Türk Hava Yolları‘nın web sitesine erişim, bugün saat 17:00’dan beri gerçekleştirilemiyor. THY’nin resmi web sitesine ulaşmaya çalışan kullanıcılar, “The service is unavailable.” yazısı ile karşılaşıyor.
Hack olayının arkasında olan Anonymous, işten çıkarılan 305 çalışanın henüz işe geri alınmadığını gerekçe göstererek bu eylemi yaptıklarını belirtti.
Maddi kaybın yanı sıra itibar kaybı
Türk Hava Yolları‘nın daha öncesinde de bu tarz hack olayları ile başa çıktığına şahit olmuştuk fakat THY gibi bir şirketin, bu duruma düşmesi, uçak bileti satışı yaptığı sitesinin kullanılmaz durumda olması şirketi ciddi maddi kayba sürüklüyor. Bununla birlikte yaşanan itibar kaybı da cabası.
Sosyal medyadan duyuru
Krize müdahalede geciken Türk Hava Yolları, akşamüstü saatlerinden beridir erişilemeyen sitesi için gerekli duyuruyu resmi Facebook hesapları üzerinden saat 20:18’de gerçekleştirdi ve web sitesinin en kısa süre içerisinde yeniden kullanılabilir hale geleceğini duyurdu.
GÜNCELLEME: Sitedeki teknik problemler THY tarafından giderildi ve site 25 Ağustos’un son saatlerinde yeniden aktif oldu.
:: Anonymous, THY’nin Peşini Bırakmıyor
Tam bir rezillik!!
Artık işin suyunu çıkardılar. Böyle yaparak herhangi bir terör örgütünden farkları kalmıyor. Kimsenin hakkını bu tarz bir yolla savunamazlar!!
pkk teröründen sora şimdi de bu hacker terörü!
yok mu bu sanal eşkiyaya dur diyecek bir güç, bir kurum?
bir güçlü botnetleri var diye sanki dünyanın en iyi hackerları gibi göstermelerine gıcık oluyorum. çoluk çocuğu, hacker olmak isteyen ortaokulluları kandırıp bir sürü zombi pc yaratarak kendilerini birşey zannediyorlar. ellerinde bu botnet bulunduğu sürece istediği siteye saldırı komutunu verebilir ve çoğu sunucuda buna dayanamaz(büyük site sunucuları hariç facebook vs.) yapmayın artık şunun haberlerini sıkıldık..
Öyle bir güç Türkiye’de yok bi zamanlar Ayyıldız Tim vardı o da dağıldı mı artık noldu bilmiyorum
Teror orgutu diyen angutlar, neden yapildigini biliyomusunuz
hack olayının arka yüzüne bakan hiç yok. insanları işinden eden kabadayı zihniyete ne demeli…
zaten site gitti mi thy batık demek bence,satışların %40 ‘dan fazlası internetten yapılıyor bilgime göre.
ayrıca işten çıkarılanlar neden anonymousa batıyor anlamıyorum,ya kötü bir sebebi varsa? ne yaptıklarını çözemedim ben
grev yapti diye adamlari isten at, grev yapma haklarini ellerinden al sonra niye anonymous boyle yapiyor de! en iyisini yapmislar elleribe saglik!
anonymous=pkk ne farkları var ?
Helal olsun adamlara… Klavyeleriniz dert görmesin. Forever Anonymous!
AnoniMuzu ben daha çözemedim. Bunların bir grubun üyeleri olduğundan da şüpheliyim aslında. Bunlar gibi gruplar ABD’ye veya İsrail’e çalışan örgütler olabilir düşüncesindeyim
içerden dışardan vuruyolar hükümete bakalım yıkılacakmı
Bu AnonyMuz’ un ergen topluluğundan ibaret olduğu belli. Canı sıkıldıkça sağa sola sataşıyorlar. Sevinsinler ellemeyelim.
Anymous=pkk diyen sığıra sesleniyorum. Anymous un hiç asker öldürdüğünü gördün mü? Ne mal mal yorumlar yapıyosunuz ya!
yasa dışı solcuların bol bol yer aldığı red hack anonymousu yönlendiriyor istediği yere. “100 kişi işten çıkarıldı haklarını savunuyoruz bu halkçılık deyip 1 milyon halk bir yerden bi yere gitmek istiyor onların haklarını elinden alıyoruz” demek bu yaptıkları
Ya böyle bir site nasıl olur da DDOS saldırsı haberinin fotoğrafına Hacklendi yazar anlamıyorum, arkadaşı DDOS farklı şey hack farklı şey… Sadece erişimi engellediler, Hack falan yok ortada..!
ee simdi online checkin yapicam? site acilmiyor? hizmet sektorunu neden hackliyorlar? THY den isten cikartilan kisiler siyasi olarak darbe yapicaklardi bazi partilerin gazina geldiler.
Iyi mi oldu hayir? taktik hatasi ?
Bu isi yargi cozer. Turkiyede cok iyi avukatlar var bu isleri onlara birakalim.
Boyle hacklenmenin cezalandirilmasi lazim.
Anonymous en iyisini yaptı. İnsanları ağır şekilde ve uçuş güvenliğini tehlikeye düşerecek şekilde hem çalıştır hem de grev hakkını elinden al. Beter ol THY.
o işten çıkarma konusunda thy tamamen haklıydı. çalışanlar aşırı sol görüşlü sendikanın oyununa geldiler ve kurumu milyonlarca dolar zarara uğrattıkları yetmedi, ayrıca da büyük itibar kaybına sebep oldular. şirket onları müteaddit defalar uyarmasına rağmen dinlemediler, kapıya konunca da ağlayıp zırlamaya başladılar. birilerinin sakat ideolojisine hizmet ettiklerini, kullanıldıklarını farkettiklerinde ise çok geç kalmışlardı. halbuki aldıkları ücret aylık 3500 tl.’den çok fazlaydı.
anonimuz eşkiyasının bunu bahane göstermesi muhtemelen o işçileri oyuna getiren aşırı sol fraksiyonlara üye ya da sempatizan olmalarından kaynaklanıyor olabilir.
benimde değinmek istediğim buydu zaten. çok yanlış çok !
hangi sebepten ötürü olursa olsun, insanların işten çıkarılmasının hakılı bir sebebi olmaz, olamaz! bunu destekleyenler bir gün kendileri de işverenleri tarafından kapının önüne konabilir. o zaman patronlarına hak mı verirler, yoksa ağlayıp zırlamaya mı başlarlar?
an itibariyle site aktif yeniden
iyi de bu kişiler asgari ücretle çalışan kişiler olsaydı anlardım, hak verirdim onlara…
bir insan ancak verdiği hizmetin karşılığını alamadığında boykot edebilir, eylem yapabilir.
bunun haricinde ekmek yediği kapıya pisleyenleri mazur görmek de ayrı bir haksızlık oluyor.
burası bilmem ne fabrikası değil, sıradan bir memuriyet değil… burası thy… buradaki hassasiyeti anlatmama gerek yok.
mağdur edilen binlerce insanı, global ölçekte kaybedilen itibarı herkesin malumudur çünkü.
ekmek yediğin kapıyı kendi işin, kendi malın gibi görmüyorsan zaten oraya layık değilsindir.
bunu asgari ücretle köle çalıştıran kunduziler için söylemiyorum.
