Teknolojinin en önemli kategorilerinden birisi olan oyun sektörü artık çoğumuzun hayatına girmiş durumda. Geçmişten günümüze önemli dönüm noktaları yaşayarak yoluna devam eden yapımlar, adeta kişilerin gözde eğlence seçeneği oldu. Gelişen teknoloji sayesinde artan grafik özellikleri ve yapay zeka sistemi ile her adımda daha gerçekçi deneyim sunan oyunlar, diğer taraftan büyük miktarda finansal gelirin yaşandığı pazara sahip.
Sektörün en çok beğenilen yapımlarının başında ise şiddet oyunları geliyor. Call of Duty, Battlefield gibi aksiyon oyunlarına eklenen üstün grafiksel özellikler sayesinde ortaya çıkan sahneler gerçeğini aratmıyor.
İlginç konular üzerine yaptıkları araştırmalar ile bilinen Keele University‘nin son çalışması ise oyun ve şiddet konularına yoğunlaşıyor. Buna göre kişinin şiddet oyunlarına eğilimini ve bunların insan üzerindeki etkilerini mercek altına alan ekip düşündürücü sonuçlar ulaştı.
Yayınlanan rapora göre 40 kişi üzerinde özel bir test yapan üniversite, katılımcıların tek ellerini son derece soğuk buzlu suya koymalarını istedi. Daha sonra her bireye 10 dakika boyunca ağır şiddet içeren bilgisayar oyunları oynatan yetkililer aynı deneyi tekrarladı. Soğuk suyun verdiği acıya dayanım oranları artan katılımcılar, ellerine sürekli nüfus eden etkiye ortalama %65 daha fazla direnç gösterdiler.
Oyun sırasında kalp ritimlerinde artış gözlemlenirken, böylesi bir ivmelenmenin insan beyninin programlama yapısından ötürü kaynaklandığı açıklandı. İzlenen dövüş, patlama sahnelerinin ve kan görüntülerinin kişinin kendisini -istem dışı- bu yönde şartlandırdığına dikkat çeken araştırmacılar, acı eşik ve tolerans değerlerinin otomatik olarak yukarı çekildiğine işaret etti.
Günlük hayatında yoğun stres yaşayan kişilerin şiddet oyunlarını daha fazla oynadğını belirtilen rapor, kişilerin biyokimyasal yapılarında dalgalanmaların oluştuğunu gördü. Genel olarak sanal ortamda yaşanan şiddet taşkınlığı günlük hayata aktarılırken, özellikle genç bilgisayar kullanıcılarının belirli kesiminde davranış bozuklarının ortaya çıkmasından endişe ediliyor.
{{user}} {{datetime}}
{{text}}