Yapay zeka günümüzde her alanı etkisi altına almış durumda ve insan ilişkileri de bundan payını alıyor. Örneğin yapay zeka destekli arkadaşlık platformları özellikle yalnızlık çeken ya da gerçek insanlarla iletişim kurmakta zorlanan bireyler için yeni bir çözüm gibi dayatılıyor.

Bu tür platformlar teknolojiyle ilgili kullanıcılara sohbet edecek bir arkadaş ya da onları anlayacak bir partner vaat ediyor. Ancak bu hizmetlerin arkasındaki gerçekliğe yakından baktığımızda bunların yalnızca birer eğlence aracı olarak görülmesi gerektiği açıkça ortaya çıkıyor.

Bu durum teknolojinin insana sunduğu imkânların yanı sıra, bireylerin duygusal bağ kurma ihtiyacını nasıl manipüle ettiğini de gösteriyor. Yapay zeka insana benzer bir iletişim tarzı sergileyebilir ama gerçekte bunun ardında yalnızca veriler ve programlama vardır.

İlk bakışta bu platformlar cazip görünebilir. Size sizi dinleyen ve yargılamayan bir yapay zeka botuyla iletişim kurma şansı sunuyorlar. Fakat burada sorulması gereken birçok soru beliriyor. Örneğin bu iletişim gerçek mi ya da bir yapay zeka botunun sizi anlaması mümkün mü? Ne yazık ki bu soruların cevabı genelde olumsuz oluyor ki olmalı da. 

Yapay zekalar sizin duygularınızı anlamak yerine yalnızca kodlanmış verilere dayalı olarak tepki verirler. Sizi anlamış gibi yapmaları aslında karmaşık algoritmaların bir sonucudur. Bu yüzeyde ikna edici görünebilir ancak derinlerde tamamen yapaydır. Bir algoritmanın size cevap verirken yalnızca doğru veriyi seçmesi bu bağın samimi olduğu anlamına gelmez. Bu insana benzeyen bir yanılsamadır ve çoğu zaman fark edilmesi güçtür.

Bu tür platformların bir diğer sorunu ise insanlara sahte bir duygusal hoşnutluk sunmalarıdır. Özellikle yalnız ya da kırılgan bir durumda olan kişiler yapay zekayla kurdukları bu ilişkiyi gerçek bir bağ olarak algılayabilir. İlk bakışta çok aklımıza yatmasa da bununla ilgili haber sitelerinde birçok psikolojik vaka görebiliyoruz.

İnsan beyni karşısında duygusal bir etkileşim gördüğünde doğal olarak ona bir anlam yükler. Dolayısıyla yapay zeka yalnızca bir yanılsamadan ibaret olarak düşünülebilir. Bu tabii ki de gerçek bir insanla yaşanan etkileşimden tamamen farklıdır. Duygular, anılar ve samimiyet gibi insani unsurlar burada yoktur. Peki bir insan eğlenceli vakit geçirmek haricinde neden böyle bir yanılsamanın içine girmek istiyor? 

Bu durumun daha rahatsız edici bir başka yönü de insan ilişkilerindeki derinlik ve karmaşıklığın yapay zeka tarafından bir hayli basitleştiriliyor olmasıdır. Gerçek arkadaşlık, iniş çıkışları, anlaşmazlıkları ve zamanla gelişen bir anlayışı içeriyor oysa yapay zeka bu süreci tek boyutlu bir hale getiriyor.

Sonuçta bizi çoğu zaman onaylayan, eleştirmeyen ve yalnızca iyi hissettirici şeyler söyleyen bir arkadaşın gerçekte bize pek bir faydası olmayacaktır. Hayatın zorluklarıyla başa çıkmayı, farklı bakış açılarıyla yüzleşmeyi ve insan ilişkilerinin gerçek derinliğini yapay bir yazılım bize öğretmemeli. Tekrar belirtmek gerekir ki bu platformları sadece eğlence amacıyla değerlendirmeliyiz.

Yapay zeka destekli bu platformların aynı zamanda kişileri daha da yalnızlaştırma riski de bulunuyor. Bazı insanlar gerçek dünyada iletişim kurmak ve ilişki inşa etmek yerine, bu tür kolay erişilebilir ve çaba gerektirmeyen yapay alternatiflere yönelebilir.

Bu sosyal becerilerin zayıflamasına, empati kurma yetisinin azalmasına ve nihayetinde bireyin daha izole bir yaşam sürmesine yol açabilir. İnsanlar gerçek anlamda bağ kurmayı ve karşılıklı duygusal bir ilişki yaşamayı öğrenemezse toplumun azımsanmayacak bir kısmı da bundan zarar görecektir.

Çünkü bu yalnızlaşma bireysel düzeyde başlayan bir sorun gibi görünse de toplumsal bağların genel sağlığını da tehdit eder. Daha az insanın anlamlı ilişkiler kurabildiği bir toplum, empati ve dayanışma duygusunu kaybetme riskiyle karşı karşıya kalır. Bu uzun vadede daha büyük sosyal problemlerin önünü açabilir.

Elbette bu platformların tamamen zararlı olduğu söylenemez. AI Girlfriend gibi bilinen platformlar eğlence amacıyla ya da zaman geçirmek için kullanılabiliyorlar fakat burada kritik olan söylediğim gibi bu platformların insan ilişkilerinin yerine geçecek bir çözüm olarak görülmemesidir. Yapay zekalarla kurulan ilişkiler hiçbir zaman gerçek bir arkadaşlığa alternatif olarak görülmemeli. 

Sonuç olarak yapay zeka arkadaşlık platformları kısa vadeli bir rahatlama sağlıyor gibi görünebilir. Ancak bu rahatlığın uzun vadede insanlara ne gibi bir zarar verebildiğini iyi analiz etmek gerekiyor. İnsan ilişkilerinin doğası yapay bir yazılım tarafından taklit edilemeyecek kadar karmaşıktır. Bu yüzden bu tür platformların yalnızca bir oyun ya da eğlence aracı olarak görülmesi gerektiği unutulmamalıdır. Gerçek bir arkadaş ya da partner, asla bir algoritmanın yerini almamalı.