Son 20 yıl içerisinde teknoloji çok hızlı bir gelişim süreci yakaladı. Bu gelişim süreci sadece teknik işlerle ilgilenen insanları, araştırmacıları ya da bilim adamlarını etkilemedi.
Tüm insanların yaşam tarzları ve standartları son 20 yıl içerisinde büyük ölçüde değişti. Bu değişimin oluşmasında öncülüğü internet ile birlikte yaygınlığı artan bilgisayarlar ve elbette ki cep telefonları alıyor. (Akıllı Telefonlardaki Donanım)
Makas Daraldı
İlk dönemlerde aralarında teknoloji açısından büyük bir uçurum olan bilgisayarlar ve cep telefonları arasındaki makas her geçen yıl daha da daralıyor. Artık akıllı telefon adını alan cihazlar, bir bilgisayar ile yapabileceğimiz neredeyse her şeyi yapabiliyorlar.
Bu kadar çok yeteneği olan bu cihazları cebimizde taşıyıp, istediğimiz yerde kullanabilince de yaygınlaşmaları kaçınılmaz oluyor.
Akıllı telefonların yetenekleri bilgisayarlara çok yaklaştı
Çok Akıllı Telefonlar
Mesaj gönderip, arama yapabilen basit cep telefonlarından, internete girip e-postalarımızı kontrol edebildiğimiz, haber okuyabildiğimiz, video izleyebildiğimiz ve oyun oynayabildiğimiz akıllı telefonlara geçiş sürecinde, donanım ve yazılım anlamında çok önemli gelişme kaydedildi.
1 GHz hızda çalışan işlemcili, büyük dokunmatik ekranlara sahip akıllı telefonlar için yazılım konusunda alınan mesafe belki de donanımdan çok daha fazla. Artık sadece akıllı telefonlar için özel olarak tasarlanan işletim sistemleri bulunuyor.
{pagebreak::Yeni Bir Hedef}
Yeni Bir Hedef
Akıllı telefonların teknoloji olarak bilgisayarlara yaklaşması ve büyük kitleler tarafından kullanılmaya başlanması, zararlı yazılımlar ve hacker’lar için de yeni bir alan anlamına geliyor. (Mobil Güvenlik Yazılımları)
Ancak bugüne kadar akıllı telefon kullanıcılarının başını ciddi şekilde ağrıtacak bir virüs ortaya çıkmadı. Akıllı telefonlar için tasarlanmış virüslerin varolduğu yadsınamaz bir gerçek. Yayınlanan raporlara göre, akıllı telefonlar için tasarlanmış yaklaşık 10.000 adet zararlı yazılım bulunuyor. Bunların içlerinden 600 adedinin de yaygın olduğu belirtiliyor.
Akıllı telefonlar için virüsler olduğu gibi anti-virüs yazılımları da var
Önlem Alınmıyor
Rakamlar akıllı telefon virüslerinin varlığını ortaya koysa da kullanıcıların bu zararlı yazılımlardan çok da haberdar olduğu ya da bunlara karşı bir önlem aldığı söylenemez.
Gerçekten de, bilgisayarları etkileyen virüslerin niteliği ve niceliği ile karşılaştırıldığında, akıllı telefonlar için geliştirilen zararlı yazılımların devede kulak olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Peki, bu kadar yaygın şekilde kullanılmaya başlayan bu cihazlar neden çok büyük tehditlerle karşı karşıya kalmıyor? Akıllı telefonlar çok mu güvenli, yoksa virüs kodlayanlar bu cihazlara ilgi göstermiyor mu?
{pagebreak::Çok Sayıda İşletim Sistemi}
Çok Sayıda İşletim Sistemi
Bilgisayarlardaki işletim sistemlerinin dağılımına baktığımızda Windows’un tartışmasız liderliğini görüyoruz. Bu alanda neredeyse bir tekel haline gelen Windows doğal olarak tüm zararlı yazılımların bir numaralı hedefi oluyor.
Virüs kodlayan kişiler öncelikle etkileyebilecekleri insan sayısını göz önüne aldıkları için Windows dışındaki işletim sistemleri için ise neredeyse hiç virüs bulunmuyor.
Benzer bir durum akıllı telefon pazarı için de geçerli. Virüs tasarlayanlar hem daha çok ün yapmak, hem de daha çok maddi gelir elde etmek için bir seferde çok fazla sayıda insanı etkilemek istiyorlar.
Ancak akıllı telefonlar için kullanılan işletim sistemlerinin pazar payları arasında çok büyük farklar yok. Hiçbir mobil işletim sistemi Windows’un bilgisayar pazarındaki konumuna sahip değil. (Dünya Hangi Mobil Platformları Kullanıyor?)
Android ve iPhone sıkça kullanılsalar da hiçbiri tek başına pazarı domine edecek güce sahip değil
Hedefler Bölünmüş Halde
Bu da, belli bir platform için hazırlanan virüsün sadece belli bir sayıdaki kullanıcıyı etkileyeceği anlamına geliyor ki, virüs kodlayıcılarının bundan hoşlanacağı söylenemez. Sonuçları çok zararlı olabilse de, virüs yazmanın çok da kolay bir şey olmadığını tahmin etmek zor değil.
