Donanımın yıllardır ikinci plana düştüğünü, artık tüm teknolojilerin yazılım ve servisler üzerinden döndüğünü bir şekilde ıskalamış olan, donanım fetişine sahip teknoloji meraklılarına Apple’ın 9 Eylül tanıtımından aylarca konuşulacak malzeme çıktı: iPhone 6 ve 6 Plus 1 GB RAM bellek ile geliyor.

:: iPhone 6 Detaylı İnceleme

:: iPhone 6 ile iPhone 6 Plus arasındaki farklılıklar

:: iPhone 6 Plus Detaylı İnceleme

:: Geçmişten günümüze iPhone

Peki, bu gerçekten ne anlama geliyor? RAM miktarı bir telefonda neleri etkiler? Hangi işlemler RAM, hangi işlemler yonga (A7 ya da yeni haliyle A8) üzerinden yürür? Bu konularda bilgisi olsun veya olmasın herkesin Apple’ın 1 GB seçimiyle ilgili farklı bir yorumu var. Gerek sosyal medyada, gerekse dost sohbetlerinde tanık olduğum genel görüş ise şu:

Apple iPhone 6’yı yaptı. Tam seri üretime geçecekken son anda “Aaa, biz buna 1 GB RAM koyduk ya, onu artırmalı mıydık acaba?” şeklinde bir anlık tereddüt yaşadı. Ancak her şey için çok geçti. İlk iPhone’dan bu yana birçok kez daha önce yapılmayanı yapmış, en olmadı başarıya ulaşandan “esinlenmiş” olan, pazar verilerine göre en değerli teknoloji şirketlerinden biri, yeni akıllı telefonunda “mecburen” 1 GB RAM ile yetinmek zorunda kalmıştı.

iPhone 6’yı sadece donanım özellikleriyle eleştiren arkadaşların bunu neye dayanarak, nasıl bir senaryo üzerinden yaptıklarını düşündüğümde aklıma açıkçası başka bir öykü gelmiyor. Evet, Apple kesinlikle o ek 1 GB RAM’i eklemeyi unutmuş olmalı(!).

14-09/22/beach_buggy_blitz_01.jpg 

Donanımı bırak, yazılıma bak

Apple’ın bu tercihinin gerekçesine geçmeden önce, önemli bir farkı hatırlatmakta fayda görüyorum. Apple’ı tüm rakiplerinden ayıran en önemli unsur, California merkezli bu şirketin hem yazılım hem de donanımını kendisinin üretiyor olması. Hiçbir Windows bazlı bilgisayarın MacBook’a benzememesi gibi, hiçbir Android tabanlı cihazın iPhone ile aynı deneyimi vermemesinin de sebebi bu. Biri iyi, diğeri kötü anlamında söylemiyorum bunu. Sadece ikisi yapı olarak birbirinden çok farklı.

Samsung’u ele alalım. TouchWiz adlı başarısı tartışılır arayüzünü saymazsak, Güney Kore merkezli mobil üreticinin öne sürebileceği, “pazarlayabileceği” tek şey donanımı. İster Galaxy Note ister Galaxy S serisi olsun, Samsung’un ürettiği cihazla övünebileceği, dahası sınırsız müdahale edebileceği, kendi ürünü olan şey donanımı. Bu yüzden Samsung elbette cihazda kaç GB RAM olduğuyla, işlemcisinin saat hızını ya da kaç çekirdeğe sahip olduğunu vurgulayacak. Çünkü bunu işletmek, bundan verim sağlamak Samsung’un değil, telefonun üretildiği platform olan Android’in, yani Google’ın işi.

