasyonlarını sadece ana seri filmleriyle sınırlı tutmayarak bu evreni genişletme hamlesi, Sonic’in sinema serisinin uzun ömürlü olacağına dair güçlü bir işaret veriyor.

Bu strateji, gişede kanıtlanmış bir formülü kullanarak Sonic dünyasının farklı hikayelerini ve karakterlerini beyaz perdeye taşıma fırsatı sunuyor. Paramount, böylece hayranların ilgisini canlı tutmayı ve farklı karakterlere odaklanan yapımlarla sinema evreninin çeşitliliğini artırmayı planlıyor.

Samsung da üçe katladı! Galaxy Z TriFold ilk bakış!

Merakla beklenen üçe katlanabilen Samsung Galaxy Z TriFold sonunda kullanıcıların beğenisine sunuldu. Samsung’un on yıllık katlanabilir cihaz tecrübesinin bir ürünü olan bu yeni model, üç katlı yapısı ve üstün performansıyla dikkatleri üzerine çekiyor. İncecik tasarımı ve yapay zeka destekli özellikleriyle öne çıkan cihaz, kullanıcılara benzersiz bir mobil deneyim vaat ediyor.

3.9 mm inceliğindeki Samsung Galaxy Z TriFold, açıldığında adeta bir tablet boyutuna ulaşıyor. Ayrıca, geliştirilmiş Armor FlexHinge menteşe sistemi sayesinde katlanma izi en aza indirilirken, dayanıklılık da ön planda tutuluyor. Titanyum menteşe yuvası ve seramik cam fiber arka panel, cihazı hem şık hem de sağlam kılıyor.

Galaxy Z TriFold ilk bakış

Cihaz tamamen açıldığında, kullanıcıları 10 inçlik devasa bir ekran karşılıyor. Bu geniş alan, aynı anda üç farklı uygulamanın yan yana çalıştırılmasına olanak tanıyor. Böylece bir yandan video izlerken diğer yandan not alabilir veya internette gezinebilirsiniz. Bununla birlikte, 120 Hz yenileme hızına sahip Dynamic AMOLED 2X ekran, 2600 nite varan parlaklığıyla her ortamda canlı ve net görüntüler sunuyor.

Performans tarafında ise cihaz gücünü Snapdragon 8 Elite platformundan alıyor. Bu güçlü işlemciye, 200 MP çözünürlüğünde ana kamera eşlik ediyor. Samsung, bu modelde şimdiye kadar bir katlanabilir telefonda kullandığı en büyük bataryaya yer veriyor. Üç hücreli 5.600 mAh kapasiteli batarya sistemi, gün boyu kesintisiz bir enerji sağlıyor. Ayrıca 45W süper hızlı şarj desteği sayesinde kullanıcılar vakit kaybetmiyor.

Galaxy AI teknolojisi, bu geniş ekranda çok daha verimli bir kullanım sunuyor. Özellikle Gemini Live entegrasyonu sayesinde, kullanıcılar ekrandaki içerikle ilgili anlık sorular sorabiliyor. Bunun yanı sıra, Samsung DeX desteği ile cihaz bağımsız bir masaüstü bilgisayar gibi kullanılabiliyor. Kullanıcılar harici bir monitöre ihtiyaç duymadan, doğrudan cihaz üzerinde dört farklı çalışma alanı oluşturabiliyor.

Samsung, Z TriFold’u, OIS ve f1.7 diyafram açıklığına sahip 200 MP Geniş Açılı Kamera ile başlıklı bir fotoğrafçılık amiral gemisi olarak agresif bir şekilde konumlandırıyor. Bu, S serisi Ultra serisinin yüksek çözünürlüklü yeteneklerini Galaxy Z Fold7’den sonra katlanabilirliğe getiriyor.

Arka kamera ayrıca 12 MP Ultra-Geniş atıcı ve 3 kat optik yakınlaştırma ve 30x’a kadar dijital “Uzay Yakınlaştırma” sunan 10 MP Telefoto lens içeriyor. Selfie ve görüntülü aramalar için cihaz, biri kapak ekranında, diğeri ana dahili ekranda olmak üzere iki ayrı 10 MP sensöre sahip.

Samsung Galaxy Z TriFold, 512GB modeli için 3.594.000 won (yaklaşık 2445 dolar) olarak fiyatlandırıldı ve ilk olarak 12 Aralık 2025’ten itibaren Kore’de piyasaya sürülecek. Ardından Çin, Tayvan, Singapur, BAE ve ABD gibi diğer pazarlara gelecek. Samsung Kore sitesi, kutudan Karbon Kalkan Kılıf, 45W şarj adaptörü ve veri kablosunun çıkacağını açıkça gösteriyor.

Peki, Galaxy Z TriFold hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!

Yapay zeka şirketlerde felaketlere yol açıyor!

