Samsung, bu yıl neredeyse kusursuz iki büyük donanım yazılımı güncellemesi yayınladı ve şimdi, One UI 8.0’ın tam teşekküllü genişlemesinin ortasında, kapalı kapılar ardında bir sonraki büyük güncelleme üzerinde çalışıyor, One UI 8.5.
Büyük ihtimalle One UI 8.5, gelecek yılın başlarında Galaxy S26 serisinin lansmanıyla birlikte ilk kez tanıtılacak. Ardından, Samsung One UI 8.5’i önceki yıllarda piyasaya sürülen diğer pek çok Galaxy telefon ve tablete getirecek.
Samsung’un Dev Güncelleme Listesi
Cihazınızın One UI 8.5’i alıp almayacağını hızlıca anlamanın pratik bir yolu, One UI 8.0’a uygun olup olmadığını kontrol etmektir. Zira hem One UI 8.0 hem de 8.5, Android 16 tabanlıdır. Bu nedenle, cihazınızın alacağı son büyük Android güncellemesi Android 16 olsa bile, One UI 8.0’a uygun olduğu sürece er ya da geç One UI 8.5’i alması beklenir.
İşte, en son katlanabilir modellerden S serisi amiral gemilerine, bütçe dostu Galaxy A telefonlardan dayanıklı cihazlara kadar, One UI 8.5 alması beklenen tüm Galaxy telefon ve tabletlerin güncel tam listesi:
Seri
Modeller
Galaxy S Serisi
S25 FE, S25, S25+, S25 Ultra, S25 Edge
S24 Ultra, S24+, S24, S24 FE
S23 Ultra, S23+, S23, S23 FE
S22 Ultra, S22+, S22
S21 FE
Galaxy Z Serisi
Z Fold 7, Z Fold Special Edition, Z Fold 6, Z Fold 5
Tab S6 Lite (2024), Tab Active 5, Tab Active 5 Pro
Samsung, One UI 8.5 hakkında henüz resmi bir açıklama yapmamış olsa da, sızan erken yapılar yaklaşan özellikler ve değişiklikler hakkında ilginç ipuçları veriyor.
Samsung’un genel yazılım stratejisine dayanarak, One UI 8.5’in gelecek yılın başlarında (muhtemelen Ocak veya Şubat 2026) tanıtılması ve kademeli olarak her uygun cihaza ulaşması bekleniyor. Söylentilere göre, Galaxy S25 serisi gibi sınırlı sayıda cihaz için beta sürümünün Aralık 2025’in başlarında (8 Aralık gibi bir tarih konuşuluyor) başlayabileceği iddia ediliyor, ancak resmi bir beta planı henüz onaylanmadı.
Vodafone, şebeke yönetiminde müşteri deneyimini merkeze alan yeni nesil akıllı şebeke stratejisini hayata geçirdi. Şirket; teknik kalite, yapay zekâ destekli analitikler, deneyim izleme ve çözüm mekanizmalarını bir araya getirerek şebeke yönetiminde yenilikçi bir yaklaşım benimsiyor. Bu yaklaşım, şebeke mimarisinin yalnızca kapsama ve hız göstergelerine göre değil, müşterinin yaşadığı gerçek deneyim üzerinden yönetilmesini hedefliyor. Müşteri davranışları, kullanım alışkanlıkları, şikâyet dinamikleri, yerel kalite farklılıkları ve teknik performans verileri aynı çatı altında birleştirilerek kapsamlı bir deneyim yönetimi modeline dönüştürülüyor. Şirketin teknolojideki öncü rolünün yeni bir yansıması olan bu uygulamayla, Vodafone 5G’li yeni döneme sadece teknik altyapı değil müşteri deneyimi açısından da güçlü bir şekilde hazırlanıyor.
Şebekeyi daha akıllı hale getiriyor
Vodafone’un yeni akıllı şebeke stratejisinin önemli bileşenlerinden biri, yapay zekâ tabanlı analizlerin şebeke yönetimine entegre edilmesini sağlayan Şebeke Kalite Endeksi (NQI) modeli. Bu model, her müşterinin* ses ve internet deneyimini tek bir kişisel skorla ölçerek tüm aksiyonların müşteri memnuniyetine göre şekillenmesini mümkün kılıyor. Her müşteri için günlük olarak hesaplanan Şebeke Kalite Endeksi skorlarıyla müşterilerin ses ve internet deneyimini gerçek zamanlı olarak yansıtan bu model sayesinde, teknik performans göstergeleri doğrudan müşteri memnuniyetine dayalı bir ölçüm sistemine dönüşüyor. Şebeke Kalite Endeksi modeli, müşteri hizmetleri süreçleriyle entegre edilerek şikayet yönetimi tarafında da önemli iyileştirmeler sağlıyor.
