İnsanlığı uzaya taşınma planlarına Japonya da dahil oluyor. Japonya’daki Kyoto Üniversitesi ve Kajima Corp. iş birliği ile hazırlanan yeni bir program, Japonya’nın yapay yer çekimli bir Ay üssü kurmasına fırsat tanıyacak.

Japonya’nın Ay üssü, uzay yarışında bir ilke imza atacak

Halihazırda ABD, Çin ve Rusya gibi ülkelerin Ay’da bir yerleşim yeri kurma planları bulunuyor. Mars’a yapılacak yolculukta bu üssün kritik olacağına inanan ülkeler, adeta uzayda da savaşa girmiş durumda. Japon araştırmacılardan gelen yeni bir açıklama ise ilk defa yapay yer çekimi desteği sunacak bir üssün kapsını aralıyor.

Kyoto Üniversitesi ve Kajima Corp. yetkililerinin plana koyduğu yeni proje, Dünya, Ay ve Mars arasındaki yolculuğu mümkün hale getirmeyi amaçlıyor. Araştırmacılar, Ay’da yapay yer çekimi yaratmak istediklerini ve bunun için -Dünya’daki benzer şekilde- merkezkaç kuvvetinden yardım alabileceklerine inanıyor.

NASA’dan uzay atıklarına özel çözüm

NASA’dan uzay atıklarına özel çözüm

Uzay atıkları için yeni çözümler arayan NASA, Nanoracks adlı firma ile anlaşma sağlayarak Bishop hava kilidini test etti.

Dünya’nın yer çekim kuvveti, Ay’a kıyasla neredeyse altı kat daha büyük. Fakat Kyoto Üniversitesindeki araştırmacılar, merkezkaç kuvvetini taklit ederek Dünya’dakine yakın bir yer çekimi yaratabileceklerini söyledi. Kyoto Üniversitesinden araştırmacı olan ve projeyi yürüten Yosuke Yamashiki şunları söyledi:

Diğer ülkelerin uzay geliştirme planlarında böyle bir plan yok. Planımız, insanların gelecekte uzaya taşınabilmelerini sağlamak için çok önemli teknolojileri temsil ediyor. Uzayda yaşama fikri daha gerçekçi hale geldikçe, yer çekimi sorunu da üstesinden gelmemiz gereken bir konu oldu.

Japon araştırmacılar ayrıca Ay’da kurulacak üssün Dünya’daki gibi bir biyolojik çeşitliliğe sahip olması gerektiğine dikkat çekti. Basit bir yaşam yerinin 2050’ye kadar, tam ölçekli bir Ay üssünün 2090’a kadar kurulabileceğine inanıyorlar.

Daha önce NASA, uzun süreli düşük yer çekiminin sağlık sorunları yaratabileceği konusundaki endişelerini dile getirmişti. Bu nedenle Japonya’nın araştırması, diğer ülkelerin de radarına çoktan girmiş durumda.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!