Teknoloji Haberleri - ShiftDelete.Net
Reklam
Reklam

Saw The Game PC İnceleme

Ana sayfa /

6.9

Bazı filmler vardı ki, düşük bütçeyle çekilip daha sonra dünya çapında tanınmış yapımlar haline gelirler. Saw (Testere) serisi de bunun en büyük örneklerinden. 2004 yılında çekilen film, kanser hastası bir adamın garip hikayesini anlatıyordu. Basında Jigsaw (Testere) adıyla anılan adam, kanser hastasıdır, hayatın değerini bilmeyen insanları kaçırır ve ölümcül tuzakların içine yerleştirir.


Testere sizinle oyun oynamak istiyor

Reklam
Reklam

Onlarla hayatları karşılığında bir oyun oynar, eğer kişi yaşamak istiyorsa kendini yaralamak pahasına o tuzaktan kaçmalıdır. Gerçekten ölmek istiyorsa kurbanlar sadece oldukları yerde kalmalıdır. İnsanların gerçek bir ölüm tehdidi altında hayatta kalmak için gerekirse vücutlarının bir parçasından bile vazgeçeceğini anlatan yapım o kadar beğenildi ki, şu anda altıncı film gösterimde.


Ölüm tuzakları bazen insanların hayatlarını kurtarabiliyor

{pagebreak::Filmden oyuna}

Filmden oyuna

Bu kadar popüler bir eserin oyun olmaması şaşırtıcıydı. Ancak Konami bu boşluğu fark edip bir Testere oyunu yaptı. İlk iki filmin arasında geçen oyunları anlatan Saw The Game serinin hayranları mest edecek bir yapım. İlk filmin sonunda Danny Glover tarafından canlandırılan Dedektif Tapp göğsünden vurulmuş ve Testere’nin eline düşmüştü.


Tuzaklar filmlerdekiyle birebir aynı

Devam filmlerinde bu karaktere ne olduğunu öğrenememiştik, işte oyun bu sorunun cevabını veriyor. Ne yazık ki Dedektif Tapp Dany Glover‘ın yüzüyle modellenmemiş.Ona benzer sıradan bir zenci tipi var. Tapp vurulduktan sonra, Testere tarafından ameliyat edilmiş ve içindeki kurşun çıkartılıp anahtar koyulmuş. İşte bu olay tüm oyun boyunca gerilimli anlar yaşamımıza neden oluyor.


Kamera açıları serinin filmlerini aratmıyor

{pagebreak::Yaşa ya da öl }

Yaşa ya da öl

Loş bir tuvalette bulunan karakterimiz filmlerdekine benzer bir sahneyle uyanıyor. İlk duyduğu şey ise Testere’nin sesi. Yine filmdekiyle birebir şekilde karşısında bulunan televizyonda Jigsaw kuklası konuşmaya başlıyor. Kukla ona takıntıları yüzünden tüm hayatını mahvettiğini söylüyor. Ailesini mesleğini ve filmde ortağının hayatını kaybeden Tapp, bu sefer yakalamaya çalıştığı Testere’nin oyunun bir parçası.


Bir kere olsun kopya verelim şifre 437

Filmin senaristleri oyuna yardımcı olduğu için, Saw The Game‘de seride izleyicileri çeken her şeyi bulabiliyorsunuz. Bunlardan en göze batanı ise Jigsaw’un hazırladığı bulmacalar ve tuzaklar. Dedektif buradan sağ çıkmak için geçmişiyle ilgili ona ders veren her tuzağı etkisiz hale getirmek zorunda. İçinde bulunduğumuz ilk bölüm aslında oyunun mantığını en iyi anlatan yer.


Reklam sektörüne geçmeyi düşündün mü?

Tuvalette kapalıyız hiçbir çıkış yok kapının önünde ise numarasını bilmediğimiz bir asma kilit var. Odada biraz dolaşınca tam aynanın karşısındaki ipuçlarını görüyoruz. Kapları kapatınca kırmızı boyayla yazılmış harfler var, aynaya baktığımız zaman bu naraları tersten gördüğümüz için doğru şifreyi karşımıza çıkıyor. Ama bu yine de yetmiyor çünkü numaralar tek başına şaşırtmaca, ufak bir perspektif ayarıyla gerçek numaraları görüyoruz.