Vodafone Türkiye CEO’suEngin Aksoy, şirketin akıllı şebeke stratejisi yaklaşımını şu sözlerle değerlendirdi:
“Bugün şebeke yönetiminde teknik olarak en iyi olmak tek başına yeterli değil. Odağımız, her müşterimizin yaşadığı deneyimi izlemek, oluşabilecek en küçük memnuniyetsizliği bile çözmek ve müşterilerimize başarılı bir şebeke deneyimi sunmak. Bu nedenle, stratejimizi müşteri deneyimine göre tasarlıyoruz. 23 saat 59 dakika mükemmel bir deneyim yaşayan bir müşterinin 1 dakikalık kötü deneyimi bile algıyı tamamen değiştirebiliyor. Her müşterimizin gerçek deneyimini yakından izliyor; gerektiğinde teknik çözümler ve telafi modelleriyle memnuniyeti geri kazanıyoruz. Müşteri deneyimi merkezli telafi yaklaşımımız, Vodafone Grubu tarafından da örnek olarak gösterildi. Bu yaklaşımın etkisiyle, 2025’te bir önceki yıla göre şebeke kaynaklı müşteri şikâyetlerinde %35 iyileşme kaydettik.”
Uluslararası ödüller
Vodafone’un deneyim odaklı şebeke yaklaşımı global düzeyde de örnek gösteriliyor. Şirketin “AI-enhanced Digital Twins for Best NPS Network” projesi TM Forum’da iki ödüle birden layık görüldü. Yapay zekâ algoritmaları ve büyük veri analitiği kullanılarak geliştirilen proje, yaklaşık 60 aday arasında öne çıkarak “En İyi İş Etkisi” (Best Business Impact) ve “Katılımcıların Seçimi” (Attendees’ Choice Award) ödüllerini aldı.
5G dönemine deneyim odaklı hazırlık
Vodafone Türkiye, 5G döneminde daha tutarlı, kaliteli ve dengeli bir deneyim sunmayı hedefliyor.
Engin Aksoy bu hazırlığı şöyle özetledi:
“Şebeke Kalite Endeksi modeliyle desteklenen akıllı şebeke mimarimiz, 5G geçişinin hem teknik hem de deneyim tarafındaki temelini oluşturuyor. 5G’ye yalnızca teknolojik olarak değil, müşteri memnuniyetinde de güçlü bir hazırlıkla giriyoruz. Yapay zekâ tabanlı akıllı şebeke yönetimi, müşteri davranışlarına dayalı planlama, öne çıkan telafi modelleri ve uluslararası standartlarla uyumlu mühendislik yaklaşımımızla, şebeke alanını müşteri memnuniyeti ekseninde konumlandırıyoruz. Bu strateji, şirketimizi 5G döneminde müşterilerine daha tutarlı ve güçlü bağlantı sunma hedefinde benzersiz bir konuma taşıyor.”
Altyapıyı en yeni teknolojilerle geliştirmeyi sürdürerek müşterilere en iyi dijital deneyimi yaşatmaya devam ettiklerini belirten Aksoy, şöyle konuştu:
“Şebeke Kalite Endeksi modeliyle, her müşterimizin kullanımına göre ağırlıklı bir skor hesaplayarak şebekemizde yaşadığı deneyimi takip edebiliyoruz. Bir müşterimiz*, çağrı merkezimizi aradığında veya sanal asistanımız TOBi üzerinden bize ulaştığında, son günlerde aldığı hizmet kalitesinde olumsuz yönde bir değişim olduysa, bunu görebiliyor ve müşterimize daha hızlı bir şekilde çözüm üretiyoruz. Dahası, olumsuz deneyim yaşadığını tespit ettiğimiz müşterilere telafi edici ödüller sunuyoruz. Belirli bir bölgede bulunan müşterilerimizin şebeke deneyiminde toplu bir bozulma tespit edersek de herhangi bir şikayet gelmemiş bile olsa proaktif bir şekilde düzeltici aksiyon alıyor, müşterilerimizin yaşadığı olumsuz deneyimi henüz onlar için bir şikayete dönüşmeden düzeltiyoruz.”
“Odağımız müşteri memnuniyeti
Önceliklerinin her zaman müşteri memnuniyeti olduğuna dikkat çeken Engin Aksoy, şunları söyledi:
“Vodafone olarak, Türkiye’de en düşük müşteri kaybına sahip operatör olmayı sürdürüyoruz. Son 5 yıldır sektörde müşteri kayıp oranı en iyi operatör olmamız, müşteri bağlılığı ve memnuniyeti konusundaki iddiamızı da ispatlıyor. Geçtiğimiz yıl müşteri odaklı kültürel dönüşüm yaratma hedefiyle Memnuniyet Merkezi programımızı hayata geçirdik ve bu kapsamda yürüttüğümüz çalışmalarla son bir yılda müşteri deneyiminde önemli iyileşmeler sağladık. Vizyonumuz, her bir müşterimizin en iyi deneyime ulaşması için dijital devrimin yolunu açmak.”