Hack yok yorma var
Cloud teknolojisine büyük firmalar geçtikten sonra bu şekilde kurumsal yapıya sahip siteler %100 uptime ile yayın yapabilecek.
Bi kere "hangi sebepten olursa olsun" yanlış…Hırsız ise napcaksın slak..
birazda yararlı bir şeyler yapsalar ?
Çalışanları sms ile kovan thy bence bunu fazlasıyla haketti.
Yararlı birşey yapsalar bu kadar göz önünde olmazlardı.
Thy’deki çalışanların sitem ettiği şey aldığı maaş değildi, çalışma koşullarıdıydı. Bu önemli bir ayrıntı, bayram ya da haftasonu demeden çalışıyorlardı. Böyle bir durumda paranın önemi kalmıyor. Ama demiyorum ki çalışanlar haklıydı. İş bırakma yapılabilecek en son şeydir. Onlar ilk olarak yaptılar. O seviyedeki çalışanların çok daha dikkatlı olup, daha mantıklı hareket etmeleri gerekirdi. Bilmem kaç tane çalışanın hiçbirisi mi bir avukata ya da bu konuda bilgi sahibi profesyonel birine danışmadı? Cahilliklerine kurban gittiler, acımaya gerek yok..
neden hakli sebebi olamasin. yaptigi isin hakkini vermiyorsa, calistigi sirkete kuruma zarar veriyorsa, hatta ihanet ediyorsa o kurum bu insani barindirmak zorundami. peki bu calisanlarin yarattigi itibar kaybi yarin pazar kaybina sebeb olursa ne olacak. sirket azalan isi ve geliriyle ayni sayida calisani barindirmaya devam mi edecek, yada devam edebilcekmi. isler yariya iner maliyet geliri asarsa ne olcak. kuculmeyip calisan sayisini ve maliyetini azaltmayan sirketin batmasini ne engelliyecek. peki sirket batip herkez issiz kaldiginda, isi baltalayan bu calisanlarin yaptiklari tum calisan arkadaslarina ihanet degilde nedir. kusura bakamayin ama gorevini yerine getirmeyen, ihanet eden calisanlari sirketler degil yeryuzunde hic bir organizasyon bu sekilde bunyesinde barindirmaz, gorevine son verir.
anonymous’a gelince. bir kac protestocunun boyunun cok otesinde devletler arasi, politik olaylara mudahil oluyorlar. ise samimi olarak basladilarsa bile bu noktadan sonra gizli servislerin ve diger kotu niyetli guclerin ellerinden siyrilmalari cok zor. bu kadar gucu kimseye serbestce bedelsiz kullandirmazlar. birilerinin masasi haline gelmemeleri imkansiza yakin. thy nin son zamanlarda yukselen grafigi avrupada pek cok kurumu rahatsiz etmekde. thy ilgili kotu haber oldugunda hemen mansete cikmasi gozumden kacmiyor. thy nin itibarini dusurmek icin ellerinden gelen herseyi yapiyorlar. bu cyber saldirininda bunla baglantili olduguna inaniyorum.
ilerde birgün sizin çocuklarınız da işten atılınca böyle düşünürsünüz umarım. ne de olsa artık dünyayı şirketler yönetiyor. gelecekte bu durum daha da acımasız olacak…
hack degil adı ddos
ve 100 gbit saldiri yapsalar muhtemelen thy yeye yeterde artar
ama hakketten boku çıktı be…
bu tür haberler yaparak bunlara destek oluyorsunuz. yapılan hack değil ddos saldırısı. yani 10 kişi bir araya gelse gidip thy ofislerinden birinin kapısına barikat kursalar içeriye kimseyi almasalar thy ofisi hacklendi mi diyeceksiniz. yapılan şeyin ne hacle ne de yetenekle alakası yok. tamamen aciz insanların yaptığı zorbalık.
@rtsbora, biz seninle apayrı dünyaların insanı olsak da, fikirlerimiz hep mütenakız olsa da, bazen birbirimize kırıcı davransak da…
birçoğu zaman da, gayet objektif, tarafsız, mantıklı cevaplarına şahit olmuşumdur, bunlara beğenilerimi sunmuşumdur her zaman.
ne ki, burada güttüğün mantık bana çok zorlama, sübjektif, ve -muhtemelen- senin dahi içine sinmeyeceğine inandığım mantık dışı yorum yapıyorsun.
bak şimdi güzel kardeşim,
sen beni yanına aldın, çalıştırıyorsun. verdiğin görev çok kritik, ihtisas gerektiren, tecrübe gerektiren önemli bir görev. bana hakkımı fazlasıyla veriyorsun. gün geliyor ki işi bırakıyorum, bana yalvarıyor, yakarıyorsun. seni bi dünya dolusu zarara uğratıyorum, itibarını yerle bir ediyorum.
şimdi…
eğer sen benim gibi birini hala işten çıkarmadınsa önce ailene, işine, geleceğine ve ülkene karşı yanlış yapmış olursun kardeşim.
dünyada hiçbir kurum, hiçbir patron hakkını fazlasıyla ödediği, kendine itibar kaybettiren, bunca zarara sokan hassas ve kritik görevdeki bir elemanıyla bir daha asla çalışmaz. burada duygusallığa falan yer yoktur. bir bünyede fıtık oluştuğu zaman keser atarsın. onun verdiği acıya katlanmak zorunda değilsin.
ve eğer ben, bu kadar itibarlı bir işte çalışıp, ortalama bir işçiden beş altı kat fazla ücret aldığım halde o insanlara zarar veriyor, yarı yolda bırakıyorsam atılmayı da hak etmişimdir, ağlamaya zırlamaya asla hakkım yoktur.
ne demişti ziya paşa:
"nush ile uslanmayanı etmeli tekdir,
tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir"
şirket durup dururken bu insanları işten çıkarmadı ki haksızlık yapmış olsun. lütfen objektif ol bu konuda da!
Umarım milyon dolarlık zarara uğramışlardır Hak ettiler. Anonymous’ı destekliyorum.
böyle sivri zekalar olduğu sürece anonymous a filan gerek yok zaten, sorunu içeride aramak lazım. kişi kendi ülkesinin en yükselişte olan ve ülkesini iyi temsil eden, yabancı ülkelerin hasetle baktığı bir kuruma, yabancı bir topluluğun yaptığı saldırıyı "hak ettiler" diyorsa bu konu burda biter.
Sadece THY’nin okadar çalışanını işten atması çok kabaca. Olayı büyülten THY zaten, Kovmasaydı okadar dikkat çekmezdi sadece mazide kalırdı. Belli bir tarafı sevmek zorunda değilsin ama Dini paraya çeviren tek milletiz. Beddua ederek terörü bitirecek olursak ülkedeki bazı insanları sevme zorunluluğum yok. THY’nın çıkarılan işçilerin yerine torpilli kişilerin aldığını düşünüyorum.
Diğer cümlelerini sallamıyorum bile fark ediyorsan! THY’nin de tek derdi, acaba ne yapsam da bunların yerine torpilli kimseler alsamdı di mi?
