Teknoloji Haberleri - ShiftDelete.Net
Reklam
Reklam

Sahi, 4.5G olmadan önce ne yapıyorduk?

Ana sayfa /

Hayatımıza girmesinin üzerinden 1 yıl geçen 4.5G’yi, sadece mobil geniş bant olarak tanımlarsak, haksızlık etmiş oluruz. Konuyu daha iyi anlatabilmek için bazı örnekler vereceğim.

4.5G’nin ülkemize gelmeden 2 sene önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleşen Turkcell T50 lansmanında, lansman sonrasında telefonla ilk buluşmada mobil internet hızını görünce hissettiğim heyecanı, daha dünmüş gibi hatırlıyorum.

Hız testini anlatırken şaşırmıştım

O akıllı telefonu incelemek ve videoyu ilk yayınlayan site olmak, bizim için çok önemli. Telefonu incelerken, 4G üzerinden hız testi yaptığımda 100 Mbps’den fazla internet görünce, önce teknik bir hata olduğunu düşündüm ama birkaç denemeden sonra gerçekten bu hızın kararlı bir şekilde sağlandığını gördüm.

Reklam
Reklam

Kaydettiğim inceleme videosunu, 1 dakikadan daha az bir süre içerisinde internete yükledim ve Turkcell T50’yi ülkede inceleyen ilk site olarak, rekabet tahtasında hanemize 1 puan daha yazdırdım.

O zamanlarda, böyle hızlara sahip olmanın verdiği özgürlük, bizim gibi yayıncılar için inanılmaz bir avantajdı.

2014’te, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kullanıma açık olan 4G, ülkemize 2 yıl sonra geldi. Geliş tarihi de çok ilginç; 1 Nisan 2016.

“Şaka mı?” diye bekleyenler de oldu.

O gece sosyal medyada en çok yankı uyandıran canlı yayınlardan birini yaptık. Yurdun dört bir yanından canlı yayına gönderilen ekran görüntüleri, 4.5G’ye geçen kullanıcıların hız testlerini gösteriyordu.

O geceden sonra tam 1 yıl geçti.

Şu anda sahip olduğum internet paketi, Platinum 50 GB. Bundan 1 yıl önce, 8 GB’lık kota seçeneği geldiğinde, sevinçten havaya zıplamıştım.

4.5G ile benim hikayelerim

Sizin hikayeniz nedir, bilmiyorum ama 4.5G ile hayatımda nelerin değiştiğini kısaca anlatmak isterim.

Yükselen kotalar ve GB başına düşen internet fiyatlarının azalmasıyla beraber “Acaba kotam biter mi?” derdi, iyice azaldı. Bitse de, az bir fiyata yeni kota ekleyebilmek, güzel şey.

Sabahları Periscope, öğlen Instagram, akşam Facebook, haftada 2 gün de YouTube üzerinden canlı yayın yapabiliyorum ve sosyal medya üzerinden takipçilerimle inanılmaz bir etkileşim yakaladım.

Haberin sizi nerde ve ne zaman bulacağı belli olmuyor. İçeriklerimize ilgi gösteren sizlere “Okur” desek de, aslında siz okumaktan ziyade izlemeyi daha çok seviyorsunuz. Bu yüzden, elimize geçen haberi size video ile ne kadar erken anlatabilirsek, bunun kıymeti de yayıncılık için o kadar yüksek. 4.5G ile beraber, kaydedilen bu  yüksek çözünürlüklü videoları sizlere ulaştırmak çok ama çok kolay.

Sahip olduğunuz yeni ve hızlı internet altyapısını, destekleyen diğer dünya ülkelerinde de kullanabiliyoruz. CES fuarını ABD’den, MWC etkinliğini Barcelona’dan, IFA’yı Berlin’den size ulaştırırken, sağda solda Wi-Fi aramamıza gerek kalmıyor.

İnsanoğlu, rahata ve konfora kolay alışıyor ve bir süre sonra daha fazlasını istiyor. Endüstrinin bize sunduğu 5G hayallerini şimdiden kurmaya başladık.

Başta bu düzenlemeleri gerçekleştiren ve sektörü dengeleyerek vatandaşa hak ettiği hizmeti sağlamak için gece gündüz çalışan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu olmak üzere, Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone’a çok teşekkür ederiz.

Teknolojik terimleri, herkesin anlayabileceği şekilde basitçe anlatan Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın dediği gibi; trafikte hız felaket, internette hız berekettir.

İyi ki gelmişsin 4.5G!

:: Sizin hikayeleriniz nedir? Tıklayın, paylaşın.

Reklam
Reklam

Yorum Ekleyin


Reklam
Reklam