Buraya tıklayarak ilk bölümüne ulaşabileceğiniz yazı dizimizin ikinci ve son bölümüne geldi sıra. Şeylerin interneti adını alan ve yakın gelecekte aklınıza gelebilecek hemen her şeyin internete bağlı olması gerçeğinin insanoğluna neler kazandırabileceği, ne gibi sorunlar doğuracağı, ne anlama geldiği gibi sorulara yanıtlar arıyoruz.
Sorun Ekonomik Değil, Mahremiyet
TechPolicyDaily isimli internet sitesinin yaptığı bir araştırmaya göre eğer iPhone 5S 1991 yılında üretilmiş olsaydı maliyeti 3,5 milyon dolar olacakmış. 22 yıl gibi kısa bir sürede teknolojik maliyetin düşüş oranını açıkça bize gösteriyor. Benzer şekilde internete bağlanabilen mikro bilgisayarların ve alıcıların hayatımızdaki tüm eşyaların içine girmesi ekonomik bir problem olmaktan her geçen gün daha hızlı şekildeçıkmakta. Ancak bir önceki paragrafta mizahi bir şekilde dile getirdiğimiz daha önemli bir problem var. Öncelikle bunca nesneden alınan bilgilerin kişisel mahremiyet içinde korunması gerekiyor. Gerçekten fotoğraf çekemese bile tuvalet kağıdı tüketimi bilgisini kimler ile hangi koşullar altında paylaşmak isteriz?
CISCO Endüstri Çözümleri ve Küreselleşme Ofisi Başkanı ve Başkan Yardımcısı Wim Elfrink; “IoT’un gelişmesine engel olacak en büyük etkenler güvenlik ve gizlilik olacak” diyor. Bu gün dünyanın pek çok büyük teknoloji firması Big Data (Büyük Veri) alanında araştırma ve geliştirme faaliyetlerine akıl almaz bütçeler ile yatırım yapıyor. Üretilecek olan trilyonlarca GigaByte büyüklüğünde veriyi depolamak, işlemek ve anlamlı hale getirecek teknolojiler geliştiriliyor. Bu gelişim IoT dünyasındaki milyarlarca cihazın ürettiği verilerin insanlığın faydası için işlenerek kullanılmasının ötesinde farklı şekillerde de kullanılması mümkün.
{pagebreak:::: 2}
Bir Diğer Sorun Güvenlik
Ancak tek sorun kişisel mahremiyet değil. Bu gün bile internete bağlanan bilgisayar, cep telefonu ve tabletler için güvenlik en önemli konu başlıklarından birisi. Cisco’ya göre 2020 yılına kadar 50 miyar cihaz internete bağlanmış olacak. Bu kadar çok cihazın güvenliği nasıl sağlanacak? Kötü niyetli saldırganlar bu gün en fazla bilgisayarımıza ve en kötü ihtimalle banka hesaplarımıza ulaşabilirken insan evindeki tüm eşyalara kadar erişim hakkı kazanmış bir bilgisayar korsanının neler yapabileceğini düşünmek bile istemiyor. Ancak bu tehdit bu gün ortaya çıkan veya IoT ile birlikte ortaya çıkacak yeni bir durum değil. Dijital hayatın bir parçası ve kabullenmemiz gereken bir gerçek. İşte bu yüzden her geçen gün bilgisayar korsanlarının yarattığı tehditlere karşı yeni savunma ve önlemler geliştiriliyor.
Başka Seçeneğimiz Olmayabilir
İnsanoğlu olarak hızla artan bir nüfusa sahibiz. Dünya üzerine kurulu olan şehirler hızla büyümeye devam ediyor. On milyonlarca insanın bir arada yaşadığı metropollerin sayısı hızla artıyor. Gelişmekte olan ülkelerde 700 milyondan fazla insanın şehirlerde yaşamaya başlayacağı ve nüfusu bir milyonu aşan 100 yeni şehrin kurulacağı tahmin ediliyor. Hepsinden önemlisi 2050 yılında insan nüfusunun 9,5 milyar sınırını aşacağı hesaplanıyor. Şehirler bu kadar kalabalık hale geldiğinde gerçekten üzerinde düşünmemiz ve çözmemiz gereken başka problemler ile karşılaşacağız. Su ve elektrik dağıtım şebekelerinden, sağlık hizmetlerine, çöp toplama ve geri dönüşümden, kanalizasyon yönetimine kadar bu gün bile şehirlerin ortak sorunu olan konular çok daha önemli bir hal alacak. Bu kadar önemli konuları insanların geleneksel bilgisayar sistemleri ile çözmesi kesinlikle mümkün değil.
