Metacritic ve Rotten Tomatoes… Film eleştirileri konusunda, akla gelen ilk iki isim olmakla övünen bu siteler, garip bir politika güderler: Onlara göre, izleyicilerin beğenisini kazanan filmlerin çoğu basit, sıradan yapıtlardır. Hiçbir övgüyü hak etmezler ve iki sitede bulunan, sinema uzmanları(!) tarafından yerden yere vurulularlar. Hatta bazen oyunlara da saldırırlar (Alttaki görseli inceleyin). Karşılarındaki yapıt, pek anlaşılmayan bir sanat filmiyse (gerçek sanat filmlerine haksızlık etmiyor, yalnızca tuhaf politikayı vurguluyoruz), 9-10 gibi puanlar havada uçar.
{pagebreak::Milyar dolarlar ve eleştirmenler}
Milyar dolarlar ve eleştirmenler
Ne var ki, çoğu izleyici bu siteleri ciddiye almaz ve onların beğenmedikleri yapımlara, nispet yaparcasına daha fazla ilgi gösterirler: Transformers: The Revenge of The Fallen bunlardan biridir. Metacritic’den, 100 üzerinden 20 alan eser, 1 milyar dolardan fazla gişe hasılatı elde etmiştir.
{pagebreak::Ciddiye alınmayan eleştiriler}
Ciddiye alınmayan eleştiriler
Eleştiri zincirinin son halkasıysa Resident Evil:Afterlife. Aksiyon-gerilim yapıtı beklendiği gibi, Metacritic ve Rotten Tomatoes’dan düşük puanlar aldı. Peki izleyicilerin tepkisi ne oldu? Söyleyelim, yalnızca 50 milyon dolara mal edilen film, gişelerde kalmaya devam edip, DVD-Blu-Ray satışları olmadan dahi, yapımcılarının cebine 300 milyon dolarlık gişe hasılatı koymayı başardı.
{pagebreak::Üç filme bedel film}
Üç filme bedel film
Resident Evil: Afterlife, bu günden sonra hiç izlenmese ve hatta hiçbir Blu-ray-DVD satışı gerçekleştiremese dahi, en az iki filmin daha çekilmesini garantileyecek bir gelir elde etti. Prison Break’ten tanıdığımız Wentworth Miller, Milla Jovovich ve Heroes’un şizofren karakteri Ali Larter’ın üstün performansları, kaliteli 3 boyutlu efektleri ve sürükleyici aksiyon faktörü birleşince, başarı zaten kaçınılmazdı.
:: Resident Evil: Afterlife hakkındaki görüşleriniz neler?
{{user}} {{datetime}}
{{text}}