Gezmesi keyifli bir blog hazırlayın

İnternet gezginlerini mutlu etmenin yolu, onları yormamaktan geçer. Bir sayfada bulunan içeriğe ne kadar kolay erişilebiliyorsa, ziyaretçi o sayfayı o kadar çabuk favorilerine ekler.

Blog sayfaları için de başka türlüsünü düşünmek yanlış olur. İster uzun süredir kullandığınız blogu yeniliyor olun, ister sıfırdan bir blog oluşturun; bu adımlara dikkat ederseniz, ziyaretçilerinizin kolayca okuyup, içinde gezerken ferahlık hissedeceği bir tasarıma kavuşacaksınız:

1. Başlıklara özen gösterin

Her zaman dediğimiz gibi, başlık her şeydir! Ziyaretçilerinizin ilk dikkatini çekecek şey de blog gönderilerinizin başlıkları olacaktır. Arada bir çeşitli göndermelerle, akıl oyunları yapsanız da, başlıklarınızın genel olarak anlaşılır, konuyla ilgili ve açıklayıcı nitelikte olması önemlidir.

Böylelikle ziyaretçileriniz, yazının neyle ilgili olduğunu anlamak için metin içinde dolanmak zorunda kalmaz. Emin olun, ne okuduğunu bilmeyen bir ziyaretçinin, sayfanızdan ve sizden nefret eden bir ziyaretçiye dönüşmesi sadece an meselesidir.

2. Ayıraçlar kullanın

“Heading” olarak da bilinen formatta yazarak, uzun konuları ara başlıklarla süslemek her zaman yararınıza olacaktır. Heading formatında yazmak, ziyaretçinize kapsamlı bir konu hakkında kısa bir göz gezdirme sonucu fikir verirken, arama motorlarında sizi öncelikli konuma getirir.

Ara başlıklarınızı da tıpkı sayfa başlıklarında olduğu gibi açık, anlaşılır ve açıklayıcı olarak seçmeye özen gösterin. Google veya diğer arama motorlarında yazdığınız konuyla ilgili yapılabilecek olası aramaları da öngörüp, ona uygun kelimeleri kullanırsanız, yazılarınız viral etkisine sahip olabilir.

3. Listeler yapın

Yayıncı siteler genellikle listeleme yapmaz, çünkü çoğu zaman bir haberde yazı içerisinde listeleme yapılabilecek içerik bulunmaz. Oysa blogcular olarak, yazdığınız konuyla orantılı olarak çok daha fazla listeleme şansına sahipsiniz. İster numarasız, ister numaralı listeler yaparak anlatmak istediklerinizi çok daha kolay okunabilir hale getirebilirsiniz. Uzun yazı bloklarını bölebildiğiniz her noktadan bölüp, listeler oluşturun. 6 sayıdır sizler için hazırladığımız Blogculara Tavsiyeler köşesinin listeler halinde değil de, düz bir metin olarak iki sayfa boyunca sürdüğünü düşünün: Derdimizi anlatmamız ne kadar zor olurdu değil mi?

4. Kalın ve İtalik karakterler kullanın

Blog paylaşımları içerisinde belirli noktalara dikkat çekmek için kalın ve italik fontlar kullanmak oldukça işe yarar bir yöntemdir. Ancak dengeyi iyi tutturmanız gerekiyor; her cümlede bir kalın veya italik fontlu kelime bulunması, ziyaretçilerinizin kısa sürede neyin önemli-neyin önemsiz olduğunu ayırt edemez hale gelmesine neden olacaktır.

Örneğin bir alıntı yaparken veya size ait olmayan bir görüşü paylaşırken, onu italik fontla öne çıkarın. Bir kitap adı, gittiğiniz filmdeki başrol oyuncusu ya da dinlediğiniz şarkıyı paylaşırken de italik veya kalın font kullanabilirsiniz. Önemli olan, iki ya da üç yazının ardından takipçilerinize neyin kalın, neyin italik olduğunu hemen anlamalarını sağlayacak bir tutarlılık sunmanız.

5. Sayfayı linklerle doldurmayın

Okurlarınızı detaylı bilgiye yönlendirmek ve blogger topluluğu içinde etkileşimi artırmak açısından link paylaşmak faydalıdır. Ancak bunu çok fazla abartmamaya dikkat edin. Üç paragraflık bir yazıda 5 ayrı yerde link olması okumayı zorlaştıracağı gibi, tıpkı kalın ve italik font kullanımında olduğu gibi okur için karmaşık ve anlaşılmaz bir sunum olacaktır.

6. Görsellerle zenginleştirin

Özellikle uzun yazılarda okura küçük bir mola imkanı sağlamak için resim veya fotoğraf kullanımı iyi bir yöntemdir. Dahası, YouTube gibi servislerin paylaşım özellikleri sayesinde yazılarınızı ilgili videolarla da süsleyebilirsiniz. Özellikle kendi özgün fikirlerinizi paylaşırken, ilk cümleden itibaren okurunuzla birlikte bir yolculuğa çıktığınızı unutmayın. Yazının yetmediği (ya da fazla geldiği) yerlerde hayal güçlerini bir resimle destekleyin, şaşırtıcı bir video izletin ya da yazının belirli bir bölümünü dinlemeleri için bir arka plan müziği önerin.

İnternet sizin, onu iyi kullanın.

:: Blog kullanıyor musunuz?