Açık Kaynak: Çeşitliliğin gücü

1

Açık kaynak, adından da anlaşılacağı üzere, açık bir işbirliğine girerek teknoloji yaratmak anlamına gelir. Açıklık, kodu görebilme, başkalarıyla fikir paylaşıp yeni bilgiler öğrenebilme, soru sorup çözüm önerilerinde bulunabilme, kısacası bir yapının içinde birlikte çalışarak daha hızlı inovasyon yapmak ve ilerlemek demek.

TechInside‘da yayınladığımız içeriğe göre, problemlere çözüm bulmak için kod yazan ve paylaşan birçok insanın bir araya gelerek çalıştığı açık kaynak, çoğulcu ve katılımcı bir işleyişi temel alıyor. Bu kodlar, herkese açık bir alanda kolayca ulaşılacak bir yerde bulunuyor; böylece her dileyen, yazılımlara erişip kullanabiliyor. Herkesin inceleyip değiştirebileceği ve zenginleştirebileceği kaynak kodları, bilginin de sorunsuz ve özgürce dolaştırılmasını sağlıyor. Açık kaynak, ortak hedefler etrafında topluluklar halinde işbirliği yaparsak, o ünlü ifadede olduğu gibi, bir bütün olarak parçalarımızdan daha büyük olabiliriz demek.

Son yıllarda büyük bir hız kazanan açık kaynak şimdi her yeri sarmış durumda. Hatta bazılarına göre artık “açık kaynak tüm dünyayı içine katıyor,”[1] Makine öğrenme teknolojisinin tümünü açık kaynakla geliştiren Google [2] ya da yapay zekanın açık kaynağı temel alacağı üzerine bahse giren Elon Musk gibi vizyoner isimleri hatırlayın[3]. AWS [4], Netflix [5], Facebook [6] ve benzeri pek çok yapı gücünü açık kaynaktan alıyor. Açık kaynak, bugünün ve yarının inovasyonlarının önünü açan gücün ta kendisi.

Ülkemizde açık kaynak yazılımları hakkında sorusu olanlar varsa belki onlara şöyle bir hatırlatma yapabiliriz. Açık kaynak, yeryüzünden silinmiş olsa ne olurdu diye düşünelim. Ne değişirdi? Bunun cevabını şöyle vereyim: Açık kaynağın temel aldığı aşağıdaki tüm ilkeleri yitirirdik:

Açık fikir alışverişi – Bilgi, açık bir şekilde ortada olduğu zaman birbirimizden daha çok şey öğrenebiliriz. Özgür bilgi alışverişi, insanların hem birbirlerine yeni şeyler öğretebildiği hem de mevcut fikirler yardımıyla yeni fikirler yaratmasına olanak sağlayan bir ortam oluşturmamızı sağlıyor.
Katılım ve İşbirliği –Bir işbirliğine özgürce girdiğimizde daha yaratıcı oluruz. Bir kişinin tek başına çözemeyeceği problemleri, diğerlerine katılıp işbirliği yaptığımızda daha kolay çözüyoruz.
Hızlı prototip oluşturma – Hızlı prototipler, hızlı başarısızlıklara yol açabileceği gibi hızlı çözümlere de kaynak oluşturabilir. Serbestçe denemeler yapabildiğinizde, problemlere farklı bakış açılarından yaklaşabilir, yeni yerlerde yeni cevaplar bulabilirsiniz. Kısacası, yaparak öğrenebilirsiniz.
Meritokrasi – Meritokrasi demek, en iyi olan fikrin kazanması demek. Meritokrasinin geçerli olduğu bir ortamda, herkesin aynı bilgilere erişimi vardır. Başarılı işler, hangi projelerin öne çıkıp, topluluk desteğini alacağını belirler.
Topluluk – Topluluklar, ortak bir amaç etrafında oluşur. Topluluk üyeleri farklı fikirleri bir araya getirip işi paylaşırlar. Büyük topluluklar birlikte çalıştığında, yapabildikleri işlerin kapasitesi teker teker bireylerin çok daha ötesindedir. Topluluk, gösterilen çaba ve paylaşımın katlanarak büyümesi demektir. Birlikte çok daha fazlasını başarabiliriz.
Ölçek – Açık kaynak, birbirinden farklı birçok kurumda çalışan ve bir fikir ve olası sonuçlarıyla ilgili aynı tutkuyu paylaşan geliştiricileri bir araya getirir. Bu sayede açık kaynak toplulukları, tek bir şirkette işe alabileceğinizden çok daha fazla sayıda insanı kapsayarak, ölçeği muazzam bir büyüklüğe ulaştırır.

GNU/Linux bir işletim sistemi olarak, açık kaynak ise bir hareket olarak teknoloji dünyasında büyük başarılara imza atan muazzam güçler haline geldi. GNU ile birlikte Linux, dünya genelinde milyonlarca insan tarafından kullanılan eksiksiz bir işletim sistemi. GNU/Linux olmasaydı, bugün özgürce kullandığımız internet ve açık kaynak da olmazdı. Kısacası, açık kaynak dünyayı daha iyi bir yer yaptı. Açık kaynağın özünü oluşturan prensipler, seçimler ve işbirliği sayesinde kurumlar, teknoloji yaklaşımlarını modernleştiriyor, dijital dönüşüm yarışında öne geçiyor.