Tesla, Kuzey Amerika’da FSD (Supervised) V14 için 30 günlük ücretsiz deneme sürecini başlatıyor. Bu deneme, FSD (Tam Otonom Sürüş) paketini satın almamış HW4 donanımına sahip yaklaşık 1,5 milyon Tesla sahibini hedefliyor.
FSD (Supervised) V14 İçin 30 Günlük Ücretsiz Deneme Başlıyor!
FSD, İngilizce’de “Full Self Driving” (Tam Otonom Sürüş) anlamına geliyor, ancak bu ifade doğruyu yansıtmadığı için Tesla, “gözetimli ise ‘tam otonom sürüş’ olamaz” gerçeğini göz ardı etme umuduyla “Supervised” (Gözetimli) oksimoronunu eklemiş durumda. Şirket, uygun sahiplerin deneme hakkında bir e-posta ve Tesla uygulamasında bir bildirim alacağını belirtiyor.
Denemeye hak kazanmak için, ABD, Porto Riko, Meksika veya Kanada’da bir Model S, Model 3, Model X, Model Y veya Cybertruck sahibi olmanız gerekiyor. Ayrıca, aracınızın 14.2 veya daha yeni yazılım sürümünde olması şart. Bu sürüm, kablosuz (over-the-air) bir güncelleme olarak dağıtılacak. Güncellemeyi mümkün olan en kısa sürede almak için Tesla’nızı mümkün olduğunca Wi-Fi’ye bağlı tutmanız tavsiye ediliyor.
Apple yılbaşı için yeni reklam filmini yayınladı ve reklam filmi iPhone 17 Pro ile oldukça gerçekçi olarak çekildi.
Denemeyi ileri bir tarihe erteleme imkânı bulunmuyor. Yazılım sürümü 14.2 yüklendiği anda deneme başlayacak ve 30 gün sürecek (ancak Tesla, denemeyi daha erken sonlandırma hakkını saklı tutuyor).
Ekim 2025’e ait en son satış verileri, Avrupa kıtasının otomotiv manzarasında bir dönüm noktasına işaret ediyor. Yeni benzinli araç satışları keskin bir düşüş yaşayarak ilk kez pazar liderliğini hibrit ve elektrikli modellerin birleşik gücüne bıraktı.
Elektrik ve Hibritler %63,9’a Ulaştı
AB’de yeni araç tescilleri, bu yılın ilk on ayında yıllık bazda yalnızca %1,4 gibi mütevazı bir artış gösterse de, bu küçük yükselişin içinde tüketicinin tercihlerinde elektrikli ve hibrit modellere doğru devasa bir kayma gizleniyor.
Bataryalı-elektrikli (BEV), şarj edilebilir hibrit (PHEV) ve standart hibrit (HEV) modellerin birleşik gücü, Ekim ayındaki tüm yeni araç tescillerinin yaklaşık %63,9’unu oluşturdu; bu oran, bir yıl önceki %55,4’e kıyasla büyük bir sıçramadır.
TSMC'den emekli bir yöneticinin Intel'e geçmesi, iki şirket arasında büyük gerilime sebep oldu.
Standart Hibritler (HEV): AB tüketicileri için en popüler seçim olmaya devam ediyor. Bu araçlar yılbaşından bu yana pazar payının %34,6’sını alırken, tescil sayısı ilk on ayda 3.109.362 adede ulaştı. İspanya (%27,1) ve Fransa (%26,3) gibi kilit pazarlar bu segmentte başı çekerek, birçok sürücünün saf benzin gücünden uzaklaşmak için hibritleri bir “ara adım” olarak tercih ettiğini gösteriyor.
Tamamen Elektrikliler (BEV): Avrupa alıcıları Ocak-Ekim 2025 arasında 1.473.447 yeni BEV tescil ettirerek elektrikli otomobillere %16,4’lük bir pazar payı sağladı (2024’te bu oran %13,2 idi). Yalnızca Ekim ayında BEV tescilleri geçen yılın aynı ayına göre %38,6 arttı.
Şarj Edilebilir Hibritler (PHEV): Bu modeller, Ekim ayında yıllık bazda %43,2 sıçrayarak en güçlü büyüme oranını kaydetti. PHEV tescilleri Ekim sonu itibarıyla 819.201 adede ulaşarak %9,1 pazar payı elde etti. Güney Avrupa’da, İspanya’nın PHEV tescillerinde %109,6 ve İtalya’nın %76,5’lik şaşırtıcı artışlar kaydedildi.
