Teknoloji Haberleri - ShiftDelete.Net
Reklam
Reklam

Sevgiliye fotoğraf makinesi hediye edilir mi?

Ana sayfa / Kameralar

Cep telefonları çıkınca dünyada küçük çaplı bir devrim oldu. Artık sadece bir avuç fotoğraf meraklısı hariç hiç kimse fotoğraf makinesi almamaya başladı. Tabii ki bunun bir nedeni cep telefonlarının bitmek bilmeyen reklamları; diğer nedeni ise sürekli gelişen teknolojiydi. Yani bir yandan fotoğraf makinesi yerine cep telefonuyla fotoğraf çekin diyen reklamlar, diğer yandan da fotoğraf makinesiyle telefon edilememesi, ağır olması ve fiyatının da yüksek olabilmesi gibi engeller fotoğraf makinesi satışlarını düşürdü. 

Ama bütün bunlara rağmen bir futbol maçı seyrettiğimizde foto muhabirleri ellerinde hala çok gösterişli fotoğraf makineleri taşıyorlar. Neden? Biz bir şeyi yanlış mı anlıyoruz?

Sony A1 tanıtıldı: 50.1 Megapiksel ve 8K video kaydı

Etkileyici özellikleri ile adından sıkça söz ettirecek olan Sony A1 veya diğer adıyla Sony Alpha 1 tanıtıldı. İşte Sony A1 özellikleri ve fiyatı başta olmak üzere 50.1 MP sensöre sahip olan cihazın detayları!

Reklam
Reklam

Cep telefonuyla kaliteli fotoğraf çekilebilir mi?

Tabii ki çekilebilir. Cep telefonundaki fotoğraf özelliği başka şeydir, bir fotoğraf makinesinin yapabilecekleri ise bambaşka. Mesela cep telefonunun en büyük özelliği çok hafif olmasıdır, böylece her an yanınızdadır; bu sayede kelimelerle anlatamadığınız bir şeyi görselle anlatıp paylaşmak için kullanılabilir. Örneğin gördüğünüz güzel bir şeyi sosyal medyada uzun uzun anlatacağınıza bir fotoğrafını gönderirsiniz, hemen anlaşılır; ne siz yorulursunuz ne de karşıdaki.

Fotoğraf makineleri ise her an yanımızda değildir; onlarla fotoğraf çekmek belli bir planlama gerektirir. Bu planlama sırasında cep telefonuyla yapamayacağımız şeyleri, mesela uzakta bulunan (gökyüzündeki göçmen kuşlar gibi) veya geniş açı gerektiren (büyük bir cami kubbesinin içten görünüşü gibi) hedefleri fotoğraflayabiliriz. Ayrıca aynı sahne fazla piksel gerektirmiyorsa (örneğin sadece sosyal medyada paylaşacaksak) cep telefonumuzu, daha büyük bir baskı yani daha fazla piksel gerektiriyorsa (örneğin o fotoğrafla 6 katlı bir binayı kaplayacaksak) fotoğraf makinesi kullanmamız doğru olur. 

Dolayısıyla cep telefonunun fotoğraf özelliği başka artılar taşırken, fotoğraf makinesiyle çekilen resimler başka özelliklere sahip olacaktır. 

Bilinmesi gereken bir kaç fotoğrafçılık terimi

Profesyonel bir fotoğraf makinesinin, kamerasıyla ünlü bir cep telefonundan farkı sadece amacı veya kapasitesi değil, üzerindeki özelliklerdir. Bu özellikleri anlatan terimlerin tam olarak ne ifade ettiğini bilmeyen fotoğrafçı adayları istedikleri ayarları yapamayabilir ve sonuçlardan memnun kalmayabilir.

Ardından da doğal olarak fotoğraf çekmekten soğuyup kamerayı evin bir köşesinde tozlanmaya terk edebilir. Bu nedenle bir fotoğraf makinesi alırken, onu kullanacağımız zaman bize en çok gerekli terimlerden bir kaçından bahsetmek gerekiyor. 

DSLR: “Dijital Tek Mercek Yansımalı” şeklinde Türkçe’ye çevirebileceğimiz DSLR (Digital Single-Lens Reflex) terimi, bir önceki fotoğraf makinesi çeşidi olan SLR’ye kıyasla, ışık algılayıcısı olarak mesela Kodak veya Fuji Film gibi fotoğraf filmi değil, sayısal bir görüntü algılayıcı kullanır. Işık makinenin içine girdikten sonra dijital işlemler, dengelemeler ve sıkıştırmalar uygulanarak bir bellekte depolanmaya veya fotoğraf olarak basılmaya hazır hale gelir.