Yapay zeka ajanları günümüzde teknolojinin en popüler konularından biri haline gelmiş durumda; ancak kurumsal dünyada bu teknolojiyi oluşturma ve dağıtma girişimleri şimdiden ciddi felaketlere yol açabiliyor. Veri koruma şirketi Rubrik’in Ürün Müdürü Anneka Gupta, bu durumu analiz ederek şirketlerin karşılaştığı risklere dikkat çekiyor. Yüzlerce yapay zeka ajanının kullanıcılar adına eylemler gerçekleştirmesi ve kararlar alması, kaçınılmaz olarak bazı hataların yapılmasına neden oluyor. Bu hataların anlaşılması ve önlenmesi ise “sıfırıncı gün” olarak adlandırılan kapsamlı bir planlama sürecini gerektiriyor.

İyi niyetli AI ajanları veritabanlarını neden siliyor?

Gupta, yakın zamanda yaşanan ve “iyi niyetli” olarak tanımladığı bazı felaketlere örnek veriyor. Örneğin, Temmuz ayında yapay zeka kodlama aracı Replit, bir şirketin tüm kod veritabanını sildi. Sistem aslında kendisine verilen bir kod üretme hedefini gerçekleştirmeye çalışıyordu ve bu hedefe ulaşmak için en kısa yolu seçti; ancak sonuç tüm verilerin kaybı oldu. Ajanlar programlandıkları hedefe odaklandıkları için, bu tür olayların organizasyonlarda ajan kullanımı arttıkça çoğalması bekleniyor.

yapay zeka, yapay zeka ajanları, Rubrik, Anneka Gupta

Rubrik gibi şirketler, ajanların yaptığı değişiklikleri inceleyen ve hatalı durumlarda sistemi geri alan “Agent Rewind” gibi araçlar geliştirse de asıl sorun teknik düzeltmelerden daha derin. Yapay zeka projelerinin önündeki en büyük engel, genellikle şirket içi yönetim komiteleri ve güvenlik endişeleri oluyor. Bilgi Güvenliği Yöneticileri (CISO), ajanların hangi hassas verilere erişebileceği konusunda net bir görüşe sahip olmak istiyor. Ajanların ne yaptığının ve hangi verilere ulaştığının bilinmemesi, projelerin prototip aşamasında kalmasına veya tamamen iptal edilmesine neden olabiliyor.

Huawei’den yapay zekalı peluş oyuncak: Smart Hanhan

Huawei’den yapay zekalı peluş oyuncak: Smart Hanhan

Huawei Smart Hanhan, yapay zeka desteğiyle tanıtıldı. Duygusal tepkiler veren cihazın özellikleri ve fiyatı burada.

Tüm bu “sıfırıncı gün” sorunlarına ve güvenlik risklerine rağmen, şirketler “fırsatı kaçırma korkusu” (FOMO) ile hareket etmekten vazgeçmiyor. Rakiplerinin yapay zekadan daha hızlı değer elde edeceği endişesi, şirketleri deneme yanılma sürecine itiyor ve beş yıl beklemek yerine şimdiden harekete geçmelerini sağlıyor. Gupta, önümüzdeki 6 ila 12 ay içinde ajan kullanımının yaygınlaşacağını ve şirketlerin birkaç yineleme döngüsünden sonra doğru yolu bulacaklarını öngörüyor.

Siz yapay zeka ajanlarına hassas verilerinizi emanet etme konusunda ne kadar güvende hissediyorsunuz?

MMA NEXT! Conference 2025 Geri Sayımı Başladı

Pazarlama dünyasının en etkili platformlarından MMA Türkiye, sektörü ileri taşıyan tüm güçleri; teknolojiyi, veriyi, yaratıcı zekâyı ve medya güvenini tek bir sahnede topluyor. Pazarlamanın geleceğinin artık bir tesadüf değil, “tasarlanmış bir etki” olduğunu vurgulayan MMA NEXT! Conference 2025, katılımcılarına sadece bir konferans değil, kolektif bir dönüşüm hareketi vadediyor. Bu yıl zirveye olan ilgi rekor seviyeye ulaşarak etkinliğe 1500’ün üzerinde katılımcı bekleniyor ve gün boyunca tam 20 farklı oturumda sektörün geleceği masaya yatırılacak.

Konferansın Öne Çıkan Başlıkları ve Vizyoner Konuşmacıları

Konferans, hız, kültür ve yaratıcı cesareti temsil eden uluslararası ve yerel liderleri ağırlıyor. Almanya’da “Yılın Pazarlamacısı” seçilen Giuseppe Fiordispina (CUPRA & SEAT), marka hızlılığının ve kültürel içgörünün yaratıcı çıktılara dönüşümünü anlatacak. Hikâye anlatıcılığı ve markalı eğlencenin performans pazarlamasına dönüşümünü Lars Bendix Düysen (Bendix Entertainment) ile Frank Rauchfuß (DXI) tartışacak. Kısa-video ve müzik kültürünün küresel stratejilerini Nadia Koski (ShowHeroes Group) paylaşırken, Serkan Tavşanoğlu (Meta) “NEXT! in AI for All” oturumunda iş, yaratıcılık ve bağlantı odaklı yapay zekâ uygulamalarını irdeleyecek.