Zararlı yazılımlarla uğraşan bir kişi sadece kısıtlı sayıda insanı etkileyebilecek bir virüs yazmakla uğraşmak istemiyor. Ayrıca, insanların akıllı telefonlarında banka hesapları ya da bunun gibi kritik işlemlerini yapmıyor oluşu da, virüs kodlayıcıların bu platformlara daha az ilgi göstermesine neden oluyor.
Tüm bu nedenlerin dışında, akıllı telefonlar için virüs geliştirilmesi için teknik engeller de bulunuyor.
{pagebreak::Tecrübelerin Sonucu}
Tecrübelerin Sonucu
Bir bilgisayara kıyasla bir cep telefonunun kullandığı bağlantıların çeşitleri çok daha fazla. Bilgisayarlar ağ bağlantısı ile yetinebilirken, artık telefonların büyük çoğunluğunda Bluetooth, Wi-Fi ve 3G bağlantı seçenekleri bulunuyor. Yakın zaman içerisinde buna 4G de eklenecek.
Ayrıca artık çoğu telefon hem GSM, hem de CDMA teknolojilerini kullanmaya başladı. Bu kadar seçenek varken, tehditlerin de aynı ölçüde çok fazla olabileceği de söylenebilir ama durum tamamen aksini gösteriyor.
Akıllı telefonlar için tasarlanmış işletim sistemleri, bilgisayar işletim sistemlerinden temel birkaç farklılık gösteriyor. Geliştiriciler bilgisayarlar ile geçirdikleri onlarca yılda elde ettikleri tecrübeler sayesinde, güvenliği en baştan sıkı tutmaya karar verdiler. (Virüsler PC’den Sıkıldı)
Mobil işletim sistemleri, bilgisayar işletim sistemleri ile benzer çekirdeklere sahip
Hatalardan Alınan Dersler
Akıllı telefonlar için geliştirilen virüsler, bilgisayarlardaki virüsler gibi kolay bir şekilde çoğalıp yayılamıyorlar. Bunun sebebi ise akıllı telefonların, Windows bilgisayarlar gibi rahat bir şekilde ve kullanıcının haberi olmadan cihazlar arasında veri alışverişine izin vermemesi.
Aslına bakılacak olursa, mobil işletim sistemleri bilgisayarlar için tasarlanan işletim sistemlerinin çekirdekleri (kernel) taban alınarak geliştiriliyor.
Ancak geliştiriciler, Windows gibi işletim sistemlerindeki açıkları tekrarlamamaya dikkat ediyorlar. Böylece veri alışverişi kısıtlanarak önceden önlem alınmış oluyor. Peki ya zararlı yazılımlar kendilerine masum süsü verip, normal bir uygulamaymış gibi gözükürlerse ne olacak?
{pagebreak::Uygulama Pazarı}
Uygulama Pazarı
Bilgisayarınıza internet üzerinden bir dosya indirmek bir bakıma bir kumar sayılabilir. Belli bir amaç için hızlı bir şekilde ihtiyacınız olan yazılımı bulup indirdiğinizde, farkında olmadan zararlı bir yazılımı da sisteminize kurmuş olabilirsiniz.
Akıllı telefonlar üzerinden de çok sayıda farklı uygulama indirebilmek mümkün fakat mobil işletim sistemleri için yapılan uygulama pazarları bir dosya indirmeyi kumar olmaktan kaldırıyor. (Yeni Android Market Geliyor)
Mobil uygulama pazarlarında bulunan uygulamalar öncelikle firmaların filtrelerinden geçiyor. Bu filtrelerden geçemeyen uygulamalar pazarda yer almıyor.
Resmi uygulama pazarlarında yer alan uygulamalar filtreden geçiyor
Birçok telefon modelinde resmi uygulama pazarı dışındaki uygulamalara destek verilmiyor. Bunlara ancak jailbreak gibi işlemler yapıldıktan sonra ulaşılabilyor.
Şu an için akıllı telefonlar güvenli sayılsa da, yakın gelecekte bu cihazların yaygınlığı arttıkça, daha fazla hedef olacakları kesin.
Şimdi olmasa da bir süre sonra akıllı telefonlar için de anti-virüs yazılımları kullanmak şart olacaktır. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, virüsler ve zararlı yazılımlar kullanıcıları bir şekilde tehdit etmeye devam edecektir.
:: Akıllı telefonlar ne zaman virüslerin asıl hedefi olabilir?
Telefon işletim sistemlerinde ağırlıklı olarak Linux tabanlı sistemlerin (Android, MeeGo, Bada) kullanılması büyük bir artı oldu, hayatımız kurtuldu denebilir. Bu yazıda bile hala Linux’un az kullanıldığından saldırılara maruz kalmadığı ima ediliyor, aslında pek çok sunucuda Linux kullanılıyor. Aslında bu sağlamlık bu yazılımların özgür yazılım felsefesi ile geliştirilmesinden geliyor, az kullanılmasından değil. Örneğin bir özgür yazılım olan Apache web server pazarının lideridir ancak Microsoft’un IIS web server’ından çok daha az saldırıya maruz kalır. Yani çok kullanılıyor ama daha az saldırıya maruz kalıyor, niye? Demek ki daha sağlam.