Empati yapmaktan yoksun, mantıklı 2-3 cümleyi bir araya getirmeyi beceremeyen biriyle aynı ortamı paylaşmak zorundayız ya ona yanıyorum..
İyi olmuş zarar etsinler! THY çalışanların haklarını yok sayıp kovabiliyor al sana terör iste!
biri yazmış Anonymous asker öldürdümü bir ülkenin kurumuna yada herhangi bir şeyine zarar verdin mi o ülkeye en büyük terör saldırısı yapmış olursun terör sadece asker öldürmekle olmuyor sen git ülkeye zarar veren adamları savun sonra pkk ile niye karşılaştırıyorsun de işte bu tür örgütlerde pkk ile aynı dogrultuda ama yöntemleri başka terör sadece insan öldürmek degil ülkelerin her türlü zarar ugratmaktır….
thy yanlış yapmamıştır bence çünkü bir hava yolu şirketinde grev olduğu takdir de itibar kaybı sayesinde yaşdıkları zarar işten çıkarılan elemanların torplam birkaç yıllık maaşlarından çok daha fazla oluyor hava yollarının grev konusunda diğer sektörlere göre istisnai bir durumu var zaten o işçiler yaptıkları küçük bir grevle oluşan büyük zararla o şirkette çalışan binlerce insanın hakkını yemiş olmuyormu işçinin yanında olmak demek sadece çıkarılanları savunmak demek değildir o çıkarılanların başka işçilere verdikleri zararı görmek ve ona göre onlarıda savunmak demektir hem yahu biraz thy ye sahip çıkalım bizim bir google microsoft htc nokia … mız yok dışarıda bilinen thy miz var ona ve arkasından gidenlere biraz sahip çıksak.
DDOS yaparak siteyi durduruyorlar bunun hack olmadığını hala öğrenemediniz mi komik duruma düşünüyorsunuz…
“Neden işten atıldık?
Bu yazı öncelikle, kabin memurluğunun, daha yaygın adıyla hostesliğin bilinmeyen yönlerini kamuoyuna tanıtmak ve AKP-THY işbirliği sonucu işten atılan THY işçilerinin sesini duyurmasına katkıda bulunmak için kaleme alınmıştır. Ana akım medyada hep “en kolay ama en çok para kazandıran iş”lerden biri olarak yansıtılan kabin memurunun işinin göründüğü kadar “kolay” olmadığını, bu yanlış algıyı yaratanın da aslında sermayenin ta kendisi olduğunu, çünkü dolaylı olarak bundan çıkar sağladığını bizler biliyoruz. İşimiz hafife alınarak ve aldığımız maaş büyütülerek medyaya sunulmakta ve böylelikle her şey “yolunda” olduğu halde hala grev yapmak isteyen ve vatandaşın mağduriyetine sebep olan nankör ve doyumsuz kişiler olarak yansıtılmaktayız ve bu durumdan çok ama çok rahatsızız!
“Hiçbir şey yapmadan tonla para kazanıyorlar… Bunların yaptığını herkes yapar… Yaptıkları sadece yiyecek-içecek vermek… Çıkmışlar bir de grev yapıyorlar… Maaşları iyi hala ne istiyorlar? Neden şikayet ederler anlamıyorum…”
Ben anlatayım:
Hostesin mesaisi uzun ve belirsizdir. Havacılıkta her an, her türlü değişiklikle karşılaşabilirsiniz. Bu yüzden 10 saat olarak planlanmış mesainiz 18 saate çıkabilir, evinize 5 saat, 10 saat hatta birkaç gün geç dönebilirsiniz. Aylık olarak planlanan seferlerinizden birinde değişiklik olması durumunda, bu sonraki seferlerinizi de etkileyebilmekte ve böylelikle aylık programınızın bir kısmı değişmektedir. Bu işte plan yapmak bu yüzden çok zordur. Sosyal hayatınızı hep işinizin size lütfettiği zamanlarda yaşamak zorunda kalırsınız. Bayramlar, tatiller ve diğer özel günleriniz de çoğu zaman sizin seçmediğiniz yer ve koşullarda ve sevdiklerinizden uzakta geçer. Kısacası; hostesseniz işiniz her şeyden önce gelmek zorundadır.
Hostes risk altındadır. Havacılık riskli iştir ve uçucular için hem sağlık hem de emniyet yönünden tehlike teşkil eder. Sağlığı risk altındadır, çünkü aralıksız 14 saate varan uçuşlar yaparak (örneğin Los Angeles, Sao Paulo), ayda ise 80 ila 110 saati tamamlayarak, maksimum derecede radyasyona maruz kalır. Bunun sonucunda her türlü kanser oluşumuna açık hale gelir. Uçucu personel olarak çalışma hayatını bitiren arkadaşlar arasında kansere yakalanma oranı azımsanmayacak ölçüdedir. Vücut direnci, ‘yer’de çalışanlara göre daha fazla tehdit altındadır.
Bunun yanı sıra bel-boyun fıtığı, varis, organ sarkması, hijyenik olmayan çalışma ortamından kaynaklanan çeşitli mikrobik hastalıklar, işitme kaybına varabilen kulak rahatsızlıkları, vertigo, emboli ve hafif veya ağır şiddette depresyon, nevroz gibi psikolojik rahatsızlıklar da hostesler arasında sıkça görülen hastalıklardır. Dolayısıyla doğum yapacak hostesi riskli bir gebelik süreci beklemektedir.
Uçaktaki en büyük ve en önemli görevi uçuş emniyetini sağlamak olan hostesin, kendi emniyeti de tehdit altındadır. Çünkü, uçağın her iniş kalkışı zaten risk teşkil ederken, havada yaşanması olası tehlikeli durumlar da (yangın, uçak kaçırma, basınç boşalması, teknik arızalar vs.) cabasıdır ve hiçbir yolcunun bir hostes kadar fazla uçması pratik olarak mümkün olmadığından, yolcuların uçakta aldığı radyasyon oranı hostesin aldığı radyasyon oranı ile kıyaslanamaz. Her uçusta her an bir türbülans ihtimali söz konusudur ve bu hafife alınmaması gereken ciddi bir durumdur. Hostesler, uçuş boyunca ayakta olduklarından ani bir türbülansa karşı kendilerini koruyamayacak pozisyonlarda kalabilmekte ve bunun sonucunda ciddi yaralanmalar olabilmektedir. Bel-boyun fıtığı gibi vücuttaki kasların zorlanması sonucu ortaya çıkan rahatsızlıklar da bazen türbülans kaynaklı olabilmektedir. Şöyle ki, hostes, 80 ila 100 kilo ağırlığındaki bir troleyi (içinde yemek ya da içki bulunan tekerlekli servis araçları) kabinde iterken ya da çekerken (ki Ankara gibi kısa seferlerde servisi yetiştirme telaşıyla uçak henüz yaklaşık 45 derece açı ile tırmanırken) zaten ağır olan yükünün ağırlığı, hem uçak havalandığı andan itibaren maruz kalınan G kuvveti ile hem de o anda gelebilecek ani bir türbülans ile 3-4 kat artmaktadır. Dolayısıyla, vücudun o andaki direnci yetersiz kalmakta ve bu da zorlanmaya sebep olmaktadır. Uçakta taşınan ya da itilen/çekilen cisimlerin vücutta yarattığı etki, yerdekinden farklıdır. Bu da uçağın her an her yöne hareket halinde olmasından ve yaşanan hafif ya da şiddetli türbülanslardan kaynaklanır.