Çıkış Kapısı
Bu sorunlar ile baş etmek için IoT teknolojileri bir çıkış kapısı oluşturacak. Bir şehirdeki çöp tenekeleri doluluk oranına göre merkezi sistemlere bilgi gönderecek ve her gün çöp kamyonları için yeni birer rota oluşturulacak. Bir damla bile araç yakıtı boşa harcanmadan sadece dolmuş çöp konteynerleri boşaltılacak. Hayal gibi mi kulağınıza geliyor? O zaman bu teknolojinin şimdiden Barselona’da kullanılmaya başlandığını bilmek sizi şaşırtabilir. Üstelik Barselona sadece çöp kamyonlarının rotasını iyileştirmiyor. Şehrin ana meydanlarındaki ve sokaklarındakiaydınlatma sistemleri insan yoğunluğuna göre ışık miktarını kendileri ayarlıyor. Araç park noktalarındaki alıcılar mobil uygulamalara durumlarını bildiriyor böylece park yeri arayan bir otomobil sürücüsü kendisine en yakın park noktasına yönlendirilebiliyor. Belki de gelecek günlerde araçların trafikteki durumuna göre iş yerinizden çıkmanız gereken saati ve takip etmeniz gereken yolu size her gün farklı şekilde sunan uygulamalar sayesinde trafik sıkışıklığı bir problem olmaktan bile çıkabilir.
{pagebreak:::: 3}
Girişimciler İçin Büyük Fırsat
Akıllı telefonlardaki uygulamaların kişisel bilgisayarlarımıza, programlara bakış açımıza ve dünyadaki yazılım ekosistemine nasıl bir etkisi olduğunu bilmeyen var mı? İşte şimdi aynı şey eşyalar için gerçekleşiyor. Gelecek bir kaç yılda giderek artan şekilde eşyalarımızın yenilikçiuygulamalarda nasıl kullanıldığına şahit olacağız. Üstelik Internet of Things alanında fikir üretip bunu hayata geçirmek hiç zor değil. Bunu yapmak için Texas Instruments’in SensorTag isimli 25 dolarlık donanım ve yazılım geliştirme ürünü ile hemen işe başlayabilirsiniz. Benzer şekilde Intel ve Qualcomm’un da çeşitli çözümleri ve ürün geliştirme platformları bulunuyor. Özellikle Intel bu alanda Quark ve Edisonçipleri ile oldukça iddialı. Ufak bir ip ucu vermek gerekirse Intel’in Yenilikçi Teknolojilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ayşegül İldenizve gerçekten iyi bir fikriniz ve tasarlanmış bir ürüne sahipseniz kendisine ulaşmak hiç zor değil.
Hayal edilebilecek, düşünülebilecek, üzerinde çalışılarak gerçekleştirilebilecek şeylerin bir sınırı yok. Üstelik iyi bir fikir yakaladığınızda Cisco, Intel, Qualcomm gibi firmalar bu alana ayırdıkları milyonlarca dolara varan yatırım bütçeleri ile destek sağlamaya hazırlar.
Son Sözler
Bilgisayarların, cep telefonlarının, akıllı mobil cihazların, ince ekranların hayatımızı ne kadar değiştirdiğini düşünün. Şimdi hepsini toplayın ve bunu aklınıza gelen büyük bir rakamla çarpın. İşte IoT evreni bizim, çocuklarımızın ve torunlarımızın hayatını bu kadar çok değiştirecek. Bu değişime hazır olun, keyfinin sürün ve bir adım daha fazlasını atın çünkü bu dünyaya şekil verenler arasında yerinizi almamanız için hiç bir neden yok.
:: Sizce Şeylerin İnterneti dünyayı ne kadar değiştirecek?
{{user}} {{datetime}}
{{text}}