Elektrikli ve hibrit araçların yükselişi, geleneksel içten yanmalı motorların aleyhine işliyor. Benzinli ve dizel otomobillerin birleşik pazar payı, geçen yılın aynı dönemindeki %46,3’ten yılbaşından bu yana sadece %36,6’ya düştü.
Dizel: Bir zamanlar Avrupa sürüşünün temel direği olan dizel otomobiller, pazar paylarının %10’un altına düştüğünü gördü ve tescil sayısı yılın ilk on ayında %24,5 azaldı.
Benzin: Benzinli otomobiller de pek iyi durumda değil; yılbaşından bu yana %18,3 düşüşle 2.459.151 adet tescil edildi.
Başta Fransa (%32,3 düşüş) ve Almanya (%22,5 düşüş) olmak üzere tüm büyük AB pazarları benzinli satışlarında düşüş yaşadı. Rakamlar, yeni otomobil pazarını fosil yakıtların yönettiği dönemin fiilen sona erdiğini açıkça ortaya koyuyor.
Volkswagen Grubu (Volkswagen, Skoda ve Audi dahil), Avrupa’daki lider otomobil üreticisi konumunu koruyor.
Çinli Üreticiler: Elektrifikasyon cephesinde, Çinli üreticiler hızla yükseliyor. BYD, Ekim ayında %206,8’lik şaşırtıcı bir satış artışı bildirirken, SAIC Motor da %35,9’luk bir yükseliş kaydetti.
Tesla: ABD merkezli EV lideri Tesla, Ekim ayında satış hacminde %48,5’lik keskin bir düşüş yaşayan tek otomobil üreticisi oldu. Görünüşe göre araç güncellemeleri, alıcıların CEO’nun tavırlarından dikkatini dağıtmaya yetmedi ve kısa bir ilgi patlamasının ardından satışlar düşüş eğilimini sürdürdü.
Tüm bunlara rağmen, Dacia Sandero hem Ekim ayında hem de yılbaşından bu yana Avrupa’da en çok satan otomobil modeli unvanını alarak, güç kaynağından bağımsız olarak uygun fiyatlı, daha küçük araçların hâlâ kitlesel çekiciliğe sahip olduğunu kanıtladı. Veriler, piyasadaki değişimin yapısal ve kalıcı olduğunu doğruluyor; tüketicilerin çoğu EV’lere veya hibrit çözümlere yöneliyor, ancak genel pazar hacmi henüz pandemi öncesi seviyelere tam olarak dönmedi.
Huawei’nin Mart ayında piyasaya sürdüğü Pura X, o zamana kadar alışık olduğumuz katlanabilir telefonlardan tamamen farklı bir form faktörüne sahipti. Dünya genelindeki “Flip” tarzı dikey katlanırlar gibi olmasına rağmen, açıldığında 16:10’luk oldukça alışılmışın dışında bir en boy oranına sahipti. Bu oran, onu şimdiye kadar piyasaya sürülen tüm Flip modellerinden daha geniş yapıyordu.
Pura X2, Kirin 9030 İşlemciyle Geliyor
Görünüşe göre, Huawei’nin bu form faktörü deneyi, bir halef çıkarmayı gerektirecek kadar başarılı oldu. Çin’den gelen yeni bir söylentiye göre şirket, şimdiden Pura X2 üzerinde çalışıyor. Pura X2’nin, gelecek yılın ilk çeyreğinde, yani Ocak ile Mart ayları arasında piyasaya sürülmesi planlanıyor. Söylentilere göre, cihaza Huawei’nin Kirin 9030 SoC yonga seti güç verecek.
Orijinal Pura X’te Kirin 9020’nin kullanıldığı göz önüne alındığında, Kirin 9030’a geçiş mantıklı bir seçenek olarak görülüyor. Maalesef Pura X2 hakkında henüz başka hiçbir detay sızdırılmadı, ancak gelecekte daha fazla bilgi geleceği kesin.
Apple yılbaşı için yeni reklam filmini yayınladı ve reklam filmi iPhone 17 Pro ile oldukça gerçekçi olarak çekildi.
Ayrıca Huawei tarafından geliştirilen yeni katlanabilir cihaz, Samsung’un Z Fold serisine de rakip olarak gelecek. Apple tarafında ise iPhone Fold çalışmalarının da devam ettiğini düşünürsek önümüzdeki yıllarda katlanabilir telefon pazarındaki rekabet gün geçtikçe daha da kızışıyor.
Apple, M serisi çip üretimi için şu anda sadece TSMC (Taiwan Semiconductor Manufacturing Company) ile münhasıran ortaklık yapmasına rağmen, analist Ming-Chi Kuo bu durumun yakında değişebileceğini ve Intel’in önemli bir yeni tedarikçi olarak devreye gireceğini öne sürüyor. Ming-Chi Kuo’nun X platformundaki yeni paylaşımına göre, Apple 2027’den itibaren çip üretimi için Intel ile yeni bir ortaklık kurmayı düşünebilir.
