Bu oyun Casper’ın Nirvana NOZ modeli (i7 4770K 3.50 GHz, 16 GB bellek, Nvidia GeForce GTX 760, 2 TB sabit disk) ile incelenmiştir.
Thief serisinin son oyunu bundan yaklaşık on sene önce yani 2004 yılında yayınlanmıştı. Deadly Shadows ismi ile yayınlanan yapım, son derece kaliteli görsellerinin yanı sıra, iyi bir kontrol mekanizmasına da sahipti. Fakat pazarlama hususunda yapılan hatalar Thief serisinin de sonunu getirmişti.
Square Enix, on sene önce sonlandırdığı Thief serisini yeniden başlatma kararı aldığında, oyunun fanları bu habere bir hayli sevinmişti. Zira Garrett’le on sene sonra, yeni nesil grafiklerin ışığında buluşmak bir hayli heyecan verici bir deneyim olacaktı.
Square Enix, yeniden başlattığı Tomb Raider oyununun ulaştığı satış rakamlarından da aldığı destekle yeni nesil Thief’i PC, PlayStation 3, PlayStation 4, Xbox 360 ve Xbox One için satışa sundu.
Bakalım Unreal Engine 3 ile geliştirilen yeni nesil Thief, oyun severlerin beklentilerini ne derece karşılayabiliyor. Cevabı incelememizde.
{pagebreak::2}
10 yıl sonra yeniden…
Square Enix, yeni nesil Thief oyununu geliştirirken elinden geldiğince serinin özüne zarar vermemeye çalışmış. Yani eğer daha önce Thief serisinin herhangi bir oyununu oynadıysanız, yeni nesil Thief’e alışmanız pekte uzun sürmüyor.
Oyuna ilk girdiğimizde bizi son derece sade bir menü tasarımı karşılıyor. Menü tasarımının arka planında ise oyunun geçtiği The City isimli şehirden çeşitli manzaralar bulunuyor.
Square Enix, buna benzer bir menü tasarımından geçtiğimiz sene raflardaki yerini alan Tomb Raider’da da yararlanmıştı. Neyse, konumuza dönecek olursak bu basit menü tasarımı son derece şık duruyor diyebilirim.
Gelelim Gerrett’le olan maceramıza. Oyuna ilk başladığımızda, eğitim turu tadında bir bölümle karşılaşıyoruz. Bu kısım aslında oyunun ana hikayesi üzerinde de bilgi edinmemizi sağlıyor. Zira Thief’te sürükleyici bir hikaye bulunmadığından ötürü, bazı görevlerde karşımıza çıkan ipuçlarını da dikkatli takip etmemiz gerekiyor.
Oyundaki ilk görevimizde, gizli bir tarikattan bir tılsım çalmaya çalışırken bazı aksilikler oluyor ve değer verdiğimiz bir arkadaşımızı kaybediyoruz. Asıl oyun ise bu olaylardan iki yıl sonrasını konu alıyor.
{pagebreak::3}
Yuvaya dönüş
Garrett başına gelen olaylardan sonra The City’e geri döner. Başından geçen olayları hayal meyal hatırlayan Garrett, çok geçmeden şehrin çok kötü bir durumda olduğunu fark eder. Baron isimli bir tiran tarafından yönetilen The City, veba salgınıyla çöküntüye uğramış, fakir kesimler sefalet içinde sürünürken, zengin kesim ise rahat bir şekilde yaşamaya devam etmektedir.
Bu durumdan rahatsız olan Garrett, zenginlerin hayatını birazda olsa kabusa çevirebilmek için en iyi yaptığı şeyi yapmaya karar verir.
Thief’te oturmuş bir senaryo ne yazık ki bulunmuyor. Oyundaki ana amacınız size verilen görevleri yerine getirirken, etrafta değerli ne varca cebe indirmekten ibaret oluyor. Thief’te ki görevlerimiz genel itibari ile bir şeyler çalmaktan ibaret olsa da bu görevleri yaparken zaman zaman aksiyonun içerisine de girmemiz gerekebiliyor.
Yazımın başında da bahsettiğim üzere, Square Enix yeni nesil Thief’ı geliştirirken oyunun ana mekanikleri üzerinde fazla oynamalar yapmamış. Yani yine eskiden olduğu gibi gölgelerde saklanıyor, düşmanlarımıza sessizce yaklaşıp onları haklamaya çalışıyoruz.
{pagebreak::4}
Klasik Thief oynanış mekanizması
Thief’te ekranda alt kısımda bir can barı ve gölge göstergesi bulunuyor. Burada asıl kontrol etmemiz gereken gölge göstergesi diyebilirim. Çünkü oyun boyunca, gölgeler ana silahımız olacağından ötürü bu göstergeyi kontrol ederek düşmanlarımızın bizi görüp göremeyeceğini de anlayabiliyoruz.
Gölge göstergesi siyaha döndüğünde, düşmanınız dibinize kadarda gelse sizi fark etmiyor. Fakat aksi bir durumda mesafe ayırt etmeksizin sizi fark edebiliyorlar.