Diyafram: Objeden yansıyan ışınların sensör üzerine ne yoğunlukta ve şiddette geleceğini kontrol eden sistemdir. Diyafram (Aperture) genellikle f / stop şeklinde yazılır. Düşük f / stop sayısı, lensin tamamen açık olduğu ve daha fazla ışığın içeri girmesine izin verebileceği anlamına gelir. F / stop sayısı yükseldiğinde, lensin genel açıklığı azaldığından sensöre giren ışık miktarı azalmıştır. Temel olarak diyafram lensin açılmasını ifade eder ve sensöre çarpan toplam ışık miktarını kontrol eder.

Enstantane: Enstantane yani pozlama süresi, fotoğrafı çekmek için obtüratörün açıldığı ve ışığın sensöre düştüğü süredir. Genellikle saniye cinsinden ölçülür. Enstantane, fotoğrafçılığın önemli bir parçasıdır. Hareketi dondurma ve anı yakalamak amacıyla kısa pozlama yapılır ve hızlı enstantane değerleriyle çekim yapılması gerekir. Uzun pozlama ise hafif ışıkta hareket eden bir objenin yaydığı hareket hissini yakalamak için kullanılır. Ortamdaki ışık az olduğunda artırmak için yavaş enstantane değeri tercih edilir.

ISO: ISO, sensörün hassasiyetidir. Sayı ne kadar yüksekse görüntü o kadar parlak olacaktır. Ancak diğer tarafta sayı ne kadar düşükse görüntü o kadar temiz olacaktır. Üst düzey kameralar, görüntüde fazla noise (gürültü, yani karıncalanma) oluşturmadan genellikle daha yüksek bir ISO’da çalışabilir. Bununla birlikte, düşük kaliteli kameralar genellikle ISO’nun 800’e kadar çıkmasıyla düzgün fotoğraflar çekebilir. Bunu geçtiğinizde, görüntüde epey noise oluşur. Hatta tüm fotoğrafın görünümünü bile bozulabilir. Bu nedenle, ISO’nun mümkün olduğunca düşük tutulması önerilir.

Odak Uzaklığı: Odak Uzaklığı, kameranın lensi için kullanılan bir terimdir. Temel olarak, merceğin içindeki ışığın yakınsaması ile sensörde buluştuğu nokta arasındaki mesafe anlamına gelir. Daha basit bir ifadeyle odak uzunluğu, görüntüdeki görüş alanına karar vermede yardımcı olur. Daha düşük odak uzunluğunu kullanmayı seçtiğinizde daha fazla görüntü öğesi yakalayabilirsiniz. Yakın çekim yapmak isterseniz daha yüksek odak uzaklığına sahip lensleri kullanmanız gerekir.

Alan Derinliği: Alan Derinliği, genellikle bir akıllı telefon kamerasını profesyonel bir kameradan ayıran şeydir. Görüntüdeki keskin ve odaklanmış aralık anlamına gelir. Görüntünün daha küçük bir kısmı odaktaysa “Sığ Alan Derinliği” olarak adlandırılır. Görüntünün büyük bir kısmı odakta olduğunda buna “Derin Alan Derinliği” denir. Alan derinliği genellikle ön planı arka plandan ayırmak ve benzersiz bir görünüm oluşturmak için kullanılır. Farklı odak uzunlukları ve farklı enstantaneler, farklı alan derinlikleri yaratacaktır.

Bokeh: Japonca “bulanık” anlamına gelen bokeh, fotoğraf çekilirken fokus ya da odak olarak bildiğimiz netleme alanının dışında kalan, net olmayan kısımların fotoğrafçının seçtiği objektif ve kullandığı diyafram ayarları ile fotoğrafta oluşan bulanıklık efektidir. Son yıllarda akıllı telefonlar da bu efekti otomatik olarak yapmaya başladı.

Görüntü Oranı: Görüntü oranı bir görüntünün boyutlarına karar verir. Çoğu kamera, 3:2, 4:3 ve hatta 16:9 gibi farklı en boy oranlarında çekim yapabilir. 3:2 en boy oranında çekim yaptığınızda, 3 birim genişlik ve 2 birim yükseklik yakalar ve 3:2’nin katlarında resim boyutları yaratır. Ayrıca Instagram için fotoğraf çekiyor veya düzenliyorsanız, bunu muhtemelen 4:5 görüntü oranında yapmalısınız.