{pagebreak::Seçimini yap}

Seçimini yap

Dedektif Tapp dikkatsizliği yüzünden ortağının ölümüne neden olmuştu. Şimdi Testere’nin sınavlarını geçmek için hayat kurtarmak zorunda. Çözdüğümüz bulmacalar ve oyunlar birinin ölümüne birisinde hayatta kalmasına neden oluyor. Filmlerde olduğu gibi seçim bizde, ya kendimize zarar verip birilerini kurtaracağız ya da onları umursamayacağız.


Karakterin koluna saplanan şırıngılar gerilimi artırıyor

Mesela, odanın içindeki bombayı durdurmak için ağzına kadar şırınga dolu bir klozete elimizi sokmak zorundayız. Bunu yaptığımızda müzik ve karakterin hareketleri gerilim yaratıyor. Ancak hayatını kurtardığımız herkes doğru insanlar değil. Bazıları bizi öldürmeye bile çalışıyor. Dedektif Tapp’ın ayakları çıplak, eğer cam ya da jilet üzerinde yürürsek ayaklarımız kesiliyor ve etrafta kanlı izler bırakıyor. Bu özellik oyunun atmosferini fazlasıyla artıyor.


Yaratıcılığınızı konuşturun ve kanlı ayak izleriyle sanat yapın

{pagebreak::Gerilim}

Gerilim

Yine filmde olduğu gibi yapmamız gereke görevleri etraftaki kasetlerden ve televizyonlardan öğreniyoruz. Neyse ki, bu ses orijinalde olduğu gibi Tobin Bell‘e ait. Bu ufak detay oyunun çekiciliğini fazlasıyla artırmış. Saw The Game, Resident Evil gibi Survival Horror tarzında amacımız hayatta kalmak.


Teyipleri dinlemek hem karizmatik sesi duymak için hem de hayatta kalmak için önemli

Ancak bunu farklı yoldan yapıyoruz. Dedektifin göğsünde anahtar gizli olduğu için, bu oyundan kurtulmak isteyen insanlar bize saldırıyor ve anahtarı almak için her şeyi yapıyorlar. Büyük ortamı karanlıkta geçen oyunda, hemen her kapının ardında bir tuzak ve anahtarı isteyen birisi var.


Ava giderken avlanan bir düşman

Ancak tuzaklar ölümcül olduğu kadar işimize de yarıyor. Mesela, peşimizde bizi kovalayan birisi var, yerde ise ipe bağlı tüfeği patlatan tuzak var. Bu ipi etkisiz hale getirip, oradan geçip sonra tekrar aktif edip bizi kovalayan rakibin ölmesini sağlıyoruz.

{pagebreak::Hayatınızın değerini bilin}

Hayatınızın değerini bilin

Karanlık olan mekanlarda, el feneri, çakmak ve fotoğraf makinesi flaşıyla etrafı aydınlatabiliyoruz. Gelelim oyunun eksikliklerine. Oyundaki en büyük eksiklik kontrol sisteminde bulunuyor. Bulmacaları çözmek için fareyi kullanmak zorundayız, ancak hızlı hızlı bu işlemi yapmaya çalışırken sürekli bir hata çıkıyor.


Herkes bizim kadar şanslı değil

Ayrıca dövüşlerde gerilim ortamı yapılmaya çalışılmış, ancak bu da garip hatalara neden oluyor. Oyunun artıları da beli bir açıdan eksi hale geliyor. Çünkü sürekli aynı bulmacaların farklı versiyonları çözmek herkesin ilgisini çekmeyecektir. Grafikler ve oynanış sistemi çok daha iyi olabilirdi. Müzikler ve seslendirmelerse gayet başarılı.


Kontrollerdeki sorun özellikle bu kısımda sizi deli edecek

Özellikle korku filmi izlerken, oyuncuyu aptal görüp niye oraya gittin diyenler, kendileri aynı şeyleri yapınca gerilim psikolojisini çok iyi anlayacaklar. Saw The Game, filmi sevenler için müthiş bir oyun. Testere’nin zekasını yaşıyoruz. Türevi sevenler için müthiş olmasa da ona yaklaşmaya başarmış bir seçim. Ancak sadece oyun diye deneyeceksiniz fazla ilginizi çekmeye bilir.

6.9

:: Testere’nin oyun teklifini kabul edecek misiniz?

Reklam
Reklam

Yorum Ekleyin


Reklam
Reklam