Veri, altyapı ve AI ekseni güçlü konuşmacılarla örülüyor: Kantar’dan Hande Beceren, pazarlamada AI’ın güncel durumunu sunacak; Rohit Dadwal global trendler ve Asya perspektifi ile çerçeveyi genişletecek. NEXT! in I.T. Redefined: How AI Transforms Enterprises oturumunda Serden Özakar (iSoftStone) moderatörlüğünde Alper Bilge (iSoftStone), Serdar Birlikçi (Borusan Boru), Melike Özeker (Ekol Lojistik) ve Neslihan Kama (Reckitt) yapay zekâ ve kurumsal dönüşüm pratiklerini paylaşacak. 

Perakende medyası ve e-ticaret alanında ise Türkiye’nin önde gelen marketplace ve perakende liderleri deneyimlerini katılımcılarla paylaşacak: Ece Uslu (Amazon.com.tr), Mine Tanyel (Migros ONE) ve Semih Ağalar (HepsiBurada) raf-ekran entegrasyonu, envanter yönetimi ve ölçümleme odaklı kârlılık örnekleri sunacak. 

FinTech ile pazarlamanın kesişiminde, müşteri odaklı yapay zeka, ödeme deneyimi; Akbank, Garanti BBVA, Yapı Kredi ile sahnede; Selim Yüksel (Akbank), Nuray Piyade (Garanti) ve Arda Öztaşkın (YapıKredi) ile temsil edilecek. Güven ve sadakat bağlamını ekseninde, marka-finans iş birliklerinin tüketici deneyimini ve pazarlama ölçümünü nasıl dönüştürdüğünü anlatacaklar.

Yaratıcılık ve deneyim tasarımı başlığı, marka hikâyeleri, kültürel içerik ve oyunlaştırma ile etkileşimi birleştiriyor. William Dorling (Digital Turbine) ve Mustafa Fikret Uğur (Magfi) mobil performans ve yaratıcı ölçeklendirme yaklaşımlarını paylaşırken; Burak Can (Karnaval) içerik-ekosistemlerinin topluluk ve kültür üzerindeki rolünü anlatacak.

Konferansta ayrıca Türk Telekom Ventures, Tooplay, Blab ve Portuma da yer alacak. Bu yılın en büyük sürprizlerinden biri de Türkiye’de ilk kez bir konferansta yer alacak Guinness World Records… MMA’nın liderlik ve iş birliği perspektifi, tüm bu aktörlerin deneyimlerini bir araya getirerek “kolektif gücün” pazarlamaya nasıl dönüştüğünü göstermeyi amaçlıyor. MMA’nın etkinlik ve marka rehberliği dökümanları, birlikteliğin bu amaçla nasıl kurgulandığını ortaya koyuyor.  

Sorumluluk, Etki ve Küresel Strateji

Konferans, teknoloji kadar “anlam” arayışına da odaklanıyor. Dr. Sertaç Doğanay’ın sürdürülebilirlik iletişimi ve AU INOVA’dan Doç. Dr. Dicle Yurdakul’un içgörülerle harmanlanan yaklaşımı, markaların yalnızca görünür değil, anlamlı olmasının yollarını tartışmaya açacak. Ayrıca Rohit Dadwal, Melis Ertem ve Didem Namver, dünya çapındaki MMA araştırmalarından doğan modelleri paylaşarak strateji, bilim ve uygulamanın sektördeki pusulasını güncelleyecek.

“Kolektif Güç Çağı’nı Birlikte Başlatalım”: Kayıtlar Açıldı!

Marketing+Media Alliance (MMA Türkiye) liderliğinde gerçekleşecek bu dev buluşma, 15 Aralık’ta pazarlamanın yeni yolculuğuna yön verecek fikirlerin doğum yeri olacak. Sektörün geleceğine yön vermek ve 1500’ü aşkın pazarlama profesyoneliyle bir araya gelmek için ücretsiz davetiyenizi MMA Türkiye’nin sosyal medya hesaplarından ve mmaturkiye.org.tr ‘den isteyebilirsiniz. 

Aşağıdaki linklerden kayıt olabilirsiniz;

https://mmaglobal.com/event/mma-next-conference-istanbul-2025

https://mmaglobal.com/next-conference-15-december-2025-istanbul

Samsung’da bellek krizi!

Teknoloji devi Samsung’un şirket içindeki iki ana birimi arasında DRAM tedariki konusunda gerginlik yaşanıyor. Yarı iletken operasyonlarını yöneten Cihaz Çözümleri (DS) kanadı ile akıllı telefonlardan sorumlu Mobil Deneyim (MX) birimi, hızla yükselen bellek fiyatları nedeniyle karşı karşıya geldi. Bu durum, iki birim arasındaki tedarik dengesini bozarak iç işleyişi sarsıyor.

