Gökbilimciler tarafından 2019 yılında Samanyolu Galaksisinden 16 kat daha geniş, dumanlı ve uzayda gizlenerek keşfedilmeyi bekleyen ne olduğu belirsiz bir halka gözlemlendi. Hatta aynı hafta bilim insanı Emil Lenc, kendi ifadeleriyle “garip radyo çemberleri” veya ORC’ler dediği ikinci bir halka keşfetti. Şimdiyse bu halkaya Güney Afrika’da bulunan bir teleskop ile bakıldı. Peki ORC nedir?
Radyo Çemberleri- ORC nedir?
İlk olarak 2019’da gökbilimci Anna Kapinska’nın “olağandışı şeyler” radarına takılan ORC, açıklayamadığımız kozmik tuhaflıklar listesine girmeyi başardı. Dünya’dan bir milyar ışık yılı uzaktaki bu soluk ve dumanlı daireye Lenc tarafından garip radyo çemberleri adı koyulduğundan beri o şekilde kabul görüyor.
Emil Lenc, ORC hakkındaki tüm bulgusunu Avustralya’nın baş bilim kurumu CSIRO ve Western Sydney Üniversitesi’nden astrofizikçi Ray Norris ile birlikte paylaşarak ORC’lerin ilk görüntüsünü çekmeyi başardı. İlk verilere göre bir tür süpernova kalıntısı gibi, yani bir yıldız patladığında geride kalanlar gibi görünüyordu.
Fakat verilerin hiç birinin uyuşmadığını belirten Norris ORC nedir sorusuna şu yanıyı verdi:
Oldukça hızlı bir şekilde bunun gerçekten çok farklı bir şey olduğunu fark ettik. Bu oldukça yeni bir şey. Bize ORC1’de daha önce orada olduğunu bilmediğimiz yapıyı gösteriyorlar.
Ayrıca, ORC-garip radyo çemberlerini ilginç kılan bir diğer şey ise yalnızca radyo teleskoplarıyla görülebilmeleri. Bu halkalar, NASA’nın Chandra’sı gibi X-ışını teleskoplarında veya James Webb tarafından kullanılanlar gibi kızılötesi dalga boylarında görünmüyor.
Üstelik 2019 yılındaki ilk keşiften beri araştırmacılar yalnızca 5 farklı ORC bulabildiler. Tabii bunlara dair bildiklerimiz oldukça kısıtlı olduğu için yalnızca Lenc tarafından tespit edilen ORC1, Kraliyet Astronomi Topluluğunun Aylık Bildirimleri dergisinde yayınlanacak yeni bir makalenin ana konusu oldu.
En son yapılan çalışmadaysa olağandışı halkanın fiziğini incelemek için Güney Afrika Radyo Astronomi Gözlemevi tarafından işletilen MeerKAT kullanıldı. Bu cihaz derin uzaydan gelen radyo sinyallerini dinleyen 64 çanak antenden oluşuyor. Daha da önemlisi, ASKAP’ın yapabileceğinden çok daha fazla ayrıntıyla ORC1’e odaklanabiliyor. Ayrıca manyetik alanlarını anlamak için gerekli olan polarizasyonu belirlemesine de olanak sağlıyor.
İlgili çalışmayı yapan ekip, MeerKAT’ı kullanarak ORC’nin şimdiye kadarki en yüksek çözünürlüklü görüntülerini alabildi. Yukarıdaki resimde, iki gözlem arasındaki keskin kalite farkını siz de görebilirsiniz. Konuyla alakalı şu anda ASKAP ve MeerKAT’da çalışmalar devam ediyor.
Şu ana kadar en ikna edici tahmin ise yine Norris tarafından yapıldı. Zira kendisi ORC’lerin son derece uzak bir galaksideki süper kütleli karadeliklerin birleşmesinden sonra üretilen şok dalgaları olduğunu düşünüyor. Hatta şu ana kadar keşfedilen 5 ORC’nin 3’ünün merkezinde karadeliklerin keşfedildiği, diğer 2’sinin de inceleme altında olduğu belirtiliyor. Bilim dünyası da Norris’in açıklamasına oldukça sıcak bakıyor.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi SDN Forum‘da veya yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
teşekkürler
Elimizi çabuk tutalım, o tsunami gelmeden, kara delik bizi yutmadan.
Allah mı soyletti bilmem
Gordugunuz gibi, bu habere yorum yapabilecek zeka sahibi kimse bu site okuyuculari arasinda yok 🙂 peki editorler neden kitle ile ilgisiz icerik seciyorlar? Otu **** ekle yayinla trafik yarat midir mevzu?
Neyi çözebildiler ki bunu çözsünler
Karbon veya silikat tozları bulutudur diye bir anlam verebiliriz buna. Uzayda daki galaksilerin oluşturmuş olduğu atıklar yani, bu tür atıklar normal teleskoplarla görünmediğinden ancak radyo teleskoplarıyla görüntülenebilir. Görünmeleri tek başına mümkün değildir, yani görüntülebilmeleri için yine galaksilerin elektro manyetik dalgalarının bu toz bulutuna çarparak uzayın her tarafına yansımasıdır. (Abdurrahim Avşar)