Güneş sistemindeki asteroitleri incelemek üzere uzaya fırlatılan Lucy uzay aracı başarılı bir şekilde görevinin ilk aşamasına başladı. 12 yıl sürecek uzunca bir göreve başlayan Lucy, ULA tarafından geliştirilen Atlas V roketi ile başarılı bir kalkış ile uzaya ulaştı.
Jüpiter’in Lagrange noktalarının yanı başında bulunan Truva asteroitlerini keşfetmek üzere NASA tarafından geliştirilen uzay aracı, aynı anda en fazla asteroiti keşfeden ilk araç olacak. Buna göre Lucy, 12 yıllık görev süresi boyunca 8 tane asteroiti keşfetmesi planlanıyor.
Lucy, güneş sisteminin evrimini anlayacak
Güneş sisteminin evrimini anlamaya yardımcı olacak ve gezegen oluşumunun “fosilleri” olarak kabul edilen Truva asteroitine ulaşana kadar birçok farklı asteroit görecek olan Lucy, kalkıştan bir saat sonra Atlas V roketinden ayrıldı.
Bu ayrılma sonra ikinci motor ile yoluna devam eden uzay aracı, yolculuğunun ilk ayağını başarılı bir şekilde sürdürüyor. Ekim 2022’de dünya çevresindeki ilk yerçekimi desteğini alacak olan Lucy güneş etrafındaki görüngesine başlamadan pillerini de şarj etmeye başladı.
2024’te başka bir yerçekimi yardımı için dünyaya dönecek olan Lucy, 2025’te Donaldjohanson asteroitinin (ana asteroit kuşağının yakınında) yanından geçecek. Daha sonra 2027’de uzay aracı ilk olarak Jüpiter’in önünde buluna ilk Truva asteroitleri sürüsünü ziyaret edecek. Ardından 2031’de üçüncü bir yerçekimi yardımı için dünyayı yeniden ziyaret edecek. Sonunda ise 2033’te ikinci kez asteroit sürüsünü görecek.
Üzerine yerleştirilen 20 mesajla uzaydaki görevine başlayan Lucy, iki tane Türkçe mesaja sahip. Bu mesajlardan biri bir Atasözü olurken, biri Orhan Pamuk tarafından kaleme alındı. Lucy üzerine yerleştirilen atasözü, “Balta ormana girdiğinde ağaçların çoğu “hiç değilse sap bizden biri” dedi”.
Orhan Pamuk’un kaleme aldığı söz ise, “Daha çok sevmek, daha çok gülmek, daha çok düşünmek isterdik. Daha çok görmek, daha çok anlamak, daha çok güvenmek isterdik. Şimdi bizden kalanlar bu istekler ve bu kelimeler. Huzur, rüyalar, uyku ve öpüşler vardı. İnsanlar, meyveler, kağıtlar ve kalemler de vardı. Çünkü hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Yazı hariç. Evet, tabii, tek teselli yazı hariç.” şeklinde.