2010 yılının ilkbahar dönemine girmiş bulunuyoruz. İlkbahar denince akla gelen ilk simgelerden biri, şüphesiz ki ağaçlarda yeşeren tomurcuklar, açan papatyalar, yemyeşil bir görüntü sunan bahçeler… Bu tür simgeler, seyir zevkini en üst düzeye taşıyan ve neredeyse her sanat dalında tasvir edilen simgelerdir.
Baharı ve yazı akla getiren imgeler, her zaman başarılı birer fotoğraf objeleridir
Örneğin müzikal açıdan bakarsak Antonio Vivaldi, “Le Quattro Sagioni” yani Türkçemizdeki adıyla “Dört Mevsim” adlı Barok Dönemi’nin efsanevi başyapıtında “İlkbahar” adıyla bir parça da bulunmaktadır. Olaya ressamların açısından bakarsak, birçok ressamın işlerinde ilkbahardan esintiler görmek kaçınılmaz olacaktır.
Örnekler çoğaltılabilir. Fotoğraf sanatında da mantık aynı şekilde işliyor. İlkbahar demek, zengin görsellik demektir. Bu da fotoğrafçıların asla kaçırmak istemeyecekleri bir olgudur. Tüm bunları anlatmamızın sebebi, konunun şiirselliğini kafanızda canlandırabilmeniz içindi.
{pagebreak::Bahar ve Fotoğrafçılık}
Bahar ve Fotoğrafçılık
Eğer iyi bir bahar fotoğrafı çekmek istiyorsanız, konuyu görmekten öte, içinde bulunmanız gerekir. İlkbaharın görsel zenginliği, her ne kadar malzeme açısından bir hayli zengin içerik sunsa da, bu zenginlik sizi tek başına kurtarmaya yetmez.
Konunun derinliğini biraz olsun kafanızda canlandırabildiyseniz, işin özünü büyük ölçüde kaptınız demektir. Bundan sonrası sadece birkaç belirli teknik uygulama ve farklı bakış açıları yakalamada yatıyor. Baharın ön plana çıkardığı en büyük konulardan biri yeşil çimlerdir.
Fotoğrafın yatay düzlemde alttaki 1/3’lük kısmın çimenlere ayırıp, geri kalan 2/3’lük kısmı
ağaçlara ve gökyüzüne ayırmanızı tavsiye ederiz
Bu çimler, masmavi gökyüzüyle (hatta mümkünse biraz da bembeyaz, şişkin bulutlarla) birlikte birleştiğinde kontrast, yani renklerin zıtlığı açısından oldukça hoş fotoğraflar çıkmasına sebep oluyor. Sadece yeşil çimler ve mavi gökyüzünden oluşan bir fotoğraf bile, bahar aylarında oldukça hoş bir görünüme sahip olabilir.
{pagebreak::Sürünmeye Alışın}
Sürünmeye Alışın
Fotoğraf çekmeye çıktınız diyelim, bir bahçede bembeyaz açmış papatyalar gördünüz. Buradan iyi fotoğraf çıkacağını düşünebilirsiniz. İşin aslı, gerçekten de çıkar! Fakat bir fotoğrafı güzelleştirmek için sizin olaya bakış açınızı doğru bir şekilde yansıtmanız şart.
Gözünüz aracılığıyla gördüğünüz papatyaları, kadrajdan gördüğünüz açıyla değerlendiriyoruz ve çoğu zaman ortaya çıkan sonuç, o kadar da etkileyici olmuyor. Söylemek istediğim, fotoğraflamak istediğiniz konuya herkesin gördüğü açılardan yaklaşmamanız gerektiğidir.
{pagebreak::Çiçeklerin Aheste Renkleri}
Çiçeklerin Aheste Renkleri
Bir papatya ordusunu fotoğraflamak istiyorsanız, en iyisi yere uzanmak olacaktır! Tahmin ettiğiniz gibi bu sadece papatya fotoğraflarında değil, diğer çiçek fotoğraflarında da önemli bir teknik. Fakat papatyaların yana yatmış durumda olmaları, bu tekniğin daha da güzel sonuçlar vermesini sağlıyor.
Sonuçta herkes çiçekleri yukarıdan görüyor. Önemli olan, insanların daha önce hiç görmediği açılardan bakmalarını sağlamaktır. Bunun için en iyi tercih de şüphesiz ki en farklı ve sıra dışı açıları kovalamaktır. Bir diğer önemli ipucu ise, geçtiğimiz hafta yayınladığımız makro fotoğrafçılık tekniklerine başvurmaktır.
Örneğin bahar aylarında ortaya çıkan arılar, çiçeklerin üzerlerine konarak, kovanları için besin depolar. İşte tam da bu esnada makro objektif veya makro tüp ile arıya yaklaşarak onun dünyasını fotoğraflayabilirsiniz. Korkmayın, arıya yaklaşacağınız ekipman (makro objektif, makro tüp vb.) bir hayli uzun olacağından size kaçmak için yeteri kadar vakit kazandıracaktır.
