2009’un Ocak ayında global krizin önemli etkileri ile karşı karşıya kaldık. Yıllardır borsanın dalgalanmalarına karşı dik duran Intel ve Nokia, ilk kez bu ekonomik krizde sallandı. Intel’in cirosu 2009 yılında %25 düştü. Intel ilk kez fabrika kapattı.
Net kazanç bir önceki yıllara göre yarı yarıya geriledi. Oldukça karlı olan cep telefonu pazarında da düşüşler görüldü. Nokia’nın kazancı %10 geriledi.
Sunucu pazarı %30’luk bir kayıp ile bu seneyi kapattı. Cep telefonu üreticilerin kârları iki haneli rakamlara kadar indi. Dell ve Nokia resmen yerinde saydı. Buna karşın Cisco, IBM, Intel, HP, Microsoft, Oracle ve SAP durumu kontrol altına almayı başardı.Yılın sonuna doğru işlerindeki dalgalamaları durdurdular. Tüm planlar 2010 yılı için yapıldı. Yalnız burada bir sıçrayış beklemek yanlış olur. Buradaki iş modeli motoru çalıştırmak ve ileriye doğru yol almak.
2009 yılı içinde tüketiciler dişlerini göstermeye başladı. Verdikleri paraya karşılık ne gibi hizmetler aldıklarını sorguladılar. Bu hizmetlerin bu paraya değdiğini hesapladılar. Örneğin SAP bu alanda zor günler yaşadı. Siemens, SAP ile anlaşmayı bozacağını ve farklı bir şirketten servis alacağını açıklamasıyla, SAP’nin tüm etekleri tutuştu. Kapalı kapılar ardından yapılan konuşmalarla her iki şirket anlaştı. Yine de SAP, yaklaşık 3000 kişinin işine son verdi.
Microsoft’ta ise bizi şaşırtan bir durum oldu. Yıllardır paraya para demeyen firma, 2009’un ilk aylarında rakamları açıkladı. Hayal kırıklığı yaşatan bu rakamlar, dünya çapında 5000 kişinin işsiz kalmasına neden oldu.
2009 Yılını Kazanca Dönüştürdüler
Piyasa araştırmacıları afalladı. Birçok araştırmacının tahmin ettiği öngörüler çıkmadı. Şirketlerin bu zor döneminde, tecrübe ve öngörüleriyle şirketlere yön veren uzmanlar sınıfta kaldı.
Mart ayında Gartner bir rapor açıkladı. Ekonomide %9’luk bir düşüş bekleniyordu ancak yaz aylarına doğru %6’lık bir düşüş gerçekleşti. Sonbaharda %2 daha eklendi. Fakat Kasım ayında %3’lük bir artış görüldü. Bu da birçok kişiyi şaşırttı. Hatta “Piyasanın bundan sonra nasıl şekil alacağını tahmin etmek zor. Her şey olabilir. Bekleyelim ve görelim” gibi açıklamalar yapıldı.
Bu durumdan elbette fırsatlar da doğdu. Yatırım yapmayan şirketler yerinde saydı. Zararlar yükseldi ve günün sonuna doğru şirketler satışa çıkarıldı. Buna en güzel örnek Sun Microsystems’in satılmasıydı. IBM haftalardır anlaşmaya çalıştı fakat Oracle, 7.4 milyar dolar vererek Sun’a sahip oldu. EMC, 2.1 milyar dolara data domain’i satın aldı. IBM buna karşın SPSS adlı firmaya 1.2 milyar dolar verdi.
Dell, Perot Systems’i (3.9 milyar dolar), Xerox da ACS (6.4 milyar dolar) adlı şirketi satın aldı. Bu şirketlerin avantajı, tüketicilere hizmet vermeleri. Yatırım hizmet alanına yapıldı.
Bizi şaşırtan bir özellik HP’nin 3Com’u satın alarak, Cisco’nun ardından en büyük ikinci Network şirketi olarak yükselmesi. Cisco, bu tehlikeyi görmüş olmalı ki, IP ve Mobil şebekeler için çözüm sunan Starent Network’e hemen sahip oldu. Buna ek olarak video konferans alanında uzman olan Tandberg’i de şirket bünyesine (3 milyar dolar) kattı.
Tabii bir de AMD’yi unutmayalım. AMD tüm fabrikalarını Araplara sattı. Üretim yerine sadece geliştirme işine odaklanmak isteyen AMD, bu sayede kendisini mali krizden kurtardı.
ShiftDelete.Net bu kriz dönemini iyi değerlendirdi. Yatırım yaparak alt yapısını güçlendiren ShiftDelete, piyasada önemli bir etki yaratarak sadık olan ve sürekli artan okuyucusuyla dünyanın sayılı siteleri arasına girmeyi başardı.
Internet’in Yükselişi
2009 yılı, donanım ürünleri için çok kötü bir yıldı. OEM’de yerinde sayan şanslı olarak görülüyordu. Birçok firma zor anlar yaşadı. Örneğin Palm son dakikada kendisini kurtardı. Şirket tam batacak derken Palm Pre’yi piyasaya çıkardı. Apple iPhone’a direkt rakip olan ve eski bir Apple yöneticisinin yardımıyla geliştirilen Palm Pre, Palm şirketinin gidişatını değiştirdi. Bu ürün o kadar çok ilgi gördü ki, talepler yetiştirilemedi.
Tabii esas piyasayı kurtaran Netbook ürünleri oldu. Netbook ürünleri 2009′da tavan yaptı. Sistem, anakart, hatta ekran kartı üreticileri bile bu ürün ile günü kurtarmayı seçti. Günümüzde o kadar çok Netbook markası var ki, üreticiler kâr edemez oldu.
Buna karşın internet inanılmaz bir yükselişin içine girdi. Özellikle sosyal ağlar altın çağını yaşadı. Türkler ilk kez dünya sıralamalarına girdi. Dünyadaki MSN Live kullanıcılarında ikinci olduk. Facebook’ta üçüncüyüz. Avrupa’nın birincisiyiz.
Facebook, Twitter ve FriendFeed inanılmaz büyüdü. Facebook, 350 Milyon kullanıcıya sahip oldu. Twitter önümüzdeki yıllarda kullanıcı sayısını 1 milyara çıkarmak istiyor. Bu siteler, 2013 yılında 1.5 milyar dolarlık cirolarla karşı karşıya gelecek. Bu da şirketlere internetin önemini gösterdi.
Artık kimse “İnternete yatırım yapalım” sözlerine gülmüyor. Aksine milyonlarca dolar bu alana harcanıyor. Yatırımını iyi yapan bu alanda kesinlikle kârlı çıkıyor. Buna en güzel örnek, Google Earth kullanarak para kazanan bir İngilizi verebiliriz. Uyanık bir İngiliz, Google Earth yardımıyla London etrafındaki binaların çatılarını inceledi. Aradığı şey, okullarda, müzelerde veya kiliselerdeki eski kurşun çatılar. Bu kişi, bu çatıları belirleyip, gizliden söküp eskicilere sattı. Altı ay içinde 100.000 pound gibi bir kazanç elde eden bu kişi, sonunda yakayı ele verdi.
Neticede kriz döneminde yatırım yapan, interneti küçümsemeyen ve bu alanda da faaliyet gösteren şirketler, krizin etkisini kolay atlatmakla birlikte yeni gelir modelleriyle tanıştılar.