Türk Telekom’un geçtiğimiz ay Telekomünikasyon Kurumu tarafından onaylanan fiyat dengelemesi amacıyla hayata geçirdiği yeni tarifelerden sonra kamuoyunda kimi çevreler tarafından yanlış bilgilendirildi. Kaynağı belirsiz bir biçimde elde edilen Türk Telekom’un yeni tarifelerle birlikte elde edeceği gelir başta olmak üzere ticari rakamları gerçek dışı ve yanıltıcı biçimde basınla paylaşıldı.
Telekomünikasyon Kurumu’nun uzun çalışmalardan sonra onayladığı yeni tarifelere tamamen yanlı olarak yaklaşan kimi dernek ve uzak mesafe telekom şirketleri, bu noktada bir fiyat sıkıştırması bulunduğunu gerçeğe aykırı biçimde ileri sürdü.
Türk Telekom’un fiyat dengelemesi rekabetin daha iyi sağlanması amacıyla oluşturuldu. Daha önce de ifade edildiği gibi Türk Telekom’un kullanıcılara daha iyi bir hizmet sunabilmek amacıyla ihtiyaç duyduğu sabit ücretler maliyetlerinin çok altında ve bu hizmetlerin devamlılığını sağlamak için yetersiz kalmaktaydı. Sabit ücretler ve şehriçi görüşme maliyetleri şehirlerarası ve milletlerarası ücretlerden elde edilen gelirle sübvanse ediliyordu.
Sabit ücretler ve şehriçi arama ücretlerde enflasyonun altında kalan ücret artırımıyla maliyetlerdeki ciddi maliyet açığı bir nebze de olsa azaltılmış; şehirlerarası, uluslar arası ve GSM arama ücretlerindeki ciddi indirimlerle müşterilerimizin arama ücretleri önemli oranda aşağıya çekilmiştir.
Şehirlerarası, uluslar arası ve GSM aramalarındaki daha önceki fiyatlar baz alaınarak müşteriler lehine yapılan bu indirimler, piyasaya yeni giren ve herhangi bir şekilde Türk Telekom’la kıyas kabul etmeyecek kadar düşük altyapı yatırımı yapan bu alanda faaliyet gösteren ve çok önemli oranlarda kar elde etmekte olan alternatif operatörler tarafından fiyat sıkıştırması yoluyla haksız rekabet olarak eleştirilmektedir.
Bu alternatif operatörlerin ana maliyet kalemini oluşturan arabağlantı ücretleri (Türk Telekom’un altyapısını kullanma ücretleri) şimdiye dek diğer ülkelerde yaşanmış durumun aksine çok kısa bir zaman dilimi içinde ve Türk Telekom’un mevcut maliyetleri dikkate alınmaksızın AB ülkeleri seviyesine getirilmiştir. Tüm bunlara rağmen bu şirketler haksız eleştirilerini sürdürmektedirler.
Oysa, 1 Mart 2007’de yürürlüğe girecek son fiyat dengelemesinden sonra dahi alternatif operatörler, arabağlantı ücretlerinin üzerinde şehirlerarası aramalarda yüzde 25 ; uluslararası ve GSM aramalarında ise yüzde 25 ila 40 arasında brüt kar marjına sahip olacaklardır. Bu şekilde alternatif operatörlerin hizmetlerle değil sadece fiyatlarla gerçekleştirilmeye çalıştıkları rekabet yeni düzenlemeyle daha adil bir platforma taşınacaktır.
Böylece adil rekabet ortamı içinde yüzde 45’i kamuya ait Türk Telekom’un da değerinin korunma imkanı da sağlanmış olacaktır.
Ülkemizin her yerinde 41,000 çalışanı ile Avea’ya yapılan yatırım (500 milyon ABD Doları) dışında 2006 yılında 554 milyon YTL altyapı yatırımı gerçekleştiren Türk Telekom, altyapının iyi ve kesintisiz hizmet verebilmesi için ise aynı dönemde 200 milyon YTL’den fazla bakım harcaması gerçekleştirdi. 2007 yılında ise rakipler gibi yalnızca nüfusun yoğunlaştığı bölgelerde değil tüm Türkiye sathında 1,3 milyar YTL’lik sermaye yatırımı yapılmasına karar verildi.
Kamu menfaatinin korunması için Telekomünikasyon Kurulu tarafından maliyetler ve sektörde faaliyet gösteren kuruluşların adil rekabete uygun kar marjları ve yüzde 45 hissesi kamuya ait Türk Telekom’un ticari varlığının devamlılığının hassasiyetle dikkate alınması sonucu oluşturulan ve onaylanan yeni tarifelerle ülkemizdeki telekomünikasyon sektörünün adil rekabete kavuşacağına inanılmaktadır.
Kamuoyuna yapılan ve Türk Telekom’un ticari itibarını zedeleme maksatlı ve de aynı zamanda ticari bilgilerini yanıltıcı surette ifşa etmeye yönelik beyanlar hakkında gerekli yasal işlemler başlatılmaktadır.
Bilgi için: Türk Telekom
SDN – http://shiftdelete.net
{{user}} {{datetime}}
{{text}}