Lityum’un, elektrikli araç bataryalarının temel bileşeni olduğunu ve kritik bir öneme sahip olduğunu biliyoruz. Bugüne kadar geleneksel yöntemlerle lityum çıkartmak çevresel riskler ve düşük verimlilik gibi sorunları beraberinde getiriyordu. Fakat bu sorun artık çözülmüş olabilir. İngiltere’nin Rice Üniversitesi’nden bir grup bilim insanı, bu problemi kökünden çözecek bir teknolojiyi duyurdu. İşte detaylar…
İngiltere’den bilim insanları tuzlu suyun içerisinden %97,5 saf lityum çıkartmayı başardı
Araştırmacılar, geleneksel yöntemlerin aksine, yeni bir üç bölmeli elektrokimyasal reaktör tasarladı. Yeni geliştirilen elektrokimyasal reaktör, tuzlu su kaynaklarından %97,5 saflıkta lityum çıkarabiliyor ve çevreye minimum zarar veriyor. Peki, bu nasıl mümkün oluyor?
Reaktörün merkezi bölmesinde yer alan poroz katı elektrolit malzeme, lityum iyonlarını seçici bir şekilde ayırırken, diğer iyonları (sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum) dışarıda bırakıyor. Bu teknoloji sayesinde, yalnızca yüksek saflıkta lityum elde edilmekle kalmıyor, aynı zamanda klor gazı gibi zararlı yan ürünlerin oluşumu da engelleniyor.
İsviçreli bilim insanları: 200 trilyon dolar verin Dünya’yı soğutalım!
Elmas tozu ile Dünya'yı soğutma fikri kafaları karıştırdı: ETH Zürich araştırmacıları, stratosfere püskürtmenin mümkün olduğunu söylüyor.Bu yöntemle üretim, elektrikli araç bataryalarında kullanılan yüksek kaliteli hidroksit lityum üretimi için ideal. Araştırmacılar, yeni sistemin geleneksel yöntemlere kıyasla daha çevre dostu olduğunu vurguluyor. Dahası, lityum üretimi sırasında enerji tüketimi optimize ediliyor ve süreç daha verimli hale getiriliyor.
Ancak bilim insanları, sodyum iyonlarının cihazın performansını olumsuz etkileyebileceğini fark etti. Şu anda bu sorunu çözmek için, elektrotlara özel kaplamalar eklemek ve elektrik akımını optimize etmek gibi stratejiler geliştiriliyor. Rice Üniversitesi’nden kimya mühendisliği uzmanı Haotian Wang, bu teknolojinin temel bilim ve mühendisliğin de birleşimiyle, çok yakında daha da geliştirileceğini aktardı.
Peki sizce bu yöntem geliştirilirse, ne gibi faydası olur? Görüşlerinizi bizimle paylaşabilirsiniz…
