Teknoloji Haberleri - ShiftDelete.Net
Reklam
Reklam

The Last of Us setinde, ‘Sadece Türkiye’de olur’ dedirten olay!

Ana sayfa / Teknoloji Haberleri

The Last of Us, hem PlayStation platformuna çıkan birbirinden mükemmel oyunlarıyla hem de HBO Max’teki dizi uyarlamasıyla dünyayı kasıp kavurmaya devam ediyor. Dizinin ikinci sezonu büyük heyecan ve merakla beklenirken, The Last of Us setinden gelen haber, ülkemizde de geçmişte yaşanan olayları anımsattı. İşte detaylar…

The Last of Us setinde, Abby dayak yemesin diye önlem alınmış!

The Last of Us Part II’yi oynamadığınızı var sayarak büyük bir spoiler vermekten imtina ederek açıklamaya çalışalım: Abby karakteri, The Last of Us: Part II’nin hemen hemen yarısını oynadığımız ikinci ana karakterimiz ve dürüst olmak gerekirse -haklı bir gerekçeyle- oyuncuların büyük bir kesimi tarafından pek de sevildiğini söyleyemeyiz.

Her ne kadar The Last of Us Part II’yi oynayan bazı oyuncular tarafından Ellie’den bile çok seviliyor olsa da, Abby’ye karşı duyulan öfke oldukça ilginç bir kararı da beraberinde getirmiş.

Reklam
Reklam

Dizinin ikinci sezon setinde, Abby karakterini canlandıran Kaitlyn Dever, seti hayranların basarak kendisini dövmesi veya saldırması ihtimaline karşı ekstra güvenlik personeli tutularak korunmuş. Dizinin ikinci sezonunda Dina karakterini canlandıran Isabel Merced, katıldığı bir programda Abby’yi canlandıran Dever hakkkında endişelendiğini ve kendisi etrafında dönen toksiklik ve nefrete hayret etttiğini açıkladı.

Buna karşın Dever’ın çok soğukkanlı ve sakin biri olduğunu ve bu tip tepkilerden etkilenmediğini belirten Merced, arkadaşının Abby rolüyle Emmy ödülünü dahi alabileceğini düşündüğünü söyledi.

Yaşanan bu gelişmeler, geçmişte Kurtlar Vadisi dizisinde canlandırdığı Cerrahpaşalı Halit rolünden ötürü ailesiyle alışverişe gittiği bir AVM’de tekme tokat dayak yiyen Özcan Varaylı’yı ve Yeşilçam döneminde defalarca saldırıya uğrayan eli kamçılı ve tavuk butlu sinema emektarımız Erol Taş’ı hatırlattı.

Görünen o ki kurgusal karakterlere duyulan tutkunun ve nefretin bir sınırı yok ve aradan geçen yıllar, eserlerin yayınlandığı topraklar da bu konuda bir değişiklik yaratmıyor. Siz de konuyla ilgili görüşlerinizi bizle yorumlarda paylaşabilirsiniz.

Reklam
Reklam

Yorum Ekleyin


Reklam
Reklam