Intel’in 18A Düğümü ve M7 Çipi
Kuo, Apple’ın Intel ile bir gizlilik anlaşması (NDA) imzaladığını ve Intel’in gelişmiş düğümü 18AP PDK 0.9.1GA’yı edindiğini belirtiyor. Ana simülasyon ve araştırma projelerinin beklentiler doğrultusunda ilerlediğini belirten Kuo, Apple’ın şu anda Intel’in 2026 yılının ilk çeyreğinde (1Ç26) yayınlanması planlanan PDK 1.0/1.1’i beklediğini ifade etti.
Kuo’ya göre, Apple’ın planı, Intel’in 18AP gelişmiş düğümünü kullanarak en düşük seviyeli M işlemcisini 2027 yılının ikinci veya üçüncü çeyreği (2Q–3Q27) gibi erken bir tarihte üretmeye başlaması. Ancak asıl zaman çizelgesi, PDK 1.0/1.1’in alınmasının ardından geliştirme ilerlemesine bağlı kalacak.
TSMC'den emekli bir yöneticinin Intel'e geçmesi, iki şirket arasında büyük gerilime sebep oldu.
“En düşük seviyeli M işlemcisi” ile Kuo, standart M sınıfı çipi kastediyor, yani muhtemelen M7 çipinin temel versiyonunu. Yüksek performanslı M7 Pro, M7 Max veya M7 Ultra gibi çip varyantları için ise TSMC’nin Apple’ın ortağı olmaya devam etmesi bekleniyor. Ayrıca A19 ve A19 Pro gibi çok daha yüksek hacimli iPhone sınıfı çiplerde de TSMC’nin lider tedarikçi kalacağı varsayılıyor.
Kuo, bu hamlenin Apple için iki önemli nedenden dolayı iyi bir adım olacağını düşünüyor:
“ABD’de Üretildi” Politikasına Destek: Bu, Trump yönetimine Apple’ın “Made in USA” politikasını desteklediğini göstermenin bir yolu olacaktır. (Intel, şu anda ABD’de gelişmiş düğüm teknolojilerine büyük yatırımlar yapıyor.)
Tedarik Çeşitliliği: Kuo, “Apple, öngörülebilir gelecekte TSMC’nin gelişmiş düğümlerine yüksek düzeyde bağımlı kalması beklense de, tedarik zinciri yönetimi gereksinimlerini karşılamak için hâlâ ikinci bir kaynak sağlamalıdır,” diyerek çeşitliliğin önemini vurguluyor.
Bu potansiyel ortaklık, Intel’in dökümhane (Foundry) işi için önemli bir kazanım ve Apple’ın çip tedarik risklerini azaltma yönündeki stratejik bir adımı olarak görülüyor.
Çin’in dev alışveriş festivali olan Bekarlar Günü (Singles Day) promosyon dönemini, Apple’ın satışları sayesinde büyüme ile kapattı. 11 Kasım’da sona eren bir aylık promosyon süresinde, tüm akıllı telefon satışlarının %26’sını Apple’ın iPhone serisi oluşturdu.
Rakipler Geride Kaldı
Counterpoint Research’ün verilerine göre, iPhone 17 serisinin satış rakamları hariç tutulduğunda, Bekarlar Günü festivali geçen yıla göre %5’lik bir düşüşle sonuçlanacaktı. Data firması Syntun’un rakamlarına göre ise, 2025 yılındaki Bekarlar Günü, tüm platformlarda toplam 1,70 trilyon CNY’ye (yaklaşık 240 milyar ABD Doları) ulaşarak, 2024’teki 1,44 trilyon CNY’den önemli bir artış kaydetti.
Ancak Çinli tüketicilerdeki emlak krizi ve gelir güvencesi endişelerinden kaynaklanan azalan tüketici ilgisi, Bekarlar Günü festivali satışlarını tehdit ediyordu. Akıllı telefon satışlarında ikinci en büyük payı %17 ile Xiaomi aldı. Bu başarıda, Xiaomi 17 serisinin festival öncesinde erken piyasaya sürülmesinin etkisi büyük oldu.
Apple yılbaşı için yeni reklam filmini yayınladı ve reklam filmi iPhone 17 Pro ile oldukça gerçekçi olarak çekildi.
Huawei ise geçen yılki %17’lik paydan bu yıl %13’e geriledi. Markanın bu hafta Mate 80 serisini yeni tanıtması ve promosyon dönemini kaçırması, payının düşmesinde etkili oldu.