Bellek fiyatları ortamı gerdi

Krizin temelinde, DRAM fiyatlarının yıl içinde sert bir yükseliş göstermesi yer alıyor. Bellek pazarındaki bu sıkışıklık Kasım 2025 itibarıyla kritik seviyeye ulaştı. 12 GB LPDDR5X modüllerinin fiyatı yılın başındaki 33 dolar seviyesinden hızla artarak 70 dolara fırladı. Bu fiyat artışı, DS biriminin kârlılığı artırmayı öncelik haline getirmesine yol açıyor.

Aktarılan bilgilere göre, Samsung’un DS kolu, MX biriminden gelen en az bir yıllık bellek tedarik talebini reddetti. Böylece uzun vadeli tedarik anlaşmaları uygulamadan kalktı ve yerine her üç ayda bir yeniden müzakere edilen kısa dönemli kontratlar devreye girdi.

Görüşmelerin karmaşık bir hal alması üzerine iki birimin üst yönetimleri doğrudan sürece dahil oldu. Tüm bu çabalara rağmen, MX birimi sadece yılın son çeyreğini kapsayan bellek tedarikini güvence altına alabildi.

iPhone 17e tasarımı ile çentik tarih oluyor

iPhone 17e tasarımı ile çentik tarih oluyor

Sızdırılan iPhone 17e tasarımı, çentiğin yerini Dynamic Island'ın alacağını gösteriyor. İşte yeni modelin tüm detayları.

DS birimi, küresel ölçekte yaşanan DRAM ve NAND sıkıntısını bir fırsat olarak kullanıyor ve daha yüksek gelir getiren harici anlaşmalara ağırlık vermek istiyor. Şirketin çip üretimindeki bu hamleleri, artan çip fiyatları ve 2nm GAA süreçlerindeki verim artışı sayesinde 2026 yılında 69 milyar dolar işletme kârına ulaşılacağı tahminini güçlendiriyor. Ayrıca çip üretim faaliyetlerinin 2027’de kârlılık çizgisine geçmesi bekleniyor.

Katlanabilir iPhone Özellikleri Sızdı: Fiyatı Şaşırtacak

Teknoloji dünyasında uzun süredir konuşulan katlanabilir iPhone özellikleri hakkında nihayet somut bilgiler gelmeye başladı. Apple, yıllardır beklenen bu hamlesiyle akıllı telefon pazarındaki dengeleri değiştirmeye hazırlanıyor. Sızdırılan son raporlar, cihazın teknik donanımı ve tasarımıyla rakiplerine gözdağı vereceğini gösteriyor.

Katlanabilir iPhone özellikleri neler sunacak?

Ortaya çıkan bilgilere göre Apple, katlanabilir telefonlarda en büyük şikayet konusu olan ekran izi sorununu tamamen çözmüş durumda. Samsung tarafından üretilecek panellerin kullanılacağı belirtilse de, Apple’ın özel mühendislik çalışmaları sayesinde ekranın tamamen pürüzsüz ve izsiz olacağı iddia ediliyor. Bu gelişme, katlanabilir telefon deneyimini bir üst seviyeye taşıyabilir.

Cihazın donanım tarafında ise oldukça iddialı bir batarya kapasitesi bizleri karşılıyor. Raporlar, Apple’ın 5.400 mAh ile 5.800 mAh arasında değişen yüksek yoğunluklu pil hücreleri kullanacağını öne sürüyor. Bu kapasite, bugüne kadar bir iPhone modelinde görülen en büyük batarya olacak. Ancak katlanabilir ekranların daha fazla enerji tükettiği göz önüne alındığında, bu büyük kapasitenin günlük kullanımda nasıl bir performans sunacağı merak konusu.

iPhone Fold

Tasarım detaylarına bakıldığında, cihazın kapalı haldeyken 9-9.5 mm, açık haldeyken ise sadece 4.5-4.8 mm kalınlığında olacağı belirtiliyor. Ayrıca Apple’ın bu modelde yüz tanıma sistemi Face ID yerine, cihazın yan tarafına entegre edilmiş bir Touch ID parmak izi okuyucusuna yer vereceği konuşuluyor. Bu tercih, ekran alanını maksimize etmek için yapılmış stratejik bir hamle olabilir.

Fiyatı ve çıkış tarihi ne zaman?

Tüm bu üst düzey özelliklerin elbette bir bedeli olacak. Sektör kaynakları, Apple’ın ilk katlanabilir telefonunun fiyatının 2.400 dolar civarında olabileceğini belirtiyor. Bu rakam, mevcut katlanabilir telefon pazarındaki en pahalı modellerden biri olacağı anlamına geliyor. Cihazın çıkış tarihi için ise ibreler 2026 yılını gösteriyor, ancak bazı analistler bu tarihin 2027’ye sarkabileceği konusunda uyarıyor.

