Bilim insanları, gelecekteki astronotları uzay ortamında tedavi etmek için karaciğer dokusu geliştirdi. Zira bir gün Mars‘ta ve Ay‘da astronotların yaşaması muhtemel. NASA‘nın yarışmasında birinci olan çalışmanın kapsamı sadece uzayla da sınırlı değil. Aynı zamanda bu dokular, organ nakli bekleyen dünyadaki hastalar için de bir yöntem.
Bilim insanları laboratuvarda yapay insan kalbi geliştirdi
Gelişen teknoloji sağlık alanında da karşımıza çıkmaya devam ediyor. Bilim insanları, susam büyüklüğünde yapay kalp geliştirdi.Karaciğer dokusu 30 gün yaşıyor
ABD’li araştırmacılar canlı hücreleri kullanarak, küp şeklinde bir insan karaciğer dokusunu 3 boyutlu yazıcı ile laboratuvarda büyüttü. Wake Forest Rejeneratif Tıp Enstitüsünden (WFIRM) bilim ekibi, laboratuvarda 30 gün boyunca çalışabilen küp şeklinde bir doku geliştirdi.
Çalışma ile ekip, NASA’nın Vasküler Doku Yarışması’nı kazandı. Ekip, hücrelerin bir ay boyunca hayatta kalabilmeleri için yeterli oksijen ve besin elde etmelerini sağlayarak hücrelerin dokuya dönüşmesine yardımcı olmak için ‘bölmelere’ sahip jel benzeri kalıplar üretti.
3D baskılı karaciğer dokusu sadece astronotları tedavi etmekle kalmayacak. Aynı zamanda Dünya’da organ nakli bekleyen hastalarda da kullanılabilir.
Bilim insanları, en az on yıldır canlı hücreleri canlı insan vücudu parçalarına dönüştürmenin yollarını arıyor. 2011’de ekip kulak, kas ve çene kemikleri geliştirdi.
Dr. Graça Almeida-Porada, çalışmaya ilişkin, “Önümüzdeki yıllarda NASA, Mars’a ve Dünya’ya yakın asteroitlere görevler yapacak. Ancak derin uzaydaki mevcut benzersiz koşullara maruz kalmanın astronotlara yönelik potansiyel sağlık riskleri hala iyi tanımlanmadı. Çalışma, umarım bu olumsuz etkileri nasıl önleyebileceğimizi veya azaltabileceğimizi anlamamıza yardımcı olacak.” dedi.
Yapay bir karaciğer dokusunun başarısı vücuttaki dokuları ne kadar taklit ettiğine bağlı. Araştırma Uluslararası Uzay İstasyonuna ulaşırsa yeni adımları beraberinde getirecek. Gelişmiş damar sistemi ve mikro yerçekimi kombinasyonu, dünyada doku mühendisliği ve uzayda biyo-üretim için bir sonraki ilerlemeyi sağlayacaktır.