Apple’ın iPhone 17 serisi ile yakaladığı güçlü büyüme, yerel üreticilerin artan rekabetine ve ekonomik yavaşlamaya rağmen Çin pazarındaki gücünü bir kez daha kanıtladı.
Audi, Avrupa pazarında dizel motorlu araç satışlarının hızla düşmesine rağmen bu teknolojiden vazgeçmiyor. Marka, 3.0 litrelik V6 TDI motorunu elektrikle destekleyerek modernize ettiğini duyurdu. Bu hamle, hem yüksek performans hem de verimlilik hedefini aynı anda karşılıyor.
Audi, V6 dizel motoru ile geliyor
Avrupa Birliği’nin sıkı emisyon düzenlemeleri altında dizel motorların pazardaki payı büyük ölçüde geriledi. Meşhur dizel skandalı öncesinde yeni araç satışlarının yarısından fazlasını oluşturan dizel, 2025 yılının ilk on ayında yüzde 8’e kadar düştü. Artık hibrit, benzinli ve şarj edilebilir hibrit araçlar dizel satışlarını geçti.
Bu gerilemeye rağmen Audi, “TDI” rozetini koruyor. Marka, dizelin geleceğini elektrik destekli yeni 3.0 litrelik V6 ile şekillendiriyor. A6 ve Q5 modellerinde yer alacak olan bu motor, 48 voltluk hafif hibrit sistemini elektrikle çalışan bir kompresörle birleştiriyor.
Audi daha önce 48V destekli V6 dizeller sundu. Ancak bu yeni versiyonda elektrikli kompresör, turbo ve intercooler’ın hemen arkasına yerleşerek bunlarla birlikte çalışıyor. Sürücü gaza aniden yüklendiğinde, turbo yeterli basınca ulaşana kadar elektrikli kompresör devreye giriyor.
Kompresör, turbo tarafından önceden sıkıştırılan havayı bir kez daha sıkıştırarak yanma odasına gönderiyor. Bu sistem sayesinde düşük devirlerde daha yüksek tork elde ediliyor ve turbo gecikmesi neredeyse tamamen ortadan kalkıyor. Audi, bu tepkilerin güçlü bir elektrikli otomobili hatırlattığını belirtiyor.
Hafif hibrit sistem, kalkış anlarında motora ekstra 24 beygir güç ve 230 Nm tork desteği sağlıyor. Bu güç aktarımı gerçek hayatta kendini etkileyici bir şekilde gösteriyor. Yeni V6 motora sahip bir A6 Sedan, 0’dan 100 km/s hıza 5,2 saniyede ulaşıyor.
Samsung, Türkiye'de Android 16 tabanlı One UI 8 güncellemesi dağıtımına devam ediyor. İşte son güncellenen modeller.
Otomobilin maksimum hızı elektronik olarak 250 km/s ile sınırlandırıldı. Aynı motoru kullanan Q5 ise daha hızlı bir performans sergiliyor. Standart SUV ve Sportback tasarımlı Q5 versiyonları, 0-100 km/s hızlanmasını tam 5 saniyede tamamlıyor.
Motor tamamen yeni bir tasarım değil. “EA897evo4” kodu, motorun Volkswagen Grubu’nun 2010 yılında tanıttığı 3.0 TDI’ın en güncel versiyonu olduğunu gösteriyor. Bu motor, geçmişte dizel skandalı sürecinde emisyon manipülasyonu tartışmalarında yer almış ve bazı Porsche modellerinde de kullanılmıştı.
Audi, yeni versiyonda dayanıklılığın artırıldığını ve verimliliğin belirgin şekilde iyileştirildiğini bildiriyor. Motor, atık yağlar ve tarımsal yan ürünlerden üretilen HVO (hidro-işlenmiş bitkisel yağ) biyoyakıtıyla da çalışabiliyor. HVO kullanımıyla CO2 emisyonları geleneksel dizel yakıta göre yüzde 95’e kadar düşebiliyor.
Yarı iletken devleri arasındaki rekabet, TSMC’den emekli olan üst düzey bir yöneticinin Intel’e geçmesiyle başlayan ticari sır hırsızlığı iddiaları nedeniyle hukuki bir krize dönüştü. TSMC, söz konusu yöneticiye dava açtığını duyururken, Tayvanlı yetkililer de olaya dahil olarak geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Intel ise kendisine yöneltilen iddiaları kesin bir dille reddediyor.
Intel ve TSMC arasında ajan krizi!
Olayların merkezinde bulunan Tayvanlı mühendis Wei-Jen Lo, bu sonbaharda Intel’e katıldı. Lo, şirketin üretim süreçlerini geliştirmek amacıyla Ar-Ge Başkan Yardımcısı görevine getirildi.