Hostes baskı ve stresle mücadele halindedir. Düzensiz ve çoğu zaman yetersiz uyku ile günde 4 bacak (bacak: bir yerden bir yere yapılan, yani bir iniş ve bir kalkıştan oluşan sefer, 4 bacak: iki ayrı şehre gidiş ve gelişler toplamı) seferlere koşturulan, uzun saatler oksijensiz ve basınçlı bir tüpün içinde kalarak, zaman zaman korkulu anlar yaşasa da, asla yolcusuna bunu belli etmeden, gülümsemesini yüzünden hiç düşürmemeyi görev bilen hostesler, bedenen olduğu kadar psikolojik olarak da sağlam kalabilmek için mücadele etmektedir.
THY hostesinin katı kuralları vardır. Haklı olduğu halde özür dilemeye zorlanmanın, zaman zaman yolcu tacizlerine uğramanın, yolcuların “hoş olmayan” muamelelerine maruz kalıp sürekli alttan almak zorunda olmanın uzun vadede yarattığı sinir bozukluğunu bir kenara koyalım. Bunlar, işverenin “yolcu memnuniyeti”ni öngörerek çalışanına dayattığı koşullar. THY hostesinin üzerinde “dışardan” bakıldığında görülmeyen başka baskı unsurları da mevcuttur. Örneğin, üniformaya ve dolayısıyla kurum kimliğine “gölge düşüreceği” düşünüldüğünden, üzerinde üniforması ile dolmuş, otobüs gibi toplu taşıma araçlarına binememesi, yürürken sigara içememesi ve yine yürürken cep telefonu ile konuşamaması, taşıdığı valizin ve üniformasının rengi ile uyum göstermeyen çanta-poşet dahi taşıyamaması vb… THY hostesi olarak, minimum dinlenme sürelerinin ardından uçuşlara ve yine minimum dinlenme süreli yatılara gönderilir, her gün 4 bacak uçurulursunuz ve şirketiniz sizden %100 performans bekler. En ufak bir “yolcu memnuniyetsizliği” ile karşılaşıldığında kendinizi Kabin Hizmetleri Başkanlığı’nda savunma verirken bulursunuz.
THY hostesi iseniz şifrenizi kullanarak her gün info.thy.com sitesine girmek ve her gün, her saatte yayınlanması olası duyuruları ve şirket e-posta adresindeki postaları takip etmek zorundasınız, zira uçuşa gittiğinizde örneğin servis düzeninde yapılmış bir değişiklikle ya da uçağa yüklenmesine yeni karar verilen bir malzeme ile karşılaşabilir, bazen de o uçuşun kabin amiri size son duyuruyu okuyup okumadığınızı sorabilir!
Bunun yanı sıra gerçekleştirdiğiniz uçuşların ve mesailerin saat olarak hesabını yapmak da hostes olarak size düşüyor. Yaptığınız bir seferin planlanan saatten geç bitmesi durumunda, sonraki seferiniz için dinlenme süreniz kısalacağından ve sonraki uçuşa mesainiz tutmayacağından bunu zamanında fark edip planlama birimini arayarak sonraki uçuşunuzu aldırmak zorundasınız. Ne var ki tam bu noktada başka bir sıkıntı ile karşılaşırsınız, çünkü ekip planlama ve ekip tahsis birimlerine telefonla ulaşmak bazen saatlerce mümkün olmuyor. Bu konudaki sıkıntımızı Kabin Hizmetleri Başkanlığı’na defalarca rapor ettiğimiz halde bir çözüm sağlanamıyor. Bunun gibi haftalık, aylık, 3 aylık ve yıllık olarak da uçuş ve uçuş görev sürelerinizi hesaplamak ve mesainizi aşan bir uçuşa gitmeyi reddetmeniz gerekmektedir. Eğer mesainizi aştığı halde bir uçuşa giderseniz – ki buna her gün her fırsatta işverenin baskısı altındaki ekip tahsis birimi tarafından zorlanırsınız – ve olur da kaza geçirirseniz bu iş kazası sayılmayacak, göreve devam edememeniz durumunda maaşınızdan kesinti yapılacak ve ölmeniz durumunda ise aileniz tazminat alamayacaktır. (örnek olarak bkz.2009 tarihli THY Amsterdam kazası)
THY hostesinin kuralları (TİS) işverence ihlal edilmektedir:
24 saat kuralı, boş süreler, RM (yedek ekip rezerv) görevinin tebliğ saati, dinlenme süreleri, mazeret izni, uçuş süresi ve uçuş görev süresi limitleri…
Bir hostes için ve aynı zamanda uçuş emniyeti için hayati önemi olan yukarıdaki kurallar, işverence her fırsatta ihlal edilmektedir. Hostesin çalışma koşulları sürekli işverenin kontrolü altında tutulmakta ve ihlaller karşısında suskun kalmayıp itiraz eden arkadaşlarımız başka zorluklarla karşılaşmaktadır. Böyle durumlarda itiraz formları vs gibi prosedürler izlenmek zorunda ve kimi zaman bu itirazlar dikkate alınmamaktadır. Kimi zaman ise zaten uçuşlarda yeteri kadar yorulan arkadaşlarımız, maaşlarında yapılan kesintiye ve hanelerine işlenen aksaklığa (görevine gitmeme) aldırmayarak yapılan kural dışı uygulamalara itiraz bile edememektedir.
Hostesin görevi hayatidir. Hostesin çay kahve vermek dışında, göz ardı edilen daha önemli ve asli görevi uçuş emniyetini sağlamaktır. THY’de işe alınan hostesler uçmaya başlamadan önce iki ay eğitimden geçiyor. Bu süreçte ilkyardım, defibrilator (elektro-şok cihazı), kelepçeleme, acil durum prosedürleri (yangın, uçak kaçırma, bomba, tahliye vs) eğitimi görüyoruz. İşe başlayabilmemiz için tüm bu uygulamalarda tam donanımlı olmamız bekleniyor. Uçuş öncesinde uçaktaki acil durum ekipmanlarının kontrollerinin ardından, uçağın güvenlik aramasını çıplak elle yaparak uçağı uçuşa hazırlama görevi de bizlere düşüyor (ki acil durum ekipmanlarının kontrolünde olduğu gibi bunu da çoğu zaman uçak rötara girmesin diye acele ile yapıyoruz. Çünkü hızlı hareket ederek uçağın rötara girmemesini sağlamamız yani dolayısıyla “yolcu memnuniyeti”, uçağı güvenlik ve emniyet bakımından eksiksiz bir şekilde hazır hale getirmemizden önem bakımından önce geliyor. Şirket bu şekilde yolcusunun emniyetini riske atmış oluyor). Bu arama, uçağa konmuş olabilecek her türlü kesici, delici, patlayıcıları uçuş öncesinde tespit etmek amacıyla yapılmaktadır.