Üçe katlanabilen Samsung Galaxy Z TriFold tanıtıldı!

Üçe katlanabilen Samsung Galaxy Z TriFold tanıtıldı!

Samsung Galaxy Z TriFold tanıtıldı! 10 inçlik dev ekranı ve üçe katlanabilir tasarımıyla sınırları zorluyor.

Peki, katlanabilir iPhone özellikleri hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!

OPPO Find X9 Pro Türkiye pazarına geliyor

OPPO, gelişmiş Hasselblad Master Kamera Sistemi ve 200 MP telefoto sensörüyle mobil fotoğrafçılığı yeniden tanımlayan Find X9 Pro’yu Türkiye’de kullanıcılarla buluşturmaya hazırlanıyor. 6,78 inç geniş ekranı, 3nm Dimensity 9500 işlemcisi ve 7500 mAh piliyle üstün performans sunan cihaz, Dolby Vision 4K/120 fps video kaydıyla profesyonel çekim imkanı sağlıyor.

OPPO Find X9 Pro ülkemize geliyor

Find X9 Pro, modern tasarım anlayışıyla estetik çizgileri ergonomik konforla buluşturuyor. Cihaz, İpek Beyazı ve Titanyum Antrasit olmak üzere iki premium renk seçeneğiyle geliyor. Mat cam yüzey, alüminyum çerçeve ve yalnızca 1,15 mm kalınlığındaki ultra ince çerçeveler cihazın zarif görünümünü tamamlıyor. 6,78 inçlik geniş ekranı ise sürükleyici bir görüntüleme deneyimi sunarak hem multimedya tüketiminde hem de profesyonel kullanım senaryolarında üstün performans sağlıyor.

OPPO Find X9 Pro, OPPO’nun gelişmiş LUMO Image Engine görüntü işleme teknolojisi ve Hasselblad Master Kamera Sistemi ile donatıldı. Serinin en iddialı özelliği olan 200 MP çözünürlüğündeki Hasselblad Telefoto Kamerası, mobil fotoğrafçılıkta çığır açıyor. Hasselblad ile yapılan ortak geliştirme kapsamında sensör kalibrasyonu ve optik mühendisliği en üst standartlarda optimize edildi. Bu sayede Find X9 Pro, her karede olağanüstü netlik, doğal renk doğruluğu ve etkileyici ayrıntı sunuyor.

Video tarafında ise Find X9 Pro, Dolby Vision formatında 4K/120 fps kayıt desteği ile profesyonel düzeyde sinematik çekimler yapmayı mümkün kılıyor. ACES destekli LOG kayıt özelliği, endüstri standartlarında post-prodüksiyon akışlarına uyumluluk sağlıyor. Yeni Sahne Modu ve AI Ses Odaklama özellikleri ise her ortamda daha net, daha dengeli ve daha etkileyici kayıtlar sunuyor.

Üst düzey performans ve dayanıklılık

Find X9 Pro’nun kalbinde, 3nm üretim süreciyle geliştirilen güçlü MediaTek Dimensity 9500 yonga seti yer alıyor. Bu işlemci, yüksek performans ile enerji verimliliğini aynı anda sağlayarak kullanıcıya üst düzey bir deneyim sunuyor. Ayrıca OPPO’nun yeni nesil silikon-karbon pil teknolojisiyle desteklenen 7500 mAh kapasiteli büyük bir bataryaya sahip olan Find X9 Pro, tek şarjla iki güne kadar kesintisiz kullanımimkanı sunarak dayanıklılığıyla da öne çıkıyor.

ColorOS 16: Akıcılığın yeni tanımı

Yeni nesil ColorOS 16, Seamless Animation (Kusursuz Animasyon) ve Luminous Rendering Engine teknolojileriyle kullanıcı arayüzünde benzersiz bir akıcılık sunuyor. AI destekli yeniliklerden AI Portre Işığı, portre fotoğraflarında doğal bir aydınlatma sağlar. Genişletilmiş bağlantı özelliği ise kullanıcıların PC, Mac ve diğer cihazlarla kusursuz bir şekilde iletişim kurmasına imkan veriyor. ColorOS 16, hız, akıcılık ve sezgisel kullanım açısından bugüne kadarki en rafine OPPO deneyimini sağlıyor.

OPPO Find X9 Pro, İpek Beyazı ve Titanyum Antrasit renk seçenekleriyle Aralık ayında anlaşmalı satış kanallarında yer alacak.

Windows 11 halüsinasyon mu görüyor?

Teknoloji devi Microsoft, Windows 11 işletim sistemine entegre etmeye çalıştığı deneysel yapay zeka özelliklerinin potansiyel riskleri hakkında bir bildiri yayımladı. Şirket, Windows’u artık “ajan işletim sistemi” (agentic OS) olarak adlandırılan bir yapıya dönüştürme hedefi taşıyor.

