Çin’in başkenti Pekin’de bir internet kafede gerçekleşen olayda, üç gün üç gece hiç uyumadan, az yemek yiyip, az su içen kişi, komaya girip öldü. Otopsi sonuçlarına göre ölüm sebebi, “aşırı su kaybından kaynaklanan kalp krizi” olarak belirlendi.

Ölüm

Bu kişi, bilgisayar ve konsol oyunlarına, her ay ortalama 1200 dolardan (yaklaşık 1800 TL) fazla para döküyordu. Sosyal hayatı olmayan ve ailesi dahil herkesi kendinden uzaklaştıran merhum, sonuçta komaya girdi ve tüm müdahalelere rağmen hayata döndürelemedi.

{pagebreak::Bağımlılık}

Bağımlılık

Geçtiğimiz sene içerisinde, yalnızca Çin’de, yüzden fazla kişi “aşırı su kaybı” nedeniyle hastahaneye kaldırıldı. Kimi tansiyon, kimi kalp, kimi de başka fiziksel sorunlarla uğraşmak zorunda kaldı. Üçünün de ortak noktası aynıydı: Oyunun başından kalkmadan, fiziksel ihtiyaçlarını unutarak, sanal alemlerde kaybolmak.

Uzmanlar, konuyu uzun süredir derinlemesine araştırıyor. Amerika’da rayting rekorları kıran Law and Order: Special Victims Unit adlı popüler dizide bile olaya değinildi. İlgili dizide, bir suçlu, cinayet sebebi olarak “oyunları” gösteriyordu.

Bilgisayar oyunları bağımlılık yapıyor mu? Şiddet eğilimlerine yol açıyor mu? Yoksa oyunları suçlamak popülist ve anlamsız bir yaklaşım mı?

{pagebreak::Uzman Görüşleri}

Uzman Görüşleri

Amerika Birleşik Devletleri ve Batı Avrupa Üniversiteleri’nde yapılan araştırmalar, bilgisayar veya konsol oyunlarının doğrudan bir sonuca yol açamayacağı yönünde. Oyun sırasında Dopamin, Seratonin ve mutluluk hormonu olarak bilinen Endorfin salgılanıyor. Lakin ilaç bağımlılarının aksine, bağımlılığa eğilimli olmayan kişiler, oto kontrol yöntemi ile kendilerini zaptedebiliyor.

Araştırma bu kadarla da kalmıyor. Psikotik bozukluklar olarak nitelendirilebilecek ağır psikolojik hastalıklara sahip olanlar dışında, bilgisayar oyunları ile özdeşleşip kendilerini veya başkalarını tehlikeye atan kişiler, yok denecek kadar az. Psikotik eğilimler ve ağır sosyal bozukluklar dışında (Sosyopat, psikopat), insanları veya kendini tehlikeye atan kullanıcı yok.

{pagebreak::Son Söz}

Son Söz

Üstelik bu kişiler yalnızca oyunlardan değil, televizyon, kitap ve gazete gibi faktörlerden de etkileniyor. Bilgiler ışığında söyleyebileceğimiz şey şu: Eğer ağır psikolojik sorunlar yaşanmadıysa, bilgisayar oyunlarının karakteri etkileme olasılığı çok az (Psikoloji Yüksek Lisansını bitiren ve bu satırların yazarı olan kişi de aynı fikirde).

Yine de, reşit olmayan kişilerin kolayca etkilenebileceğini unutmamalıyız ve ebeveynlere önemli sorumluluk düştüğünü vurgulamadan geçmemeliyiz.

:: Konu hakkında ne düşünüyorsunuz?