Hostesin uyku düzeni yoktur. Hostes işe her saatte gidebilir, çünkü insanların ulaşım ihtiyacının saati yoktur. THY uluslararası uçuşlar yapan bir havayolu şirketi olduğu için, bütün dünyadaki mevcut havayolu trafiğine ve sistemine uygun çalışmak zorunda. Bu da her saat, her dakika uçuşa hazır kabin memurlarının varlığını zorunlu kılıyor. Bu yüzden bizler gece gündüz demeden, bize tebliğ edilen uçuş saati ne olursa olsun görevimize gidiyoruz ve bir gün gündüz seferimizi yapıp ertesi gün gece uçuşumuz için hazırlanmak durumunda kalıyoruz. Bu da uyuduğumuz saatlerin her gün değişmesine sebep oluyor. Yaptığımız uzun menzilli seferler sonrasında da gün, saat, mevsim gibi kavramlar konusunda şaşkınlık yaşayabiliyoruz. Saat farkı çok olan ülkelere gittiğimizde jetlag denilen uçuş sersemliğini yaşıyoruz, hem de ayda 2-3 kere. (jetlag: uçakla seyahat ederken zaman dilimlerinin geçilmesi halinde ortaya çıkan ve vücudun gece gündüz ritminin bozulmasına yol açan bir fiziksel rahatsızlık) Böylesi uçuşlardan dönüp evimize geldiğimizde de buraya uyum sağlamakta zorlanıyoruz ve dinlenip kendimize gelmemiz birkaç günü alabiliyor. Tam dinlenmek üzereyken bu sefer 6-7 saat ileriye yolculuğumuz başlıyor ve bu böyle sürüp gidiyor.
Görüldüğü gibi çay/kahve vermekten değil yorgunluğumuz.
Sonuç olarak; bizler, bu işe zorluklarını bilmeden mi girdik? Elbette hayır. Kabin memurluğunun bu çetin koşullarını, uyku ve yemek düzenimiz olmadan, sosyal hayatımıza yeteri kadar zaman ayıramadan; radyasyona maruz kalarak, hayatımızın büyük bölümünü evimizden uzak, oksijensiz ve basınçlı bir ortamda ve üstelik stres içinde geçireceğimizi bilerek ancak bütün bunlarla birlikte sosyal haklarımızın korunacağını, o “asil” üniformasını giyerek Türkiye’nin bayrak taşıyıcı havayolu şirketi, dünyaca ünlü THY’nin kabindeki yüzleri olarak, şirketimizce önemseneceğimizi ve şirketin, iki aylık eğitime tabi tutarak işe aldığı bizleri sahipleneceğini, en önemlisi de iş koşullarımızı oluşturan Toplu İş Sözleşmesi kurallarına tabii olacağımızı, o kuralların THY gibi “köklü, büyük ve sarsılmaz” bir şirkette kolay kolay çiğnenmeyeceğini, dolayısıyla başta insan sonra da çalışan olarak DEĞER göreceğimizi düşünerek bu işe girdik. THY’yi seçtik, çünkü THY büyüktü, köklüydü, prestijliydi ve burada çalışmak hem emniyetli hem de keyifli olacaktı.
Ancak bu gelinen süreçte TİS’i 18 aylık bir sürece yayılan uzlaşmazlığa sürükleyen, haklarımızı ve halihazırdaki kurallarımızı açıkça ihlal eden, uçan ekiplerdeki memur sayılarını düşürerek iş yükümüzü arttıran, bizlerin emeğini umarsızca ve vahşice sömüren, yani THY’yi THY yapan biz emekçilerini hiçe sayarak bizleri kabul edilemez çalışma koşullarına mahkum eden, dahası işi meclise kadar götürerek havacılara grev yasağı yasasını çıkarttırıp dünyada bir ilke imza atan, o KOSKOCA THY oldu. Bizler içinse bu gidişata, gün geçtikçe artan bu sömürüye artık dur demenin vakti gelmişti!
İşverenin TİS toplantılarında bizzat şahit olduğumuz uzlaşmaz tavrı nedeniyle uzadıkça uzayan toplu iş sözleşmesi süreci, “havacılıkta GREV YASAĞI”nı öngören yasa teklifini beraberinde getirdi. Çünkü THY çalışanları sendikal yasaların onlara tanıdığı grev hakkını kullanmak üzereydi ve “durdurulmaları” gerekiyordu! THY yönetimi, AKP’li parti vekili Metin Külünk eliyle bu demokrasi ayıbı yasayı apar topar meclisten geçirtti ve yasa, tam da beklendiği gibi hiç vakit kaybedilmeden cumhurbaşkanının da onayı alınarak resmi gazetede yayımlandı. Yasanın görüşüldüğü komisyondaki AKP’li vekillere bu yasanın dünyada örneğinin olmadığı hatırlatıldığında, kendileri “Daha ne istiyorsunuz? Dünyada bir ilki başarmış olacağız!” diyerek resmen dalga geçmişlerdir. Bu şekilde Hava-iş sendikasının ve dolayısıyla THY işçilerinin elini kolunu bağlamayı ve hakları bir bir ellerinden alınan işçilerin bu adaletsizliğe karşı sesini ve gücünü kırmayı hedefliyorlar. THY’yi emeği ile var eden ve büyüten biz işçilerini insanlık dışı koşullarda çalıştırmak için zemin hazırlıyorlar. Grev hakkı olmayan bir sendika ile işveren arasında yapılacak toplu iş sözleşmesinin kimin çıkarlarına hizmet edeceği aşikardır.
Bizleri, üyesi olduğumuz Hava-iş sendikasının 29 Mayıs 2012 tarihli basın açıklamasına katıldığımız ve o gün “özverili” davranmayarak uçuşumuza gitmediğimiz için acımasızca işten çıkarmış, üstelik bunu cep telefonlarımıza SMS göndererek hukuk dışı yollarla yapmış olan THY yönetimi, ‘o gün iptal olan seferler yüzünden vatandaşı mağdur ettik’ diye bizi suçlu ilan etmekle kalmayıp sermayenin medyasında yalanla dolanla kendisini aklamaya çalışmaktadır. Şunu da hatırlatmak gerekir ki; bugün THY ‘de grev olacak diyerek halkı kışkırtanlar THY’de en son grevin 1991 de olduğunu da herhalde biliyorlardır.
Hani her yerde bağırıyorlar ya “vatandaş mağdur oldu” diye… Eğer vatandaşın mağdur olmaması bu kadar önemli ise bunu sağlamanın yolu bizlerin iş koşullarını iyileştirmekten geçer. Çünkü bizler yorgun uçurulduğumuz için uçuş emniyeti doğrudan olumsuz yönde etkilenmektedir. THY, uçucu personelini stresli, uykusuz ve yorgun bir şekilde uçurarak can güvenliği açısından risk teşkil eden bu işi daha da riskli bir hale getiriyor!
Bizler, ahlaksızca yapılan bu haksızlık karşısında sessiz kalmak ve böylece birilerinin ekmeğine yağ sürmek yerine, dik durarak ve onurumuzu koruyarak var gücümüzle haykırmak için her gün sendikamız ile birlikte Atatürk Havalimanı Dış Hatlar geliş katında direnişimizi sürdürmekteyiz. Bugün itibariyle 38. günümüzü doldurmuş bulunuyoruz ve bütün işçi sınıfına yapılmış bu saldırıya cevap vermek, işçilerin işlerine iadesini sağlamak ve grev yasağını tarihin çöplüğüne göndermek için desteğinizi bekliyoruz.
