Bisiklet, koşu bandı ve daha fazla ürünüyle birlikte entegre bir fitness abonelik hizmeti sunan Peloton, ABD’de zengin ve ünlüler arasında oldukça popüler bir şirket olmayı başarıyor. Özellikle egzersiz kategorisinde birinci sınıf eğitmenlerle hem kayıtlı hem de canlı dersler sunan hizmet halihazırda bu alandaki sayılı marka arasında gösteriliyor. Son dönemde çıkan haberlere göre Apple, gözünü bu markaya dikmiş durumda.
Peloton’un çöküşü, Apple için yükseliş fırsatı olabilir
Özellikle günümüzde daha fazla insan evde fitness seçeneklerini, geleneksel spor salonlarına tercih ediyor. Hatta pandemi döneminde rekor seviyede bir yükselişe tanıklık ettik. Dolayısıyla tüm bunlar, bu gibi şirketlerin gelirini yükseltmesi anlamına geliyor. Fakat beklenenin aksine Peloton, son aylarda yüzde 80’den fazla değer kaybetti. Bu da Apple potansiyel alıcıların ilgisini topladı.
İlk olarak şirket, bir çocuğun ölümüyle birlikte, koşu bandı ürününün geri çağrılmasına yol açan çok sayıda kamuya açık aksilikle karşı karşıya kaldı. Ayrıca karakterleri bisiklet veya koşu bandındayken kalp krizi geçiren “Billions” gibi çok sayıda popüler TV şovuyla uğraştığı için, imajı bir hayli zedelendi.
Yüzde 5’ten daha az hisseye sahip olan Blackwells Capital LLC, CEO ve kurucu ortak John Foley’in ayrılması çağrısında bulundu. Tüm bunların bir araya gelmesinin ardından bazı yatırımcılar, şirketin CEO’sunun istifa etmesini, hatta kime satılabileceği konusunda araştırma yapılmasını istedi.
Peloton’un potansiyel alıcısı olarak sürekli bahsi geçen şirketlerin başındaysa Apple geliyor. Bu mükemmel bir eşleşme gibi görünse de satın alma gerçekleşirse, mevcut Peloton ürün serisini anlayan insanların bekleyebileceğinden çok daha farklı görüneceği söyleniyor.
Tabii Apple gibi bir şirketin Peloton’u satın alması, son yıllarda popülerleşen hizmetlerinin geleceği açısından oldukça mantıklı bir hamle olacaktır. Dolayısıyla kullanıcılarına çok daha fazlasını sunabilecek, hatta satın alım gerçekleştirdiği şirketin müşterilerini de potansiyel alıcısı haline getirebilecek.
Şirket, halihazırda Apple Watch ve Fitness+ egzersiz abonelik hizmeti ile zaten milyonlarca kişi tarafından sevilere kullanılıyor. Sevilen bir markayı bünyesine katmanın yanı sıra, hizmete canlı dersler getirmek için daha da fazla deneyimli eğitmeni bünyesine katacak.
Tabii Apple’ın markayı korumak için Beats’e olan yaklaşımını sergilememesi durumunda, Peloton’un tüm özünü yeni çatı şirketine aktararak yavaşça yok olabileceği söyleniyor. Fakat bu canlı yayınlar başta olmak üzere neredeyse tüm hizmetlerin Fitness+ uygulamasına gelmesi bekleniyor.
Bu nedenle birbirinden bağımsız bir şekilde 2 farklı kanaldan satış yapan iki şirket, birbirinin ayağına çelme takacağı için pek mantıklı bir seçenek olmayacaktır. Fakat Apple, dilerse Peloton’u ABD’ye özel bir hizmet olarak sergileyerek, Fitness+ ile dünyanın geri kalanına hitap edebilir.
Yine de Peloton hızlı bir şekilde sektörden uzaklaşmak istiyor ve bunun için zengin bir müşteri arıyorsa, yok olmayı göze alarak Apple’a satış işlemlerini gerçekleştirebilir. Fakat biraz daha dik durmayı başarabilirse Beats’de olduğu gibi, ayakta kalmayı başarabilir.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!