BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, Dijital Oyunlar Çalıştayı’nda söz aldı ve video oyunlarının Türkiye’deki geleceği hakkında önemli veriler paylaştı.
BTK başkanı konuşmasına, “Dijital oyun sektöründe dünya pazarından katıldığımız kadar pay almalı, tükettiğimiz kadar da üretmeli ve pazarlamalıyız.” diyerek başladı.
Uluslararası Çocuk ve Bilgi Güvenliği Etkinlikleri kapsamında düzenlenen Dijital Oyunlar Çalıştayı ülkemizdeki oyun oynayan ve yapan insanları çok ilgilendiren bir konuşma ile başladı.
BTK ev sahipliğinde düzenlenen çalıştaya, BTK Kurum Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Kılıç, İnternet Dairesi Başkanı Dr. Mustafa Küçükali, Çocuk ve Bilgi Güvenliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Betül Ulukol, Milli Eğitim Bakanlığı YEĞİTEK Genel Müdürü Dr. Bilal Tırnakçı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Selahattin Güven, Gençlik ve Spor Bakanlığı Eğitim, Kültür ve Araştırma Genel Müdürü Huzeyfe Yılmaz ve sektör temsilcileri katıldı.
Oyunlar sadece “oyun” olarak kabul edilemez!
Oyunu basitçe “oyun” olarak kabul etmenin, çok yüzeysel ve verimsiz bir algılama olduğunu belirten Sayan, “Bugün geldiğimiz noktada 4.5G kesintisiz iletişimin, akıllı cihazların, üst düzey bilgisayarların, giderek gelişmekte olan nesnelerin internetinin, bütün sektörler için çarpan etkisi oluşturacak olan endüstri 4.0’ın, 5G’ye doğru hızla ilerleyen dünyada yerini almak üzere hazırlanan 3 Boyutlu yazıcıların ve burada sayabileceğimiz daha birçok yeni imkanın dijital oyun sektöründe yeni çığırlar açacağını ve açmakta olduğunu görüyoruz.
Bütün bunların en büyük faydasının, önceleri tek boyutlu olarak katıldıkları oyun dünyasında, çocukların daha katılımcı olabilmelerini sağlamak olacağını düşünüyorum. Bir sektörün bu kadar kısa sürede bu noktalara gelmiş ve bu gibi hususları değerlendiriyor/alternatifler oluşturuyor olmasının büyük bir başarı olduğunu düşünüyorum. Bugün 100 milyar doları geçen sektör büyüklüğünden ve bizi her gün şaşırtan yeniliklerden bahsediyorsak bu potansiyele dikkat etmemiz gerekiyor.” dedi.
Mavi balina bir örnek oluşturamaz!
Dijital oyunların genel olarak çok haksız eleştirilerin hedefi olduğunu düşündüğünü dile getiren Sayan sözlerine şöyle devam etti:
“Yeterince destek alamamaya haksız eleştirileri, görmezden gelinmeyi de eklerseniz ortaya üzerinde çokça düşünülmesi ve tartışılması gereken birçok konu çıkıyor. Bir büyük medeniyetin evlatları olarak, çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğinde önemli bir yere sahip olan dijital oyunlar sektörüne üvey evlat muamelesi yapmaktan vazgeçmeliyiz.
Bir işi, bir grubu, bir sektörü, bir ülkeyi sadece kötü örnekler üzerinden tarif etmenin haksızlık olduğunu hepimiz biliyoruz. Evet! Kötü ve problemli olanlarla ilgili hemen inisiyatif almak gerekiyor ancak, sektörle gerek kamunun, gerek basının, gerek eğitim camiasının münasebetlerinin bu düzeyde kalması doğru değil.
Nasıl ulaşımı trafik kazaları, sağlık sistemini hayatını kaybedenler, gastronomiyi yemekten zehirlenenler üzerinden tarif edemiyorsak, dijital oyunları da mavi balina üzerinden tarife kalkmamalıyız. Bu hususta gerek kamuoyunu gerek medyamızı doğru bilgilendirmenin BTK olarak takipçisi olacağımızı ifade etmek isterim. Çünkü amacımız sadece üzüm yemek.”
Türkiye tükettiği kadar da oyun yapmalı!
Dijital Oyunların Türkiye’de toplamda 775 milyon dolarlık bir sektör olduğunu aktaran Sayan şu bilgileri paylaştı:
“Doğru destek politikalarıyla ülkemiz dijital oyun sektörünün büyük bir genişleme yaşama imkan, zemin ve kabiliyeti bulunmaktadır. Bunları ifade ediyorum çünkü genç nüfusa sahip bir ülkeyiz. Ve gençlerimiz de yoğun bir şekilde oynuyorlar.
Günde -2017 yaklaşık verisi ile söylüyorum- 31,2 milyon oyuncu ile 40 milyon saat oynuyoruz. 2016 itibarı ile oyuncu sayımız 29 milyon 300 bin görünüyor. Bunlar çok büyük rakamlar. Toplam hasılatın ise yüzde 42,5 i mobil oyunlardan, yüzde 57,5 i bilgisayar ve oyun konsollarından oynanan oyunlardan elde edilmiş. Türkiye’de 20 binden fazla internet kafe bulunuyor ve her ay aktif 7.5 milyon oyuncu buraları ziyaret ediyor.
Oyun oynama süresi olarak ilk 3’teyiz. On-line oyunlara katılıma göre 11. Sıradayız. Diğer unsurlar eklendiğinde bu sıralamada daha öne de gelebiliriz. Bunlara karşılık gelir bakımından ise 16. Sırada bulunuyoruz. 2023 hedeflerine doğru ilerleyen bir Türkiye’nin bunu kabul etmesi mümkün değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın hep bir hatırlatması vardır: “Eskiden, Su akar, Türk bakar diye bir söz vardı. O devirler geride kaldı. Bunu kabullenmemiz mümkün değil” diye… Bizim de kabul etmememiz gerekir. Dünya pazarından hiç olmazsa katıldığımız kadar pay almalıyız. Tükettiğimiz kadar da üretmeli ve pazarlamalıyız.”
Yerli üreticilerimizin ortaya koyduğu doğru kurgulanmış, doğru tasarlanmış işlere destek vermeye, üreticilerimizi her alanda desteklemeye, işlerinin hızlanmasına yardımcı olmaya hazır olduklarını hatırlatan Sayan konuşmasını bu şekilde sonlandırdı.
Oyun geliştiricisiyim. Devletin maddi desteği yok varsa da bize yok. Boş yapmış. Lafla peynir teknesi yürümüyor malesef.
Bu söylemleri eylem olarak (oyun üreticilerine destek vs.) görmek dileğiyle.
En son türk yapımı Soldiers of the Universe duymuştum.Hikaye kısalığı ve Fps optimizasyon sorunları yüzünden o da Tırt damgası yedi. Genel olarak birçok oyunumuz “indie” oyun sınıfının dışına çıkamıyor.