Birlikte güzel günlere…
THY’de işten çıkarılan emekçi”
yukarda okuduklarınızı bir kenara bırakın siz bugun şirket değerini insan haklarından daha değerli gördüğünüz anda insanlıktan çıktınız demektir. siz bugun thy emekçilerinin yanında olmazsanız, yarın başka haksızlıgın yanında olmazsanız sıra size geldiğinde yanınızda kimseyi bulamazsınız.
Benim yaptığım hatayı düzeltmek yerine yüzüme vuran kişiler sayesinde ülke bu durumda.
Adamların derdi başka.
Bir de bu tür grupları içimizden destekleyenler çıkıyor ya anlamıyorum.
Kolay iş yoktur arkadaş.Herkes ekmeğinin kıymetini bilecek ona göre hal ve hareketlerine dikkat edecek.Kime sorarsan sor herkesin kendine göre derdi,sıkıntısı var mesleğiyle alakalı olarak.Herkes şartların daha iyi olmasını istiyor."Halka hizmet HAKK’A hizmettir". Az ile yetinmeyi bileceksin ki çoğu bulasın. Bak memlekette her gün asker polis, şehit oluyor.Niye çıkıptı biri grev yapmıyor yada 1 gün iş bırakma eylemi yapmıyor?Keza öğretmenlerde aynı şekilde.. Onların durumları çok mu iyi? Ya da çalışma şartları? Yolcu memnuniyetiymiş,kanser olma riskiymiş, yorgunlukmuş, uykusuzlukmuş,fazla mesaiymiş? Bunların hangisi kafanın üzerinden merminin geçmesinden ya da annene babana türk bayrağına sarılı taputunun gelmesinden kötü? Ama iş aşkı meslek aşkı, insanın içinde olacak. çoluğuma çocuğuma ekmek götürüyorum buna ŞÜKÜR mantığı olacak insanda.Bir kere "Halka hizmet HAKK’a hizmet" mantığı olacak.İnsan doymaz arkadaş isterde ister.Bugün onu istersen yarın eminim başka birşey.Vesselam insan elindekinin kıymetini bilecek tü kaka deyipte sonrada ağlamayacak…
Ülkemizin durumunda benim fark edemediğim ne varmış?
ben yeterince objektifim!..
o çalışanlar durduk yere grev yapmadılar. yıllardır süren sıkıntıları var. en büyük şikayetleri de yeterince uyuyamamak. ki bu konuda yerden göğe kadar haklılar. bir seferden dönüyorlar ve yeterince dinlenemeden başka sefere çıkmak zorunda kalıyorlar. dünya standartlarında dinlenme süresi talep ediyorlar.
bu tabloda thynin itibarı sarsılmışsa bunun sorumlusu greve gidenler değil, onların isteklerine kulak tıkayan thy yönetimidir.
ama sizin için bu önemli değil. ne de olsaa aç değiller, açıkta değiller. bulmuşsun mis gibi iş çalışsana?.. ne grev yapıyorsun? memlekette bu kadar işsiz varken oturup haline şükretsene!..
iyi olmuş thy biletleri çok pahalı hiç sevmiyom zaten thy yi
elinize sağlık
elinize sağlık
rts bora senin nasıl biri olduğun belli zaten
elinize sağlık
rts bora senin nasıl biri olduğun belli zaten
ne yani sen sevmiyorsun diye batsın mı o şirket işlemez hale mi gelsin elin gavurları senin milletinin şirketine saldırıyor kaldı ki tr de en iyi havayolu thydir var mı aksini iddia eden ?
Thy yolları hiç bir zaman yanımızda olmadı helal olsun Sun exprese
olsun olsun tabi
THY 6 saatte 400 bin lira zarar etti
THY’nin 6 saat fişinin çekilmesi büyük zarara yol açtı. THY saldıranları tespit ederse dava açacak
bu kadar büyük şirketim diyorsun.ddos ataklarını önleyemiyorsun.kapat şirketi otur oturduğun yerde.yada işini ehli adamlara yaptır.türkiyede internet güvenliği denilen şeyin g’si bile yok.
Hocam ddos saldırısını bunu çok iyi yapan kişi bile önleyemez. Etkilenmek istemiyorsan internet hızı yüksek olan cloud firmalarının sunucularını kullanacaksın. Bu kadar basit.
Yapılan hacker saldırısı bazı şeylerin farkına varılmasını anlattığı için destekliyorum. Tek bir kişi o kadar kişinin fişini istediği gibi çekemez. Ancak saldırının uzatılması da bir o kadar saçma ve gereksiz buluyorum ki amaç ses duyurmak ve hak savunmaktan çıkmış oluyor.
O Parayı Anonymous’a teklif etseler adamlar hackerlık’dan töbe ederlerdi bak gör
Aslında medyada internet hakkında haber yapan muhabirleri iyi bir ders verilmesi lazım. Çoğu daha internet kavramlarını bilmeden kafalarına göre yazıp çizmişler. Kimi DDOS saldırısı ile hack demiş, kimi shop&miler şifreleri çalınmış demiş. DDOS saldırısı asla bir hack eylemi değildir, sadece sunucu kitlenir. Alınıp çalınan bir veri olmaz. Aslında buna hack yöntemi demekte tamamen saçmalıktır. Sadece sunucu kapasitesi yetersiz kalır ve erişim kesilir,bu kadar. Ayrıca sadece DDOS saldırısı ile hiçbir veri çalınamaz. Kısacası bu yönteme hack demekten vazgeçsinler.
ben mi thy batsın istiyorum? bu fikre nerden kapıldın, merak ettim?
ben ne thynin batmasını isitiyorum ne de anonymousun yaptığını alkışlıyorum. burda tartıştığımız konu farklı. thynin çalışanlarına karşı takındığı tavrı tartışıyoruz.
sen dünyanın en iyi havayolu şirketi olma hedefine sahip bir şirketsin ancak, çalışanlarının isyanlarını duymazdan geliyorsun. üstüne idareciler ile kafa kafaya verip grev haklarını ellerinden alıyorsun. karşı çıkanları da kapının önüne koyuyorsun.
bana buna benzer bir uygulamaya imza atan "dünyanın önde gelen havayolu şirketi" varsa, söyle…
Elindekinin değerini bilmek ile hakkını aramak farklı şeyler birader. Asker, polis, öğretmen, doktor, hostes herkes emeğinin karşılığını arayacak ki medeni bir toplum olalım. Yarınlarımız baskı, terör, bunalım altında geçmesin. Halka hizmetin başı ülkeyi yönetenlerden başlar. Çalışanını adam yerine koymazsan bunun adı diktatörlük olur ki bu da iç siyasetten dış siyasete kadar giderek artan bir bunalıma yol açar. Kaldı ki bugün yaşadıklarımızın asıl kaynağı da budur.
