İnsanlık, tarih boyunca yüzlerle ilginç ve açıklanamayan olaya şahitlik etti. Bunlardan bazılarının yalnızca gözlemcisi olsak da bazılarının direkt merkezinde bulunduk. Dyatlov Geçidi de bu olaylardan biri. Soğuk bir kış gecesi Ural Dağları‘nın eteklerinde 9 öğrencinin ölümüne ne sebep oldu?
Bu yazımızda günümüz teknolojisinin bile açıklamakta yetersiz kaldığı Dyatlov Geçidi olayına mercek tutuyoruz. Bu facia yalnızca Sovyet tarihinin değil, tüm dünya tarihinin en gizemli olaylarından biri olma unvanını taşıyor. Kış tatilini hem araştırarak hem de eğlenerek geçirmeyi planlayan bir grup genç, çıktıkları yoldan bir daha asla geri dönmedi.
Dyatlov Geçici Vakası nedir?
23 Ocak 1959’da dağcılık alanında meraklı 10 üniversite öğrencisi, Ural dağlarına bir yolculuk düzenledi. Plan önceden çizilen rota ile ilerlemek ve daha sonra geri dönmekti. Ekipteki öğrencilerin isimleri şunlardı:
- Igor Dyatlov
- Yuri Doroşenko
- Yuri Krivonişçenko
- Zinaida Kolmogorova
- Rüstem Slobodin
- Lyudmila Dubinina
- Semyon Zolotaryov
- Aleksander Kolevatov
- Nikolay Thibeaux-Brignolle
- Yuri Yudin
Olayın ismi ekip lideri İgor Dyatlov‘un soy isminden geliyor.
27 Ocak 1959’da ekip, 41. yerleşkeden araştırma/gezi rotalarına başlıyor. Fakat Yuri Yudin rahatsızlandığı için arkadaşlarından ayrılarak yerleşkede kalmak istiyor. Arkadaşları için ise işler planlandığı gitmiyor. Aniden kötüleşen hava koşulları grubu yavaşlatıyor. Zorlu koşullara daha fazla dayanamayacaklarını fark eden ekip, 1 Şubat’ta Kholat Syakl dağında kamp kuruyor. Syakl, yani yerli Mansi dilinden çevirisiyle Ölüm Dağı, öğrencilerin son noktası oluyor.
Ölüm şekilleri bile farklıydı
Öğrencilerden haber alamayan aileleri ve üniversite yetkilileri Moskova’dan bir arama kurtarma grubunun gönderilmesini talep ediyor. Grup ilk olarak 26 Şubat’ta ekibin çadırını buluyor. Sonra ise Doroşenko ve Krivonişçenko‘nun cesetleri 1.5 kilometre aralığındaki bir ağacın altında, soğuktan donmuş şekilde bulunuyor. Sonrasında çadırdan 500 metre aralı yarıçapta Dyatlov, Slobodin ve Kolmogorova‘nın cesetleri bulunuyor. Öğrencilerin hipotermiden öldüğü anlaşılıyor.
Diğer 4 ceset ise 2 ay sonra bulunuyor. Fakat onların içlerinden yalnızca Kolevatov hipotermiden ölmüştü. Dubinina ve Zolotaryov‘un kaburgaları kırılmıştı. Thibeaux-Brignolle‘da ise ciddi kafatası çatlakları vardı. Tüm bunların yanı sıra Zolotaryov’un gözleri, Dubinina’nın ise hem gözleri hem de dili yoktu. Ayrıca Dubinina ve Kolevatov’un giysilerinde yüksek miktarlarda radyoaktif madde izlerine rastlanmıştı.
Dyatlov Geçidi faciasının sebebi neydi?
Dyatlov Geçidi faciasıyla ilgili birçok komplo teorisi ileri sürüldü. Sovyet nükleer deneyleri, KGB tarafından verilen infaz, yerli Mansi halkı, ışınlanma, Kocaayak veya kurt adamların saldırısı, içlerinde hainin olması… Fakat tüm bu iddiaların yalnızca 2 tanesi bilimsel olarak kanıtlandı. Bunlar tabaka çığı teorisi ve katabatik rüzgar teorisidir.
Tabaka çığı teorisi
Tabaka çığları, nadir görünen fakat çok tehlikeli olan bir çığ türüdür. Bu zaman sık ve ağır kar tabakası, daha seyrek ve ince tabakanın üzerinde birikmeye başlıyor. Dolayısıyla, zaman geçtikçe ince tabaka ağırlığı kaldıramıyor ve kırılarak çığa sebebiyet veriyor.
Çoğu bilim insanı bu teoriyi desteklese de, teori kendisinde bazı boşluklar bulundurmakta. Teorinin açıklamakta zorlandığı en büyük soru Dubinina ve Kolevatov’un giysilerinde yüksek miktarlarda radyoaktif madde izlerine rastlanmasıydı. Bunun yanı sıra 1 ve 26 Şubat’ta çekilen fotoğraflarda dağcılık ekipmanının hiç bozulmadan durması da teorinin cevap bekleyen sorularından.
Katabatik rüzgar teorisi
Katabatik rüzgar teorisi, İsveçli arkeolog Richard Holmgren tarafından ileri sürüldü. Holmgren, 2019 yılında grubun rotasıyla Dyatlov Geçidi’ne giderek bu kanıta vardı. Katabatik rüzgarlar, dağ yamacı boyunca yukarından aşağıya doğru esiyor. Bu zaman yerçekiminin etkisiyle hızlanan ve güçlenen rüzgar, kasırga benzeri bir etki yaratıyor.
Katabatik rüzgarın başladığını fark eden grup muhtemelen aceleci bir şekilde çadırı terk etmeye çalıştı. Giysi ve ekipmanlar soğuktan buz tuttuğu için de tüm ekip çıplak veya hafif giysilerle bulundu. Bu teori de radyasyonun nedenini açıklamakta yetersiz kalıyor. Fakat aynı zamanda tabaka çığı teorisini destekliyor. Zira çığın olabilmesi için katabatik rüzgarın da olması lazım.
O gece olaylar nasıl gelişti?
Bazı araştırmacılar bahsedilen teorileri göz önünde bulundurarak gecenin nasıl geçtiği ile alakalı bir tahmin yürüttü. İddialara göre ilk çığdan sonra korkan ekip çadırı içten keserek hemen ormanlık alana doğru yürüdü. Burada giysileri nispeten daha kalın olan Dubinina, Kolevatov, Zolotaryov ve Thibeaux-Brignolle kuru odun bulmak için ormana arayışa çıktı.
Uzun bir zaman sonra geri dönmediğini fark eden Dyatlov, Slobodin ve Kolmogorova tekrar çadıra giderek ekipman almak için yola koyuldu. Fakat soğuk nedeniyle hem onlar hem de ağacın altında bekleyen Doroşenko ve Krivoniçenko soğuktan donarak can verdi. Dubinina, Kolevatov, Zolotaryov ve Thibeaux-Brignolle ise bir hayli uzaklaşmıştı. Onlar yere bir çukur kazarak orada geceyi geçirmek istedi. Fakat rüzgar nedeniyle üzerlerindeki kar tabakası çökerek çukuru kapadı.
Peki sizce o gece 9 üniversite ölümüne ne sebep oldu? Görüşlerinizi bizlerle yorumlar bölümünden paylaşabilirsiniz.
Adamların dili kesilmiş gözü oyulmuş diyonun sonra teori üretiyonuz.Bildiğin cinayet.Radyasyonda soyveyetker nükleer deney sahasına takun bir yerdir.