Lo, 1980’lerde Intel’de çalışmış, ardından 2004 yılında TSMC’ye geçmiş ve şirketin en başarılı yıllarında kritik görevler üstlenmişti. TSMC, Lo’nun gelişmiş süreç teknolojilerine ait gizli teknik belgelerin kopyalarını almasından şüpheleniyor.
TSMC, bu hafta yaptığı açıklama ile Lo’ya dava açtığını bildirdi. Şirket, Lo’nun iş sözleşmesini, rekabet etmeme hükümlerini ve Tayvan Ticari Sırlar Yasası’nı ihlal ettiğini ileri sürüyor. TSMC, “Lo’nun TSMC’ye ait ticari sırları ve gizli bilgileri Intel’e kullanma, aktarma veya sızdırma ihtimali yüksek. Bu nedenle hukuki adımlar atmak zorunlu hale geldi” ifadelerini kullandı.
TSMC’nin bu sözlerinin hemen ardından, Tayvanlı savcılar da olaya müdahil oldu ve Lo hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında Lo’nun iki evi arandı; bilgisayarlar, USB bellekler ve diğer veri depolama cihazlarına el konuldu.
Samsung, Türkiye'de Android 16 tabanlı One UI 8 güncellemesi dağıtımına devam ediyor. İşte son güncellenen modeller.
Ayrıca yetkililer, Lo’nun gayrimenkul varlıkları ve hisseleri de dondurulabilir. Intel’den bir sözcü, Reuters’a yaptığı açıklamada, şirketin Lo ile ilgili iddiaların doğruluk payı olduğuna inanması için herhangi bir sebep görmediğini belirtti.
Sözcü, Intel’in üçüncü taraflara ait gizli bilgilerin aktarılmasını kesin olarak yasaklayan politikaları olduğunu vurguladı. Tayvan, ticari sırlar konusunu ciddiye alıyor ve bu yıl içinde daha önce de TSMC’nin çip üretim teknolojisini çalarak bir Japon rakibe yardım ettiği iddia edilen üç kişi hakkında soruşturma başlatmıştı.
Amazon Web Services (AWS), ABD hükümetine özel yeni bir yüksek performanslı bilgi işlem ve yapay zeka altyapısı kurmak için 50 milyar dolara kadar yatırım yapacağını duyurdu. Bu dev proje, 2026 yılında temeli atılacak ve federal ajansların ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanacak. Sistem, otomasyondan istihbarata kadar geniş bir alanda kullanılacak.
Amazon, yapay zeka altyapısını güçlendiriyor
Yeni altyapı, AWS’nin hali hazırdaki Top Secret, Secret ve GovCloud (US) bölgelerine ek kapasite sağlayacak ve toplamda yaklaşık 1,3 gigavatlık bilgi işlem gücü kazandıracak. Şirket, bu yatırımla 11.000’den fazla federal ajansa ek AWS hizmetleri sunmayı ve ABD hükümeti için tasarlanmış ilk yapay zeka ve yüksek performanslı bilgi işlem altyapısını oluşturmayı planlıyor.
Bu kapsamda hükümet yetkilileri, SageMaker ile model eğitimi ve özelleştirme, Bedrock ile ajan tabanlı yapay zeka uygulamaları ve Amazon Nova ile Anthropic Claude gibi açık ağırlıklı temel modeller dahil olmak üzere en son Amazon yapay zeka teknolojilerine erişim sağlayacak.
Amazon’un vizyonuna göre, federal kurumlar bu donanım ve bulut ekosistemini kullanarak özel yapay zeka uygulamaları geliştirecek, büyük veri kümelerini optimize edecek ve federal iş gücünün verimliliğini artıracak.
Samsung, Türkiye'de Android 16 tabanlı One UI 8 güncellemesi dağıtımına devam ediyor. İşte son güncellenen modeller.
Bu altyapının potansiyel kullanım alanları arasında otonom sistemler, siber güvenlik, enerji ve sağlık araştırmaları öne çıkıyor. 50 milyar dolarlık yatırım, daha önce açıklanan Yapay Zeka Eylem Planı ile doğrudan uyumlu bir şekilde ABD merkezli yeni bir yapay zeka ve bulut altyapısı inşa etmeyi amaçlıyor.
Amazon; büyük dil modelleri, ajan tabanlı yapay zeka ve diğer teknolojilerin ABD hükümetinin veri işleme, gözetim ve tehdit yanıt süreçlerini dönüştüreceğine inanıyor. AWS’nin yeni tesislerinin, savunma ve istihbarat iş akışlarını dönüştürmesi ve nesil bilimsel modelleme ile dijital simülasyonları desteklemesi bekleniyor.
Bu yıl ilk sezonuyla izleyicinin karşısına çıkan Marvel dizisi Daredevil: Born Again’in ikinci sezon yayın tarihi hakkında kafa karıştıran bir gelişme yaşandı. Normal şartlar altında dizinin ikinci sezonunun 4 Mart 2026 tarihinde yayınlanması bekleniyordu.