@barbunyaza, o alıntıladığın uzun romanı kimse okuma zahmetine katlanmaz arkadaşım. ama buna rağmen ben biraz okudum.
konuşan arkadaşımız işinin zorluklarını anlatıyor. amenna!
iyi de onlar bu işe müracaat ettiklerinde işin mahiyetini bilmiyorlar mıydı?
onlara bu işi kimse zorla mı kabul ettirdi?
bu işin tabiatının bu olduğunu kimse söylemedi mi onlara?
hem ayrıca bu şartlarda istihdam sadece THY’de mi var, dünyanın bütün havayolları üç aşağı beş yukarı aynı şartlarda çalışıyor.
yukarıda yazmış bir arkadaş, bu ülkede kefen koltukta asker de görev yapıyor, polis de… öğretmen de…
bu insanlar canlarını ortaya koymuş, ne geceleri belli ne gündüzleri… kimi dağlarda, kimi şehrin kuytu karanlıklarında kahpece, kalleşçe gelecek kör bir kurşuna her an hedef olabilecek oldukları halde onlar kadar ücret alamadıkları gibi, onlar gibi greve falan da gitmiyorlar.
yani senin anlayacağın muhterem abim, mızrak çuvala sığmıyor bir türlü.
Ddos saldırısı olsun basit bir şifre çalma işi bile olsa buna hack denir. Hack kelime anlamı kesmektir. Hacker ise bundan türemiş bilgisayar sisteminin içine giren veya sistemi bozan kişidir. İlla bir bilgi çalması şart değil. Ddos saldırısıda bir hack yöntemidir. Sonuçta siteye zarar vermek için kasıtlı yapılmış bir işlem var.
Boş boş konuşup saçmalama. Haklıymış filan. Tuzun kuru tabi burdan atıp tutuyorsun.
İnsanlar durup dururken neden eylem yapıyor, salakmı bunlar? Oku şu haberi de bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya kalkma. Akp’li vekil, grev yapma yasağı getiren yasa teklifi verdi – thy yönetiminin de bunu istediğini kendi söylüyor –
Adam 3bin değil 13bin alsa, yasayla verilmiş hakkını elden alamazsın, insanlar buna tepki gösterecek tabiki. Sen olsan ne yapardın merak ediyorum ?
Enpati yapın biraz . Anonymous’u yürekten destekliyorum. Bravo
http://t24.com.tr/haber/akp-milletve…-istedi/205250
aynı şeyi ben sana söylüyorum arkadaşım, terbiyeli ol biraz.
iyisi mi sen,
@yormakendini!
Terbiyeyi senden öğrenecek değilim.
@|SeYYaH| abimize laf yok. adam senden kaç yaş buyuk utanman lazım.Ne yazkki internet bu ülkede senin gibi klawye delikanlılarını türetti.aynı fikirde olmayabilirsin ama terbiyeli olmak zorundasın. aynı zamanda bende seyyah gibi düşünüyorum gel benimle dalaş dostum.
Sen avukatımısın ?
evet avukatıyım.arkadasım sen bu çapınla bu forumdan bısey öğrenemessin.git mynette falan okey oyna.ne bizi yor ne kendini
@yormakendini arkadaşa yüklenmeyelim. Burası forum ve 13 yaşındaki çocukla bile tartışmaya girebileceğiniz aklınızda olsun. Yeni yasaya göre grev hakkı tanınıyor diye bas bas bağıran hükümetti. Peki ne oldu da adamlar atıldı ? Grev kafaya estimi yapılan birşey değildir öncelikle bunu bilmek lazım. Yasalara göre belirli koşullar sağlanmaz ise grev hakkınız doğar ve burada yapılan grev tamamen yasaldır. Bunun için bir şirket olarak sen mail atarak adamları işten tazminatsız kovamazsın. Şunada bilmenizi isterimki Thy’nin yarısından fazla hissesi yabancı ellerde.
Neyse ,..
‘o alıntıladığın uzun romanı kimse okuma zahmetine katlanmaz arkadaşım. ama buna rağmen ben biraz okudum.’
‘uzun romanı’ görünce umarım aşağılamaz diyecektım ama bitirirken kullandığın ‘rağmen’ her şeyi bitirdi. bikere bizim olaylara yaklaşımımız baştan yanlış. uzunsa =gereksiz diyemi algılıyorsunuz bilmiyorumki. bunu okumadık yarın bi başka yazıyı okumadık öbürgün öbür yazıyı okumadık ne yaptık biz televizyon (aptalkutusu) da bize verilenle dolduk taştık. işte ozaman at gözlüklerine merhaba diyin.
keşke hepsini okusaydın sorduğun 3 sorununda yanıtı o metinde vardi.
geçen gün yine bir konuda bi arkadaş söyledi bu sitede konular hemen ya milliyetçiliğe yada dine bağlanıyor diye. hemen askerlerden bahsedildi hemen halka hizmet hakka hizmettir söylemlerine girildi. ben bunlardan bahsetmiyorum. gerekirse bunlarda tartışılır ama bu site bu tartışmaları kaldıracak seviyede değil.
”hem ayrıca bu şartlarda istihdam sadece THY’de mi var, dünyanın bütün havayolları üç aşağı beş yukarı aynı şartlarda çalışıyor.”
peki ne yapalım susalımmı? görmezdenmi gelelim? bir tekmede bizmi atalım? neden şartları iyileştirmek için kimse çabalamıyor. thy dünyanın en iyi şartlarını sunsa çalışanlarına ama bi ülkedede havayolu şirketi zulmetse çalışanlarına susalımmı? napalım? niye bana dokunmayan yılan bin yaşasın düşüncesindesiniz. bu mantıkla devam edersenız yarın o yılan dönüp dolaşıp size geldiğinde yanınızda kimseyi bulamazsınız. sonuçta orda çalışanlarında birer emekçi olduğunu unutmayalım. dikkat edin köle değil emekçi.
