Uncharted 4: A Thief’s End İncelemesi

Korhan Süren

12 Mayıs 2016

Ana sayfa /

Senaryo ve aksiyonun bir arada kullanıldığı başarılı yapımlardan biri olan Uncharted serisi, hiç şüphesiz PlayStation sahibi olan oyun severlerin merakla beklediği yapımların başında geliyor.

Serinin daha önceki oyunlarından da alışık olduğumuz gibi büyük bir hazinenin peşine düşüyoruz. Yalnız bu kez işimiz her zamankinden biraz daha zor. Bunun nedeni, hazine kadar işin ucunda ağabeyimiz Sam’in hayatının da söz konusu olması.

Küçük Nathan ve Sam’e Merhaba Deyin

Hikayemiz tahmin edebileceğiniz gibi aksiyon seviyesi yüksek bir şekilde başlıyor. Oyun girişinde yaşadığımız bu kısa süreli aksiyon sonrası ana karakterimiz Nathan ve ağabeyi Sam‘in yetimhanedeki çocukluk hallerine merhaba diyoruz.

Geçen 15 yıllık uzun bir aradan sonra öldüğünü sandığımız ağabeyimiz Sam tekrar karşımıza çıktığında ise yıllar önce peşinde olduğumuz hazinenin arayışlarına tekrar başlıyoruz.

Uncharted 4:A Thief’s End‘in özel bir oyun olmasının senaryonu dışındaki başlıca nedenlerinden biri de kullanılan oyun motoru desek yanılmış olmayız sanırım.

Zira baktığımızda aslında Uncharted 4: A Thief’s End elbetteki diğer Uncharted oyunlarına göre daha iyi bir oyun motoruna ve mekaniklere sahip. Ana karakterimiz Nathan Drake‘in engelleri aşması ve bu oyundaki en büyük yeniliklerden biri olan halat kullanımı oyun motoruyla gerçekten ayırt edilemez bir hal almış.

Son yıllarda Sony‘nin oyunlardaki Türkçe altyazı ve Türkçe seslendirme konusundaki tutumu, Uncharted 4: A Thief’s End‘de de de devam ediyor. Oyun karşımıza tamami Türkçe seslendirme ve Türkçe altyazı seçeneğiyle çıkıyor.

Sonuç olarak Uncharted 4: A Thief’s End senaryo ve aksiyonun bir arada harmanlandığı başarılı bir yapım olmuş. Hikayenin işleyişi, karakter modellemeleri, türkçe seslendirme ve benzeri detayları oyunu kesinlikle oynanması gereken yapımlar listesine ekliyor.