Uluslararası Af Örgütü, ABD’de federal bir mahkemenin Google’ın internet reklamcılığı üzerindeki hakimiyetini yasadışı ilan etmesinin ardından şirketi yapısal bir dönüşüme çağırdı. Örgütün Genel Sekreteri Agnès Callamard tarafından yapılan açıklamada, kararın insan haklarına saygı gösteren bir dijital dünya açısından kritik bir dönemeç olduğu vurgulandı. Callamard, Google’ın artık haklara saygılı ve gözetimden uzak bir yapıya evrilmesi gerektiğini ifade etti.

Mahkeme kararı, ABD Adalet Bakanlığı’nın Google’a karşı açtığı reklamcılık piyasasına ilişkin tekelleşme davasının sonucunda alındı. Google, reklam teknolojileri pazarındaki hakim konumunu rakiplerini dışlayacak şekilde kullandığı ve kullanıcıların özel verilerini reklam gelirine dönüştürerek piyasada tek başına söz sahibi olduğu gerekçesiyle yargılandı. Federal mahkeme, şirketin internet reklamcılığı üzerindeki bu hakimiyetini yasadışı buldu. ABD Adalet Bakanlığı, Google’ın reklamcılık pazarının yüzde 87’sini kontrol ettiğini belirtiyor.

Uluslararası Af Örgütü’nün açıklamasında, alınan kararın sadece bir rekabet davası olarak görülmemesi gerektiği ifade edildi. Callamard, Google’ın gözetim temelli iş modelinin doğrudan özel hayatın gizliliği hakkını ihlal ettiğini ve bu yapının diğer insan haklarına da zarar verdiğini söyledi.

Mevcut sistemin kullanıcıların verilerinin toplanması, analiz edilmesi, üçüncü taraflarla paylaşılması ve bu verilerden gelir elde edilmesi üzerine kurulu olduğu belirtilirken, Google’ın bu işleyiş biçiminin insan haklarına uygunluğunu yeterince kanıtlayamadığı vurgulandı.

Örgüt, Google’ın reklamcılık servislerinin yasa dışı bir tekel olduğuna hükmedilmesinin ardından, şirketin haklara saygı çerçevesinde yeniden yapılandırılması gerektiğini belirtti. Callamard’ın ifadesiyle, bu karar Google’ın mutlak pazar gücünü kırarak, kullanıcıların haklarını önceleyen alternatiflerin gelişebileceği bir alan yaratıyor.

Google, 2016 yılında yaptığı gizlilik politikası değişikliğiyle, pazarlama platformları arasında veri entegrasyonuna izin verdi. Bu değişiklikle birlikte, kullanıcıların çevrim içi davranışlarına dayalı olarak yüksek düzeyde kişiselleştirilmiş reklamlar gösterilmeye başlandı.

Adalet Bakanlığı ise, bu sistemin kullanıcıları, verilerinin bu şekilde işlenmesini kabul etmek dışında bir seçeneğe zorladığını savundu. Alternatif sağlayıcıların pazarda yeterince yer bulamaması nedeniyle, gizlilik odaklı çözümler kullanıcılar için erişilebilir olmaktan çıkmış durumda.

Google hakkında benzer içerikli bir dava Avrupa Birliği’nde de devam ediyor. AB mahkemelerinin de reklam servisleriyle ilgili kararını yakın zamanda açıklaması bekleniyor. Öte yandan Birleşik Krallık’ta da yeni bir dava süreci başlatıldı.

ABD’de ise Google’ın çevrim içi arama pazarına dair tekelleşme davasında da şirket aleyhine karar çıkmış durumda. Her iki davada da Google’ın bölünmesini içeren çeşitli çözüm önerileri değerlendiriliyor. Türkiye’de ise algoritma değişiklikleri nedeniyle birçok haber sitesi, Google kaynaklı reklam gelirlerinde ciddi düşüş yaşandığını bildiriyor.