Tasarım, tema seçmekle bitmez

İhtiyaç duyduğunuz bir bilgi için Google’da arama yaptınız ve çıkan birkaç sonucu ayrı sekmelerde açarak sırayla gözden geçirmeye başladınız. İlk sayfada okumak istediğiniz metnin arasında her 5-6 satırda bir Google reklamları olduğunu fark ettiniz ve baş ağrısından kurtulmak için sekmeyi kapattınız.

Diğer bir sayfanın arka plan rengi ve seçilen font birbiriyle uyumsuz ve okunuşu zorlaştırmış. Bu da yetmezmiş gibi, her yer linklerle dolu. Fazla vakit kaybetmeden onu da kapattınız. Son sayfada ise çok sade bir tasarım var, açık renkli bir arka planda, rahatça okuyabildiğiniz büyüklükte metin yer alıyor.

Sağ panelde sadece gerek duyacağınız bağlantılar bulunuyor. Bulduğunuz içerik, tam olarak istediğiniz yanıtı vermese bile, bu sayfadan hemen ayrılmıyorsunuz.

Blog sayfanız için hazırladığınız içerik, fotoğraflar, metin veya videolar ne kadar iyi ve faydalı olursa olsun; eğer sunumu doğru bir tasarımla gerçekleştirmezseniz emeğinize yazık olacaktır. Zira blogunuzu ziyaret eden okurların beklediği ilk şey, kolay okunur ve baş ağrıtmayan bir tasarımdır.

Ziyaretçileriniz, büyük olasılıkla sayfanızda kalmak veya sekmeyi kapatmak arasında birkaç saniyelik bir tereddüt yaşayacaklardır. İşte bu tereddüdü sizin lehinize dönüştürmeniz için birkaç şeye dikkat etmeniz gerekiyor.

Sade bir ilk adımla başlayın

Öncelikle, eğer blog sayfanızdaki bilgiler ve fotoğraflar iç içe ve karmaşık bir haldeyse, ziyaretçileriniz koşarak uzaklaşacaktır. Blog sayfanıza ait özgün ve kıymetli içeriklerin, önemli bilgilerin her zaman kolayca ulaşılabilir şekilde konumlandığından emin olun. Özellikle kenar çubuğunuza çeki düzen verin ve bu bölümü düzenli tutun. Daha sade, yalnızca önemli bilgilerin yer aldığı bir kenar çubuğu, ziyaretçilerinizin dikkatini hemen çekecektir.

Sayfaları kısa tutun

Vaktimiz Word belgeleri ve web sayfaları arasında geçse de, aslında bilgisayar ekranında uzun yazılar okumayı kimse sevmez. Bunu göz önünde bulundurun ve çok uzun yazı blokları oluşturmaktan kaçının.

Mümkün olduğu kadar yazıları ilgi çekici görsellerle süsleyin. Ayrıca, sürükleme çubuğunu sağda ufacık bırakan, uzun sayfalar yerine her sayfada birkaç (tercihen 1 ila 5 arası) içeriğin yer aldığı, ferah sayfalar oluşturun.

Alt barı unutmayın

Ziyaretçileriniz, blog sayfanızda aradıkları linkleri bulamadığında öncelikle alt bara yönelecektir. Künye, abonelik, kullanım koşulları, sıkça sorulan sorular ve site haritası gibi bağlantıların yer aldığı bir alt bilgi barına mutlaka sayfanızda yer verin. Bu barın, sitenizdeki tüm sayfalarda görüntülendiğinden emin olun.

Okurlarla iletişim kurun

İyi blogcu, ziyaretçileriyle etkileşime giren blogcudur. Siz de onlara kendinizi tanıtın ve sizinle paylaşımda bulunmalarına izin verin. “Hakkında” sayfanıza özen gösterin(Hakkında sayfasıyla ilgili detaylı ipuçları için bir önceki Blogculara Tavsiyeler yazımızı okuyabilirsiniz). Ayrıca, bir iletişim formu veya e-posta göndermek için bir bağlantı sunarak, okurlarınızla aranızda köprü kurun. Bunlara Twitter, Facebook ve LinkedIn profillerini eklemeyi de unutmayın.

:: Blog kullanıyor musunuz?