Ayrıca gölgelere saklanmanın yanı sıra sessizde olmanız gerekiyor. Çünkü düşmanlarımız biz fazla ses çıkardığımızda olduğumuz yöne doğru yönelerek bizi fark edebiliyorlar. Bu durumda da görevimiz başarısız olmuş oluyor.
Garrett azılı bir hırsız olmasına karşın, yakın dövüşte ve silah kullanmada ne yazık ki fazlasıyla vasat kalıyor. Özellikle fark edildiğiniz anda, eğer öldürücü darbeye sahip oklarınız yoksa sonunuz ne yazık ki ölüm oluyor. Ya da alternatif bir seçenek olarak o noktadan en hızlı şekilde kaçmayı da deneyebilirsiniz.
Garrett dövüşmek için genel olarak yayını ve blackjack isimli sopasını kullanıyor. Blackjack isimli sopamızla düşmanlarımıza sessizce yaklaşıp etkisiz hale getirebilirken, okumuzla da düşmanlarımızı uzaktan etkisiz hale getirebiliyoruz.
Ayrıca çevrede bulduğumuz çeşitli ok türleriyle ateşleri söndürebiliyor ya da yakabiliyoruz. Tabi bu tarz oklar nadir bulunabildiğinden ötürü, bu özel okları kullanma konusundaki stratejinizi iyi belirlemeniz gerekiyor.
{pagebreak::5}
Daha özgür hareket alanı
Garrett’ın hareket özgürlüğü yeni nesil Thief’te biraz daha arttırılmış. Artık sağa sola zıplamakla kalmayıp, pençe şeklindeki aletimizle belirli olan düz duvarlara ya da borulara da tırmanabiliyoruz. Ayrıca ucunda kanca olan bir halatla belirli noktalara tırmanabiliyor ve aşağı doğru süzülebiliyoruz. Oyun genel anlamıyla FPS tarzında bir yapım olsa bile, kamera açısı (özellikle tırmanma aksiyonlarında) zaman zaman değişerek TPS konumuna da geçebiliyor.
Garrett’la ilgili olarak son değineceğim özellik ise “Focus”. Bu özellik sayesinde Garrett’ın tırmanabileceği yerleri görebilir, ya da etraftaki parmak izlerini takip ederek gizli kasaların yerlerini bulabilirsiniz. Tabi bu özellik oyunculara büyük kolaylıklar sağladığından ötürü, yapımcılar bu özelliğin aktif edilip edilmemesi tercihini de oyunculara bırakmışlar. Eğer zoru seviyorum diyorsanız ayarlar bölümünden focus özelliğini kapatabilirsiniz. Tercih sizin.
Thief’te oyun boyunca öyle büyük bir aksiyona girmiyorsunuz. Oyun gizlilik üzerine kurulu olan mekanizmasını senaryo modu boyunca muhafaza ediyor. Örneğin Splinter Cell’de gizlilik öğeleri ön planda olsa dahi pek çok bölümde silahımızı çekip düşmanlarımızla çatışmaya girebiliyorduk. Thief’te ise böyle bir lükse sahip değiliz. Az öncede belirttiğim üzere Garrett’in çatışma özellikleri vasat olduğundan, fark edilmeden gitmek çoğu zaman bizim için en doğru seçenek oluyor.
{pagebreak::6}
Son Sözler
Unreal Engine 3’ün kullanıldığı Thief bizlere son derece kaliteli görseller sunuyor. Oyunda yer alan karakter detaylandırmaları ve çevre kaplamaları son derece ideal. Yapımdaki gölgelendirmeler gerçekten usta işi denecek türden. Kısacası oyun görsel anlamda türevlerinden bir hayli ileride gözüküyor.
Yapımdaki seslendirmelerde son derece iyi yapılmış. Gerçi oyun boyunca öyle devasa diyaloglarla karşılaşmıyoruz ama, olanlarda tatmin edici düzeyde.
Thief, genel anlamda başarılı bir oynanış sunuyor diyebilirim. Eğer aksiyon tarzında yapımlardan hoşlanıyorsanız, Thief size fazla durağan gelebilir. Fakat eski Splinter Cell oyunlarındaki aksiyonsuz gizliliği özeldim diyorsanız Thief tam size göre bir yapım diyebilirim. Başka bir incelemede görüşmek üzere hoşçakalın.
Grafik: 8.5
Ses: 8.0
Oynanış: 8.0
Genel: 8.0
Artılar: Grafikler çağı yakalamış durumda. Diyaloglar azda olsa seslendirmeler başarılı. Yapay zeka seviyesi yeterli düzeyde. Gizlilik öğeleri tatmin edici düzeyde
Eksiler: Oyundaki aksiyon düzeyi biraz daha yükseltilebilirdi. Senaryo biraz daha derinleştirilerek sp modu biraz daha renkli bir hale getirilebilirdi.
#video_3932#
:: Thief’i oynadınız mı? Oynadıysanız nasıl buldunuz? Tıklayın forumda tartışalım!
{{user}} {{datetime}}
{{text}}