Çoğu teknoloji meraklısı ne yazık ki bu nüansı kaçırıyor, bu illüzyona aldanıyor ve yapılan pazarlama çalışmalarının başarıya ulaşmasını sağlıyor. Hesap makinesinden bozma kalitesiz malzemelerden oluşan bir tasarımı ya da çabuk ısınan bir donanımı kimse önemsemiyor. Herkes “Snapdragon kaç işlemci var?” diye bakıyor. RAM miktarı kaç diye…

Bunun bir üst modeli, ekran kartlarını tamamen sahip oldukları bellek bazında değerlendirenler olsa gerek. Bir ekran kartı 1 GB, öteki 2 GB ise ikincisi her durum ve şartta üstündür. Veriyolu ya da mimari vb. çok önemli değildir bu kitle için. Bu benzetmeye bazı bilirkişi dostlarım kızacaktır ama, durum bundan çok farklı değil ne yazık ki.

 14-09/22/plunder.jpg

İşin sırrı Metal’de

iPhone konusuna geri dönelim. Hiç iPhone 5S kullandınız mı? Özellikle iOS 8 güncellemesinin ardından. Denemediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz. Haziran ayında tanıtılan iOS 8’in gizli kahramanı, “sadece 1 GB RAM” (!) belleğe sahip bir yıllık cihaza neler katıyor bir bilseniz… O gizli kahramanın adı mı?

Metal.

Bilgisayar veya yazılım mühendislerinin “metale yakın” deyişini baz alan Metal teknolojisi, bu deyişin hakkını verecek şekilde ister oyun olsun, ister diğer çoklu ortam uygulamaları, Apple’ın A7 mimarisinin bir parçası olan grafik işlemcisinden çok daha fazla verim almayı mümkün kılıyor. Böylelikle, sadece 1 GB RAM’i olan, yani Android platformunda olsa orta seviye kabul edilecek bir donanıma sahip iPhone 5S, iOS 8 ile birlikte muhteşem grafiklere sahip oyunları pürüzsüz biçimde oynatabiliyor.

Son dönemde App Store’u hiç gezdiniz mi? “iOS 8’e özel olarak, Metal ile geliştirildi” başlığı altındaki oyunlara göz atmanızı öneririm. Apple A7 kullanan iPhone 5S, iPad Air ve iPad mini Retina’da oynanabilen Plunder Pirates, Beach Buggy Racing ya da Modern Combat 5: Blackout’u indirin ve oynayın. Plunder Pirates’ın konsol kalitesindeki su efektleri, BB Racing’in patlamalarla dolu akıcı oynanışı sizi Apple’ın ne yaptığını bildiği konusunda ikna edemezse, bu yazı hiç edemez.

iPhone 6 elimizde, videosu için tıklayın!

Apple, Metal’i şöyle anlatıyor:

“A8 çip ve iOS 8’den en iyi grafik performansı almak için, METAL devrede. Geliştiricilerin iPhone için sürükleyici, konsol tipi oyunlar yaratabilmesini sağlayan yeni bir teknoloji olan Metal, CPU ve GPU’nun birlikte çalışarak ayrıntılı grafikler ve karmaşık görsel efektler sunabileceği şekilde optimize edildi. Böylece, oyun oynarken adım attığınız her sanal dünya, artık size çok daha gerçekçi gelecek.”

Evet, Metal teknoloji A8 işlemcide de kullanılıyor ve emin olun, çıtayı çok daha fazla yükseltiyor. iPhone 6 tanıtımında sahne alan Vainglory adlı MOBA oyununu hatırlayın. O donanımdan böyle bir görsel kalite ve akıcılık çıkmasını bekler miydiniz?

Apple’ın elindeki en büyük koz bu: Hem yazılımı hem donanımı kendi tasarlaması sayesinde, hangi uygulamanın donanımı nasıl kullanacağı üzerinde tam yetki sahibi. Böylelikle kağıt üzerinde ya da benchmark testlerinde ne kadar geriden geliyormuş görünürse görünsün, iPhone 6’nın ve 6 Plus’ın donanım olarak kullanıcılarını yarı yolda bırakmayacağına emin olabilirsiniz.

:: Konuyla ilgili siz neler düşünüyorsunuz?