Windows 11 halüsinasyon görmeye başlayabilir

Bu yapıda, aracı yapay zekalar kullanıcılar adına çeşitli işlemleri otonom olarak gerçekleştirebiliyor. Ancak Microsoft, yayımlanan bildiride bu özelliklerin fonksiyonel sınırlamalara sahip olduğunu ve bazı durumlarda beklenmedik sonuçlar üretebileceğini açıkça belirtti.

Bu durum, özellikle güvenlik açısından yeni ve büyük riskleri beraberinde getiriyor. Windows 11’in yeni yapay zeka bileşenlerini barındıran Build 26220.7262 sürümünü yükleyen kullanıcılar, Ayarlar > Sistem > AI Bileşenleri bölümünde deneysel olduğu vurgulanan bir seçenek görüyor.

Bu özellik varsayılan olarak kapalı geliyor ve kullanıcıların bunu manuel olarak etkinleştirmesi gerekiyor. Kullanıcılar özelliği açtığında, sistem bu fonksiyonların deneysel olduğu ve cihazı olumsuz etkileyebileceği yönünde bir uyarı gösteriyor.

Uzmanlar, bu otonom ajanlara yönelik ortaya çıkan yeni saldırı tekniklerinin en büyük güvenlik riskini oluşturduğunu belirtiyor. Bu yöntemlerin başında “çapraz istem enjeksiyonu” geliyor. Bu teknikte, kötü niyetli talimatlar normal belgelerin veya arayüz elemanlarının içine gizleniyor.

iPhone 17e tasarımı ile çentik tarih oluyor

iPhone 17e tasarımı ile çentik tarih oluyor

Sızdırılan iPhone 17e tasarımı, çentiğin yerini Dynamic Island'ın alacağını gösteriyor. İşte yeni modelin tüm detayları.

Yapay zeka ajanı, bu gizli talimatları kendisine verilmiş bir görev olarak algılayıp yerine getiriyor. Microsoft’un “halüsinasyon durumu” olarak adlandırdığı bu durum, yapay zeka ajanlarının zararlı yazılım yüklemesi, ödeme bilgilerini sızdırması veya diğer tehlikeli eylemleri gerçekleştirmesi gibi ciddi tehlikeleri beraberinde getiriyor.

Microsoft, yapay zeka ajanlarının çalışması için denetlenebilir, özel bir çalışma alanı atadığını belirtiyor. Yapılan eylemler bu alanda kaydediliyor ve sonradan incelenebiliyor. Şirket, bu sistemi Windows Sandbox’a benzetiyor ancak aracı yapay zekalar oturumlar arasında dosyalarda işlem yapmaya devam edebildiği için potansiyel saldırı yüzeyi önemli ölçüde büyüyor.

Dünyanın en iyileri listesinde 5 Türk savunma firması!

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), 2023 yılına ait verileri içeren yeni raporunu yayımladı. Raporda, Türk savunma firmaları gösterdikleri performansla dikkatleri üzerine çekti. Listede Türkiye’den toplam beş şirket dünyanın en büyükleri arasında kendine yer buldu.

Türk savunma firmaları gelirlerini artırdı

Yayımlanan rapora göre, listeye giren şirketlerimizin toplam gelirleri bir önceki yıla kıyasla önemli bir artış gösterdi. Türk şirketlerinin silah ve askeri hizmet satışları yüzde 11 oranında yükseldi. Böylece toplam gelir 10,1 milyar dolar seviyesine ulaştı.

Listede yer alan şirketlerimiz ve sıralamaları

ASELSAN, 3,47 milyar dolarlık geliriyle listede 47. sırada yer alarak liderliğini sürdürdü. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) ise 2,16 milyar dolar gelirle 65. sıraya yerleşti. Ayrıca Baykar, 1,9 milyar dolarlık satış hacmiyle 73. basamakta kendine yer buldu.

Roketsan ve MKE’nin başarısı

Listede yer alan diğer önemli temsilcimiz Roketsan, 1,39 milyar dolar gelirle 87. sırada konumlandı. Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) ise 1,21 milyar dolarlık satışla 93. sıradan listeye giriş yaptı. Bu sonuçlarla birlikte Türkiye, listede en çok şirketi bulunan ülkelerden biri oldu.

Peki, Türk savunma sanayisi hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!

MIT uyardı: Yapay zeka ofis çalışanlarının da işini alabilir!

Yapay zeka iş gücünü nasıl etkileyecek dendiğinde akla ilk gelenler genellikle yazılımcılar oluyor. Çoğu kişi, sadece San Francisco veya New York gibi teknoloji merkezlerindeki çalışanların risk altında olduğunu düşünüyor. Ancak Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) tarafından yapılan yeni bir çalışma, bu algının büyük bir yanılgı olabileceğini gösteriyor.