Daredevil dizisi ertelendi mi?
Nitekim Disney de daha önce bu tarihi resmi olarak duyurmuştu. Ancak şirketin internet sitesinde yaptığı sessiz bir değişiklik, bu tarihin artık geçerli olmayabileceğini gösteriyor.
Disney+’ın, Daredevil: Born Again için oluşturulan basın sayfasında yer alan yayın tarihini değiştirdiği fark edildi. Bu haftaya kadar net bir şekilde 4 Mart 2026 olarak belirtilen tarih kısmında, yapılan değişiklik sonrasında artık sadece “2026’da geliyor” ifadesi yer alıyor.
Disney’in herhangi bir açıklama yapmadan bu bilgiyi kaldırması, dizinin beklenen tarihte yayınlanmayacağı ve büyük ihtimalle erteleneceği şeklinde bir beklenti oluşturdu. Şirketten konuya dair resmi bir bildiri ise henüz gelmedi.
Samsung, Türkiye'de Android 16 tabanlı One UI 8 güncellemesi dağıtımına devam ediyor. İşte son güncellenen modeller.
Dizinin oyuncu kadrosunda önemli isimler bulunuyor. İlk sezonda olduğu gibi ikinci sezonda da Charlie Cox (Matt Murdock/Daredevil), Vincent D’Onofrio ve Deborah Ann Woll orijinal rollerini yeniden canlandırıyor.
Ayrıca Jon Bernthal da bir kez daha Punisher karakteriyle izleyici karşısına çıkacak. İkinci sezonda bu güçlü kadroya, Jessica Jones rolünü tekrarlayan Krysten Ritter da katılıyor. Bu isimlerin tamamı, ikinci sezonun hikayesinde yer alacak. Yeni yayın tarihi hakkında resmi bir açıklama beklenirken, Disney’in bu ani değişikliği hayranların beklentilerini yeniden şekillendiriyor.
AOC, oyun tutkunları için geliştirdiği Q27G4SMN isimli yeni Mini LED monitörünü duyurdu. 27 inç boyutundaki bu model, yüksek yenileme hızı ve DisplayHDR 1000 sertifikasıyla dikkat çekiyor. Monitör hâlihazırda Çin’de listelenmiş durumda, ancak küresel satış tarihi ve fiyat bilgisi henüz açıklanmadı.
AOC, yeni monitörü ile gündemde
Q27G4SMN, 2560×1440 çözünürlük ve 16:9 ekran oranına sahip Fast VA panel kullanıyor. Monitör, toplamda 4.608 LED’den oluşan ve 1.152 yerel karartma bölgesi sunan cam tabanlı tam dizilim Mini LED arka ışık sistemine sahip.
Panel, 5000:1 statik kontrast oranı sunarken HDR modunda 1200 nit maksimum parlaklığa ulaşıyor. Cihaz, VESA DisplayHDR 1000 sertifikasına sahip ve siyah seviyeleri ile detayları iyileştirmek için dört farklı yerel karartma modu içeriyor.
Monitör, HDMI 2.1 ve DSC destekli DisplayPort 1.4 üzerinden 300 Hz’e kadar yenileme hızı sağlıyor. Cihazda, AMD FreeSync uyumlu Adaptive-Sync teknolojisi, 1 ms GtG tepki süresi, hareket bulanıklığı azaltma, siyah seviye geliştirme, gölge kontrolü ve gerçek zamanlı kare sayacı gibi oyun odaklı özellikler yer alıyor.
AOC, renk doğruluğunu artırmak için monitörde Quantum Dot katmanı kullanıyor. Cihaz, sRGB renk alanının %100’ünü ve DCI-P3 gamının %97’sini kapsıyor. Monitör 10-bit renk desteği ile geliyor ve fabrika çıkışında Delta E değeri 2’nin altında olacak şekilde kalibre edilmiş durumda.
Samsung, Türkiye'de Android 16 tabanlı One UI 8 güncellemesi dağıtımına devam ediyor. İşte son güncellenen modeller.
Bağlantı seçenekleri arasında iki adet HDMI 2.1 portu, bir DSC destekli DisplayPort 1.4 ve bir ses çıkışı bulunuyor. Q27G4SMN, ergonomik standı ile 130 mm yükseklik ayarı, -5° ila 23° eğim, -20° ila 20° dönme ve 90° pivot rotasyonu destekliyor.
Ayrıca VESA 100×100 montaj uyumluluğu da mevcut. Monitör, uzun süreli kullanımlarda göz yorgunluğunu azaltmak için TÜV sertifikalı flicker-free ve düşük mavi ışık modlarına da sahip.