{pagebreak::Güneş’in Konumunu İyi Ayarlayın}
Güneş’in Konumunu İyi Ayarlayın
Bahar aylarının en büyük özelliklerinden biri, sizin de çok iyi bildiğiniz üzere havaların ısınmaya başladığı dönem olmasıdır. Üzerinde yaşadığımız Dünya, bahar aylarına girdiğimiz andan itibaren ısınmaya başlar ve yazın maksimum sıcaklığa sahip olur (Bu olay Dünya üzerindeki konumunuza göre değişir).
Bahar aylarında sıcaklık artarken, bizlere de hoş fotoğraflar çekme imkanı sağlar
Bahar aylarında Dünya-Güneş yakınlaşması sonucu, öğle saatlerinde daha bol ışığın bize ulaşması anlamına gelmektedir. Belki bu farkı gözlerimizle ayırt edemeyiz fakat fotoğraf makinelerimizin sensörleri ve işlemcileri, bu farkı çok iyi bir şekilde ayırt etmektedir.
Dolayısıyla öğle saatlerinde çekilen fotoğraflarda ışık çok daha kötü gözükecektir. Bu açıdan, özellikle Güneş’in doğması ile öğleye kadar geçen süre zarfı boyunca fotoğraf çekmenizi tavsiye ederiz. Güneş’in doğması ile birlikte Arz’a ulaşan ışınlar, mavinin çok hoş bir tonunu bizlere sunmaktadır. Bu ışınlar manzaralara da ayrı bir görsellik katmaktadır.
{pagebreak::Saniyelerle Değişen Işık}
Saniyelerle Değişen Işık
Gün batımında da benzer bir durum söz konusu. Bahar aylarında gölgeler daha keskin ve sert bir biçimde kendini belli eder. Gölgelerden yararlanın. Siyah beyaz fotoğraf çekmek istiyorsanız, bu işe bahar aylarında başlamanız daha iyi bir tercih olacaktır. Aynı şekilde ağaçların gölgeleri de fotoğrafınızda daha ön plana çıkacaktır. Öğle saatlerinde çekilen fotoğraflarda ise gölgeler minimum konumlarında olacaklarından, fotoğrafınızdaki kompozisyonu bozacaktır.
Dağlara vuran ışığa dikkat. Bu ışık yalnızca
gün doğumunda ortaya çıkar
Tekrar çimlere dönelim. Bu sefer, yeşeren tomurcuklarla devam edelim. Fotoğraf makinenizde diyafram ayarı bulunuyorsa (DSLR veya gelişmiş bas ve çek makinelerde bu özellik mevcut), diyaframı kısarak, yani F durağını düşük değerlere getirerek (örneğin F/3.5, F/2.8) alan derinliğini azaltabilirsiniz.
Bu da netlediğiniz alan dışındaki alanın netsiz çıkmasına sebep olacaktır. Bu tekniği çimlerle dolu bir fotoğrafa uygularsanız, ortaya şık fotoğraflar çıkacaktır. Alan derinliğini artırarak, yani diyaframı açarak (F durağını 8, 11, 16 gibi değerlere getirerek) fotoğraftaki her yerin net çıkmasını sağlayabilirsiniz.
{pagebreak::Bahar Konsepti}
Bahar Konsepti
Eğer bir manzara fotoğrafı çekmek istiyorsanız bu size daha iyi bir görsellik sunacaktır. Bahar aylarında fotoğraf çekmenin bir diğer avantajı ise, bu dönemde belli bitkilerin çiçek açmasıdır. Eğer bulunduğunuz yerde gelincik, lale, leylak gibi çiçekler çıkıyorsa, bu çiçeklerin fotoğrafını çekmek için en iyi fırsat bahar aylarıdır. Zira bu çiçekleri kaçırırsanız, bir sene daha beklemeniz gerekecektir.
Püf çiçeğinin meydana getirdiği görsellikten yararlanın
Aynı şekilde göl kenarları da bu dönemde fotoğraf çekmek için oldukça uygundur. Yeşermiş ağaçlar ile birlikte göl üzerinde oluşan yansıma, Güneş‘in konumu ile birlikte daha keskin bir hale bürünür. Dolayısıyla fotoğraf çekmek için de ortaya harika bir malzeme sunar. Yazının sonunda bir de size ipucu verelim:
Püf çiçeği gibi çiçekler, bahar aylarında portre fotoğraflarına da iyi malzeme çıkarır. Fotoğrafını çekeceğiniz modelin, bir püf çiçeğine üflemesiyle birlikte dağılan taneciklerin ne kadar hoş bir görüntüye yol açabileceğini, bu olayı fotoğraflayarak görmek isteyebilirsiniz.
:: Yılın bu döneminde çektiğiniz fotoğrafları bizimle paylaşın