İnterneti icat eden ilk gruplar bu yapıyı genelde açık kaynak teknolojilerini (Linux işletim sistemi ve Apache Web sunucu uygulaması) temel alarak kurdukları için, bugün internet kullanan herkes, topluluklar tarafından geliştirilen açık kaynak yazılımlar sayesinde bunu yapabiliyor.[7]

Günümüzde Red Hat gibi şirketler, iki milyar dolar yıllık ciro sınırını aşmalarını açık kaynak topluluklarına borçlu olduğunu biliyor ve onları baş tacı ediyorlar. Hibrit bulut altyapılarını ve açık kaynak teknolojilerini kullanarak birçok başarıya imza atan kurumların sayısı her geçen gün daha da artıyor.

Neden Açık Kaynak Yazılımı?

Şimdi isterseniz kurumların neden açık kaynak kullanmak istediğini kısaca özetleyelim:

Kontrol

Açık kaynak yazılımı kullananların tercih sebeplerinin başında daha fazla kontrol imkanı geliyor. Çünkü kodları inceleyebiliyor, yapmasını istemediğiniz bir şey varsa onu yapmamasını sağlayabiliyor, beğenmediğiniz kısımlarını değiştirebiliyorsunuz. Programcı olmayan kullanıcılar da açık kaynak yazılımlarımdan faydalanabiliyor çünkü bu yazılımı sırf başka biri öyle istedi diye o şekilde kullanmak zorunda kalmıyor, diledikleri şekilde değiştirebiliyorlar.

Eğitim

Birçok insanın açık kaynak yazılımını tercih etmesinin bir sebebi de bu sayede daha iyi programcılar haline gelebilmeleri. Örneğin, öğrenciyseniz, açık kaynak koduna dilediğiniz gibi erişebildiğiniz için burada çalışarak, bir yazılımı nasıl daha iyi bir hale getirebileceğinizi öğreniyorsunuz. İsterseniz çalışmalarınızı başkalarıyla paylaşabiliyor, yorum ve eleştiri isteyebiliyor, bu sayede becerilerinizi geliştirebiliyorsunuz. Bir programın kaynak kodundaki yanlışlar olduğunu keşfettiğinizde, bu yanlışları diğerleriyle paylaşarak aynı hatayı onların tekrarlamamasını sağlıyorsunuz.

Güvenlik

Açık kaynak yazılımının tercih edilmesinin bir diğer nedeni ise markalı yazılımlardan daha güvenilir ve emniyetli olması. Çünkü açık kaynak yazılımını herkes izleyip değişiklik yapabiliyor böylece programı ilk yazan kişi/kişilerin gözünden kaçan hata ya da atlamaları tespit edip düzeltebiliyor.

Ayrıca, bir açık kaynak yazılımı üzerinde sayısız programcı çalışabildiği için, o yazılımı çok kısa bir sürede onarabiliyor, güncelleyebiliyor ve bir ileri seviye geçirebiliyorlar.

İstikrar

Önemli ve uzun vadeli projeler yürüten birçok kullanıcı, markalı yazılım yerine açık kaynak yazılımını seçiyor. Programcılar, yazılımın kaynak kodunu herkese açtığı için kritik görevlerde bu yazılıma bel bağlayan kullanıcılar, araçlarının kaybolmayacağından ya da günün birinde orijinal yaratıcı bu konuda çalışmayı bıraktığında onu onaramayacak hale gelmeyeceklerinden emin olabiliyorlar. Dahası, açık kaynak yazılımı, açık standartlar uyarınca, açık standartlar kullanılarak işliyor.

Red Hat’te topluluklardan sorumlu başkan yardımcısı DeLisa Alexander, “açık kaynak projeleri herkesi içine alan bir ortam yaratma, farklı bakış açılarına değer verme yaklaşımının avantajlarını kullanıyor” diyerek konuyu çok güzel özetlemiş aslında. Gerçekten de açık kaynak, ortak bir altyapı geliştirme ve uyumluluk standartlarını tutturma yükünü birkaç kişinin değil herkesin omuzladığı bir işleyiş.

Hangi şirkette çalışıyor olursa olsun (hatta herhangi bir şirkette çalışmasa bile) herkes bu platforma katılabildiği için, açık kaynak çeşitlilik açısından birbirinden çok farklı yetenekleri kendine çekiyor ve bu insanlar tamamen kendilerine özgü bir bakış açısıyla durum değerlendirmesi yaparak problem saptıyor, yazılımın özgün yaratıcılarının akıllarına hayatta gelmeyecek yepyeni özellikler geliştirebiliyorlar. İşte bu, gerçekten de muhteşem bir şey!

Kaynaklar

http://www.techradar.com/news/world-of-tech/why-open-source-runs-the-world-1274030

https://opensource.com/resources/what-open-source

https://www.redhat.com/f/pdf/rhel/RHEL6_Advantage_WP.pdf

https://www.redhat.com/en/about/blog/A-billion-thanks-to-the-open-source-community-from-Red-Hat

[1] http://fortune.com/2015/12/17/open-source-nerdmanity/
[2] https://developers.google.com/open-source/projects
[3] https://www.tesla.com/en_GB/blog/all-our-patent-are-belong-you
[4] https://www.linux.com/blog/how-amazon-web-services-uses-linux-and-open-source
[5] http://techblog.netflix.com/2015/10/evolution-of-open-source-at-netflix.html
[6] https://code.facebook.com/posts/604847252884576/2013-a-year-of-open-source-at-facebook
[7] https://opensource.com/resources/what-open-source

1 Yorum

  1. Bu gibi yazıların değeri Amerikan firmalarından darbe yemeden anlaşılamaz bizim insanımız ileriyi pek dert etmez ancak İran’a yapılan SAP ve Microsoft ambargosu gibi bir durum lazım bizlere.
    Bu yazıyı da okuyacak kişi sayısı bu kadar popüler sitede de bile 100 ü bulmaz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Exit mobile version