Bir devlet memuru olarak THY de köle olmaya razıyım 🙂 (maaş!)Sanıyor musunuz ki artık tüm devlet dairelerinde sistem eskisi gibi değişim var ve bu değişim vatandaş için yararlı olmakla beraber çalışan için birtakım sıkıntıları da beraberinde getirmekte işin şakası veya gerçeği bir yana THY nin ciddi anlamda dünya devlerini rahatsız etmesinin sonucundan başka bişi değil. bu anon ve ya artık ne haltsa kimlere hizmet ettiğinin farkında olmadan ben yaptım havasında Emperyalist devletlerden hangisine ne yaptın ama yok ama yazık… Hani greanpeace gibi bizimkilerde fransa merkezli bir kuruluş ama ne hikmetse fransada onca nükleer reaktör duruken gelir Türkiye de eylem yaparsın e vatandaş ne der o zaman hadi len sende…. Ne oldu sonuç vatandaş bilet alamadı veya bir takım hizmetlere ulaşamadı… e sen vatandaşın mı yanındasın çalışanın mı yoksa emperyalist güçlerin mi hadi sen cevapla…
bu ananamuz da harbiden kancayı taktı thy ye
anca milleti millete kırdırıyorlar ne muhabbet ha.olay şu emekçinin hakkı verilecek azmış çokmuş diye olay yok.adamlar vasıflı adam…yok o şu kadar alıyormuş yok polis bu kadar alıyormuş yok memur bu kadar alıyormuş niye grev yapıyormuş şükretsinler ne kafa ne mantalite…çalış sende ol memur çalış sende ol subay çalış sende ol vali..adamın evine et girmiyor doğru düzgün yemiyor çoçuğuba istediği şeyleri alamıyor bi gidip sinemada film izlemiyor buna yaşam diyor birde millet bu kadar almış diyor.işte bu politikacılar halkı birbirine düşürür.para kolay kazanılmıyor emeğe saygı işçi çalışan köle değildir.ne kapitalist insanlar var kazanıyorsun para ama ne zorlukla onuda zor alıyorsun.peygamber efendimiz çalışanın alnının teri kurumadan ücretini verin demiş…sözde müslüman geçiniyorlar Allah korkuları var mı oda tartışılır…kuldan utanmaları varmı… bence yok…emekçinin yanında olmazsanız birgünde sıra size gelir bu işler böyle
sevgili @barbunyaza, bu atılmalar gerçekleştikten sonra bir bayanı görmüştüm. -ya tv. röportajında, ya da bir gazetede, ne yazık ki çok kesin hatırlayamıyorum- bayan ağlıyordu. haline cidden çok üzülmüştüm. onca emeklerinin boşa gittiğini söylüyordu. ama asıl şu söyledikleri çok önemliydi: "çok pişmanım, bizi kandırdılar, kullandılar"
bu insanların kullanan aşırı sol zihniyetteki bir sendikaydı. sendikanın aşırı sol zihniyette olmasına sözüm yok, ama bu insanları kullanması, eylem yaptırması bu kişilerin hakkını, hukukunu korumak için değil de siyasi amaçlı olunca işin rengi değişiyor, bizim midemizi asıl bulandıran şey buydu.
emeğinin, alınterinin mücadelesini verenlere lafımız, sözümüz olmaz bizim.
birilerinin ideolojik saplantılarını sizin alın terinizle harmanlaması haklılığınızı da kaybediyor.
millet grevden bahis etmiş sürekli o şirketin lokavt hakkı yok mu çalışanlar pat diye grev yaparsa kurallara uymadan hak ederler, sonuçta thy nin işi aksadı burada yazanlara söylüyorum şirket sizin olsa ve işiniz aksasa acaba sadece işten atmakla mı kalırsınız yoksa dava da mı açarsınız işten atıp. siber gruba gelince kendilerini robin hood mu sanıyorlar acaba herkes ayrı alem?
biz seninle bu konuda anlaşamayacağız sanırım olsun napalım. fakat ”emeğinin, alınterinin mücadelesini verenlere lafımız, sözümüz olmaz bizim.” demişşsin izlediğin bayan büyük ihtimalle yaptığının tam bilincine varamamış çünkü eylem yapmaktan daha doğal bir şey yok bu hayatta. ve orada, bahsettiğin emeğin alınterinin mücadelesi veriliyordu. eger sendikalaşma olmazsa ozaman birlik olmaz ozaman birlikten güç doğmaz. ne demişler bir elin nesi var iki elin sesi var gibi daha bir çok lafımızvar. tabiki çalışanlar sendikalaşacak ve haklarını savunacak. bu grupların arasında tabiki ne yaptıgının ne için greve gittiğinin bilincinde olmayanlar yada savundugu şeye tam olarak inanmamış olanlar çıkıp böyle açıklamalar yapabilir. asıl tartışılması gereken sendikanın görüşü değildir. işten çıkartılan ve ellerinden grev hakkı alınan 300 kişidir. 300 kişinin aileleridir. yaşama haklarıdır. vs.vs. konu çok uzadi saygılarımla.
Hayatta işi gücü olmayan adam hack ile uğraşır. bu işle uğraşanlar , kesinlikle ve kesinlikle boş adamdır.
Temcit pilavı gibi aynı şeyleri ısıtıp ısıtıp söylemenin bi anlamı yok birader! THY de 8128 uçuş personeli yurtdışı thy noktalarında 1975 yer hizmetleri teknik kısımlarda 5634 kişi çalışıyor.Toplamda 15737 kişi istihdam ediliyor.THY kaç kişiyi işten çıkardı? 300 küsür… şimdi soruyorum sana bu 15400 küsür kişinin tamamı aptaldı da bir bu 300 kişilik grupmu akıllı?yada bunlar mı hakkını aramayı biliyor sadece? Amaç burda üzüm yemek değil sende biliyorsun ki bağcıyı dövmek.O insanlardan da bir çoğu pişman oldu kandırıldığını söyledi.İşte bu noktada iş elindekinin değerini bilmemek oluyor tam anlamıyla.Sen yazın sıcaklığı 60-70 dereceyi bulan tuğla ocaklarında çalışan bir insana bunun bir hak arama olduğunu sittin sene anlatamassın.Bana da anlatamassın.Hakkını arayacaksan da adabıyla arayacaksın.İyi ozaman asker, polis hakkımı arıyorum diye iş bıraksın, silah bıraksın, Öğretmen okula gitmesin, doktor kalp krizi geçiren hastaya bakmasın bu mu senin hak arama anlayışın? Görende ülke Irak’a döndü sanar dikdatörlük falan 300 kişi işten çıkarıldı diye iç siyaset dış siyaset bunalıma girdi öyle mi? vay anasını sayın seyirciler.. Duyanda muz cumhuriyetinde yaşıyoz sanır..
İşten çıkarılma korkusuyla sindirilen binlerce kişinin sayısal bilgileri için teşekkürler. Şimdi bende sana bir rakam vereyim: 5015. Nedir bu diye soracak olursan, çalışanların kendi aralarında yaptığı grev oylmasında tüm baskı ve işten atılma tehditlerine rağmen greve "evet" diyebilen thy çalışanı sayısı (sadece yurt içi çalışanlar). Sendikanın, grev hakkının bittiği yerde kölelik başlar fakat Akp anayasa ve uluslararası yükümlülükleri hiçe sayarak torba yasa ile gizlice bu hakları ellerinden almadı mı? Hakkını adabıyla araman için öncelikle hakkını arama hakkın elinde olacak. Eğer çalışanın elinden bir hakkını alıp işverenin elini güçlendirirsen, çalışanlar da doğal olarak buna karşı çıkar. Kaldı ki, 80 darbesine karşı olup, yetmez ama evet deyip, birde 80 darbesiyle gelen ve dünyada da eşi benzeri olmayan greve karşı lokavtın grev ayağını da çökerterek darbe diktatörlüğünü bile mum ile aranır hale getirmek nedir? Demiryolu işçisinden Tekel’e, sağlıktan itfaiye, çiftçi ve tersanelere kadar her alanda kurulan korku ve sindirme operasyonunu çok şükür görebiliyoruz. İşsizlik fonunu işsizlere kapatıp patronlara açanlar şimdide tüm çalışanlar için kıdem tazminatını fona sokmak için fırsat kolluyorlar. Bana emeği ucuzlatıp küresel sermayenin kucağına bıraklanları, kölelik düzeni ile esnek çalışma zırvasını peydahlayanları (Ulusal İstihdam Stratejisi nedir diye bir araştırıver) savunma.