Project Iceberg: İş gücünün yüzde 11,7’si yapay zeka riski altında

“Project Iceberg” (Buzdağı Projesi) isimli bu kapsamlı araştırma, otomasyonun etkisinin sanılandan çok daha derin olduğunu ortaya koydu. Çalışmaya göre mevcut yapay zeka sistemleri, halihazırda ABD iş gücünün yaklaşık yüzde 11,7’sini ikame edebilir durumda.

yapay zeka, MIT, Project Iceberg, ofis

Bu oran, ülkenin iş gücü piyasasında trilyonlarca dolarlık devasa bir değere karşılık geliyor. Araştırmacılar bu çarpıcı sonuca ulaşmak için Oak Ridge Ulusal Laboratuvarı’ndaki Frontier süper bilgisayarını kullandı. Geliştirilen “Büyük Nüfus Modelleri” ile 151 milyon çalışanın etkileşimi ve 32.000 farklı iş yeri becerisi detaylıca analiz edildi.

Huawei’den yapay zekalı evcil hayvan robotu: Smart Hanhan

Huawei’den yapay zekalı evcil hayvan robotu: Smart Hanhan

Huawei Mate 80 serisi için düzenlediği lansman etkinliğinde ilk yapay zekalı duygusal destek evcil hayvan robotu "Smart Hanhan" duyurdu.

Elde edilen veriler, mevcut stratejilerin sadece teknoloji işlerine odaklandığını, oysa asıl etkinin çok daha geniş bir tabana yayıldığını kanıtlıyor. Mevcut adaptasyon planları iş gücünün sadece yüzde 2,2’sini kapsarken, yapay zekanın gerçek etki alanı bunun beş katı büyüklüğünde.

yapay zeka, MIT, Project Iceberg, ofis

Raporda, bu etkinin sadece teknoloji merkezleriyle sınırlı kalmayıp tüm eyaletlere yayılacağı özellikle vurgulanıyor. Özellikle İnsan Kaynakları, finans ve ofis yönetimi gibi veri işlemeyi insan iletişimiyle birleştiren roller doğrudan hedefte yer alıyor.

Yapay zeka sınırlarını şiir ile aşmak mümkün!

Yapay zeka sınırlarını şiir ile aşmak mümkün!

Icaro Lab araştırması, yapay zeka modellerinin güvenlik duvarlarının şiir yazılarak aşılabildiğini ve yasaklı içerik ürettiğini ortaya koydu.

Ohio ve Michigan gibi teknoloji devlerinin az bulunduğu sanayi bölgeleri de aslında büyük risk altında. Bu eyaletlerdeki finansal analiz ve idari koordinasyon gibi beyaz yakalı işlerin, yapay zeka dönüşümünden büyük ölçüde etkileneceği belirtiliyor.

yapay zeka, MIT, Project Iceberg, ofis

MIT’nin bu çalışması, sadece bir rapor değil, politika yapıcılar için bir test sahası görevi de görüyor. Tennessee ve Utah gibi eyaletler, yerel iş gücünü korumak ve doğru planlama yapmak için şimdiden bu projeden faydalanmaya başladı.

Yapay zeka kömür santrallerinin ömrünü uzatıyor!

Yapay zeka kömür santrallerinin ömrünü uzatıyor!

Yapay zeka veri merkezlerinin artan enerji talebi, kapanması planlanan 30 kömür santralinin ömrünü uzattı. İşte teknolojinin çevreye etkisi.

Uzmanlar, yapay zeka otomasyonunun tahmin edilebilir düz çizgilerde ilerlemeyeceği konusunda uyarıyor. Gartner’ın da öngördüğü gibi, liderler bu değişime ayak uydurmaya çalışırken önümüzdeki yıllarda bir “iş kaosu” yaşanabilir. Sizce şirketler bu büyük dönüşüme ve yaşanması muhtemel “iş kaosuna” gerçekten hazır mı?

Tarihin ilk BMW M otomobili satışa çıktı

Otomotiv dünyasında eşine az rastlanır bir olay yaşanıyor. Alman üreticinin performans departmanı tarafından geliştirilen ilk BMW M otomobili yeni sahibini arıyor. Bob Lutz’un vizyonuyla 1972 yılında hayat bulan bu özel araç, markanın yarış tarihine ışık tutuyor.

İlk BMW M otomobili neden bu kadar özel?

Satışa sunulan 1972 model 3.0 CSL Werks, E9/R1 şasi numarasıyla biliniyor. Bu araç, o dönem yeni kurulan BMW Motorsport bölümünün ürettiği ilk otomobil olma özelliğini taşıyor. Toplamda üretilen 21 adet CSL Werks modelinin ilki olan bu efsane, aynı zamanda ikonik “Batmobile” aerodinamik kitinin geliştirilmesinde de kilit rol oynadı.