Beyaz Dengesi: Beyaz Dengesi, fotoğrafçılığın bir başka önemli parçasıdır ve fotoğrafı çekerken bulunulan ortamın sağladığı ışığa göre renkleri mümkün olduğunca doğru bir şekilde ayarlamak için kullanılır. Bir görüntünün tonlarını dengelemeyi ve tam olarak beyaz görünmesini sağladığınızda, görüntüdeki diğer renkleri otomatik olarak dengeleyecektir. Otomatik Beyaz Dengesi kullandığınızda çoğu kamera belirli bir rengi tercih eder. Bu nedenle, doğru beyaz dengesini ayarlamak, net bir görüntü elde etmek için önemlidir.

Dinamik Aralık: Bir görüntünün dinamik aralığı, fotoğrafın en karanlık ve en parlak kısımları arasındaki ışık farkı anlamına gelir. Daha yüksek bir dinamik aralığa sahip olduğunuzda, görüntünün tamamı uygun aydınlatmaya sahip olacaktır. Gölgeler doğru bir şekilde aydınlatılacak ve vurgular fazla abartılmayacaktır. Manzara çekimleri için daha yüksek dinamik aralıkta çekimler yapmalısınız.

FPS: Frame Per Second yani Saniyedeki Kare Sayısı, videografide olduğu kadar fotoğrafçılıkta da önemlidir. Fotoğrafta, bir saniyede çekilebilecek kare veya görüntü sayısı anlamına gelir. Daha ileri teknolojiye sahip kameralar, saniyede daha yüksek kare sayısını destekler ve bu, hareketli bir nesneyi yakalarken en çok ihtiyaç duyduğunuz şeydir. Düşük kaliteli kameralar tipik olarak saniyedeki kare sayısı ile sınırlıdır, ancak spor fotoğrafçısı değilseniz yine de yeterince uygundur. Ayrıca, daha yüksek FPS’yi desteklemek için yüksek hızlı bir hafıza kartına sahip olmalısınız.

Peki hangi makine iyidir? Nasıl alınır?

Büyük markalardan Canon, Nikon, Pentax, Leica ve Sigma hala DSLR üretiyorlar ve geniş bir ürün yelpazesi sunuyorlar. Ayrıca Sony ile Panasonic de ayna kullanmaksızın pratik ve kompakt fotoğraf makineleri üretiyor. Yani yelpaze geniş. Önemli olan sizin bu makineyi kullanım amacınızı gözeterek hangi gövdeyi ve hangi objektifi hedeflemeniz gerektiğini bilmeniz.

Fiyatı ucuza getirmenin yollarından biri gövdeyi ve objektifi birlikte alabileceğiniz kitlere yönelmek olabilir. Yeni başlayanlar için 18-105mm, 18-135mm veya 18-140mm gibi lensler kit olarak fotoğraf makinesi alımında beraber gelebiliyor böylece ek bir bütçeye gerek kalmıyor. Tabii ki bu kite ek olarak uzakları da çekebileceğiniz 55-200mm veya 70-300mm gibi bir objektifi ekstradan alabilir ve bir gövdeye iki objektif (biri yakın diğeri uzak olmak üzere) kullanabilirsiniz. Bu durumda bir fotoğrafçı çantası da gerekecektir ve bütçenize bu kalemin de koyulması önerilir. İlave olarak flaş, ayak, pil ve bir harici disk de aksesuar listenizde bulunabilir.

Hangi markanın nereden bulunacağı konusunda ise internet size mutlaka yardımcı olacaktır. Gittigidiyor.com gibi hem birinci hem ikinci el makinelerin bulunduğu platformlarda araştırma yapabilir; isterseniz satıcılarla yazışabilirsiniz.

Ayrıca Sahibinden.com gibi ilan sitelerini inceleyip bütçenize son rötuşları yapabilirsiniz. Fiyat karşılaştırma motorlarında biraz zaman geçirip en uygun fiyatları seçtikten sonra indirimkodu.com veya benzeri sitelerden size gerekli indirim kodlarını bulup kullanarak alışverişte fiyatı daha da ucuzlatabilirsiniz. Neticede bir fotoğraf makinesi almak ve kullanmak tam anlamıyla bir keyif ve kalite meselesi olduğu için, belki eş zamanlı olarak bir fotoğrafçılık kulübüne veya forumuna üye olmak da işin gerekleri arasında yer alıyor.

Reklam
Reklam

Yorum Ekleyin


Reklam
Reklam