Yirmi yıl önce, yaklaşık 500 milyar ton ağırlığında olduğu düşünülen bir buz alanı, Antarktika kıtasını beklenmedik bir şekilde parçalara ayırdı. Bu sebeple Weddell Denizi’nde binlerce buzdağı oluştu. Bilim insanları tarafından yapılan açıklamaya göre dünyamız şu anda buna benzer bir durumla tekrar karşı karşıya geldi.

Korkunç görüntü! Dev buzul böyle koptu

Korkunç görüntü! Dev buzul böyle koptu

Manhattan'ın 20 katından büyük bir buzdağı, bu hafta Antarktika'daki Brunt Buz Sahanlığı'ndan ayrıldı. BAS bilim insanları o sahneyi ürkütücü bir şekilde havadan görüntüledi.

Antarktika’daki dev “kıyamet günü” buzulu endişeyle gözlemleniyor

Antartika’daki 3.250 kilometrekarelik Larsen B buz alanının hızla eridiği biliniyordu. Fakat kimse 200 metre kalınlığındaki devin tamamen parçalanmasının sadece bir ay gibi kısa bir sürede gerçekleşeceğini tahmin edemedi. Buzulbilimciler, çöküşün boyutu kadar hızıyla da şok oldular. “Bu şaşırtıcı. Sadece parçalandı. Bir duvar gibi devrildi ve yüzbinlerce tuğlaya bölündü” açıklamasını yaptılar.

Bu hafta New Orleans’ta bir araya gelen buz bilimcileri, Antarktika yarımadasındaki geniş bir buz havzasında daha da endişe verici bir durumun yaşanabileceği konusunda uyardı. İngiliz ve Amerikalı araştırmacılardan oluşan ekipler tarafından yıllarca yapılan araştırmaların sonucunda, dünyanın en büyük buzullarından biri olan Thwaites’in hem üstünde hem de altında büyük çatlaklar ve yarıklar tespit edildiğini açıkladı.

Thwaites’in boyutunun, Türkiye’nin 30 katı büyüklükte olduğu söyleniyor. Dolayısıyla Larsen B buzulu ancak saçağı kadar olabilir. Ayrıca olası bir parçalanma durumunda dünya çapında deniz seviyelerini yarım metreden fazla yükseltmeye yetecek kadar su içeriyor. Uydu çalışmaları, kıyamet günü olarak isimlendirilen bu buzulun, 1990’lı yıllara oranla çok daha büyük bir ivmelenmeyle eridiğini, hatta tüm buzulun beş yıl veya daha kısa bir sürede çökebileceğini gösteriyor.

Bu durumunun oldukça endişe verici hal almasının diğer bir sebebi de Antarktika’da Güney Okyanusu ısındıkça geri çekilen, incelen ve eriyen birçok büyük buzul bulunuyor. Bunların büyük bir kısmı için Thwaites mantar tıpası görevi görüyor. Yani Thwaites dağılırsa, bilim adamları diğerlerinin hızlanarak tüm buz tabakasının çökmesine ve küresel deniz seviyesinin birkaç metrelik feci bir oranda küresel yükselmesine yol açacağına inanıyorlar.

Şüphesiz ki deniz seviyeleri hızla yükseliyor. 2006 ile 2015 yılları arasında yıllık artış oranı 1,4 mm’den 3,6 mm’ye çıktı. Yani erime hızı iki katından fazla bir yükselişle artarak hızlanıyor. Yılda birkaç milimetre pek endişe verici gelmiyor olabilir. Ancak Thwaites’in küçük bir bölümünün çöküşü bile bu süreci hızlandırmakla kalmayacak, muhtemelen fırtına dalgalarının şiddetini de artıracaktır. Ayrıca deniz seviyesinde kurulu kentler için deniz seviyesinde meydana gelecek yarım metrenin üzerindeki bir artışın felaketle sonuçlanabileceğini de unutmamak lazım.

Buzulbilimcilerin fikir birliği, Thwaites büyüklüğündeki buzulların parçalanıp çökmesi için küresel ısınmanın yüzyıllarca devam etmesinin gerekeceği yönündeydi. Ancak Kuzey Kutbu’nda dünyanın karşı ucundaki deniz buzu kaybı çok hızlı ve beklenmedik oldu. Özellikle Larsen B’nin aniden gelen kaybı sonucunda, Antarktika’da da bu olayların beklenenden hızlı bir şekilde gerçekleşmesinin mümkün olduğu düşünülüyor.

Kuzey Kutbu’ndaki buz kayıpları, buzullar zaten denizin üzerinde var olduğu için deniz seviyelerini neredeyse hiç etkilemiyor. Fakat Antarktika kıtasındaki buzulların çok büyük bir kısmı kara parçasının üzerindedir. Dolayısıyla ayrılan ve eriyen her bir parçası direkt olarak deniz seviyesinin yükselmesi için olumsuz etki yapıyor. Tabii Thwaites’in de Larsen B’de olduğu gibi aniden kaybolacağına dair kesin bir veri bulunmuyor. Ancak endişeler kesinlikle yersiz değil.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!