Harvard Üniversitesi’nde çalışan Astrofizikçi Profesör Avi Loeb, 2014’te Papua Yeni Gine kıyılarına düşen IM1 olarak bilinen bir meteorun, içinde pekala uzaylı teknolojisi parçalarının barındığını söyledi. Loeb ve takımı tarafından araştırılan meteorda bulunanlara ABD Uzay Komutanlığı da onay verdi. Peki bu meteorun içinde ne bulundu? İşte tüm ayrıntılar…

Neden uzaylı teknolojisi olduğu iddia edildi?

Söz konusu teknoloji, çoğunlukla demirden yapılmış gibi görünen 10 küçük küreden oluşuyor. Loeb, yaptığı bir açıklamada şunları söyledi: “Mikroskopla onlara baktığınızda, arka plandan çok farklı görünüyorlar. Altın, mavi, kahverengi renkleri var ve bazıları Dünya’nın minyatürünü andırıyor.” Loeb’in bu açıklamalarından sonra ABD Uzay Komutanlığı da dahil olmak üzere uzay birimleri de işin içine girdi.

Profesör Avi Loeb ve ekibi

Uzaylı yaşamı kanıtlama arayışı, özellikle birçok astronomun uzaylı yaşamının uzak galaksilerde bir yerlerde var olduğuna inandığı düşünülürse, merak uyandırıcı olmuştur. Bununla birlikte, henüz hiçbir kanıt bulunamadı ve bu da birçok kişinin okyanusun dibinde ve uzaylı teknolojisinin saklanabileceği diğer yerlerde gizlenmiş UFO’lar hakkında spekülasyonlar yapmasına yol açıyor.

Ancak Loeb’in iddiaları bilim dünyasını hayli şaşırtmış durumda. Loeb ayrıca meteorun demir meteorlardan bile daha sert malzemelerden yapıldığını söylüyor. Bundan da öte bu meteor, Güneşimizin çevresindeki tüm yıldızların yüzde 95’inden daha hızlı hareket ediyordu. Loeb’e göre tüm bunlar, bunun bir uzay aracından veya başka bir “teknolojik aletten” gelebileceğine dair kanıt sunuyor.

Uzayın binlerce yıllık gizemi çözülüyor mu?

Uzayın binlerce yıllık gizemi çözülüyor mu?

Binlerce yıldır uzayı inceleyen bilim insanları, 'karanlık madde nedir?' sorusunu cevaplamaya çalışıyor. İşte son gelişmeler.:

Loeb ve ekibi, meteorun iniş sahasının etrafındaki 10 kilometrelik bir alanı aramak için hükümetle birlikte çalıştı. On demir küreyi keşfetmelerini sağlayan mıknatısları kullanarak deniz tabanını aradılar. ABD Uzay Komutanlığı‘nın yaptığı açıklamalara göre, parçaların başka bir güneş sisteminden gelmiş olma ihtimali “yüzde 99,9”.

Ünlü profesör, uzaylı yaşamı kanıtlama arayışında oldukça tanındı ve “Oumuamua” gibi nesnelerin de uzaylı teknolojisi olabileceğine inanıyor. Bilmeyenler için söyleyelim: Oumuamua, Güneş Sistemi’nin dışından geldiği tespit edilebilen ilk yıldızlararası nesnedir. 19 Ekim 2017’de Robert Weryk tarafından oldukça eksantrik hiperbolik bir yörüngede, Güneş’ten döndükten 40 gün sonra keşfedildi.

Peki siz bu haber hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce uzaylılar var mı? Düşüncelerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz.