ABD ve Çin arasında büyük bir teknoloji yarışı olduğu bilinen bir gerçek. Amerika, akıllı mobil cihazlardan tutun da savaş silahlarına kadar birçok alanda Çin’in ilerlemesini istemiyor. Hatta rakibinin gelişimine engel olmak için uğraşıyor. Peki ABD ve Çin arasında neler yaşanıyor? İki ülke bu gerilimden nasıl etkileniyor? En önemlisi de bu savaşın bizler açısından dezavantajları neler? Gelin konuya yakından göz atalım.

ABD ve ihracat politikası:

Geçtiğimiz aylarda Washington Meclisi, en geniş kapsamlı ihracat kontrolü politikasını duyurdu. Bu bağlamda ABD’nin zaten Çin’e ürün ihraç eden şirketler üzerindeki kontrol şartları, daha da ağırlaştırılmış oldu. Ürün ihracatı noktasındaki en kritik kategori ise çip endüstrisi. Zira Çin ile ortak teknoloji geliştirme yolunda ilerleyen birçok yetenekli bilim insanının önü kesilmiş oluyor.

Çip teknolojisi

ABD’deki önlemler sadece Çinli şirketler veya Çin vatandaşları için geçerli değil. Alınan kararlar bağlamında Yeşil Kart sahipleri ve ABD vatandaşları da Çin’li şirketler kapsamında çalışamıyor veya onlar ile alışveriş yapamıyorlar. Bütün bunlara ek olarak bir takım sosyal medya platformları bile ABD’nin radarında.

TikTok köşeye sıkıştı! ABD’den uygulamaya erişim engeli

TikTok köşeye sıkıştı! ABD’den uygulamaya erişim engeli

ABD Georgia Valisi Brian Kemp, güvenlik endişeleri gerekçesiyle hükümet cihazlarında TikTok uygulamasına erişim engeli getirdi.

ABD’nin bu tutumunun nedeni ne?

Öncelikle şundan bahsetmek gerekiyor, Amerika Birleşik Devletleri’nin aldığı kararların temelinde askeri ve politik nedenler var. Yüksek gelişmişlikteki çipler, yapay zekaya güç veriyor ve bununla birlikte askeri donanımda da kullanılabiliyor. ABD Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Alan Estevez de yaptığı “tehdit her zaman değişiyor, biz zorluklara hazır olmalıyız ve bu sebeple politikalarımızı güncelliyoruz” şeklindeki açıklaması ile bunu doğruluyor. Konuyla alakalı bu hafta üç önemli gelişme yaşandı.

Artık varlık listesinde daha fazla Çin’li firma var

ABD kısıtlamaları sadece ülke içerisindeki geçerlilikleri ile sınırlı kalmıyor, bağlı ülkelerde de benzer politikalar izlenmesine sebep oluyorlar. Mesela Birleşik Krallık merkezli çip üreticisi ARM, kısıtlamalar neticesinde gelişmiş tasarımlarını Alibaba da dahil olmak üzere büyükten küçüğe Çinli firmalara satmadığını açıkladı. Geçtiğimiz hafta ise önemli bir gelişme yaşandı. Biden yönetimi aralarında YMTC de dahil olmak üzere 36 Çinli şirketi Washington varlık listesine ekledi. Bu uygulama sayesinde listede olan şirketlerin ABD ile alışveriş yapması kolaylaşıyor.

ABD ve Çin teknoloji savaşı

Çin, ABD’yi Dünya Ticaret Örgütü’ne şikayet etti

Joe Biden’ın Ocak 2021’de Başkanlık görevinde başlamasından itibaren ABD ilk defa Çin tarafından Dünya Ticaret Örgütü’ne şikayet edildi. Dosya, Çin’in geliştirdiği yarı iletken ve diğer ilgili teknolojilerin önündeki ABD engeli olması sebebiyle açıldı. Konuyla ilgili Washington’dan, global ticaret organını bu işe dahil etmenin bir şeyi çözmeyeceği açıklaması geldi. ABD’ye sorunu çözmesi için 60 gün süre tanındı, aksi takdirde Çin’in dava ile ilgili açık konuşma yapmasına izin verilecek.

Japonya ve Hollanda da Çin’e yaptırım uygulayabilir!

Yaptırımlara devam eden Batı ülkelerine ek olarak Japonya ve Hollanda da Çin’e ihracat kısıtlaması getirebilir. Pazartesi günü Beyaz Saray’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ABD’ye yakın iki çip tedarikçisiyle Pekin üzerinde benzer düşüncelere sahip olduğunu belirtti. Ayrıca Sullivan, “tartışmaların açık sözlülüğünden çok memnun olduğumuzu söyleyeceğim” şeklinde açıklama yaptı. Eğer bahsi geçen iki ülke de yaptırımlara katılırlarsa, bu Çin’in Japonya ve Hollanda’dan çıkacak yeni teknolojilere veda edeceği anlamına gelir.

Peki sırada ne var?

ABD şuanda yonga üreticilerinin daha gelişmiş çözümler çıkarması için baskı kuruyor. Örneğin geçtiğimiz günlerde Arizona’ya fabrika kuran TSMC, 3 nanometre sürecinden geçen yongalar ile karşımıza çıkmayı planlıyor, buna göre ar-ge çalışmaları geliştiriyor. Bu değeri daha iyi anlayabilmek adına; bir insan saçı 50,000 ile 100,000 nanometre boyutundadır. Yani sonuç olarak Batı dünyası bağımsızlaşmaya çalışıyor, Çin’den tamamen bağını koparıyor.

Gelelim bütün bu gelişmelerin biz son kullanıcıları nasıl etkilediğine. Batı ile Doğu dünyasının arasının bozulması, bizlerin de birçok teknolojiden mahrum kalabileceğimiz anlamına geliyor. Bunun sebebi de iki taraflı iletişim kopukluğu. Bir ülkede üzerine çalışılan teknolojilerin ar-ge süreçleri aksayacak, bilgi alışverişi ve kaynak sıkıntısından dolayı çok daha uzun bir süreçte tamamlanmış olarak karşımıza çıkacaktır. Buna bağlı olarak birçok teknoloji diğer tarafa çok daha sonra ulaşacak, veya hiç ulaşmayacaktır.

Peki siz ABD ile Çin arasındaki bu teknoloji savaşı hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce yaşanan gerginliğin nasıl bir etkisi oluyor? Fikirlerinizi yorumlar kısmında bizlerle paylaşmayı unutmayın!