Yarış pistlerinden koleksiyonlara

Dylan Miles listelemesine göre araç oldukça hareketli bir geçmişe sahip. 1973 yılında pistlere çıkan model, daha sonra 1974 IMSA şampiyonası için bir Amerikan takımına satıldı. Yarış kariyeri bittikten sonra 80’li yıllarda bir koleksiyona dahil olan araç, 90’ların ortasında şimdiki sahibi tarafından satın alındı. Orijinalliği bozulmadan yapılan kapsamlı restorasyon ise aracın değerini artırıyor.

General Motors, Türkiye pazarına bu modellerle geri dönüyor!

General Motors, Türkiye pazarına bu modellerle geri dönüyor!

General Motors Türkiye pazarına geri dönüyor. Chevrolet, GMC ve Cadillac modelleri yakında satışta. İşte detaylar.

Teknik özellikler ve fiyatı

Müzayedeye çıkan bu emektar, kaputunun altında 3.5 litrelik sıralı 6 silindirli bir canavar barındırıyor. Motorun 400 beygirin üzerinde güç ürettiği belirtiliyor. Araç, en son Ağustos 2025’te Salon Prive Concours D’Elegance etkinliğinde Batmobile kitiyle boy göstermişti.

Listelemede herhangi bir fiyat bilgisi yer almıyor. Ancak otomobil tarihinin bu en önemli parçalarından biri için servet değerinde bir rakam isteneceği kesin. BMW’nin geçtiğimiz yıllarda bu efsaneye saygı duruşu niteliğinde 50 adet özel üretim modern CSL yaptığını da hatırlatalım.

Peki, bu efsanevi ilk BMW M otomobili hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!

Apple’da yapay zeka depremi!

Apple, yapay zeka stratejilerinde köklü bir değişikliğe giderek yönetim kadrosunda kritik bir değişikliği duyurdu. 2018 yılından bu yana şirketin yapay zeka şefi olarak görev yapan John Giannandrea, görevinden ayrılıyor. Bahar aylarına kadar şirkette danışman olarak kalacak olan Giannandrea’nın yerini ise oldukça deneyimli bir isim alıyor. Apple, Google’da 16 yıl geçiren ve son olarak Microsoft’ta Gemini Asistan mühendisliğine liderlik eden Amar Subramanya’yı yeni yapay zeka şefi olarak atadı. Rakiplerini yakından tanıyan Subramanya’nın transferi, Apple için “akıllıca bir hamle” olarak nitelendiriliyor.

Apple Intelligence krizinden sonra yönetim değişti

Bu liderlik değişimi, şirketin yapay zeka alanında yaşadığı zorlu sürecin bir sonucu olarak görülüyor. Ekim 2024’te ChatGPT dönemine yanıt olarak piyasaya sürülen Apple Intelligence, beklentilerin altında kalarak zorlu bir başlangıç yaptı. Sistemin bildirim özetleme özelliği, gerçek dışı ve utanç verici haber başlıkları üreterek şirketi zor durumda bıraktı. Örneğin yapay zeka, bir cinayet şüphelisinin intihar ettiğini veya bir sporcunun final maçı oynanmadan şampiyon olduğunu yanlış raporlayınca BBC gibi kurumlardan şikayetler geldi. Ayrıca Siri için vadedilen büyük güncelleme süresiz olarak ertelendi. Yazılım şefi Craig Federighi’nin lansmandan hemen önce yaptığı testlerde özelliklerin çalışmadığını görmesi, şirket içinde büyük bir hayal kırıklığı yarattı.

Apple, yapay zeka, Apple Intelligence, John Giannandrea, Amar Subramanya

Bloomberg’in raporlarına göre, şirket içinde yapay zeka ve pazarlama ekipleri arasında ciddi iletişim kopuklukları yaşanıyor. Hatta bazı çalışanların Giannandrea’nın ekibiyle, “yapay zekasız” anlamına gelen ifadelerle alay ettiği ve birçok araştırmacının rakip firmalara geçtiği belirtiliyor. Bu süreçte Tim Cook, Siri’nin yönetimini Mart ayında Giannandrea’dan alarak Vision Pro yaratıcısı Mike Rockwell’e devretmişti. Yeni dönemde Apple’ın, bir zamanlar en büyük rakibi olan Google’ın Gemini modelinden güç alarak Siri’yi geliştirmeyi planladığı konuşuluyor. Apple, rakiplerinin aksine devasa veri merkezleri yerine kullanıcı gizliliğini korumak için cihaz içi işlemeye odaklanıyor. Ancak bu durum, modellerin rakiplere göre daha kısıtlı kalmasına neden oluyor.

Apple’dan 120 Hz müjdesi!

Apple’dan 120 Hz müjdesi!

M5 iPad Pro'nun 120 Hz desteği, yeni Apple Studio Display'in özelliklerini ele verdi. Mini-LED ve ProMotion detayları haberimizde.

Peki, siz Apple’ın yaşadığı bu yapay zeka krizini ve liderlik değişimini nasıl yorumluyorsunuz? Sizce Apple, “önce gizlilik” stratejisiyle Google ve Microsoft gibi rakiplerini yakalayabilir mi?