İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü’nden (ETH Zürih) bilim insanlarının da dahil olduğu bir araştırma ekibi, şimdiye kadar türünün en kapsamlı ve doğru çalışmasını gerçekleştirdi. Ekip dünyadaki neredeyse tüm buzulların inceldiğini, buz kütlesi kaybı oranının arttığını keşfetti. Bilim insanları buzulların iklim değişikliğinin hassas göstergeleri olduğunu ve bu değişimin en kolay gözlemlenen göstergelerinden biri olduğunu söylüyor.
Çalışma kapsamında 220.000 buzulun verileri incelendi
Araştırma Grönland ve Antarktika buz tabakaları dışında dünyadaki tüm buzulları kapsayan ilk büyük çalışma olarak karşımıza çıkıyor. Çalışmada 220.000 buzulun verileri kullanıldı. Bu keşif eşi görülmemiş olarak belirtilen uzamsal ve zamansal bir çözünürlüğe sahip olarak tanımlanıyor. Son 20 yılda buzulların küresel olarak kalınlık ve kütle bakımından ne kadar hızlı azaldığını açıklığa kavuşturuyor.
2000 ile 2019 yılları arasında dünyadaki buzullar yılda ortalama 267 gigaton (1 gigaton 1 milyar ton) buz kaybetti. Bu miktardaki suyu bir perspektife yerleştirmek için araştırmacılar İsviçre’nin tüm yüzeyini her yıl altı metre suyun altına batırabileceğini dile getirdi. Buzullardaki buz kaybı oranı 2015 ile 2019 arasında hızlandı. Bu yıllar arasındaki buz kaybı yıllık olarak 298 gigatona yükseldi.
2015 ve 2019 yılları arasında ise eriyen buzullar deniz seviyesinde yüzde 21 oranında artış gösterdi. Bu erimenin yılda yaklaşık 0,74 milimetreye denk geldiği belirtildi. Araştırma ekibi deniz seviyelerindeki artışın yaklaşık yarısının Grönland ve Antarktik buz tabakalarından gelen eriyik suların oluşturduğunu dile getirdi. Geri kalan üçte birinin de karasal su depolamasını oluşturduğunu söyledi.
Dünyanın en hızlı eriyen buzullarının bir kısmı Alaska, İzlanda ve Alpler‘de bulunuyor. Ancak araştırma ekibi Pamir Dağları, Hindu Kuş ve Himalayalar‘daki dağ buzullarında da önemli değişiklikler olduğunu belirtiyor. Bilim insanları Himalayalar’daki durumun hızlanarak Hindistan ve Bangladeş gibi ülkelerin birkaç on yıl içinde su veya yiyecek kıtlığıyla karşılaşmasına neden olabileceğinden korkuyor. Araştırmacılar Grönland, İzlanda ve İskandinavya‘nın doğu kıyısı da dahil olmak üzere erime oranlarının yavaşladığı bazı alanların olduğunu da dile getirdi.
{{user}} {{datetime}}
{{text}}